Arama

Hürrem Sultan

Güncelleme: 2 Mayıs 2017 Gösterim: 747.904 Cevap: 11
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Nisan 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Hurrem Sultan

Ad:  hürrem.jpg
Gösterim: 6355
Boyut:  48.8 KB

(d. 1504?, Robatyn [Rogatino], Galiçya - ö. 15 Nisan 1558, İstanbul)
Sponsorlu Bağlantılar
I. Süleyman’ın (Kanuni) karısı Osmanlı sultanı.

Osmanlı tarihinde haremi ilk kez önemli bir güç durumuna getirmiş, devlet yönetiminde etkili olmuştur. Yaşamının ilk yıllarına ve kökenine ilişkin kesin bilgi yoktur. Rus, Fransız ya da İtalyan asıllı olduğu söylenir. Batı kaynaklarında adı Roza, Rosanne ve Roxelane gibi değişik biçimlerde geçer. I. Selim (Yavuz) (hd 1512-20) döneminde Kırımlıların Dinyester Irmağı boylarına düzenlediği bir akın sırasında tutsak edildi ve Osmanlı sarayına cariye olarak verildi. I. Süleyman’ın önce gözdesi, sonra hasekisi oldu. Bu durum I. Süleyman’ın ilk hasekisi ve Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Kadın’la arasında çekişmeye ve rekabete yol açtı. Valide Hafsa Sultan’ın ölümünden (1534) sonra Hurrem Sultan’ın padişah üzerindeki etkisi iyice arttı.

Saltanata en yakın aday durumundaki Şehzade Mustafa’yı destekleyen Sadrazam Makbul İbrahim Paşa’nın öldürülmesinde (1536) etkili olan Hurrem Sultan, 1540’ta Şehzade Mustafa’nın Manisa’dan alınarak Amasya sancakbeyliğine atanmasını, Manisa’ya da oğlu Şehzade Mehmed’in gönderilmesini sağladı. Sadrazam yapılmasında rol oynadığı damadı Rüstem Paşa’nın (kızı Mihrimah’la evliydi) desteğiyle devlet işlerinde giderek daha çok söz sahibi oldu. I. Süleyman, Anadolu’da, Şehzade Mustafa’nın tahtı ele geçirmek için ayaklanacağı yolunda söylentiler dolaştığını duyunca Ekim 1553’te şehzadeyi öldürttü. Bu olay üzerine yeniçeriler ayaklanınca şehzadenin öldürülmesinde rolü olan Rüstem Paşa’yı görevden aldı. Hurrem Sultan, damadının yerine sadrazam olan Ahmed Paşa’nın öldürülmesinde ve yerine Rüstem Paşa’nın ikinci kez sadrazam (1555) yapılmasında da etkili oldu. Şehzade Mehmed’in ölümünden (1543) sonra oğullarından Şehzade Selim’e (sonradan II. Selim) açıkça tavır almamakla birlikte, I. Süleyman’dan sonra tahta Şehzade Bayezid’in geçmesini istiyordu. Padişahın ve devlet adamlarının bu görüşü benimsemelerini sağlamak için ölümüne değin uğraştı.

Hurrem Sultan, İstanbul’da cami, medrese, mektep, imaret ve darüşşifadan oluşan ve Haseki Hurrem Sultan Külliyesi adıyla bilinen bir külliye, Mekke ile Medine’de de birer imaret yaptırmıştır.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen NeutralizeR; 2 Mayıs 2017 11:58
Biyografi Konusu: Hürrem Sultan nereli hayatı kimdir.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
9 Eylül 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Hürrem Sultan

Ad:  hürrem11.jpg
Gösterim: 7619
Boyut:  29.0 KB

(1504, ?-1558 Edirne),
Sponsorlu Bağlantılar
Kanunî Sultan Süleyman'ın eşi.

Doğum yeri ve ailesi belli değildir. Rus asıllı olduğu söylenir. Kırım Türkleri'nin Galiçya'ya yaptıkları akınlar sırasında ele geçirilip saraya getirildiği sanılmaktadır. Güzelliği, güler yüzü ve zekâsıyla kısa zamanda padişahın gözdeleri arasına girdi. Kanunî, dönemin geleneklerine aykırı bir şekilde, onu nikâhladı.

Hurrem Sultan, siyasî konularda da Kanunî'yi etkiledi. Damadı Rüstem Paşa'nın sadrazamlığını sağlamlaştırmak için çalıştı. Oğulları Selim ve Bayezit'in kendilerini göstermeleri ve halkın sevgisini kazanmaları için İran savaşlarının çıkmasını sağladığı söylenir. Birçok tarihçi, Şehzade Mustafa'nın boğdurulmasında onun rolü olduğunu ileri sürer. Yaşamının son dönemini hayır işleriyle geçirdi.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Temmuz 2016 19:28
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
8 Ocak 2010       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

HÜRREM SULTAN


Kanuni Sultan Süleyman’ın başkadını.
Selim ll
’nin annesi
(? 1504 ya da 1505 - Edirne 1558).

Slav asıllı olduğu bilinmektedir. Bazı tarihçiler (Hammer) tarafından galiçyalı bir papazın kızı olduğu ileri sürülür. Batılı kaynaklarda adı Roxelane, Rosa, Ruziac vb. olarak geçer. Cariye olarak saraya girdikten sonra Süleyman l'e takdim edildi. Ondan bir erkek çocuk doğurması üzerine padişah tarafından nikâhtandı. Bu durum, şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran kadını sinirlendirdi, ikisi arasında çekişme başladıysa da padişahın annesi Hafsa Sultanin araya girmesiyle rekabetin büyümesi önlendi.

Hafsa Sultanin ölümünden sonra haremin tek etkili kadını olan Hürrem Sultan, Mahidevran Sultani şehzade Mustafa’nın yanına gönderdi, çeşitli yollara başvurarak sadrazam İbrahim Paşa'yı öldürttü ve damadı Rüstem Paşa'nın vezir olmasını sağladı. Kurduğu düzenle şehzade Mustafa'yı da öldürtüp, saltanatın yolunu oğullarına açtı. Bu olaydan sonra azledilen Rüstem Paşa iki yıl sonra yeniden sadrazamlığa getirildi: Hırslı bir kadın olan Hürrem Sultan bir yandan saraydaki otoritesini pekiştirirken, bir yandan da hayır işlerine önem verdi.

