Arama

Atatürk'ün çocuk sevgisiyle ilgili anılarına örnek verir misiniz? - Sayfa 10

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Mayıs 2014 Gösterim: 221.301 Cevap: 101
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2012       Mesaj #91
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
23 Nisan “Çocuk Bayramı”
Meclisin açıldığı günün (23 Nisan 1920) akşamı yatsı vaktinden evvel Yunus Nadi, Mahzar Müfit, Ruşen Eşref, Fethi Beylerle Hoca Feyzullah Efendi ve ismini hatırlayamadığım birkaç milletvekili Direksiyon binasında toplanmışlar, Atatürk ile sohbet ediyorlardı. Bu konuşmalar arasında bir milletvekili:
Sponsorlu Bağlantılar
-Paşam, bu güzel günün adını henüz koymadık, bir ad koyalım, dedi.
Bunun üzerine Atatürk, yarı karanlık odada koltuğunda doğrularak:
-İşgal kuvvetlerini nasıl olsa atacağız. Fakat karşımızda altı yüz senelik bir imparatorluğun dağılmış da olsa bir hükümeti duruyor. Onun karşısında Meclisimiz çocuk sayılır. Onun için bugünün adına “Çocuk Bayramı” diyelim. Büyüsün ve kendi zaferini kendi ilan etsin, buyurdular.
Atatürk’ün bu sözleri oturanların alkışları ve tasvipleriyle karşılandı. Böylece 23 Nisan Meclisin açılma günü, Çocuk Bayramı olarak kabul ve ilan edildi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mayıs 2012       Mesaj #92
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TBMM’nin açılış günü olan 23 Nisan’ı Türk çocuklarına armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, çocuklara olan sevgisi ve çocuklara duyduğu güven ile ilgili en güzel anılar...

Sponsorlu Bağlantılar
Çankaya’da gezi ve çocuklarla sohbet...

İki kardeş okul dönüşü annelerinden izin alarak sık sık Atatürk’ün köşkünün etrafında gezinip dururlarmış.

Öğretmeni Ayşe’ye o gün yurdumuzun düşmanlardan kurtarılması için Ata’nın emrinde milletçe nasıl çok çalışıldığını anlatmıştır. İçinde bulunduğumuz ortamın nasıl meydana getirildiğini öğrenen Ayşe, kardeşi İsmet’i de alarak her zaman olduğu gibi belki Atatürk’ü görürüz diye köşkün etrafında gezip dururlar.

Tesadüf aynı gün, yaveri ve arkadaşlarıyla bir gezinti yapan Atatürk, Ayşe ile kardeşinin köşkü seyrettiklerini görünce yanlarına yaklaştı.

- Adın ne senin yavrum.

- Ayşe.

- Senin adın ne yavrum.

Ayşe’nin kardeşi hemen cevap verdi.

- İsmet.

- Niçin burada dolaşıyorsunuz?

- Sizi görmek istedik efendim.

- Peki ben kimim? Beni niçin görmek istediniz?

İki kardeş bir ağızdan

Gazi Mustafa Kemal Paşasınız.

Atatürk ve yanındakiler gülümsediler.

- Benzettiniz çocuklar ben gazi değilim.

Yine iki kardeş bir ağızdan

- Siz Gazisiniz.

- Peki nereden bildiniz?

Çocuklar aynı ağızdan gür bir sesle,

Çünkü size hiç kimse benzemez.

- Ayşe sen okuyor musun?

- Evet beşinci sınıftayım.

- İsmet sen kaçıncı sınıftasın?

- Üçüncü sınıftayım.

- Ayşe sen ne olmak istiyorsun?

- Öğretmen olmak istiyorum efendim. Öğretmenler yurtlarına yararlı insanlardır. Biz her şeyi öğretmenden öğreniriz. Sizi de öğretmenimiz tanıttı.

- Evet yavrum, biz her şeyimizi öğretmenlere borçluyuz. Beni de öğretmenim Gazi yaptı. Peki İsmet sen ne olmak istiyorsun?

- Asker olacağım. Çünkü sizi çok seviyorum. Yurduma saldıran düşmanın kafasını kıracağım.

Atatürk iki kardeşi bağrına bastı sevdi ve okşadı.

- Aferin çocuklar.

Yanındaki arkadaşlarına dönerek:

- Evet! Milletin bağrından tertemiz bir nesil yetişiyor. Eserimizi bunlara gözümüz arkada kalmadan bırakabileceğiz. Şimdi çok huzurluyum! derken gözleri yaşardı.

***

Atatürk’ün çocuk sevgisi ile ilgili bir anısı

Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız. Bende sizin.

