Arama

Namazın topluma faydaları nelerdir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 4 Aralık 2013 Gösterim: 50.400 Cevap: 29
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
27 Kasım 2010       Mesaj #11
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ibadet etmenin bireysel faydaları nelerdir?

Sual: Bazıları "Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur. İşlediğimiz günahların da ona zararı olmaz" diyorlar. Dinimizin emir ve yasaklarının hikmeti nedir?
CEVAP
Sponsorlu Bağlantılar
Yahya Müniri hazretleri buyuruyor ki:
İbadetlerin Allahü teâlâya faydası olduğunu ve bunun için emir olunduklarını zannediyorlar. Böyle zannetmek çok yanlıştır.

Her insanın yaptığı ibadetin faydası, yalnız kendisinedir. Böyle olduğu Fatırsuresinin 18. âyet-i kerimesinde açıkça haber verilmektedir.

Böyle yanlış düşünen kimse, perhiz yapmayan hastaya benzer. Bu hastaya doktor, perhiz tavsiye ediyor. Bu ise, (Perhiz yapmazsam doktora hiç zararı olmaz) diyerek, perhiz yapmıyor. Evet doktora zararı olmaz, fakat kendine zarar vermektedir. Doktor, kendine faydası olduğu için değil, onun hastalıktan kurtulması için, perhiz yapmasını tavsiye etmiştir. Doktorun tavsiyesine uyarsa şifa bulur, uymazsa ölür gider.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Peygamberlerin bildirdikleri hükümler, hep rahmettir, iyiliktir. Yoksa, bu emirler, zındıkların sandıkları gibi, işkence değildir. Bunların sık sık söyledikleri (Kullarına zor ve yorucu şeyler emredip de bunları yaparsanız, Cennete girersiniz demek insaf mıdır, merhamet midir? Bir şey emretmemeli idi. Merhamet ve iyilik böyle olur) gibi lafları, ne kadar ahmakçadır. Bunlar, hiç düşünmüyor mu ki, iyilik edenlere, şükretmek yani, sevindiğini bildirmek, aklın istediği bir şeydir. Dinimizin hükümleri, bütün nimetleri, iyilikleri yaratan, gönderen, Allahü teâlâya karşı, şükrün nasıl yapılacağını göstermektedir. O halde dinimizin hükümleri, aklın istediği bir şeydir.

Bundan başka, dünyanın, hayatın düzeni, bu teklifleri, yapmakla olur. Allahü teâlâ, herkesi kendi başına bıraksaydı, kötülükten, karışıklıktan başka bir şey olmazdı. Allahü teâlânın haramları olmasaydı, nefsleri, keyfleri peşinde koşanlar, başkalarının mallarına, canlarına, ırzlarına saldırır, fenalıklar, karışıklıklar hasıl olur, saldıran da, karşısındakiler de, zarar görür, helak olurlardı. Ülkelerin mamurluğu, insanların rahatı, yani medeniyet olmaz, insanlık, canavarlık şeklini alırdı.

Dinden uzaklaşmak
[Bugün bile, Allahü teâlâyı inkâr eden, İslamiyet’i beğenmeyen, cahilliğin verdiği cesaret ve taşkınlıkla öğünen yabancıların, Allahü teâlânın emirlerinden çoğunu benimsedikleri göze çarpıyor. Bütün insanların, din ahlakından uzaklaştıkça, geçimsizlik, sefalet, işkence, sıkıntı ile kıvrandıkları görülüyor. Fen aletleri, medeni vasıtalar, akıllara hayret verecek şekilde, ilerlediği halde, dünyadaki huzursuzluğun, insanlıktaki sıkıntının azalmadığı, arttığı, ibretle görülüyor.]

Allahü teâlâ, her şeyin sebepsiz, şartsız, maliki, hepimizin sahibidir. Bütün insanlar, Onun kullarıdır. Kullarına verdiği her emri ve her şeyi istediği gibi kullanması, hep yerindedir ve faydalıdır. Bunda, zulüm olamaz. Memurlar âmirlere, kullar sahiplere emirlerin, işlerin sebebini soramaz. Akla uygun, bundan daha açık bir şey yoktur.