İstanbul Aksaray’da Haseki camisi ve külliyesini (1539), Mekke ve Medine’de birer imaret, Meriç nehri üzerindeki Cisrimustafapaşa' da kervansaray, imaret ve cami yaptırdı; Edirne'ye su getirterek kentin çeşitli yerlerindeki çeşmelerden akıttı. Kanuni Sultan Süleyman'la birlikte gittiği Edirne’den dönüşte hastalanarak öldü. Süleymaniye camisi avlusuna gömüldü. Türbesi Kanuni tarafından yaptırıldı.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 26 Temmuz 2016 19:27
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hürrem Sultan
Hürrem Sultan'a Birde Bu Gözle BAKIN
Ad:  hürrrr.JPG
Gösterim: 5940
Boyut:  34.3 KB
Hürrem Sultan; hep entrikalarla, oyunlarla anlatılıyor. Oysa o, bunlardan çok hayırlarıyla anılması gereken bir kadın. Bir ömre sığmayacak kadar çok hayratı var. Bulgaris-tan'dan Mekke'ye kadar pek çok şehri, ihtiyacı olan yapılarla süslemiş. Ölmeden bir yıl önce, Peygamber Efendimiz'in (sas) hadis-i şerifine nail olabilmek için Kudüs'te yaptırdığı 'Haseki Sultan İmareti' bunlardan biri sadece.
Tarih, 18 Nisan 1558. Yedi iklime nam salmış Muhteşem Süleyman'ın sarayında yas var. Hükümdarın gözünden bile sakındığı, hası, hasekisi, Hürrem Sultan ebedi âleme intikal etti. Ardında kalanlar ise sadece, daha çok romanlarda, dizilerde bahsedilen cinayetler, entrikalar ve kıskançlıklar...
Peki, büyük bir devletin adı en çok bilinen kadın sultanını anlatmaya, bunlar yeterli mi? Günün şartları göz önüne alınmadan yapılan acımasız eleştiriler, Hürrem Sultan'ı hep kötü anlattı, anlatmaya da devam ediyor.
Sultan üzerine yapılmış gerçek bir akademik çalışma olmamasına rağmen, Batılı hayalperestler ya da bazı kesimler onun, Kanuni ile geçirdiği 40 yıllık ömürde sadece ihtiraslarını görüyor, hayırseverliğine değinmiyor. Ama, Hürrem Sultan ömrünü, hakkında söylenenleri gölgede bırakacak hayırlarla donatmış. İşte onun unutulan özelliği: 'Hayırseverliği!'
Pek çok şehirde adı yaşıyor!
O, yardımseverliğini saraya geldiği ilk yıllarda gösterir. Cariyeyken aldığı maaşı, "Burada, paraya ihtiyacım olmuyor!" diyerek Mekke'ye göndermek ister. Fakat, cariyelerin bağışta bulunması için azat edilmesi gerekir. O da, Kanuni Sultan Süleyman'a mektup yazarak halini arz eder. Padişah, onu özgür bırakır. Hürrem de, yıllık altı bin altın bağışta bulunur Mekke'ye. Cariyeliğinde yaptığı yardımlar, Haseki Sultan olduktan sonra da, çeşitli şehirlere yaptırdığı cami, imaret, kervansaray gibi hayratlarla devam eder. Eserlerin çoğu da, Mimar Sinan'a yaptırılır.
Bunlardan biri, Ahmet Refik'in, 'Türk Mimarları' kitabında yazdığı Edirne su yolları. Hürrem Sultan, savaş zamanında Kanuni ile kışı geçirdiği, nazarında pek kıymetli olan Edirne'ye, 1539'da Mimar Sinan'a talimat vererek, 20. yüzyıla kadar kullanılacak bir su yolu yaptırmış. Edirne'nin Küçükdöllük köyündeki su yolu kemerleri hâlâ ayakta. İslam Ansiklopedisi'ne göre; Uzunköprü'de de, Haseki Sultan adını taşıyan bir kervansaray ve cami inşa ettirmiş.
Mimar Sinan'ın eserlerinin yazılı olduğu tezkirelere göre, Hürrem Sultan, Mekke ve Medine'ye de kendi adıyla imaret yaptırmış fakat bu yapılar, günümüze ulaşamamış. Bulgaristan'ın, eski adı Cisr-i Mustafa Paşa olan Svilengrad kasabasına da uzanmış Sultan'ın eli. Tezkireler, onun bu kasabaya, Haseki Sultan adını taşıyan cami, imaret ve kervansaray yaptırdığını bildiriyor. İstanbul ve Kudüs ise, Hürrem hakkında anlatılan olumsuz halleri gölgede bırakacak, en önemli yapılara sahip şehirler.
Ad:  hürrem2.jpg
Gösterim: 2377
Boyut:  41.4 KB
Haseki Hastanesi'ni de o yaptırmış!
Sultan, İstanbul'a 1538'de inşasına başlanan ve 1550'de tamamlanan bir külliye yaptırıyor: Haseki Sultan Külliyesi. Külliye; cami, medrese, sıbyan mektebi, çeşme, imaret ve darüşşifadan oluşuyor. 1551 tarihli vakfiyede, külliyenin ilk yapılan biriminin cami olduğu, medrese ve sıbyan mektebinin bundan bir yıl sonra, darüşşifanın da on iki yıl sonra inşa edildiği bildiriliyor. Cami, bugünkü Haseki Caddesi'nin bir yanında medrese, sıbyan mektebi, imaret ve darüşşifa diğer yanına inşa edilmiş. Caminin hemen karşısında bulunan medrese 1530'da inşa edilmiş klasik bir yapı. Külliye'ye bağlı imaret ise 1550 yılında, Hürrem Sultan'ın isteği üzerine Kanuni tarafından yaptırılıyor. Günümüzde, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hizmet veren yer ise, adını Hürrem Sultan'ın külliye için yaptırdığı Darüşşifa'dan alıyor. Atıl durumda bekleyen Külliye, şimdi restorasyonda.
Vakıflara gelir için bir hamam!
Sultanahmet Camii ve Ayasofya arasına 1553'te, Mimar Sinan'ın yaptığı çifte hamam Hürrem Sultan'ın İstanbul'daki bir başka hayratı. Burayı, vakıflarına gelir sağlamak amacıyla yaptırıyor. Bugün halen varlığını koruyor ama hamam olarak değil. Kudüs'se, bağrında halen yaşayan son hayratını taşıyor.
Ad:  hürrem3.jpg
Gösterim: 2377
Boyut:  56.6 KB
Kudüs'teki imarette, ne kadar yemek dağıtıldığının, o dönemlerden kalma çetelesi. Çetelede, imarette günlük 999 yoksula bir tas çorba, bir somun ekmek verildiği yazıyor.
Kudüs'ü bekleyen Osmanlı: Haseki Sultan İmareti
Kudüs, Hürrem Sultan'ın yardımlarını ulaştırdığı son şehir. Ölümünden bir yıl önce, ortamı raporlamaya giden Abdülkerim'in, "Sa'âdetlü sultanım, bu diyarın fukarası çoktur." diye mektup yazması üzerine buraya bir imaret yaptırır. Tarihçi Amy Singer'in, "Osmanlı'da Hayırseverlik Kudüs'te Bir Haseki Sultan İmareti" adlı kitapta anlattığına göre; Hürrem Sultan, Kudüs'e inşa ettirdiği imarete olan hislerini, Peygamber Efendimiz'in (sas), "Bir insan öldüğünde, ameli kesilir. Defter-i a'mâli kapanır. Yalnız sadaka-i cariyesi, ilmi eseri, kendisine dua eden hayırlı bir evladı olan kimsenin defter-i a'mâli kapanmaz." hadis-i şerifiyle anlatır mektuplarda. İmarethane halen varlığını devam ettiriyor. İlk günkü gibi fakirlere yemek dağıtılıyor. Aynı zamanda yetimhane olarak kullanılıyor. El-Vâd ile Akabetü't takiye caddelerinin birleştiği noktada, Via Dolorosa'nın güneyindeki tepeye çıkan yokuşta bulunan imarethanenin vakfiyesi ve ilk dönemlerden kalma yemek kazanları ise Kudüs'te bir müzede sergileniyor.



