Arama

Türkiye nüfusunun özellikleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 25 Ekim 2014 Gösterim: 192.212 Cevap: 26
volkankız - avatarı
volkankız
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #1
volkankız - avatarı
Ziyaretçi
türk nüfusunun özellikleri nelerdir
EN İYİ CEVABI Teusa verdi
NÜFUS
Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder.
NÜFUS ARTIŞI
Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark nüfus artışını gösterir. Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir. Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir. Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında bir ilişki bulunmaktadır.
Buna göre;
  • Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya geriler.
  • Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar.
Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da olabilmektedir.
a. Nüfus artışının olumlu sonuçları
  • Üretim artar.
  • Vergi gelirleri artar.
  • Mal ve hizmetlere talep artar.
  • Yeni endüstri dalları doğar.
  • İşçi ücretleri ucuzlar.
  • İhracatta rekabet kolaylaşır.
b. Nüfus artışının olumsuz sonuçları
  • İşsizlik artar.
  • Kalkınma hızı düşer.
  • Kişi başına düşen milli gelir azalır.
  • Tasarruflar azalır.
  • Tüketim artar.
  • İç ve dış göçler artar.
  • İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır.
  • İhracat azalır.
  • Demografik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar.
  • Çevre kirlenmesi artar.
  • Belediye hizmetleri zorlaşır.
TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI VE SONUÇLARI
Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir. Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir. Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde yapılmıştır.
  • 1927 – 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı sürekli artmıştır.
  • 1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8 milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70 milyon civarında olmuştur.
  • Nüfus artış hızı en az 1940 – 1945 yılları arasında, en fazla 1955 – 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir.
TÜRKİYE NÜFUSUNUN MİKTAR OLARAK ARTIŞ GRAFİĞİ
garfik2
http://www.sosyaldersleri.com/cografya/turkiyemiz/garfik2.gif
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN COĞRAFİ DAĞILIŞI

resim1sx0

NÜFUSUN COĞRAFİ DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
http://img227.imageshack.us/img227/4789/resim1sx0.png

Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır. Türkiye’de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:
1. Fiziki Faktörler
a. İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır. Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir.
b. Yer şekilleri:Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır. Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli plâtosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir.
c.Toprak özellikleri: Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır.
2. Beşeri Faktörler
a. Sanayileşme: Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir.
b. Tarım: Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur. Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi.
c. Yeraltı kaynakları: Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır. Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir.
d. Turizm: Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır.
e. Ulaşım: Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır. Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur.
NÜFUS YOĞUNLUĞU
1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu
Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir.
Türkiye’nin yüzölçümü (izdüşüm alanı olarak) 779.452 km2, toplam nüfusu da 62.865.574 (1997) dir. Buna göre, Türkiye’nin aritmetik nüfus yoğunluğu, 1997 yılına göre yaklaşık olarak 81'dir. Ancak, bu yoğunluk çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını kıyaslamak için kullanılır. Oysa il ve ilçelerin nüfusları ve yüzölçümleri dikkate alınarak yapılan aritmetik yoğunluk, gerçeğe daha yakın rakamlar vermektedir.
NÜFUS YOĞUNLUĞU HARİTASI

turkey pop
http://www.lib.utexas.edu/maps/atlas_middle_east/turkey_pop.jpg
2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu
Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir.
Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir. Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır.
Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür.
3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu
Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir.
TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ
Bir ülke nüfusunun cinsiyet, yaş, eğitim, ekonomik durumu gibi özellikleri o ülkenin nüfus yapısını gösterir.
1. Nüfusun yaş grupları ve cinsiyetlere göre dağılımı
• Nüfusun yaş durumu
Nüfus, yaş gruplarına göre, genç, olgun ve yaşlı olmak üzere 3 kısma ayrılır.
0 - 14 ® Genç nüfus
15 - 64 ® Olgun nüfus
65 + … ® Yaşlı nüfus
Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun 1990 yılında yaş gruplarına göre dağılımı şu şekildedir:
Yaş Grubu Toplam Nüfus içinde oran%
0-1432,2
15-6459,7
65ve üzeri4,1
Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır. Bunun en önemli nedeni olarak doğum oranının fazlalığı söylenebilir.
Türkiye’de, 0 - 14 yaş grubundakilerin fazla olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının gözönüne alınması gerektirmektedir. Bu alanda yapılan yatırımlara demoğrafik yatırımlar denir. Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun azlığı nedeni ile bu yatırımlar toplam yatırımların % 12,5'ini oluştururken, bu oran az gelişmiş ülkelerde % 42'ye kadar çıkmakta, bu da gelişme hızlarını azaltmaktadır.
Çalışan nüfusun, bakımına muhtaç olduğu için, 0 - 14 ile 65 ve üzeri yaş grubuna aynı zamanda bağımlı nüfus denilmektedir.
Bağımlı nüfus oranı, gelişmiş ülkelerde az iken, az gelişmiş ülkelerde fazladır.
Türkiye’de 1935 ve 1990 yılları nüfus grafikleri
1935 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafik, Türkiye’nin gelişmekte olduğunu gösterir. 0–4 yaş grubunun oluşturduğu tabanın çok geniş olması, doğum oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir.
1990 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafikten de, Türkiye’nin gelişmekte olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 0–4 yaş grubu, 1935 yılına göre daha dardır. Bu da ülkemizde doğum oranının azaldığını göstermektedir.

