Arama

Ütopya Nedir? - Tek Mesaj #6

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Temmuz 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÜTOPYA a. (Thomas More’un yun. U, yok, ve topos, yer, bölge sözcüklerinden uydurduğu Utopia'dan).
1. Tasarlayıcısı için bir ideali ya da karşı-ideali temsil eden, düşsel ve tutarlı bir toplum tasarısı. (Bk. ansikl. böl. Fels.)
2. Gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı, düşsel düşünce, düş, hayal düşlem: Bu tür bir eğitim sistemi yaratmak gibi bir ütopyası var. Çatışmasız, sorunsuz bir toplum bir ütopyadır.

—ANSİKL. Fels. Ütopyaları zamandan ve mekândan soyutlanmış ideal bir toplumun betimlemeleri olarak tanımlayabiliriz. Bu anlamda, iki önemli ütopya türü belirlenebilir: gelecekte herkesi kapsayacak ideal bir toplumun kurulmasını hedef alan ütopyalar ve yalnızca az sayıda kişinin kullanabileceği özel bir mekân yaratmaya çalışan ütopyalar. Ama bu iki ütopya türü de aynı isteğe yanıt verir: var olan düzeni eleştirmek ve değiştirilmesi olanaksız bu düzen karşısında düşe sığınmak.
Platon ilk ütopyacılardan biridir. Devlet adlı yapıtında, bir filozof kralın yönetiminde, kişileri tam anlamıyla erdemli kılacak biçimde idare edilen bir site kurulmasını önerir. Devlet, her iki ütopya türüne de girer: bir yandan Atina sitesinin yozlaşmasına karşı çıkarken, bir yandan da, kendilerini Site’nin mutluluğuna adamış seçkin erkek ve kadınlardan oluşan bir grup için aristokratik bir yönetim kurmayı amaçlar.
Bu tip kurgusal tasanlar ancak XVI yy.'da, Thomas More ile yeniden ortaya çıktı. Thomas More Ütopya adlı yapıtında (bk. bundan sonraki madde) düşsel bir ada tasarlar (ada imgesi, ütopyacı metinlerin değişmez öğesi olacaktır; ada doğal olarak, eski dünyadan kopuşu ve ondan korunmayı temsil eder). Bu düş, vergiler, sefalet ve hırsızlığın kol gezdiği İngiltere ile bir karşıtlık oluşturur. Ütopya nın amacı, var olan dünyadaki adaletsizlikleri ve toplumsal birk reformun olabilirliğini gözler önüne sermekti. Thomas More’un yapıtı büyük bir yankı uyandırdı. Rabelais de, More’un yapıtını biliyordu: Gargantua oğluna Ütopya ülkesinden yazar. Ama Gargantua Thelöme manastırını kursa da, onun'“istediğini yap” ilkesi, More’un huzur verici bir tutarlılığa sahip bir toplum öneren düşsel sitesine aykırı düşer. Theleme yeni bir dünya tasarısı değildir, dünyanın kargaşasından korunmak için ken dini iyi törelere ve özgür düşünceye ada mak isteyen herkese (kadınlar da dahil) açık bir yerdir.
Tommaso Campanella ve Güneş Ülkesi (La citta del Sole) [1602] adlı yapıtıyla, Platon’un ve More'un yazılarından esinlenmiş ve erdemliliğe ulaşmayı amaçlayan ortaklaşmacı ideal bir toplumun ayrıntılı betimlemesi yeniden gündeme gelir. Platon ve Thomas More ütopyaya ancak, karşı oldukları bir toplumsal gerçeği kınamak için başvurdukları halde Campanella, tasarısının gerçekleşebileceğine inanıyordu ve bu amaçla, Papalık'a sadık bir dinsel anlayış içinde ispanya ve Fransa'da destek aradı.
Campanella'dan önce, ideal toplumu gerçekleştirme isteğini, kolektivizm ve çokeşliliğin egemen olduğu topluluklar kuran (1534) anabatistlerde görüyoruz. Ancak, bu girişimden sonuç çıkmadı. 1530'a doğru Moravya’ya yerleşen hutterci topluluk (adını kurucusu Tirollü Jakob Fluter’den [ya da Hutter] alır) daha uzun ömürlü oldu. Mutlak bir barışçılık gösteren ve Kutsal Kitap'ın dogmalarına bağlı kalan hutterciler, çiftçi toplulukları halinde yaşıyorlardı. Göç etmek zorunda kalan hutterciler, XIX. yy.'da ABD’de ve nihayet Kanada'da, yeniden ortaya çıktılar. Günümüzde Kanada’da, hâlâ XVI. yy.'da konmuş kurallara göre yaşayan 170 kolektif çiftlikte bir araya gelmiş yaklaşık 15 000 hutterci vardır. XVII. ve XVIII. yy. ütopyayı bir yolculuk edebiyatıyla birleştirecekti; aslında yolculuk bir bakıma kaçıp kurtulma anlamı taşıyordu: uygar kişi bu sayede uygarlık karşısındaki iç sıkıntılarını ve eleştirilerini yansıtıyor ve J.