Kaynak-hurrem.net
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 22:39
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hürrem Sultan tarafından yaptırılmış İstanbul'un Haseki semtindeki Haseki Hamamı
Ad:  _Roxelane.jpg
Gösterim: 2465
Boyut:  33.2 KB

Alman Barok ressam Anton Hickel'in Roxelana ve Sultan adlı tablosu (1780)
Ad:  hürem1.JPG
Gösterim: 3087
Boyut:  19.1 KB
Hürem sultan sarayda iken kaç cocugu oldu ve bunlardan neden sadece sltan selim han hazretleri olu. ve sultan süleymenın ilk cariyesi kimdir? ve mahi devrean nasıl hünkarımızın koynuna giripte ilk evlini yapmış . mahidevran öldükten sonra 2. bebegi neden ver nasıl düştü. hürem sultan kocasında n kac sene önce öldü ölüm nedeni ne dendir. ve kanunui sultan süleyma n kaç yaşında öldü ve hüremin elindeki. yüzük ne için bu kadar konuşulldu . neden mahi devran ne için öteki cariyeleri dehil de hüremin üstüne cok düğştü neden hüren hamileyken onun bebeğinni düşürmek istwdi ve pargalının neden kelesi kesildi hatice sultanla evlendimi evlendiysede buna kanunui sultan süleymen nasıl izin verdi. kanuni sultan süleyman la yaptığı evlilik hüremele aşk içinmiydi.ve hüremem neden saraya intikam için girirpte sonra vaz gecti . neden hürem gül nihali istemedi ve gül nihale kaç kere yatmıştı ve gül nihalin cocuğu oldumu ve neden hürem biz tüklerle ve yunaqnlarla barış istedi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 22:42
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
21 Mayıs 2011       Mesaj #6
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Hürrem Sultan Hakkında Yapılan Eserler
Ad:  Hürrem.jpg
Gösterim: 3923
Boyut:  50.2 KB
  • Erhan Afyoncu, Muhteşem Süleyman; Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2011. ISBN: 9786054052554
  • Moskof Cariye Hürrem, Demet Altınyeleklioğlu'nun Hürrem Sultan hakkındaki romanı.
  • Joseph Haydn 63. Senfoni
  • Hürrem Sultan, 2003 yılında Star TV'de yayınlanmış TV dizisi.
  • Aşk-ı Hürrem, Can Atilla'nın dans tiyatrosu eseri
  • Demet Altınyeleklioğlu, Moskof Cariye Hürrem, 2009
  • Muhteşem Yüzyıl, 2011 yılında Show TV'de yayınlanıyor olan I. Süleyman dönemini anlatan TV dizisi.
Hürrem Sultan, zekâsı, entrikaları, cesareti ve ihtisarıyla efsaneleşmiş bir Osmanlı Hanım Sultanıdır. Hayatı romanlara, tiyatro oyunlarına ve opera eserlerine konu olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nda, kendi dönemindeki devlet işlerinde etkin rol oynadığı için Osmanlı’da kadınlar saltanatı devrini başlatmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın nikahlı eşi olan Hürrem Sultan, II. Selim, Mihrimah Sultan, Şehzade Cihangir, Şehzade Bayezid, Şehzade Mehmed, Şehzade Abdullah'ın ve isimleri bilinmeyip küçük yaşlarda vefat eden diğer şehzade ve sultanların annesidir.

Hürrem Sultan’ın Osmanlı Devleti’ne gelmeden önceki hayatı hakkındaki bilgiler sınırlıdır ve kesin değildir. 1504 yılında Ukrayna topraklarında doğduğu rivayet edilir. Bilinen en kabul görmüş rivayet, 1520’de Tatar akıncılar tarafından Rutenya (Ukrayna)’dan kaçırılıp Kırım Hanlığı’na getirildiği, oradan da Osmanlı sarayına sunulduğudur.

Kızlık ismi kesin olarak bilinmemektedir. 19. yüzyılın Ukrayna’daki kayıtlarına göre Anastasia, Polonyalıların geleneğine göre ise Alexandra Lisowska olarak bilinir. Osmanlı sarayında Hürrem ismini almış ve Hürrem Haseki Sultan olarak bilinmeye başlanmıştır. Bazı tarihçilere göre ise Hürrem Sultan, Avrupa’da bilinen adıyla Roxelana, Ukrayna sınırları içerisinde bulunan Rohatyn kentinde doğmuş Lehistanlı Ortodoks bir ailenin kızıdır.

Tarih belgelerinde Hürrem Sultan’ın Osmanlı sarayına gelmesi ve Kanuni Sultan Süleyman ile tanışması hakkında kesin bilgilere rastlanılmamaktadır. Sultan Süleyman’ın şehzadelik döneminde veya padişahlığının ilk senelerinde Osmanlı haremine girdiği düşünülmektedir.

Hürrem Sultan saraya getirildiğinde, Kanuni, Manisa valisiyken birlikte olduğu Mahidevran Sultan ile evliydi ve bu evlilikten Mustafa isimli bir oğlu vardı. Sarayın en önemli kadın ismi Kanuni’nin annesi Ayşe Hafsa Sultan’dı. Ayşe Hafsa Sultan’dan sonra gelen ikinci önemli isim de Sultan Süleyman’ın ilk eşi Mahidevran Sultan’dı.

