Arama

Gülşah Akkaya - Tek Mesaj #1

BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
2 Aralık 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
GÜLŞAH AKKAYA
Gülşah Akkaya (doğum 6 Ekim 1977 - Bornova, İzmir) Beşiktaş Jimnastik Kulübü ve Türk Milli Takımı'nın yıldız bayan basketbolcusu. Forvet pozisyonunda oynayan Akkaya 1.81 m. boyunda ve 67 kg. ağırlığında. Oynadığı Türkiye Bayan Basketbol Ligi, İsrail ve Yunanistan liglerinde en çok sayı atan oyuncu oldu.
Basketbola 13 yaşındayken Denizli'de Spor Okulunda başladı. Deniz Nakliyat'ta oynadıktan sonra Fenerbahçe'ye transfer oldu. 1997'de ABD'ye gitti ve Lyna Üniversitesi'nde 4 yıl oynadı. 23,8 sayılık bir ortalama yakalayarak takımının halen tüm zamanların en iyi 4. skoreri oldu. 2000/2001 sezonunda Türkiye'ye geri döndü. Hemen ardından Selanik takımı Panserraikos ve Tel Aviv takımı YES Ramat HaSharon'da oynadı. Bu takımlarda da hem sayı kraliçesi oldu, hem de şampiyonluk da önemli rol aldı.
2003 yılında Erdemir'e transfer olarak tekrar Türkiye liglerine döndü. Bir yıl sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne transfer oldu. Mersin'de 22.0 sayı ortalaması ile bir kez daha sayı kraliçesi unvanı kazandı. 2005/2006 sezonu başında Beşiktaş'a transfer oldu. Ancak sezon başında sakatlanarak sezonun ilk bölümünde uzun süre oynayamadı.
Gülşah Akkaya, Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Kupası, Gençlerde Türkiye Şampiyonluğu yaşadı. 200 kezden fazla milli oldu. İspanya, Almeria'da düzenlen 2005 Akdeniz Oyunları'nda Türk Milli takımı ile altın madalya kazandı.

Bayan Basketbolu'nun en önemli değerlerinden olan taze Mersin Büyükşehir Belediyeli Gülşah Akkaya superspor.com'a verdiği röportajda Avrupa'da oynadığı yıllardan, Milli Takım ile ilgili düşüncelerini, basketbola olan sevigisinden, camiaya karşı kırgınlıklarını bütün içtenliğiyle anlattı. Güzel ve eğitimli bir sporcu olmasının yanında dobralığı ile de girdiği ortama hava katan 1.81'lik Milli gururumuz Gülşah beni ve yazarlarımızdan Sedat Balcı'yı basketbol sohbetine doyurdu. İşte bilinmeyen yönleriyle Gülşah Akkaya...

- Gülşah Akkaya basketbola nasıl başladı?

Amatör olarak Denizli Spor Okulu'nda başladım. Ailem enerjimi bir yere kanalize etmek için beni ilk önce jimnastiğe yazdırmıştı. Sonrasında basketbola olan yeteneğim ortaya çıkınca o tarafa doğru yöneldim. Profesyonel olarak basketbola üniversitedeki eğitimimi tamamladıktan sonra başladım. Yani Fenerbahçe ile diyebiliriz.

- Peki Fenerbahçeli misin?

Bu soruya yorum yapmasam daha iyi olur. Çünkü sürekli değişiyor. F.Bahçe'de oynadım, geçen yıl Beşiktaş'taydım. Futbolla ilgim olmadığı için tam birşey söyleyemem.

- 100. yılında Fenerbahçe'de oynamak ister miydin?

Elbette böyle bir yılda kadroda yer almak isterdim.

- Neden olmadı? Sakatlık mı buna etkendi?

Sakatlığımın etken olduğunu söyleyebilirim. Geçen sezonu oynayarak geçiremedim. Play-off'ta oynama şansı yakalamıştım fakat şartlar o şekilde gelişti ve olmadı.

- Gülşah Akkaya neden Milli Takım'da yok?

Elemeler başlamadan önce İtalya'daki turnuvada sakatlık geçirdim. Yaklaşık üç hafta önceydi. Yan bağlarımla ilgili bir sorun oldu. Beni de o kadroya dahil etmek istemediler.