-J. Rousseau gibi, “doğa durumu”nun başlangıçtaki yetkinliğine dönmekle övünüyordu, (insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı ve temelleri üzerine konuşma, [Discours sur Toriğine et le fondement de l'inâgalitâ parmi les hommes], 1755). Bununla birlikte, bu altın çağına dönüş tema’sı terk edilecekti, çünkü bu görüşün yandaşları geriye dönmenin olanaksız olduğunu anlayacaklardı; bu durumda uygarlık için ancak bir reform sözkonusu olabilirdi. L. S. Mercier’ nin kötülüğe yadsıyan ve mutlu bir gele ceği betimleyen (2440 yılı) [1771] adlı yapıtıyla ütopya kesin olarak geleceğe yöneldi.
XIX. yy.'da, sanayi devrimi sonunda ütopyacılar (Saint-Simon, Owen, Fourier, Cabet), sosyalizmi benimsediler. Ütopya bundan böyle uygulanmak istiyordu: New Lanark’taki örnek işletme, Owen tarafından kurulan New Harmony topluluğu ya da Cabet’nin Voyage en icarie (İkarıa'da yolculuk) adlı kitabındaki fikirleri ABD'de uygulama girişimi, bunun örnekleridir Bütün bu "uygulamaya dönük ütopyalar” başarısızlığa uğradı. Bu başarısızlıklar, ütopyanın çekici, ama gerçekleştirilmesi olanaksız siyasal ve toplumsal tasarı gibi küçültücü bir anlam kazanmasında rol oynadı. Bu durum Leibniz'in eleştirisine de hedef oldu: “Günahtan ve kötülükten uzak dünyalar tasarlamak elbette olanaklıdır; hatta bunları roman ya da ütopya haline getirmek de olanaklıdır [...]; ama gene de bu dünyalar iyilik bakımından bizimkinden çok geride kalacaktır" (TheodicĞe denemeleri, [Theodicöe], 1, 10) [1710],
Ancak bu görüş, kısıtlayıcıdır ve pek çok düşünür, ütopyada olumlu bir anlam bularak ona karşı çıkmışlardır. Auguste Comte’a göre bilimsel araştırmada ütopyadan yararlanılabilir ve ütopya bir varsayım yerine geçebilir (Pozitif felsefe dersleri [Cours de philosophie positive], 40. ders). “Bilimsel sosyalizm”i benimsemiş düşünürler “Ütopyacı sosyalistler"ipek çok bakımdan eleştirmekle birlikte, eleştirel tutumlarının yararını da kabul ederler. XX. yy.’da, ütopyanın bu olumlu anlamı Ernst Bloch (Das Prinzip Hoffrung ve Kari Manheim (Ideologıe und Utopıe [ideoloji ve ütopya]) ile sürdü. Aldous Huxley (Yeni dünya [Brave New World], 1932) ve George Örvvell'ın (1984. [1949]) karşı ütopyaları da gene XX. yy.’da doğdu.
Ütopya var olan toplumların ve onlara bağlı ideolojilerin bir eleştirisidir; ama bu eleştiri ideolojik söylemi, yanı bireysel ıra deye, rastlantıya, eleştiriye hak tanımayan kapsayıcı söylemi aşamaz. Karşı-ütopya larda, bazı modern toplumların ve bazı siyasal rejimlerin ayırtedici özelliği olan insanlıktan uzak ve totaliter bir dünyanın be timlendiğını görürüz (Kayn.)
Ütopya (De optimo reıpublıcae statü, deque nova insula Utopıa). Thomas More' un 1551'de İngilizceye çevrilen siyasal ve toplumsal romanı (1515-16). Thomas Mo re, ideal toplum örgütlemesinin gerçekleş tirildiği ve insanların mutlu ve kendi ken dilerinin elendısı olarak yaşayacakları bı linmeyen bir toprak parçası düşler. Yapı tın birinci bölümü tümüyle bir eleştiridir o zamanki İngiltere’nin ve öteki Avrupa devletlerinin, karamsarlık derecesine var dirilmiş bir tablosu çizilmektedir Yazar sırasıyla monarşilerdeki zorbalığa, saray ın sanlarının aşalığına, görevlerin parayla sa tın alınabilirliğine, fetih çılgınlığına, soylu larla keşişlerin sefahat düşkünlüğüne ve haksızlıklarına saldırır. More tüm kötülük lerln kaynağının kişisel mülk olduğunu öne sürer. Kitabın ikinci bölümünde dog matik bir biçimde kendi reformlarını önermek yerine, bunlar sanki daha önce uzak bir adada uygulanmış gibi anlatılır.

Kaynak: Büyük Larousse