1521’de Hürrem saraya girdikten sonra, Kanuni Sultan Süleyman’la ilişkisinden Şehzade Mehmed dünyaya geldi ve böylece Hürrem Sultan olarak Osmanlı sarayının en nüfuzlu üçüncü kadın ismi oldu. Mahidevran Sultan ile Hürrem Sultan arasındaki rekabet ilerleyen zamanlarda kavgaya dönüşmüş, Hürrem Sultan zekâsı ve entrikalarıyla bu rekabeti lehine çevirmeyi başarmıştır. Takip eden dönemde Mahidevran Sultan gözden düşmüş, 1533’te Manisa valiliğine atanan oğlu veliaht Şehzade Mustafa’nın yanına gönderilmiştir. Mahidevran Sultan’ın gidişiyle Hürrem Sultan onun yerini aldı.
Ad:  hürrem8.jpg
Gösterim: 2566
Boyut:  82.7 KB

Kanuni Sultan Süleyman’ın nikâhlı eşi olduktan sonra Hürrem Sultan’ın saraydaki gücü ve pozisyonu daha da arttı. Şehzade Cihangir’in doğumundan sonra, kesin tarih olmamakla birlikte Haziran 1534’te Kanuni Sultan Süleyman ile görkemli bir düğün yaparak evlendiler ve aralarında resmi nikâh kıyıldı. Bu nikâh ile Hürrem Sultan, uzun süre sonra bir Osmanlı padişahı tarafından nikâhlanan ilk cariye oldu. Osmanlı geleneklerine aykırı olan bu hareket, devrimci bir hareket olarak nitelendirilebilir.

Mahidevran Sultan ile Hürrem Sultan arasında yaşanan mücadelede, Mahidevran’dan yanan olan Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Valide Hafsa Sultan’ın 1534’teki ölümüyle, Hürrem Sultan’ın saraydaki etkisi iyice artmıştır fakat Valide Sultan’ın ölümünün ardından Şehzade Mustafa’nın tahta çıkmasına kesin gözüyle bakıldığından Mahidevran Sultan, Valide Sultanlığa hazırlanmaya başlamıştır.

Hürrem Sultan, Şehzade Mehmed'ten sonra Selim, Bayezid, Cihangir ve Abdullah adlarında dört şehzade ve Mihrimah adlı bir kız çocuğu daha dünyaya getirmiştir. Çocuklarını büyütürken, ileride onlardan birinin tahta geçmesi için mücadele vermiştir.

Sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa, Mahidevran Sultan’ın oğlu Şehzade Mustafa’yı taht için aday gösterenlerden biriydi. Irakeyn Seferi’nden dönüşünün ardından Topkapı Sarayı’na davet edilen ve burada boğularak öldürülen Pargalı Damat İbrahim Paşa, Hürrem Sultan için ortadan kaldırılan önemli bir engeldi. Çocukluğundan beri Kanuni Sultan Süleyman’ın yakın arkadaşı, padişahlık döneminde de danışmanı olan İbrahim Paşa’nın öldürülmesinde Hürrem Sultan’ın etkisinin büyük olduğu rivayet edilir. Bir diğer rivayet ise, İbrahim Paşa’nın devlet yönetiminde kendisini üstün görmesi ve yaptığı hataların, kendi sonunu hazırlamasına sebep olduğudur. İbrahim Paşa’nın ölümüyle, Hürrem Sultan devlet işlerini idare etmeye başlamıştır.

Hürrem Sultan’ın önemli devrimci hareketlerinden birisi, haremi Eski Saray’dan Topkapı Sarayı’na taşımasıdır. Bunu, devlet işleri ile daha yakından ilgilenebilmek amacıyla yapmıştır. Eski Saray’da 1541’de çıkan büyük yangından sonra harem halkının bir kısmının Topkapı Sarayı'na taşındığı ve harem protokolünün başladığı düşünülmektedir.

Hürrem Sultan’ın, kendinden olan şehzadelerin sancak beyleri olarak atanmalarında da etkisinin büyük olduğu düşünülür. 1541’de, padişah adaylarının tayin edildiği Manisa Sancağında Sancak Beyliği yapmakta olan Şehzade Mustafa, Manisa’dan alınıp Amasya’ya atandı ve onun yerine Şehzade Mehmed Manisa Sancak Beyliği’ne getirildi. Halk ve askerlerin yaşanılan bu duruma tepki göstermesi sonucu Sultan Süleyman Şehzade Mustafa’yı toprakların savunulması için Amasya’ya gönderdiğini, veliahtlığının devam etmekte olduğunu söyledi. Bunun gibi birçok atamada Hürrem Sultan’ın parmağının olduğu kabul edillir. Hürrem Sultan şehzadeleriyle birlikte sancağa gitmesi gerekirken geleneklere uymamış ve İstanbul’da kalmaya devam etmiştir.

Hürrem Sultan’ın tek kızı olan Mihrimah Sultan, Diyarbakır Valisi ve III. Vezir olan Rüstem Paşa ile evlendirilmiştir. Bu evlilikle ‘’Damat’’ unvanını alan Rüstem Paşa sadrazamlığa tayin oldu. Tarihi kaynakların çoğunda, bu olayın arkasında da Hürrem Sultan’ın ve Mihrimah Sultan’ın olduğu belirtilir.

Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra Şehzade Mustafa’nın tahta çıkacak olmasından korkuyordu. Şehzade Mustafa’yı babası Sultan Süleyman’ın gözünden düşürmek için kızı Mihrimah Sultan ve damadı Rüstem Paşa ile bir komplo kurdu. Hürrem Sultanın emriyle hareket eden Rüstem Paşa, Şehzade Mustafa’nın mührüyle İran Şahı Tahmasb`a mektup yazmış, Tahmasb’ın cevabını da Kanuni Sultan Süleyman’a getirmiştir. Bu ve benzeri birçok entrikayla Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Şehzade Mustafa’nın isyan edeceğine ve tahtı elinden alacağına inandırılmıştır.

Şehzade Mustafa, katledileceği gün babasıyla görüşeceğine düşünerek çadırına girmiştir. O gün, Şehzade Mustafa’nın bembeyaz giyindiği rivayet edilir. Şehzade Mustafa kendisine atılan iftiralardan haberdardır ve beyaz giyinerek masumiyetini göstermek ister. Ölümünün ardından cebinden babasının onu öldüreceğini, bu yüzden babasının çadırına gitmemesi gerektiğini anlatan bir mektup çıkar. Şehzade Cihangir de bu olaya tanık olmuştur ve olayın etkisini bir türlü üzerinden atamamış ve hastalanmıştır. Babası ile sefere devam eden şehzade, Halep’te hayatını kaybetmiştir. Böylece tahta aday olarak Hürrem Sultan’ın iki oğlu Şehzade Bayezid ve Şehzade Selim kalmıştır.

Hürrem Sultan, iç olayların ve entrikalarının yanı sıra, daha önce Osmanlı tarihinde görülmemiş şekilde dış ilişkilerle de ilgilenmiş, diplomatik yazışmalar yapmıştır. Henüz Kanuni Sultan Süleyman’ı padişahlığının ikinci senesinde Rodos şövalyelerine karşı Rodos seferinin açılmasına teşvik etmiş, sonraki yıllarda İran seferlerine destek vermiştir.

Hürrem Sultan, 15 Nisan 1558’de İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Ölümü hakkında çeşitli rivayetler bulunsa da, bunlardan en kuvvetlileri zehirlenerek veya bir kadın hastalığı sonucu hayatını kaybettiğidir. Düzenlenen büyük bir cenaze töreninin ardından Süleymaniye Camisi avlusuna gömüldü. Türbesi, eşi Sultan Süleyman tarafından yaptırıldı.