Atatürk bir okula gitmişti. Her zaman olduğu gibi bütün çocuklar etrafını sardı. Hepsi sevinç içinde onu alkışlıyordu. Yalnız küçük bir çocuk bir kenara çekilmiş, ilgisiz gibi duruyordu. Bu durum Atatürk’ün gözünden kaçmadı. Onu yanına çağırdı:

- Çocuğum, neden durgunsun? Bir derdin mi var? Hasta mısın?

Çocuk:

- Bir şeyim yok efendim.

Çocuk arkasını döndü, gözlerinden akan yaşları gizlice sildi.

Atatürk:

- Niçin ağlıyorsun yavrum? Sen ağlayınca ben çok üzülüyorum.

Küçük çocuk, o vakit yaşlı gözlerini Atatürk’e çevirdi:

- Atam, seni böyle yakından görmek isterdik. Geldin, gördük, sevindik. Ama artık sıramızı savdık. Bir daha seni ne zaman göreceğiz? Ona ağlıyorum. Atatürk oradaki çocuklara baktı:

- Beni ne zaman görmek isterseniz aynaya bakın. Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız. Bende sizin.

***

İşte benim kuşaklarım.

Atatürk bir gün çocuk balosuna gider. Ortalıkta bir şaşkınlık havası doğar. Küçük bir çocuk salonun orta yerinde kalır. Bu yavru hayranlıkla bir süre Atatürk’e baktıktan sonra: “Atatürk’üm, seni öpmek istiyorum” der. Ortalığa bir sessizlik dalgası yayılır. Bu derin sessizliği Atatürk’ün sesi bozar “Öyleyse, gel öp” der. Çocuk koşarak Atatürk’ün boynuna sarılır. O sırada diğer çocuklar da: “Biz de.. Biz de..” diye bağırırlar. Böylece tüm çocuklar Ata’yı doya doya öperler. Bu görüntü çoğu kişiyi ağlatır. Büyük Atatürk’te ağlar. Evet, Türk çocuklarının bu engin sevgisi için ağlar. Hem de sevinç gözyaşlarını dökerek. O gün çevresindekilere övünçle: “İşte benim kuşaklarım” der.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mayıs 2012       Mesaj #93
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar hep aynı şeyi yazmayın kopyacımısınız ya siz ödev yapıcaz arkadaşım biribiri ile hep aynı şeyi yazdığınız için yapamadık merhaba ben ciriciri stardol oynayın süper yeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2012       Mesaj #94
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk bir okula gitxmişti.her zaman olduğu gibi bütün çocuklar etrafını sardı. hepsi sevinç içinde onu alkışlıyordu. Yalnız küçük bir çocuk;bir kenara çekilmiş,ilgisiz gibi duruyordu bu durum Atatürk'ün gözünden kaçmadı. Onu yanına çağırdı:
- ''Çocuğum,neden durgunsun? Bir derdin mi var? Hasta mısın?'' dedi.
Çocuk:
- ''Bir şeyim yok efendim'' dedi.Arkasını döndü, gözlerinden akan yaşları gizlice sildi.
Atatürk:
- ''Niçin ağlıyorsun yavrum? Sen ağlayınca ben çok üzülüyorum'' dedi.
Küçük çocuk,o vakit yaşlı gözlerini Atatürk'e çevirdi:
- ''Atam,seni böyle yakından görmek isterdik. Geldin,gördük,sevindik. Ama artık sıramızı savdık.Bir daha seni ne zaman göreceğiz? Ona ağlıyorum.''
Atatürk oradaki çocuklara baktı:
[B]- ''Beni ne zaman görmek isterseniz,aynaya bakın.Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız.Bende sizin''
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ekim 2012       Mesaj #95
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk bir okula gitmişti.her zaman olduğu gibi bütün çocuklar etrafını sardı. hepsi sevinç içinde onu alkışlıyordu. Yalnız küçük bir çocuk;bir kenara çekilmiş,ilgisiz gibi duruyordu bu durum Atatürk'ün gözünden kaçmadı. Onu yanına çağırdı:
- ''Çocuğum,neden durgunsun? Bir derdin mi var? Hasta mısın?'' dedi.
Çocuk:
- ''Bir şeyim yok efendim'' dedi.Arkasını döndü, gözlerinden akan yaşları gizlice sildi.
Atatürk:
- ''Niçin ağlıyorsun yavrum? Sen ağlayınca ben çok üzülüyorum'' dedi.
Küçük çocuk,o vakit yaşlı gözlerini Atatürk'e çevirdi:
- ''Atam,seni böyle yakından görmek isterdik. Geldin,gördük,sevindik. Ama artık sıramızı savdık.Bir daha seni ne zaman göreceğiz? Ona ağlıyorum.''
Atatürk oradaki çocuklara baktı:
- ''Beni ne zaman görmek isterseniz,aynaya bakın.Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız.Bende sizin'' dedi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ekim 2012       Mesaj #96
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürkün çocuk sevgisi ile ilgili kompozisyon örnekleri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2012       Mesaj #97
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRK, Antalya'ya giderken yolda verdiği bir mola esnasında bir çocuğun söylediği türkü sesi duyar.Türkü ilgisini çekince türküyü söyleyen kişinin yanına getirilmesini emreder.Atatürk'ün yanındakiler türküyü söyleyen kişiyi bulurlar.Genç bir çoban çocuk türküyü söylemektedir.