1935 YILI TÜRKİYE NÜFUS PRAMİDİ
geograpy plk
http://img.blogcu.com/uploads/geograpy_plk.JPG


pramit
http://www.cografyatutkudur.com/nufus/pramit.jpg

• Nüfusun cinsiyet durumu
1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir.
Türkiye’de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.
2. Aktif Nüfus
Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.
15 – 64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır.
3. Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı
Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır. Bunlar
  • Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs.)
  • Sanayi (Endüstri, madencilik, vs.)
  • Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.
Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır. Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır. Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır.
Aşağıdaki tabloya baktığımızda, Türkiye’de 1927 yılında nüfusun %90'ı tarım, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır.
1950 – 1960 lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır. Özellikle 1980 li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50'nin altına düşmüştür.
ÇALIŞAN NÜFUSUN SEKTÖREL DAĞILIMI



Türkiye’de nüfusun 1927 - 1990 yılları arasındaki sektörel dağılımı
Türkiye’de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür. Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür.
Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır. İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gazi Antep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur.
4. Nüfusun Eğitim Durumu
6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya’da eğitim verilmeye çalışılır. Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir.
1990 yılına göre, Türkiye’deki faal nüfusun % 55'e yakınını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır.


5. Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu
Türkiye’de nüfusu 10.000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir.
Türkiye’de 1927 – 1950 yılları arasında, kırsal ve kentsel nüfus oranlarında fazla değişiklik olmamıştır. Fakat, 1950'li yıllardan sonra, ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır.

TÜRKİYE KIRSAL-KENTSEL NÜFUS DEĞİŞİMİ

gocler
http://www.cografyatutkudur.com/nufus/gocler.gif
Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, 1980 – 1985 yılları arasında meydana gelmiş ve 1985 li yıllarda kır ve kent nüfusu az çok dengelenmiştir. En son yapılan 1997 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65'e ulaşmıştır. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir. Aşağıdaki grafikler, Türkiye’nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKIYE NÜFUSUNUN ÖZELLIKLERI (NÜFUS YAPISI)
Bir ülke nüfusunun cinsiyet, yas, egitim, ekonomik durumu gibi özellikleri o ülkenin nüfus yapisini gösterir.
Sponsorlu Bağlantılar
1. Nüfusun yas gruplari ve cinsiyetlere göre dagilimi
• Nüfusun yas durumu
Nüfus, yas gruplarina göre, genç, olgun ve yasli olmak üzere 3 kisma ayrilir.
0 - 14 ? Genç nüfus
15 - 64 ? Olgun nüfus
65 + … ? Yasli nüfus
Bu siniflamaya göre, Türkiye nüfusunun 1990 yilinda yas gruplarina göre dagilimi su sekildedir:
Yas Grubu Toplam Nüfus içinde oran%
0-14 32,2
15-64 59,7
65ve üzeri 4,1
Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yasli nüfus azdir. Bunun en önemli nedeni olarak dogum oraninin fazlaligi söylenebilir.
Türkiye’de, 0 - 14 yas grubundakilerin fazla olmasi beslenme, giyinme ve egitim ihtiyaçlarinin gözönüne alinmasi gerektirmektedir. Bu alanda yapilan yatirimlara demografik yatirimlar denir. Gelismis ülkelerde genç nüfusun azligi nedeni ile bu yatirimlar toplam yatirimlarin % 12,5'ini olustururken, bu oran az gelismis ülkelerde % 42'ye kadar çikmakta, bu da gelisme hizlarini azaltmaktadir.
Çalisan nüfusun, bakimina muhtaç oldugu için, 0 - 14 ile 65 ve üzeri yas grubuna ayni zamanda bagimli nüfus denilmektedir.
Bagimli nüfus orani, gelismis ülkelerde az iken, az gelismis ülkelerde fazladir.
Türkiye’de 1935 ve 1990 yillari nüfus grafikleri
1935 yili Türkiye nüfus grafigi: Bu grafik, Türkiye’nin gelismekte oldugunu gösterir. 0 - 4 yas grubunun olusturdugu tabanin çok genis olmasi, dogum oraninin çok yüksek oldugunu göstermektedir.
1990 yili Türkiye nüfus grafigi: Bu grafikten de, Türkiye’nin gelismekte oldugu anlasilmaktadir. Ancak, 0 - 4 yas grubu, 1935 yilina göre daha dardir. Bu da ülkemizde dogum oraninin azaldigini göstermektedir.

