Arama

Atomu kim bulmuştur?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 5 Ocak 2014 Gösterim: 192.297 Cevap: 168
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
12 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
atomu bulan kişiler
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Bugün kullandığımız anlamda atom kavramını ilk kez ortaya atan düşünürler Leukippos ve Demokritos'dur. Bu düşünürler doğada mevcut her maddenin, fiziksel olarak bölünmeyen atomlardan oluştuğunu ifade etmişler, ayrıca atomlar arasında boş uzay bulunduğunu ve devinim halinde olduklarını belirtmişlerdir.
Aristoteles'in (M.Ö. 384-322) maddeye bakışı, kendinden önce yaşamış olan filozoflara olan tepkisini ifade eder. O, Empedocles'in düşüncesine katılmış ve her şeyin dört ana maddeden yapıldığını savunmuştur.
Sponsorlu Bağlantılar
Bu dönemi izleyen çağlarda bu düşüncelere bir ilave yapılmadı, ilk kez 19. yüzyılda John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan yapıldığını ifade etti. Buna ek olarak, atomların ağırlıklarını ortaya koyan bir çizelge hazırladı.
J.J. Thomson 1897 yılında elektronu keşfetti. 1900'lü yılların başlarında Ernest Rutherford günümüz atom modelinin temelini teşkil eden yapıyı ortaya koydu: atomun, kütlesinin büyük bir kısmını oluşturan bir çekirdek ve bu çekirdek etrafında dönen elektronlardan oluşmaktadır. Rutherford çekirdeği oluşturan pozitif yüklü parçacığa proton adını verdi.
1932 yılında Chadwick nötronu buldu. Daha sonra kuantum teorisi doğrultusunda Niels Bohr, Bohr atom modelini ortaya attı ve elektronların belli yörüngelerde bulunabildiğini ve bunun Planck sabiti ile ilgili olduğunu ifade etti.NİELS BOHR'un modeli ise modern atom teorisine en yakın modeldir.Bohr'a göre elektronlar çekirdeğin çevresinde rastgele yerlerde değil,çekirdekten belirli uzaklıklarda bulunan katmanlarda döner.Bohr da tasarladığı bu modelle Nobel ödülüne layık görüldü.

Alıntı
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
12 Aralık 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Bugün kullandığımız anlamda atom kavramını ilk kez ortaya atan düşünürler Leukippos ve Demokritos'dur. Bu düşünürler doğada mevcut her maddenin, fiziksel olarak bölünmeyen atomlardan oluştuğunu ifade etmişler, ayrıca atomlar arasında boş uzay bulunduğunu ve devinim halinde olduklarını belirtmişlerdir.
Aristoteles'in (M.Ö. 384-322) maddeye bakışı, kendinden önce yaşamış olan filozoflara olan tepkisini ifade eder. O, Empedocles'in düşüncesine katılmış ve her şeyin dört ana maddeden yapıldığını savunmuştur.
Sponsorlu Bağlantılar
Bu dönemi izleyen çağlarda bu düşüncelere bir ilave yapılmadı, ilk kez 19. yüzyılda John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan yapıldığını ifade etti. Buna ek olarak, atomların ağırlıklarını ortaya koyan bir çizelge hazırladı.
J.J. Thomson 1897 yılında elektronu keşfetti. 1900'lü yılların başlarında Ernest Rutherford günümüz atom modelinin temelini teşkil eden yapıyı ortaya koydu: atomun, kütlesinin büyük bir kısmını oluşturan bir çekirdek ve bu çekirdek etrafında dönen elektronlardan oluşmaktadır. Rutherford çekirdeği oluşturan pozitif yüklü parçacığa proton adını verdi.
1932 yılında Chadwick nötronu buldu. Daha sonra kuantum teorisi doğrultusunda Niels Bohr, Bohr atom modelini ortaya attı ve elektronların belli yörüngelerde bulunabildiğini ve bunun Planck sabiti ile ilgili olduğunu ifade etti.NİELS BOHR'un modeli ise modern atom teorisine en yakın modeldir.Bohr'a göre elektronlar çekirdeğin çevresinde rastgele yerlerde değil,çekirdekten belirli uzaklıklarda bulunan katmanlarda döner.Bohr da tasarladığı bu modelle Nobel ödülüne layık görüldü.