ATATÜRK

- Türküyü sen mi söylüyorsun? diye sorduktan sonra

- Burada da söyle de dinleyelim der.

Genç çoban türküyü bitirince Atatürk çocuğu alkışlar ve

- Biis... biis, diye bağırır.

Genç çoban ve yanındakiler anlamayınca ATATÜRK biis' in ne olduğunu izah eder.

- Biis demek, beğendim, tekrar söyle demektir.

Çoban bunun üzerine türküyü tekrarlar. ATATÜRK'te, cebinden elli lira çıkararak çobana verir. Çoban paraya bakar ve

- Biis... biis diye bağırır.


ATATÜRK, bu zeki cevaptan o kadar memnun olur ki, bir elli liralık daha çıkarıp verir ve yanındakilere dönerek o dönemde sürekli Türkiye'ye sataşan İtalyan diktatörü Mussoloni için

- İmkân olsaydı da, Musolini şu sahneyi görseydi ve cevabı işitseydi, hangi millete nutuk
söylediğini anlardı der.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Kasım 2012       Mesaj #98
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk bir okula gitmişti.her zaman olduğu gibi bütün çocuklar etrafını sardı. hepsi sevinç içinde onu alkışlıyordu. Yalnız küçük bir çocuk;bir kenara çekilmiş,ilgisiz gibi duruyordu bu durum Atatürk'ün gözünden kaçmadı. Onu yanına çağırdı:
- ''Çocuğum,neden durgunsun? Bir derdin mi var? Hasta mısın?'' dedi.
Çocuk:
- ''Bir şeyim yok efendim'' dedi.Arkasını döndü, gözlerinden akan yaşları gizlice sildi.
Atatürk:
- ''Niçin ağlıyorsun yavrum? Sen ağlayınca ben çok üzülüyorum'' dedi.
Küçük çocuk,o vakit yaşlı gözlerini Atatürk'e çevirdi:
- ''Atam,seni böyle yakından görmek isterdik. Geldin,gördük,sevindik. Ama artık sıramızı savdık.Bir daha seni ne zaman göreceğiz? Ona ağlıyorum.''
Atatürk oradaki çocuklara baktı:
- ''Beni ne zaman görmek isterseniz,aynaya bakın.Siz Türk çocukları benim birer parçamsınız.Bende sizin'' dedi.

Kaynak: Atatürk'ün çocuk sevgisiyle ilgili anılarına örnek verir misiniz?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2012       Mesaj #99
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İşte Benim Kuşaklarım

Atatürk bir gün çocuk balosuna gider. Ortalıkta bir şaşkınlık havası doğar. Küçük bir çocuk salonun orta yerinde kalır. Bu yavru hayranlıkla bir süre
Atatürk’e baktıktan sonra:
-''Atatürk’üm, seni öpmek istiyorum'' der. Ortalığa bir sessizlik dalgası yayılır. Bu derin sessizliği Atatürk’ün sesi bozar.
-''Öyleyse, gel öp'' der. Çocuk koşarak Atatürk’ün boynuna sarılır.
O sırada diğer çocuklar da:
-''Biz de.. Biz de..'' diye bağırırlar.
Böylece tüm çocuklar Ata’yı doya doya öperler. Bu görüntü çoğu kişiyi ağlatır. Büyük Atatürk’te ağlar. Evet, Türk çocuklarının bu engin sevgisi
için ağlar. Hem desevinç gözyaşlarını dökerek. O gün çevresindekilere övünçle:
-“İşte benim kuşaklarım” der.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2013       Mesaj #100
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir liderde olması gereken özllikler atamızda vardır örnek şunlar vardıryalan söylemez insanları sever milletini sever cesurdur kararlıdır dürüsttür öndedir hoşgörülü davranır ama bunlar saymakla bitmez çocuk sevgisini şöyle açıklar çocuklara çiçeklerim der bir zamanlar atatürk bursa ziyaratine çocukları görmeye gider ve onlara siz memleketin ikbal ışığısınız küçük hanımlar ve beyler der boş kaldığı zaman çocukları ziyaret eder onlarla konuşur atatürk çocukları çok sever

Benzer Konular

25 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Aralık 2012 / elbistanlı Soru-Cevap
19 Nisan 2009 / VELİ ŞAHİN Soru-Cevap
2 Ekim 2012 / iCarly Soru-Cevap
28 Nisan 2012 / aşığım Soru-Cevap