Arama

Kırşehir - Tek Mesaj #3

AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #3
AreX - avatarı
Ziyaretçi
KIRŞEHİR'İN AKARSULARI

Kırşehir ili asıl olarak Kızılırmak ve onun önemli kollarından biri olan Delice ırmağın havzaları üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca il topraklarının küçük bir bölümü de kapalı havza durumundadır

KIZILIRMAK:İç Anadolu’nun kuzeydoğusunda Kızıldağ dan doğan Kızılırmak, Sivas, Kayseri, Nevşehir ve Kırşehir’i geçtikten sonra, kuzeybatıya döner ve Kırşehir kentinin 17 km. güneyinden geçerek akışını sürdürür.
Ülkenin akarsularında olduğu gibi Kızılırmak’ın da akış rejimi çok düzensizdir. Havzaya yaz mevsiminde yeterince yağış düşmez. Buharlaşmanın çokluğu yüzünden ırmağın suyu bu mevsimde azalır. Kış aylarında ise Kızılırmak havzasının orta ve yukarı kesimlerinde yağılar kar şeklinde olduğundan su düzeyinde önemli bir yükselme görülmez.
Kırşehir’e girmeden önce Gülşehir yöresinde ırmağın ortalama debisi 85.167 metre küp/saniye olarak saptanmıştır. Akarsu üzerinde yapılmış olan Hirfanlı ve kesik köprü barajları il sınırları içinde bulunmaktadır.

Kırşehir-Kılıçözü Deresi:
Baran Dağının kuzey yamaçlarından kaynaklanan Kırşehir-Kılıçözü deresi önce kuzeye akar sonra güneye doğru genişçe bir yay çizerek Çoğun, Kırşehir ve Güzleri geçerek Kızılırmak’a katılır. Uzunluğu yaklaşık 80 km olan akarsu Coğun’a dek Araözü Deresi adıyla anılır. Çoğun ile Kızılırmak’a karıştığı taka yöresi arasında, batıdan İğdeli öz ve Salgösteren, doğudanda baş deresiyle Büyük Dereyi alır.

Kırşehir-Kılıçözü deresinin sularında geniş ölçüde sulamada yararlanılmaktadır. 1960’ların 2. yarısında devlet su işlerince yürütülen yoğun çalışmalarla akarsu üzerinde Çoğun Barajı ile İğdeliöz, Kılıçözü ve Güzler sulama regülatörleri yapılmıştır. Akarsuyun su rejimi düzensizdir. Kurak yaz aylarında suyu önemli ölçüde azalır. Kış ve bahar aylarında ise, sağanak yağışlardan sonra taşmaktadır.
23-24 Ocak 1966 tarihinde şiddetli yağmurlar ve eriyen karlarla kabaran akarsu taşmış, vadi tabanlarında tarım alanları sular altında kalmış, ayrıca Kırşehir kentinde 41 yapı ağır zarar görmüştür.

Delice ırmak: Kızılırmak’ın önemli bir kolu olan Delice ırmak Yozgat’taki plato ve dağların güney yamaçlarından 3 kol halinde başlar. Bu küçük kolların birleşmesiyle ırmağa dönüşen akarsu, Yerköy ilçesinden sonra, Yozgat-Kırşehir sınırını oluşturacak şekilde kuzeybatı yönünde akar. Gölcük bucağının batısında il toprakları dışına çıkan delice ırmak, Çorum il alanında kuzeye döner Kızılırmak’a karışır.
Uzun ve kurak geçen yaz aylarında şiddetli yağışlar ve eriyen karlarla kabarmaktadır. Delice ırmak’ın ortalama debisi Yerköy’de 27.233 metre 3 /saniye olarak ölçülmüştür.

Kaman-Kılıçözü deresi: Kaman ilçe alanından çok sayıda kol halinde başlayan Kaman-Kılıçözü deresi kırık fay hattı boyunca kuzey yönünde akar. Uzunluğu yaklaşık 150 km olan akarsu Karaova bucağının batısında ilin kuzey bölümünde yer alan dağ ve platoların sularını toplayan Malaközü deresini alır. İlin Ankara ile sınırını oluşturacak şekilde akan Kaman-Kılıç özü deresi, Ocakbaşı Bucağında il sınırları dışına çıkar. Daha sonra doğuya yönelerek. Ankara-Yozgat sınırında Delice ırmak'a karışır.

Kırşehir’de bu akarsuların dışında Seyfe Gölüne akan çok sayıda küçük derecik ile kuzeyde Delice ırmak’a güneyde Kızılırmak’a dökülen dere ve çaylar vardır. Yaz aylarında bu dere ve çayların büyük çoğunluğu kurur.

Seyfe Gölü Kapalı Havzası: Kızılırmak havzasından başka, ilde tarımsal açıdan önem taşıyan bir de kapalı havza bulunmaktadır.
İl alanının kuzey-güneybatı doğrultusunda ortadan bölen dağlar ile güneydoğu yönünde uzanan Kervansaray Dağlarının çizdiği üçgen içinde kalan Seyfe Gölü kapalı havzası 3. zamanda bir neojen gölü durumundaydı. Daha sonra tektonik hareketler sonucu sular çekilmiştir. Çevre dağlardan dar ve derin vadiler açarak inen akarsularla taşınan maddeler suların çekilmesiyle açığa çıkan neojen göl tortularının üzerine yığılmış ve kalın bir alüvyon toprak tabakası oluşmuştur. Seyfe gölü havzadaki bu neojen gölünün bir havzasıdır. Göl havzada, orta büyüklükte bir su yüzeyi oluşturmaktadır. Gölün çevresinde, ilin ova niteliği taşıyan en geniş tarım toprakları yayılmaktadır.


VADİLER

Yapısında karstik oluşmalar egemen olan Kırşehir platosunda vadiler çok önemlidir. Yumuşak ve aşınması kolay olan topraklarda akarsular derin yarıklar açmıştır. Seyfe Gölü çöküntü alanına açılanlar ve kırık fay hattına yerleşmiş olanlar dışında vadiler genellikle dar ve diktir. Bu nedenle tabanları, ova yada geniş tarım düzlükleri oluşturacak denli geniş değildir.

Kızılırmak Vadisi: Ülkenin en uzun ve en önemli vadisi olan Kızılırmak vadisi iç Anadolu’da geniş bir yay çizdikten sonra kuzeye yönelerek Karadeniz'e dek uzanır. Kırşehir ili bu yayın iç kesiminde yer alır. Kayseri’nin kuzeyinde başlayan Kızılırmak vadisi Nevşehir ilinin ortasından geçer. Sonra Kırşehir’in güneyinden geçip Ankara il alanına sokulan vadi Orta Anadolu’nun düşük yükseltili platolarında geniş bir koridor oluşturur. Yürücek’in doğusundan il alanına giren vadi, Ecikağıl dan sonra Ankara - Kırşehir sınırını oluşturacak şekilde Ağapınar yöresine dek uzanır. Türkiye’nin en önemli barajlarından olan Hirfanlı ve Kesikköprü, Kızılırmak Vadisi’nin bu kesiminde yapılmıştır.

Kırşehir-Kılıçözü vadisi:Kuzeybatı güneydoğu doğrultulu fay hattı boyunca uzanan Kırşehir-Kılıçözü vadisi, Baran Dağının kuzey yamaçlarından başlar, Sofulara dek kuzey yönünde uzanan vadi, buradan sonra önce doğuya sonra güneye dönerek Çuğun’a dek gelir. Aynı yönde uzanan vadi Kırşehir kenti ve güzleri geçtikten sonra Kızılırmak vadisine açılır

Kırşehir-Kılıçözü vadisi, çoğuna dek dar ve diktir. Çuğun’dan başlayarak genişleyen vadi tabanı, Kızılırmak vadisine dek sürer. Geniş vadi tabanının ortasından akan akarsu yatağını doğusunda ve batısında, taşınma yoluyla oluşmuş önemli tarım alanları sıralanmaktadır. Çoğunda vadinin daraldığı bir noktada kurulan Çoğun barajı ve Güzler regülatörü aracılığıyla sulanan bu topraklar ilin en önemli tarım alanları durumundadır

Ovalar

Çoğun Ovası: Çoğun barajının yapılmasından sonra, barajdan sulanan ve vadi tabanlarında Merkez ilçeye dek yaklaşık 17-18 km uz<anan topraklar, Çoğun ovası adıyla anılmaya başlamıştır. Akarsuyun taşıdığı maddelerin birikmesiyle oluşan ovanın yüzölçümü 2.500 hektara yaklaşmaktadır. Karasal iklim özellikleri nedeniyle, bitkisel ürün çeşidi pek olmayan Kırşehir’de bu toprakların modern sulamaya açılmasıyla sanayi bitkileri ve meyve üretimi artmış ilin tarımsal geliri yükselmiştir.

