Arama

Gazların yaşamımızdaki olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 14 Mart 2012 Gösterim: 27.612 Cevap: 8
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
2 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
'gazların yaşamımızdaki olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir'
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Teknoloji insanların hayatlarını yoluna koymak için tasarlanmıştır. Her yıl çok daha fazla araba yollara çıkmakta. bu yeni araçlar önceki modellerden daha çevreyle barışık olmasına rağmen, artan araç sayısını inkar edemez.. Teknolojinin çevresel etkileri sadece son zamanlarda idrak edildi.

Sponsorlu Bağlantılar
• Ozon incelmesi ve delinmesi – otomobiller ve aerosol kutuların fazlalığına bağlı olarak
• Yağmur ormanlarının katledilmesi – toprakların genişletilmesi, kağıt ürünleri için kesim gibi…, hayvan endüstrisi için milyonlarca hayvanın üretilebileceği çayırlar yaratmak için.


Gerek termik santrallerden, gerekse fabrika bacalarından, araba egzozlarından çıkan zehirli gazlar, gün geçtikçe atmosferdeki havayı daha da kirletiyorlar. Sadece havayı kirletmekle kalmıyor, çok yoğunlaştığı zaman, asit yağmuru şeklinde toprağı da etkiliyorlar. Hava kirliliğine yol açan gazların insan sağlığını nasıl etkilediği yıllardır araştırılan bir konu. Hava kirliliğinde en çok açığa çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit, solunum yolu problemlerine yol açıyor; üstelik akciğer dokusunu da zedeliyor. Monoksit, sinir sisteminin çalışmasını etkiliyor. Kurşun ise çocuklarda beyin zararlarına yol açıyor. Yine bol miktarda bulunan nitrojendioksit, nefes almayı güçleştirirken astıma da neden oluyor.

Bugün çoğu insanın karşı karşıya kaldığı elektromanyetik alanların zararları sigara içmek, nükleer radyasyon, yoğun hava kirliliği,kronik yetersiz beslenme ve benzerlerinden olasılıkla daha az zararlıdır. Ancak maruz kaldığımız alanların günden güne artıyor olması ve etkilerinin ancak uzun vadede ortaya çıkabilecek olması bu durumu değiştirebilir.

Yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda çocukluk çağı kanserlerindeki artışın epidemiyolojik olarak gösterilmesi ile tüm bu konudaki araştırmalar US National Academy of Sciences (Amerikan Bilimler Akademisi) tarafından tekrar incelenmiş ve 1996 yılında yüksek gerilim hatları yakınında yaşayan çocuklarda lösemi görülme riskinin diğerlerine göre 1.5 katı fazla olduğu Amerikan Bilimler Akademisi tarafından kabul edilmiştir.

Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin (0-300 Hz) kanser riskini artırdığını göstermektedir. 0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokularıdır.

Nükleer santrallerde atom çekirdekleri parçalanarak enerji sağlanır.Atomun çıkardığ ısı enerjisi yüksektir,ama çıkardığı radyasyon ancak özel binalarda veya kurşun mezarlarda saklanır ve uzun yıllar radyasyon yayar.Ayrıca santraldeki ufak bir sızıntı milyonlarca canlının radyasyona maruz kalmasına sebep olacaktır.Örneğin;1986 yılında Rusya'da Çernobil Nükleet Santrali'ndeki sızıntıdan 3milyon insan radyasyona maruz kalmış,radyasyon,Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmıştır.
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
2 Aralık 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
GAZLARIN ETKİLERİ

Sponsorlu Bağlantılar
Uzayda yer kaplayan, bir hacmi ve kütlesi olan her varlığa madde diyoruz. Madde, evrende, katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç halde bulunur. Sıcaklığı değiştikçe madde bu üç durumun birinden bir diğerine geçer. Basit bir örnek vermek gerekirse su hepimizin bildiği gibi 0°C de donar 100°C de kaynar. Buradan hareketle su, 0°C sıcaklıkta katı (buz),
0°C ile 100°C sıcaklıkları arasında sıvı, 100°C sıcaklıkta ise gaz (buhar) halinde bulunur.

