Arama


SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
19 Aralık 2011       Mesaj #3
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Deniz Süngeri
Doğal süngerler hayvan iskeletlerinden başka birşey değildir. Deniz yatağında yaşayan bu hayvanların görünümü canlı iken hiç de bildiğimiz süngerlere benzemez. Çok türlü biçimlerde, yoğun kitlelerdir. Canlı olup olmadıklarını anlayabilmek epey güçtür. Hiç hareket etmezler, dokunduğumuzda da hiç tepki göstermezler.

Beslenmeleri
İç kısım, bir tür kamçısı olan hücrelerle çevrilmiştir. Bu kamçılar sürekli hareket ederek suyunda hareket etmesini sağlarlar. Hücreler yenecek maddeleri yakalayım suyu oskuluma doğru iterler. Böylece su, içindeki işe yarar maddelerden arınmış olarak süngeri terk eder.


Süngerin yapıları
Değişik biçimde süngerler bulunur. Bazısı, su altındaki kayaları örten renkli bir tül gibidir. Büyük, top biçiminde süngerler de vardır. Ama biçimi ne olursa olsun, suyun dışarı atıldığı oskulum hepsinde açıkca bellidir.


İskelet
Süngerler yalnızca hücrelerden meydana gelselerdi, hücrelerin için onları dik tutan bir kemik yapısı olmadığından denizin dibinde yamyassı olarak dururlardı. Ama pek çok süngerde, vücudun her yerine dağılmış milyonlarca küçük kılçıktan olulan karmaşık bir kafes bulunur. Bu yapı süngere bir bütünlük ve uyum katar. Bazı süngerlerin iskeletleri ise çok yumuşak liflerden oluşan, karışık bir ağ gibidir. İşte bunlar kullandığımız süngerlerdir.

Sünger avcıları
Sünger avcılığı dalgıçlar tarafından yapılır. Canlı süngerleri deniz yatağından uzun kerpeten gibi bir aletle toplarlar. Gemiye getirilen süngerler bastırılır, dövülür ve asılarak kurutulur. Böylece ölürler ve geriye, yumuşak liflerden oluşan iskeletleri kalır. Bunlar yıkandıktan sonra satılır.
..