Arama

Beyaz Ölüm - Tek Mesaj #9

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #9
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Eroinin psikolojik etkisi



Öyle ya, neler oluyor neler biliyor da insanlar bu meretin peşinden gidiyor, bir deli kuyuya taş atmış kırk kişi çıkaramamış örneği, kimse eroinden vazgeçmiyor. Bu denli tutku niye? Bir söylentiye göre Zen Budist rahipleri çile çekerken tüm acılarını giderecek, onları rahiplikle utandırmayacak içinde afyon ruhu bulunan bir kutuyu yanlarına alırlarmış, acılarını her an yok edebileceklerini bilerek tabutluk gibi çile odasında acıyı yaşamaları islenirmiş. Bu çekici minik ruhların çekiciliğine dayananlar olmamış, en az kullanan en iyi rahip adaylarıymış...



Eroin ne biçimde alınırsa alınsın, değişen, sadece etkisinin gecikmesi, kullanılan doz gibi biçimsel değişikliklerin dışında sonuç aynıdır; vücutla bir ısınma, sakinleşme duygusuyla adeta içine huzur akıtılmış gibi bir duygu gelir. Gözler toplu iğne başı gibi küçülür, buna myosis etkisi denilir. Etkiyle birlikle mide bulantısı dozun fazla okluğu durumlarda son noktasına ulaştırıp nerede olursa olsun durumun uygunluğuna bakmadan kusturur ve insanı rezil eder. Eroin miktarı fazla kaçlığında el ve bacak titremesi, yorgunluk ve sinirlilik oluşabilir. Aslında bu sinirlilik ya da anksiete diyebileceğimiz endişe, kullanılmayan zamanlarda da ortaya çıkar ve fizyolojik bağımlılığa neden olan




psikolojik durumdur. Ama çoğunlukla ilk dakikalarda insanın içine sevgi dolar. Kimisi buna "içime yaşam sevinci geldi" bile der. Eroin sarhoşluğunda aşırı bir konuşma isteği, huzurla kapanan gözlerle birlikte gelir. Anlatmak, anlatmak, anlatmak istenir. Doktor Uluyazman (Kollokyum, 1957) ise etkileri şöyle anlatır:



"İnatçı bir hastalığın yahut da karşılaştığı üzücü olayların ıstırabı içindedir. Ümitsizlik içinde olağanüstü bir kuvvetten yardım bekler. Bu prodromal depression hali hastayı uyuşturucu maddelerin tesirine hassas bir duruma getirir. Uyuşturucu maddeler ağrıları keser, inhibisyonları hafifletir, gerginlik halini ortadan kaldırır, böylece hastayı daha sevinçli, daha mutlu yaparlar ki buna narkotiğin keyif verici etkisi diyoruz. Uyuşturucu madde aldıkları zaman keyif duyup, bir süre rahatlığa huzura kavuşunca büyük bir güvenle ilaca bağlanırlar. Alışkanlık arttıkça narkotiğin keyif verici etkisi azalır, doz yavaş yavaş yükseltilir ve neticede ilacın toksik tesiri hastalığa yol açar. İştah kesilir, hasla yorgun ve halsiz düşer ve nihayet kaybolur. Bir toksiko-mana ait bütün tabloları hastanede görmek imkânsızdır. Bu ancak onun hayatına girmek, onu adım adım takip etmekle mümkün olur"



Uluyazman tanımına katılarak, eroin kullandıktan hemen sonra cankilerin davranışlarına bakalım.



Eski cankiler eroin kullandıktan sonra canlandıkları için temizlik seanslarına girerler, evin tüm bulaşıkları inceden inceye yıkanır, camlar silinir. Çamaşırlar yıkanır. Uykusuzluk da başladığı için cankimiz gülücükler içinde kül tablalarına değin her yeri temizler. Evi çok temiz olmayan bekarlara bir öneridir, eyç, e yetiştirecek paranız varsa düzen seven canki bir sevgili bulun. Temiz bir canki mal bulduğu sürece Topkapı Sarayı'nı temizleyen temizlik malzemesi firması Cife bile taş çıkartır, evinizi sa-