Kanuni Sultan Süleyman, karısının ölümünün ardından çok üzülmüştür. İran’da bulunan bir şehre ‘Hürremabad’ ismini vermiştir. Şehrin ismi günümüzde de değişmemiştir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 23:56
britneyspears99 - avatarı
britneyspears99
Ziyaretçi
10 Haziran 2011       Mesaj #7
britneyspears99 - avatarı
Ziyaretçi

Hürrem sultan ya da Hürrem haseki sultan

(d. 1506 - ö. 1558)
doğum adı: aleksandra lisowska.
avrupa'da tanındığı ad: roxelana.
osmanlı padişahı i. süleyman'ın eşi ve sonraki padişah ii. selim'in annesidir.
bir osmanlı padişahıyla nikâhla evlenmiş ilk kadın olma ayrıcalığını taşır.

Ad:  hürrem4.jpg
Gösterim: 4965
Boyut:  33.4 KB
16. yüzyıl kaynaklarına göre kızlık ismi bilinmiyordu. ama daha sonraki kayıtlara göre mesela 19. yüzyılın ukrayna'daki ilk kayıtlarına göre anastasia (kısaca nastia) polonyalıların geleneğinde, aleksandra lisowska olarak bilinir. genelde hürrem sultan ya da hürrem balsaq sultan olarak bilinirdi; avrupa dillerinde roxolena, roxolana, roxelane, rossa, ruziac, türkçe'de hürrem (farsça kökenli khurram), neşeli olan kişi ve arapçada karima (soylu olan kişi) anlamına gelir. roxelana, onun gerçek ismi olmayabilir ama takma adı onun ukraynalı soyuna ait olan (günümüze ait yaygın isim ruslana) ve doğu slav ismi olan, roxolany ya da roxelany, şimdiki ukrayna halkında 15. yüzyıldan sonra kullanılıyordu.

Hürrem sultan , sarayda özel bir eğitim gördü. güzelliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında da kendine yer edindi. hürrem sultan saraya geldiğinde kanuni'nin manisa valisi iken evlendiği ve ilk eşi olan mahidevran sultan'dan mustafa isimli bir oğlu vardı. mustafa zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. mustafa'nın kanuni'den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. bu da mahidevran sultan'ın valide sultan olacağı anlamına geliyordu. oysa hürrem sultan her bakımdan mahidevran sultan'ın önüne geçti.

Hürrem sultan , kanuni sultan süleyman'a bir kız, dört oğlan çocuğu doğurdu. en büyük oğlu mehmet şehzade tahta çıkamadan öldürüldü. ikinci oğlu selim tahta çıktı. diğer çocukları da beyazıt ve cihangir şehzadelerdir. kızı mihrimah sultan'ı vezir-i azam rüstem paşa ile evlendirerek vezir-i azam'la bir ittifak oluşturdu. kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürttü. hürrem sultan'ın kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır. şehzade mustafa'nın öldürülmesinden sonra mahidevran sultan iyice gözden düştü. yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu bursa'da geçirdi. ancak hürrem sultan'ın ölümünden sonra hürrem sultan'ın oğlu padişah ii. selim mahidevran sultan'a maaş bağlattı ve oğlu mustafa'nın türbesini yaptırttı.

Devlet yönetiminde etkili olan hürrem sultan, iran savaşını destekledi. ruslar ve lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. bu dönemde ruslar kazan ve astrahan hanlıklarına hakim olup doğuya doğru yayılmaya başladılar.

Hürrem sultan 18 nisan 1558 tarihinde eşi kanuni sultan süleyman'dan 8 sene önce 52 yaşındayken öldü. oğlu ii. selim'in tahta çıkışını göremedi. süleymaniye camisi külliyesi içinde kendisi için yaptırılan türbeye gömüldü. türbenin iç duvarları bir cennet bahçesini tasvir eden iznik çinileriyle kaplıdır.
Ad:  hürrem10.jpg
Gösterim: 2333
Boyut:  60.6 KB


Hürrem sultan istanbul'da günümüzde onun adıyla anılan haseki semtinde, mimar sinan'a haseki külliyesini yaptırmıştır. 1538-1550 yılları arasında inşaatı tamamlanan külliyenin içinde bir hamam, medrese ve hastane bulunmaktadır. günümüzde t.c. sağlık bakanlığı haseki eğitim ve araştırma hastanesi olarak tanınan bu hastane türkiye'de kesintisiz hizmet vermekte olan en eski hastane olma özelliğini taşır.

Hürrem sultan ayrıca ayasofya camii civarında yardıma muhtaç ve fakirlerin karnını doyurmak için bir mutfak yaptırtmıştır.

Hürrem sultan avrupa'da, modern türkiye'de ve batıda birçok resim, müzik ve bale gibi tarihi çalışmalara konu olmuştur. mesela joseph haydn'in 63. senfonisini örnek verebiliriz. eserler ukraynalılar tarafından yazılmıştır ama genelde ingilizce, almanca ve fransızcadır.

Hürrem sultan 'ın doğduğu yer olduğuna inanılan ukrayna'nın rohatyn kentinde bir hürrem sultan anıtı bulunmaktadır. 2007 yılında, ukrayna'daki bir liman kenti olan mariupol'daki tatarlar hürrem sultan'ın onuruna bir müze açmıştır.
Son düzenleyen Safi; 26 Temmuz 2016 19:07
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2012       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  hürrem5.jpg
Gösterim: 10055
Boyut:  37.5 KB
Hürrem Sultan aslında Kırımlıdır, fakat Osmanlı padişahı 1. Süleyman'ın (Kanuni Sultan Süleyman) sarayına köle olarak gelmiş, fakat Kanuni Sultan Süleyman onu çok sevip evlenmiş ve Hürrem Sultan'dan 5 tane çoçuğu olmuştur; Abdullah, Cihangir, Mihrimah, Selim ve Mehmet. Oğullarından dördü Süleyman'a ihanet etmiş, ancak Selim Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra tahta geçmiştir.
Hürrem Sultan her konuda ise Mahidevran Sultan'ı alt etmeyi başarmış ve Kanuni Sultan Süleyman'ın en sevdiği karısı haline gelmiştir. Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan'dan sonra öldüğü için Hürrem Sultan'dan sonra hiç evlilik yapmamıştır.

*****

Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri Osmanlı İmparatorluğunun Padişahı ve halifesidir. Hürrem Sultanımız ise onun esidir ve yaptığı hayırlar ile bilinmektedir.


