Arama

Kerim Tekin - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
20 Kasım 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Ölümün adı... KARBEYAZ...

KERİM TEKİN'in anısına...
Kerim Tekin, 1975 yılında Erzincan'da dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Ortaöğrenimi sırasında şan dersleri aldı ve gitar çalmayı öğrendi. Lise yıllarında profesyonel müzik hayatına atıldı ve onyedi yaşında gece kulüplerinde çalışmaya başladı. 1994 yılında S Müzik'le anlaşarak profesyonel bir ekiple ilk albümünün hazırlıklarına başladı. "Kara Gözlüm" adını taşıyan ilk albümü 1995 yılında müzik marketlerde yerini aldı. Prodüktörlüğünü Halis Bütünley'in yaptığı albümde on şarkı yer aldı. Müzikseverlerin Kerim Tekin'le tanışması ise söz ve müziği Kenan-Ozan Doğulu kardeşlere ait olan "Cici Baba"yla oldu. Albümde pop müzik piyasasının seçkin isimleri biraya geldi. Bir çok şarkı Ozan-Kenan Doğulu, Garo Mafyan ve Zeynep Talu Kurşuncu imzasını taşırken İlhan Şeşen, Yusuf Bütünley, Saro Secikyan ve Fabio Taşel'de söz ve müzikleriyle katıldı albüme. "Kara Gözlüm" gibi romantik şarkılarla dikkatleri çeken Kerim Tekin, hoş görünümü, sempatikliğiyle özellikle gençler tarafından kısa zamanda tanındı ve sevildi. "Kara Gözlüm"le birlikte sahne çalışmaları hızlanan Kerim Tekin, "Haykırsam Dünyaya" adını verdiği ikinci albümünü 1997 yılında çıkardı. Geçen iki yılın ardından kısa saçlı ve çocuksu Kerim Tekin gitmiş, yerini uzun saçlarıyla olgun ve daha yakışıklı yeni Kerim Tekin almıştı. Onbir parçanın yer aldığı albümün prodüktörlüğünü yine Halis Bütünley yaptı. Söz ve müziğini Tayfun ve Beste Duygulu'nun yazdığı "Kar Beyaz" albümden çıkan ilk hit ve video klip çalışması oldu. Şehrazat, Fedon, Yusuf Bütünley, Ozan Doğulu, Zeynep Türkeş, Volga Tamöz, Feyyaz Kuruş, Kenan Doğulu ve İskender Paydaş gibi isimlerin biraraya geldiği albüm, müzikalitesiyle tam puan aldı. Kerim Tekin, 28 Haziran 1998 tarihinde aramızdan ayrıldı. Ölüm, onu bir festivalde verdiği konserin ardından İstanbul'a dönerken Afyon yakınlarında geçirdiği zincirleme trafik kazasında yakaladı. Türk Pop Müziği, henüz yirmiüç yaşında ki pırıl pırıl, genç bir neferini böyle elim bir kazada yitirdi..

Beyaz...
Garp'ta medeniyetin saflık, temizlik, el değmemişlik, taptaze bir başlangıç sembolü. Şark'ta ise, meselâ Japonya'da, harakiri namzetlerinin tören kıyafetlerinde olduğu gibi, matem rengi. Fakat, usul usul yağıp da çocukluğumuzun unutulmaz sabahlarında uyanır uyanmaz bizi yumuşacık sarıp sarmalayan karbeyaz'ın, o kusursuz ve de klasikleşmiş tarifini, Herman Melville Usta Moby Dick"te yaptı; işi bağladı. Beyaz üzerine çeşitlemelere, göz kamaştıran bir katkı, o gün bugündür yok, olamadı!

İlk, ve gönlümün tek kedisi, bembeyaz samur kürklü Ankara'lı "Beyza"nın ilk kocası, benzersiz güzellikteki Van yakışıklısı "Karbeyaz" ve ikisinin huysuz ve de hırsız, âfet-i cihan kızı "Aşkım" HARİÇ... Ama, bu iki güzel, aslında tabiatın şaheserleri idi, biçare insanoğlunun bu konuda bir katkısı yok idi.

