Arama

Kuvayimilliye ruhu nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 10 Kasım 2015 Gösterim: 47.287 Cevap: 4
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
2 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Kuvayimilliye ruhu kavramı nasıl tanımlanır?
Kuvayimilliye ruhunun ortaya çıkmasındaki temel amaç nedir?


Mondros Ateşkes Antlaşması'nın hemen ardından işgal edilen şehirlerimiz arasında yer alan İzmir ilimizdeki cemiyetlerin faaliyetlerini, işgal ve işgale karşı yapılan mücadeleleri anlatan Kuvayimilliye ruhu nedir?
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
''Kuvayimilliye'', ilk kez, Kurtuluş Savaşı'nda görev alan milis güçleri anlamında kullanılmıştır. ''Kuvayimilliye'', işgal altındaki bir ülkede halk tarafından oluşturulmuş direniş örgütleridir; bu özellikleri ile bir sivil örgütlenme modelidir; ''Kuvayimilliye'' sonradan Ulusal Kurtuluş Savaşı'na katılan herkesi kapsayan bir kavram olarak kullanılmıştır.

Sponsorlu Bağlantılar
Bugün ''Kuvayimilliye'' denilince akla askerler, ordu, ihtilaller ve cuntacılık gibi kavramlar geliyor. Ne kadar yanlış! Kuvayimilliye, o tarihte, işgalci emperyalist ordularına karşı savaşan, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı ile bütün etnik grupları kapsıyordu.
Örneğin, Doğu ve Güneydoğu'da Cibranlı Halit Bey, Hesanalı Halit Bey, Mutki Aşireti Reisi Musa gibi Kürt liderleri, Hormek ve Lolan aşiretleri gibi Alevi aşiretleri; Batı'da Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe gibi Türkler; Çerkez Ethem, ağabeyleri Reşit ve Tevfik Beyler de Kuvayimilliye olarak savaşa katılıyordu.

''Kuvayimilliye Ruhu'' da işte bu demekti. 19 Mayıs 1919 günü Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, bütün bu grupları ve örgütleri aynı amaç çerçevesinde birleştirmişti. ''Kemalist'' kavramı da tam bu sırada ortaya atıldı. ''Kemalist'' o günlerde, İngiliz istihbarat örgütü gizli yazışmalarıyla Amerikan basınında milliyetçi, Bolşevik ve isyancı anlamlarında kullanılıyordu. Bu açıdan, emperyalist ordularına karşı anayurtlarını koruyan herkes, Türk, Kürt, Çerkez, Arap, hepsi de ''Kemalist'' sayılıyordu.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının amaçları bağımsız bir cumhuriyet kurmaktı.. Emperyalist Batı ordularına karşı verilen savaş sonrasında kurulacak devlet, Batı dünyasına karşı bağımsız olacaktı. Sovyetler Birliği'ne karşı da bağımsız bir siyaset izlenecekti. Bu bağımsızlık da onurlu ve ulusal bir devlet olmanın koşuluydu.

Bugün kendilerini ''ırkçı ve Turancı'' sayan birçok insan ünlü Enver Paşa'yı bu ülkünün lideri olarak selamlar... Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı'nda yenilse, Enver Paşa, Lenin'in sağlayacağı destekle Müslüman askerlerden oluşan bir Kızıl Ordu'nun başına geçerek Anadolu'ya geçecektir.
Böyle olsaydı Türkiye bugün bağımsızlığına kavuşan eski Sovyet cumhuriyetlerinden biri olacaktı! Ya da Türkiye bugün Yunan işgalinde kalacak, Mustafa Kemal'e karşı çıkan dinsel çevreler, cuma namazlarını Yunan ordusunun kuşattığı camilerde kılmak zorunda kalacaklardı!

Alıntı


Son düzenleyen nötrino; 10 Kasım 2015 11:51 Sebep: İç başlık ve soru düzeni!!
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
2 Aralık 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
''Kuvayimilliye'', ilk kez, Kurtuluş Savaşı'nda görev alan milis güçleri anlamında kullanılmıştır. ''Kuvayimilliye'', işgal altındaki bir ülkede halk tarafından oluşturulmuş direniş örgütleridir; bu özellikleri ile bir sivil örgütlenme modelidir; ''Kuvayimilliye'' sonradan Ulusal Kurtuluş Savaşı'na katılan herkesi kapsayan bir kavram olarak kullanılmıştır.

