Arama

Türklere ait destanlar nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 23 Şubat 2016 Gösterim: 92.873 Cevap: 5
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Aralık 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İlk Türk Destanları

Sponsorlu Bağlantılar

1.Altay - Yakut
Yaradılış Destanı

2.Sakalar Dönemi
a.Alp Er Tunga Destanı
b.şu Destanı

3.Hun Dönemi
Oğuz Kağan Destanı



4.Köktürk Dönemi
a.Bozkurt Destanı
b.Ergenekon Destanı

5.Uygur Dönemi
a. Türeyiş Destanı
b. Göç Destanı


İslamiyetin Kabulunden Sonraki Türk Destanları :

1.Karahanlı Dönemi
Satuk Buğra Han Destanı

2.Kazak-Kırgız Kültür Dâiresi
Manas

3.Türk-Moğol Kültür Dâiresi
Cengiz-name

4.Tatar-Kırım
Timur ve Edige Destanları

5.Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemleri
a. Seyid Battal Gazi Destanı
b. Danişmend Gazi Destanı
c.Köroğlu Destanı
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Mayıs 2010       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Türk Destanları

İslamiyet öncesi Türk edebiyatının sözlü ve yazılı ürünleri göçebe bir kültürün izlerini taşır. Doğa, doğa-insan ilişkileri, savaşlar, zafer ve yenilgiler, doğal yıkımlar, kahramanlık, kadına ve vatana olan sevgi bu dönem ürünlerinin başlıca konularını oluşturur. Sözlü geleneğin ilk ve en önemli ürünleri destanlardır. 7. yüzyılda yaşadığı sanılan Saka Hükümdarı Alp Er Tunga'nın ıran ordularını yenilgiye uğratışını anlatan "Alp Er Tunga Destanı", Göktürkler'in bir dişi kurttan türeyişlerini konu eden "Bozkurt Destanı" ve yine aynı destanda yer alan Göktürkler'in demir bir dağı eriterek Ergenekon'dan çıkışlarını anlatan "Ergenekon Destanı" eski Türk destanlarından bazılarıdır. Daha çok dinsel törenlerde ve zafer şölenlerinde okunan ağıtlar, aşk ve doğa şiirleri, atasözleri niteliğindeki savlar ise Türk edebiyatının diğer sözlü ürünleridir. Yazının bulunmadığı dönemlerde dilden dile aktarılan bu sözlü ürünler konusundaki bilgiler çin, Arap ve ıran kaynaklarına dayanmaktadır.
Türk edebiyatının bilinen ilk yazılı ürünleri ise 6. ve 7. yüzyıllardan kalma Göktürk alfabesiyle yazılmış olan "Orhun Yazıtları"dır. Türkçe bölümlerinin çeşitli dillerde çevirileri yayınlanmış olan yazıtların en önemlileri Tonyokuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan adlarına dikilenlerdir. Yazıtlar Türkler'in o dönemde işlenmiş bir yazı diline sahip olduğunu göstermesi ve anlatım zenginlikleri açısından önemlidir. çağın olayları, savaşlar ve zaferlerin konu edildiği bu yazıtlardan o dönemdeki Türkler'in yaşamı, bağımsızlıklarına düşkünlükleri ve halkın mutluluğu konusunda bazı ipuçları elde etmek mümkündür.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Şubat 2016 22:35
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
LiSeLi - avatarı
LiSeLi
Ziyaretçi
21 Aralık 2012       Mesaj #4
LiSeLi - avatarı
Ziyaretçi
Türk Destanları :

İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK DESTANLARI :

1- Yaradılış destanı
2- Saka destanı
3- Kun - Oğuz destanı
4 - Siyenpi destanı
5- GökTürk destanı
6- Uygur destanı

YARADILIŞ DESTANI

Yaradılış destanı, Türklerin Altay-Yakut zamanında çıkan bir destandır. Ayrıca ilk Türk destanlarından olma özelliğine de sahiptir. Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir. Türk destanları arasında en eskisidir. W. Radloff tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir.
Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir.
Altay Dağları'nda söylenen yaratılış ve türeyiş destanları, değil yalnız Türklerin; bütün Orta Asya ile Sibirya'nın bile, en gelişmiş ve üzerinde ilgi ile durulan mitoloji verileridir.
Altay Türklerinin bu efsanede adı geçen Tanrıları Bay-Ülgen, yaratıcı bir Tanrı idi. Kendisi yerle gök arasında, yüce Tanrının bir elçisi olarak bulunuyordu. Bu sebeple dünyayı yaratmadan önce, Büyük Tanrının kutsal bir ilhamı, 'Bay-Ülgen' in bütün varlığını sarmıştı. Çünkü o, dünyayı yaratmak için, Tanrı tarafından yeryüzüne gönderilmişti. sadece su vardı. ne gök ne yer henüz yoktu ülgenin uçtugu yer ise gök değil denizin üstüdür. gökle kastedilen bugün bizim anladığımızdan çok farklıdır. ....
Altay efsanelerinde, büyük bir okyanusun ve suyun esas olmasına rağmen, onlara göre insanoğlu, sudan yaratılmamıştı: İnsanoğlu aslı yine topraktı tanrı ülgen deniz üstünde gezerken yüzen bir kara parçası görür. yaklaştığında toprağın üstünde balçığı farkeder. Düşünür ki bu insan olsun o düşündükçe çamur insan suretine bürünür. Hikayenin devamında bu ilk insan olan erlik ülgene ihanet edecektir. bu noktada tespitime göre nur ile çamur arasındaki farka işaret vardır.
İran mitolojisinde de ilk insan, kil dediğimiz yapışkan topraktan yapılmıştı. Onun için İran'lılar ilk insana Kil Şah adını veriyorlardı. Türkler ise daha çok, balçık üzerinde durmuşlardı.

