Arama

Atatürk'ün eğitim ile ilgili sözleri nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 8 Mart 2016 Gösterim: 184.885 Cevap: 5
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
10 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk'ün eğitim ile ilgili sözlerinden bir kaç örnek verir misiniz ?
EN İYİ CEVABI Teusa verdi
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 1
Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.

Sponsorlu Bağlantılar
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 2
Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 3
Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 4
Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 5
Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz...

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 6
Milli Eğitim'in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 7
En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 8
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 9
Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 10
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 11
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 12
Milli eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 13
Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memleket sevgisini, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilecek en uygun, en güvenli yolu öğretir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 14
En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 15
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 16
Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 17
Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 18
Eğer Cumhurbaşkanı olmasam, Eğitim Bakanlığı'nı almak isterdim.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 19
İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur. Bundan dolayı okul lazımdır. Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 20
Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılâplar sizin, sayın öğretmenler, sizin sosyal ve fikri inkılâptaki başarılarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 21
Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askerî, siyasî, idarî inkılâplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılâplar, sayın öğretmenler, sizin; toplumsal ve fikrî inkılâptaki muvaffakiyetlerinizle desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet,sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister!

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 22
Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 23
Memleketi ilim, irfan, ekonomi ve bayındırlık alanlarında da yükseltmek, milletimizin her hususta çok verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lazımdır. Bu kutsal amaçlar elde etmek için mücadeleye atılanların arasında öğretmenler en önemli ve en hassas yeri almaktadır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 24
Öğretmenlik ömür boyu sürecek bir öğrenciliktir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 25
Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz... Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal yaşamda bizzat faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğretimin uygulamalı bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkarlarına sahip olur. Elbette milli dehamızı geliştirmek, hislerimizi layık olduğu dereceye çıkarmak için yüksek meslek sahiplerini de yetiştireceğiz. Çocuklarımızı da ayni öğretim derecelerinden geçirerek yetiştireceğiz.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 26
Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir...Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 27
Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 28
Okullarda öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ideal sayacak üstün saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, derece derece ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 29
İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin, fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 30
Bir yandan bilgisizliği ortadan kaldırmaya uğraşırken, bir yandan da memleket evladını toplumsal ve ekonomik hayatta aktif şekilde etkili ve verimli kılabilmek için zorunlu olan ilk bilgileri, uygulamalı bir biçimde vermek metodu eğitimimizin temelini oluşturmalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 31
Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 32
Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 33
Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 34
Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.


Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri
35
Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile olan bağlarımızı kopartamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin de üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.


Son düzenleyen Safi; 8 Mart 2016 03:04
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
10 Kasım 2008       Mesaj #2
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk'ün Eğitim ile İlgili Sözlerİ

Sponsorlu Bağlantılar
• Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.

• İsterim ki, daima idealimi gençlere aşılayasınız ve daima korumak hususunda çalışasınız.
(Şemsettin Günaltay, 1951 Olağanüstü Türk Dil Kurultayı)

• İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve tekniği versin, fakat o kadar pratik bir tarzda versin ki çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun.
(Gazi'nin Nutuklarından Alınmış Vecizeler, Muhit Mecmuası, No:32, 1931)