Güzler ovası: Merkez ilçenin güneyinde Kırşehir-Kılıçözü deresi üzerine Güzler sulama regülatörünün yapılmasından sonra bu regülatörden sulanan ve Kızılırmak’a dek uzanan Kırşehir-Kılıçözü vadisinin tabanına Güzler Ovası denilmeye başlanmıştır. Uzunluğu 15km olan ova 2.400 hektar alan kaplamaktadır. Taşınma sonucu oluşan ve kalın bir toprak tabakası ile kaplı olan ovada, daha çok şeker pancarı, soğan, patates gibi baklagiller yetiştirilmektedir.

GÖLLER

Kırşehir il sınırları içinde bir doğal göl ve 3 baraj gölü vardır. Bunların özellikleri şöyle sıralanabilir.


Seyfe Gölü: Göl il alanının doğusundaki çöküntü alanının tabanında oluşmuştur. Denizden 1.110 metre yükseklikte olan Seyfe gölü, yağışların bol olduğu aylarda kabararak yaklaşık 15 km2’lik bir alana yayılmaktadır. Bu nedenle kış ve bahar yalarında gölün çevresi bataklığa dönüşmektedir. Gölün suları tuzludur. Yazın sular buharlaşınca kıyıda tuz tabaları kalmaktadır. Eskiden bu tuz yatakları Tekel tarafından işletiliyordu. Ancak daha sonra nitelik düşüklüğü nedeniyle durdurulmuştur. Gölün derinliği 3-5 metre arasında değişmektedir. Gölden sulama yararlanılmadığı için, kabarma döneminde çevre taban suyu yükselmekte ve tuzluluğa bağlı olarak çoraklaşma görülmektedir.

Hirfanlı Baraj Gölü: Kaman ilçesinin 19 km güneybatısında ve Kızılırmak üzerinde bulunan Hirfanlı barajı, elektrik üretimi, taşkın önleme ve sulama amacıyla kurulmuştur. Baraj gölünün uzunluğu 75 km en geniş yeri 15 km alanı ise 320 km2’dir. Temelden yüksekliği 81 metre olan Hirfanlı Barajı’nın su hacmi 6 milyar m3 dolayındadır. Gölün suyu tatlı olup içinde sazan, yayan türünden balıklar ile yengeç ve bol miktarda tatlı su midyesi yaşamaktadır. Gölde değerli balık türlerinin üretilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir.
Hirfanlı Baraj gölünün yöre iklimine uyumlu etkileri olmuştur. Kaya dolgu tipinde yapılan baraj 1960’ta işletmeye açılmıştır. Keban’dan sonra Türkiye’nin en büyük baraj gölü olan Hirfanlı Yılda ortalama 400 milyon kw/saat enerji üretmektedir.

Kesikköprü Baraj Gölü: Hirfanlı barajına 25 km uzaklıkta, kesikköprü yöresinde yine Kızılırmak üzerinde kurulan baraj, 1966’da işletmeye açılmıştır. Bir bölümü Ankara il sınırları içinde kalan baraj gölü, kaman ilçesine bağlı Büğdüz köyü topraklarını sular altında bırakmıştır. Gölün uzunluğu 15 km en geniş yeri 2,5 km, alanı ise 38 km2 dolayındadır. Gölün tatlı olan suyunda sazan ve yayın türü balıklarla bol miktarda tatlı su midyesi üretilmektedir.

Çuğun Baraj Gölü: Çuğun bucağının kuzey batısında Kırşehir-Kılıçözü deresi üzerinde yapılan baraj 1970’lerin ortalarında işletmeye açılmıştır. Sulama ve taşkın kontrolü amaçlı olan baraj, toprak kaya dolgu tipindedir. Temelden yüksekliği43 metre, toplam su hacmi 22 milyon m3 dolayındadır. 238 km2 alanın sularını toplayan barajdan, 2.068 hektar alanın sulanmasında yararlanılmaktadır.