Bütün insanları Cehenneme koyup, sonsuz azap yapsaydı, kimin bir şey söylemeye hakkı olabilirdi? Çünkü, kendi yarattığı, yetiştirdiği mülkünü kullanıyor. Başkası yok ki, onun mülküne tecavüz olsun ve zulüm denilebilsin. Halbuki, insanların kullandığı, öğündükleri mallar, mülkler, hakikatte onların değil, hepsi, Onundur. Bizim bunlara el uzatmamız, karışmamız, hakikatte zulümdür. Allahü teâlâ, bu dünyanın düzeni için ve bazı faydalara yol açması için, bunları bize mülk kılmış ise de, hakikatte hepsi Onundur. O halde, bizim bunları, asıl sahibinin mubah ettiği, izin verdiği kadar kullanmamız yerinde olur. (Mektubat-ı Rabbani, m. 266)

Bütün varlıkların hülasası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak keyif sürmek için yaratılmadı. Kulluk, vazifelerini yapmak için, Rabbine itaat, tevazu, kuvvetsizliğini, ihtiyacını göstermek, Ona sığınmak ve yalvarmak için yaratıldı. Muhammed aleyhisselamın bildirdiği ibadetlerin hepsi, insanlara faydalı şeylerdir. İnsanlara yaradığı için emredilmiştir. Yoksa, hiçbir ibadetin Allahü teâlâya faydası yoktur. Candan teşekkür ederek, minnet ile ibadet yapmalı, tam teslim olarak emirleri yapmaya ve yasaklardan kaçınmaya çalışmalıdır. Allahü teâlâ hiçbir şeye muhtaç olmadığı halde, kullarını, emir ve yasaklar vermekle şereflendirdi. Her şeye muhtaç olan, biz kulların, bu büyük ihsana, bol bol teşekkür etmemiz, bunun için de, emirleri yapmaya candan sarılmamız gerekir. (m.73)


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2010       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaa!!! ben namaz ibadetinin toplumsal yararlarını istiyorum!!!!!!!!!!!!!
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Aralık 2010       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
amazın Faydaları İbadetlerin bir hedefi de,insanı ruhen ve bedenen sağlam tutmak,ruhi ve bedeni hastalıklara karşı korumak;hatta malının sağlığını bile korumaktır.Çünkü namaz gibi ibadet ve yıkanmayı Ön şart kabul etmekle beden temizliğine,özellikle namaz,oruç ve hac insanın ruhi temizliğe vasıtasıdır.


Genelde bazı hastalıklar vardır ki,sebebi mikrobiktir,insanın cismine arız olur.Bazı hastalıklar da vardır ki,sebebi mikrobik değildir,yani ruhidir,insanın ruhi fonksiyonlarına ve yaşantısına arız olur.Fakat bununla beraber arasında kesin bir kategorik bir ayrım olmadığından ,bedeni bir hastalık,bazen ruhi yaşantıyı da hasta ettiği gibi,ruhi bir hastalık bazen bedeni de etkileyebilir.O halde tam sağlıklı bir kişilik için hem bedeni hem de ruhu dengeli bir şekilde sağlıklı tutmak gerekir.İslam,namaz ve diğer ibadet sistemiyle her türlü hastalığa karşı hem koruyucu bir hekimlik ,hem de iyileştirici etkin bir ilaçtır.


Namaz bütün erkanıyla Allah’ı hatırlama ve zikretmektir.Allah’ı zikretmek olan namaz,insanın bedenine,hem de ruhuna şifadır.Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:”Onlar inanmışlar,kalbleri Allah’ı zikirle huzura kavuşur.”(Ra’d Suresi:28)Yine:”Rablerinden korkanların bu kitaptan tüyleri ürperir,sonra hem derileri,hem de kalbleri Allah’ın zikriyle yumuşar ve yatışır.”(Zümer Suresi:23) Bir hadis-i şerifte,”Namazda şifa vardır.”(Ahmed ibn.-i Hanbel:2/390) buyurulur.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Aralık 2010       Mesaj #14
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
cematle namaz kılmanın bireysl ve toplumsal yararları nelrdir lütfen söyleyin ders için lazım buamazsam hoca bana çok kızaar ya
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2010       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bu cvp işime yaramadı lütfen ayrıntılı bi şekile yazınızz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Nisan 2011       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
namazın bireysel faydaları
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
11 Nisan 2011       Mesaj #17
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

namazın bireysel faydaları

Namazın Faydaları
İbadetlerin bir hedefi de,insanı ruhen ve bedenen sağlam tutmak,ruhi ve bedeni hastalıklara karşı korumak;hatta malının sağlığını bile korumaktır.Çünkü namaz gibi ibadet ve yıkanmayı Ön şart kabul etmekle beden temizliğine,özellikle namaz,oruç ve hac insanın ruhi temizliğe vasıtasıdır.

