Arama

Ağaç, dere, bulutla ilgili öykü çalışması nasıl yapılır?

Güncelleme: 13 Ocak 2011 Gösterim: 11.920 Cevap: 5
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
1 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
burda agaç dere bulut la ilgilli öykü yokk ya sonra hoca kızıyo
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
1 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
objebulut

Sponsorlu Bağlantılar
Küçük beyaz bulut dağların üzerinde gülümsedi.
Armut ağacının gölgesinde yatmakta olan Hasan,
gözlerini küçük beyaz buluttan ayırmadan
kardeşi Esma'ya seslendi:

- "Esma bak, buluta bak buluta."

Esma, buluta baktığında; onun, küçük, tekerlekli bir
bisiklete benzediğini şaşarak izledi.

- "Benim de öyle bir bisikletim olacak." dedi Hasan.

"Benim de uzun saçlı, kocaman bir bebeğim olur mu?"
diye düşündü Esma. Küçük beyaz bulut, o anda
upuzun saçlı kocaman bir bebek oluverdi.
Esma'nın minicik beyninde büyüdükçe büyüdü,
kalbi hızlı hızlı çarpmaya başladı.
Alır mıydı babası?
"Yağmur yağar, iyi ürün alırsak
alacağım" demişti. Ama alır mıydı?
objeyildiz
Elindeki çapayı cılız pamuk saplarının dibinde
birkaç defa gezdiren Cemal doğruldu, belini tutarak.
Yüzünü armut ağacına çevirdiğinde;
çocuklarının gökyüzünü izlediklerini gözledi.
Küçük beyaz bir buluttu gözledikleri. Bu mevsimde
bir pamuk yumağı gibi gökyüzünde belirir,
sonra yitip giderlerdi. Ne gölge verirler,
ne de yağmur olup bereket sunarlardı.
Yarı eğildi, çapayı yavaşça kaldırıp,
ümitsizce indirdi susuzluktan çatlamış kuru toprağa.
Birkaç güne kalmaz bu pamuklar kuruyup giderlerdi...
objeyildiz
Hacer, kovanın ipini saldıkça saldı kuyuya.
Yetmedi ip, eğilip uzandı kuyunun taşına,
kolunu uzatabildiği kadar uzattı. Güç bela
doldurabildi kovayı. Nereye gitmişti bu sular?
Akarsular kurumuş, kuyularda su bitmişti...
objeyildiz
Hasan, tekrar bulutu göstererek:

- "Esma bak, dedi. Şimdi de kamyon oldu."

Hafiften gülümsedi çocuklara küçük beyaz bulut,
sonra kendisini belli belirsiz esen rüzgara bıraktı.
Dede oldu, koyun oldu, uçurtma, tren, umut oldu,
umutsuzluk oldu. Kendisine katılmak isteyen
su tanecilerinden özenle uzaklaştı.
Büyük kara bulutlara hiç yaklaşmadı.
objeyildiz
Kaç zaman geçmişti hatırlayamadı,
tekrar rastladığında başı öne eğilmiş,
gözleri dolmuştu Hasan'ın. Cemal,
tarlanın bir köşesinde acı acı çekiyordu sigarasını.
İçinde Hasan'a vurduğu tokadın burukluğu...
objeyildiz
Küçük beyaz bulut bisiklet oldu,
uzun saçlı kocaman bir bebek oldu,
kamyon oldu ama ne Hasan'ın, ne de Esma'nın
öne eğilmiş başlarını yukarıya kaldıramadı.

İki damla yaş süzüldü Esma'nın gözlerinden,
içinde uzun saçlı kocaman bir bebek olan,
iki damla yaş ıslattı toprağı.

Küçük beyaz bulut, birden bire karardı,
ağladıkça ağladı...
Bereket oldu.

