Arama

Ormanların dünya üzerinde coğrafi dağılımı nasıldır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Aralık 2009 Gösterim: 18.189 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
11 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
muson ormanları,orta kuşağın karışık ormanları, tayga ormanları,maki ormanları,savan ormanları,bozkır ormanları,çayır ormanları,tundra ormanları ve çöl bitkilerinin corrafi dağılışı
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi


Sponsorlu Bağlantılar


icon1 Dünya Orman Varlığı

Dünya Orman Varlığı Son 30 yıl içinde dünya ormanların korunması için yapılan tartışmaların sonucu olarak ortaya “ormanların sürdürülebilir yönetimi” anlayışı çıkmıştır. Bütün ülkeler bu durumu henüz tam olarak uygulamaya koymadıkları için ormansızlaşma özellikle Afrika ve Güney Amerika’daki tropik ormanlarda hızlı bir şekilde devam etmektedir. Aşağıda verilen tabloda (Tablo 1) dünya ormanlarının kıtalar itibariyle 1990 ve 2000 yıllarındaki durumunu ve 1990–2000 yılları arasındaki orman alanlarının değişimi verilmektedir. Şekil 1’de ise dünya ormanlarının kıtalar itibariyle 1990 ve 2000 yıllarındaki durumunu grafik olarak gösterilmiştir. Bu tabloya göre dünyadaki kıtaların yaklaşık % 30’u ormanlarla kaplı bulunmaktadır. Orman alanlarının % 47 si tropik orman kuşağında, % 33’ü boreal orman kuşağında, % 11’i ılıman orman kuşağında ve % 9’u da subtropik orman kuşağında bulunmaktadır (Anonim 2006). Tablo 1’in incelenmesiyle on yıl içinde özellikle Afrika’daki tropik orman alanlarının % 7,8 inin, Güney Amerika’daki tropik orman alanlarının % 4,1 inin yok edilmiş olduğu görülecektir. Yok edilen alan 94 milyon hektardır. Bu da Türkiye büyüklüğünde bir alanın ormansızlaşması anlamına gelmektedir. Avrupa orman alanlarındaki % 0,8 lik artışın dışında diğer kıtalarda bulunan orman alanlarında bir azalma meydana geldiği açıkça görülmektedir.


Tablo 1. Dünya Ormanlarının 1990–2000 Yılları Arasındaki Değişimi
Kıtalar
1990 Yılında Orman Miktarı
(Mil. ha.)
2000 Yılında Orman Miktarı
(Mil. ha.)
1990–2000 Arasındaki Fark
(%)
Afrika
702
650
-7.8
Asya
551
548
-0.7
Okyanusya
201
198
-1.8
Avrupa
1,030
1,039
+0.8
Kuzey ve Orta Amerika
555
549
-1.0
Güney Amerika
923
886
-4.1
TOPLAM
3,963
3,869
-2.2
Kaynak: FAO, State of the World’s Forests 2001 Raporu.

Şekil 1. Dünya ormanlarının 1990 ve 2000 yılındaki durumu

Orman alanlarında meydana gelen bu kayıplar ormanlar üzerindeki sosyal ve ekonomik baskının sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ormansızlaşma ve verimli ormanların bozuk ormanlara dönüşmesine neden olarak orman alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesini ve ormanların kötü yönetilmesini sayabiliriz. Aşırı kesimler, orman yangınları ve orman içi ve civarındaki köylülerin yakacak gereksinimlerini ormandan karşılaması bu bozulmayı artırmaktadır.

2.0 Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Yuvarlak Odun Tüketimi

Ormanlardan elde edilen yuvarlak odunlar genellikle odun işleyen endüstride hammadde olarak ve yakacak odun olarak kullanılmaktadır. Aşağıda verilen grafiklerde dünyadaki yuvarlak odun tüketiminin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin durumları ve bunların yıllara göre gelişim trendleri verilmiştir
Grafiklerin incelenmesiyle 1961 yılı ile 1991 yılı arasında geçen 40 yıllık sürede endüstriyel odun tüketiminde % 80’lik bir artış meydana gelmiştir. Buna karşılık gelişmekte olan ülkelerdeki yakacak odun ve odun kömürü tüketimindeki artış ise % 108 olmuştur. Bu artış gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı nüfus artışına bağlanmaktadır. 1991 yılında gelişmiş ülkelerin yakacak odun tüketimi toplam odun tüketiminin sadece % 16’sını oluştururken gelişmekte olan ülkelerde bu değer % 80 olarak ortaya çıkmıştır.
Dünya ülkelerinin odun tüketim trendi bu şekilde devam ederse 2010 yılında 5070 m³ lük bir değere ulaşılacağı öngörülmektedir (Kellomäki 1998).