SAKA DEVRİ DESTANLARI:

A) ALP ER TUNGA DESTANI: MÖ 7. asırda Türk-İran savaşlarında ün kazanmış, İran ordularını defalarca mağlup etmiş bir Türk hükümdarını anlatır. Bu hükümdar daha sonra İranlılarca hile ile öldürülmüştür. Onun İran destanlarındaki adı Afrasyap'dır. Alp Er Tunga'nın ölümünde söylenmiş bir sagu Divan-ı Lügat'it Türk'te bulunmuştur. Ancak bununla ilgili asıl bilgi Şehname adlı İran destanında vardır.
B) ŞU DESTANI: Şu adındaki bir hükümdarın Büyük İskender'in Türk illerine yürüyüşü sırasında onunla yaptığı savaşları anlatır. Sonunda Şu İskender'le anlaşır ve Balasagun yöresine yerleşir. Bazı Türk boylarının adlarının nereden geldiğini izah yönüyle önemlidir. Eski Saka devletinin hükümdarlarına "ŞU" adı verilmesi dolayısıyla, bu destan Saka destanı olarak da bilinir.

HUN-OĞUZ DESTANLARI:

A ) OĞUZ KAĞAN DESTANI: Oğuz Kağan adlı bir hükümdarın savaşlarının anlatıldığı en önemli Türk destanlarındandır. MÖ 2. asırda doğmuştur. Bu eserde Oğuz Kağanın halkına bazı hedefler göstermesi bakımından önemlidir.

B) ATTİLA DESTANI: Batı Hun hükümdarı Attila'nın fetihleri etrafında oluşmuştur. MS 5. yüzyılda Avrupa'ya korkulu yıllar yaşatan Attila, Rusya'dan Fransa'ya kadar bütün Avrupa'yı almış, Roma'ya kadar uzanmıştır. Evlendiği gece çok içtiğinden burun kanamasıyla ölmüştür. Destanda onun ölümüyle ilgili söylenen ağıtta bir ölüm feryadı değil, kahramanlıkları anlatılmaktadır.

GÖKTÜRK DEVRİ DESTANLARI:

A) BOZKURT DESTANI: Destanın esası yok olma felaketine uğrayan Gök-Türk soyunun yeniden dirilip çoğalmasında bir Bozkurtun Anne kurt olarak etkili olmasıdır.

B) ERGENEKON DESTANI: Düşmanları tarafından yenilen Türkler, yok olma aşamasına gelmişlerdir. Düşmanın elinden kaçabilen iki aile, yolu izi olmayan Ergenekon'a gelmiş orada dört yüzyıl büyüyüp çoğalmışlar ve önlerinde yol almalarını engelleyen bir demir dağı eritip Ergenekon'dan çıkmışlardır; atalarının düşmanlarını yenip Gök-Türk devletini kurmuşlardır. Destanın en önemli özelliği tarihle benzerlik göstermesidir. Türklerin demiri işleyen ilk kavimlerden olması da önemlidir.

UYGUR DEVRİ DESTANLARI:

A) TÜREYİŞ DESTANI: Destana göre eski Hun hükümdarının iki kızı vardı. Hükümdar, kızlarının Tanrılarla evlenmesini istiyordu. Bu yüzden onları insanlardan uzak bir yere bıraktı. Tanrı nihayet Bozkurt şeklinde geldi ve kızlarla evlendi. Bu evlenmeden Bozkurt ruhu taşıyan Uygur çocukları doğdu.
B) GÖÇ DESTANI: Uygur hükümdarlarının Çinlilerle savaşmamak için Çin prensesiyle evlenmek istemesi ve Çinlilerin bu prenses karşılığımda Türkçede kutsal sayılan bir taşı almalarını anlatır. Taş Çinlilere verilince Uygur ülkesine felaket çöker. Uygur halkı Beş Balıg denilen yere yerleşir. Destanın en önemli özelliği değersiz bir taş parçasının bile hiçbir şey uğruna düşmana verilmeyeceği inancını anlatmasıdır.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
21 Aralık 2012       Mesaj #5
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Destan (Epope)

Destanlar ulusların yazı öncesi çağlarında oluşmuş olağanüstü olaylarla, doğaüstü
kahramanlarla ve kahramanlıklarla yüklü, öyküleyici özellikler taşıyan uzun şiirlerdir.
Destanlar, eski çağlarda ezgiye eşlik etmeye en uygun biçimde, çoğunlukla nazımla
düzenlenmiştir.
Epik şiirin en güzel örnekleri olan destanlarda olağanüstü olayların,
doğaüstü kahramanların, tanrıların savaşlarının yanı sıra; eski çağ insanlarının
inanışları, yaratılış ve varoluş konusundaki düşünceleri; ulusların özlemleri ve düşleri
de dile getirilir. Destanlar insanların olayları dinleme ve anlatma gereksiniminden
dolayı kuşaktan kuşağa yayılmıştır.

......................[
Konunun devamı için tıklayınız...]......................

Benzer Konular

15 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış
23 Şubat 2016 / bse_nr Cevaplanmış
29 Ekim 2015 / Jumong Cevaplanmış
24 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap