Arama

Tuğrul Bey

Güncelleme: 15 Kasım 2016 Gösterim: 67.473 Cevap: 7
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
25 Eylül 2007       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye

Tuğrul Bey

Ad:  Tuğrulbey.JPG
Gösterim: 3432
Boyut:  24.5 KB

(d. y. 990 - ö. 4/7 Eylül 1063, Rey, İran)
Sponsorlu Bağlantılar
Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucusu ve ilk hükümdarı (1038-63)


Gaznelilerin denetiminde Horasan’a yerleşmiş olan Oğuz beyi Selçuk’un torunu, Mikail’in oğluydu. Babasının ölümünden sonra kardeşi Çağrı Bey’le birlikte amcası Arslan Yabgu’nun himayesine girdi. Sama- nilerin yıkılmasıyla Maveraünnehir’e egemen olan Karahanlı Gazneli ittifakı, Tuğrul ve Çağrı beyleri Karahanlı Buğra Han’ı tanımak zorunda bıraktı. Talaş bölgesinde Buğra Han’ın bir süre tutsak ettiği Tuğrul Bey, Çağrı Bey tarafından kurtarıldıktan sonra onunla birlikte Maveraünnehir’e gitti. 1025’te Arslan Yabgu’nun Gazneli Mahmud’a tutsak düşmesinden sonra, Çağrı Bey Doğu Anadolu’ya yeni akınlar düzenlerken Tuğrul Bey de öndersiz kalan Oğuzların birliğini sağlamaya çalıştı.

Gazneli Mahmud’un ölümünden (1030) sonra iki kardeş Horasan’a girerek kendilerine yaylak vermeyen Gazneli sultanı Me- sud’un kuvvetlerini yenilgiye uğrattılar. Tuğrul ve Çağrı beylerle Musa Yabgu, Gaznelilerle yaptıkları bir antlaşmayla Nasâ, Ferave ve Dehistan’ın yönetimini ele geçirerek bu toprakların ortak yöneticisi oldular. 1038’de Serahs yakınlarında Gaznelilerin ağır yenilgisiyle sonuçlanan savaş sonucunda Horasan kesin olarak Selçuklulara geçti ve geleneğe uyularak topraklar ortak beylik edenler arasında bölüşüldü. Musa Yabgu Serahs’ı, Çağrı Bey Merv’i, Tuğrul Bey de Nişabur’u aldı. Aynı yıl üvey kardeşi İbrahim Yınal, Tuğrul Bey adına hutbe okutarak Büyük Selçuklu egemenliğini ilan etti.

1040’ta Gaznelilerin yenilgisiyle sonuçlanan Dandanakan Savaşı’yla Büyük Selçuklu egemenliği pekiştikten sonra Tuğrul Bey, Memlûkler ve Türkmenlerden oluşan düzenli ordusuyla yeni fetihler için batıya yöneldi. Fetihleri İbrahim Yınal komutasındaki Türkmen akıncılar gerçekleştiriyor, Tuğrul Bey de bu topraklan yönetmek üzere onlan izliyordu. 1040-44 arasında Rey ve Hemedan’ın Hazar Denizi kıyısındaki toprakları ele geçirildi. 1049 ve 1054’te Anadolu’daki Bizans topraklarına akınlar yapıldı. Bu akınlar sırasında ele geçirdiği topraklann yönetiminin kendisine verilmemesi üzerine ayaklanan İbrahim Yınal, Tuğrul Bey karşısında bozguna uğradı. 1054’te Gence ve Tebriz’i alan Tuğrul Bey 1055’te Bağdat’a girerek Abbasi halifesi Kaim’i Büveyhilerin baskısından kurtardı. Böylece dinsel ve siyasal birliğin yeniden Abbasi halifesi çevresinde toplanmasını sağlayarak Sünni İslam dünyasının önderi durumuna geldi. 1058’de İbrahim Yınal ikinci kez ayaklanırken Kahire’deki Fatımi- lerin desteklediği el-Besasiri komutasındaki Şii güçleri Bağdat’a girerek halifeyi tutukladı. Tuğrul Bey İbrahim Ymal’m ayaklanmasını bastırdığı gibi Bağdat’ı da yeniden ele geçirdi. 1062’de amcası Arslan Yabgu’ nun oğlu Kutalmış’ın ayaklanmasını bastırmak üzere gittiği Rey’de sorunu çözemeden öldü.

Güçlü bir önder ve ileri görüşlü bir devlet adamı olan Tuğrul Bey, Orta ve Batı İran ile Bağdat ve Mezopotamya’yı kapsayan güçlü bir devlet kurmayı başardı. Sultanlığı süresince birbirini izleyen savaşlara karşın uzlaşmacı bir siyaset güttü. Kendi oğlu olmadığından ölümünden sonra Büyük Selçuklu tahtına Çağrı Bey’in oğlu Alp Arslan geçti.

Kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 15 Kasım 2016 01:47
Biyografi Konusu: Tuğrul Bey nereli hayatı kimdir.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mayıs 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tuğrul Bey ağabeyi Çağrı Bey i ordu komutanı olarak görevlendirdi .Anadolu'yu Türk vatanı yapabilmek için ağabeyi Çağrı Bey ile Anadolu'ya akınlar düzenledi .Yaptıkları bu akınlarla Anadolu'yu tanımak ,kaşfetmek istediler.bu keşif akınları sayesinde Anadolu'yu tanıdılar ve Anadolu'nun fethini kolaylaştırdılar. Yaptıkları siyasi,askeri ve sosyal çalışmalar sayesinde Büyük Selçuklu Devleti'nin temelini oluşturdular.
Sponsorlu Bağlantılar
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Mart 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Tuğrul Bey


(Türk Kağanları ve Sultanları)

(1. Kaynak)

Tuğrul Bey


Büyük Selçuklu Devleti’nin Kurucusu. Muhtemelen 993 senesinde doğdu. Babası Mikail’ in bir gaza akınında şehid düşmesi üzerine kardeşi Çağrı bey’ le beraber, dedesi Selçuk Bey tarafından yetiştirildi. Dini ve milli terbiyenin yanında mükemmel silah kullanmasını öğrendi.

Selçuk Bey’in vefatı (1000 veya 1007) ve daha sonra amcası Arslan Bey’in Gazneli Mahmud tarafından esir edilmesi (1025) üzerine Tuğrul bey, Selçuklu hanedanının başına geçti. Çağrı Bey’ le birlikte iç ve dış hasımlarına karşı verdiği büyük mücadelelerden sonra, Nişabur şehrini devlet merkezi yapan Tuğrul Bey, ilk defa burada Es-sultan-ül Muazzam ünvanı ile namına hutbe okuttu (1038). 23 Mayıs 1040′ da Gaznalilere karşı kazandığı Dandanakan zaferi ile devletinin temellerini sağlamlaştırdı. Tuğrul bey, bu büyük zaferden sonra, Bağdad’ daki Abbasi halifesine bağlılık ve hurmet ifade eden mektubunu gönderdi ve devlet merkezini Rey şehrine taşıdı (1043).

Tuğrul Bey’in Abbasi halifesine bağlılığını bildirmesi, müslümanlar arasında büyük itibar kazanmasına sebep oldu. Halife, Tuğrul Bey’in büyük İslam alimlerinden Maverdi’ yi gönderdi. Hutbeyi Abbasi halifesi adına okutan Tuğrul Bey, halifenin bozuk itikad sahibi Büveyhilere karşı yardım talebini de kabul etti. Tuğrul bey bundan sonra Selçuklu ordularını hıristiyanların ve sapık bir kolun mensupları olan Büveyhilerin üzerine gönderdi. Abbasi halifelerini Büveyhilerin vasiyetinden kurtarmayı hedefledi.

Kardeşleri Çağrı Bey, İbrahim Yınal ve amcasının oğlu Kutalmış’ ın komutasındaki Selçuklu orduları, Batı’ ya doğru hızla yayıldılar. Azerbaycan, Irak-ı Arab ve Irak-ı Acem Selçuklu topraklarına katıldı. 1053′ te bizzat Bizans seferine çıkan Tuğrul Bey, Gürcistan’ a kadar ilerledi ve pek çok ganimetle geri döndü.

Tuğrul Bey 1055′ de, hac yollarını Bedevilerin akınlarından korumak, Suriye ve Mısır’ da Fatimilere karşı savaşmak üzere Bağdad’ a geldi. Büveyhiler ve Fatimilere karşı mücadele ederek bölgede Selçuklu hakimiyetini tesis etti. Bağdad ve Sünni alemini katliam ve tahripten korudu.

Tuğrul Bey’in Hilafet merkezine girip Büveyhileri temizlemesinden sonra Halife kendisine tac giydirme ve kılıç kuşanma merasimi yaptı. Onu “Dünya Sultanı” ilan etti, Rükneddin (Dinin temeli) ve Kasım emir ül-Mü’minin (Halifenin ortağı) ünvanlarını verdi. Böylece Selçuklular İslam halifeliğini, Abasiler elinde himayelerine almış ve dokuz asırlık Türk-İslam saltanatı başlamış oldu.

Tuğrul Bey , yirmi beş sene adalet, ihsan ve gazalrla geçen bir hükümdarlıktan sonra hastalandı. 5 Eylül 1063 senesinde Rey şehri yakınlarında yetmiş yaşlarında iken vefat etti. Rey’ deki türbesine defnediledi.
Tuğrul Bey, devamlı mücadele ile geçen uzun yıllar sonunda büyük işler başardı. Dünyanın en büyük devletlerinden birini kurup, Türk-İslam alemine çok hizmet etti. Maveraünnehr’ den Anadolu‘ ya, Irak’ dan Azerbaycan ve Kafkasya’ ya kadar olan ülkede huzur ve emniyeti tesis etti ve pek çok ülkeye hakimiyetine kabul ettirdi. Zirai ve ticari faaliyeti neticesinde iktisadi hayat gelişip, refah seviyesi yükseldi. Muazzam bir şekilde tesis edilen devlet teşkilatı, kuvvetli temeller üzerine oturtuldu. Bu teşkilat, devrinde ve sonra kurulan Türk-İslam devletlerine nümune oldu.

“Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım” sözü Tuğrul Bey’in dünü duygularını çok güzel ifade etmektedir. Tuğrul Bey, adil, vakur, cömert, cesur, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir hükümdar idi. Sarayın kapısına ümid ile gelen hiç kimse boş dönmezdi. Beş vakit namazını cemaatle kılmağa itina gösterir ve haftanın iki gününü oruç tutmakla geçirirdi. Bağdad’ da yaptırdığı sarayının yanına cami, medrese ve hamam da yaptırmıştır. Bütün bu özellikleri ile Tuğrul Bey, halkın ve ordusunun sevdiği ve tam bağlı bulunduğu bir hükümdardı.

(2. Kaynak)
Selçuk Bey’in torunudur. Babası Mikail bir savaşta şehit düşünce Selçuk Bey tarafından Cend şehrinde yetiştirildi. Selçuk Bey’in vefatı ve amcası Arslan Bey’in Gazneli Mahmut tarafından esir edilmesi üzerine 1025′te Selçuklu hanedanının başına geçti.

Tuğrul Bey’in ilk yılları yurt aramakla geçti. 1034′te Şah Melik’e karşı ilk mağlubiyetini aldı ve 7 – 8 bin askerini kaybetti. 1035′te ilk büyük zaferini Gazne hükümdarı Mesud’a karşı savaşarak elde etti. Bu savaş Selçukluları mültecilikten kurtarıp ülke sahibi bir devlet haline getirdi. Tuğrul Bey, Nişabir’i payitaht seçip 1038′de ilk kez adına hutbe okuttu.

Daha sonra Gaznelilerle çeşitli tarihlerde savaşan Selçuklular Tuğrul Bey’in en önemli zaferi olan Dandanakan Meydan Muharebesi”yle yıkılma tehlikesini iyice bertaraf ettiler. Payitaht 1043′te Nişabur’dan Çağrı Bey’in komutanlarından İbrahim Yınal tarafından fethedilen Rey’e taşındı.1058′de Abbasi Halifesi “Cenab – ı Hakk’ın kendisine tevdi ettiği tüm ülkeleri Tuğrul Bey’e naklettiğini” bildirdi.

Tuğrul Bey 1060′ta Mısır Fatimilerini bir daha toparlanamayacak şekilde bozguna uğrattı. Bizans karşısında sürekli savunma durumunda olan İslam dünyası, Tuğrul Bey’le birlikte hücuma geçti. Bizans elindeki Anadolu‘ya ilk giren Türk Sultanı da Tuğrul Bey oldu.

Tuğrul Bey’in amcası Musa Yabgu’nun oğlu Şehzade Hasan, 1048′de Zap Nehri kenarında Bizanslılara mağlup olmuştu. Bunun üzerine Tuğrul Bey tarafından gönderilen İbrahim Yınal ve Kutalmış, Bizans ordusunu Hasankale’de mağlup ve komutanlarını da esir etti.

Tuğrul Bey Erciş ve Bergri kalelerini fethederek Anadolu‘nun kilidi olan Malazgirt önünde ordugah kurdu. Fakat Malazgirt, Tuğrul Bey’e nasip olmadı. Bağdat ve Rey’i imar eden Tuğrul Bey yakalandığı bir hastalık sonucu 5 Eylül 1063 tarihinde vefat etti.

(3. Kaynak)
Tuğrul Bey ya da Toğrül, Tuğril veya Toghrïl Beg, (d. 990 – ö. 4 Eylül 1063) Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır.

Kardeşi Çağrı Bey’dir. Oğuzların Kınık boyundan Selçuk Beyin torunudur. Babası Mikail, gazâ akınında şehit düşünce, dedesi Selçuk’un yanında büyüdü. Çocukluğu Cend’de geçti. 1016 yılında Selçukluların başına geçti.

1028-1029 yılları arasında kardeşiyle birlikte Merv ve Nişabur kentlerini ele geçirdi. Buhara ve Balh kentlerine seferler düzenledi. 1038 yılında Nişabur’da kendini sultan ilan etti. 1040 yılında Gaznelilerle yaptığı Dandanakan Savaşı’nı kazanarak Gazne Devleti’ne karşı Selçukluların üstünlüğünü sağladı. Kardeşi Çağrı Bey’i Horasan valisi tayin eden Tuğrul Bey İran’ın büyük bir bölümünü ele geçirdi ve Selçuklu topraklarını Anadolu‘ya kadar uzandırdı. 1060 yılında Fatimilerin eline geçmiş olan Bağdat’ı ele geçirdi. Abbasi halifesi Kaim’in tekrar Bağdat’a dönmesini sağlayan Tuğrul Bey halifenin kızıyla evlendi.

Tuğrul Bey 4 Eylül 1063 tarihinde çocuksuz olarak İran’ın Rey kentinde vefat etti. Yerine yeğeni Alp Arslan geçti.

Son düzenleyen Baturalp; 15 Kasım 2016 02:28 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Ocak 2013       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

TUĞRUL BEY (993, ?-1063 Rey)


MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı.