- Cem Akdağ ile bir sorun yaşandı mı?

Hayır.

"Milli Takım'da her zaman oynamak isterim"

- A Milli Takım kadrosunda yer almayı bekliyor musun?

Milli takım kadrosunda yer almayı her sporcu ister. Onur ve gurur verici bir durum. Sakatlığım olmadığı sürece ve formdaysam her zaman oynamak isterim.

- Beşiktaş'tan ayrılma sebebin neydi?

Beşiktaş'a çok büyük umutlarla ve hedeflerle gelmiştim. Ağır bir sakatlık geçirdim. Yaklaşık 6.5-7 ay kadar oynayamadım. Bu ister istemez oyuncu psikolojisini etkiliyor. İstediğim sezonu geçirememenin yanında hedeflerime de ulaşamadım. Değişiklik yapıp kendimi toparlamam gerektiğini düşündüm ve ayrılmaya karar verdim.

"Hedef ilk sekiz"

- Mersin Büyükşehir Belediye'yi seçmendeki esas sebep neyi gösterebilirsin?

İki sene önce Mersin'de oynamıştım ve çok iyi bir sezon geçirmiştim. Yöneticiler, antrenör ve seyircilerle kurduğumuz diyalog mükemmmeldi. Her maçı 3 bin kişiye oynuyorduk. İstanbul'da bunu yakalamak için derbi maçlarını beklemek gerekiyor. Zaten gelen seyirci de futbol seyircisi oluyor. Halk sizi sevince kendinizi aile ortamında hissediyorsunuz. Küçük yer insanının diyaloğu ile büyük yer insanı arasında büyük farklılıklar var. Güneydeki insanlar çok daha sıcak ve anlayışlı. Bu da seçimimde etken oldu.

- İkinci Mersin döneminde ne hedefliyorsun?

Geçen sene Mersin iyi yatırımlar yaptı fakat istediği başarıyı yakalayamadı. Bu sene hedefleri küçültmek zorunda kaldılar. Hedefimiz ligde ilk sekize kalıp, Türkiye Kupası'nda da mutlu sona ulaşmak.

- TBBL'de favorin kim?

Bütçe olarak baktığınızda Fenerbahçe ve Beşiktaş. Basketbolda her an herşey olabilir. Alt sıralardaki takımlar üst sırralardaki yakımları yenebiliyor. Güzel bir sezon geçmesini istiyorum.

- Yurtdışında tekrar yer almak istiyor musunuz?

Yurtdışı tabii ki hedeflerim arasında. Ama şu anda Mersin'nin başarısını düşünüyorum. Umarım iyi bir sezon geçiririm sonrasında ise teklifleri değerlendirim. Yurt dışında şartlar iyi olursa neden olmasın diyorum.

"İsrail'de ki şampiyonluğumu unutamam"

- İsrail ve Yunanistan'da önemli başarılara imza attın. Nasıl geçti o yıllar?

Yunanistan'da sayı kraliçesi oldum. İsrail'de ise şampiyonluk yaşadım. Her iki ülkede basketbola medya ilgisinden dolayı halk da oldukça ilgi gösteriyor. Orada tanınmak ve izlenmek çok farklı bir duygu. İsrail'de her hafta maçımız yayınlanıyordu. Bu da ilgiyi arttırdı. Yabancı oyuncu olarak şampiyon takımda yer almak müthiş bir duyguydu.

- Hangi lig daha keyifliydi?

Kesinlikle İsrail. Ben gelmeden iki yıl önce mutlu sona ulaşmışlardı. Benimle birlikte şampiyon olduğumuz yıl gerçekten müthişti.

- Bayan basketbolu açısından en iyi lig sence hangisi?

Avrupa'da öncelikle İspanya'da oynamak isterdim. İspanya dışında ikinci ülke İtalya olurdu. Rusya ve Fransa'da da iyi takımlar var. Fakat oralarda bütçeler düştü. 1-2 takıma yapılan yatırım basketbol adına kötü bir durum.

- WNBA'i tekrar düşünüyor musun?