Tabiat bir yana...

KERİM TEKİN, ki o da estetik açıdan bir başka tabiat harikası idi, "Karbeyaz" diye bir şarkı okudu ve ölümün benzersiz tanımını yaptı:
KARBEYAZDIR ölüm, ellerinden gülüm.

Bırakın öbür milletlerin halk edebiyatlarını, asırlardır, sevdikleri uğruna ölüp ölüp dirilen, ölümlerden ölüm beğenen bizim halk ozanlarımız, o nihaî varış noktası için böylesine dupduru, sevda yüklü bir isim bulamamışlardı. Sevdiği için, ölmek değil yaşamayı yeğleyen benim gibiler dahil, herkesin o an ölesi geldi.

İnanmıyorsanız, sizleri şarkı ile başbaşa bırakayım.

"Hasret...
vuruyor gecenin koynunda,
Anılar vuruyor gözyaşlarıma.
Çılgın bulutlar dönüyor başımda
Uykusuz geceler kapımda
Yıkılsa dünya, kıyamet kopsa
Ylne de vazgeçmem, ölürüm derdimden.

Karbeyazdır ölüm,
ellerinden gülüm
Yine yoksun diye, düşmanım her güne
Dursun dünya, dönmesin sensiz
Yaşatmasın of,
Allah'ım sensiz."

(Söz/ Müzik: Tayfun Duygulu-Beste Duygulu)

Neydi, bu şarkıyı böyle insanın ruhunu kanırtırcasına mühim kılan? Demek istediğim, ölümün "pîr ü pâk" tarifinden gayrı?
Üstelik, yeni sürgün bir fidan kadar taze idi, bu sözleri kalbimize akıtan. Güftenin sahibi -kalemine sağlık- Tayfun ve Beste Duygulu; ancak, yeryüzünde -tanrıya şükür- "yorum" diye bir şey var!. Ve, Kerim Tekin, bacak kadar boyuna rağmen - annesi yaşında bir hatun olarak, bunu rahatlıkla söyleyebilirim- sesi, sevgi titreşimleri dolu, yüreği tertemiz, yetenekleri akıl almaz bir yorumcu idi.

Her şarkı söylediğinde tam 12'den vuran bu genç adam, 8 yıl önce, Afyon/ Sandıklı'daki Kültür ve Sanat Festivali'nde hayranlarına konser verdikten sonra, özel otomobili ile, rivayet odur ki bir yakınının düğününe yetişmek üzere giderken; bir süt tankeri, iki kamyon, bir ticarî taksi ve Kerim'in arabasının hacamat olduğu bir garip trafik kazasında, bu Allah'ın cezası dünyaya veda etti!. Sebep? Afyon-Sandıklı karayolundaki asfaltlama çalışmaları nedeniyle yola dökülen mıcır. Ne diyeyim ki, çaresizlikten? "Dünyanın tüm mıcırları tepenize yığılır inşallah"tan gayrı?

Mıcırların son verdiği hayat nasıl bir şeydi, biliyor musunuz?

Nasıl anlatmalı? Can yoldaşı Zerrin Özer'in "Paşa Gönlüm" klibini hatırlıyor mısunuz? Hani, Nilüfer, Sezen Aksu, Aysel Gürel ve de DJ Bülent, kıvırcık dünya şirini köpeği ve daha pek çok dostunun katıldığı, o pek neşeli, şıngır mıngır, baştan ayağa muhabbet dolu klip. Birkaç sene aradan sonra, bizi Türkiye'nin en güçlü sesi ile buluşturmuştu.

İşte, bu klipte, gitar çalan bir delikanlı vardı. "Delikanlı" dediğim, her türlü mahalle raconunun dışında, düzgün, yüzü ışıl ışıl bir genç adam anlamında. Yüzünden etrafa "iyilik" saçılıyordu, yaptığı işten pek mutluydu, o an sanki sadece gitarı ve kendisi vardı. Bunca şefkat dolu heyecanın ardında, çok sevdiği ve sesi ile milyonları fetheden bir hanıma duyduğu sevginin yattığını, daha sonra öğrenmiştim.