Alıntı
Son düzenleyen BrookLyn; 12 Aralık 2008 19:04 Sebep: Vikipedia linkleri kaldırılmıştır...
ispermecet - avatarı
ispermecet
Ziyaretçi
12 Aralık 2008       Mesaj #3
ispermecet - avatarı
Ziyaretçi
M.Ö. 450 lerde Democritus ve Leukippos birbirlerinden habersiz atom kavramını ortaya atıyorlar.
Democritus uzaktan bakıldığında kumsal dediğimiz yere yaklaşınca bunun küçük kum tanelerinden oluştuğunu ve tüm cisimlerin de tanelerden oluşabileceğini düşünerek bu tanelere atom adını veriyor. Kumu atom olarak görmiyor tabi ki. Kum tanesinin de bölüneceğini ve sonunda bölünemez boyuttaki en küçük taneye ulaşılacağını düşünerek, yunanca bölünmez anlamındaki atom adını vermiş. Suyu, demiri vs. böldüğümüzde de bölünemez en küçük tanelere ve bu tanelerin de o madde ile aynı özellikte olduğunu düşündüğünde bunu kanıtlayabileceği teknoloji yoktu.
Democritustan 200 sene sonra Aristo ismindeki şarlatanın madde hakkındaki yanlış görüşü, Democritusun hipotezine karşı kabul edildi. Ne de olsa Aristo karizmatik bir kişiydi.
Atom kavramı böylece 2200 yıldan uzun süre unutuldu.
1800 lü yıllarda Dalton isimli İngiliz Democritusun hipotezine açıklamalar getirdi. Dalton elementlerin bölünemez çok küçük toplar olduğunu düşünüyordu.
Sonra İngiliz fizikçi Thomson, atomların elektron isminde eksi yüklü parçacıklar içerdiğini söyledi. Atomlar nötr olmasından atomun pozitif ve negatif parçacıklardan oluşabileceğini söylediğinde onun modeline üzümlü kek modeli adı verildi. Topkek gibi birşeyler olabileceğini düşünüyordu. Artı yüklü alan içinde üzüm taneleri eksi yüklü.

Daha sonra Rutherford sizlerin kafasındaki atom modelini ortaya attı. Bu fikri ortaya atmasında ince altın levhalardan alfa parçacıklarının geçişi deneyi önemli. Yaptığı deneylerdeki gözlemleri sonucu böyle bir hipotez orataya atmış. Ruterfordun atom modeli; ortada pozitif yüklü çekirdek, çevresinde gezegen gibi dönen elektronlar.
Bu okullarda okutulan atom modeli, ama atomlar böyle değil. Msn Cry
Sonra da Bohr'un atom modeli var. Ve kuantum atom modeli.
Şimdiki atom modelinde elektronların bulunması muhtemel bölgeleri var. Ama çekirdeğin etrafında bir yörüngede dönmüyorlar. Bulutsu adı verilen olasılık bölgelerinde ve ne zaman nerede oldukları, olacakları belli olmayan yerdeler.
Bakalım gelecekte atom ne şekil alacak, bilim böyledir, sürekli daha doğruya ulaşır.
Çok sık rastlanan karizmatik şarlatanlar da sürekli olarak doğru bilgiye karşı çıkarlar. Günümüzün modasında ise şarlatanlar, yeni bilgileri çarpıtarak, kabul edilmiş eski yanlışların, (fakat doğru sanılıp savunulan) eski bilgilerin doğrultusunda açıklamalar yaparak insanları kandırırlar.
Ve çoğunluk hep bu yanlışlara inanmayı seçer.

Yanıt içinde bir soru da benden izotop nedir?
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
15 Aralık 2008       Mesaj #4
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
atomu bulan kişi ve nasıl bulduğu
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
15 Aralık 2008       Mesaj #5
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan yapıldığını ifade etti.