Oğuz beylerinden Mikail Bey'in oğludur. Çok küçük yaşta babası öldüğünden kardeşi Çağrı Bey ile birlikte dedesi Selçuk Bey tarafından büyütüldü ve yetiştirildi. Selçuk Bey'in ölümünden sonra Selçuklu ailesine bağlı Oğuzlar bir dağılma dönemine girdi. Selçuk Bey'in yerine yabgu (reis) olan Arslan Bey, Oğuzların birliğini sağlamakta başarılı olamadı; Gazne Sultanı Mahmut tarafından yakalanınca da bir kısım Oğuzlar Gaznelilere katıldı; bir kısmı da Tuğrul ve Çağrı beylerin yanında kaldı.

Bu durumda Tuğrul ve Çağrı beyler Horosan'a girdiler; Gaznelilere katılan Oğuzlar tekrar Tuğrul ve Çağrı beylerin yanına döndüler. Böylece iki kardeşin gücü arttı. Bundan sonra Gazneliler ile yapılan savaşları Oğuzlar kazandı. Nesa, Ferave ve Dihistan kentleri alındı. 1037'de Rey, 1038'de Nişapur alındı ve Tuğrul Bey hükümdar ilân edilerek, adına hutbe okundu. 23 Mayıs 1040'ta Dandanakan Savaşı'nda Gaznelileri yenen Selçuklular, İran'e egemen oldular ve Tuğrul Bey Selçuklu Devleti'nin kurulduğunu halifeye ve komşu devletlere bildirdi; kendisi de tahta geçti.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu hızla batıya doğru genişlemeye başladı. Tüm İran, Irak ve bir kısım Anadolu toprakları alındı. Tuğrul Bey 1055 yılında Bağdat'a girdi ve Büveyhoğulları Devleti'ne son verdi. 1058 yılında Halife Kaimbiemrillah, Tuğrul Bey'i "Garbın ve Şarkın Hükümdarı" ilân etti ve adına hutbe okutarak yetkilerini Tuğrul Bey'e devretti. Kendisi yalnızca dinî başkan görevinde kaldı. Tuğrul Bey 1062'de halifenin kızıyla evlendi; bir yıl sonra da hastalanarak öldü.
Son düzenleyen Baturalp; 15 Kasım 2016 02:03 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Mart 2014       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Tuğrul Bey


MsXLabs.org

Tuğrul Bey Selçuklu Devletinin kurucusu. Oğuzların Kınık boyundan Selçuk Beyin torunudur. Babasının adı Mikail’dir. Muhtemelen 993 yılında doğdu. Babası Mikail, gaza akınında şehit düşünce, dedesi Selçuk’un yanında büyüdü. Çocukluğu Cend’de geçti. Büyük bir itina ile yetiştirildi. Ailesinden dini ve milli terbiye alıp, mükemmel silah kullanmasını öğrendi. Selçuk Bey'in vefatıyla amcası Arslan Yabgu’nun Selçuklu ailesinin reisliğini almasına, kardeşi Çağrı Bey ile itiraz etmedi. Ancak dedelerinin vefatından sonra iki kardeş Cend şehrini terk ederek batıya göç ettiler.

Burada Maveraünnehr hükümdarı İlek Nasr’ın kendilerine karşı düşmanca siyaseti üzerine Çağrı Bey ile Karahanlı hükümdarı Buğra Hanın ülkesine gittiler. Tuğrul Bey, Karahanlılar ülkesinde hapis edildiyse de, Çağrı Bey, Buğra Han ordusunu yenip pekçok esir aldı. Alınan esirler karşılığı Tuğrul Bey serbest bırakıldı. Tekrar Maveraünnehr’e döndüler. Buhara hakimi Karahanlı Ali Tegin’in aleyhlerine faaliyeti ve yeni durum üzerine Tuğrul Bey çöle çekildi. Çağrı Bey de yeni vatan keşfi için Rum Gazasına çıktı. İki kardeş, Rum Gazasından alınan ganametlerle çok zenginleştiler.

Arslan Yabgu, 1205’te Gaznelilerce esir alınıp, Hindistan’da haps edilince, iki kardeş ortak iktidar sistemiyle Selçuklu ailesinin lideri oldu. Liderliği Karahanlı Ali Tegin tarafından şüpheyle karşılanınca, ikili liderlik sistemi yerine amcaları Musa’yı Yabgu yapıp, üçlü iktidar sistemine geçtiler. 1034 sonbaharında, Gaznelilerin müttefiki Oğuzlardan Şah Melik, Selçuklulara ani bir baskın yapınca, zayıfladılarsa da, tekrar toplandılar. On bin kişilik kuvvet toplayarak Gaznelilere ait Horasan’a girdiler. Gazneli Mes’ûd’un ordusunu 20 Haziran 1035’te Mesa’da yendiler. Gaznelilerle antlaşma yapıp; Nesa, Ferave ve Dihistan’ı aldılar. Ayrıca TuğrulBeye GazneliMes’ûd tarafından hakimiyet alametlerinden olan hil’at, at, menşur ve sancak gönderildi. Tuğrul Bey antlaşmayla Nesa’da Gaznelilere tabi federal bir devlet kurmuş olmasına rağmen, resmi ilanı yoktur. Tuğrul Bey ve diğer Selçuklu hanedan mensupları toprak sahibi olunca, Oğuz boyları ve kabile reisleri yanlarına akın edip, toplandılar. Tuğrul Bey, çok güçlenip, bölgenin nüfûsu artınca; Gazneli Mes’ûd’a önceki üç şehrin dar geldiğini bildirip, 1037’de Merv, Serahs ve Baverd’iyi de istedi.

