Arama

Türkçenin lehçeleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 8 Kasım 2015 Gösterim: 35.167 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
28 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Bilinen Türk lehçeleri ve şiveleri hangileridir?
Türk lehçelerinin özellikleri nelerdir?
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Günümüzde Asya kıtasının hemen hemen tümüne yayılmış olan Türk toplumlarının ortak dili Türkçe olsa da, lehçe ve ağızlarda oldukça önemli farklılıklar bulunmaktadır. Türk lehçeleri 6 büyük guruba ayrılabilir. Bunlar:
  • Güney-batı Oğuz Türkçe’si(Anadolu, Azeri, Asya ve Irak Türkmenleri)
  • Kuzey-batı Kıpçak Türkçe’si(Tatar, Başkır, Kazak, Karakalpak, Nogay, Kumuk, Karaçay-Balkar, Khazar ve Gagavuz)
  • Güney-doğu Çağatay Türkçe’si(Özbek, Kırgız, Kazak)
  • Orta-Asya Türkçe’si(Altay, Tuva, Sarı Uygur ve Doğu Türkistan)
  • Kuzey-doğu Türkçe’si(Yakut)
  • Çuvaş Türkçe’si
Tüm bu Türkçe lehçeleri ufak ayrıntılar içerseler de ortak bir köke dayandıkları şüphesizdir. Kök Türkçe ise binlerce, hatta on-binlerce yıl geriye giden Ön-Türkçe olarak tanımlanabilir. Asya kıtasından dört bir yana dağılan Ön-Türk toplumlarının dillerini 39 sayılı, Güneş Dilinden Türeyen Diller başlıklı yazımda gösterdim. Oradaki tabloda kısaca belirttiğim ölü dillerden Etrüskçe, Sümerce, Elamca, Hurri ve Hitit dilleri ile Kıbrıs ve Girit dilleri de ön-Türkçe ile yakından ilişkili dillerdir. Halen yaşayan, Türkçe’nin lehçelerinden bazı örnekler sunayım.
Azeri Türkçe’si: Beş il bundan gabag (Beş yıl önce)
Avtobusa gabagdan bin, daldan düş (Otobüse önden bin, arkadan in)
Gagavuz Türkçe’si: Laflanmışlar gitmee (Gitmeye sözleşmişler)
Tutunduk yeniycee işe, neçinki yeskiycesine büün yok nasıl yaşama. (Yeniden işe koyulduk ama eskisi gibi
Sponsorlu Bağlantılar
yaşam yoktur.)

Tatar Türkçe’si: Atılık dustlar alga taban (İleri atılalım dostlar)
Ana şatlığınnan cılap ciberde (Anne mutluluktan ağladı)

Karakalpak Türkçe’si: Ağaynim, men bunı tüsinbeymin (Ağam, ben bunu anlamıyorum / düşünemiyorum) Onı heş neerse kızıktırmaydı (Onu hiçbir şey ilgilendirmiyor / kızıştırmıyor)

Nogay Türkçe’si: Tauu tauuga yolukpas, edem edemge yolıgar (Dağ dağa kavuşmaz, adam adama kavuşur) Men barayak eken, men mutıp kaldım (Ben gidecektim / varacak iken, fakat unutup kaldım)

Kumuk Türkçe’si: Yer günnü aylanasından aylana (Dünya güneşin etrafında dolanır / eylenir) Sütte auğzu bişgen suvuk suvnu üfürüp içer (Ağzı sütten yanan / pişen soğuk suyu üfleyip içer)

Karaçay-Balkar Türkçe’si: Men kesimi cangılganımı angılayma (Ben kendi yanılgımı anladım) Anı caşağu alkın allındadı (Onun yaşamı önündedir / elindedir)

Özbek Türkçe’si: Tuşuneemen, emme ceveb kaytere elmeymen (Anlıyorum ama cevap veremiyorum) Uleer birbiri bileen geprişmeydi (Onlar birbirleri ile konuşmuyorlar)

Uygur Türkçe’si: Men her yekşembe küni teatrga baridiganmen (Ben her Pazar günü tiyatroya giderim / varırım) Pulni poçta arkilik evettim (Parayı eve posta ile yolladım)

Kırgız Türkçe’si: Men kün sayın erte turamın (Ben her gün / sayılı günde erken kalkarım) Al oğru, mına oşonduktan iştebeyt (O hastadır / ağrıyor, bu yüzden çalışmıyor)

Tuva Türkçe’si: Kandığ amıradıp çor siler? (nasılsınız?) Kaş harlığ siler? (Kaç yaşındasınız?) Bejen harlığ men (Elli yaşındayım)
Alıntı