En önemli çalışması atom konusunda olmuştu.Ona göre tüm elementler, atom denilen aynı ağırlığa ve aynı yapıya sahip olan çok küçük ve bölünmez parçacıklardan oluşur.Bu görüşlerini 1808 yılında yayınladığı ‘Yeni Kimya Felsefesi Sistemi’ adlı kitabında belirtmişti.Kitabın tamamı 900 sayfadan fazlaydı ve atom konusu sadece 5 sayfa tutuyordu.Ama bilim dünyası modern atom anlayışına yakın bir düşünüş tarzıyla ilk kez karşı karşıya kalıyordu.Kitabında belirttiğine göre,bir hidrojen parçacığını yaratmaya ya da yok etmeye kalkmak,güneş sistemine yeni bir gezegen katmaya ya da var olan bir gezegeni yok etmeye yeltenmekle birdir.Aslında atom fikri eski Yunanlılardan beri bilinen bir olguydu.Dalton’un katkısı,bu atomların göreli olan büyüklükleri,karakterleri ve bir araya geliş süreçleri üzerinde düşünmekti.Örneğin hidrojenin en hafif element olduğunu biliyordu.Bu nedenle ona bir değerinde atom ağırlığı vermişti. Suyun 7 parça oksijenden ve 1 parça hidrojenden oluştuğuna inanmıştı.Bu yüzden oksijene 7 değerinde bir atom ağırlığı öngördü.Elbette bu tahminleri oksijende olduğu gibi doğru değildi.Ama prensibi doğruydu.
beyza - avatarı
beyza
Ziyaretçi
16 Aralık 2008       Mesaj #6
beyza - avatarı
Ziyaretçi
atomunasılbulduğu
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
16 Aralık 2008       Mesaj #7
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bugün kullandığımız anlamda atom kavramını ilk kez ortaya atan düşünürler Leukippos ve Demokritos'dur. Bu düşünürler doğada mevcut her maddenin, fiziksel olarak bölünmeyen atomlardan oluştuğunu ifade etmişler, ayrıca atomlar arasında boş uzay bulunduğunu ve devinim halinde olduklarını belirtmişlerdir.
Aristoteles'in (M.Ö. 384-322) maddeye bakışı, kendinden önce yaşamış olan filozoflara olan tepkisini ifade eder. O, Empedocles'in düşüncesine katılmış ve her şeyin dört ana maddeden yapıldığını savunmuştur.
Bu dönemi izleyen çağlarda bu düşüncelere bir ilave yapılmadı, ilk kez 19. yüzyılda John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan yapıldığını ifade etti. Buna ek olarak, atomların ağırlıklarını ortaya koyan bir çizelge hazırladı.
J.J. Thomson 1897 yılında elektronu keşfetti. 1900'lü yılların başlarında Ernest Rutherford günümüz atom modelinin temelini teşkil eden yapıyı ortaya koydu: atomun, kütlesinin büyük bir kısmını oluşturan bir çekirdek ve bu çekirdek etrafında dönen elektronlardan oluşmaktadır. Rutherford çekirdeği oluşturan pozitif yüklü parçacığa proton adını verdi.
1932 yılında Chadwick nötronu buldu. Daha sonra kuantum teorisi doğrultusunda Niels Bohr, Bohr atom modelini ortaya attı ve elektronların belli yörüngelerde bulunabildiğini ve bunun Planck sabiti ile ilgili olduğunu ifade etti.NİELS BOHR'un modeli ise modern atom teorisine en yakın modeldir.Bohr'a göre elektronlar çekirdeğin çevresinde rastgele yerlerde değil,çekirdekten belirli uzaklıklarda bulunan katmanlarda döner.Bohr da tasarladığı bu modelle Nobel ödülüne layık görüldü.
M.Ö. 450 lerde Democritus ve Leukippos birbirlerinden habersiz atom kavramını ortaya atıyorlar.
Democritus uzaktan bakıldığında kumsal dediğimiz yere yaklaşınca bunun küçük kum tanelerinden oluştuğunu ve tüm cisimlerin de tanelerden oluşabileceğini düşünerek bu tanelere atom adını veriyor. Kumu atom olarak görmiyor tabi ki. Kum tanesinin de bölüneceğini ve sonunda bölünemez boyuttaki en küçük taneye ulaşılacağını düşünerek, yunanca bölünmez anlamındaki atom adını vermiş. Suyu, demiri vs. böldüğümüzde de bölünemez en küçük tanelere ve bu tanelerin de o madde ile aynı özellikte olduğunu düşündüğünde bunu kanıtlayabileceği teknoloji yoktu.
Democritustan 200 sene sonra Aristo ismindeki şarlatanın madde hakkındaki yanlış görüşü, Democritusun hipotezine karşı kabul edildi. Ne de olsa Aristo karizmatik bir kişiydi.
Atom kavramı böylece 2200 yıldan uzun süre unutuldu.
1800 lü yıllarda Dalton isimli İngiliz Democritusun hipotezine açıklamalar getirdi. Dalton elementlerin bölünemez çok küçük toplar olduğunu düşünüyordu.
Sonra İngiliz fizikçi Thomson, atomların elektron isminde eksi yüklü parçacıklar içerdiğini söyledi. Atomlar nötr olmasından atomun pozitif ve negatif parçacıklardan oluşabileceğini söylediğinde onun modeline üzümlü kek modeli adı verildi. Topkek gibi birşeyler olabileceğini düşünüyordu. Artı yüklü alan içinde üzüm taneleri eksi yüklü.