• Devlet bünyesinde yüzyıllar boyu derin idari ihmallerin neden olduğu yararları iyileştirmede verilecek emeklerin en büyüğünü hiç kuşku yok ki irfan yolunda esirgememiz lazımdır. ( 1921 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Kongremizden ( 16 - 21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Türkiye Milli Eğitim işlerinin bir programını hazırlamak amacıyla Ankara'da yapı> resmi ilk genel toplantıda ) yalnız çizilmiş eski yollarda şöyle veya böyle yürümenin nasıl olacağının tartışılmasının değil, belki ileri sürdüğüm şartları kapsayan yeni bir sanat ve marifet yolu bulup millete göstermek ve o yolda yeni nesli yürütmek için rehber olmak gibi kutsal bir görev bekliyoruz. ( 1921 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaradılış niteliklerimizle hiç de ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve tarihimizle uyumlu bir kültür kasdediyorum. Çünkü milli dehamızın tam olarak gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir. Herhangi bir yabancı kültür, şimdiye kadar takip edilen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür ( fikri kültür ) ortmala uyumludur. O ortam milletin karakteridir.
Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile ters düşen bütün yabancı unsurlarla mücadele lüzumunu ve milli duyguya dayanan düşünceleri büyük bir olgunlukla her karşıt düşünceye karşı şiddetle ve fedakârlıkla savunma zorunluluğu telkin edilmelidir. Yeni neslin bütün manevi gücüne bu özellik ve yeteneklerin aşılanması önemlidir. Sürekli ve müthiş bir mücadele şeklinde beliren milletlerin hayat felsefesi, bağımsız ve mutlu kalmak isteyen her millet için bu özelliği büyük bir şiddetle istemektedir. ( 1921 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Gelecek için yetiştirilen vatan çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmeyerek tam sabır ve dayanıklılık ile çalışmalarını ve öğrenimdeki çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini tamamlanması için her fedakârlığı göze almaktan çekinmemelerini tavsiye ederim. Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin kararlarında ne kadar ısrarlı olduklarını tarih doğrulamaktadır. Silahı ile olduğu gibi kafasıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur. ( 1921 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• En önemli ve verimli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lâzımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur.
Bu zaferin sağlanması için hepimizin tek vücut ve tek düşünce olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence, bu programın iki esaslı noktası vardır:
a - Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olması
b - Çağın gereklerine uymasıdır. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Bu memleketin asıl sahibi ve toplumumuzn esas unsuru köylüdür. İşte bu köylüdür ki bugüne kadar bilgi nurundan mahrum bırakılmıştır. Bundan ötürü; bizim izleyeceğimiz kültür siyasetinin temeli, evvelâ mevcut bilgisizliği ortadan kaldırmaktır. Ayrıntılara girmekten kaçınarak bu fikrimi birkaç kelime ile açıklamak için diyebilirim ki genel olarak bütün köylüye okumak, yazmak ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıtacak kadar coğrafî, tarihî, dinî ve ahlâkî bilgi vermek ve dört işlemi öğretmek, kültür programımızın ilk hedefidir. Bu hedefe erişmek millî eğitim tarihimizde kutsal bir merhale teşkil edecektir. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Çocuklarımızı aynı eğitim derecesinden geçirerek yetiştireceğiz.
Kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça halinde yaşayan milletler zayıftır, hastadır.
Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz tahsilin hududu ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz:
1 - Milliyetine,
2 - Türkiye Devleti'ne,
3 - Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne; düşman olanlarla mücadele lüzumu. Fertleri bu mücadele gerekleri ve vasıtalarıyla donanmayan milletler için yaşama hakkı yoktur. Mücadele, mücadele lâzımdır. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Hükümetin en verimli ve en önemli vazifesi milli eğitimle ilgili işlerdir. Bu işlerde başarılı olabilmek için öyle bir program takibetmeye mecburuz ki, o program milletimizin bugünkü haliyle, sosyal, hayati ihtiyacıyla, çevre şartlarıyla ve çağın gerekleriyle tamamen uygun ve uyumlu olsun. Bunun için büyük ve fakat hayali ve karmaşık düşüncelerden tamamen sıyrılarak gerçeği etkili bir bakışla görmek ve el ile temas etmek lazımdır. Teşebbüs edilecek şeyin neden ibaret olduğu ancak bu şekilde kendiliğinden ortaya çıkar...
Yüzyıllardan beri milletimizi idare eden hükümetler eğitimin yaygınlaştırılması arzusunu gösteregelmişlerdir. Ancak bu arzularına ulaşmak için doğuyu ve batıyı taklitten kurtulamadıklarından, sonuç milletin cahillikten kurtulamamasına neden olmuştur. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir.
Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz... Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal yaşamda bizzat faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğretimin uygulamalı bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkârlarına sahip olur. Elbette milli dehamızı geliştirmek, hislerimizi lâyık olduğu dereceye çıkarmak için yüksek meslek sahiplerini de yetiştireceğiz. Çocuklarımızı da aynı öğretim derecelerinden geçirerek yetiştireceğiz. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce ve herşeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığına, kendi benliğine milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir.
Dünyada, uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip olmayan kişiler ve bu nitelikte kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin, fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun. ( 1922 )
(Muhit Mecmuası, Sene:3, No:32, Haziran 1931, Atatürk'ün Nutuklarından Alınmış Vecizeler)