kız gibi yapar. Bazıları bulmaca çözmeye başlarlar, en kalın bulmaca kitapları onlara şeker gibi gelir. İçe dolan sevgi dalgasıyla birlikte her şey hoş ve olumlu, çözümü bulunabilir görünür. Tophaneli hapçılar bu durumdaki insanlara "*ö*ü*ü yiyim ayakları" atma derler. Kimisi de bu durumu "canım ciğerim ayaklan" alma olarak tanımlar. Gözler zaman zaman bir tanrısallık duygusu içinde kapanır. Gözleriniz kapandığında dünya kafanızda lıkır tıkır işler. Normalde kaldırılamayan duyguların halter şampiyonu olunmuştur. Hem sigara içmek büyük bir iştahla istenir, hem de eldeki sigara unutulur. Bu nedenle cankilerin yalak çarşafları, kollukları sigara yanıkları içindedir. Gözlerin kapanmasına çingeneler "cavlamak" derler. Cavların (gözlerin) kapanmasının yanı sıra oturduğun yerden eğilerek sanki yerden bir şeyler arıyormuş gibi düşerler. Buna verilen isim "namaz kılmaktır". Tamamen kendini yitirip, sigarayla kendini yakma durumuna da "takla" denir. Kimi cankiler eroinin ilk uyarıcı etkisinden sonra maddeye olan ihtiyaçlarının artması ya da dozlarının yükselmesiyle daha çok taklaya gelir. "Taklama-kan çöllerinin kartal." deyişi çok laklaya gelen cankilere, yabancılar varken verilen isimdir. Eroin sarhoşluğunda, tıpkı esrar sarhoşluğunda olduğu gibi müzik dinlemek çok zevk vericidir. Çoğunda tatlı bir mide bulantısı olur, mide taş gibi kesilir, yemek yemek olası değildir. Su bile içilse çıkartılır ama bir taraftan da insanın can. deliler gibi su içmek ister. Eroin tüm vücuda yayıldıktan bir süre sonra tatlı tatlı kaşıntılar yayılmaya başlar. Yüzde örümcek gezintisini andıracak türden tatlı kaşıntılarla başlayan yüz ovmalar göz oğuşturmaya, burun kaşımaya ve giderek bitlenmiş gibi kaşıntılara varılır.



Eroinman olmamış kullanıcılarda eroin, bir psikoaküf madde olarak sinirsel, ruhsal dünyayı alt üst eder. Kullanıcı sarhoşluğunu unutup panik haline geçer, titizdir ve dünyada var olan




her şey, ilişkiler, düşünceler, lek bir hat oluşturacak denli düz olmalıdır, dolayısıyla artık herkes ondan fırça yiyebilir. Konuşmalarda hem gözü yaşlı bir romantik vardır, hem de babasını bile kesebilecek denli duygusuz bir psikopat, anlık dalgalanmalar eroinin etkisi boyunca sürer. Eroinin sinirsel etkisini yaşayanların çoğu bir kez daha kullanmak istemez. Eroin, her psikolojik yapının maddesi değildir, belki de bu nedenle herkes eroin kullanmaz ve eroinman olmaz. Geçmiş dönemlerde, mani gibi aşırı hareketli duyguları ve melankoli gibi ağır üzüntüleri dengelediği belirtilen eroin, normal insanları da yapısına göre manik ya da melankolik yapar. Manik ya da melankoliklere iyi geldiği de kullanım anında gözlenmiştir.



Yemekle fazla işleri olmayan cankiler genelde sessiz insanlardır, kenarda usul usul kaşınıp, bulantı ve midelerindeki sertlik dolayısıyla içki içemedikleri için ağız kuruluğunu kola ve meyveli gazoz gibi gazlı içeceklerle gidermeye çalışırlar. Barlarda önlerinde su ya da alkolsüz içecekler vardır. Eroin kullanımından sonra açık renk gözlüler gözbebeklerinin küçücük gözükmelerini saklayamazlar. Herkes onların göz rengine hayranken onlar gözlerinin renginden şikâyetçidirler. Gerçi "hay"ken, yani eroin etkisi altındayken herkesin göz bebekleri toplu iğne başı gibi olur. Ancak açık renk gözlüler bu renklerini saklamak için koyu renk gözlükleri aksesuvar olarak kullanmak zorundadırlar. Eroin kullanımındaki etkileri doktor Ali Babaoğlu şöyle tanımlar:



"Eroin kullanımında yaklaşık yarım saat kadar süren öfori, keyif ve sevinç duygusunun hemen ardından Çok hızlı bir boşalma ve gevşeme sağlar. Bu olay ilk günlerde orgazma benzetilir. Ardından oldukça tatlı ve düşlerle dolu bir uyku gelir. Opialla-ra alışmayan, ilk alışta kusma ve dislori gösterebilir. Genellikle idrar ve dışkı sfinkterlerinde kasılmalar olur, bağırsak hareket-





leri yavaşlar ve gözbebeklcri daralır, küçülür. Doz yüksekse solunum güçleşir. Damar içi kullanımda burunda ve yüzde kızarma, kaşıntı, ağızda kuruma olur." (Uyuşturucu ve Tarihi Kaynak Yayınları, 1997)



Görüldüğü gibi Babaoğlu bir yandan canki tanımı kullanmıştır: "etki orgazma benzer". Gerçekte böyle bir tanım yapmak komik de olabilir, ancak teşbihle hala olmaz diyelim, onun da söz ettiği yüzde kızarma ve kaşıntılar, bizim örümcek gezintisi dediğimiz kızartılardır.



