Arama

Çevre temizliğine katkıda bulunan araçlar nelerdir?

Güncelleme: 8 Aralık 2014 Gösterim: 13.595 Cevap: 7
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
24 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Çevre temizliğine katkıda bulunan araçlar nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Aralık 2014 15:21 Sebep: iç başlık
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
13 Ocak 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
1- Katı Atıkların Toplanması ve Taşınması 2- Cadde ve Sokakların Yıkanması 3- Cadde ve Sokakların Süpürülmesi 4- Tıbbi Atıkların Toplanması ve Taşınması 5- Tehlikeli Atıkların Toplanması ve Taşınması 6- Katı Atıkların Bertarafı a- Vahşi Depolama b- Düzenli Depolama c- Paketleme d- Yakma Sistemleri e- ** Gelişmiş Piroliz Sistemleri (APS) ** 7- Katı Atıkların Değerlendirilmesi a- Tahta - Palet Geri Dönüşüm b- Kağt Geri Gönüşüm c- Metal Geri Dönüşüm d- Varil Geri Dönüşüm e- Cam Geri Dönüşüm f- Kablo Geri Dönüşüm g- Plastik Geri Dönüşüm 8- Peyzaj Hizmetleri a- Proje Hizmetleri b- Bakım, Onarım Hizmetleri c- Uygulama Hizmetleri 9- İnşaat ve Taahhüt Hizmetleri 10- Petrol ve Petrol Ürünleri a- Petrol Pazarlama b- Madeni Yağ Pazarlama c- Akaryakıt İkmal
Sponsorlu Bağlantılar
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
13 Ocak 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Çevre Temizliği Nedir
Temizlik tek yönlü tedbirlerle elde edilen bir iyilik hali değildir. bilim otoriteleri temizliği şu başlıklarla ele almıştır Ferdi beden elbise yiyecek temizlik Ev mutfak banyo tuvalet temizliği Çevre atıkların uygun şekilde uzaklaştırılması temizliği Yeterli temiz su sağlanması
Ferdi temizlik dendiği zaman, beden temizliği akla gelir. Bunlardan cilt, el, ağız, burun, göz temizliği Saç, tırnak, koltukaltı, yüz, diş ve ayak bakımı akla gelir. dünya Sağlık Örgütü'nün, beden temizliği, el temizliği, ağız ve diş bakımının, önemi ve bunların korunma yollarına ait bilgileri mevcuttur. Fakat, Dünya Sağlık Örgütü'nün tırnakların bulaşıcı hastalıklardaki tesirine, kılların temizliğine ve bulaşıcı hastalıklardaki rolüne ait ciddi yayınları yoktur. Efendimiz sas tırnak, saç, sakal, bıyık bakımına, koltukaltı kılları ve avret yerlerinin temizliğine önem vermiştir.
Ferdi temizliğe rağmen, insan çevreden hastalık kapabilir. Kişi ne kadar temiz olursa olsun, çevresi temiz olmadığı zaman, hiçbir şeye dokunmasa bile hava, rüzgar, böcekler ve diğer taşıyıcılar yüzünden hastalanabilir.
Çevre Temizliğini şu başlıklar altında toplayabiliriz
Elbiselerin temizliği
Yiyeceklerin temizliği Yakın çevre
Ev temizliği
sokak, cadde, mahalle, şehrin temizliği Uzak çevre
Yeterli temiz su sağlanması
Elbise Temizliği Giyim eşyalarının se çim ve bakımı, enfeksiyon yönünden önem taşır. Orta Çağ'da, Avrupa'da yaşayanlar sıcak tutan ama temizlenmesi güç, yünlü giysiler giyerlerdi. O çağlarda insanlar pek yıkanmaz, giysileri kirlenir, kokar, bitlenir ya da pirelenirdi. kokuyu gidermek için de otlardan yapılan esans kullanırlardı. Ancak 18. yüz yılda pamuk ticaretinin başlamasıyla Avrupalılar, ilk kez ucuz, hafif, kolayca yıkanabilen iç çamaşırlarına kavuştular. Üst sınıflarda ferdi temizlik yeniden önem kazandı. 19. yüzyılda ferdi temizlik iyi yaşamanın bir şartı sayılmaya başlandı. vücut temizliği ve giyim eşyalarının daha sık değiştirilip yıkanması sonucunda, bit ve pirelerle birlikte veba ve tifüs gibi hastalıklar da kayboldu.