• Bir yandan bilgisizliği ortadan kaldırmaya uğraşırken, bir yandan da memleket evladını toplumsal ve ekonomik hayatta aktif şekilde etkili ve verimli kılabilmek için zorunlu olan ilk bilgileri, uygulamalı bir biçimde vermek metodu eğitimimizin temelini oluşturmalıdır.
Medeni ve çağdaş bir toplumun bilim ve kültür yolunda yalnız bu kadarla yetinemeyeceği şüphesizdir.
Milletimizin dehasının gelişmesi ve bu sayede layık olduğu medeniyet düzeyine ulaşması ancak, yüksek bilim ve teknik elemanlarının yetiştirilmesi ve milli kültürümüzün yüceltilmesi ile mümkündür.
Orta öğretimde bile eğitim ve öğretim metodunun uygulamalı olması esasına uymak şarttır. Kadınlarımızın da aynı öğretim kademelerinden geçerek yetişmelerine önem verilecektir. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı... Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız. ( 1922 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Memleketimizi, toplumumuz gerçek hedefe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin istikbalini yoğuran kültür ordusu. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir, verimlidir, saygıdeğerdir. Fakat bu iki ordudan hangisi daha kıymetlidir, hangisi diğerine üstün tutulur? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz, bu iki ordunun ikisi de hayatîdir.
Yalnız siz, kültür ordusu mensupları, sizleri bağlı olduğunuz ordunun kıymet ve kutsiyetini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya niçin öldürüp niçin öldüğünü öğreten bir ordunun fertlerisiniz.
Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır. ( 1923 )
(Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve M. Eğitim Bakanlarının Milli Eğitimle İlgili Söylev ve Demeçleri)

• Okullarda öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ideal sayacak üstün saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, derece derece ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır. ( 1923 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Eğitim ve öğretimde uygulanacak olan metod, bilgiyi insan için fazla süs, bir hükmetme vasıtası veya medeni bir zevkten çok, maddi hayatta başarılı olmayı sağlayan pratik ve kullanılması mümkün bir vasıta haline getirmektir. Milli Eğitim Bakanlığımız bu esasa önem vermektedir. ( 1923 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Milli Eğitim'in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir. ( 1923 )
(Kılıç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, 1955)

• Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir... Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilmesi en uygun olan en güvenli yolu belletir... Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur. Ancak bu şekilde her türlü teşebbüsün mantıklı sonuçlara ulaşması mümkün olur. ( 1923 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Memleketi ilim, irfan, ekonomi ve bayındırlık alanlarında da yükseltmek, milletimizin her hususta çok verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lazımdır. Bu kutsal amaçlar elde etmek için mücadeleye atılanların arasında öğretmenler en önemli ve en hassas yeri almaktadır. ( 1923 )
(Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri;Türk İnkılâp Tarihi Enst.Yay.;Derleyen:Nimet Arsan)

• Bence yeni devletimizin, yeni hükümetimizin bütün esasları, bütün programları ekonomi programından çıkmalıdır... Çünkü herşey bunun içindedir. Bunun için evlatlarımızı o şekilde eğitip tebiye etmeliyiz ve onlara o şekilde ilim ve irfan vermeliyiz ki, ticaret dünyasında, tarım ve sannatta ve bütün bunların faaliyet sahalarında faydalı olsunlar, etkin olsunlar, faal olsunlar, işleyen bir organ olsunlar. Bunun için milli eğitim programımız, gerek ilk öğretimde ve gerekse orta öğretimde verilecek bütün şeyler, bu görüşe göre olmalıdır. ( 1923 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız! Çocuklar geleceğindir. Çocuklar geleceği yapacak adamlardır. Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler! Hiç olmazsa yetiştirmek lüzumuna inansınlar! Okullardan başka gazeteler, küçük dergiler köylere kadar yayınlanıp dağıtılmalıdır. Bizim köylümüz ne gazete ne dergi vs. okumaz. Bilenler bilmeyenleri toplayıp, okutmayı, onlara okumayı anlatmayı bir vazife bilmelidir. ( 1923 )
(Arı İnan, Gazi M.Kemal Atatürk'ün 1923 Eskişehir-İzmit Konuşmaları, 1982, TTK Yay.)

