Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye Hicret tarihini başlangıç olarak kabul eden Kamerî takvime Hicrî takvim denir.
Miladî takvim Dünya'nın Güneş çevresinde bir defa dolamını esas alır, bu süre 365 gün 6 saattir ki, buna Şemsi yıl denilmektedir. Hicrî takvim ise Ay'ın Dünya çevresinde 12 defa dolanımını esas alır. Ay, Dünya çevresindeki bir dolamını 29.5 günde tamamladığına göre bu müddet 29.5 x 12 = 354 gün eder ve buna da Kamerî yıl denir.
Kameri yılı esas alan Kameri takvime Hz.Peygamber'in Hicret yılını (Miladî 622) başlangıç kabul ettiğinden Hicrî Kamerî takvim demek daha doğru olur. Bir Kamerî yıl bir Şemsi yıldan 10.5-11 gün kısadır. Bu sebeple de Kamerî yıl içindeki bazı tarihî hadiseler Şemsi yılın değişik tarihlerine rastlar ve devir 36 yılda bir tekrarlanır. Meselâ, birinci günü 7 Eylül 1982 gününe rastlayan Kurban Bayramı 36 yıl sonra tekrar aym güne rastlayacaktır.
Belirli gün ve aylarda yapılan ibadetler için Kamerî takvimin esas alınmasında birtakım ilâhî hikmetler mevcuttur. Allah Teala Kur'ân'ı Kerim'de: "Hakikatte Allah katında ay sayısı —ta gökleri ve yeri yarattığı günden beri— 12 aydır. (K.9/36) buyurmaktadır. Ayette geçen şehir kelimesiyle Ay'ın Dünya çevresinde bir defa dolanımı demek olan 29.5 günlük süre ifade edilmektedir. Hz. Peygamber de Arafat dağındaki hutbesinde takvimin, Ay'ın gökteki hareketine göre tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hicrî-kamerî takvimde ayın ilk ve son günleri hilalin zuhuruna göre tespit edilmektedir. Yani bir kamerî ayın süresi hilalin iki görünümü arasındaki müddettir. Ay'ın Dünya'nın çevresindeki dolanımı sebebiyle ilk hilalin görünmesi her İslâm ülkesinin coğrafi mevkii itibariyle bazı yıllar bir, bazı yıllar da iki gün farklı tarihlere rastlayabilir. Hicrî tarihin takvim başlangıcı olarak kabulü Halife Hz. Ömer zamanında olmuştur.
İslam Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 14 Temmuz 2016 19:56