Kanuni Sultan Süleyman çocukları

  • Mahmud: 1512'de doğup, 1521'de 9 yaşında vefat etti, annesi Gülfem Hatun.
  • Mustafa: 1515'de doğdu, Konya Ereğli'de 6 Kasım 1553 ba­bası Sultan Süleyman tarafından idam edildi, annesi Mahidevran Sultan.
  • Mehmed: 1521'de İstanbul'da doğup, 22 yaşında 1543'de Manisa'da çiçek hastalığından vefat etti, annesi Hürrem Sultan.
  • Selim: 1524'de doğdu, bilahire 2. Selim unvanıyla tahta çıktı, annesi Hürrem Sultan.
  • Bayezid: 1525'de do­ğup, 1562'de Kazvin'de İran Şahına verilen talimat üzerine idam edildi, annesi Hürrem Sultan.
  • Cıhangir: 1531'de İstanbul'da doğup, ağabeyi sehzade Mustafa'nın ida­mında geçirdiği şoka bağlı olarak olaydan 21 gün sonra 27 Kasım 1553'de vefat etti, annesi Hürrem Sultan.
*****
Isabella Fortuna (İzabella Fortuna) adında bir prenses gelir. Hürrem Sultan eninde sonunda prensesi ortalıktan kaldırmayı başarır.
Ad:  hürrem6.jpg
Gösterim: 2090
Boyut:  28.0 KB

*****

Hürrem Sultan Osmalının en güçlü ve en zeki kadınıydı, güzelligi ve zekasıyla Kanuni Sultan Süleyman'ı etkilemeyi başardı, 5 çocuğu oldu.
  • Mehmet
  • Mihrimah
  • Selim
  • Bayezid
  • Cihangir
Hürrem Sultan Cihangir'e hamile iken Mahidevran ve İbrahim, hamama zehirli yılan üç tane koymuşlar e birisi ısırmıştır. Şehzade Cihangir'in kamburluğu ondandır.
Hürrem Sultan çocuklarının hepsine bir evlilik yaptırır.
Kanuni Sultan Süleyman'ın ilk nikah kıydığı karısıdır, Suriye'de bir kasabaya Hürremabad adını vermiştir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 23:51 Sebep: Sayfa Düzeni
_Enes_ - avatarı
_Enes_
Ziyaretçi
20 Mart 2012       Mesaj #9
_Enes_ - avatarı
Ziyaretçi
Kanuni Sultan Süleyman Ve Hürem Sultan
Ad:  hürrem7.jpg
Gösterim: 2288
Boyut:  38.0 KB

Sultan Süleyman Han’ın Hürrem Sultan için yazdığı gazel - Hürrem Sultan Dan Mektub - Hürrem Sultan'ın tarihte oynadığı rol - hürem sultan'ın hikayesi - Muhteşem Yüzyıl'la gündeme gelen Hürrem Sultan

Ülkeler fatihi Kanuni Sultan Süleyman'ın gönlünü ı Hürrem Sultan fethetti. Muhteşem Süleyman' ın Hürrem Sultan'a aşkı sevgili karısının kolları ve gözyaşları arasında ölmesine kadar sürdü ve ondan sonra da devam etti. Aşk mı? Onların aşkı devlet erkinin üstünde bir aşktı.

Kanuni'nin hareminde beyleri ve Kırım hanları tarafından sunulmuş pek çok cariye vardı. Fakat Kanuni, Hürrem'i tanıdığı günden beri cazibesine kapılmış, ona aşık olmuştu.
Osmanlı'nın en güçlü kadınlarından Hürrem Sultan'ın Slav asıllı olduğu söylenir. Ukraynalılar ise Hürrem Sultan'ın Ukraynalı Roxelana olduğundan emin. İlk kez saraya, bir yabancı kadın, padişah eşi olarak Hürrem Sultan'la girmiştir.

Hürrem Sultan, Rus asıllı olan bu cariye Kanuni Sultan Süleyman'ın karısı olarak imparatorluk yönetimini etkilemiş, oğullarının taht mücadelesinde oynadığı rol, daha doğrusu oğlu 2'nci Selim'i tahta geçirme çabası ile Osmanlı döneminin en güçlü kadınlarından biri olmuştur. Kanuni'nin aşırı güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi olduktan sonra belli bir plan dahilinde çalıştı, el altından çeşitli entrikalar uygulayarak on altıncı yüzyıl Osmanlı tarihini olumsuz yönde etkiledi. Kanuni'nin, Gülbahar Hatun'dan olan veliahtı Sultan Mustafa'yı ortadan kaldırmak için çeşitli entrikalar ile önce Gülbahar Hatun'u, ardından kırk yaşındaki veliaht Mustafa'yı boğdurttu. Devlet yönetimine de hakim olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı.

İstanbul'da bugün Haseki olarak anılan semtte yaptırdığı külliye ile adına külliye tesis edilen ilk padişah eşi olma özelliğine de sahiptir.
Osmanlının kudretli padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman 'ın ''Muhibbi Divanı''ndaki aşk şiirleri, onun yalnız güçlü bir devlet yöneticisi ve imparatorluk kurucusu olduğu kadar, gönül dünyasındaki zenginliğini anlatmaktadır. "Cihan Padişahı" aynı zamanda aşk şairidir. Çıktığı uzun seferler sırasında çok sevdiği Hürrem Sultan'a aşk şiirleriyle bezenmiş mektuplar göndemiştir.

N'ola baksam şem'i hüsnüne gönül pervaneveş
Dostum sen şem olacak âşıkım pervanedir.
Gülşen-i hüsnünde dil mürgün yine saydetmeye
Zülfünün ağında Muhibbî hâli anın divanedir.

Hürrem Sultan ise mektuplarına, "Hazret-i Sultanım" diye başlar ve "Yüz(ümü) yere koyup, kutsal ayağınızın bastığı toprağı öptükten sonra, benim devletimin güneşi ve sermayesi sultanım, eğer bu ayrılığın ateşine yanmış ciğeri kebap, göğsü harab, gözü yaş dolu, gecesini gündüzden ayırt edemeyen, özlem denizine düşmüş çaresiz aşkınız ile divane, Ferhat ile Mecnun'dan beter tutkun kölenizi sorarsanız, ne ki sultanımdan ayrıyım" diye dil döker, saraydan ve şehir ahalisinden yazmayı da ihmal etmez:

"Padişahım yine cariyenizi topraktan kaldırıp, tezkire gönderip, Mahmut Çelebi'den beş bin filori bağışlamışsınız. Bir günün için Allah'ın bin yardımı olsun. Şimdi benim sultanım, bu ne zahmet idi, kutsal bıyığınızın kılı bana beşbin filoriden değerlidir. O bağış bize canımızdan fazla minnettir. Benim sultanım, ondan sonra şehir etrafından sorarsanız, şimdilik hastalık vardır."

Hürrem Sultan'ın tarihte oynadığı rol, bu tatlı dil ile daha da anlaşılır hale geliyor.
Topkapı müzesi arşivindeki mektuplar da bu aşkın kanıtlarından bazılarıdır.