• ( İşte memleketi kurtardınız. Şimdi ne yapmak istersiniz? sorusuna verdiği cevap: ) Millî Eğitim Bakanı olarak millî kültürü yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir. ( 1923 )
(Tarih IV, Türkiye Cumhuriyeti, Haz:T.T.T.C., 1931)

• Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. ( 1924 )
(Büyük Tarih Trabzon'da, 1938, Derleyen: Trabzon Çocuk Esirgeme Kurumu)

• Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askerî, siyasî, idarî inkılâplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılâplar, sayın öğretmenler, sizin; toplumsal ve fikrî inkılâptaki muvaffakiyetlerinizle desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet,sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister! ( 1924 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır. ( 1924 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı suretle bütün tahsil derecelerindeki öğretim ve eğitimlerinin pratik olması mühimdir. Memleket çocukları, her tahsil derecesinde ekonomik hayatta verimli, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır. ( 1924 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Terbiyedir ki; bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir sosyal toplum halinde yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terkeder.
Terbiye kelimesi yalnız olarak kullanıldığı zaman herkes kendine göre bir anlam çıkarır. Ayrıntıya girişilirse terbiyenin hedefleri, amaçları çeşitlenir. Meselâ dini terbiye, milli terbiye, milletlerarası terbiye... Bütün bu terbiyelerin hedef ve gayeleri başka başkadır... Yeni Türk Cumhuriyeti'nin yeni nesle vereceği terbiye, milli terbiyedir.
(...)
Milli terbiyenin ne demek olduğunu bilmekte artık karışıklık, yanlış anlama olmamalıdır. Bir de milli terbiye esas olduktan sonra onun dilini, usulünü, vasıtalarını da milli yapmak zorunluluğunu tartışmak gereksizdir.
Milli terbiye ile geliştirilmek ve yükseltilmek istenen genç beyinleri bir taraftan da paslandırıcı, uyuşturucu, hayali fazlalıklarla doldurmaktan dikkatle kaçınmak lâzımdır. ( 1924 )
(Atatürk'ün Maarife Ait Direktifleri, MEGSB, 1985)
Not: 1341 Eylülünde Atatürk, Karadeniz sahillerindeki şehirlerimizi dolaşırken Samsun'a uğramışlardı. İstiklâl Ticaret Mektebi'nde öğretmenler tarafından şereflerine verilen çay ziyafetinde söylemişlerdir.

• Mili eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz. ( 1924 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Türkiye'nin öğretim ve eğitim politikasının her derecesini, tam bir netlik ve hiçbir tereddüte yer vermeyen açıklık ile ifade etmek ve uygulamak lazımdır. Bu politika tam anlamı ile milli bir nitelikte görülebilir. ( 1924 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• İlk ilham, ana baba kucağından sonra okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, terbiyesinden alınır. Bu ilhamın gelişebilemsi, millet ve memlekete hizmet edebilecek kudret ve kabiliyetini verebilmesi için, millet ve memlekette büyük, derin ilgi yaratan fikir ve duygularla her an desteklenmesi lazımdır. Bu fikir ve duyguların kaynağı bizzat memleket ve millettir. Milletin ortak arzu ve eğilimine temas etmek ve onun gereklerine varlığı adamayı hareket kuralları olarak kabul etmek hakiki yolda yürüyebilmek için en önemli esastır. Bir milletin fertlerinde sağlanması ve egemen olması, uyulması gereken şey milletin ortak arzusu, milletin ortak fikridir. Bir insan memleket ve milletine faydalı bir iş yaparken, gözönünden bir an uzak bulundurmamaya mecbur olduğu kural milletin hakiki eğilimidir. ( 1924 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. ( 1925 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

• Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi özellikle öğretim hayatında sıkı disiplin başarının esasıdır. Müdürler ve öğretim kadroları disiplini sağlamaya, öğrenci ise disipline uymaya mecburdur. ( 1925 )
(Atatürk'ün Maarife Ait Direktifleri, 1939)

• Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. ( 1927 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:V,(Tamim ve Telgrafları) )

• Milli eğitimde, süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. ( 1928 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Büyük Türk milletine onun bütün emeklerini kısır yapan çorak yol haricinde kolay bir okuma yazma anahtarı vermek gereklidir. Büyük Türk milleti cahillikten az emekle kısa yoldan ancak kendi güzel ve asil diline kolay uyan böyle bir vasıta ile sıyrılabilir. Bu okuma yazma anahtarı ancak Lâtin esasından alınan Türk alfabesidir. Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlatlarının ne kadar kolaylıkla okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. ( 1928 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Hepimize, bu memleketin bütün vatanını seven yetişkin evlatlarına önemli bir vazife düşüyor; bu vazife, milletimizin tümüyle okuyup yazmak için gösterdiği istek ve arzuya fiili olarak hizmet ve yardım etmektir. Hepimiz, özel ve toplum hayatımızda rastladığımız okuyup yazma bilmeyen erkek, kadın her vatandaşımıza öğretmek için candan arzu göstermeliyiz. ( 1928 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Eğer Cumhurbaşkanı olmasam, Eğitim Bakanlığı'nı almak isterdim. ( 1930 )

