Arama

Anlatım Bozuklukları - Tek Mesaj #5

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Nisan 2013       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gereksiz Sözcük ve Ek Kullanımı :
Bir cümlede yeterli sayıda sözcük kullanılması gerekmektedir. Diğer bir deyişle gereksiz sözcükler olmamalıdır. Çünkü, gereksiz sözcük kullanımı cümlenin duruluğunu bozar ve anlatım bozukluğu meydana getirir. Bu anlatım bozuklukları şu şekillerde olabilir :
Örnekler:
Atatürk’ün yaptığı yenilikçi devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.
Atatürk’ün yaptığı devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.
Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma.
Yatmadan dişlerini fırçalamayı unutma.
Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranış biçimlerinde bir gariplik yoktu.
Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranışlarında bir gariplik yoktu.

Yardımcı Eylemlerin Gereksiz Kullanılması :
“Et, ol” yardımcı eylemlerinin yerini ad ve ad soylu sözcüklere gelen herhangi bir yapım eki tutuyorsa, ya da bunlar cümleden çıkarıldığında, bir anlam değişimi veya daralması olmuyorsa, yardımcı eylemlerin kullanılması gereksizdir.

Örnekler:
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hasta oluyor.
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hastalanıyor.
Doktorun bütün hastalarını iyi ettiğini duydum.
Doktorun bütün hastalarını iyileştirdiğini duydum.
Bu işin en kısa sürede biteceğini umut ediyordum.
Bu işin en kısa sürede biteceğini umuyorum.

Gereksiz Ek Kullanımı :
Örnek :
İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katılmıştı.
İhaleye birçok yerli ve yabancı firma katılmıştı.
Bu bestesi onun en tanınmış eseridir.
Bu beste onun en tanınmış eseridir.
Babamın başı ağrıdığında aspirin içerdi.
Babam başı ağrıdığında aspirin içerdi.

Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler :
Kimi sözcükler aynı kökten türediği için yazılış ve okunuş olarak birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır. Bu sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa, anlatım bozuklukları ortaya çıkar. Ayrıca kimi durumlarda cümlenin anlamıyla, o cümlenin içinde yer alan bir sözcük anlamaca uyuşmaz, çelişir. Sözcük yanlış anlamda kullanıldığı için de anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek :
Güzelliğinin farkında olduğunu belirten davranışlar sergiliyordu.
Güzelliğinin farkında olduğunu gösteren davranışlar sergiliyordu.
Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol.
Bu kadar çekingen olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol.
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar sağlamaktadır.
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar vermektedir.

Yanlış Yerde Kullanılan Sözcükler :
Bir cümlede her sözcüğün yerli yerinde, başka bir deyişle her sözcüğün kullanılması gereken yerde olması gerekir. Cümle içindeki bir tek sözcüğün bile yerini değiştirmek farklı anlamlar, farklı yorumlar ve yargılar oluşturur. Kimi zaman da mantıksal tutarsızlıklara yol açar.
Örnek :
Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ankara’da Kızılay’ın yapılan yeni binası görkemli olacak.
Kızılay’ın Ankara’da yapılan yeni binası görkemli olacak.
Okulu bitirince doktor olarak doğduğu kasabada çalışmaya başladı.
Okulu bitirince doğduğu kasabada doktor olarak çalışmaya başladı.

Anlamca Çelişen Sözcükler :
Anlamca, cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Cümlenin anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik” anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır.
Örnek :
Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.
Kapının önünde üç beş nöbetçi vardı.
Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki alacaksın.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda alacaksın.


Deyim ve Atasözü Yanlışları :
Deyim ve atasözleriyle ilgili iki tür yanlışlık yapılabilir :
Deyimler ve atasözleri, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu kalıpların bozulması ve bir sözün yerine eş anlamlısının getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır.
Bir deyimin ilettiği anlamla, cümlenin taşıdığı anlam arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna neden olur.
Örnek :
Bir koyundan iki deri çıkmaz.
Bir koyundan iki post çıkmaz.
Haydi bakalım seç pirincin taşını.
Haydi bakalım ayıkla pirincin taşını.
Tüm itirazlara göz yummuştu.
Tüm itirazlara kulak tıkamıştı.

Mantısal Tutarsızlık :
Bir cümlede, iletilmek istenen anlamın eksiksiz olabilmesi için düşünce ve mantık son derece önemlidir. İyi bir anlatımda sağlam bir düşünme ve mantık yürütme temel koşuldur. Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
Örnek:
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere tanıtmaya çalıştık.
Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden olabilir.
Önlem alınmazsa bu hastalık kısmi felce, hatta ölüme neden olabilir.
Son turda atlet, arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti.
Son turda atlet, önündeki yarışçıyı bir hamlede geçti.

Karşılaştırma Yanlışları :
Kimi durumlarda varlıklar, nesneler ve kavramlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları göstermek için yapılan karşılaştırmalar ya ikili bir anlam, iki farklı yorum yaratır ya da mantığa uymaz. Böyle durumlarda cümlede anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek :
Kardeşim annemi babamdan çok sever.
Sen futboldan benden daha çok hoşlanırsın.
Sırma gibi siyah saçlarını toplayıp topuz yaptı
Son düzenleyen Safi; 23 Mayıs 2018 03:11