Arama

Türkiye'de Vakıflar - Tek Mesaj #1

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
22 Ekim 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Tarihte Vakıflar
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandıktan sonra 2 Mayıs 1920 yılında "Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun" çıkartılarak 11 kişilik İcra Vekilleri Heyetine Şer'iyye ve Evkaf Vekaleti de alınarak vakıf işleri bu Vekâlet tarafından yürütülmüştür. Şer'iyye ve Evkaf Vekaleti'nin 3 Mart 1924 gün ve 429 sayılı Yasa ile kaldırılmasıyla görevleri Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir.
Vakıflar İdaresinde asıl değişiklikler, 5 Haziran 1935 tarihinde yürürlüğe giren "2762 sayılı Vakıflar Kanunu" ile yapılmıştır. Bu Kanunun 1. maddesine göre vakıflar; yönetim biçimine göre, Mazbut, Mülhak, Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar olmak üzere üç kategoride toplanmıştır.
1- Mazbut Vakıflar: Vakfı idare edenin soyu tükenip, 10 yıl idarecisiz kalması, Kanunen veya fiilen hayrî hizmeti kalmaması üzerine, idaresi doğrudan Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlanan vakıflardır. Bu vakıfların tüm iş ve işlemleri Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. Bu vakıfları Vakıflar Genel Müdürlüğü temsil eder.
2- Mülhak Vakıflar: Soydan gelenlere şart edilmiş, mütevellilerince idare ve temsil edilen tüzel kişiliğe haiz vakıflardır. Vakıf senedinde yazılı şartlara göre vakfın evladından olan mütevellilerce idare edilir ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce de denetlenir.
3- Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar: Cemaat ve esnafa mahsus vakıflar, bunlar tarafından seçilen kişi veya kurullarca yönetilir. İlgili Makamlarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından teftiş edilir ve denetlenir.
Türk Medenî Kanununa Tâbi Yeni Vakıflar: Cumhuriyetin kurulmasından sonra, şahısların isteği üzerine, bağımsız mahkemeler tarafından kurulup, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kuruluş senedine uygunluk yönünden denetlenen vakıflardır.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün, 21.5.1970 tarihli 1262 sayılı Kanunla sınaî, ticarî, ziraî yatırımlara girmesi sağlanmış; 8.6.1984 tarihli 227 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile de bazı birimlerin ismi değişerek, devlet standardı içindeki yerine oturmuştur.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bir görev olarak tevdi edilen vakıf eski eserlerimizi korumak, kollamak, gelecek nesillere ulaştırma görevi, bu eserlerin bütün insanlığın kültürel mirası olduğu düşünüldüğü zaman, başta mülkî amirler, belediyeler olmak üzere bütün vatandaşlarımız tarafından top yekûn korunması gereken eserlerdir. Tarihimizin ve kültürümüzün bir parçası olan vakıf eserlerin korunması, bir kurum ve kuruluşa emanet edilemeyecek derecede ortak sorumluluk gerektirmektedir. Fert fert bu sorumluluğu paylaştığımız taktirde, tarihi vakıf eserlerimiz sonsuza kadar yaşayacaktır.






Atatürk ve Vakıflar
1 Mart 1922'de T.B.M.M.’ni Açış Nutkundan

“Vakıflarla ilgili konulara gelince; bilinmektedir ki vakıflar memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketin gerektiği şekilde istifade edebilmesi için Şer’iyye Vekâletiyle beraber bütün Bakanlar Kurulunun ve hatta Yüce Meclisin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük müessesenin haraplıktan korunmasını ve memlekete faydalı bir hale konulmasını temenni eylerim.
Efendiler;
Vakıfların varoluş esprisi göz önüne alınınca; bunun dinî müesseseler ile beraber hizmet ve sosyal dayanışmayı hedeflediği ortaya çıkar.
Vakıfların imarethaneler, bîmarhâneler, hastahaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler, ve diğer irfan müesseselerini kapsamış olması, vakıflara ait konuların çözümünde uyulması zorunlu olan esasları göstermektedir.”
K. ATATÜRK
1 Mart 1922'de T.B.M.M.’ni Açış Nutkundan
(Orijinal Metin)

Evkaf mesailine gelince: Malumdur ki evkaf, memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketi hakkiyle müstefit edebilmek için Şer’iye Vekâletiyle beraber bütün Heyeti Vekile'nin ve hatta Meclisi âlinin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük müessesenin harabiden vikayesini ve memlekete - semerebahş bir hale vaz'ını temenni eylerim.