3.0. Türkiye Orman Varlığı

Tarihsel göstergelere göre geçmişteki 4000 yılda Anadolu’nun ormanları, aşırı yararlanma, orman yangınları, orman otlatması ile kalitesi kötüleşmiştir. Açma, yararlanma, otlatma ve yangın gibi antropojen etkilerin sonuçları olarak ormanlık alanlar azalmış, kalan ormanların yapı ve kuruluşlarının bozulmasıyla verim gücü düşmüş ve yüzeysel erozyon ile doğal gençleşme kapasiteleri düşmüştür (Mayer-Aksoy 1998). Şekil 3, 1800’lü yılların sonunda Osmanlı İmparatorluğunun Banse tarafından hazırlanan bitki örtüsü haritasını göstermektedir (Anonim 1999). Şekil 4’te ise ormanlarımızın bugünkü yayılışı görülmektedir.







1963–1972 dönemi amenajman planlarındaki envanter bilgilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen sonuçlara göre, genel ormanlık alanımızın büyüklüğü 20.20 milyon hektar olarak saptanmıştır. Ülkemizin ormanlık alanı ülke genel toplam alanının % 26,1' ini oluşturmaktadır. Türkiye orman alanlarının 1973 yılındaki durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (Anonim 1980).
Tablo 2. Türkiye Ormanlarının 1973Yılındaki Durumu
1973 Yılı Türkiye Orman Varlığı
DURUM
NORMAL
BOZUK
TOPLAM
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
KORU
6.17
31
4.76
23
10.93
54
BALTALIK
2.70
13
6.57
33
9.27
46
GENEL TOPLAM
8.87
44
11.33
56
20.20
100
Tablo 2’nin incelenmesiyle Türkiye ormanlarının % 54’ünün koru, % 46’sının ise baltalık ormanı olarak işletildiği görülecektir. Ayrıca bu ormanların % 56’sının ise bozuk nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır.

2004 yılı sonu itibariyle orman amenajman planlarından derlenen orman envanter bilgilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen sonuçlara göre, genel ormanlık alanımızın büyüklüğü 21.18 milyon hektar olarak saptanmıştır. Bu da ülkemizin ormanlık alanının ülke genel toplam alanının % 27,2' sini oluşturduğunu göstermektedir.
Türkiye orman alanlarının 2004 yılındaki durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 3. Türkiye Ormanlarının 2004 Yılındaki Durumu
2004 Yılı Türkiye Orman Varlığı
DURUM
NORMAL
BOZUK
TOPLAM
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
KORU
8.94
42
6.50
31
15.44
73
BALTALIK
1.68
8
4.06
19
5.74
27
GENEL TOPLAM
10.62
50
10.56
50
21.18
100
Tablo 3’ün incelenmesiyle Türkiye ormanlarının % 73’ünün koru, % 27’sinin ise baltalık ormanı olarak işletildiği görülecektir. Ayrıca bu ormanların % 50’sinin ise bozuk nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır.

Tablo 2 ve 3’ü birlikte değerlendirdiğimizde genel ormanlık alanımızın büyüklüğü; 1973 yılında: 20.20 milyon hektar (Ülke genelinin % 26,1' i), iken 2004 yılında: 21.18 milyon hektara (Ülke genelinin % 27,2' si) ulaşmıştır. Bu envanter sonuçları ormanlık alanımızda yaklaşık 30 yıl içinde 980 bin hektarlık bir artış meydana geldiğini göstermektedir.

Ülkemiz orman alanında saptanan bu artışın nedenlerini 3 madde halinde değerlendirmek mümkündür.
1-Orman Genel Müdürlüğü ile Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünün ağaçlandırmaya uygun potansiyel hazine arazilerinde gerçekleştirilen başarılı ağaçlandırma çalışmaları,
2-Orman içi ve civarında yaşayan insanların daha önce ormandan illegal olarak kazandıkları tarım alanlarını verimsizlik ve şehre göç nedeniyle terk etmeleri sonucu; bu alanlarda doğal olarak yeniden orman ekosisteminin oluşması ve son olarak
3-Yapılan ilk envanter çalışmaları sırasında bazı ormanlık alanların envantere alınamadığı ve bunların daha sonra yapılan envanter çalışmalarında belirlendiği orman alanlarının artış nedeni olarak ortaya çıkmaktadır.

