Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İSKİTLER'İN ÖNASYA'YA GELİŞLERİ

Savaşçı atlı uluslardan biri olan İskitler, batıda Tuna Nehri havzasından doğuda Çin'e kadar uzanan geniş Avrasya steplerinde yaşamış ve göçebe hayat tarzını uygulamış bir toplumdur. Günümüzde geçmişteki göçebe toplumlarla ilgili arkeolojik araştırmalar büyük bir hızla ve artarak sürdürülmektedir. Ancak, göçebe toplumlara ait arkeolojik kalıntıların azlığı ve bunların büyük bir çoğunluğunun mezar buluntuları olması sorunlara açıklık getirmeyi güçleştirmektedir.

map02
İskitler ve Kimmerler'in Önasya'ya Giriş Güzergahları (Murzin 1991, Abb.5)

Son yıllarda Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde yapılan arkeolojik araştırmalar sonucu, söz konusu bölgedeki arkeolojik kültürlerin izlediği sıra, kronolojik açıdan belirginleşmeye başlamıştır. İÖ 2. Binyılın ortalarında yani 15. ve 14. yüzyıllarda, Srubnaja adı verilen bir kültür Volga Nehri'nden Karadeniz'in kuzeyindeki bölgelere kadar yayılmıştır. Bu gelişme ile Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde İ.Ö. 2. Binyılın ilk çeyreğinden beri yaşanmakta olan Katakomb Kültürü toplumları ya asimile edilmişler ya da bölgeden dışarıya atılmışlardır. Bunun sonucunda bölgedeki Katakomb Kültürü'nün varlığı sona ermiştir. Srubnaja Kültürü daha sonra Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde varlığını ve gelişimini devam ettirmiştir. Bu kültürdeki gelişmenin son dönemi, birbirini izleyen Sabotinovka ve Belozersk adı verilen iki evre ile temsil edilmiştir. Belozersk evresi doğrudan doğruya Sabotinovka evresinin devamıdır. Srubnaja kültürünün Belozersk evresinin bitişi kesin olmamakla birlikte genellikle İÖ 9. yüzyıl ile 8. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilir. Belozersk evresi hem coğrafi hem zamansal ve kısmen de kültürel açıdan Novocherkask Göçebe Topluluğu (İÖ 8. yy'ın ortası-7. yy'ın ilk yarısı) olarak isimlendirilen diğer bir kültürün arkeolojik kalıntılarının öncüsü niteliğindedir. Bu bağlamda, Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde, kültürel bağlantılar gösteren arkeolojik bir kültür ara vermeden gelişmeye devam etmiş ve bu kültürel bütünlük İÖ 2. Binyılın ortalarından İÖ 8. yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür. Söz konusu bu süreçte bölgeye yapılan herhangi önemli bir göç hareketine ait arkeolojik kalıntılara bugüne değin rastlanmamıştır. Bu nedenle Katakomb Kültürü'nün bir ulusu olan Kimmerler, çok büyük bir olasılıkla Srubnaja kültürünü de yaşamışlardır. Bu durumda Kimmerler'in yalnızca Katakomb Kültürü'nün ulusu olduğu şeklindeki görüşlerin artık tartışmalı olduğu, Kimmerler'in kültür hayatlarında Srubnaja Kültürü'nün de etkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu da bize İskitler'in Karadeniz'in kuzeyindeki steplere göç ettiği dönemde Kimmerler'in bu bölgede uzun bir süreden beri oturan, büyük olasılıkla da bölgenin otokton ulusu olduğuna işaret etmektedir.
Bu konudaki önemli sorunlardan biri İskitler'in Karadeniz'in kuzeyindeki steplere yani Kimmerler'in yaşadıkları topraklara kesin geliş tarihlerinin günümüze değin tam olarak belirlenememiş olmasıdır. Bir görüş, söz konusu bölgede İskitler'in arkeolojik izlerinin İÖ 7. yüzyılın ikinci yarısında izlenebildiği temeline dayanmaktadır. Bir başka görüşe göre İskitler'in Kimmer topraklarını istila etmesi İÖ 7. yüzyılın yetmişli yıllarında başlamış ve aynı yüzyılın ortalarından çok kısa bir süre sonra tamamlanmıştır. Bu bağlamda diğer bir sorun biri, İskit kültürünün İÖ 7. yüzyılın ikinci yarısından önceki erken evresinin henüz saptanamamış olmasıdır. Bunun başlıca nedeni ise, Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde İskit kültürünün gelişmiş halinin birdenbire belirmesidir. Bugünkü arkeolojik verilerin ışığında, İÖ 7. yüzyılın ikinci yarısından önce bu kültürün sadece Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde değil, daha doğuda da hiçbir yerde tanınmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda İÖ 8. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiş olan Novocherkask Göçebe Topluluğu kalıntılarının hem Kimmerler'e hem de İskitler'e ait olabileceği sonucu çıkmaktadır. Görünüşe göre İskitler'in Karadeniz'in kuzeyindeki steplere gelmeleri onların Hazar Denizi ve Pre-Kafkasya bölgelerine gelmelerinden öncedir. Söz konusu bölgeye gelen İskitler ile yerli Kimmerler arasındaki linguistik ve kültürel akrabalık ve benzerlik, İskitler'in Karadeniz'in kuzeyindeki steplere girmelerinin neden arkeolojik materyal ile izlenemediği sorusuna da açıklık getirmektedir. Ayrıca, yazılı kaynaklarda varlıkları kesin olarak saptansa da, genelde göçebe yaşam tarzını uygulamış ulusların yer değiştirme hareketlerini arkeolojik materyal ile izlemenin oldukça zor olduğu da düşünülmelidir.

iskitpre
İskitler ve Kimmerler'in Etkilediği Dönemde Önasya

Yazılı kaynaklarda verilen bilgilere göre İskitler'in Karadeniz'in kuzeyindeki stepleri istila etmelerinin ilk evresi, onların Aşağı Don Havzası ve Pre-Kafkasya bölgelerinde görünmesiyle bağlantılıdır. Kimmerler'i yaşadıkları topraklardan çıkaran İskitler, bu hareketle Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde büyük bir yıkım ve değişime neden olmuşlardır. Bunun sonucunda İÖ 8. yüzyıl içinde Karadeniz'in kuzeyindeki steplerde çok sayıda yerleşme tahrip edilmiş, bununla doğru orantılı da olarak yerleşik hayat özellikleri ortadan kalkmaya başlamıştır. Büyük bir tahribatla yansıyan bu durum olasılıkla Kimmer-İskit çekişmesinin bir sonucu olarak belirmektedir. Bu durumun genel sonucunda söz konusu bölgede hem karma ekonomiden hayvancılığa geçiş olmuş hem de Kimmerler'in Önasya'ya zorunlu göçleri gerçekleşmiştir.
İÖ 8. yüzyılda Karadeniz'in kuzeyindeki steplere yani Kimmerler'in ülkesine ayak basan İskitler, bir kısım Kimmerliyi kendi içine kabul etmiş, kısmen de mevcut Kimmerli ile bütünleşerek kendilerini yönetici zümre olarak kabul ettirmiş olabilirler. İskitler ve Kimmerler arasındaki kültür ve dildeki yakınlık asimilasyonu kolaylaştırmış olmalıdır. İskitler'in dışarıdaki yerleşik dünya ile ilişkilerinin çok kısıtlı olduğu bilinmektedir. Bununla doğru orantılı olarak dış dünyadan getiriler de çok az olmuştur. Bütün bunların sonucunda üretime dayalı bir ekonomisi bulunmayan İskitler çevre bölgelere ve özellikle Önasya'nın zengin ülkelerine yayılma ve saldırma eğilimi göstermişlerdir. Çünkü hareket halinde olan ve yağma ile geçinen göçebe ve savaşçı toplumlar için daima yeni bir hedef, yaşamlarını sürdürebilmek için yeni ganimetler ve yağmalar gerekmektedir. Yani, İskitler'in Önasya'ya akınlarının temelinde bölgedeki yerleşik toplumlardan kazanç ve çıkar elde etme isteğinin yattığı görülmektedir.