• Nüfusun cinsiyet durumu
1945 yilindaki sayima kadar, ülkemizde kadin nüfusunun erkek nüfustan daha fazla oldugunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtulus Savasi ve Birinci Dünya Savasi tehlikesi etkili olmustur. Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadin nüfusunu geçmistir. Su anda erkek nüfus % 1,2 oraninda fazlalik gösterir.
Türkiye’de disaridan göç alan Istanbul, Ankara, Izmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, disariya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadin nüfusu daha fazladir.
2. Aktif Nüfus
Aktif nüfus, çalisan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandirilir.
15 - 64 yas arasindaki nüfusa çalisma çagindaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir iste çalismaktadir. Çalisabilecek yastaki nüfus içinde, çalisan nüfus orani ne kadar çoksa, issizlik orani o kadar azdir. Genellikle, sanayilesmis ve buna bagli olarak gelismis ülkelerde issizlik az iken, az gelismis ülkelerde issizlik fazladir.
3. Çalisan nüfusun ekonomik faaliyet kollarina göre dagilimi
Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrilir. Bunlar
• Tarim (Tarim, hayvancilik, ormancilik, vs.)
• Sanayi (Endüstri, madencilik, vs.)
• Hizmet (Insaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.
Az gelismis ülkelerde, toplam çalisan nüfusun % 90'a yakini tarimsal nüfus özelligi tasir. Gelismis ülkelerde ise tarimsal nüfus % 10 civarindadir. Diger nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalismaktadir.
Gelismekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalisan nüfus, gelismis ülkelere göre daha azdir.
Asagidaki tabloya baktigimizda, Türkiye’de 1927 yilinda nüfusun %90'i tarim, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalismistir.
1950 - 1960 li yillarda tarim sektöründeki nüfus azalmaya baslamistir. Özellikle 1980 li yillardan sonra, sanayilesme hizinin artmasiyla tarim sektöründeki nüfus % 50'nin altina düsmüstür.

Türkiye’de nüfusun 1927 - 1990 yillari arasindaki sektörel dagilimi
Türkiye’de çalisan nüfusun yas ortalamasi düsüktür. Çalisan nüfusun bölgelere göre dagilimi incelendiginde dengesizlik görülür.
Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yogunlasmistir. Izmir, Ankara, Eskisehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Eregli, Karabük, Gazi Antep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yogundur.
4. Nüfusun Egitim Durumu
6 yasini bitiren nüfusa, tüm Dünya’da egitim verilmeye çalisilir. Egitim okur - yazarlik, ilkögretim, lise ve üniversite olmak üzere siniflandirilabilir.
1990 yilina göre, Türkiye’deki faal nüfusun % 55'e yakinini ilkokul mezunlari, % 7,4'e yakinini okur - yazar, % 5'e yakinini ortaokul ve lise mezunlari, % 4'ünü de üniversite mezunlari olusturmaktadir.
5. Nüfusun Kirsal - Kentsel Durumu
Türkiye’de nüfusu 10.000'den az olan yerlesmelere kir nüfusu, fazla olan yerlesmelere de kent nüfusu denilmektedir.
Türkiye’de 1927 - 1950 yillari arasinda, kirsal ve kentsel nüfus oranlarinda fazla degisiklik olmamistir. Fakat, 1950'li yillardan sonra, ülkemizde ulasim yollarinin ve sanayi faaliyetlerinin gelismeye baslamasi bunun yaninda kirsal nüfusun artmasiyla birlikte kente dogru bir göç olayi baslamistir.
Kirsal kesimden kente göç olayi, en fazla, 1980 - 1985 yillari arasinda meydana gelmis ve 1985 li yillarda kir ve kent nüfusu az çok dengelenmistir. En son yapilan 1997 yilindaki sayimda kent nüfusu % 65'e ulasmistir. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalisan nüfusun arttigini göstermektedir. Asagidaki grafikler, Türkiye’nin kentsel ve kirsal nüfus degisimlerini daha iyi ifade etmektedir. Dikkatle inceleyiniz.