Eyç, peynir, eroin, ya da sokak adıyla mal, hiçbir cankinin karşı gelemeyeceği biçimde şaraptan da önce gelen en önemli aşk içkisidir. Kullanım sonrası gelen sevgi duygusunun arkasından erkeklerde geç başlayan bir uyanmayla birlikte saatlerce suren bir ereksiyon durumu başlar ve orgazm çok gecikir. Eyç kullanmayan bir kadının cankiclen çekeceği vardır. Yeni tanıştıkları kadınlara ulanmak istemeyen ***** zamparalar, az miktarda eyç alarak kendilerini kadınlarına güçlü erkek olarak sunma keyfini yaşarlar. Bağımlılık oluşturan durumlardan birisi de budur. Çünkü birkaç gün kullanılan eroinden ve geç boşalma döneminden sonra kullanmama halinde birkaç gün sürecek bir erken orgazm durumu başlayacaktır. Eroinin yoksunluk nöbeti sırasında cankiler delalarca üst üsle orgazm olurlar. Uzun süreli kullanımlarda eroinin karşı cinse ilgiyi azalttığı ve libidonun clüşlüğü iddialarında çoğunlukla gerçeklik payı vardır. Esrar ve eroinin seks üzerindeki etkileri üzerine çok konuşulmuş, yazılmıştır ancak kullanımın ileri aşamalarında kadında da erkekte de, seks işleği ve perfomansı diye bir şey kalmadığı bir gerçektir. Canki ne denli espirili ve çekici olursa olsun, vücudunu kullanmaktaki yeteneksizliğini seksle de gösterecektir.



Eroin sarhoşu malalar ya da modern adlarıyla cankiler, rak barlarda bol bira içen insanların korkulu rüyasıdır. Tuvaletlere



hem eroini kullanmak için hem bulantıları nedeniyle kusmak için çok düşkün olan canki milleti, tuvalet kuyruklarındaki insanlara bir çeşit işkencedirler. Bir iki bardak bira içtikten sonra önünüzden bir canki tuvalete girmişse, biranın zorladığı mesanenizin bir cankinin işeme süratine ayak uyduramayacağı bir gerçektir. Orgazm gibi tuvalette idrarlarının geldiği duygusu ile gidip bir türlü işenememesi aslında onlardan çok, kapıda bekleyenlerin sorunudur. Tuvaletle çişini yapmaya çalışırken uyukla-yakalan, "taklaya gelen" canki çoktur. Tabii bir de iğnesini yaparken kalkamayanları sayarsak barlara alınmayışlarının nedeni biraz daha açıklanabilir hale gelir. Aslında bir cankiyle tek tuvaletli evde yaşamak da çok kolay değildir, gerek büyük tuvalette zorlanmaları gerekse kimseye çaktırmadan iğne yapmak kaygısıyla tuvalete sık sık kapanmalarıyla, ev arkadaşlarını kıvrandırırlar.



Bağımlının portresi(sararmış sayfa)


Ahmet, “İşte, hepsi de iyi kafa yapıyor" dese de AMATEM’deki uzmanlar uyuşturucuların birbirinden ayrıldığını söylüyor




Sahte cennetin gençleri / 5


Bilge Egemen



yas05 Bally ve tinerle başlamış. O zaman 13 yaşındaymış. Mahallede çeteler varmış. Bally çekip, kavgaya dövüşe girmeye hiç ama hiç çekinmezmiş.
15’inde ortaokuldayken esrara başlamış. Bu kez öğretmenlerden kavgayı, dövüşü esirgememiş. Bir öğretmenin burnunu kırınca bir süre okuldan uzaklaştırılmış. Ortaokulda esrarın adresini bulması çok kolay olmuş. 16’sında bir arkadaşıyla evin içindeyken ve camdan dışarı bakıp muhabbet etmekteyken, dışarıdan sözlü sataşma olmuş. Aşağı inip çocukları bir güzel pataklamışlar.
Patakladıkları çocuklar kavgadan sonra arkadaşları olmuş. Yeni arkadaşlar, eroin ikramında bulunmuş.
Lisede okurken eroinin adresini bulması da hiç zor olmamış.
Sivas’tan İstanbul’a gelmiş bir ailenin çocuğu olan Ahmet, şimdi 24 yaşında. Balıklı Rum’da tedavi görüyor.
Çocukluğunun geçtiği yerler Sultançiftliği, Gaziosmanpaşa, Metris Cezaevi’nin önleri falan.

Aslında evlenmeseymiş, ailesi eroinman olduğunu anlamayacakmış. Ama karısı, “çok uyanıkömış. Pahalı uyuşturucular (kokain, ecstacy) hariç, Ahmet’in denemediği uyuşturucu kalmamış.



Son düzenleyen GusinapsE; 15 Nisan 2006 22:51