Bu şehirlere karşılık da Gaznelilerin maaşlı askeri olma ve Horasan’daki asayişi temin etme taahhütünde bulundular. Teklifleri oyalamaya alınınca, Tuğrul Bey küçük gruplar halinde akın harekatı yaptırdı. Çağrı Beyin idare ettiği akınlarda Selçuklular Cüzcan, Talekan ve Faryab’dan Rey’e kadar harekatta bulundular. Selçuklu akınlarını durdurmak için Gazneli Mes’ûd’un gönderdiği ordu Serahs yakınında 1038 Haziranında yenildi. Zafer sonrasında toplanan kurultayda Tuğrul Bey , hükümdar ilan edildi. Bu kurultay kararı ve 1038 tarihi Selçuklu Devletinin kuruluşu olarak kabul edilir.

Tuğrul Bey Nişapur’da kalıp, Çağrı Bey Merv’de melikler meliki olarak, askeri harekatları idare ederek ordu kumandanlığı yaptı. Tuğrul Beyin Nişapur’da istiklalini ilan etmesi, Gazne’de hoş karşılanmadı. Çağrı Bey , 1039 yılında Gaznelilerle iki kere muharebe yapıp, yenildi. Tuğrul Bey ve diğer Selçuklu hanedanları, Gazneli Mes’ûd’un düzenli ordusuna karşı gerilla harpleri yapıp, onları yıprattılar. Gazneli Mes’ûd, antlaşma istedi. Tuğrul Bey, Gaznelilerin türlü metodlarla Selçukluları Horasan’dan çıkarabileceklerini tahmin ederek, zaman kazanmak ve hazırlıkları tamamlamak için çöle çekildi. Sultan Gazneli Mes’ûd’un 1040 Baharındaki Tûs ve Serahs istikametindeki harekatı üzerine Selçuklular, Tuğrul Beye başvurup, harekete geçmesini istediler.

Tuğrul Bey, 1040 Mayısında çölden çıkıp, Serhas’ta Gazneli ordusuyla karşılaştı. Gazneliler ot ve yiyecek sıkıntısı çektiğinden Merv’e hareket edince, Tuğrul Beyin kumandasındaki Selçuklular, sağdan ve soldan taarruzla Gaznelileri taciz ettiler. Dandanakan Kalesi önünde yapılan asıl muharebede Gazneliler bozuldular. 23 Mayıs 1040 tarihinde kazanılan Dandanakan Zaferiyle, Tuğrul Bey tekrar tahta oturdu. Tuğrul Bey zafer sonrasında ele geçen ganimetle zenginleşip, kumandanlara pekçok ihsanlarda bulundu. Kurultay toplandı. Kurultayda devletin temel stratejisi tespit edilip, planlar yapıldı. Bağdat’taki Abbasi Halifeliğine bağlılık ve hürmet ifade eden mektup gönderildi.

Çağrı Beyin 1060’ta vefatına kadar ortak iktidar sistemine göre hareket edilmesine rağmen, devleti temsil yetkisi Tuğrul Beye aitti. Tuğrul Bey hükümdarlığını ve Selçukluları maddi güçlerle kuvvetlendirdiği gibi manevi olarak da Halife, alim ve tasavvuf ehlinden destek alıyordu. Tebaasının refah seviyesini yükseltip, orduyu askera sisteme göre teşkilatlandırıyordu. 1040 Dandanakan Zaferi ve 1043’te devlet merkezini Rey’e taşıması sebebiyle Bağdat’taki Abbasi Halifesi El-Kaim’e tekrar bağlılığını arz etti. Tuğrul Beyin Abbasi Halifesiyle münasebeti Sünni İslam dünyasında büyük itibar kazanmasına sebep oldu. Halife El-Kaim, Tuğrul Beyin yanına; büyük İslam alimlerinden olup, sosyal ve devlet idaresi hakkında Ahkam-üs-Sultaniye isimli eserin sahibi olan Maverdi’yi gönderdi. Tuğrul Bey , ülkesinde hutbeyi Abbasi Halifesi adına okuttu; halifenin zalim Büveyhiler ve asilere karşı yardım talebini kabul etti. Halifeye bildirdiği arz; samimiyetinin ve temiz itikadının ifadesi olup, şunları ihtiva ediyordu: Halifeye hizmet etmek şerefine kavuşmak, Mekke’de Hac yapmak ve Hac yollarını Bedevilerin taarruzundan korumak, Suriye ve Mısır’da Fatimilerle harp etmektir. 1055’te Bağdat’a gelip, hutbede adı okundu.