Genelde bazı hastalıklar vardır ki,sebebi mikrobiktir,insanın cismine arız olur.Bazı hastalıklar da vardır ki,sebebi mikrobik değildir,yani ruhidir,insanın ruhi fonksiyonlarına ve yaşantısına arız olur.Fakat bununla beraber arasında kesin bir kategorik bir ayrım olmadığından ,bedeni bir hastalık,bazen ruhi yaşantıyı da hasta ettiği gibi,ruhi bir hastalık bazen bedeni de etkileyebilir.O halde tam sağlıklı bir kişilik için hem bedeni hem de ruhu dengeli bir şekilde sağlıklı tutmak gerekir.İslam,namaz ve diğer ibadet sistemiyle her türlü hastalığa karşı hem koruyucu bir hekimlik ,hem de iyileştirici etkin bir ilaçtır.

Namaz bütün erkanıyla Allah’ı hatırlama ve zikretmektir.Allah’ı zikretmek olan namaz,insanın bedenine,hem de ruhuna şifadır.Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:”Onlar inanmışlar,kalbleri Allah’ı zikirle huzura kavuşur.”(Ra’d Suresi:28)Yine:”Rablerinden korkanların bu kitaptan tüyleri ürperir,sonra hem derileri,hem de kalbleri Allah’ın zikriyle yumuşar ve yatışır.”(Zümer Suresi:23) Bir hadis-i şerifte,”Namazda şifa vardır.”(Ahmed ibn.-i Hanbel:2/390) buyurulur.
Namazın Ferdi Etkileri

Biz müminler ve Ehl-i Beyt şiası namaza gereken önemi vermeliyiz. Namaz bir örf ve ananeden ibaret değildir. Namaz, ister bireyin kendisi açısından ve ister toplumsal açıdan çok önemli semerelere sahip ilahi bir görevdir.
Namaz, insanın hem ruhunu, hem vücudunu, hem de fikrini etkilemekte ve tüm bunları insanın mutluluğu için devreye sokmaktadır.
Namazın en önemli sonuçlarından biri, insanı kötülüklerden korumasıdır. Allah Teala buyuruyor ki
“...Namazı hakkınca kılın. Gerçekten namaz (insanı) kötülüklerden sakındırır...”
Namaz, ruhun kemale ermesi ve insanın kötülüklerden arınması ve fikrin olgunlaşması için Yüce Allah tarafından konulmuş eğitici bir programdır ve aynı zamanda sürekli olarak kul ile Allah’ın ilişkisini sağlayan bir vasıtadır.
Namaz, insanın iradesini zayıflatan ve onu cebren günahtan koruyan muhtevasız bir ibadet değildir; namaz doğru şekilde kılınırsa, insana ruhi yönden öyle bir aydınlık ve güç kazandırır ki, insan kendi iradesiyle iyi işlere daha fazla önem vermeye başlar ve kötülüklerden kaçınır. Ama namaz kılamayan bir kimsede böyle bir ruhi hazırlık ve güç bulunmaz bu yüzden namaz kılmayan birisinin kötülüklerden kendi isteğiyle kopması ve iyiliklere yönelmesi kolay değildir.
Namaz mümin kimsenin doğruluk ve takvasının artmasına sebep olur. Namazı kılmamak ise kişinin kalbinin kararmasına ve daha fazla günaha yönelmesine ve nihayet kurtuluş yollarının yüzüne kapanarak cehennemlik olmasına sebep olur. Elbette namazın insanı kötülüklerden korumasının değişik aşamaları vardır ve bu namaz kılanın iman derecesine, namaza gerçek manada yönelişine, namazda kalbinin huşu ve huzu içerisinde olmasına bağlı olarak değişmektedir.
Namazı, kural ve adabını riayet ederek tam olarak yerine getirmek, insanın yüce ilahi makamlara ve insani erdemlere erişmesinde büyük bir rol oynamakta ve birey ve toplum olarak insanın sağlıklı bir hayata kavuşmasına yardımcı olmaktadır.
Namaz kılan kimse, gasp olan bir elbiseyle ve gasp olan bir yerde namazın geçersiz ve batıl olduğunu bildiği için, hatta abdest ve gusül almak için kullanılan suyun bile temiz ve helal olmasının şart olduğunu nazara alarak başkalarının hakkına riayet etmeye, onların malına el uzatmamaya ve sürekli olarak gasp olan bir şeyden sakınmaya dini bir görev olarak özen gösterir.
Namazdaki rüku, secde ve diğer farzları emir olunduğu şekilde yerine getirmek, namaz kılanı sürekli olarak düzenli olmaya ve işlerinde ihmalkarlık ve başıboşluktan uzak olmaya alıştırır.
Yüce Allah huzurunda boyun eğme ve onun verdiği nimetleri anmak gayesini taşıyan namaz, kişinin mütevazı ve başkalarının iyiliği karşısında duyarlı olmasına ve tekebbür, çekemezlik, bencillik ve diğer kötü huylardan uzak olmasına sebep olur.
Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurmuştur:
“Allah, imanı sizler için şirkten temizlenme ve namazı kibirden korunmak vesilesi kılmıştır.”
Namaz kılan bir kimse, namazının Allah katında kabul olması için diğer davranışlarını da düzeltmeye çalışır. Çünkü namazının kabul olmadığı taktirde -Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu gibi- insanın diğer amellerinin de bir değeri kalmaz.

Namazın İradeli ve Çalışkan İnsan Yetiştirmedeki Rolü

Günde beş defa, Allah’ın huzurunda durarak O’ndan başka her mabuttan yüz çeviren, İslam ve tevhit inancının doğuş yeri olan Ka’be’ye yönelen, ruhunu doğru niyetle temizleyen, mabuduna hitaben ilk sözü tekbir getirmek olan, böylece Allah’ın her nitelendirmeden daha üstün olduğunu her namazın başında tekrarlayan, en azından günde on defa Fatiha suresini okuyarak Allah’ı övgüyle anan ve gerçek övgünün O’na layık olduğunu ifade eden bir kimsenin nazarında artık maddi güçlerin bir değer ve ağırlık taşıması mümkün olamaz. Bu şekilde namaz kılan kimse artık ilahi ve insani hedefler uğruna çaba gösterirken hiçbir güç ve engelden de korkmaz. İşlerini sadece Allah için yapar ve her türlü şirk ve yağcılıktan uzak olur.
Namaz, gerçek bir huşu ile kılınırsa insanın ruhunun yücelmesinde inanılmaz bir etkiye sahiptir. Namaz sayesinde insanda, sadece Allah’ın emirleri karşısında boyun eğen, sarsıcı olaylar karşısında sebat gösteren ve İslam tarihinde örnekleri çok bulunan yiğit şahsiyetler gibi en zor şartlarda direnç ve sabır örneklerini sergileyen hür irade sahibi bir ruh meydan gelir.
Namazda okunan Fatiha suresi İslam’ın temel çizgilerini ve Kur’an’ın ana öğretilerini kısaca ortaya koymaktadır.
Allah’ın her şeyi yaratıp yönettiği, O’nun her işinin güzel ve övgüye layık olduğu, kıyametin varlığı, insanın yaptıklarından dolayı hesaba çekileceği ve Allah’ın her şeye özellikle insana karşı merhametli olduğu, her türlü şirki reddederek doğru yola bağlılık ve onda sebatlı olmanın gerekliliği ve her türlü sapıklıktan uzak olmaya çalışmak gibi temel konular Kur’an’ın giriş suresi olan Fatiha’da açıkça ifade edişmiş ve namaz kılan kimse her namazında bu sureyi okumakla yükümlendirilmiştir.
Namazın Sağlıkla İlgili Sonuçları

Elbette namazdaki asıl gaye, insanın ruh temizliğini sağlamaktır. Peygamber (s.a.a) bir gün ashabına:
“Eğer sizlerden birinin evinin önünden bir nehir geçer ve o adam günde beş defa, o nehirde yıkanırsa acaba onun vücudunda kir kalır mı?” diye sordular. Onlar: “Hayır” dediler. Peygamber (s.a.a): “Namaz da, sürekli akan bir nehir gibidir; insan namaz kıldıkça, namaz onu günahlardan temizler” diye buyurdular.
Bu manevi temizliğin yanı sıra namazın abdest, gusül, vücut ve elbisenin temiz olması gibi şartlarına baktığımızda namazın insanın dış temizliğinde de önemli bir etkisi olduğu ve böylece insanın sağlığını korumada da önemli derece de rol oynadığı ortaya çıkar.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Ekim 2011       Mesaj #18
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dua öğrenir ,kendine güveni artar , kendisiyle gurur duyar. bende bukadar biliyorumMsn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2011       Mesaj #19
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
namazın topluma ve kişiye kazandırdıklarını kompozisyon şeklinde yazar mısınız?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Kasım 2011       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
insanlar namaz kılar ve günahlarından arınmış olur.ancak ondan sonra çok pis işlere karışırsa hala günahlarından arınmış olur mu?

Benzer Konular

2 Nisan 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Aralık 2013 / Misafir40 Soru-Cevap
3 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
9 Temmuz 2013 / By_Dark Soru-Cevap
13 Ocak 2009 / selenmi Soru-Cevap