4.0 Sonuç

Dünya ormanlarının amenajman planları ile işletilmesi giderek artmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin ormanlarının sadece % 6 sı orman amenajman planları ile işletilmekte iken bu oran gelişmiş ülkelerde % 89 gibi bir rakama ulaşmış bulunmaktadır. Türkiye ormanları ise 1963 yılından itibaren düzenli olarak orman amenajman planları ile işletilmektedir.
Dünyadaki orman varlığı zaman içinde sürekli azalırken, coğrafik ve klimatik olarak zor koşullara sahip olan ülkemizde orman varlığımızın alan olarak artmakta olduğunun saptanması sevindirici bir gelişmedir. Kıtalar içinde de orman alanı itibariyle artış kaydedilen tek yer Avrupa’dır. Bu başarıda ülkenin en ücra köşelerine kadar örgütlenmiş bulunan OGM, AGM ve onların bünyesinde çalışan orman mühendislerinin payı çok büyüktür. Yaklaşık 475 bin hektarlık alanı 2/B olarak orman sınırları dışına çıkmış olmasına rağmen, ormanlık alanlarda 980 bin hektarlık bir artış gerçekleştirilmiştir. Bu tablo Türkiye geneli olarak bakıldığında olumlu bir gelişme olarak kabul edilmelidir.
2006 yılında OGM’nin aldığı bir kararla ülkede baltalık olarak adlandırılan işletme şekli tarihe karışmıştır. Zaman içinde bu ormanlar koru ormanına dönüşecek ve toplumun ince çaplı odun ihtiyacı aralama kesimlerinden elde edilen ürünlerden karşılanacaktır. Ancak yine de ormanların bozuk nitelikte olanlarının iyileştirilmesi ve toplum taleplerinin bugün ve gelecekte eksiksiz olarak yerine getirilmesi için eskiden olduğu gibi çalışmaların ve başarıların devam etmesi gerekmektedir.

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
11 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.


Sponsorlu Bağlantılar


icon1 Dünya Orman Varlığı

Dünya Orman Varlığı Son 30 yıl içinde dünya ormanların korunması için yapılan tartışmaların sonucu olarak ortaya “ormanların sürdürülebilir yönetimi” anlayışı çıkmıştır. Bütün ülkeler bu durumu henüz tam olarak uygulamaya koymadıkları için ormansızlaşma özellikle Afrika ve Güney Amerika’daki tropik ormanlarda hızlı bir şekilde devam etmektedir. Aşağıda verilen tabloda (Tablo 1) dünya ormanlarının kıtalar itibariyle 1990 ve 2000 yıllarındaki durumunu ve 1990–2000 yılları arasındaki orman alanlarının değişimi verilmektedir. Şekil 1’de ise dünya ormanlarının kıtalar itibariyle 1990 ve 2000 yıllarındaki durumunu grafik olarak gösterilmiştir. Bu tabloya göre dünyadaki kıtaların yaklaşık % 30’u ormanlarla kaplı bulunmaktadır. Orman alanlarının % 47 si tropik orman kuşağında, % 33’ü boreal orman kuşağında, % 11’i ılıman orman kuşağında ve % 9’u da subtropik orman kuşağında bulunmaktadır (Anonim 2006). Tablo 1’in incelenmesiyle on yıl içinde özellikle Afrika’daki tropik orman alanlarının % 7,8 inin, Güney Amerika’daki tropik orman alanlarının % 4,1 inin yok edilmiş olduğu görülecektir. Yok edilen alan 94 milyon hektardır. Bu da Türkiye büyüklüğünde bir alanın ormansızlaşması anlamına gelmektedir. Avrupa orman alanlarındaki % 0,8 lik artışın dışında diğer kıtalarda bulunan orman alanlarında bir azalma meydana geldiği açıkça görülmektedir.


