Arama


virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
28 Ekim 2006       Mesaj #2
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
800px Flag of Bosnia and Herzegovinasvg


GENEL
  • Resmi Adı :Bosna-Hersek (Bosna i Hercegovina) (BİH)
  • Başkenti : Saraybosna.
  • Resmi Dili : Boşnakça/Sırpça/ Hırvatça
  • Para Birimi : Konvertibl Mark (KM)
  • Zaman Ayarı : CET (Merkezi Avrupa Saat Dilimi, Türkiye-1)
COĞRAFYA
  • Coğrafi Yeri : Güneydoğu Avrupa’da yer alan ülkeyi, kuzeyden ve doğudan Sırbistan, batıdan Hırvatistan, güneydoğudan Karadağ çevirmekte, Adriyatik Denizi ’ne ise yalnızca 21 km’lik (Limanı olmayan) bir kıyısı bulunmaktadır.
  • Coğrafi Koordinatları : 16-20 doğu, 42-46 kuzey.
  • Yüzölçümü : 51. 209 km2
(Dayton Barış Anlaşması sonrasında entitelerin yüzölçümleri)
  • Bosna Hersek Federasyonu = 26.345 km2 (%51.46)
  • Sırp Cumhuriyeti (RS) = 24.840 km2 (% 48.52)
  • Brcko Bölgesi = 12 km2 (% 0,02 )
  • Karasuları : 12 mil.
  • Denizleri : Ülkenin Adriyatik Denizi'ne çıkışı vardır.
  • Kara Sınırları : Toplam 1.459 km,(Hırvatistan'la 932 km, Sırbistan ve Karadağ ile 606 km. )
  • Deniz Sınırları : 21 km.
  • Önemli Kentleri : Saraybosna ,Tuzla, Zenitza, Mostar, Biyelina, Doboy, Priyedor, Bihaç. Banya Luka
  • İklim : Bosna-Hersek’te karasal iklim hakimdir. Hava sıcaklıkları, en sıcak aylar olan Temmuz-Ağustos’ta 30 dereceye kadar çıkarken, en soğuk günler ise, Aralık-Ocak aylarında yaşanmakta ve ısı -20 dereceye kadar düşmektedir. Genelde 4 mevsim bol yağış alan ülkede en yağışlı ay Haziran, (110-115 mm) en kurak ay ise Aralık’tır. (40-70 mm) Ülkenin güneybatı kesiminde ve Neretva vadisinde Akdeniz iklimi görülür. Bu bölgelerde meyve-sebze bahçeleri, üzüm bağları bulunmaktadır, Hayvancılık ise, ülkenin tümünde yapılmaktadır.
  • Başlıca Nehirleri : Una, Sana, Drina, Sava
  • Doğal Kaynaklar : Kömür, demir, boksit, manganez, ormanlar, bakır,krom, çinko, kurşun, tuz, barit, asbest, kaolin, alçı
  • Ekilebilir Toprak Oranı : % 14
  • Otlak-Meraların Oranı : % 20
  • Ormanlar ve Ağaçlık Alanın Oranı : % 39
  • Diğer Topraklar : % 27
  • Sulanabilen Arazi : 20 km2
  • Doğal Afetler : Sık olan depremler.

TARİHİ

Akdeniz kıyısındaki diğer şehirler gibi Bosna'da tarih sahnesindeki yerini Roma Imparatorluğu içerisinde almıştır. Roma Imparatorluğunun çöküşünden sonra Bosna'nın yönetimi 1200 'lu yıllarda bağımsızlığını elde edene kadar çeşitli kereler el değiştirmiştir. Bağımsızlığını 260 yılı aşkın bir süre koruyan Bosna Krallığı bu süre boyunca Macarlar ve Sırplara karşı topraklarını savunmak zorunda kalmıştır.
1463 yılında Osmanlı idaresi altına geçen Boşnaklar aynı zamanda Müslümanlığı da benimsemiştir. Müslümanlığı benimsemeyen Boşnakların dini vecibelerini yerine getirmesine izin veren Osmanlı idaresi Bosna topraklarında inşa ettiği yapılar ve camilerle aynı zamanda Boşnakların gelenekleri ile kültürüne de etki etmiştir. 1878 yılına kadar devam edecek olan Osmanlı idaresi altındaki dönemde pek çok Boşnak Osmanlı idaresinde, devlet yönetiminde önemli görevlere getirilmiştir. Zayıflayan Osmanlı Imparatorluğunu parçalamaya karar veren müttefiklerin finansal sıkıntılar içerisindeki Istanbul'a baskısı sonucu Bosna'daki Osmanlı idaresi savaşılmadan, masa başında son bularak Avusturya - Macaristan Imparatorluğunun kontrolüne geçmiştir.

1918 yılına kadar sürecek olan Avusturya - Macaristan Imparatorluğu idaresi altındaki dönemde ülke yeniden yapılandırılarak çökmekte olan Osmanlı Imparatorluğu idaresi altındaki dönemin sonlarında yaşadığı sıkıntılardan uzaklaşarak refaha kavuşacaktır. Bu gelişmelerin büyük Sırbistan kurulmasını amaçlayan Rusya'nın finansal desteği ile gerçekleştiği kuşkusuzdur. Bosna'daki Müslüman nufüsun Osmanlı idaresi altındaki diğer topraklara göçü ve onların terk ettiği yerlere Sırpların yerleşmesiyle Bosna'daki etnik yapının değişmesi bu dönemde yaşanmıştır.