• Her profesör ve öğretmenin aşılayacağı fikirler, ideal gayelere hizmet edecek şekilde olmalıdır. Kitapların cansız teorileriyle karşı karşıya gelen genç beyinler, öğrendikleriyle memleketin gerçek durum ve çıkarları arasında ilişki kuramıyorlar. Yazarların ve teorisyenlerin tek taraflı dinleyicisi durumunda kalan Türkiye'nin çocukları hayata atıldıkları zaman bu ilişkisizlik ve uyumsuzluk yüzünden tenkitçi, karamsar, milli şuur ve düzene uyumsuz kitleler meydana getirirler. ( 1931 )
(M.Kemal Atatürk'ün 1931 Yılında Anadolu'ya Yaptığı Seyahat Sonunda Hazırladığı Notlar)

• Memleketi şimdilik üç büyük kültür bölgesi halinde düşünerek; batı bölgesi için, İstanbul Üniversitesi'nde başlanmış olan düzenleme programını daha köklü bir tarzda tatbik ederek cumhuriyete cidden modern bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için, Ankara Üniversitesi'ni az zamanda kurmak lâzımdır. Ve doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde, her şubeden ilkokullarıyla ve nihayet üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak yolunda, şimdiden fiiliyata geçilmelidir. Bu hayırlı teşebbüsün, doğu vilâyetlerimiz gençliğine kazandıracağı verim, Cumhuriyet Hükümeti için ne mutlu bir eser olacaktır. ( 1937 )
(Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

• Büyük davamız, en medeni ve en üst refah seviyesinde bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.
Bu, yalnız kurumlarda değil, düşüncelerinde de köklü bir inkılâp yapmış olan büyük Türk Milleti'nin dinamik idealidir. Bu ideali en kısa bir zamanda başarmak için, fikir ve hareketi beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu teşebbüste başarı, ancak, yasal bir planla ve en akılcı bir şekilde çalışmakla mümkün olabilir. Bu sebeple, okuma yazma bilmeyen tek vatandaş bırakmamak; memleketin bütün kalkınma savaşının ve yeni çatısının istediği teknik elemanları yetişitirmek; memleket davalarının ideolojisini anlayacak, anlatacak, nesilden nesile yaşatacak, kişi ve kurumları yaratmak; işte bu önemli prensipleri en kısa zamanda sağlamak... Bakanlığın üzerine aldığı büyük ve ağır vazife ve sorumluluklardır. İşaret ettiğim prensipleri Türk Gençliği'nin beyninde ve Türk Milleti'nin bilincinde daima canlı bir halde tutmak, üniversitelerimize ve yüksek okullarımıza düşen başlıca vazifedir. ( 1937 )

Son düzenleyen Safi; 8 Mart 2016 03:10
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
10 Kasım 2008       Mesaj #3
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir.
(Atatürk)

Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.
(Atatürk)

Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. (Atatürk)

Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.
(Atatürk)

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.
(Atatürk)

Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.
(Atatürk)

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
(Atatürk)

Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
(Atatürk)

En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur.
(Atatürk)

Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.
(Atatürk)


Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.
(Atatürk)

Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.
(Atatürk)

Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.
(Atatürk)


Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı.Gerçek zaferi siz,öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz... Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.
(Atatürk)

Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki,toplumun gerçek bir ulus haline getirirler.
(Atatürk)

Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir. (Atatürk)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır. 1923

Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. 1927

Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. 1928

Milli eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz. 1924

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. 1925

Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 1924

Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılâplar sizin, sayın öğretmenler, sizin sosyal ve fikri inkılâptaki başarılarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister. 1924

Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir...Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır. 1924
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mayıs 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRK'ÜN EĞİTİM-ÖĞRETİM İLE İLGİLİ VECİZ SÖZLERİ

· Okullarda öğretim vazifesinin güvenilebilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ideal sayacak üstün ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, aşama aşama ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler insan toplumunun en fedakar ve saygı değer unsurlarıdır. (1923, Ankara) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 317)

· Millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü iliminden, keşiflerinden, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak zorundayız. (1923, Konya) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 145)

· Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. (1925, İzmir) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 243)

· Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, ilkbal nurusunuz. Yurdu asıl nura gark edecek sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz. (1922, Bursa) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 45-46)

· Türkiye'nin eğitim ve öğretim tutumunu her katında, tam bir açıklıkla hiçbir teretdüde yer vermeden saptamak ve uygulamak gerekir; bu tutum, her anlamıyla ulusal bir nitelikte olacaktır. (1924, Ankara) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 347)

· Tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez. (1927, Ankara) (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri AKDTYK. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s. 165)

· Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve şekliyle uygar bir toplum haline getirmektir . İnkılâplarımızın ana ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen zihniyetleri darmadağın etmek zaruridir. Şimdiye kadar milletin, beyinlerini paslandıran, uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur.