Bir söz var, ünlü "Braveheart" (Cesur Yürek) filminde, büyüyünce İskoçlar'ın millî kahramanı olacak, "cesur yürek"delikanlının babası William Wallace'ın ifadesi:
"Herkes ölür...
Ama, çok az insan gerçekten yaşar."

İşte bu delikanlı, kısacık ömründe, sahiden yaşamış biriydi.

Ve, bu tâbir ona hiç yakışmasa da, "haince" ve çok erken "veda" etti...
Tıpkı, kendi şarkısında olduğu gibi...

Bu haince veda niye?

HAYKIRSAM DÜNYAYA

"Bu haince veda niye?
Çok sevmiştim ölesiye.
Ateşlerinde hicranım, yandım kavruldum.
Hüzünün denizinde, kaybolup gittim yar.
Tuzaktı aşkın bana,
kandım kahroldum,
Canımın baharında,
yok olup gittim yar.
Bu gidişi aklım almadı;
Yüreğim yine yarım kaldı.
Canımın baharında,
Canımdan oldum yar.
Haykırsam dünyaya
Aşkımı bir solukta...
Sen de mi çekip gittin,
Bunu ben hak etmedim.
Hani?...
Sensiz bir hiçim demiştim ya?"

(Söz: Cenk Bütünley; Müzik: Yusuf Bütünley)

Niye "haince"?
Şu nedenden... Gençliğimi, kişiliğimi idrak ederken, onlarla birlikte yoğrulduğum çok değerli insanları yitirdim. Barış Manço, Kemal Sunal gibi... Hepsi, birer dünya vatandaşı, evrensel karakterler idi. 57 yaş nedir ki? Çok erken gittiler. Ancak, bu fâni dünyadan gitmeden, kapasitelerinin ne olduğu ve daha neler yapabilecekleri konusunda bizi yeterince, haberdâr etmişlerdi. Yaşasalardı, kat be kat, daha çoğunu da gerçekleştirirler, dünyaya parmak ısırttırırlardı; ömürleri vefa etmedi.

Kerim Tekin ise, çok başarılı ama daha her şeyin başında idi; kendi "hayat projesi"ni tamamlamadan gitti. Magazin haberlerinin ucuz manşetlerindeki gibi, herhangibir yakışıklı "pop" şarkıcı değildi. İki nedenle. Bir, herhangi bir, eli yüzü düzgün "yakışıklı" değildi. Günümüzde boylu poslu, kaşı gözü yrinde herkese yakışıklı deniyor. Geçiniz... Tanrı biliyor, Kerim olağanüstü güzeldi. Bir erkeğin gözleri, ancak bu kadar anlamlı yüklenebilir; kaşları ancak böylesine kemân olabilir. Bu da, hiç mühim değil. Çünkü, sahiden güzel erkek, kişiliğinin oturması zaman aldığı için, ancak 40 yaşlarında ortaya çıkar. Yüzüne, gözlerine baktığınızda, size bir şeyler ilham eden, kişiliğinin derinliklerini hissettiren, erkek, sahiden "güzel"dir.

Kerim Tekin'in yüzü, inanılmaz ilhamlar veriyordu; dopdoluydu. Yetenek + sevgi taşıyordu. Yapabileceği kucak dolusu iş vardı. Belki çok bencilce gelecek ama, ben ondan hayatımı süslemesini bekliyordum. O malzeme, onun o güzelim kişiliğinde mevcuttu. Öldüğü an, o malzeme yok oldu. Onca yanışım, bu yüzden.

Eminim, kendisine yönelik onca hayran oluşu da pek güzel taşıyacak, pek güzel ürünler verecek, tüm hayatı bopyunca, onu takdir eden herkese, "İyi ki böyle biri var..." dedirtecekti.

Olmadı...

