Arama


Brucc lee - avatarı
Brucc lee
Ziyaretçi
13 Nisan 2012       Mesaj #3
Brucc lee - avatarı
Ziyaretçi
Zina yapmak büyük gnahtır ve sen zina yaaptın dikkat et ve tövbe et




Zina, mecnun olmayan, küçük yaşta bulunmayan, büluğ çağına ulaşmış mükellef bir kimsenin, nikah ilişiği olmaksızın bir kadının ön tarafından cinsi münasebette bulunması olup insan aklının, ahlak ve hukuk düzenlerinin, diğer semavi dinlerin yanlış, ayıp ve kötü gördüğü bir fiil olup İslam dininde de kesin olarak yasaklanmış, işlenmesi büyük günahlar arasında sayılmıştır.



Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur".
(İsra Suresi : 32)





Allah Resulü buyuruyor:

"Bir kişi zina ettiği zaman ondan iman çıkar, sanki bir gölge gibi başının üstünde durur. Zinadan ayrıldığı zaman ona geri döner."
"Zina üzerinde devamlı israr eden kimse, puta tapan kişi gibidir."
"Muhakkak ki yedi kat gökler ve yedi kat yerler zina eden yaşlıya lanet ederler. Şüphesiz zina edenlerin avret yerlerinin çirkin kokusu, cehennem halkını bile rahatsız eder."
Zina, nesebin karışmasına, ailenin dağılmasına, hısımlık, komşuluk, arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumun manevi ve ahlaki değerlerinin temelden sarsılmasına yol açan ve insani bedeni zevklerinin esiri yapıp aşağılayan çirkin bir davranıştır. Kur'an'da zina eden erkek ve kadına bedeni ceza da uygulanması emredilmiştir. (Nur Suresi)

Zinada had cezasının uygulanması için, erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına mesela; öpmek, sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek v.b. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez. Küçük çocuk ve akıl hastası yükümlü olmadığı için bunların fiilde kendileri bakımından haddi gerektirmez.

Zina cezasının uygulanabilmesi için:

-Zina edenin erginlik çağına ulaşması gerekir.
-Akıllı olması gerekir
-Zinanın istekle yapılması gerekir.
-Zinanın insanla yapılması gerekir.
-Zina edilen kadının ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta, ergin olması gerekir.
-Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir.
-Zinanın darul islam'da olması gerekir
-Kadının diri olması. Ölü olan kadınla cinsel temasta had gerekmez.
-Cinsel temasın önden olması ve sünnet yerinin girmiş olması. Arkadan ilişki, yani livata için yalnız azar gerektirir.

Zina, şahitlerle sabit olduğu gibi, ikrarlada sabit olur. Bir erkeğin veya bir kadının zina etmiş olduğuna, dört erkeğin, hakim huzurunda bir oturuşta şahitlik etmesi gerekir. Şahit olmama durumunda, akıl ve baliğ olan bir kimsenin bizzat zina ettiğini ayrı ayrı dört oturumda dört defa ikrar etmesi ilede sabit olur. Cezası kesildikten sonra, hatta ceza tatbiki esnasında kabul ettiği zinadan vazgeçerse, ceza tatbik edilmez salınır.

Evli veya bekar olmasına göre farklı cezalar uygulanır. Cezanın yerine getirilmesi bakımından kadın ve erkek arasında bir fark yoktur.

Mahremle Yapılan Zina

Kendileriyle ebediyen evlenilmeyecek olan ana, kızkardeş, kayın valide ve süt teyze gibi mahremlerle yapılan zina, sorumluluğu ve azabı en ağır olan zinadır.

Allah'ın Resulü buyuruyor:

"Mahremi ile zina edeni öldürünüz..."
"Mahremi ile zina eden kişi Cennet'e giremez."

Allah'ın Resulü'nün açıklamasına göre mahremlerle zina, ferd ve toplum olarak İslam şahsiyetinden bütünüyle soyutlanmanın göstergesidir. Bu azim zina nevinin İslam ümmeti içinde de yaşanacak bir bela olacağını Allah'ın Resülü şöylece bildirmişdir.

"Bir çift ayakkabının bir tekinin diğer tekine eşitliği gibi, İsrailoğullarını kuşatan iman ve ahlak za'fının tıpa tıp benzeri, bana inananlarıda kuşatacaktır. Öylesine kuşatacaktır ki; onlardan bir fert açıktan anasıyla zina yapacak olsa, ümmetimden bu işi yapacak bir kişi ortaya çıkacaktır."

Zina kaç kısımdır?

Zina başlıca iki kısma ayrılır: Uzuvların zinası ve tenasül uzvunun zinası. Uzuvların zinası, ırzın zinasına yol açan hareketlerdir ki, şöyle sıralayabiliriz:

a) El zinası: Yabancı bir kadının eline veya teninin herhangi bir tarafına eliile dokunmak;

b) Dil zinası: Dinleyenlerin şehvehani hislerini tahrik edecek mahiyetteki kelamları konuşmak;

c) Göz zinası: Yabancı kadınlara bakmak;

d) Ayak zinası: Önceki maddelerde geçen işlerin yapıldığı yerlere gitmek;

e) Kalbin zinası: Zina ile ilgili kimseleri ve buna dair işleri tahayyül ve tasavvurda bulunmak.

Zinanın ırz ile işleneni, elbette uzuvların zinasından ağırdır. Gerek dünyada gerekse ahirete büyük cezaları vardır.

Göz Zinası

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"(Ey Resûlüm), Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan beri alsınlar ve ırzlarını zinadan korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir. Muhakkak ki Allah, onların bütün yaptıklarından haberdardır. Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, ziynetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, gerdan, baş, kol, bacak ve kol gibi yerlerini) göstermesinler. Ancak bunlardan görülmesi zaruri olan (yüz, el ve ayaklar) müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar..."
(Nur Suresi : 31)





Yukarıdaki ayetler erkek olsun kadın olsun bütün müslümanlara zinanın haram kılındığını bildirmektedir. Ayrıca, yine hem erkek hem kadınlara, kendilerini zinaya götürecek davranışlardan sakınmaları emredilmektedir. Yine bu ayetlerden insanı zinaya sürükleyen en önemli şeyin şehvetle namahreme bakmak olduğu öğrenilmektedir. Bu nedenle Allah Teâla, erkek kadın bütün müminlere gözlerini haramdan sakınmalarını, yani namahreme bakmamalarını emir ve tavsiye buyurmuştur.
Bakış zinanın başlangıcıdır. Bunun için gözü korumak mühimdir, "Bakıştan ne olur" diyerek bu konuda aldırmazlık gösterenler sonunda büyük felaketlerle karşılaşırlar. Kasdi olmayan ilk bakıştan, kişi sorumlu tutulmamıştır. Fakat tekrar tekrar bakmak yasaklanmıştır.

Bu konuda Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: "Birinci bakış, sana ama ikincisi aleyhinedir."

Yabancı erkek ve kadınların birbirine göz kırpmaları, kadının gözlerini süzmesi, gözlerin zinasıdır.

Şurası unutulmamalıdır ki; şehvetle bakışın "zina" olarak ifadesi hakiki manada cinsi temasla meydana gelen zina olmayıp, belki zinaya götüren en önemli sebeplerden biri olduğunun anlatılması sebebine bağlıdır. Bunun için "göz ve dil zinası" olarak bildirilen durumların "hakiki zina" ile bir tutulması mümkün değildir.