· Uydurma hikayeler ve boş fikirler kafalardan tamamen çıkarılacaktır. Onlar çıkarılmadıkça beyinlere gerçeğin nurlarını sokmak imkansızdır. (1925, Kastamonu) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 224)

· İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. Halbuki bizim milletimiz, gerçek nitelikleriyle medeni ve ileri olmaya layıktır ve olacaktır. (1923, Bursa) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 71)

· Eğitim ve öğretimde uygulanacak yol, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir zorbalık vasıtası yahut medenî bir zevkten ziyade, maddî hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanılması mümkün bir cihaz haline getirmektir. Milli Eğitim Bakanlığı bu esasa önem vermelidir. (1923) (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri AKDTYK. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s. 130)

· Cumhuriyet'in temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçmamalıdır. Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok ızdırap çekmiştir. Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır. (1930, Kırklareli) (Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, AKDTYK. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s. 437)

· Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefine, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin geleceğini yoğuran fikir ordusudur . Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir, feyizlidir, muhteremdir. Fakat bu iki ordudan hangisi daha kıymetlidir, hangisi diğerine muhtaçdır. Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz, bu iki ordunun ikisi de hayatidir. Yalnız siz, irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu söyleyeyim ki, sizler ölen ve öldüren birinci orduya niçin öldürüp niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.

· Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan, birinci ordunun elde ettiği kazançlar sönük kalır . Milletimizi gerçek kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce, büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluğunda bulunduğumuzu inkar edemeyiz. (1923, Kütahya) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 167-168)

· Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takip etmeye söz vermişsiniz. İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar yorulmadan ne demek ? Yorulmamak olur mu ? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani, yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. ..dinlenmemek üzere yürümeğe karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. (1937, Ankara) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 327-328)

· Eski hocalar nasıl dini esastan hakim olmuşlarsa öğretmenler de ilim esasından kazanmaya başladıkları hakimiyeti sonuçlandırsınlar. Bununla öğretmenlik mesleği gerçek yücelme devrine dahil olacaktır.

· Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. (1927, İstanbul) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 266)

· Dünya'da her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlmin ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız; ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının sonuçlarını idrak etmek ve gelişmesini zamanında takip etmek şarttır. Binlerce yıl önceki kuralları, bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilmin ve fennin içinde olmak değildir. En önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir.

· Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır, ya da bir ulusu esaret ve sefalete terkeder .

· Milli eğitimin ne demek olduğunu bilmekte artık bir karışıklık ve yanlış anlama olmamalıdır. Bir de milli eğitim esas olduktan sonra onun dilini, usulünü, vasıtalarını da ulusal yapmak zorunluluğunu tartışmak gereksizdir. Milli eğitim ile geliştirilmek ve yükseltilmek istenen genç beyinleri bir taraftan da paslandırıcı, uyuşturucu, hayali fazlalıklarla doldurmaktan dikkatle kaçınmak lazımdır. (1924, Samsun) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 202-206)

· Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin becerinizin ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet: fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir.

· Öğretmenler ! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün öğretim basamaklarındaki eğitimleri uygulamalı olmalıdır. Yurt evladı, her öğrenim basamağında, ekonomik hayatta başarılı, iz bırakan, eser sahibi olacak şekilde bilgilerle donatılmalıdır. Ulusal ahlâkımız, çağdaş esaslarla ve hür fikirlerle artırılmalı ve takviye olunmalıdır . Bu çok mühimdir, bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim....Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır.

Arkadaşlar ! yeni Türkiye'nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılâplar sizin, sayın öğretmenler, sizin sosyal ve fikri inkılâptaki başarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür " nesiller ister. (1924, Ankara) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 178-179)

· Devlet bünyesinde yüzyıllar boyu derin idari ihmallerin neden olduğu yaraları iyileştirmede verilecek emeklerin en büyüğünü hiç kuşku yok ki irfan yolunda göstermemiz lazımdır. Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir.