Efendiler;
Evkafın hikmet-i mevzuu nazar-ı dikkate alınınca; bunun müessesat-ı diniye ile beraber hizmet ve muavenet-i içtimâiyeyi istihdaf eylediği tahakkuk eder.
Vakıfların; imarethaneler, bîmarhaneler, hastahaneler, misafirhaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler vesair irfan müesseselerine şamil bulunmuş olması evkaf meselesinin hallinde riayeti elzem olan esasatı göstermektedir.
K. ATATÜRK

1 Mart 11339 (1923) T.B.M.M.’nin 4.Toplantı
Yılını Açarken

Efendiler,
Geçen sene zarfında Evkaf Vekâleti; dînî ve hayrî yapıların tamir ve inşaatında oldukça mühim bir faaliyet göstermiştir. Yapılan tamirler, yurdun çeşitli yerlerinde olmak üzere toplam;
126 cami ve mescit ile 31 medrese ve mektep,
22 su yolu ve çeşme, 175 akar ve 26 hamama ulaşmıştır.
339 senesinde İstanbul’a ait olup, şimdiye kadar teşkilâtsızlık yüzünden ihmal edilen bentlerin tamiratı ciddiyetle göz önüne alınarak; bu hususta bir kanun tasarısı hazırlanıp, Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiştir ve adı geçen Kanunun Yüce Meclis tarafından kabulü halinde İstanbul’da susuzluk tehlikesine maruz kalan halk ve dinî yapıların su ihtiyacı mümkün olduğu kadar azaltılacaktır.
Toplamı önemli bir miktara ulaşan vakıflar giderlerinin hiçbir denetime tutulmadan harcanması uygun olmadığı gibi, devamlı olarak halk tarafından yapılan şikâyetlerin bir an önce tetkiki mümkün olmadığından,
yeniden Teftiş Kurulu oluşturulması
bütçeye konmuştur.
Aylık yirmibeş, elli kuruş gibi küçük bir ücretle hizmetlerini yürütmekte olan din görevlilerinden 487 kişinin maaşlarına şimdiye kadar 13006 lira zam yapılmış ve bu sene içinde bir o kadar lira zam kararlaştırılmıştır.
Efendiler !
Geçen sene arz etmiştim. Bu sene de tekrara mecburum ki, vakıflar konusu mühimdir. Memleket ve milletin hakiki menfaati yönünden tetkik ve günün gereklerine uygun bir şekilde çözülmesi lâzımdır, çok gereklidir.”
K. ATATÜRK


