Arama


yağız12 - avatarı
yağız12
Ziyaretçi
12 Kasım 2013       Mesaj #5
yağız12 - avatarı
Ziyaretçi
Coğrafi konumu ve iklimi nedeniyle, İtalya, Avrupa'nın belki de en lezzetli mutfaklarından birine sahiptir. Zeytinin, dolayısıyla da zeytinyağının bolca bulunduğu bu ülkede, ağzınıza attığınız her lokmada, bu leziz tatla buluşursunuz. Neredeyse ülkenin her yerinde yetişen buğday da, bir başka nimettir İtalyanlar için. Belki de bu sayede, makarna ya da pizza dendiğinde, akla ilk bu ülke gelir. Üstelik; penne, maccheroni, spaghetti, fettucine, linguine, fusilli, ravioli ve tortellini gibi farklı boyut ve şekillerdeki çeşit çeşit makarnalarına ek olarak, bu makarnalara âdeta can veren nefis sosları da oldukça meşhurdur. Bolonez, pesto, arrabiata ve napoliten gibi soslar, yıllardır, tüm dünya restoranlarının menülerinde yer alır. Durum böyle olunca, aklınıza şöyle bir soru gelebilir: "İtalyan mutfağı, yalnızca makarnalardan ya da pizzalardan mı ibarettir? Elbette ki hayır! Suyun azar azar ve yavaşça eklenmesiyle pişirilen, İtalyan usulü bir tür pilav olan risotto ve kıymalı, sebzeli ya da mantarlı olarak tercih edebileceğiniz lazanya da bu mutfağın farklı lezzetlerindendir. Tıpkı, çorbalar gibi… İtalyan mutfağında, çorbalar da önemli bir yere sahiptir. En önemli özellikleri ise, kızarmış ekmek parçalarıyla servis edilmeleridir. Ayrıca, İtalyanların sarımsaklı ekmeği olarak bilinen "Bruschetta" da illaki, çorbaların yanında servis edilir. Bir tür sebze çorbası olan "Minestrone", bu anlamda en çok bilinen ve tercih edilen çorbalardandır. Tüm bunlara ek olarak, yemeklerin hemen hemen hepsinde kullanılan; domates, biber, sarımsak, enginar, patlıcan, ançüez, sardalye, ton balığı ve kapari de bu mutfağının temelini oluşturan lezzetler olarak bilinir. Sizin anlayacağınız, bu ülke insanı, ağzının tadını çok ama çok iyi bilir.
İtalyanların, bu anlamda, iyi bildikleri bir şey daha var: Yemeyi ve içmeyi keyfe dönüştürmek… En az bizim kadar, akşam yemeklerine önem veriyorlar. Bu nedendendir ki, uzun akşam yemeklerinde aile bireyleri bir araya geliyor; lezzetli yemekler hazırlanıyor. Sofra kültürleri bizlerle aynı paralelde olsa da, yemeklerin yenme sırası, farklılıklar gösteriyor. Örneğin; İtalyanlar, pek çok ülkede ana yemek olarak kabul edilen makarna ya da risotto'yu, başlangıç olarak tüketiyor. Türk mutfağı ve birçok farklı ülkenin mutfaklarında da başlangıç olarak kabul gören soğuk tabaklar ise, İtalyan mutfağında ilk ve ikinci tabakların arasında yer alıyor. Bunda amaç, iki ağır yemeği üst üste yemeden mideyi dinlendirmek ve ana yemeğe eşlik edecek olan şaraba geçiş sağlamak… Sıra ana yemeğe geldiğinde ise, İtalyanların sebze yemeklerini pek tercih etmediklerini görüyoruz. Bunun yerine; et, tavuk veya balık tercih ederek, sebzeleri ana yemeklerin yanında garnitür olarak tüketiyorlar. Devamında ise, sofraya; meyve, peynir ve elbette ki tatlı tabağı geliyor. Tatlı olarak, daha çok; kahve likörü, kedidili bisküvi ve maskarpone peyniri bileşiminden oluşan "Tiramisu" ile kuru üzüm, portakal kabuğu ve konyak içeren kuru pasta "Panetone"yi tercih eden İtalyanlar; tüm bu keyifli yemeklerin üstüne de, hazmı kolaylaştıracak sert bir espresso içiyor.
Akdeniz mutfağının en güzel örneklerini sergileyen bu ülkeyi, lezzet düşkünü her erkeğin bir an önce ziyaret etmesini öneriyoruz. Şahsen biz, en kısa zamanda, yeniden yollara düşeceğiz...