Tablo 1. Dünya Ormanlarının 1990–2000 Yılları Arasındaki Değişimi
Kıtalar
1990 Yılında Orman Miktarı
(Mil. ha.)
2000 Yılında Orman Miktarı
(Mil. ha.)
1990–2000 Arasındaki Fark
(%)
Afrika
702
650
-7.8
Asya
551
548
-0.7
Okyanusya
201
198
-1.8
Avrupa
1,030
1,039
+0.8
Kuzey ve Orta Amerika
555
549
-1.0
Güney Amerika
923
886
-4.1
TOPLAM
3,963
3,869
-2.2
Kaynak: FAO, State of the World’s Forests 2001 Raporu.

Şekil 1. Dünya ormanlarının 1990 ve 2000 yılındaki durumu

Orman alanlarında meydana gelen bu kayıplar ormanlar üzerindeki sosyal ve ekonomik baskının sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ormansızlaşma ve verimli ormanların bozuk ormanlara dönüşmesine neden olarak orman alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesini ve ormanların kötü yönetilmesini sayabiliriz. Aşırı kesimler, orman yangınları ve orman içi ve civarındaki köylülerin yakacak gereksinimlerini ormandan karşılaması bu bozulmayı artırmaktadır.

2.0 Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Yuvarlak Odun Tüketimi

Ormanlardan elde edilen yuvarlak odunlar genellikle odun işleyen endüstride hammadde olarak ve yakacak odun olarak kullanılmaktadır. Aşağıda verilen grafiklerde dünyadaki yuvarlak odun tüketiminin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin durumları ve bunların yıllara göre gelişim trendleri verilmiştir
Grafiklerin incelenmesiyle 1961 yılı ile 1991 yılı arasında geçen 40 yıllık sürede endüstriyel odun tüketiminde % 80’lik bir artış meydana gelmiştir. Buna karşılık gelişmekte olan ülkelerdeki yakacak odun ve odun kömürü tüketimindeki artış ise % 108 olmuştur. Bu artış gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı nüfus artışına bağlanmaktadır. 1991 yılında gelişmiş ülkelerin yakacak odun tüketimi toplam odun tüketiminin sadece % 16’sını oluştururken gelişmekte olan ülkelerde bu değer % 80 olarak ortaya çıkmıştır.
Dünya ülkelerinin odun tüketim trendi bu şekilde devam ederse 2010 yılında 5070 m³ lük bir değere ulaşılacağı öngörülmektedir (Kellomäki 1998).

3.0. Türkiye Orman Varlığı

Tarihsel göstergelere göre geçmişteki 4000 yılda Anadolu’nun ormanları, aşırı yararlanma, orman yangınları, orman otlatması ile kalitesi kötüleşmiştir. Açma, yararlanma, otlatma ve yangın gibi antropojen etkilerin sonuçları olarak ormanlık alanlar azalmış, kalan ormanların yapı ve kuruluşlarının bozulmasıyla verim gücü düşmüş ve yüzeysel erozyon ile doğal gençleşme kapasiteleri düşmüştür (Mayer-Aksoy 1998). Şekil 3, 1800’lü yılların sonunda Osmanlı İmparatorluğunun Banse tarafından hazırlanan bitki örtüsü haritasını göstermektedir (Anonim 1999). Şekil 4’te ise ormanlarımızın bugünkü yayılışı görülmektedir.







1963–1972 dönemi amenajman planlarındaki envanter bilgilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen sonuçlara göre, genel ormanlık alanımızın büyüklüğü 20.20 milyon hektar olarak saptanmıştır. Ülkemizin ormanlık alanı ülke genel toplam alanının % 26,1' ini oluşturmaktadır. Türkiye orman alanlarının 1973 yılındaki durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (Anonim 1980).
Tablo 2. Türkiye Ormanlarının 1973Yılındaki Durumu
1973 Yılı Türkiye Orman Varlığı
DURUM
NORMAL
BOZUK
TOPLAM
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
KORU
6.17
31
4.76
23
10.93
54
BALTALIK
2.70
13
6.57
33
9.27
46
GENEL TOPLAM
8.87
44
11.33
56
20.20
100
Tablo 2’nin incelenmesiyle Türkiye ormanlarının % 54’ünün koru, % 46’sının ise baltalık ormanı olarak işletildiği görülecektir. Ayrıca bu ormanların % 56’sının ise bozuk nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır.

