Urartu Sanatı
Sanat - Sanat Tarihi
M.Ö. EX-VI. yüzyıllarda, Doğu Anadolu'da hüküm süren Urartuların başkentleri Tuşpa (Van) idi. Yaşadıkları dağlık alanların sarp kayalıkları üzerinde güçlü surlar, büyük kaleler yapmışlardır. Güvenliğe aldıkları Altıntepe, Patnos, Çavuştepe, Toprakkale, Kayalıdere gibi yerleşim merkezlerinde saray, tapınak, yönetim binaları ve depolar yapmışlardır. Çok tanrılı dine sahip olan Urartuların baş tanrısı Haldi’dir.Hayvancılık, tarım ziraat ve madencilik yapmışlardır.
Mimari: Urartular, yerleşim bölgelerine uygun, gelişmiş ve amtsal bir mimarî ortaya koymuşlardır.Urartulann mimarîye getirdikleri en önemli yenilik apadana adı verilen, sütunlu kabul salonudur. Binalann kerpiç duvarları üzerindeki sıralara canlı renklerle, çeşitli geometrik, bitkisel motifler ve hayvan resimleri yapmışlardır Kesme taşlardan bina yapmak, kayalıklar içerisine çeşitli mekânlar (oda, merdiven, salon, koridor vs.) oyma konusunda oldukça başarılıdırlar. Kesme taşların kullanıldığı oda mezarlar eve benzemektedir. Gerek yapı tekniği ve gerekse kıymetli ölü eşyalarının bulunması açısından önemlidir. Bu yapılar, hem düşmanlarına, hem de tâbiyetindekilere; krallığın güç, ihtişam ve zenginliğini gösteren amtsal mimarî örnekleridir. Çavuştepe'de, temel ve zemin kısmı doğrudan kayalara oyulu üçkatlı bir sarayın kalıntıları bulunmuştur. Patnos kazılarında ortaya çıkan Giriktepe Sarayı, Van Kalesi'ndeki Kral Mezarları önemli Urartu kalıntılarıdır
Küçük El Sanatları: Urartular, madencilik ve buna bağlı olarak maden sanatında, mobilya yapımında ve dokumacılıkta oldukça başarılı olmuşlardır. Özellikle maden sanatındasayısız eserler Üreten Urartular, Eski Doğu'nun gerçek maden ustalarını yetiştirmişlerdir. Yapmış oldukları eserlerin birçoğu batıdaki ülkelerde alıcılar bulmuştur. Heykel, kabartma ve madenî levhalar üzerindeki tasvirler incelendiğinde, konu olarak tanrılar, tanrıçalar, törenler, kutsal ağaç motifleri, mitolojik varlıklar (grifon) veya savaşa hazırlanan ya da savaştan dönen idarecilerin işlendiği görülür. Buna karşılık günlük hayata yer verilmemiştir. İşlenen konularda, eserlerin biçim, üslûp ve bezemeleri de belli kurallara bağlanmıştır. Özellikle hayvan fıgürleri oldukça ürpertici ve saldırgan bir biçimde yansıtılmıştır Üç ayaklı büyük tunç kazanlar, mobilyalar için yapılmış madenî ayaklar, masklar, çeşitli çömlekler bu güne kadar gelmiş Urartu el sanatları örnekleri arasında yer alırlar.
KAYNAK:edebiyatsanat