Yok olan, sâdece, çok genç yaşta, çok titiz bir heykeltraşın elinde yontulmuşcasına özenli bedensel estetiği değil, ruhunda gizlediği güzellikler idi.

Öyle bir güzellik ki, son klibinde, onulmaz aşkın özlemimi dile getirdiği akşamlar kadar
baş öndürücü idi.

AKŞAMLAR....

"Akşamlar, akşamlar,
gelmeyin üstüme.
Güneş doğsun artık,
vurgunum ölesiye.
Yalan mıydı gönül sözün?
Bu kadar kolay mıydı?
Karşımda duran deli divane yüzün
Karşında duran devasız gönlüm.
Beni benden alan,
canıma can katan.
Bu can sana kurban,
dayanamam...
Yanıyor yüreğim,
sığmıyor bedenim.
Beyhude geceler,
soluyor güllerim.
Beni benden alan,
canıma can katan
Bu can sana kurban,
dayanamam.
Ömür gelip geçiyor,
hasret kapımda...
Zamansız sevda değil damarlarımda.
Yaram derin,
çaresizim,
son akşamımda...
Bahtsızım, devasızım,
sormayın bana."

(Söz/ Müzik: Zeynep Türkeş, Volga Tamöz)

"Beni benden alan, / canıma can katan, / bu can sana kurban, / dayanamam..."

Bilemiyorum, sahiden âşık olup da, bu sözlerdeki çaresizlik içinde gizli gücü, kendini alabildiğine verişi -hayatında, bir an dahi olsa hissetmemiş - biri olabilir mi? İnsan, yüreğinden ancak bu kadar zarif vurulabilir!

Ama, Kerim Tekin, zâten, dile getirdiği her şeyi aşk'la söyledi.
Onsuz dünya, çok dar....


Kerim Tekin - Cici Baba
İstedim ama vermedi ki baban
Dengi dengine vurur dedi bana
Yıkıldı dünyam kader mi bu ceza
Şimdi gelde sen ağlama

Ele güne ne derim benim kızımsın
Biliyor bunu bütün mahalle
Kendini bana sakladın oysa
Değmezmiş seni doğuranlara

Yıllarca düğünün hayalini hep kurdum
Aslında boşuna
Yıllar yılı zor durdum

Pencereni aç perdeyi arala
Geleceğim rüyalarına
Sevişeceğiz sabahlara kadar
Sırf inat senin cici babana

Karbeyazdır Ölüm Akor

Seslendiren: Kerim Tekin


Am E Hasret vuruyor gecenin koynunda Dm F E Anılar vuruyor göz yaşlarımaAm EÇılgın bulutlar dönüyor başımda Dm F E Uykusuz geceler kapımda........ Dm ...... FYıkılsa dünya kıyamet kopsa..... E-F E Yine de vazgeçmem ölürüm derdimden ...... E Am Karbeyazdır ölüm ellerinden gülüm E AmYine yoksun diye düşmanım her güne... (Dm F E) Dm E Dursun dünya dönmesin sensiz (Dm F E) Dm E-F-E Yaşanmasın Allahım sensiz ...... E Am Karbeyazdır ölüm ellerinden gülüm E AmYine yoksun diye düşmanım her güne...

Kara Gözlüm

Kara Gözlüm Kerim TekinDm Em7Yar gidiyor soğuk gecede C Bb Asus7Yüreği ihanette yüreğimeDm Em7Ah duvarlar benim sırdaşımC Bb Asus7Aman vermiyor hasret bedenimeDm Am7 Dm Am7 )Dur dinle kara gözlüm gitme ) Dm Am7 ) Yapma bana küsme ) 2 Dm C Bb Asus7 )Özlüyorum deli gibi muhtacım sevgine ) Dm Em7Son bulsun ah derin ayrılık C Bb Asus7Tükensin acıları geldiğindeDm Em7Ah sokaklar benim yoldaşımC Bb Asus7Kahrolsun o mutsuzluk dön gönlüme
Son düzenleyen Kral_Aslan; 1 Şubat 2008 14:59
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....