Son düzenleyen nötrino; 8 Kasım 2015 20:15 Sebep: İç başlık düzeni!!
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
28 Kasım 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Günümüzde Asya kıtasının hemen hemen tümüne yayılmış olan Türk toplumlarının ortak dili Türkçe olsa da, lehçe ve ağızlarda oldukça önemli farklılıklar bulunmaktadır. Türk lehçeleri 6 büyük guruba ayrılabilir. Bunlar:
  • Güney-batı Oğuz Türkçe’si(Anadolu, Azeri, Asya ve Irak Türkmenleri)
  • Kuzey-batı Kıpçak Türkçe’si(Tatar, Başkır, Kazak, Karakalpak, Nogay, Kumuk, Karaçay-Balkar, Khazar ve Gagavuz)
  • Güney-doğu Çağatay Türkçe’si(Özbek, Kırgız, Kazak)
  • Orta-Asya Türkçe’si(Altay, Tuva, Sarı Uygur ve Doğu Türkistan)
  • Kuzey-doğu Türkçe’si(Yakut)
  • Çuvaş Türkçe’si
Tüm bu Türkçe lehçeleri ufak ayrıntılar içerseler de ortak bir köke dayandıkları şüphesizdir. Kök Türkçe ise binlerce, hatta on-binlerce yıl geriye giden Ön-Türkçe olarak tanımlanabilir. Asya kıtasından dört bir yana dağılan Ön-Türk toplumlarının dillerini 39 sayılı, Güneş Dilinden Türeyen Diller başlıklı yazımda gösterdim. Oradaki tabloda kısaca belirttiğim ölü dillerden Etrüskçe, Sümerce, Elamca, Hurri ve Hitit dilleri ile Kıbrıs ve Girit dilleri de ön-Türkçe ile yakından ilişkili dillerdir. Halen yaşayan, Türkçe’nin lehçelerinden bazı örnekler sunayım.
Azeri Türkçe’si: Beş il bundan gabag (Beş yıl önce)
Avtobusa gabagdan bin, daldan düş (Otobüse önden bin, arkadan in)
Gagavuz Türkçe’si: Laflanmışlar gitmee (Gitmeye sözleşmişler)
Tutunduk yeniycee işe, neçinki yeskiycesine büün yok nasıl yaşama. (Yeniden işe koyulduk ama eskisi gibi
Sponsorlu Bağlantılar
yaşam yoktur.)

Tatar Türkçe’si: Atılık dustlar alga taban (İleri atılalım dostlar)
Ana şatlığınnan cılap ciberde (Anne mutluluktan ağladı)

Karakalpak Türkçe’si: Ağaynim, men bunı tüsinbeymin (Ağam, ben bunu anlamıyorum / düşünemiyorum) Onı heş neerse kızıktırmaydı (Onu hiçbir şey ilgilendirmiyor / kızıştırmıyor)

Nogay Türkçe’si: Tauu tauuga yolukpas, edem edemge yolıgar (Dağ dağa kavuşmaz, adam adama kavuşur) Men barayak eken, men mutıp kaldım (Ben gidecektim / varacak iken, fakat unutup kaldım)

Kumuk Türkçe’si: Yer günnü aylanasından aylana (Dünya güneşin etrafında dolanır / eylenir) Sütte auğzu bişgen suvuk suvnu üfürüp içer (Ağzı sütten yanan / pişen soğuk suyu üfleyip içer)

Karaçay-Balkar Türkçe’si: Men kesimi cangılganımı angılayma (Ben kendi yanılgımı anladım) Anı caşağu alkın allındadı (Onun yaşamı önündedir / elindedir)

Özbek Türkçe’si: Tuşuneemen, emme ceveb kaytere elmeymen (Anlıyorum ama cevap veremiyorum) Uleer birbiri bileen geprişmeydi (Onlar birbirleri ile konuşmuyorlar)

Uygur Türkçe’si: Men her yekşembe küni teatrga baridiganmen (Ben her Pazar günü tiyatroya giderim / varırım) Pulni poçta arkilik evettim (Parayı eve posta ile yolladım)

Kırgız Türkçe’si: Men kün sayın erte turamın (Ben her gün / sayılı günde erken kalkarım) Al oğru, mına oşonduktan iştebeyt (O hastadır / ağrıyor, bu yüzden çalışmıyor)

Tuva Türkçe’si: Kandığ amıradıp çor siler? (nasılsınız?) Kaş harlığ siler? (Kaç yaşındasınız?) Bejen harlığ men (Elli yaşındayım)
Alıntı