objeyildizlar
İrfan Mutluer

Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
1 Aralık 2008       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye

elma ağacı

aracubukaracubuk yildiz yildiz yildiz yildiz yildiz altresimust altresimalt yildiz
Yaşlı çoban, sürüsünü otlatmak için
yaylaya çıktığında, tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir
ve eğer mevsimiyse onunla konuşarak;
"Haydi bakalım evladım, bu ihtiyarın elmasını ver artık"
Ve bir elma düşerdi, en güzeliden, en olgunundan.
yildiz
Yaşlı adam, sedef kaplı çakısını çıkartarak onu dilimlere
ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten
sonra, babasından kalan Kuran'ını okumaya koyulurdu.
yildiz
Çoban, bu ağacı yirmi yıl kadar önce diktiğinde sık sık
sular, bunun için de büyükçe bir güğüme doldurduğu abdest
suyundan geriye kalanını kullanırdı. Elma ağacının kökleri belki de
bu sularla kuvvet bulmuş ve kısa sürede serpilip meyve vermeye
başlamıştı.
yildiz
Çoban o zamanlar henüz genç sayıldığından şöyle bir azandı mı,
en güzel elmayı "şıp" diye koparırdı. Fakat aradan geçen bunca yıl
içinde beli bükülüp, boyu kısalmış, ağacınki ise bir çınar gibi
büyüyüp göklere yükselmişti. Ama boyu ne olursa olsun, ağaç
yine de yavrusu değil miydi? Onu bir evlad sevgisiyle okşarken;
"Ver yavrum, gönder bakalım bugünki kısmetimi".
Ve bir elma düşerdi, hiç nazlanmadan, yıllar boyu
hiçbir gün aksamadan.
yildiz
Köylüler uzaktan uzağa gözledikleri bu hadiseyi birbirlerine
anlatıp yaşlı çobanın veli bir zat olduğunu söylerlerdi.
yildiz
Yaşlı adam, ağacın altında dinlenip, namaz kıldığı bir gün,
yine elmasını istedi. Ancak dallar dolu olmasına rağmen
nedense bir şey düşmemişti. Sonra bir daha, bir daha
tekrarladı isteğini.. Beklediği elma bir türlü gelmiyordu.
Gözyaşları, yeni doğmuş kuzuların tüylerini andıran
bembeyaz sakalını ıslatırken, ağacın altından uzaklaşıp
koyunların arasına attı kendisini. Yavrusu, meyve verdiği
günden bu yana ilk defa reddediyordu onu. İhtiyar
çobanın beli her zamankinden daha fazla bükülmüş,
güçsüz bacakları da vücudunu taşıyamaz olmuştu.
yildiz
Hayvanlarını usulca toplayıp köye doğru yöneldiğinde,
aşağıdaki caminin her zamankinden daha nurlu,
minarelerinden yankılanan ezan sesiyle irkildi birden.
yildiz
Yeniden doğmuştu sanki çoban. Bir şey hatırlamıştı.
Çocuklar gibi sevinerek ağacın yanına koştu ve ona
şevkatle sarılırken; "Cıanım" dedi, hıçkırıp ağlayarak,
"Benim güzel evladım, mis kokulum. Şu unutkan
ihtiyarı üzmeden önce neden söylemedin, bugünün
Ramazan'ın ilk günü olduğunu?"

yildiz



baslik

objedal
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk
aylarında, evliliğin hiç de hayal ettikleri
gibi olmadığını anlamışlardı.
Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi.
Son zamanlarda o kadar sık olmasa da,
evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok
sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi.
Ama şimdilerde, küçük bir söz, ufak bir
hadise aralarında orta çaplı bir
kavganın çıkmasına yetiyordu.

objekalp
Bir akşam oturup, ilişkilerini gözden
geçirmeye karar verdiler Her ikisi de,
boşanmayı istememekle beraber, işlerin böyle
gitmeyeceğinin farkındaydılar.

objekalp
Erkek, "Aklıma bir fikir geldi"dedi.
"Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer bu ağaç
üç ay içinde kurursa boşanalım. Kurumaz da
büyürse ayrılmayı bir daha aklımızdan
geçirmeyelim. Bu süre içinde de ayrı ayrı
odalarda kalalım."

objekalp
Bu ilginç fikir eşinin da hoşuna gitti.
Erkesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar
ve birlikte bahçeye diktiler.

objekalp
Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karşılaştılar.
Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Nisan 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ağaç ile ilgili özlü ve kısa sözler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mayıs 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kağıt kalem ve defter ile ilgili öykü nasıl yazılır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ocak 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ya Ağacı Kendimizin Yerine Koyupp Mektupp Yazıcaz Ama Yaza ıorum Siz Yazarmısınızz Lütfenn

Benzer Konular

18 Mart 2014 / Misafir Cevaplanmış
20 Ekim 2017 / Giya Cevaplanmış
6 Mayıs 2017 / Misafir Cevaplanmış
17 Nisan 2010 / levent şahin Soru-Cevap
3 Ocak 2012 / Misafir Arşive Kaldırılan Konular