Arama

Üretim planlaması ile ilgili yazı, makale var mı?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 10 Ocak 2012 Gösterim: 21.296 Cevap: 4
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
11 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
üretim kavram ve önemi, üretim sistemleri ve sistem yaklaşımı,fabrika yer seçimi, fabrika düzenlemesi, mamul tasarımı iş etüdü , kapasite planlaması, talep tahminleri, üretim planlaması ve kontrolu ile ilgili makaleler
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Üretim Planlaması Nedir
Günümüzün modern imalat işletmelerinin tümünde kaçınılmaz olarak üretim planlaması işlevi vardır. Üretim sistemlerinin büyüklüğü, karmaşıklığı, işletme içi koordinasyon ve işletmenin çevreye olan bağımlılığı, üretim planlamasını vazgeçilmez kılmaktadır. Bu işlev, gelecekteki üretim faaliyetlerinin veya miktarlarının düzeylerini ve sınırlarını belirlemeyi sağlar. Hangi mamulün, ne zaman ve hangi işistasyonlarında işlem görerek üretileceği üretim planlarında değil, üretim programlarında belirlenir. Üretim planları bağlayıcı olmadıklarından değiştirilebilirken, üretim programları zorunluluk olmadıkça değiştirilmez.
Sponsorlu Bağlantılar
Üretim planlamasının yapılması bazı alt işlevlerin yerine getirilmesi ve temel bilgilerin elde edilmesine bağlıdır. Bunlar, işyeri düzeni, makine ve insan gücü kapasitesi, malzeme, satış tahminleri, stok kontrol, metot geliştirme, zaman standartları gibi planlamaya temel olacak faaliyetlerdir. Bu bilgilere dayanılarak üretime ilişkin planlar hazırlanır.
Üretim Sistemleri

Yeni bir fiziksel varlık veya hizmet ile sonuçlanan bir fayda yaratarak amacı ile girişilen faaliyetler, üretimin tanımı olarak verilebilir, Ancak üretim sistemleri denildiğinde, hizmet üretimi bir yana bırakılarak fiziksel varlık ürün üreten sistemler söz konusu olmaktadır.
Bu konudaki yazında çeşitli üretim sistemlerinin sınıflanmasına gidilmekte ise de, sınıflar arasında kesin sınırlar çizilmesi ve bilimsel ayırım yapmak mümkün görülmemektedir. Buna rağmen, üretim sistemleri, üretim yöntemi, ürün cinsi, ürünün miktarı veya üretim akışı kriterlerine göre sınırlanabilir. Bu kriterlerden üretim miktarı veya 8 kişinin temel alınması, Üretim faaliyetinin özündeki farklılığı yansıtır. Bu kritere göre:
- Siparişe göre üretim,
- Partiler halinde üretim,
- Sürekli, üretim, tiplerinin ayırımı yapılabilir.
Üretim Vergisi

Muamele (veya işlem) vergileri grubuna dahil olup üretim aşamalarındaki imalat mal teslimlerinden alınan vergi. Üretim (veya istihsal) vergisi aslında tüketimin vergilendirilmesinin yollarından biridir. Üretim ve dağıtım" aşamalarının tüketime yakın alt safhalarında yapılan vergileme verimlilik açısından bazı sakıncaları taşımaktadır. Bu safhalarda toptancı ve perakendeci olarak çok sayıda mükellef bulunduğundan vergi idaresi güçleşmektedir. Bu sebeple vergi idaresinin zayıf olduğu hallerde az sayıda ilk madde üreticisi ve imalatçıların bulunduğu üst üretim safhalarının vergilendirilmesi yoluna gidilmektedir.
Üretim vergilerinin bu avantaj1annd karşılık bazı sakıncaları da vardır. Üretim safhalarında, nihai aşa­malara kıyasla vergi matrahı dar olduğundan vergi nispeti zorunlu olarak yüksek tutulur. Yüksek nispet ise vergiden kaçırma eğilimlerini körükler. Bu vergilerde bir ölçüde de olsa piramitleşme, yani nihai mal fiyatının vergiden fazla artması olayı da meydana gelir. Üretim vergilerini vergi adaleti gereklerine uydurmak da zordur. Üretimin ve dağıtımın alt safhalarında nispet faklılaştırılması ve istisnalar yolu ile vergiyi adalet ilkesine uydurmak daha dolay iken, bunun üretimini Üst safhalarında yapmak olanağı yoktur. Çünkü vergilendirilen malların, farklı gelir gruplarının kullandığı nihai mallardan hangilerinin içine girdiği önceden kestirilemez (demir, çimento, plastik vs. gibi).
Ülkemizde uygulanan İstihsal Vergisi, alt safhalarda uygulanamayan yayılı işlem vergisinin üst saf­halarına çekilmesi ile oluşmuştur. Şöyle ki 1926 yılında bir yayılı genel tüketim vergisi olarak tasarlanıp yürürlüğe konulan Umumi İstihtak Vergisi başarıya ulaşamamış ve bir yıl sonra yerini sınai üretimden alınan Muamele Vergisine bırakmıştır. 1957 yılında ise Gider Vergileri yerine İstihsal Vergisi ikame edilmiştir.




Üretim Sistemleri ve Yönetimi
Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.
Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.
Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.
JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

Üretim Sistemlerinin Tasarım Kuruluş ve İşleyişi
Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.
Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.
Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.
JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.



Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
11 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Üretim Planlaması Nedir
Günümüzün modern imalat işletmelerinin tümünde kaçınılmaz olarak üretim planlaması işlevi vardır. Üretim sistemlerinin büyüklüğü, karmaşıklığı, işletme içi koordinasyon ve işletmenin çevreye olan bağımlılığı, üretim planlamasını vazgeçilmez kılmaktadır. Bu işlev, gelecekteki üretim faaliyetlerinin veya miktarlarının düzeylerini ve sınırlarını belirlemeyi sağlar. Hangi mamulün, ne zaman ve hangi işistasyonlarında işlem görerek üretileceği üretim planlarında değil, üretim programlarında belirlenir. Üretim planları bağlayıcı olmadıklarından değiştirilebilirken, üretim programları zorunluluk olmadıkça değiştirilmez.
Sponsorlu Bağlantılar
Üretim planlamasının yapılması bazı alt işlevlerin yerine getirilmesi ve temel bilgilerin elde edilmesine bağlıdır. Bunlar, işyeri düzeni, makine ve insan gücü kapasitesi, malzeme, satış tahminleri, stok kontrol, metot geliştirme, zaman standartları gibi planlamaya temel olacak faaliyetlerdir. Bu bilgilere dayanılarak üretime ilişkin planlar hazırlanır.
Üretim Sistemleri

Yeni bir fiziksel varlık veya hizmet ile sonuçlanan bir fayda yaratarak amacı ile girişilen faaliyetler, üretimin tanımı olarak verilebilir, Ancak üretim sistemleri denildiğinde, hizmet üretimi bir yana bırakılarak fiziksel varlık ürün üreten sistemler söz konusu olmaktadır.
Bu konudaki yazında çeşitli üretim sistemlerinin sınıflanmasına gidilmekte ise de, sınıflar arasında kesin sınırlar çizilmesi ve bilimsel ayırım yapmak mümkün görülmemektedir. Buna rağmen, üretim sistemleri, üretim yöntemi, ürün cinsi, ürünün miktarı veya üretim akışı kriterlerine göre sınırlanabilir. Bu kriterlerden üretim miktarı veya 8 kişinin temel alınması, Üretim faaliyetinin özündeki farklılığı yansıtır. Bu kritere göre:
- Siparişe göre üretim,
- Partiler halinde üretim,
- Sürekli, üretim, tiplerinin ayırımı yapılabilir.
Üretim Vergisi

Muamele (veya işlem) vergileri grubuna dahil olup üretim aşamalarındaki imalat mal teslimlerinden alınan vergi. Üretim (veya istihsal) vergisi aslında tüketimin vergilendirilmesinin yollarından biridir. Üretim ve dağıtım" aşamalarının tüketime yakın alt safhalarında yapılan vergileme verimlilik açısından bazı sakıncaları taşımaktadır. Bu safhalarda toptancı ve perakendeci olarak çok sayıda mükellef bulunduğundan vergi idaresi güçleşmektedir. Bu sebeple vergi idaresinin zayıf olduğu hallerde az sayıda ilk madde üreticisi ve imalatçıların bulunduğu üst üretim safhalarının vergilendirilmesi yoluna gidilmektedir.
Üretim vergilerinin bu avantaj1annd karşılık bazı sakıncaları da vardır. Üretim safhalarında, nihai aşa­malara kıyasla vergi matrahı dar olduğundan vergi nispeti zorunlu olarak yüksek tutulur. Yüksek nispet ise vergiden kaçırma eğilimlerini körükler. Bu vergilerde bir ölçüde de olsa piramitleşme, yani nihai mal fiyatının vergiden fazla artması olayı da meydana gelir. Üretim vergilerini vergi adaleti gereklerine uydurmak da zordur. Üretimin ve dağıtımın alt safhalarında nispet faklılaştırılması ve istisnalar yolu ile vergiyi adalet ilkesine uydurmak daha dolay iken, bunun üretimini Üst safhalarında yapmak olanağı yoktur. Çünkü vergilendirilen malların, farklı gelir gruplarının kullandığı nihai mallardan hangilerinin içine girdiği önceden kestirilemez (demir, çimento, plastik vs. gibi).
Ülkemizde uygulanan İstihsal Vergisi, alt safhalarda uygulanamayan yayılı işlem vergisinin üst saf­halarına çekilmesi ile oluşmuştur. Şöyle ki 1926 yılında bir yayılı genel tüketim vergisi olarak tasarlanıp yürürlüğe konulan Umumi İstihtak Vergisi başarıya ulaşamamış ve bir yıl sonra yerini sınai üretimden alınan Muamele Vergisine bırakmıştır. 1957 yılında ise Gider Vergileri yerine İstihsal Vergisi ikame edilmiştir.




Üretim Sistemleri ve Yönetimi
Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.
Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.
Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.
JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

Üretim Sistemlerinin Tasarım Kuruluş ve İşleyişi
Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.
Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.
Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.
JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.



Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Şubat 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
üretim ile ilgili yazılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya üreetim ve tüketim konulu kompozisyon nolur aklınızxda bişey varsa söleyin....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ocak 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1.nerde hareket orda bereket
2.ayağını yorganına göre uzat
3.ye kürküm ye
4.ucuz etin yahnisi yenmez
5.ucuzdur vardır illeti,pahalıdır vardır hikmeti
6.ucuz alan pahalı alır..

Kaynak: Üretim, tüketim ve verimliliği anlatan atasözleri hangileridir?

Benzer Konular

19 Mart 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
5 Nisan 2011 / jolly Soru-Cevap
14 Şubat 2011 / aslaamaasla Soru-Cevap