Arama


RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #3
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Türkçe Tıp Dili Kurulu’nun çalışmalarıyla hazırlanan kılavuz taslağının bir yılda tamamlandığı ve içinde 4600’a yakın yabancı tıp teriminin Türkçe karşılıklarının bulunduğu belirtildi. Türkçe Tıp Dili Kurulu’nun oluşmasında öncülük eden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim DalıÖğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Sami Arısoy, yabancı dillerde günlük konuşmada kullanılan sözcüklerin Türkiye’de hekim dilinde tıp terimi gibi kullanılır hale gelmeye başladığını söyledi. Türk hekimlik dilinin arılaştırılmasına yönelik Türk dil devriminden itibaren çok sayıda çalışma olduğunu ifade eden Arısoy, ilk kez bir üniversitede bu çalışmaların daha örgütlü hale gelmesi amacıyla bir kurul oluşturulduğunu dile getirdi.

“HOSPİTALİZE, TIP TERİMİ DEĞİL”
Prof. Arısoy, Türkçe Tıp Dili Kurulu’nu 2004 yılının Aralık ayındakurduklarını, bir yıllık çalışmalarının sonucunda 4600’a yakın sözcükten oluşan Türkçe Tıp Terimleri Kılavuzu’nun taslağını hazırladıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
“Amacımız hekimlik dilinde daha çok Türkçe sözcüğün kullanılmasıdır. Tıp dilinde bazı kullanımlar esasen tıp terimi olmadığı halde yaygınlaşmış durumda. İngilizce, Fransızca gibi dillerin günlük konuşmalarında kullanılan sözcükler Türkçe dil kurallarına uydurularak Türkçeleştirilmeye çalışılmış. Örneğin, hekimler hastalarını hastaneye yatırırken ‘hospitalize’ ediyorlar. Oysa bu kelime bir tıp terimi değildir, tamamen İngilizcenin günlük kullanımında olan, Türkçe çevirisi de ‘hastaneye yatırmak’ olan bir sözcüktür. Neden, hastaneye yatırmak daha kolay anlaşılacakken, ‘hospitalize’ kullanılsın”.

TÜRKÇE KARŞILIĞI OLAN TERİMLER
Arısoy, Türkçe’ye yerleşen bazı terimlerin artık günlük kullanımdaçok yaygınlaştığını, kimi zaman bu terimleri kullanmayan hekimlerin ayıplandığını söyledi.

Sadece İngilizce ya da Fransızca’dan Türkçe’ye geçen değil, esasen tıp terimi olup da Türkçe karşılığı olan kelimelerin de kılavuzda yer aldığını belirten Arısoy, kılavuzdan şu örnekleri verdi:
“Günümüzde hipertansiyon olarak adlandırılan terimin Türkçe karşılığı kan basıncı yüksekliğidir, ancak artık bu söyleyiş neredeysehiç kullanılmamakta, halk arasında da bu şekilde bilinmektedir. Bir başka örnek ise, hastaları hastaneden çıkarırken ‘externe’ etme sözcüğü üzerine... Bu sözcüğün Türkçe karşılığı olan ‘hastaneden çıkarmak’ sözcüğü kullanılırsa daha kolay anlaşılmayı sağlayacaktır. Ben karşıma yeni gelen bir öğrenciye ‘abortus’ diyeceğime doğrudan ‘düşük’ desem hem o bilmediği kelimeyi öğrenmek için ayrıca bir çaba harcamayacak hem de anlaşılırlık daha kolay olacaktır. Hasta-hekim ilişkileri de yine aynı şekilde çok daha rahat ilerleyecektir. Ben hastama ‘adolesan’ yerine ‘ergen’ desem hastam bunu anlayacaktır. Yine’agreve etmek’ yerine ‘şiddetlendirmeyi’ kullansam çok daha anlaşılır olacaktır.”

Prof. Dr. Arısoy, 1 aylık bir öneri bekleme çalışmasının ardından,hazırlıklarını tamamlayıp, kılavuzu 1 Ocak 2006’da hem fakültenin web sayfasından yayınlayacaklarını hem de bir önbasım gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi. Kılavuzdan bazı örnekler şöyle:
Adult: Erişkin
Prospektüs: Tanıtmalık
Aljezik: Ağrılı
Agreve etmek: Şiddetlendirmek, artırmak
Aplikasyon: Uygulama
Bimanuel: İkielle, çiftelle
Bypass: Köprüleme, aşırtma, yangeçit, yangeçiş
Background: altyapı, geçmiş
Demans: Bunama
Demarkasyon: Sınır
Defektif: Kusurlu, bozuk, eksik
Prematür: Erken doğan
Aksidental: Rastlantısal, kaza sonucu