1918 - 1941 yılları arasındaki dönem Yugoslavya'nın iç karışıklıkları ve savaşla geçmiştir. 1941 - 1945 yılları arasındaki Ikinci Dünya Savaşı sırasında Naziler Yugoslavya'yı işgal ederek Slovenya'yı Almanya'ya, Hırvatistan'ı Italya'ya ve Makedonya'yı Bulgaristan'a bağlayarak özellikle Yahudi ve çingenelere karşı bir etnik temizlik hareketine girişerek toplama kamplarında binlerce insanı öldürdüler.

1945 - 1990 yılları arasındaki soğuk savaş döneminin 35 yıllı Tito'nın diktatörlüğü altında geçti. Bu dönemde Bosna - Hersek'in sınırları 1918 öncesi döndü ve Boşnak'lar kültürel kimliklerine yeniden kavuştular. Batı'nın desteği ile Yugoslavya'da savaşın izleri çabuk silindi. Batılı ülkeler Yugoslavya'yı sadece ekonomik değil aynı zamanda askeri ve siyasi alanda da destekledi. 1970'li yıllarda Sovyet müdahelesi riski ile karşılaşıldığında Amerika Birleşik Devletleri Yugoslavya'yı savunmak için nükleer güce başvurabileceğini açıkladı. Soğuk savaşın son bulması ve sona eren komünist rejimle birlikte parçalanan Sovyetler birliğinden Yugoslavya'da etkilendi.

1986 - 1992 yılları arasında yaşanan kanlı iç savaşların sonrasında Yugoslavya parçalandı. Aşırı milliyetçi Slobodan Miloshevich ve onun desteklediği militanlarca büyük Sırbistan'ı kurma hayalleri ile sistematik bir soykırım gerçekleştirildi. Bu dönemde 10 binin üzerinde Boşnak yaşamını kaybetti. Sırpların başta Saraybosna olmak üzere kuşatma altında tuttuğu şehirleri bombalamasına, sniper ateşi ile masum sivilleri öldürmesine, başta aydınlar olmak üzere seçilmiş kişilerin toplama kamplarında öldürülmesi ile gerçekleştirilen etnik temizlik hareketine batılı ülkeler uzun süre gereken tepkiyi göstermeyerek soykırıma seyirci kaldı.

Şubat 1992'de bağımsızlığını ilan eden Bosna - Hersek 7 Nisan 1992 'de ABD ve diğer batılı ülkelerce tanındı ve 22 Mayıs 1992 Birleşmiş Milletler'e yaptığı üyelik başvurusu kabul edildi.
Bosna'daki savaş 1992 yılının ilkbaharında başladı. Bosna'nın kuzeyini hedef alan saldırıların amacı bu bölgelerden Boşnak ve Hırvatları uzatlaştırarak Sırp devletini kurmaktı. Sırpların bu saldırıları bölgedeki diğer etnik gruplar için tam bir felakete dönüştü. Kuşatma altındaki şehirler ve mülteci kamplarında pek çoğu öldürüldü ve işkenceye uğradı.
Savaşın ilk aylarında doğudaki pek çok Boşnak şehri sırpların saldırıları sonucu kolayca düştü. Ancak şehri çeviren tepelerinde yardımıyla Srebrenizka saldırılara karşı kendisini başarıyla savundu.
1993 'te Birleşmiş Milletler 6 yerleşim birimini "güvenli bölge" ilan etti, Srebrenizka 'da bunlardan birisiydi. Amaç sınırları korunabilir hale getirerek barış için görüşülebilir bir zemin yaratmaktı. Yardımların güvenli bölgelere ulaştırılması gündeme gelince bu uygulama işgalci/saldırgan güçlerle Birleşmiş Milletler askerlerinin işbirliği yapmasını gerektirerek
amacı ile tam bir tezat oluşturur hale geldi.

Mayıs 1995 'te Sırplar Saraybosna'daki kuşatmayı şiddetlendirdi ve Nato Sırplara karşı hava saldırısı düzenlendi. Buna missilleme olarak Sırplar 6 güvenli bölgeyi bombalayarak 300 Birleşmiş Milletler askerini rehin aldı. Temmuz 1995 'te general Mladic komutasındaki Sırp güçleri Srebrenizka 'daki Hollandalı Birleşmiş Milletler güçlerini etkisiz hale getirerek şehri hedef aldı. Yaklaşık 25,000 Boşnak Sırp tehdidi üzerine şehri terk ederek bir başka güvenli bölge olan Potocari'ye ulaştı. 5000 mültecinin kampa girmesinin ardından Hollandalı barış gücü askerleri kampın dolduğunu bildirerek kampın girişini kapattı. Bu olay, kampın yakınlarındaki yaklaşık 20,000 Boşnağın Sırpların ölüm tehdidine karşı savunmasız kalmasına yolaçtı. Sırplar bölgedeki Boşnakları tahliye etmeye başladığında Hollandalı birlikler müdahale bulunmadı, hatta işlemlerin düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için organizasyonda yardımcı bile oldu. Kadın ve çocuklar ayrıldıktan sonra askerlik çağına gelmiş olan erkekler otobüslere bindirildikten sonra kampın yakınında kurşuna dizilerek öldürüldü. Ikinci Dünya Savaşından sonraki bu en büyük soykırımda 10 - 15 bin Boşnak'ın katledildiği iddia edilmektedir. Kızılhaç yetkilileri bu olaylar sırasında 7500 kişinin kaybolduğunu bildirmiştir.
Srebrenizka katliamının ardından o güne kata olaylara kayıtsız kalan batı kamuoyunda Sırplara karşı baskılar arttı ve 1995 yılı sonlarında savaş son buldu.