Arama

Evliya Çelebi - Tek Mesaj #4

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Nisan 2006       Mesaj #4
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

EVLİYA ÇELEBİ


(1611-1682)
yaklaşık 50 Arabistan'a kadar uzanan topraklan dolaşmış bir yıl ara vermeksizin Orta Avrupa ve Balkanlar' dan Kırım ve Kafkasya'ya, Anadolu'dan Mısır ve gezgindir.

Gezdiği yerlerde gör­düklerini, işittiklerini, değişik toplumların ya­şam biçimlerini, özelliklerini yansıtan gözlem ve izlenimlerini kaleme alarak Seyahatname adlı 10 ciltlik bir yapıt ortaya koydu. Kapsam­lı bir gezi kitabı olan Seyahatname, ayrıca dilinin güzelliği, anlatım gücü, konu zenginli­ği ve rahat okunuşu ile de Türkçe'nin en önemli klasikleri arasındadır.

Evliya Çelebi İstanbul'un Unkapanı sem­tinde doğdu. Babası Mehmed Zilli Efendi sarayda kuyumcubaşıydı. İlköğrenimini sıb­yan mektebinde gören Evliya Çelebi yedi yıl medresede okudu. Bu sırada babasından tez­hip (yazma kitaplarda sayfalann boya ve yaldızla bezenmesi), hat (güzel yazı) ve nakış (duvar ve tavan süslemesi) sanatlarını öğren­di, Kuran'ı ezberleyerek hafız oldu. Öğreni­mini dört yıl okuduğu Enderun'da (bak. Enderun) sürdüren Evliya Çelebi dayısı Me­lek Ahmed Paşa'nın aracılığıyla IV. Murad'ın hizmetine girdi. Evliya Çelebi babasının atöl­yesinde çalışırken buradaki Rum çıraklardan öğrendiği Rumca'ya daha sonra Farsça ve Arapça'yı da kattı.

Babasından ve çevresindeki öbür kişilerden dinlediği başka ülkelere ilişkin öyküler, söy­lenceler ve masallar onda merak ve ilgi uyandırdı. Tanımadığı ama tanımak istediği bu ülkeleri gezme düşüncesi kafasında yer etti. Seyahatname'sinin girişinde, bir gece rüyasında Hz. Muhammed'i gördüğünü ve "Şefaat ya Resulallah" diyeceğine, dili sürçüp "Seyahat ya Resulallah" dediğini ve duası kabul edildiği için gezgin olduğunu anlatır. Önce bütün İstanbul'u dolaşmaya, gördükle­rini, duyduklarını yazmaya başladı. Evliya Çelebi, ilk kez 1640'ta İstanbul dışına çıktı.

Bazen taşrada görevli yüksek devlet memur­larının yanında, bazen savaşlara katılarak, bazen de özel görevlerle, Osmanlı Devleti'nin hemen her yanını dolaştı. Yaşamının sonuna kadar gezen Evliya Çelebi'nin öldüğü yer ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Gezileri çok geniş bir alanı kapsayan Evliya Çelebi yazdığı gezi izlenimlerinde Osmanlı Devleti'nin komşuları ile olan ilişkilerini yan­sıttı; yabancı uygarlıkları tanıttı. Dolaştığı yerlerde tanık olduğu, duyduğu, gördüğü her şeyi yazıya geçirmesiyle tarih, coğrafya, folk­lor, dil, etnografya, toplumbilim, mimarlık, ekonomi konularında bilgiler içeren büyük bir yapıt ortaya koydu. Bu açıdan, Seyahat­name 17. yüzyıl dünyasının çok yönlü bir görünümünü sergiler. Evliya Çelebi, yalnızca gezilerde gördüklerini aktarmaz, o zamana kadar insanlığın her alanda ortaya koyduğu ilerlemeyi de göstermeye çalışır. Yaşadığı çağın pek çok özelliğini yorumlar. Dolaştığı yerlerin gelenek ve göreneklerini, yaşam bi­çimlerini, önemli yapılarını, dahası bu yapıla­ra ne kadar para harcandığını, yörenin ünlü kişilerinin yaşamöykülerini, yörenin tarihini ve yörede konuşulan dilin özelliklerini, döne­min inanışlarını, söylencelerini oldukça abar­tılı bir biçimde anlatır. Bu tavrı anlatımına renk ve canlılık kazandırdığı gibi okuyanda ilgi de uyandırır. Örneğin manda derisine bal karıştırıp reçel yapıldığını, kışın damdan da­ma atlayan kedilerin havada donduğunu, olağanüstü gösteriler yapan cambazların serü­venlerini, fil doğuran kadının yaşamını anla­tırken inandırıcı olmaktan çok sevimli ve ilginçtir.

Seyahatname'nin bir başka özelliği de çok değişik yöre ve ülke insanlarının yaşam biçim­lerine, davranış özelliklerine, teknik bilgisine, süs eşyalarına, müzik aletlerine, yönetim biçi­mine varana kadar her konuda ayrıntılı bilgi vermesidir.
Evliya Çelebi bütün bunları oldukça yalın ve hareketli bir dille anlatır. Döneminin günlük konuşma diline uygun, akıcı, sürükle­yici ve eğlenceli dili, bu özelliğiyle Divan edebiyatının öbür düzyazı türlerine benze­mez. Yazar, gezdiği yörelerin dillerinden de örnekler verir. Bu örnekler dil araştırmaların­da önemli kaynaklardır.

Büyük gezginin birçok yazmaları bulunan Seyahatname'sinin ilk sekiz cildi 1896-1928 yılları arasında Arap harfleriyle, son iki cildi ise 1935-38 arasında Latin kökenli yeni harflerle basıldı. Evliya Çelebi Şakaname adıyla bir yapıtı daha olduğunu bildiriyorsa da bugüne kadar bu yapıt ele geçirilememiş­tir.

MsxLabs & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 18 Ağustos 2016 16:29