Daha sonra Rutherford sizlerin kafasındaki atom modelini ortaya attı. Bu fikri ortaya atmasında ince altın levhalardan alfa parçacıklarının geçişi deneyi önemli. Yaptığı deneylerdeki gözlemleri sonucu böyle bir hipotez orataya atmış. Ruterfordun atom modeli; ortada pozitif yüklü çekirdek, çevresinde gezegen gibi dönen elektronlar.
Bu okullarda okutulan atom modeli, ama atomlar böyle değil. Msn Cry
Sonra da Bohr'un atom modeli var. Ve kuantum atom modeli.
Şimdiki atom modelinde elektronların bulunması muhtemel bölgeleri var. Ama çekirdeğin etrafında bir yörüngede dönmüyorlar. Bulutsu adı verilen olasılık bölgelerinde ve ne zaman nerede oldukları, olacakları belli olmayan yerdeler.
Bakalım gelecekte atom ne şekil alacak, bilim böyledir, sürekli daha doğruya ulaşır.
Çok sık rastlanan karizmatik şarlatanlar da sürekli olarak doğru bilgiye karşı çıkarlar. Günümüzün modasında ise şarlatanlar, yeni bilgileri çarpıtarak, kabul edilmiş eski yanlışların, (fakat doğru sanılıp savunulan) eski bilgilerin doğrultusunda açıklamalar yaparak insanları kandırırlar.
Ve çoğunluk hep bu yanlışlara inanmayı seçer.
John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan yapıldığını ifade etti.

En önemli çalışması atom konusunda olmuştu.Ona göre tüm elementler, atom denilen aynı ağırlığa ve aynı yapıya sahip olan çok küçük ve bölünmez parçacıklardan oluşur.Bu görüşlerini 1808 yılında yayınladığı ‘Yeni Kimya Felsefesi Sistemi’ adlı kitabında belirtmişti.Kitabın tamamı 900 sayfadan fazlaydı ve atom konusu sadece 5 sayfa tutuyordu.Ama bilim dünyası modern atom anlayışına yakın bir düşünüş tarzıyla ilk kez karşı karşıya kalıyordu.Kitabında belirttiğine göre,bir hidrojen parçacığını yaratmaya ya da yok etmeye kalkmak,güneş sistemine yeni bir gezegen katmaya ya da var olan bir gezegeni yok etmeye yeltenmekle birdir.Aslında atom fikri eski Yunanlılardan beri bilinen bir olguydu.Dalton’un katkısı,bu atomların göreli olan büyüklükleri,karakterleri ve bir araya geliş süreçleri üzerinde düşünmekti.Örneğin hidrojenin en hafif element olduğunu biliyordu.Bu nedenle ona bir değerinde atom ağırlığı vermişti. Suyun 7 parça oksijenden ve 1 parça hidrojenden oluştuğuna inanmıştı.Bu yüzden oksijene 7 değerinde bir atom ağırlığı öngördü.Elbette bu tahminleri oksijende olduğu gibi doğru değildi.Ama prensibi doğruydu.


Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #8
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
atomu kimlerbuldu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atom sözcüğü eski Yunanca'da bölünemez, parçalanamaz gibi anlamlara geliyor ve maddenin en küçük yapı taşı olarak kullanılıyordu. Maddenin atom adı verilen küçük yapı taşlarından oluştuğu düşüncesini ortaya MÖ 440'lı yıllarda ilk atanlar Abdera felsefe okulundan Demokritos ve Leukippos adlı düşünürlerdi. Bununla birlikte bu düşünceye karşı olan Aristo benzeri filozoflar yüzünden maddenin hava, ateş, su ve toprak gibi dört ana unsurdan oluştuğu düşüncesi yüzyıllar boyunca egemen görüş oldu.
19. yüzyılın başlarında modern atom düşüncesi John Dalton tarafından ele alındı. 1897'de J. Thomson elektronu keşfetti. Yüzyılımızın başlarındaysa Ernst Rutherfort, günümüz atom modelinin temelini oluşturan yapıyı ortaya koydu. Atomun kütlesinin büyük bir kısmını oluşuran çekirdek ve bu çekirdek etrafında dönen elektronlardan oluştuğunu gösteren de odur.
Rutherfort çekirdeği oluşturan pozitif yüklü parçaya 'proton' adını verdi. 1932 yılında Chadwick nötronu buldu. İlerleyen yıllarda kuantum teorisi doğrultusunda Niels Bohr 'Bohr atom modelini' ortaya attı.
musty1225 - avatarı
musty1225
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #10
musty1225 - avatarı
Ziyaretçi
John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan yapıldığını ifade etti.

En önemli çalışması atom konusunda olmuştu.Ona göre tüm elementler, atom denilen aynı ağırlığa ve aynı yapıya sahip olan çok küçük ve bölünmez parçacıklardan oluşur.Bu görüşlerini 1808 yılında yayınladığı ‘Yeni Kimya Felsefesi Sistemi’ adlı kitabında belirtmişti.Kitabın tamamı 900 sayfadan fazlaydı ve atom konusu sadece 5 sayfa tutuyordu.Ama bilim dünyası modern atom anlayışına yakın bir düşünüş tarzıyla ilk kez karşı karşıya kalıyordu.Kitabında belirttiğine göre,bir hidrojen parçacığını yaratmaya ya da yok etmeye kalkmak,güneş sistemine yeni bir gezegen katmaya ya da var olan bir gezegeni yok etmeye yeltenmekle birdir.Aslında atom fikri eski Yunanlılardan beri bilinen bir olguydu.Dalton’un katkısı,bu atomların göreli olan büyüklükleri,karakterleri ve bir araya geliş süreçleri üzerinde düşünmekti.Örneğin hidrojenin en hafif element olduğunu biliyordu.Bu nedenle ona bir değerinde atom ağırlığı vermişti. Suyun 7 parça oksijenden ve 1 parça hidrojenden oluştuğuna inanmıştı.Bu yüzden oksijene 7 değerinde bir atom ağırlığı öngördü.Elbette bu tahminleri oksijende olduğu gibi doğru değildi.Ama prensibi doğruydu.

Benzer Konular

22 Temmuz 2018 / ayberkaktaran Cevaplanmış
27 Aralık 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
27 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
9 Mart 2011 / Yasemin Elif Soru-Cevap