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
17 Aralık 2008       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
TÜRKİYENİN NÜFUSU VE ÖZELLİKLERİ

Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder.
NÜFUS ARTIŞI
Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki farknüfus artışınıgösterir. Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir. Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir. Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır.
Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında bir ilişki bulunmaktadır.
nsanlar
Buna göre;
·Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya geriler.
·Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar.
Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da olabilmektedir.
a. Nüfus artışının olumlu sonuçları
·Üretim artar.
·Vergi gelirleri artar.
·Mal ve hizmetlere talep artar.
·Yeni endüstri dalları doğar.
·İşçi ücretleri ucuzlar.
·İhracatta rekabet kolaylaşır.
b. Nüfus artışının olumsuz sonuçları
  • İşsizlik artar.
  • Kalkınma hızı düşer.
  • Kişi başına düşen milli gelir azalır.
  • Tasarruflar azalır.
  • Tüketim artar.
  • İç ve dış göçler artar.
  • İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır.
  • İhracat azalır.
  • Demoğrafik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar.
  • Çevre kirlenmesi artar.
  • Belediye hizmetleri zorlaşır.
TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI VE SONUÇLARI
Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir. Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir. Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde yapılmıştır.
eski01
  • Başvekalet Merkezi İstatistik Müdüriyet-i Umumiyesi, Müdür-i Umumi
    M. Camille Jacquert (Başkan), I. Muavin Celel Bey ve Çalışma Arkadaşları, 1928



  • 1927 - 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı sürekli artmıştır.
  • 1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8 milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70 milyon civarında olmuştur.
  • Nüfus artış hızı en az 1940 - 1945 yılları arasında, en fazla 1955 - 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir.
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN DAĞILIŞI
Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır.
kitaptaki harita
Türkiye’de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:
1. Fiziki Faktörler
a. İklim özellikleri:Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır. Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir.
b. Yerşekilleri: Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır. Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli plâ-tosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir.
c. Toprak özellikleri:Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır.
2. Beşeri Faktörler
a. Sanayileşme:Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir.
b. Tarım:Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur. Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi.
c. Yeraltı kaynakları:Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır. Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir.
d. Turizm:Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır.
e. Ulaşım:Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır. Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur.
NÜFUS YOĞUNLUĞU
1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu
Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğudenir.
Türkiye’nin yüzölçümü (izdüşüm alanı olarak) 779.452 km2, toplam nüfusu da 62.865.574 (1997) dir. Buna göre, Türkiye’nin aritmetik nüfus yoğunluğu, 1997 yılına göre yaklaşık olarak 81'dir. Ancak, bu yoğunluk çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını kıyaslamak için kullanılır. Oysa il ve ilçelerin nüfusları ve yüzölçümleri dikkate alınarak yapılan aritmetik yoğunluk, gerçeğe daha yakın rakamlar vermektedir.
2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu
Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğunatarımsal nüfus yoğunluğudenir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir.
Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir. Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır.
Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür.
3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu
Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir.
TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ (NÜFUS YAPISI)
Bir ülke nüfusunun cinsiyet, yaş, eğitim, ekonomik durumu gibi özellikleri o ülkenin nüfus yapısını gösterir.
1. Nüfusun yaş grupları ve cinsiyetlere göre dağılımı
• Nüfusun yaş durumu
Nüfus, yaş gruplarına göre, genç, olgun ve yaşlı olmak üzere 3 kısma ayrılır.
0 - 14 ® Genç nüfus
15 - 64 ® Olgun nüfus
65 + … ® Yaşlı nüfus
Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun 1990 yılında yaş gruplarına göre dağılımı şu şekildedir:
Yaş Grubu
Toplam Nüfus içinde oran%
0-14
32,2
15-64
59,7
65ve üzeri
4,1
Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır. Bunun en önemli nedeni olarak doğum oranının fazlalığı söylenebilir.
Türkiye’de, 0 - 14 yaş grubundakilerin fazla olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının gözönüne alınması gerektirmektedir. Bu alanda yapılan yatırımlarademoğrafik yatırımlardenir. Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun azlığı nedeni ile bu yatırımlar toplam yatırımların % 12,5'ini oluştururken, bu oran az gelişmiş ülkelerde % 42'ye kadar çıkmakta, bu da gelişme hızlarını azaltmaktadır.
Çalışan nüfusun, bakımına muhtaç olduğu için, 0 - 14 ile 65 ve üzeri yaş grubuna aynı zamandabağımlı nüfus denilmektedir.
geograpy SL272946
BAĞIMLI NÜFUS (GENÇLER VE YAŞLILAR)