WNBA'de işler karışık. Yazın oynuyorlar ve hazır oyuncu istiyorlar. İlerde orası da olabilir.

- Türkiye'de WNBA ya da Avrupa'da oynayacak kapasitede kimler var?

Nevriye oynamıştı zaten. Milli Takım bünyesinde oynayan bir çok oyuncuyu sayabilirim. İsim olarak veremem ama yetenekli oyuncularmız var.

- Basketbol maddi anlamda seni doyurdu mu?

Açıkçası beklentilerimi karşılamadı. Basketbolu oynarken maddiyata önem vermeden duygusal tarafım ağır basarak oynadım. Amerika'da işletme okumuştum ve kendi mesleğimi yapabilirdim. Ama basketbol sevgim ağır bastığı için bu yolu seçtim. Bunların dışında mankenlik, televizyonda program yapmam üzerine gelen teklifleri reddettim. Basketbol hayatımın bir parçası olduğu için bana sağladığı maddi olanakları fazla önemsemiyorum.

- Sakatlıklar seni oldukça etkiledi. Bu konu hakında söylemek istediklerin?

Geçen sene Milli Takım idmanında yan çapraz bağlarımı kopardım. Fiziksel olarak değil de psikolojik olarak ağır bir darbe oldu benim için. Tedavi ve terapi dönemim zor geçti. Yaşadığım sakatlıkta Türk insanının mentalitesini daha yakından tanıma fırsatı buldum. Yere düşen bir oyuncuyu 'aman kalsın' diye düşünüyorlar. Sakatlık döneminden sonra yanımda olması gereken insanların yanımda olmadığını gördüm. Sonuçta destek bekliyorsunuz ama o desteği göremeyince çok kırıldığımı söyleyebilirim. Milli Takım'da tam sakatlığı toparlamaya çalışıyordum fakat bu sefer diğer dizimden sakatlandım. Önceki sakatlığım kadar ciddi değil ama tekrar beni etkilediğini söyleyebilirim.

- Sakatlığıdan sonra play-off maçlarında süreler aldın. Ama bu istediğin süreler değildi. Bunda suçlu Aziz Akkaya mıydı?

Kimseyi suçlamak istemiyorum. Daha iyi ve pozitif şeyler olabilirdi fakat böyle olması gerekiyormuş. Aldığımız Ceyhan yenilgisi takımın gidişatını etkiledi ve ondan sonrasını da toparlayamadık ve şampiyonluğu kaybettik.

- Seni çekememezlik var mı? Ya da kıskançlık?

Hayır, olduğunu sanmıyorum umarım da yoktur.

"Sokakta yürürken laf atanlar oluyor"

- Güzel bir bayan olman sorun yaratıyor mu?

Türkiye için yaratıyor (Gülüyor). Türkiye'de fiziksel görüntümün ne avantajını ne de dezavantajını yaşadım. Ben sporcu olduğum için genelde fiziksel görüntümün arka planda kalması gerektiğini düşünüyorum. Fakat bazen sokakta yürürken laf atanlar oluyor.)

- Dar forma olayına gelirsek...

Biz bayanlar biraz daha estetiğe düşkünüz. O konuda da ben fikirlerimi belirttim. Dar formaların bize daha yakışacağını ve iyi duracağını söyledim. Benimle aynı görüşü paylaşan birçok da oyuncu arkadaşım oldu. Bol formalar yerine daha oturan formalarla oynarsak basketbolun daha estetik, daha seyirciye yönelik olacağını düsünüyorum böylelikle medyanın da bayan basketboluyla daha fazla ilgileneceği kanısındayım. Bu sırf görünüşle alakalı değil, geçen sezon bir arkadaşımın parmağı formaya takılarak çıkmıştı.

- En iyi anlaştığın koç hangisiydi?

Basketbol kariyerim boyunca Zafer Kalaycıoğlu'nun ayrı yeri var bende. Amerika'dan döndüğüm sene Fenerbahçe'de oynadıktan sonra basketbolu bırakmayı düşünüyordum. Zafer abi tekrar beni basketbola döndürdü. Ona çok şey borçluyum ama bütün çalıştığım koçlar çok değerliydi ve hepsinden birşeyler öğrendim.

