Arama

Kerim Erim - Tek Mesaj #2

buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
4 Haziran 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kerim Erim
1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Asıl adı Abdülkerim’dir. Babası, Buharalı Molla Ahmed Zade Mirliva Arif Paşa; annesi, Kazan Şeyhül Müderrisi Kerim Hazretzade Ferik Abdürrahman Paşa’nın kızı Naciye Hanım’dır.

İlköğrenimini Halep’te tamamladıktan sonra kısmen evde, kısmen Hendese-i Mülkiye’nin ilk sınıflarında ders görerek ortaöğrenimini tamamladı; yükseköğrenimine İstanbul’daki Yüksek Mühendis Mektebi’nde devam etti.

Yüksek Mühendis Mektebi’ni 1914 yılında tamamladıktan sonra matematiğe duyduğu büyük ilgi nedeniyle Berlin Üniversitesi’nde daha ileri matematik öğrenimi görmek üzere Almanya’ya gitti. 1919’da Frederich-Alexanders Üniversitesi’nde cebir konusunda doktora derecesini alarak İstanbul’a döndü. Mezunu olduğu Yüksek Mühendis Mektebi’nde matematik, analitik geometri, mekanik, kozmoğrafya dersleri verdi. 1929’da doçentliğe yükseldi.

Kerim Erim'in Einstein ile Tanışması
1930’da İsveç’te yapılan Uluslararası Mekanik Kongresi’nden dönüşü sırasında o dönemde ününün doruğunda olan Albert Einstein ile tanıştı ve onunla bir saat görüştü. Einstein ile yaptığı söyleşiyi Mühendislik Mektebi Mecmuası’nın Kasım 1940 tarihli 42. sayısında “Einstein ile Bir Saat” başlığı ile yayımladı.

Kerim Erim'in Yüksek Mühendis Mektebi ve İstanbul Üniversitesi’ndeki çalışmaları
Kerim Bey, 1933’teki Üniversite reformunu hazırlayan kurulda yer aldı. Yüksek Mühendis Mektebi'nde ders vermeye devam ederken yeni kurulan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde analiz profesörü ve dekan olarak görev yaptı. Ancak kısa bir süre sonra dekanlıktan ayrıldı. Uzun zaman her iki kurumda dersler vererek eğitim faaliyetlerini sürdürdü. Fakülteden ayrılan Richard von Mises’in yerine 1940 yılında İstanbul Üniversitesi Matematik Ensitüsü başkanlığına getirildi ve 1952’deki ölümüne kadar başkanlığı sürdürdü.

1946’da çıkan bir kanun, iki ayrı yerde birden çalışmasına müsaade etmeyince Yüksek Mühendis Mektebi’nden ayrıldı ve İstanbul Üniversitesi'ndeki görevine devam etti; 1948’de yeniden dekan seçildi ve 2 yıl boyunca Fen Fakültesi dekanlığı yaptı.

Hayatı boyunca Türkiye'de yüksek matematik öğretiminin yaygınlaşmasında ve çağdaş matematiğin yerleşmesinde etkin rol oynadı. Mekaniğin matematik esaslara dayandırılmasına da öncülük etti. Matematik ve fizik bilimlerinin felsefe ile olan ilişkileri üzerinde de çalışmalarda bulundu; Almanca ve Türkçe eserler yayınladı. Ülkemizde bir matematik doktorası yöneten ilk bilim adamı oldu. Diferansiyel geometri, fonksiyonlar teorisi, elastisite ve plastisite konularında birçok öğrenci yetiştirdi. Öğrencileri arasında mekanik alanında önde gelen bilim insanlarından Mustafa İnan da vardır.

Kerim Erim'in Mekanik Kongresi ve Ölümü

Kerim Erim, dünyada mekanikle ilgili bilim adamlarını bir araya getirmek üzere dört sene bir düzenlenen Uluslararası Sırfi ve Tatbiki Mekanik Kongresi’nin sekizincisinin 1952’de İstanbul’da gerçekleşmesi için büyük emek verdi. Ne var ki bu çalışma sırasında tutulduğu hastalık nedeniyle kongrenin açılışına katılamadı; ancak son celsede kapanış nutkunu okuyabildi. Nekahat için Avrupa’ya gidip döndükten sonra 29 Aralık 1952’de hayatını kaybetti.Mezarı Edirnekapı Şehitliği’ndedir.
Fatma Zehra Hanım ile evliliğinden Arif ve Gülen adında iki çocuk sahibi olan Kerim Erim, devlet sanatçısı piyanist Gülsin Onay’ın dedesidir.

Kerim Erim'in Kitapları
  • Nazari Hesap (1931)
  • Mihanik (1934)
  • Sümer Riyaziyesinin Esas ve Mahiyetine Ait Rapor (1937)
  • Dış Alem Meselesi (Matematik Bakımından) (1940)
  • Tanzimat ve Müspet İlimler: Riyaziye (1940)
  • Matematik ve Realite (1942-1965)
  • Analiz Dersleri, Diferansiyel ve İntegral Hesap (1945)
Son düzenleyen Safi; 11 Nisan 2018 02:25
In science we trust.