Selçuklu Hanedanı ile Abbasiler arasında evlenmeler münasebetiyle akrabalık kuruldu. Halife, Çağrı Beyin kızı Hatice Arslan Hatun ile 1056’da evlendi. Tuğrul Bey de Halife’nin kızı ile 1062’de muhteşem bir düğün merasimiyle evlendi. Bağdat’tayken zalim Büveyhaler ve sapık Fatimilere karşı mücadele edip, Musul ve bölgede Selçuklu hakimiyetini tesis etti. Büveyhli hükümdarını öldürerek, Bağdat ve sünni alemini katliam ve tahripten korudu. Selçukluların batısındaki Bizans ülkelerine fetih harekatı ve akınlarında bulundu. Erzurum Hasankale’ye gelip, Malazgirt’i fethetmek istediyse de kışın yaklaşması üzerine, baharda gelmek üzere kuşatmayı kaldırdı. Tuğrul Bey , hakimiyet ve tahrik sebebiyle kendine asi olan üvey kardeşi İbrahim Yınal’ın isyanını 1058’de bastırıp, onu cezalandırdı.

Tuğrul Bey , devamlı mücadeleyle geçen uzun yıllar sonunda çok büyük işler başardı. Dünyanın en büyük devletlerinden birini kurup, Türk İslam alemine çok hizmeti geçti. Maveraünnehr’den Anadolu’ya, Irak’tan Âzerbaycan ve Kafkasya’ya kadar olan ülkede huzur ve emniyet tesis etti. Yirmi sekiz ülkeye kendi hakimiyetini kabul ettirdi. Zirai, ticari faaliyet neticesinde iktisadi hayat gelişip, refah seviyesi yükseltildi. Bizans akınlarında çok ganimet alınıp, büyük gelir elde edildi. Devlet teşkilatı muazzam şekilde tesis edilip, kuvvetli temeller üzerine oturtuldu. Selçuklu Devlet Teşkilatı, devrinde ve sonra kurulan Türk ve İslam devletlerine nümûne oldu. Tuğrul Bey , yirmi beş yıl adalet, ihsan ve gazalarla geçen hükümdarlıktan sonra, hastalandı. Yetmiş yaşlarında Rey yakınlarındaki yazlığında 5 Eylül 1063 tarihinde vefat etti.

Tuğrul Beyden sonra Selçuklu tahtına yeğeni Alparslan geçti. Tuğrul Bey adil, vakur, cömert, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir şahsiyetti. Halkı tarafından sevilen bir hükümdar ve ordusunca tam bağlanılan kuvvetli bir kumandandı. “Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım.” sözü Tuğrul Beyin dini duygularını çok güzel ifade etmektedir.

Büyük Selçuklu Devleti'nin Kurucusu: Tuğrul Bey.
Muhtemelen 993 senesinde doğdu. Babası Mikail' in bir gaza akınında şehid düşmesi üzerine kardeşi Çağrı bey' le beraber, dedesi Selçuk Bey tarafından yetiştirildi. Dini ve milli terbiyenin yanında mükemmel silah kullanmasını öğrendi.

Selçuk Bey'in vefatı (1000 veya 1007) ve daha sonra amcası Arslan Bey'in Gazneli Mahmud tarafından esir edilmesi (1025) üzerine Tuğrul bey, selçuklu hanedanının başına geçti. Çağrı Bey' le birlikte iç ve dış hasımlarına karşı verdiği büyük mücadelelerden sonra, Nişabur şehrini devlet merkezi yapan Tuğrul Bey, ilk defa burada Es-sultan-ül Muazzam ünvanı ile namına hutbe okuttu (1038). 23 Mayıs 1040' da Gaznalilere karşı kazandığı Dandanakan zaferi ile devletinin temellerini sağlamlaştırdı. Tuğrul bey, bu büyük zaferden sonra, Bağdad' daki Abbasi halifesine bağlılık ve hurmet ifade eden mektubunu gönderdi ve devlet merkezini Rey şehrine taşıdı (1043).

Tuğrul Bey'in Abbasi halifesine bağlılığını bildirmesi, müslümanlar arasında büyük itibar kazanmasına sebep oldu. Halife, Tuğrul Bey'in büyük İslam alimlerinden Maverdi' yi gönderdi. Hutbeyi Abbasi halifesi adına okutan Tuğrul Bey, halifenin bozuk itikad sahibi Büveyhilere karşı yardım talebini de kabul etti. Tuğrul bey bundan sonra Selçuklu ordularını hıristiyanların ve sapık bir kolun mensupları olan Büveyhilerin üzerine gönderdi. Abbasi halifelerini Büveyhilerin vasiyetinden kurtarmayı hedefledi.

Kardeşleri Çağrı Bey, İbrahim Yınal ve amcasının oğlu Kutalmış' ın komutasındaki Selçuklu orduları, Batı' ya doğru hızla yayıldılar. Azerbaycan, Irak-ı Arab ve Irak-ı Acem Selçuklu topraklarına katıldı. 1053' te bizzat Bizans seferine çıkan Tuğrul Bey, Gürcistan' a kadar ilerledi ve pek çok ganimetle geri döndü.