Müslümanlarda ise, namaz kılabilmenin olmazsa olmaz şartlarından birisi de elbise temizliğidir. Dışkı ve idrar bulaşmış bir elbise ile namaz kılınamaz. Yani Müslümanlar günde beş kez elbiselerinin temizliğini kontrol etmek mecburiyetindedirler. Temiz giyinme konusunda Peygamber Efendimiz sas'in şu sözü, O'nun temizliğe verdiği ehemmiyeti açıkça göstermektedir: beyaz elbise giyiniz. Zira beyaz elbise daha güzel ve temizlik açısından daha elverişlidir. Ölülerinizi de bununla kefenleyiniz. Beyaz ve açık renkliler, üzerlerindeki kiri gösterdiğinden onların temizliğine ihtimam göstermek gerekir. Avrupa'da 19. yüzyılda temiz giyimin değeri yeni yeni anlaşılırken, Müslümanlığı gerçek manada yaşayan insanlar, 7. yüzyıldan beri elbise temizliğine dikkat ediyorlardı.
Yiyecek Temizliği Çoğu mikrop ve parazit, içtiğimiz su ve yediğimiz yiyeceklerle bulaşır. Bunun için annelerin ve özellikle gıda sektöründe çalışanların, yiyecekleri koruma hususunda özel bir itina göstermeleri gerekir. Besin zehirlenmesine sebep olan bakterilerin başlıca kaynağı insandır.
insanların boğaz, burun, el, deri, bağırsak ve dışkısı bakteri yüklüdür. Tüketilen diğer bir besin kaynağı da hayvani ürünlerdir. Tüketilen hayvani besinler, bazen bakteri yatağı olabilmektedir. kedi, köpek vb evcil hayvanlar da bakteri yaymada oldukça tesirli olabilir. Evcil hayvanlar, dolaştıkları yerlerden bakterileri eve taşır. sinek, böcek, haşere ve fareler de mikropları taşır ve bulaştırır. Mutfak ortamındaki çöpler, mikropların oluştuğu bir yerdir. Zamanında kaldırılmayan çöpler, böcek, sinek ve fareler aracılığı ile besinlere bakteri bulaştırabilir.
Besinlere bakteri bulaşmasını önlemek için şunlara dikkat etmek gerekir
El yıkama
Burun temizliği
Tırnakların kesilmesi
Tuvaletten sonra ellerin iyice yıkanması
Yemek ve su kaplarının üzerlerini kapatmak
insanın, tükürük, hapşırık ve aksırıktan besinleri koruması gerekir. 1 gram tükürükte 100 milyon, 1 gram burun ifrazatında 10 milyon bakteri bulunmaktadır. insanların % 30-50'sinin burnunda besin zehirlenmesi yapan stafilococcus aureus bakterisini taşıdıkları bilinmektedir. Bu oran hastahanede çalışan personelde % 65-80'e çıkmaktadır. Normalde ağız, burun ve solunum yollarında bulunan bakteriler, solunum sırasında havaya dağılır. normal konuşmada bu dağılım azdır. Öksürme, aksırma ve yüksek sesle konuşma esnasında havaya verilen bakteri sayısı artar. Kuvvetli bir öksürmede ağızdan 5.000 damlacık çıktığı tahmin edilmektedir. Hapşırmada ise bu damlacıkların sayısı 1 milyondan fazladır. Bu damlacıklar, havada birkaç saat asılı kalabilir. Besin taşıyan birisi konuşur, öksürür veya hapşırırsa, ağzındaki bakterileri, taşıdığı besine bulaştırır.
Evde öksüren birisi varsa, açık kaplara mikrop bulaştırır. Ayrıca evcil hayvanlarla, sinek, böcek ve kemirgenlerle bakteri bulaşımını önlemek için, yiyecek ve içecek kapları kapalı tutulmalıdır. insanoğlu sadece apartmanlarda ve korumalı evlerde oturmamaktadır. insanların büyük çoğunluğu yüzyıllardır tek katlı evlerde veya çadırlarda yaşamıştır ve halen yaşamaktadır. Dolayısı ile evcil hayvanlar sürekli, sinek ve kemirgenlerle iç içe yaşamaktadır. Besin kaplarının üzerlerinin örtülmesi bu zararlılardan hastalık bulaştırmasını önler. Zamanımızdaki ev ve apartmanlarda yaygın halde bulunan kalorifer böcekleri de açık kalmış yiyeceklerimize yeterince ortak olmaktadır. Ve bazı hastalıkları bulaştırmakta tesirli olmaktadır. Bunu önlemek için çöpleri zamanında mutfaklardan uzaklaştırmalı ve gıdaları evcil hayvanlardan korumalıdır.