Sponsorlu Bağlantılar
Bugün ''Kuvayimilliye'' denilince akla askerler, ordu, ihtilaller ve cuntacılık gibi kavramlar geliyor. Ne kadar yanlış! Kuvayimilliye, o tarihte, işgalci emperyalist ordularına karşı savaşan, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı ile bütün etnik grupları kapsıyordu.
Örneğin, Doğu ve Güneydoğu'da Cibranlı Halit Bey, Hesanalı Halit Bey, Mutki Aşireti Reisi Musa gibi Kürt liderleri, Hormek ve Lolan aşiretleri gibi Alevi aşiretleri; Batı'da Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe gibi Türkler; Çerkez Ethem, ağabeyleri Reşit ve Tevfik Beyler de Kuvayimilliye olarak savaşa katılıyordu.

''Kuvayimilliye Ruhu'' da işte bu demekti. 19 Mayıs 1919 günü Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, bütün bu grupları ve örgütleri aynı amaç çerçevesinde birleştirmişti. ''Kemalist'' kavramı da tam bu sırada ortaya atıldı. ''Kemalist'' o günlerde, İngiliz istihbarat örgütü gizli yazışmalarıyla Amerikan basınında milliyetçi, Bolşevik ve isyancı anlamlarında kullanılıyordu. Bu açıdan, emperyalist ordularına karşı anayurtlarını koruyan herkes, Türk, Kürt, Çerkez, Arap, hepsi de ''Kemalist'' sayılıyordu.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının amaçları bağımsız bir cumhuriyet kurmaktı.. Emperyalist Batı ordularına karşı verilen savaş sonrasında kurulacak devlet, Batı dünyasına karşı bağımsız olacaktı. Sovyetler Birliği'ne karşı da bağımsız bir siyaset izlenecekti. Bu bağımsızlık da onurlu ve ulusal bir devlet olmanın koşuluydu.

Bugün kendilerini ''ırkçı ve Turancı'' sayan birçok insan ünlü Enver Paşa'yı bu ülkünün lideri olarak selamlar... Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı'nda yenilse, Enver Paşa, Lenin'in sağlayacağı destekle Müslüman askerlerden oluşan bir Kızıl Ordu'nun başına geçerek Anadolu'ya geçecektir.
Böyle olsaydı Türkiye bugün bağımsızlığına kavuşan eski Sovyet cumhuriyetlerinden biri olacaktı! Ya da Türkiye bugün Yunan işgalinde kalacak, Mustafa Kemal'e karşı çıkan dinsel çevreler, cuma namazlarını Yunan ordusunun kuşattığı camilerde kılmak zorunda kalacaklardı!

Alıntı


Son düzenleyen nötrino; 10 Kasım 2015 12:06 Sebep: Mesaj düzeni!
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
2 Aralık 2008       Mesaj #3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Kuvayımilliye ruhunun oluşumu, milli cemiyetlerin ve milli varlığa düşman cemiyetlerin faaliyetleri ile ilgili gazete yazısı hazırlamam gerekiyor, yardım eder misiniz?
Son düzenleyen nötrino; 10 Kasım 2015 12:01 Sebep: Soru düzeni!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Aralık 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kuvayimilliye ruhunun oluşumunu sağlayan nedir?
Son düzenleyen nötrino; 10 Kasım 2015 12:03 Sebep: Soru düzeni!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ocak 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mustafa Kemal Atatürk’ün tepkisi
Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada Suriye’de Yıldırım Orduları Grup Komutanı olan Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım 1918′de İstanbul’a geldi. Aynı gün İstanbul’a gelmiş olan İtilaf Devletleri donanmasını gören Mustafa Kemal “Geldikleri gibi giderler” diyerek mücadele edeceğini ifade etmiştir. Mustafa Kemal Paşa İstanbul’da bulunduğu sürece yurdun kurtuluşu için çalışmalar yapmış, ancak burada bir şey yapılamayacağını görmüştür.

Mustafa Kemal, Anadolu’daki milli cemiyetlerin birleştirilmesi ve Türk halkının yeterince bilinçlendirilmesi halinde kurtuluşun mümkün olduğuna inanıyordu. Bunun için de Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu sırada 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gitmesi, orada hem ordunun terhis işlemlerini yapması, hem de bölgedeki Türklerle Rumlar arasındaki çatışmaları önlemesi istendi. Mustafa Kemal bu kararı Milli Mücadele hareketi için bir fırsat olarak değerlendirip kabul etti. 19. Mayıs 1919′da Samsun’a çıkarak Milli Mücadele hareketini başlattı.

Benzer Konular

17 Mart 2011 / Misafir Soru-Cevap
18 Şubat 2014 / Misafir Arşive Kaldırılan Konular
17 Temmuz 2012 / buz perisi Edebiyat