Arama

Karagöz ve Hacıvat - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
2 Ekim 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Karagöz ve Hacıvat

Ad:  KaragözveHacivat.JPG
Gösterim: 8047
Boyut:  53.2 KB


Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan , 2 boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur . Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayalbaz denir . Yardımcıları; çırak , yardak , dayrezen , sandıkkar'dır . Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle gerçekleştirilir.

Hacivat ve Karagöz'ün sahiden yaşayıp yaşamadığı , yaşadıysa nerede ne ile içinde bulunduğu kesin olarak bilinmemektedir . Anlatılanlar rivayete dayanır, zira sahiden yaşamış olsalar dahi genellikle bahsedilen dönemde tarih kitaplarına girecek civarında mühim bulunmamışlardır. Halkbilimciler Karagöz'ün bir takım oyunlarda Çingene olduğunu kendisinin ağzıyla itiraf etmesi, Bulgar gaydası çalması ve Evliya Çelebi'nin tanıklığına dayanarak Bizans imparatoru Konstantin'in Çingene seyisi Sofyozlu Bali Çelebi olduğunu ileri sürmektedir.

Türk gölge oyununun tek temsilcisi olarak kabul edilen Karagöz oyununun kökeni konusunda değişik görüşler vardır. Kimi kaynaklara göre Orta Asya'dan, İran'dan ya da Hindistan'dan batıya göç eden Çingeneler aracılığıyla Anadolu'ya gelmiştir. Bir görüşe göre Bizans, İtalya ya da Yunan kökenlidir. Türkiye'ye Portekiz ya da İspanya'dan göç eden Yahudiler aracılığıyla geldiğini savunanlar da vardır. Ancak bu görüşleri kanıtlayacak yeterli belge yoktur. Oysa Yavuz Sultan Selim döneminin güvenilir kaynaklarından İbni İlyas, gölge oyununun Türkiye'ye XVI.yy.'da Mısır'dan geldiğini ortaya koymuştur. İlk zamanlar Mısır gölge oyununun etkisi altında olan Karagözün, kesin biçimini XVII.yy.'da aldığı ve tiplemelerin de bu dönemde ortaya çıktığı öne sürülmektedir.

Karagöz


Oyunun hiç şüphesiz başrol oyuncusu Karagöz’dür. Okumamış bir halk adamıdır. Hacıvat’ın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz ya da anlamaz görünüp, onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya çeşitli nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile yabancı kelimeler kullanan Hacıvat ile alay eder. Her işe burnunu sokar,her işe karışır, sokakta olmadığı zaman da evinin penceresinden uzanarak, ya da içerden seslenerek işe karışır. Dobra, zaman zaman patavatsız yapısından dolayı ikide bir zor durumlarda kalırsa da bir yolunu bulup işin içinden sıyrılır. Çoğu zaman işsiz, geçim derdindedir. Hacıvat’ın bulduğu işlere girip çalışır. Başında ışkırlak adı verilen oynak bir şapka vardır. Değişik oyunlarda rol icabı değişik kıyafetler içinde farklı Karagöz tasvirleri vardır. Kadın Karagöz, Gelin Karagöz, Eşek karagöz, Çıplak Karagöz, Bekçi Karagöz, Çingene Karagöz, Tulumlu Karagöz, Davulcu Karagöz, Ağa Karagöz v.s. (Velhasıl zavallının başına gelmeyen kalmaz.)

Hacıvat


Tam bir düzen adamıdır.Nabza göre şerbet verir, eyyamcıdır. Kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutar. Az buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı sever. Perdeye gelen hemen herkesi tanır, onların işlerine aracılık eder. Alın teriyle çalışıp kazanmaktan çok Karagöz’ü çalıştırarak onun sırtından geçinmeye bakar (Günümüzde de ne kadar çok Hacıvat var değil mi.. Entel görünmek için cümle aralarına yabancı kelimeler sıkıştıranlar, başkalarının sırtından geçinenler, çıkarcılar...). Değişik oyunlarda rol icabı değişik kıyafetler içinde farklı Hacıvat tasvirleri vardır. Keçi Hacıvat, Çıplak Hacıvat, Kadın Hacıvat, Kahya Hacıvat vb.

Oyunlarda konulara bağlı olarak çeşitli meslek, bölge ve uluslardan kişiler kendi şiveleriyle canlandırılır. Bunların bellibaşlıları şunlardır: Çelebi-genç züppe; Beberuhi-cüce ve aptal; Tuzsuz Deli Bekir-sarhoş, kabadayı; Efe-zorba; Zenne-kadın; Kastamonulu-oduncu, bekçi; Bolulu-aşçı; Rumelili-pehlivan; Lâz-kayıkçı; Kürt-hamal, bekçi; Arnavut-bahçıvan, korucu; Zenci Arap-lala; Yahudi-bezirgan; Frenk ve Rum-doktor, terzi, tüccar. Karagöz oyunları başlangıç ve bitiş dışında iki ana bölüme ayrılır. Bunlardan muhavere bölümü, Karagöz ile Hacivat arasındaki konuşmadan oluşur. Muhaverenin asıl konuyla bağlantısı yoktur. Bilinen muhaverelerin sayısı altmışa yakındır. Karagözcü bunlardan birini seçerek kendinden de bir şeyler katar. Fasıl bölümündeyse belli bir olay sergilenir. Oyunlar da fasılda sergilenen olaylara göre adlandırılır. Kanlı Kavak, Kanlı Nigâr, Yalova Safası gibi. Tuluata dayanan Karagöz oyunları 19. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Bilinen oyunları Cevdet Kudret, "Karagöz" (3 cilt, 1968-1970) adlı yapıtında toplamıştır.

Derlemedir.
Son düzenleyen Baturalp; 29 Ekim 2016 13:15 Sebep: konu düzeni moderatör ekleri foruma uygun resim eki
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....