HÜRREM SULTAN DAN KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'A MEKTUP
Sultanım, Padişahım;
Yüzümü yere koyup, mutluluk sığınağı ayağınızın topraklarınızı öptükten sonra, benim devletimin güneşi ve saadetimin sermayesi sultanım, eğer bu ayrılık ateşine yanmış, ciğeri kebap, sinesi harap,gözleri yaş dolu, gecesi gündüzü belirsiz olan, hasret deryasına gark bi-çare, aşkınız ile müptela, Ferhat ile Mecnun'dan beter şeyda kölenizi sorarsanız; ne zamandır ki sultanımdan ayrıyım, bülbül gibi ah u feryadım dinlemeyip, ayrılığınızdan dolayı öyle bir halim var ki, Allah, kafir olan kullarına dair vermesin.

Benim devletim, benim sultanım, özellikle, bir buçuk ay olduğu halde sizden bir haber gelmemesi yüzünden, Allah biliyor ki , hiçbir şekilde rahatlık yüzü görmeyip, gece gündüz ağlayıp, kendi hayatımdan el çekip, cihan gözüme dar oldu. Ne yapacağımı bilmeden ağlayıp gözyaşları içinde gözüm kapıları gözlerken, ol ferdü rabbü'l alemin, aleme rahmet eden subhan-ı Yezdan, cümle aleme inayet nazarın edip, fetih haberi ve müjdeli haberlerini yetiştirdi. Ve bu haberi işitince Allah biliyor ki, benim padişahım, benim sultanım, ölmüş idim taze can buldum.

'''Benim Sultanım, şehir hakkında soracak olursanız; şimdilik henüz hastalık devam etmektedir. Ancak önceki gibi değildir. İnşallah Sultanım gelince, Allah'ın inayetiyle de geçer gider. Azizlerimiz, hazan yaprağı dökülünce geçer derler.

Benim Sultanım, sık sık mübarek mektubunuzu gönderirsiniz diye, tazarru ve iltimas ederim. Zira ki, billah yalan değil, bir iki hafta geçip de ulak gelmezse alem gulguleye gelir. Türlü türlü sözler söylenir. Yoksa sadece kendi nefsim için istediğimi sanmayın.

Hürrem
Muhibbi mahlaslı cihan padişahı, peygamber divanesi, iki dudağının kıpırtısına alem-i devranı ihtizaza getiren deli hükümdar Kanuni Sultan Süleyman Han'ın, ukrayna kıyılarından kopup savrulan bir tatar güzeli, devşirme bir saray dilberi, rus papazının yahudi kızı Roksalan'a yazdığı bu gazeli...

Topkapı'da, Sultan'dan sonra hareme hükmeden bakışlarıyla Avrupalı ressamların fırçalarına düşen bembeyaz sisli bir gölgeydi Roksalan'ın duruşu, endamı.... Kimden mi bahsediyorum?.. Nam-ı diğer Sultan Süleyman'ın "şarab-ı kevseri", "verd-i handanı", cariyesi Hürrem Sultan'dan...

"Niceleri, onların aşkını konuşacaktı, onlardan asırlar sonraları... Onlarınsa, bunu pek umursadığı yoktu!..."

Hatarat
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Hürrem Sultan için yazdığı gazel

Celis-i halvetim, varım, habibim mah-ı tabanım
Enisim, mahremim, varım, güzeller şahı sultanım

Hayatım hasılım,ömrüm, şarab-ı kevserim, adnim
Baharım, behçetim, rüzum, nigarım verd-i handanım

Neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şem’im
Turuncu u nar u narencim, benim şem’-i şebistanım

Nebatım, sükkerim, genc,m, cihan içinde bi-rencim
Azizim, Yusuf’um varım, gönül Mısr’ındaki hanım

Stanbulum, Karaman’ım, diyar-ı milket-i Rum’um
Bedahşan’ım ve Kıpçağım ve Bağdad’ım, Horasanım

Saçı varım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım
Ölürsem boynuna kanım, meded he na-müsülmanım

Kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim
Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbi’yim hoş halim!

Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman’ın mahlası)

Bugünkü dille;

Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım,
Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım.

Hayatımın, yaşamımın sebebi Cennetim, Kevser şarabım
Baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm,

Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meş’alem.
Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı,

Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim.
Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,

İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.
Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım.

Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım!
Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.

Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.
Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim

İŞTE HÜRREM SULTAN'IN HİKAYESİ!
‘Hürrem, Padişah’a sevmesini, tek kadınla yaşamasını öğretti’

Tartışılan dizi 'Muhteşem Yüzyıl'la gündeme gelen Hürrem Sultan, Ukrayna'nın Rohatyn kentinde bir papazın kızı olarak dünyaya gelir. Tatarlar, kenti işgal edip ailesini öldürünce hareme verilir. Hürrem, Ukrayna'da büyük saygı görüyor, adına anıtlar dikilmiş. Eski Cumhurbaşkanı Yuşçenko “Kanuni'nin hayatını değiştirdi, ona tek bir kadını sevmeyi öğretti” diyor.

Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunan Rohatyn'da doğdu. 20 yaşındayken Tatar akıncılar tarafından 1520 tarihinde Rohatyn'den kaçırıldı, Kırım Hanı'nın himayesine girmiştir daha sonra Osmanlı sarayına sunuldu.

Gerçek adı Alexandra Anastasia Lisowska. Osmanlı Sarayı'da Kanuni Sultan Süleyman tarafından Türkçe'de neşeli, soylu kişi anlamına gelen Hürrem adı verilir. İşte Osmanlı'nın en güçlü kadınlarından Hürrem Sultan'ın çeşitli tarihçilerden kısa yaşam öyküsü:

Hürrem Sultan Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk nikah kıydırtan sultandır. Hürrem Sultan'ın sarayda cariye maaşı aldığı ve bu paraya ihtiyacı olmadığı için parasını Mekke'ye bağışlamak istediği söyler. Ancak kölelerin dini yerlere (Mekke, Medine vb.) bağış yapması günah kabul edildiği için Kanuni'den onu azat etmesini ister. Kanuni Sultan Süleyman da bağış için Hürrem Sultan'ı azat eder. Hürrem artık cariye değildir. Bir gün Kanuni Hürrem Sultan'ı odasına çağırttı ama Hürrem bu teklifi reddetti. Kanuni'ye, “Artık ben sizin malınız değilim. Beni kölelikten azat ettiniz. Sizinle beraber olmam zinaya girer” der ve bu nedenle Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ı nikahına almak zoruna kalır.

Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, dört erkek çocuğu doğurdu. En büyük oğlu Mehmet Şehzade tahta çıkamadan öldürüldü. İkinci oğlu Selim tahta çıktı. Diğer çocukları da Beyazıt ve Cihangir Şehzadelerdir. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirerek Vezir-i Azam'la bir ittifak oluşturur. Kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürtür. Hürrem Sultan'ın Kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır. Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sonra Mahidevran Sultan iyice gözden düştü. Yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa'da geçirdi. Devlet yönetiminde etkili olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 yıl önce 52 yaşındayken öldü.