2004 yılı sonu itibariyle orman amenajman planlarından derlenen orman envanter bilgilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen sonuçlara göre, genel ormanlık alanımızın büyüklüğü 21.18 milyon hektar olarak saptanmıştır. Bu da ülkemizin ormanlık alanının ülke genel toplam alanının % 27,2' sini oluşturduğunu göstermektedir.
Türkiye orman alanlarının 2004 yılındaki durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 3. Türkiye Ormanlarının 2004 Yılındaki Durumu
2004 Yılı Türkiye Orman Varlığı
DURUM
NORMAL
BOZUK
TOPLAM
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
(Mil.Ha.)
%
KORU
8.94
42
6.50
31
15.44
73
BALTALIK
1.68
8
4.06
19
5.74
27
GENEL TOPLAM
10.62
50
10.56
50
21.18
100
Tablo 3’ün incelenmesiyle Türkiye ormanlarının % 73’ünün koru, % 27’sinin ise baltalık ormanı olarak işletildiği görülecektir. Ayrıca bu ormanların % 50’sinin ise bozuk nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır.

Tablo 2 ve 3’ü birlikte değerlendirdiğimizde genel ormanlık alanımızın büyüklüğü; 1973 yılında: 20.20 milyon hektar (Ülke genelinin % 26,1' i), iken 2004 yılında: 21.18 milyon hektara (Ülke genelinin % 27,2' si) ulaşmıştır. Bu envanter sonuçları ormanlık alanımızda yaklaşık 30 yıl içinde 980 bin hektarlık bir artış meydana geldiğini göstermektedir.

Ülkemiz orman alanında saptanan bu artışın nedenlerini 3 madde halinde değerlendirmek mümkündür.
1-Orman Genel Müdürlüğü ile Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünün ağaçlandırmaya uygun potansiyel hazine arazilerinde gerçekleştirilen başarılı ağaçlandırma çalışmaları,
2-Orman içi ve civarında yaşayan insanların daha önce ormandan illegal olarak kazandıkları tarım alanlarını verimsizlik ve şehre göç nedeniyle terk etmeleri sonucu; bu alanlarda doğal olarak yeniden orman ekosisteminin oluşması ve son olarak
3-Yapılan ilk envanter çalışmaları sırasında bazı ormanlık alanların envantere alınamadığı ve bunların daha sonra yapılan envanter çalışmalarında belirlendiği orman alanlarının artış nedeni olarak ortaya çıkmaktadır.

4.0 Sonuç

Dünya ormanlarının amenajman planları ile işletilmesi giderek artmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin ormanlarının sadece % 6 sı orman amenajman planları ile işletilmekte iken bu oran gelişmiş ülkelerde % 89 gibi bir rakama ulaşmış bulunmaktadır. Türkiye ormanları ise 1963 yılından itibaren düzenli olarak orman amenajman planları ile işletilmektedir.
Dünyadaki orman varlığı zaman içinde sürekli azalırken, coğrafik ve klimatik olarak zor koşullara sahip olan ülkemizde orman varlığımızın alan olarak artmakta olduğunun saptanması sevindirici bir gelişmedir. Kıtalar içinde de orman alanı itibariyle artış kaydedilen tek yer Avrupa’dır. Bu başarıda ülkenin en ücra köşelerine kadar örgütlenmiş bulunan OGM, AGM ve onların bünyesinde çalışan orman mühendislerinin payı çok büyüktür. Yaklaşık 475 bin hektarlık alanı 2/B olarak orman sınırları dışına çıkmış olmasına rağmen, ormanlık alanlarda 980 bin hektarlık bir artış gerçekleştirilmiştir. Bu tablo Türkiye geneli olarak bakıldığında olumlu bir gelişme olarak kabul edilmelidir.
2006 yılında OGM’nin aldığı bir kararla ülkede baltalık olarak adlandırılan işletme şekli tarihe karışmıştır. Zaman içinde bu ormanlar koru ormanına dönüşecek ve toplumun ince çaplı odun ihtiyacı aralama kesimlerinden elde edilen ürünlerden karşılanacaktır. Ancak yine de ormanların bozuk nitelikte olanlarının iyileştirilmesi ve toplum taleplerinin bugün ve gelecekte eksiksiz olarak yerine getirilmesi için eskiden olduğu gibi çalışmaların ve başarıların devam etmesi gerekmektedir.

Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ekvatorel yagmur ormanlarının cografi dagılışlarını
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
muson ormanlarinin cografi dagilisi

Benzer Konular

9 Kasım 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
22 Nisan 2011 / Misafir Soru-Cevap
12 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
29 Nisan 2014 / Misafir Cevaplanmış