Bağım lı yaslilarziyaret20072028229üfus oranı, gelişmiş ülkelerde az iken, az gelişmiş ülkelerde fazladır.
Türkiye’de 1935 ve 1990 yılları nüfus grafikleri
1935 yılı Türkiye nüfus grafiği:Bu grafik, Türkiye’nin gelişmekte olduğunu gösterir. 0 - 4 yaş grubunun oluşturduğu tabanın çok geniş olması, doğum oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir.
1990 yılı Türkiye nüfus grafiği:Bu grafikten de, Türkiye’nin gelişmekte olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 0 - 4 yaş grubu, 1935 yılına göre daha dardır. Bu da ülkemizde doğum oranının azaldığını göstermektedir.
geograpy plk

geograpy klm

• Nüfusun cinsiyet durumu
1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir.
Türkiye’de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.
2. Aktif Nüfus
Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.
15 - 64 yaş arasındaki nüfusaçalışma çağındaki nüfusdenilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır.
geograpy SL272944
ÖĞRETMENLERİMİZ (ÜRETEN ,AKTİF NÜFUS)
3. Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı
Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır. Bunlar
  • Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs.)
  • Sanayi(Endüstri, madencilik, vs.)
  • Hizmet(İnşaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.
Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır. Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır. Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır.
Aşağıdaki tabloya baktığımızda, Türkiye’de 1927 yılında nüfusun %90'ı tarım, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır.
1950 - 1960 lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır. Özellikle 1980 li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50'nin altına düşmüştür.

Türkiye’de nüfusun 1927 - 1990 yılları arasındaki sektörel dağılımı
Türkiye’de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür. Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür.
Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır. İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gazi Antep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur.
4. Nüfusun Eğitim Durumu
6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya’da eğitim verilmeye çalışılır. Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir.
1990 yılına göre, Türkiye’deki faal nüfusun % 55'e yakınını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır.
5. Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu
Türkiye’de nüfusu 10.000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir.
Türkiye’de 1927 - 1950 yılları arasında, kırsal ve kentsel nüfus oranlarında fazla değişiklik olmamıştır. Fakat, 1950'li yıllardan sonra, ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır.
Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, 1980 - 1985 yılları arasında meydana gelmiş ve 1985 li
yıllarda kır veent nüfusu az çok deng elenmiştir. En son yapılan 1997 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65'e ulaşmıştır. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir. Aşağıdaki grafikler, Türkiye’nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir. Dikkatle inceleyiniz.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya site bu tür şeyler nasıl atlanıo bilemıoyorum 2000 yılının yok mu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ülke nüfusunun yaş yapısının belirlemesi sonucu toplum için ne gibi çalışmalar yapılır lütfen çabuk cvpppp verinnnn

ülkemiz nüfusunun 40 milyona yakını 0 25 yaş arasındadır.yani nüfusun yarısından fazlası gençtir.bu halimizle Avrupa nın en genç nüfuslu ülkesi oluyoruz.ülke nüfusumuzun bu kadar genç olmasının olumlu ve olumsuz yönlerini madde madde yazarmısınız ?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2010       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaa 2010 grafiği yok mu ????????????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Nisan 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bence de yaaa 2010-2011 grafikleri yok muuuu?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Mayıs 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaa 2010 2011 in grafiklerini yayımlayabilirmisiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ekim 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
evt ya 2010 2011 grafiklerini yükleyin
leyla61 - avatarı
leyla61
Ziyaretçi
20 Ekim 2011       Mesaj #10
leyla61 - avatarı
Ziyaretçi
nüfus yapısı göstergelerinden biri yerleşme birimindeki nüfus miktarınır. Msn Mad

Benzer Konular

7 Kasım 2013 / azados Cevaplanmış
3 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap