Arama

Deniz, göl ve akarsuların ekonomiye katkısı nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 3 Nisan 2012 Gösterim: 24.840 Cevap: 13
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
20 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
akarsu göl denizlerin ekonomik katkılarını bulmam gerekiyor
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Sulak alanlar, yeryüzünün en zengin ve en üretken ekosistemlerini oluşturmaktadır. Bu alanlar
yöre insanlarına ve ülkenin geneline geniş yelpazede hizmet veren oldukça karmaşık doğal
Sponsorlu Bağlantılar
sistemlerdir ve yeryüzündeki başka hiçbir ekosistemle karşılaştırılmayacak ölçüde işlev ve değerlere
sahiptir.6000 yıl boyunca insan topluluklarının uygarlıklarını nehir vadileri ve taşkın
düzlüklerinde kurmaları rastlantı değildir. Daha birçok sulak alan sistemi insan topluluklarını
hayatta kalmaları ve gelişmeleri için kritik öneme sahip olmuşlardır. Sürekli gelişen teknoloji
bize doğanın önemini unutturmuş gibi görünebilir. Ancak sürdürülebilir olmayan ve plansız bir
şekilde yapılan alan kullanımlarından dolayı yaşanan çevre felaketleri (seller, fırtınalar,
toprak kaymaları vb.) tersini göstermektedir. Asıl olan doğal ekosistemlerin desteğine hala
ihtiyacımız olduğudur. Geçtiğimiz yıllarda sulak alan ekosistemlerinin değeri giderek anlaşılmaya
başlanılmıştır. Dünya nüfusunun dörtte biri bugün suya çok güç koşullarda ulaşmaktadır. 2025 yılında
dünyada her üç kişiden ikisi kuraklıkla karşı karşıya kalabilecektir. İklim değişikliğinin insanlar
ve yaban hayatı üzerinde etkileri artıkça sulak alanların hızla değişen koşullara uyum yeteneği
vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla da dünya çapında sulak alanlara ve
onların işlevlerine verilen değer üzerine araştırmaların artması doğaldır. Sulak Alanlar, tropik
ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemlerdir. Pek çok tür ve
çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olan sulak alanlar, yalnız
bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilmektedir.
Yakın çevresinde yaşayan halkın yaşamında önemli yer tutan, bölge ve ülke ekonomisine katkılar
sağlayan sulak alanlar; doğal dengenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönünden de diğer
ekosistemler içinde önemli ve farklı bir yere sahiptirler. Sulak alanların önemini aşağıdaki
şekilde özetlemek mümkündür. 1. Yeraltı suyu reşarjı ve deşarjı, taşkın kontrolü, taban suyunun
dengelenmesi gibi işlemleri ile bulundukları bölgenin su rejiminin dengelenmesine katkı
sağlarlar.2. Bulundukları çevrenin nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzere iklim
elemanları üzerine olumlu etki yaparlar.3. Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ve besin
maddelerini kullanarak suyu temizlerler. Özellikle suların yoğun olduğu sulak alanlar, atık
sulardaki organik ve inorganik maddelerin arıtılmasında önemli rol oynarlar. 4. Tropikal
ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir.5. Sulak
alanlar yüz binlerce yıllık doğal süreçler sonucu meydana gelmiş ve ortama karakterize olmuş
zengin bitki ve hayvan türleri ile yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli
genetik rezervuarlardır. 6. Sulak alanlar başta balıkçılık olmak üzere, hayvancılık, saz kesimi
ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkânlar nedeniyle yüksek bir ekonomik değere sahip
olup, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlarlar

Bütün bu özellikler; sulak alanların mutlak surette gelecek için korunması gerekli alanlar
olduğunu ortaya koymuştur.
Sulak alanlar, farklı insan kullanımları nedeniyle tehdit altındadır. Tür kaybına ve habitat
tahribatına yol açan faktörler şöyle sıralanabilir.· Sulak alanları besleyen kaynaklar üzerine
baraj inşa edilmesi, yönlerinin değiştirilmesi ve sistemden aşırı miktarda su alınması;· Tarımsal,
evsel ve endüstriyel atıklardan kaynaklanan kirlenme sonucu su kalitesinin
bozulması;· Tarımsal alanlar ve yerleşim bölgeleri açmak amacıyla sulak alanların kurutulması ve
doldurulması; Günümüzde artık bu tür uygulamalardan kaçınılmaktadır.· Yasadışı ve aşırı balık
avlanması;· Kuşların, sürüngenlerin ve bunların yavrularının yasadışı olarak avlanması veya
yumurtalarının toplanması;· Aşırı otlatma;· Su bitkilerinin sökülmesi sazların yakılması ve kontrolsüz
saz kesimi;· Lagünlerin yavru balık yetiştirme alanları olarak kullanılması;· Yabancı türlerin
ortama katılması;· İkincil konut ve turizm;· Sedimantasyon.
Toplam 457 kuş türünün bulunduğu ülkemizdeki sulak alanlar özellikle göçmen türler için yaşamsal
öneme sahiptir. Ülkemizdeki sulak alanların uluslararası düzeyde önem taşımasının asıl nedeni; Batı
Palearktik Bölgedeki kuş göç yollarından en önemli ikisinin Türkiye üzerinden geçmesidir.
Doğu Karadeniz Bölgesinden Türkiye’ye giren Çoruh Vadisi göç rotası ile
200.000’den fazla yırtıcı kuş Çoruh nehri üzerinden uçarak Doğu Anadolu Bölgesindeki sulak
alanlarda barınırlar. Türkiye üzerindeki bu göç, Batı Palearktik Bölgedeki en büyük yırtıcı göçüdür.
Karadeniz'in batısında Trakya üzerinden ülkemize girerek İstanbul boğazı üzerinden Anadolu'ya
geçen Boğaziçi göç rotası, 200-700’lük gruplar halinde 250.000’in üzerinde leyleğin
gösterişli geçişlerine sahne olmaktadır.
Kuşların göçleri sırasındaki bu uzun yolculuklarını güven içerisinde yapabilmeleri için,
Türkiye'deki sulak alanların varlığı herhangi bir ülkedekinden daha fazla önem taşımaktadır
Son düzenleyen fadedliver; 20 Aralık 2008 22:06
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
20 Aralık 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Sulak alanlar, yeryüzünün en zengin ve en üretken ekosistemlerini oluşturmaktadır. Bu alanlar
yöre insanlarına ve ülkenin geneline geniş yelpazede hizmet veren oldukça karmaşık doğal
Sponsorlu Bağlantılar
sistemlerdir ve yeryüzündeki başka hiçbir ekosistemle karşılaştırılmayacak ölçüde işlev ve değerlere
sahiptir.6000 yıl boyunca insan topluluklarının uygarlıklarını nehir vadileri ve taşkın
düzlüklerinde kurmaları rastlantı değildir. Daha birçok sulak alan sistemi insan topluluklarını
hayatta kalmaları ve gelişmeleri için kritik öneme sahip olmuşlardır. Sürekli gelişen teknoloji
bize doğanın önemini unutturmuş gibi görünebilir. Ancak sürdürülebilir olmayan ve plansız bir
şekilde yapılan alan kullanımlarından dolayı yaşanan çevre felaketleri (seller, fırtınalar,
toprak kaymaları vb.) tersini göstermektedir. Asıl olan doğal ekosistemlerin desteğine hala
ihtiyacımız olduğudur. Geçtiğimiz yıllarda sulak alan ekosistemlerinin değeri giderek anlaşılmaya
başlanılmıştır. Dünya nüfusunun dörtte biri bugün suya çok güç koşullarda ulaşmaktadır. 2025 yılında
dünyada her üç kişiden ikisi kuraklıkla karşı karşıya kalabilecektir. İklim değişikliğinin insanlar
ve yaban hayatı üzerinde etkileri artıkça sulak alanların hızla değişen koşullara uyum yeteneği
vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla da dünya çapında sulak alanlara ve
onların işlevlerine verilen değer üzerine araştırmaların artması doğaldır. Sulak Alanlar, tropik
ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu ekosistemlerdir. Pek çok tür ve
çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olan sulak alanlar, yalnız
bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilmektedir.
Yakın çevresinde yaşayan halkın yaşamında önemli yer tutan, bölge ve ülke ekonomisine katkılar
sağlayan sulak alanlar; doğal dengenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönünden de diğer
ekosistemler içinde önemli ve farklı bir yere sahiptirler. Sulak alanların önemini aşağıdaki
şekilde özetlemek mümkündür. 1. Yeraltı suyu reşarjı ve deşarjı, taşkın kontrolü, taban suyunun
dengelenmesi gibi işlemleri ile bulundukları bölgenin su rejiminin dengelenmesine katkı
sağlarlar.2. Bulundukları çevrenin nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzere iklim
elemanları üzerine olumlu etki yaparlar.3. Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ve besin
maddelerini kullanarak suyu temizlerler. Özellikle suların yoğun olduğu sulak alanlar, atık
sulardaki organik ve inorganik maddelerin arıtılmasında önemli rol oynarlar. 4. Tropikal
ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir.5. Sulak
alanlar yüz binlerce yıllık doğal süreçler sonucu meydana gelmiş ve ortama karakterize olmuş
zengin bitki ve hayvan türleri ile yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli
genetik rezervuarlardır. 6. Sulak alanlar başta balıkçılık olmak üzere, hayvancılık, saz kesimi
ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkânlar nedeniyle yüksek bir ekonomik değere sahip
olup, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlarlar

Bütün bu özellikler; sulak alanların mutlak surette gelecek için korunması gerekli alanlar
olduğunu ortaya koymuştur.
Sulak alanlar, farklı insan kullanımları nedeniyle tehdit altındadır. Tür kaybına ve habitat
tahribatına yol açan faktörler şöyle sıralanabilir.· Sulak alanları besleyen kaynaklar üzerine
baraj inşa edilmesi, yönlerinin değiştirilmesi ve sistemden aşırı miktarda su alınması;· Tarımsal,
evsel ve endüstriyel atıklardan kaynaklanan kirlenme sonucu su kalitesinin
bozulması;· Tarımsal alanlar ve yerleşim bölgeleri açmak amacıyla sulak alanların kurutulması ve
doldurulması; Günümüzde artık bu tür uygulamalardan kaçınılmaktadır.· Yasadışı ve aşırı balık
avlanması;· Kuşların, sürüngenlerin ve bunların yavrularının yasadışı olarak avlanması veya
yumurtalarının toplanması;· Aşırı otlatma;· Su bitkilerinin sökülmesi sazların yakılması ve kontrolsüz
saz kesimi;· Lagünlerin yavru balık yetiştirme alanları olarak kullanılması;· Yabancı türlerin
ortama katılması;· İkincil konut ve turizm;· Sedimantasyon.
Toplam 457 kuş türünün bulunduğu ülkemizdeki sulak alanlar özellikle göçmen türler için yaşamsal
öneme sahiptir. Ülkemizdeki sulak alanların uluslararası düzeyde önem taşımasının asıl nedeni; Batı
Palearktik Bölgedeki kuş göç yollarından en önemli ikisinin Türkiye üzerinden geçmesidir.
Doğu Karadeniz Bölgesinden Türkiye’ye giren Çoruh Vadisi göç rotası ile
200.000’den fazla yırtıcı kuş Çoruh nehri üzerinden uçarak Doğu Anadolu Bölgesindeki sulak
alanlarda barınırlar. Türkiye üzerindeki bu göç, Batı Palearktik Bölgedeki en büyük yırtıcı göçüdür.
Karadeniz'in batısında Trakya üzerinden ülkemize girerek İstanbul boğazı üzerinden Anadolu'ya
geçen Boğaziçi göç rotası, 200-700’lük gruplar halinde 250.000’in üzerinde leyleğin
gösterişli geçişlerine sahne olmaktadır.
Kuşların göçleri sırasındaki bu uzun yolculuklarını güven içerisinde yapabilmeleri için,
Türkiye'deki sulak alanların varlığı herhangi bir ülkedekinden daha fazla önem taşımaktadır
ozan3_carlos@ - avatarı
ozan3_carlos@
Ziyaretçi
10 Mart 2009       Mesaj #3
ozan3_carlos@ - avatarı
Ziyaretçi
ülkemizin sahip olduğu kaynaklardan;sula(akarsular,göller ve denizler),madenler,ormanlar,ve turistik yörelerin ekonomiye katkıları nı lütfen söleyin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Aralık 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Göl dedik geçmişini yazdın . Bence sen bide göl isimini yaz tam olsun
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Şubat 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
göllerin ekonomiye katkılarını bilen bi kişi yokmu ya ???
helin - avatarı
helin
Ziyaretçi
5 Mart 2011       Mesaj #6
helin - avatarı
Ziyaretçi
göllerden alınan kazanç çoğunlukla balıkçılıktır die biliomm.lütfen bana cvp yazın 6. sınıf öğrencisiyim.ozan carlos da galiba öyle lütfn cvppp
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Mart 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen akarsuların ekonomiye katkılarını söyleyin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Mart 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya anLamıdığım şey suyun varda benım odevn konusu yok bakın kosu su Diğer ulkelerde yaptığınız alışverişin ekenomıze katkısı nedir Coook sacma dmı .d
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yha lütfen akarsuların ekonomiye katkısını soyleyin lütfennnnnnnnn??...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Mart 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ekonamiye faydalararı dedik sen tarihini yazdın olmazkı yha arkadaşlar bilen varsa solesin lutfen

Benzer Konular

23 Nisan 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
23 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
18 Şubat 2012 / Misafir Cevaplanmış
27 Nisan 2010 / Misafir Soru-Cevap
12 Kasım 2008 / Ziyaretçi Taslak Konular