Gazların yaşam üzerinde etkilerini iki şekilde ele alabiliriz. Birincisi makro düzeydeki etkileri dünya ölçeğinde olup dünyadaki yaşamı olumlu ve olumsuz şekilde etkiler. Birçok gazların değişik yüksekliklerde ve değişik oranlarda birleşmesiyle oluşan atmosfer, dünyada yaşamı olanaklı kıldığı gibi uzaydan dünyaya gelen zararlı ışınımlara ve irili ufaklı meteorlara bir doğal kalkan görevi görür, aynı zamanda da güneşten gelen ısının bir bölümünü atmosferde tutarak canlıların yaşamını sürdürebilmesi için gereken sıcaklığı belirli limitlerde tutar. Bunun olumsuz etkileri ise, sanayileşmenin doğal sonucu olarak tükettiğimiz ürün atıklarının atmosferde dengeyi bozması ve gelecekte insan yaşamını olumsuz etkileyecek olması. Enerji kullanırken atmosfere salınan gazlar, atmosferde karbondioksit gazının oranını arttırır. Bu, atmosferdeki sıcaklığı zamanla attırır ve bitki örtüsünün azalmasıyla birlikte kuraklığı hızlandırır, çölleşmeye yolaçar. Sprey gazlarının kullanımı ise atmosferdeki ozon gazlarının azalmasını, bu ise atmosferin uzaydan gelen zararlı ışınlara ve meteorlara karşı oluşturduğu doğal kalkan özelliğini azaltır.

İkinci olarak gazların mikro düzeydeki etkileri de günlük yaşamda hepimizin yakın çevremizde farkında olmadan karşılaştığımız etkilerdir. Soluduğumuz havadaki oksijen olmasaydı hem yaşayamazdık hem de ateş yakamazdık. Yeraltından çıkardığımız doğalgazı yakarak evlerde ısınır, sanayide ise enerji olarak kullanırız. Oksijen hidrojenle birleşerek suyu oluşturur. Su buharlaşarak bulutları, bulutlar da yağmurları, akarsuları, gölleri, denizleri meydana getirir ve bu döngü dünyada yaşamın devamını sağlar. Mikro düzeydeki olumsuz etkileri ise sobalarımızda ısınmak için yaktığımız kömür iyi yanmadığında çıkardığı karbonmonoksit gazı, insanları öldürür. Otomobillerin egzozundan çıkan gazlar, atmosferi ve şehirlerin havasını kirletir. Taşıtların egzozundan çıkan gazlar, enerji elde etmek için kullanılan yakıtların yanmasıyla oluşan atık gazlar, kısacası atmosfere salınan her gaz, atmosferde biraz daha karbondioksit birikmesine ve atmosferin biraz daha ısınmasına sebep olacaktır.
Alıntı
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
2 Aralık 2008       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Teknoloji insanların hayatlarını yoluna koymak için tasarlanmıştır. Her yıl çok daha fazla araba yollara çıkmakta. bu yeni araçlar önceki modellerden daha çevreyle barışık olmasına rağmen, artan araç sayısını inkar edemez.. Teknolojinin çevresel etkileri sadece son zamanlarda idrak edildi.

• Ozon incelmesi ve delinmesi – otomobiller ve aerosol kutuların fazlalığına bağlı olarak
• Yağmur ormanlarının katledilmesi – toprakların genişletilmesi, kağıt ürünleri için kesim gibi…, hayvan endüstrisi için milyonlarca hayvanın üretilebileceği çayırlar yaratmak için.