· Herhangi bir yabancı kültür, şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür ortamla uyumludur. O ortam milletin karakteridir. Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile ters düşen bütün yabancı unsurlarla mücadele etme gereği; milli düşünceleri büyük bir olgunlukla her karşıt düşünceye karşı şiddetle ve fedakarlıkla savunma zorunluluğu öğretilmelidir. Yeni neslin milli ruhuna bu özellik ve yeteneklerin aşılanması çok önemlidir. Sürekli ve müthiş bir mücadeleden ibaret olan hayat, bağımsız ve mutlu olmak isteyen her milletten bu özellikleri şiddetle istemektedir. .. Gelecek için hazırlanan vatan çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmemelerini; sabır ve metanet ile çalışmalarını; çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini tamamlamaları için her fedakarlığı göze almalarını tavsiye ederim. Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin ne kadar sebatkar olduklarını tarih doğrulamaktadı r. Silahıyla olduğu gibi aklıyla da mücadele etmek zorunda olan milletimizin birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur. (1921, Ankara) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 19-21)

· Fikirler anlamsız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız, zararlı ve birtakım inançlar ve geleneklerle dolu olursa felce uğrar. Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için, çalışkanlık, iyi niyet, fedakarlık gerekli olan niteliklerdir. Fakat bir toplumdaki hastalığı görmek, onu tedavi etmek, toplumsal hayatı çağın gereklerine göre geliştirmek için bu nitelikler yeterli gelmez; bu niteliklerin yanında ilim ve fen lazımdır.

· İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur. Bundan dolayı okul lazımdır. Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım.

· Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memleket sevgisini, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilecek en uygun, en güvenli yolu öğretir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur. Ancak bu şekilde her türlü girişimin mantıklı sonuçlara ulaşması mümkün olur.

· Milli Eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur. Bu zafere ulaşılması için hepimizin tek vücut ve tek düşünce olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence bu programın iki önemli noktası vardır: Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uyumlu olması, çağın gereklerine uygun olmasıdır.

· Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile olan bağlarımızı kopartamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin de üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.

· Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, boş inançların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. Geleneklerin kayıt ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Böyle milletler, hayata geniş açıdan bakan milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkumdur.

· Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz. .. yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal hayatta faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğretimin uygulamalı bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkarlara sahip olur. Elbette milli dehamızı geliştirmek, hislerimizi layık olduğu dereceye çıkarmak için yüksek meslek sahiplerini de yetiştireceğiz. Çocuklarımızı da aynı öğretim derecelerinden geçirerek yetiştireceğiz.

Hanımlar, Beyler ! (Öğretmenler)

Kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça halinde yaşayan milletler zayıftır, hastadır. Çocuklarımızı aynı eğitimden geçirerek yetiştireceğiz. Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz: Milletine,Türkiye Devleti'ne, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne düşman olanlarla mücadele sebep ve vasıtaları ile donatılmayan milletler için yaşama hakkı yoktur.

Hanımlar, Beyler ! (Öğretmenler) Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Hakiki zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz ve mutlaka kazanacaksınız. (1922, Bursa) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 47-49)

· Muhterem Gençler, hayat mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır. Kazanmak, yenilmek. Size, Türk Gençliği'ne terk edip bıraktığımız vicdani emanet, yalnız ve daima kazanmaktır ve eminim daima kazanacaksınız. Milleti yükseltmek için yapılacak şeylerde, atılacak adımlarda kesinlikle tereddüt etmeyin. Milleti yükseltmek için dikilecek engellere hep birlikte engel olacağız. Bunun için beyinlerinize, irfanlarınıza, bilgilerinize, gerekirse bileklerinize, pazularınıza, bacaklarınıza başvuracak, fakat sonuçta mutlaka ve mutlaka o amaca varacağız... Bu millet, sizin gibi evlatlarıyla layık olduğu olgunluk derecesini bulacaktır. (1923,Tarsus) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 137)

· Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. M ânada, fikirde, tarihte bu, böyleydi. Eğer bugün, Batı nihayet teknikte bir yükselme gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat senin değil, senden evvelkilerin affolunmaz ihmalinin bir neticesidir. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin, bu belli! Fakat zekânı unut, daima çalışkan ol! (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri, AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s.213)

· Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri, AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s.195)

· Ülkeler çeşitlidir, fakat medeniyet birdir ve bir milletin ilerlemesi için de bu tek medeniyete katılması gerekir. (AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Ankara, 1997, Cilt III, s.91)