Tuğrul Bey 1055' de, hac yollarını Bedevilerin akınlarından korumak, Suriye ve Mısır' da Fatimilere karşı savaşmak üzere Bağdad' a geldi. Büveyhiler ve Fatimilere karşı mücadele ederek bölgede Selçuklu hakimiyetini tesis etti. Bağdad ve Sünni alemini katliam ve tahripten korudu.

Tuğrul Bey'in Hilafet merkezine girip Büveyhileri temizlemesinden sonra Halife kendisine tac giydirme ve kılıç kuşanma merasimi yaptı. Onu "Dünya Sultanı" ilan etti, Rükneddin (Dinin temeli) ve Kasım emir ül-Mü'minin (Halifenin ortağı) ünvanlarını verdi. Böylece Selçuklular İslam halifeliğini, Abasiler elinde himayelerine almış ve dokuz asırlık Türk-İslam saltanatı başlamış oldu.

Tuğrul Bey , yirmi beş sene adalet, ihsan ve gazalrla geçen bir hükümdarlıktan sonra hastalandı. 5 Eylül 1063 senesinde Rey şehri yakınlarında yetmiş yaşlarında iken vefat etti. Rey' deki türbesine defnediledi.

Tuğrul Bey, devamlı mücadele ile geçen uzun yıllar sonunda büyük işler başardı. Dünyanın en büyük devletlerinden birini kurup, Türk-İslam alemine çok hizmet etti. Maveraünnehr' den Anadolu' ya, Irak' dan Azerbaycan ve Kafkasya' ya kadar olan ülkede huzur ve emniyeti tesis etti ve pek çok ülkeye hakimiyetine kabul ettirdi. Zirai ve ticari faaliyeti neticesinde iktisadi hayat gelişip, refah seviyesi yükseldi. Muazzam bir şekilde tesis edilen devlet teşkilatı, kuvvetli temeller üzerine oturtuldu. Bu teşkilat, devrinde ve sonra kurulan Türk-İslam devletlerine nümune oldu.

"Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım" sözü Tuğrul Bey'in dünü duygularını çok güzel ifade etmektedir. Tuğrul Bey, adil, vakur, cömert, cesur, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir hükümdar idi. Sarayın kapısına ümid ile gelen hiç kimse boş dönmezdi. Beş vakit namazını cemaatle kılmağa itina gösterir ve haftanın iki gününü oruç tutmakla geçirirdi. Bağdad' da yaptırdığı sarayının yanına cami, medrese ve hamam da yaptırmıştır. Bütün bu özellikleri ile Tuğrul Bey, halkın ve ordusunun sevdiği ve tam bağlı bulunduğu bir hükümdardı..

Son düzenleyen Baturalp; 15 Kasım 2016 02:20 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
26 Ağustos 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  Turkmenistan-P23-5.jpg
Gösterim: 1750
Boyut:  23.0 KB

Ad:  togrul-2.jpg
Gösterim: 2464
Boyut:  33.2 KB

TUĞRUL BEY
(Mehmet) ( 990 - Merv 1063), Büyük Selçuklu devletinin kurucusu (1038-1063). Devlete adını veren Selçuk Bey'in torunu, Mikail Bey’in oğlu. Yurtları Hazar denizi ile Aral gölünün kuzeyindeki bozkırlarda bulunan Oğuz Türklerinin Kınık boyunun beyliğini yapan bir ailedendir. Babası bir çarpışmada ölünce, kardeşi Çağrı Bey ile birlikte dedesi tarafından yetiştirildi. Gazne sultanı Mahmut, Maveraünnehir'i geçerek o sırada türkmen boylarının reisi durumundaki Tuğrul Beyin amcası Arslan Yabgu'yu tutukladı (1025). Bu olaydan sonra bazı türkmen boyları Gazneliler'in egemenliğini kabul ederken bazıları da Tuğrul Bey ile kardeşi Çağrı Bey ve amcaları Musa Yabgu' nun buyruğuna girip onların reisliklerinde birleştiler. Bunlar, zamanla çoğaldılar ve Gazneliler'den toprak istediler. İsteklerinin Sultan Mahmut tarafından kabul edilmemesi üzerine Tuğrul Bey ve kardeşi Çağrı Bey komutasındaki türkmen kuvvetleri Horasan’a girdi. Gazneli ordusu Serahs yakınlarında ağır bir yenilgiye uğradı (1038); Tuğrul, Nışapur'da kendisini sultan ilan etti ve adına hutbe okuttu. Dandanakan savaşı'nda Selçuklular Gazneliler'i yine yendikten (13 mayıs 1040) sonra tüm İran'a egemen oldular ve Selçuklu devleti komşu ülkelerce tanındı. Selçuklu tahtına geçen Tuğrul Bey, abbasi halifesi el Kaim'e Selçuklu devletinin kurulmuş olduğunu bildirdi ve ailenin erkeklerini ülkenin çeşitli kesimlerini yönetmekle görevlendirdi. Horasan ve başkent Merv'i kardeşi Çağrı Bey'e verdi. Devlet düzenini yerine oturttuktan sonra Selçuklu ordularını hıristıyanların ve şiilerin üzerine gönderdi, abbasi halifelerini şii Büveyhiler'in vesayetinden kurtarmayı hedefledi. Kardeşleri Çağrı Bey, İbrahim inal, amcasının oğlu Ku talmış'ın komutasındaki Selçuklu orduları Batiya doğru hızla yayıldılar; Azerbaycan, Irak-ı arap ve Irakı acem Selçuklu topraklarına katıldı. Tuğrul, Tahran yakınlarındaki Rey'i başkent yaptı (1043). Abbasi halifesi Bağdat'ta şiilerin tehlikeli olmaya başladığını belirterek yardım isteyince, Tuğrul Bey Bağdat’a girdi. Halife, hutbeyi Tuğrul Bey adına okuttu (1055). Bir sure sonra Tuğrul Beyin kardeşi İbrahim inal ayaklanarak hükümdarlığını ilan etmeye kalkıştı Tuğrul Bey İran'a yürüyerek ayaklanmayı bastırdı ve kardeşini yakalatıp öldürttü (1059). Selçuklulardaki bu taht kavgasından yararlanarak bazı arap şeyhlerinin de yardımıyla Arslan Besasiri Bağrat'ı ele geçirdiyse de Tuğrul Bey ikinci kez Bağdat’ı aldı (1062) ve halifenin torunlarından biriyle evlendi. Bir süre sonra hastalanarak öldü.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
15 Kasım 2016       Mesaj #7
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Tuğrul Bey