- Neden bırakıyordun?

4 sene Amerika'da eğitimimi tamamladıktan sonra basketbol kariyerime devam etmek için Fenerbahçe'ye döndüm. Fakat, ilk sene adaptasyon sorunları yaşadım. O sene sonunda bırakmayı düşündüm. Zafer Abi ve Murat Yosmaoğlu'nun telkinleriyle bu kararımdan vazgeçtim.

- Basketbolcu olmasaydın ne yapmak isterdin?

ABD'de okuduğum yıllarda üniversiteyi 3.9 ortalamayla bitirdim ve birçok yerden iş teklifi aldım. Amacım orada kalıp hayata atılmaktı. Oynadığım sene çok iyi bir sezon geçirdim ve menajerler benimle ilgilenmeye başlamıştı. Tolga Tuğsavul da oynamam yönünde baskı yaptı. O sırada kararımı verdim ve basketbola devam kararı aldım. Diğer önemli dönüm noktası ise bir sene oynayıp basketbolu bırakmaya karar verdiğim ve Zafer Abi'nin beni caydırdığı zaman oldu.

- Pişman mısın?

Herhangi bir pişmanlığım yok. Çünkü hangi yolda ilerleyeceğimi kestiremiyorum. Onun için bir yorum yapamam.

- Basketbolu ne zaman bırakmayı düşünüyorsun?

Geçen sene ki sakatlığım kafamı karıştırdı. Hayat o kadar enteresan ki küçük oyunlar oynuyor size. İyi mi oluyor yoksa kötü mü oluyor bilemiyorum. Yalnız her işte bir hayır vardır lafını çok doğru buluyorum. Geçen sene bunları yaşamam gerekiyordu ve yaşadım. Böylelikle bazı insanların gerçek yüzlerini gördüm. Kimin dost kimin dost olmadığını görüyorsunuz. Koyduğum hedefler var kendime. Bunlara ulaşmak istiyorum.

- Nedir bu hedefler?

Şampiyonluk olarak, kendi kişisel hedeflerim olarak bir takım hedeflerim var. Asıl hedefim Avrupa'da şampiyonluk yaşamak. Bu Milli Takım ile veya kulüp takımları ile olur. Yeter ki olsun.

"Basketbolu hayatımdan kolay kolay atamam"

- Basketbolu bıraktıktan sonra aktif olarak yine basketbolun içinde yer almayı düşünüyor musun?

Belli bir basketbol birikimim var. Bu birikimleri bir şekilde camiaya vermeyi düşünüyorum. Basketbolu bu kadar kolay hayatımdan çıkarabileceğimi düşünmüyorum. Bir takım kurmak, bir takım yönetmek ya da televizyonda spor programı yapmak ilerisi için düşündüğüm projeler arasında.

- Boş zamanlarında ne yapıyorsun?

Geçen sezon sakatlığımdan dolayı 7-8 ay terapiyle geçti. Pek bir boş zamanım olmamıştı.. Ama normalde kitap okuyorum, arkadaşlarımla internette konuşuyorum. Gezmeyi ve yeni tatlar keşfetmeyi çok seviyorum. Mersin'de tantuniyle tanıştım. Taksim'de de yapıyorlar ama Mersin'deki tadı yakalamaları zor. Bir de haşlama içli köfteyi çok sevdiğimi söyleyebilirim.

- Müzik zevkin?

Kulağıma hoş gelen her türlü müziği dinlerim. Yabancı ülkeye gittiğim zaman duyduğum müzik hoşuma giderse alıp dinliyorum. Ruh halimle alakalı aslında. Terazi burcuyum...

- Bahisle aran nasıl?

Futbolcu arkadaşlarım vasıtasıyla futbol bahisi oynadım bir aralar. Çok para kazanırsın diye bana da oyna dediler ama batırdılar (Gülüyor). Kayıplar olunca artık bıraktım.

- Ufukta evlilik var mı?

Şu anda bir ilişkim var ama evlilik için bir şey diyemem. Çünkü sporcu olduğumdan belli bir düzenim yok. Bu da evlilik için sorun yaratabilir.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 21 Temmuz 2011 15:46 Sebep: Sayfa Düzeni