El yıkama, burun temizliği, tırnakların kesilmesi ve tuvaletten sonra ellerin suyla yıkanması ile ilgili Peygamber Efendimiz sas'in emir ve tavsiyeleri beden temizliğinde koruyucu hekimliktir. Burada gıdaların bakterilerden korunmasıyla ilgili diğer hadislerini de hatırlayalım: Kapların üzerini örtünüz. tulumbaların ağzını da bağlayınız. Çünkü senede bir gece vardır ki, o gecede veba iner. Kapağı olmayan her bir kabın yahut üzerinde bağı bulunmayan hiçbir tulumun yanından geçmez ki, içine bu vebadan bir şey inmesin. vebanın pirelerle bulaşmasına karşılık, veba zatüreye sebep olmuşsa, o insan vebayı öksürük ve solunum havası ile de bulaştırır. Zaten vebanın hızlı yayılması bu şekilde olur. Eskiden veba zatüreye sebep olmuşsa, o kişi mutlaka ölmekteydi. Avrupalı bir tabip yazdığı Latince bir mektupta, veba salgınında bir gecede dört bin kişinin öldüğünden bahseder. Yani veba bir yere girdiği zaman, çok kısa bir zamanda yayılıyor ve hemen çoğu insanın ölümüne neden olabiliyordu. Hadiste belirtilen, kapların ağızlarının örtülmesidir. Yalnız veba mikrobu değil, diğer mikroplar da hava yoluyla gelip açık kaba yerleşebilir. Peygamberimiz, kendisine açık bir kapta süt getirilmesi üzerine, Üzerini kapatsanız olmaz mıydı? Bir tahta parçası ile de olsa üzerini kapatmalıydınız. buyurmuştur. Yolda üzeri açık bir kapla yiyecek taşındığında, taşıyan kişinin öksürüğüyle veya hava yoluyla mikroplar bulaşabilir.
3. Ev Temizliği
Geniş ve temiz evler salgın hastalıkların bulaşmasını azaltır. Evlerde mutfakların temiz tutulması, çöplerin biriktirilmemesi önemlidir. Çünkü çöpler bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Ayrıca böcekleri de davet eder. Meskenlerin gerek alan, gerekse oda sayısı itibariyle yeterli olması gerekir. Peygamber sas'in ev planını örnek alan müslüman mimarlar, evin avlusunu binanın tamamlayıcısı olarak görmüş, avluyu evin dışa açılmış unsuru olarak kabul etmişler.
Konuyla ilgili hadisler
Geniş ev, dürüst komşu ve rahat bir binek Müslüman kişinin saadetindendir.
Meskenlerin en iyisi geniş olanıdır
Evin kötü olması, darlığı sebebiyle oturanlara kafi gelmemesi ve kötü komşularının olmasıdır.
Çevrenizi ve evlerinizi temiz tutunuz. Yahudilere benzemeyiniz. Çünkü onlar süprüntüleri evlerinde biriktirirler.
Evde çer çöp, süprüntü bulunduğu zaman o evden bereket kaldırılır.
Kirli bezleri evlerinizden dışarı çıkartınız. Süprüntüleri evlerinizde biriktirmeyiniz. Zira süprüntüler zararlı şeylerin barınağıdır.
Hz. Ömer ra de: Peygamber sas, çöplüklerde, mezbahalarda, hamamlarda, ağıllarda ve insanların gelip geçtiği yerlerde namaz kılınmasını yasakladı. demiştir.
Dar ve kala balık evlerde üst solunum yolu enfeksiyonları ve bulaşıcı hastalıklar çok yaygındır. insanlar çok yakın mesafelerde 70 cm'den aşağıda günlük hayatlarını sürdürürken damlacık yoluyla hastalık aile bireyleri arasında sık yayılır. O halde ev geniş, temiz, çöplerin bekletilmediği bir yer olmalı.