Ad:  Tuğrulbey1.JPG
Gösterim: 1185
Boyut:  23.9 KB

MsXLabs.org

Tuğrul Bey, Selçuk Bey’in torunudur. Babası Mikail bir savaşta şehit düşünce, Selçuk Bey tarafından Cend şehrinde yetiştirildi. Selçuk Bey’in 1000 veya 1007 yılında vefatı ve amcası Arslan Bey’in ise Gazneli Mahmut tarafından esir edilmesi üzerine, 1025 yılında Selçuklu Hanedanı’nın başına geçti.

Tuğrul Bey’in ilk yılları, yurt aramak ve dağınık haldeki Müslüman-Türk göçebelerini toparlamakla geçti. 1034 yılında 7-8 bin şehit verdiği savaşta Şah Melik’e karşı ilk mağlubiyetini aldı. 1035 yılında ise ilk zaferini Gazne Hükümdarı Mesut’a karşı elde etti. Bu zafer ile, Selçukluları mültecilikten kurtarıp, ülke sahibi bir devlet haline getirdi.

Nişabur’u başkent seçen Tuğrul Bey, 1038 yılında ilk kez burada Es-Sultanu’l-Muazzam (Büyük Sultan) unvanı ile kendi adına hutbe okuttu.

Daha sonra Gaznelilerle çeşitli tarihlerde savaşan Selçuklular, Tuğrul Bey’in 1040 yılındaki en meşhur zaferi olan Dandanakan Meydan Muharebesiyle, yıkılma tehlikesini bertaraf ettiler. Başkent 1043 yılında Nişaburdan, Çağrı Bey’in komutanı İbrahim Yinal tarafından fethedilen Rey’e nakledildi.

1058’de Abbasi Halifesi, ‘Cenab-ı Hakk’ın kendisine tevdi ettiği bütün ülkeleri Tuğrul Bey’e devrettiğini bildirdi.

Tuğrul Bey 1060’ta Mısır Fatımilerini, bir daha toparlanamayacak şekilde bozguna uğrattı. Tuğrul Bey dönemine kadar, Bizans’a karşı sürekli savunma durumunda olan İslam dünyası, Tuğrul Beyle birlikte karşı atağa geçti. Bizans elindeki Anadolu’ya ilk giren Türk Sultanı da Tuğrul Bey oldu.

Tuğrul Beyin amcası Musa Yabgu’nun oğlu Şehzade Hasan, 1048’de Zap Nehri kenarında Bizanslılara mağlup olmuştu. Bunun üzerine Tuğrul Bey tarafından gönderilen İbrahim Yinal ve Kutalmış, Bizans ordusunu Bascan (Hasankale)’da 18 Eylül 1049’da mağlup etti ve kumandanları Liparites’i esir etti.

Tuğrul Bey, Erciş ve Bergri kalelerini de fethederek, Anadolu’nun kilidi olan Malazgirt önünde ordugah kurdu. Fakat Malazgirt, Tuğrul Bey’e nasip olmadı. Bağdat ve Rey’i imar eden Tuğrul Bey, yakalandığı hastalık yüzünden 5 Eylül 1063 Cuma günü vefat etti.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
15 Kasım 2016       Mesaj #8
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Tuğrul Bey
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

15 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
15 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
1 Ocak 2012 / Jumong Müzik tr
6 Eylül 2015 / Safi Spor tr
21 Aralık 2011 / gizli Misafir Soru-Cevap