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
28 Kasım 2008       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Uluslarası dilbilimsel ölçülere göre her dilin konuşma biçimi, yerel farklılıkları bir ve halkın bir bölümünün kullandığı farklı bir çeşidi lekttir. Eğer lektler bir coğrafî bölgeye aitse o zaman diyalekttir ya da Türkçesi ile lehçedir. Tüm dünyada bu kural değişilmez ve tartışılmaz bir filolojik gerçektir. Ancak Türkiye'de lehçe, şive ve ağız gibi yapay ayrıştırma ve adlandırmalarla üç farklı görüş savunulmaktadır.
  1. Türkiye haricinde dünya genelindeki dil biliminin, Türk Dil Kurumunun ve Hacettepe Üniversitesinde Türkolog ve Altayist Prof. Dr. Talat Tekin'nin görüşü: diller,
  2. Ankara Üniversitesi'nin görüşü: lehçeler,
  3. İstanbul Üniversitesi'nin görüşü: Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça lehçe, diğerleri şive.
Bu üç görüş içerisinden enternasyonel alanda yalnızca birincisi kabul görmektedir. Bu evrensel görüşe göre Kıbrıs Türkçesi; Türkî(Turkic) Diller grubuna mensup olan Türk dilinin bir lehçesidir. Lefkoşa ve Girne ise Kıbrıs Türk lehçesinin ağızlarını oluşturmaktadır.
Türkiye Türkçesinin genel kabûl görülmüş ve yazı diline aktarılmış lehçesi, İstanbul lehçesinden türemiştir. Bunun hikâyesi de Genç Kalemlerin, Yeni Lisan makalesine dayanmaktadır. Türkiye kurulunca dil devrimi sırasında Ömer Seyfettin'in savunduğu gibi: Boğaz'da yaşayan İstanbul hanımefendilerinin konuşmalarınıa dayalı yazılı dil. Anadolu'da özellikle Karadeniz Bölgesi, Güneydoğu Bölgesi ve de Ege Bölgesi'nde lehçe farklılıkları apaçık gözlenmektedir. Ancak yerel lehçeler, küçük yaşlardan itibaren eğitimde resmi Türkçe kullanıldığı için yavaş yavaş kaybolmaktadır.
İstanbul Türkçesi (Resmi Türkçe) Rumeli G.D. Bulgaristan ve K.D. Yunanistan [1] Karadeniz Güneydoğu Anadolu Ege ve Kırcaali çevresi gidiyorum gidéyim gityirin kitéyrım-cideyrum gidirem gidivereyom ağladığım kadar ayledıgım ka' ağladığım gıda(nı) ağladuğum kadar ağ:ladıgım gadar - gördüğüm güzel kız gürdüüm güzel kız gö:düğüm güzel gız körduum küzél gız gördügüm gözel gız - ne yapacakmış ? n'apacagimiş ni yapça:mış? n'âbacağimiş ne yapcahmış n'apıcamış yağmura mı bakıyorsun ? yagmura mi bakaysiñ yağmıra mı bakyısın? ya:mora mi pakaysun yaqmıra mı bagıyorsuñ yağmıra mı bakıvereyon koşacağım kuşacayim kaşçan koşacağum goşacağam goşduruvercem
Anadolu Türk lehçelerinin bilinen özellikleri şöyledir:
  • Ege lehçesinde r harfi kaybolmuştur: var-va, geliyorum-geliyom.
  • Orta Anadolu lehçesinde k harfi g olur: Konya-Gonya, keçi-geçi. p/b değişimi vardır: piliç-biliç.
  • Kayseri yöresinde ö/ü harfleri değişir: öküz-oküz.
  • Doğu ve güneydoğu ağzında gırtlak sesleri Arapçaya özgüdür: alem-a'lem, akşam-a'şam.
  • Karadeniz lehçesinde b/p değişimi görülür: bunu-puni.
  • Trakya lehçesinde sesliler değişir: börek-bürek.
  • Kıbrıs lehçesinde: t↔d, k↔g değişimi görülür: kurt ↔ gurd, Kıbrıs ↔ Gıprız

Rumeli Türk leçelerinde ise:
  • Doğu Rumeli, Deliorman ve Batı Trakya sâbitçedir ev standart İstanbul lehçesine yakındır.
  • Makedonya ve Kosova'da ise Gagavuzca'ya yakın bir lehçe konuşulur. ğ'/y-g değişimi görülür: ağlama-ayleme, yağmur-yagmur.
  • Ayrıca olumsuzluk ekinde büyük ünlü uyumu kuralı bozulur.Ve kısaltılır:gidiyorum/gideyim, bakıyorum-bakayim.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ocak 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşayan Türk lehçeleri ve şiveleri hakkında daha detaylı bilgi verir misiniz?
Son düzenleyen nötrino; 8 Kasım 2015 20:12 Sebep: Soru düzeni!

Benzer Konular

27 Haziran 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
17 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap
3 Mart 2013 / Keten Prenses Edebiyat
18 Mart 2018 / ThinkerBeLL Edebiyat
22 Aralık 2007 / pars_yamtar Taslak Konular