Gerek termik santrallerden, gerekse fabrika bacalarından, araba egzozlarından çıkan zehirli gazlar, gün geçtikçe atmosferdeki havayı daha da kirletiyorlar. Sadece havayı kirletmekle kalmıyor, çok yoğunlaştığı zaman, asit yağmuru şeklinde toprağı da etkiliyorlar. Hava kirliliğine yol açan gazların insan sağlığını nasıl etkilediği yıllardır araştırılan bir konu. Hava kirliliğinde en çok açığa çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit, solunum yolu problemlerine yol açıyor; üstelik akciğer dokusunu da zedeliyor. Monoksit, sinir sisteminin çalışmasını etkiliyor. Kurşun ise çocuklarda beyin zararlarına yol açıyor. Yine bol miktarda bulunan nitrojendioksit, nefes almayı güçleştirirken astıma da neden oluyor.

Bugün çoğu insanın karşı karşıya kaldığı elektromanyetik alanların zararları sigara içmek, nükleer radyasyon, yoğun hava kirliliği,kronik yetersiz beslenme ve benzerlerinden olasılıkla daha az zararlıdır. Ancak maruz kaldığımız alanların günden güne artıyor olması ve etkilerinin ancak uzun vadede ortaya çıkabilecek olması bu durumu değiştirebilir.

Yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda çocukluk çağı kanserlerindeki artışın epidemiyolojik olarak gösterilmesi ile tüm bu konudaki araştırmalar US National Academy of Sciences (Amerikan Bilimler Akademisi) tarafından tekrar incelenmiş ve 1996 yılında yüksek gerilim hatları yakınında yaşayan çocuklarda lösemi görülme riskinin diğerlerine göre 1.5 katı fazla olduğu Amerikan Bilimler Akademisi tarafından kabul edilmiştir.

Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin (0-300 Hz) kanser riskini artırdığını göstermektedir. 0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokularıdır.

Nükleer santrallerde atom çekirdekleri parçalanarak enerji sağlanır.Atomun çıkardığ ısı enerjisi yüksektir,ama çıkardığı radyasyon ancak özel binalarda veya kurşun mezarlarda saklanır ve uzun yıllar radyasyon yayar.Ayrıca santraldeki ufak bir sızıntı milyonlarca canlının radyasyona maruz kalmasına sebep olacaktır.Örneğin;1986 yılında Rusya'da Çernobil Nükleet Santrali'ndeki sızıntıdan 3milyon insan radyasyona maruz kalmış,radyasyon,Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmıştır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Ekim 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
teknoljinin olumlu ve olumsuz yönleri ile ilgili sözler. lütfen çok acil cevap verirseniz sevinirim.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Kasım 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir okadar hayatı kolaylaştır sada bu dünyayı kirletecek etkeneridevardır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gaz maddelerin yaşam için önemi nedir kompozisyon yazıcam da yardımcı olursanız çok sevinicem...
MERVE SUDE UÇAR - avatarı
MERVE SUDE UÇAR
Ziyaretçi
16 Aralık 2011       Mesaj #7
MERVE SUDE UÇAR - avatarı
Ziyaretçi
BENİM ONUNLA İLGİLİ ÖDEVİM VAR AMA BULAMIYORUM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Aralık 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GAZLARIN HACMİ YOKTUR DİYORLAR AMA VARDIR BİR BALONU GAZ İLE ŞİŞİRİRİZ BİR TOPU GAZ İLE ŞİŞİRİRİZ GAZLAR ASLINDA HAYATIMIZ İÇİN AZDA OLSA ÇOKDA OLSA ÖNEMLİDİR ONLAR OLMADAN BAZI ŞEYLERİ YAPAMAYIZ HAYATIMIZDA SADECE KATI SIVI YOKTUR UNUTMAYALIMKİ GAZDA VARDIR
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yagmurun olumlu ve olumsuz etkileri ile ilgili bilgi istiyorum

Benzer Konular

13 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
12 Nisan 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
17 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
6 Mart 2013 / Tülayeses Soru-Cevap
5 Şubat 2012 / Mmmmmmsfr Arşive Kaldırılan Konular