Arama

Enver Paşa - Tek Mesaj #3

KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
15 Şubat 2007       Mesaj #3
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Ad:  enver paşa5.jpg
Gösterim: 1918
Boyut:  38.6 KB
Osmanlı Devletinin son yıllarında devlet kademelerine hâkim olan İttihat ve Terakki Partisinin ileri gelenlerinden. 1881 yılında doğdu. İlk tahsiline İstanbulda başladıktan sonra, babasının Manastıra tâyin olması ile orada tamamladı. 1894te Manastır Askerî Rüşdiyesini 1897de Soğukçeşme Askerî İdâdisini ve 1899da Harp Okulunu bitirdi. Harp Akademisini de yüzbaşı rütbesiyle 1902de tamamlarak merkezi Selânikte olan Üçüncü Orduya tâyin edildi. Balkanlarda komite ve eşkıyânın çoğalmasından dolayı bunların tâkibi işlerinde görev aldı. 1905te kolağası, 1906da binbaşı oldu. Asker olmasına rağmen, o zaman merkezi Pariste olan Terakki ve İttihat Cemiyetine katıldı (1907). Daha sonra İttihat ve Terakki adını alan bu cemiyette Talât Bey ile tanışarak faal rol oynamaya başladı. Siyâsetle uğraşması, Selânik Merkez Komutanı Albay Nâzıma suikasttaki rolü, onun Selânikten kaçarak dağlara çıkmasının önemli sebepleriydi.

Sultan İkinci Abdülhamîd Hanın tahttan indirilmesi ve meşrûtiyetin tekrar ilânı için İttihat ve Terakki Cemiyetinin çıkardığı karışıklık ve mücâdelelere kolağası Resneli Niyâzi Bey ve diğer bâzı subaylarla birlikte katıldı. Makedonyanın Köprülü kazâsında tek başına meşrûtiyetini ilân etti (10 Temmuz 1908). Aynı gece Birinci Meşrûtiyette uygulanan anayasa yürürlüğe konuldu. Böylece Sultan İkinci Abdülhamîd Han tarafından İkinci Meşrûtiyet resmen îlân edilmiş oldu. Eşkıyâlıktan İstanbula dönen Enver Paşa hürriyet kahramanı olarak karşılandı.

Makedonyada bir müddet müfettişlik yaptıktan sonra Berlin Askerî Ataşeliğine tâyin oldu (1909). Alman hayranlığı burada başlayan Enver Paşa, 31 Mart Vakası üzerine İstanbula dönerek, Harekat Ordusuna katıldı. Trablusa İtalyanların saldırması üzerine oraya gitti ve cephe komutanlığı yaptı. Burada yarbay oldu. 1912de Balkan Harbi çıkınca yurda döndü. Fakat Balkan cephesindeki savaşlara iştirak etmeyerek, İstanbulda politik hâdiselerle meşgul olmayı tercih etti. Etrafına topladığı çoğu sokak kabadayısı sınıfından kimselerle birlikte Bâbıâli Baskınını düzenledi (23 Ocak 1913). Bu baskın esnâsında zamânın harbiye nâzırı Nâzım Paşa, Enver Paşanın teşvikiyle vurularak öldürüldü. Sadrâzam Kâmil Paşa istifâ ettirilerek yerine Mahmûd Şevket Paşa başkanlığında İttihatçı bir kabîne kuruldu. Balkan Harplerine bizzat iştirak edip, muhârebe etmediği halde Balkan Savaşlarında başarılı olduğu söylenerek üst seviyeli idârî kademelerde yer tutmuş İttihat ve Terakki mensuplarınca üç sene kıdem verilip, rütbesi albaylığa, sonra da paşalığa (generalliğe) yükseltildi. Bu arada Şehzâde Süleymân Efendinin kızı Nâciye Sultanla evlenerek saraya dâmât oldu. Albaylıktan üstün rütbeye yükseltmek hakkı sâdece pâdişâha âit olduğu halde, Sultan Reşaddan habersiz paşa yapıldı. Aynı gün Harbiye Nâzırlığı da verilerek el çabukluğu ile ordunun başına getirildi. Arkasından Cemal Paşanın Bahriye Nâzırı olması ile berâberce orduyu gençleştirme arzularından hareketle tecrübeli ve yüksek rütbeli 1200 Erkân-ı harp ve zâbitanı (subay) emekliye ayırdı.

Otuz devletin iştirâki ile yeryüzüne felâket getiren Birinci Dünyâ Harbine Osmanlı Devletinin girmesine hiçbir sebep yokken yanlış, aceleci ve çoğunlukla tek başına yaptığı değerlendirmelerle devleti harbe sokarak yıkılışa ve büyük maddî ve mânevî zararlar getiren çılgınca harp mâcerâlarına sebep olduğu bilinmektedir. Osmanlı Devletinde bütün muhârebeler sarayda toplanan fevkalâde meclislerin karârıyla ilân edilmesine rağmen, Birinci Dünyâ Harbine girişin ana sebebi olan Türk-Alman ittifakı sarayın ve kabînedeki bâzı bakanların haberi olmadan İttihatçı ileri gelenleri tarafından imzâlandı. Bunların başında Enver Paşa vardı.

Mason olan Enver Paşanın askerî idâresinin çok zayıf olduğu harp târihçileri tarafından söylenmektedir. Sâdece Kafkas cephesindeki harekâtı ile koca bir ordunun boşu boşuna kırdırılması buna bir örnektir. Kafkas cephesinin komutanı Hasan İzzet Paşa tarafından Ruslara taarruz emrine îtirazda bulunulmuş, mevsimin şiddetli kış, havanın çok soğuk olması, yapılacak taarruzun aleyhimize netîce vereceğinin anlatılmasına rağmen kararında ısrarı ve aksi görüş söyleyenleri görevlerinden azletmesi en büyük gafletlerinden biri olarak kaydedilir. Kumandayı bizzat Enver Paşanın ele aldığı meşhur Sarıkamış Harekâtı 20 Aralık 1914te böylece başlatıldı. Bu çılgınlık 90.000e yakın vatan evlâdının canına mal oldu. Kanal Harekâtı ve diğer cephedeki başarısızlıkları da aleyhine değerlendirilen hususlardandır.

Birinci Cihan Harbi sonunda Enver Paşa diğer İttihatçılar gibi vatandan kaçarak önce Odesaya, Berline sonra da Moskovaya gitti. Türkistana geçip oradaki mücâdeleye katıldı. Hazırlık yapmadan kendisini destekleyen Türk beylerinin kuvvetlerini toplarak yaptığı savaşı kaybetti. Kızılorduların bir koluyla yaptığı savaşta öldürüldü (Tacikistan, 1922).
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Eylül 2016 02:39
Gerçekçi ol imkansızı iste...