· Bir milletin kültürü yükseldikçe kişisel hürriyetin uygulama sahaları genişler ve çoğalır. (ÂFETİNAN, A., Medeni Bilgiler ve M.K. Atatürk'ün El Yazıları, AKDTYK., Araştırma Merkezi Yayını, Ankara, 2000, s.550)

· Yeni nesil; en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri, AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s.129)

· Büyük atalarımız ve onların anaları tarihin yaşanmışlığıyla sabittir ki cidden büyük erdemler göstermişlerdir. Burada birçok noktadan sayabileceğimiz o faziletlerin en büyüğü ve en önemlisi kıymetli evlatlar yetiştirmeleriydi. (AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Ankara, 1997, Cilt II, s.155-156)

· Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, analarımızın ve atalarımızın oldukları gibi yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır. (AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Ankara, 1997, Cilt III, s.133)

· Fikirler; zorla, şiddetle, topla ve tüfekle kesinlikle öldürülemez. (İNAN Arı, Düşünceleriyle ATATÜRK, AKDTYK., s.324)

· Dünya bir sınav alanıdır. Sınavda başarılı olmadan iyiliksever davranışlar beklemek boşunadır. (ÂFETİNAN, A., Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, İş Bankası Yayınları, s.3)

· İnsanların yaşamına, çabalarına egemen olan güç; yaratma, yeni bir şey bulma yeteneğidir. (ÂFETİNAN, A., Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, İş Bankası Yayınları, s.272)

· Ahlâk kutsaldır; çünkü aynı kıymette eşi yoktur ve başka hiç bir çeşit kıymetle ölçülemez. (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri, AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s.218)

· Milliyetin çok açık niteliklerinden biri dil'dir. Türk Milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk düşüncesine bağlı olduğunu iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz. (Önder Mehmet, Atatürk'ün Yurt Gezileri, Türkiye İş Bankası Kültür yayınları, Ankara, 1998, s.8)
Son düzenleyen Safi; 8 Mart 2016 03:22
Teusa - avatarı
Teusa
Ziyaretçi
17 Mayıs 2011       Mesaj #6
Teusa - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 1
Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 2
Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 3
Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 4
Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 5
Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz...

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 6
Milli Eğitim'in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 7
En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 8
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 9
Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 10
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 11
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 12
Milli eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 13
Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memleket sevgisini, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilecek en uygun, en güvenli yolu öğretir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 14
En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 15
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 16
Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 17
Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 18
Eğer Cumhurbaşkanı olmasam, Eğitim Bakanlığı'nı almak isterdim.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 19
İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur. Bundan dolayı okul lazımdır. Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 20
Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılâplar sizin, sayın öğretmenler, sizin sosyal ve fikri inkılâptaki başarılarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 21
Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askerî, siyasî, idarî inkılâplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılâplar, sayın öğretmenler, sizin; toplumsal ve fikrî inkılâptaki muvaffakiyetlerinizle desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet,sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister!

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 22
Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 23
Memleketi ilim, irfan, ekonomi ve bayındırlık alanlarında da yükseltmek, milletimizin her hususta çok verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lazımdır. Bu kutsal amaçlar elde etmek için mücadeleye atılanların arasında öğretmenler en önemli ve en hassas yeri almaktadır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 24
Öğretmenlik ömür boyu sürecek bir öğrenciliktir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 25
Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz... Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal yaşamda bizzat faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğretimin uygulamalı bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkarlarına sahip olur. Elbette milli dehamızı geliştirmek, hislerimizi layık olduğu dereceye çıkarmak için yüksek meslek sahiplerini de yetiştireceğiz. Çocuklarımızı da ayni öğretim derecelerinden geçirerek yetiştireceğiz.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 26
Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir...Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 27
Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 28
Okullarda öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ideal sayacak üstün saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, derece derece ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 29
İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin, fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 30
Bir yandan bilgisizliği ortadan kaldırmaya uğraşırken, bir yandan da memleket evladını toplumsal ve ekonomik hayatta aktif şekilde etkili ve verimli kılabilmek için zorunlu olan ilk bilgileri, uygulamalı bir biçimde vermek metodu eğitimimizin temelini oluşturmalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 31
Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 32
Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 33
Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir.

Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri 34
Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.


Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri
35
Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile olan bağlarımızı kopartamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin de üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.

Son düzenleyen Safi; 8 Mart 2016 04:40

Benzer Konular

8 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
13 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
8 Mart 2016 / mintik Cevaplanmış