1 Mart 11339 (1923) T.B.M.M.’nin 4.Toplantı
Yılını Açarken (Orijinal Metin)

Efendiler,
geçen sene zarfında Evkaf Vekâleti mebani-i diniye hayriye tamirat ve inşaatında oldukça mühim bir faaliyet göstermiştir. Vuku bulan tamirat ve yekünü memleketin muhtelif noktalarına ait olmak üzere 126 camii ve mescid-i şerif ile 31 medrese ve mektep, 22 su yolu ve çeşme, 175 akar ve 26 hamama baliğ olmuştur.
339 senesinde İstanbul’a ait olup şimdiye kadar teşkilâtsızlık yüzünden ihmal edilen bentler tamiratı, ciddiyetle nazarı itibare alınarak bu hususta bir kanun lâyihası tanzim ve Heyeti Vekileye derdest-i tevdidir ve kanun-u mezkürun Meclisi âlice tasdiki halinde İstanbul’da susuzluk tehlikesine mâruz kalan ahali ve mebani-i diniyenin su ihtiyacı mümkün mertebe tehvin olunacaktır.
Yekünü mühim bir miktara baliğ olan evkaf sarfiyatının hiçbir teftişe tabii olmadan icra edilmesi gayrı muvafık görüldüğü gibi mütemadiyen halk tarafından vuku bulan şikâyetin bir an evvel tahkiki kabil olmamakta bulunduğundan yeniden Heyeti Teftişiye Teşkilâtı bütçeye vaz olunmuştur.
Mahiye yirmi beş, elli kuruş gibi cüz'i bir meblağla ifayı hizmet etmekte olan hademe-i hayrattan 487 zatın maaşatına zam, şimdiye kadar 13006 lira yapılmış ve bu sene zarfında bir o kadar lira zammı mukarrer bulunmuştur.
Efendiler!
Geçen sene arz etmiştim. Bu sene de tekrara mecburum ki, evkaf meselesi mühimdir. Memleket ve milletin hakiki menfaati nokta-i nazarından tetkik ve icabat-ı asriyeye muvafık bir şekilde hallolunmak lâzımdır, elzemdir.
K. ATATÜRK
Telgraf
Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine

Son inceleme gezilerimde çeşitli yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim.
1.İstanbul’dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya’da bulunan müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de yabancı uzmanların yardımıyla tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz hazineler halinde yatmakta olan eski uygarlık eserlerinin ilerde tarafımızdan ortaya çıkarılarak ilmî bir şekilde koruma ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden çok harap bir halde olan âbidelerin korunmaları için Müze Müdürlüklerine ve kazı işlerinde kullanılmak üzere (arkeoloji) uzmanlarına şiddetle ihtiyaç vardır. Bunun için Maarifçe yurt dışına öğrenime gönderilecek öğrencilerden bir kısmının bu konuya ayrılmasının uygun olacağını düşünmekteyim.
2.Konya’da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir tahribat içinde bulunmalarına rağmen, sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin gerçek mimarî şaheserleri sayılacak kıymette bazı binalar vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alâeddin Câmii, Sahip Atâ Medrese Cami ve Türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami derhal ve acele olarak onarıma muhtaç bir durumdadırlar. Bu tamirin gecikmesi ve âbidelerin tamamen ortadan kalkmasına sebep olacağından, öncelikle asker tarafından kullanılanlarının boşaltılmasını ve tamamının uzman kişiler kontrolünde onarımının temin edilmesini rica ederim.
K.ATATÜRK
Telgraf
Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine
(Orijinal Metin)

Son tetkik seyahatlerimde muhtelif yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim.
1.İstanbul’dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya’da mevcut müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de ecnebi mütehassısların yardımiyle tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin ilerde tarafımızdan meydana çıkarılarak ilmi bir surette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap bir hale gelmiş olan âbidelerin muhafazaları için Müze Müdürlüklerine ve hafriyat işlerinde kullanılmak üzere (Arkeoloji) mütehassıslarına kat'i lüzum vardır. Bunun için Maarifce harice tahsile gönderilecek talebeden bir kısmının bu şubeye tahsisi muvafık olacağı fikrindeyim.
2.Konya’da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir harabi içinde bulunmalarına rağmen sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin hakiki mimari şaheserleri sayılacak kıymette bazı mebani vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alâeddin Câmii, Sahip Ata Medrese Camii ve Türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami derhal ve müstacelen tâmire muhtaç bir haldedirler. Bu tâmirin gecikmesi ve âbidelerin kâmilen indirasını mucip olacağından evvelâ asker işgalinde bulunanların tahliyesinin ve kâffesinin mütehassıs zevat nezaretiyle tâmirinin temin buyurulmasını rica ederim.
K.ATATÜRK




Kaynak=http://www.vgm.gov.tr