Haydn adına senfoni besteledi
Hürrem Sultan, Avrupa'da, modern Türkiye'de ve batıda birçok resim, müzik ve bale eserine konu olmuştur. Mesela Joseph Haydn'in 63. senfonisi buna örnektir. Hürrem Sultan'ın doğduğu yer olan Ukrayna'nın Rohatyn kentinde bir Hürrem Sultan anıtı bulunmaktadır. 2007 yılında, Ukrayna'daki bir liman kenti olan Mariupol'daki Tatarlar Hürrem Sultan'ın onuruna bir cami açmıştır.

YUŞÇENKO TÜRBESİNİ ZİYARET ETMİŞTİ
Ukrayna'nın eski Cumhurbaşkanı Vladimir Yuşçenko ve eşi 2005 haziranında Türkiye'ye geldiklerinde Süleymaniye Camii'ndeki Hürrem Sultan'ın türbesini ziyaret etmişlerdi. Yuşçenko'nun eşi mezar başında Hürrem Sultan'a dua etmişti. Vladimir Yuşçenkoı ziyaret öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Ukrayna'da herkes Hürrem Sultan Rokselana hakkında her şeyi biliyor. Ona saygı duyuyor. Hürrem Sultan çok akıllı bir Ukraynalı kadındı. Çünkü Osmanlı İmparatoru'nun hayatını önemli ölçüde değiştirdi. Padişah'ın hayatına birçok yenilik getirdi. Bu Ukraynalı kadınların güçlü karaktere sahip olduğunun en güzel göstergesi. Şimdi düşünüyorum da belki bazı Türk erkekleri Hürrem Sultan'a küsmüştür. Çünkü o Padişah'a bir kadını sevmesini, tek kadınla yaşamasını öğretti. Çok erkek için bu gerçekten çok zor...”
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 23:51
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Nisan 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hürrem Sultan ya da Hürrem Haseki Sultan (d. 1506 - ö. 1558)
Doğum adı: Aleksandra Lisowska,
Osmanlıca adı: خرم سلطان,
Avrupa'da tanındığı ad: Roxelana.

Osmanlı padişahı I. Süleyman'ın (Kanuni Sultan Süleyman) eşi ve sonraki padişah II. Selim'in annesidir. Bir Osmanlı padişahıyla nikâhla evlenmiş ilk kadın olma ayrıcalığını taşır.

Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunan Rohatyn'da[3] doğdu. 14 yaşındayken Tatar akıncılar tarafından 1520 tarihinde Rohatyn'den kaçırılmış[1], Kırım Hanı'nın himayesine girmiş ve daha sonra Osmanlı sarayına sunulmuştur.

16. yüzyıl kaynaklarına göre kızlık ismi bilinmiyordu. Ama daha sonraki kayıtlara göre mesela 19. yüzyılın Ukrayna'daki ilk kayıtlarına göre Anastasia (Kısaca Nastia) Polonyalıların geleneğinde, Aleksandra Lisowska olarak bilinir. Genelde Hürrem Sultan ya da Hürrem balsaq sultan olarak bilinirdi; Avrupa dillerinde Roxolena, Roxolana,Roxelane, Rossa, Ruziac, Türkçe'de Hürrem (Farsça kökenliخرم Khurram), neşeli olan kişi ve (Arapçada Karima -كريمة) Soylu olan kişi anlamına gelir. Roxelana, onun gerçek ismi olmayabilir ama takma adı onun Ukraynalı soyuna ait olan (Günümüze ait yaygın isim Ruslana) ve doğu slav ismi olan, Roxolany ya da Roxelany, şimdiki Ukrayna halkında 15. yüzyıldan sonra kullanılıyordu.

Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Güzelliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında da kendine yer edindi. Hürrem Sultan saraya geldiğinde Kanuni Mahidevran Sultan ile evliydi ve Mustafa isimli bir oğlu vardı. Mustafa zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. Mustafa'nın Kanuni'den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu da Mahidevran Sultan'ın Valide Sultan olacağı anlamına geliyordu. Oysa Hürrem Sultan her bakımdan Mahidevran Sultan'ın önüne geçti.
Ad:  hürrem1.jpg
Gösterim: 3225
Boyut:  23.5 KB

Hürrem Sultan'ın Çoçukları
Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, dört oğlan çocuğu doğurdu. Kızı Mihrimah olup, erkek çocukları, Mehmed, Selim, Bayezid, Cihan­gir ve Abdullah adlı şehzadelerdi.

Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirdi.

En büyük oğlu Mehmed Şehzade tahta çıkamadan öldü. Şehzade Cihangir Sultan, Şehzade Mustafa Sultan'ın boğduruluşuna olan üzüntüsünden kalp krizinden öldü. Şehzade Beyazıd Kanuni Sultan Süleyman'a olan isyanından sonra İran'a sığındı ve İran Şah'ı kendisini zindana attırdı. Bir süre sonra zindanda öldürüldü. Son Şehzade 2. Selim kalmıştı artık... Hürrem Sultan'ın ikinci oğlu Selim tahta çıktı.

Hürrem Sultan'ın Ölümü
Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 sene önce 52 yaşındayken öldü. Oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremedi. Süleymaniye Camisi Külliyesi içinde kendisi için yaptırılan türbeye gömüldü. Türbenin iç duvarları bir cennet bahçesini tasvir eden İznik çinileriyle kaplıdır.

Hürrem Sultanın Yaptırdığı Eserler
Hürrem Sultan İstanbul'da günümüzde onun adıyla anılan Haseki semtinde, Mimar Sinan'a Haseki Külliyesini yaptırmıştır. 1538-1550 yılları arasında inşaatı tamamlanan külliyenin içinde bir hamam, medrese ve hastane bulunmaktadır. Günümüzde T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak tanınan bu hastane Türkiye'de kesintisiz hizmet vermekte olan en eski hastane olma özelliğini taşır.

Hürrem Sultan ayrıca Ayasofya Camii civarında yardıma muhtaç ve fakirlerin karnını doyurmak için bir mutfak yaptırtmıştır.

Hürrem Sultan Avrupa'da, modern Türkiye'de ve batıda birçok resim, müzik ve bale gibi tarihi çalışmalara konu olmuştur. Mesela Joseph Haydn'in 63. senfonisini örnek verebiliriz. Eserler Ukraynalılar tarafından yazılmıştır ama genelde İngilizce, Almanca ve Fransızcadır.

Hürrem Sultan'ın doğduğu yer olduğuna inanılan Ukrayna'nın Rohatyn kentinde bir Hürrem Sultan anıtı bulunmaktadır. 2007 yılında, Ukrayna'daki bir liman kenti olan Mariupol'daki Tatarlar Hürrem Sultan'ın onuruna bir müze açmıştır.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 23:52

Benzer Konular

21 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
22 Aralık 2011 / broken* Soru-Cevap
17 Ağustos 2015 / Safi Siyaset ww