Arama

Halk Hikayesi - Tek Mesaj #6

Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
9 Haziran 2012       Mesaj #6
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Halk Hikayesi

16. yüzyıldan başlayarak destanın yerini alan ve sözlü halk geleneğinde yaşamını sürdüren anlatılar bu ad altında toplanır. Anlatının tümüyle düzyazı olarak sürdürülmesi ve araya serpiştirilen türkülerin sazla söylenmesi, toplum içi ilişkilerin ya da bireyler ve toplum katları arasında çatışmaların dile getirilmesi, olağanüstü ögeler azaltılarak kişilerin ve olayların doğal boyutlara indirilmesi gibi özellikleriyle destandan ayrılır. Halk hikâyeleri boyutları bakımından iki kümede incelenebilir.
1) Tek bir olay çevresinde gelişen, yapısı basit, kısa hikâyeler. Bunlar türküleriyle birlikte en çok bir-iki saatlik süre içinde anlatılır. Doğu Anadolu'da serküşte (sergüzeşt) ya da kaside (kıssa) adıyla anılan küçük hikâyeler buna örnek gösterilebilir.
2) Kişi sayısı çok olan, birbiri ardı sıra gelen beklenmedik durumların, olayların işlenmesiyle oluşan hikâyeler ise, genellikle kahramanın yaşamından uzunca bir süre ya da yine kahramanın serüven dolu bir dönemini konu alırlar. Anlatımları gecede birkaç saatlik oturumlarla 5-7 gece sürebilir.
Aşk hikâyeleri birinciye, Köroğlu kolları da ikinciye örnektir. Halk hikâyeleri, konuları bakımından da iki kümede toplanabilir. Aşk hikâyeleri, aşk konusunun temel alındığı hikâyelerdir. Seçilen kahramanları bakımından iki ayrı özellik gösterir. Bir bölüğünde, yaşadıkları bilinen ya da yaşadıklarına inanılan âşıkların yaşamöyküleri, aşk serüvenleri konu edilmiştir. Hikâyede geçen şiirlerin, hikâyesi anlatılan saz şairinin şiirleri olduğu varsayılmaktadır. "Âşık Garip", "Kerem ile Aslı" ve "Emrah ile Selvi" hikâyelerinde olduğu gibi. İkinci bölükte ise kahramanları saz şairi (âşık) olmayan hikâyeler yer alır. Bunların konuları genellikle bir masaldan, hikâyeyi anlatan âşığın tanık olduğu bir olaydan ya da halk arasında yaygın bir tarih, menkıbe kitabından alınmıştır. "Elif ile Mahmut", "Arzu ile Kanber" bu tür hikâyelere örnektir. Kahramanlık konularının işlendiği hikâyelerin başında ise, Köroğlu kolları gelir. Saz şairleri, içinde kavga dövüş bulunan, koçaklama ile bezenmiş yiğitlik anlatılarını da bu kümeye sokmaktadırlar. "Eşref Bey", "Lâtif Şah", "Şah İsmail" benzeri hikâyelerde, gerçekten hikâye kişisinin kahramanlıkları anlatılır. Ama bu hikâyelerin temelinde yine bir aşk vardır. Kahramanlık, sevgiliyi elde etme uğruna girilen savaşlarda, çarpışmalarda gösterilir. İlk örneklerini 16. yüzyılda gördüğümüz ve destanın yerini alarak sözlü gelenekte yaşamını sürdüren halk hikâyeleri de âşık edebiyatı içinde ele alınabilir. Anlatımın bütünüyle düzyazı olarak yürütüldüğü bu hikâyelerde konuya uygun olarak araya serpiştirilen türküler sazla söylenir. Anlatıcı genellikle bir âşıktır.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.