Kur'an-ı Kerim'de Kabe'nin temizliğine dikkat çekilmesi çok önemlidir. Kabe özellikle hac döneminde çok kalabalık olmaktadır. Salgın hastalıklar, kalabalık ortamlarda çok kolay yayılır. Kur'an'ın mesajı evrensel olduğundan insanın yaşadığı her mekanın temiz tutulmasını emreder. O halde insanların ortak kullandıkları mekanların temiz olmasına Kur'an'ın bir emri olarak dikkat etmemiz gerekir. Bu aynı zamanda hijyenin de bir gereğidir. Tarihten bugüne mescitlerimizin oldukça temiz tutulduğu malumumuzdur.
Çevre Temizliği Peygamberimiz çevre temizliğine gereken önemi vermiş, Müslümanlar da her zaman bu emir ve tavsiyelere uymaya özen göstermişlerdir. Çevreyi ve su kaynaklarını kirletmeme hakkındaki hadis-i şerifleri bir kez daha hatırlayalım:
Sizden biriniz sakın su içine idrar yapmasın. Belki o sudan sonra abdest alması veya gusletmesi icap eder. Yine sizden biriniz cünup olduğu zaman durgun suyun içine girerek yıkanmasın. O sudan bir kap ile alarak dışarıda yıkansın.
işlek yol üzerinde konaklamayınız oturmayınız, yatıp kalkmayınız. Yol üzerinde abdest bozmayınız.
Efendimiz sas Sakın lanete uğrayanlardan olmayınız, buyurunca, sahabeler, 'Bunlar kimlerdir?' diye sordular. Peygamberimiz de, Herkesin gelip geçtiği yollara, gölgeliklere, su kenarlarına ve ağaçların altına abdest bozup kirletenlerdir. diye cevap verdi.
Yeterli Miktarda Temiz Su Sağlanması Dünya Sağlık Örgütü WHO temiz ve yeterli suya ulaşma hakkını temel insan hakkı kabul etmiştir: Bütün insanların, sosyal ve ekonomik durumu ne olursa olsun, temel ihtiyaçlarını karşılayacak temiz ve yeterli miktarda içme suyu elde etmeye hakkı vardır.Birleşmiş milletler Konferansı, 1977
Peygamber Efendimiz sas'in bu konferanstan 1340 yıl önce, temiz içme suyu temin edilmesini teşvik eden sözlerine bakalım: Yedi şeyin ecir ve sevabı kişiye ölümünden sonra da ulaşır, defteri kapanmaz, sevap yazılmaya devam eder: ilim öğretmek, su getirmek, kuyu kazdırmak, kitap vakfetmek, ölümünden sonra kendisine arkasından dua edecek hayırlı çocuk yetiştirmek… Peygamberimiz insanlara temiz su sağlamanın sadece dünyada değil, ahirette de büyük faydalar sağlayacağını, açık bir şekilde dile getirmiştir. Nitekim bu buyruklarla yetişen Müslümanlar, gittikleri her yerde su kanalları yapmışlardır. Mimar Sinan'ın yaptığı su yolları ve çeşmeler buna güzel bir örnek oluşturur.
Peygamber Efendimiz'in getirdiği kurallar uygulansaydı, tarihteki salgın hastalıklardan hiçbiri olmayacaktı. Nitekim WHO Dünya Sağlık Örgütü'da, temizlik kurallarının uygulanması ile aynı sonuca varılacağını iddia etmektedir. Halbuki islamiyet'in getirdiği kurallar, temiz bir hayatı mümkün kılıyordu. islamiyet, insanların hayat biçimini şekillendiren bir din olarak inmiştir. Medeniyetin giremediği, girse bile etkili olamadığı ücra köşelerde yaşayan kişilerin, ferdi temizlik ve çevre temizliği konularında yeterli bilgi birikimi yoktur. Bütün insanların tertemiz bir ortamda yaşama hakkı vardır. islamiyet öncesi devirlerde de insanlara bu güzellikleri diğer peygamberler hediye etmişti
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Mart 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tırnak ve şaç atıklarının doğaya zararları nelerdir?

Yemek atıklarının doğaya zararları nelerdir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Kasım 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
saç ve tırnak atıklarının geri dönüşümü yapılabilir mi
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
18 Kasım 2010       Mesaj #6
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

saç ve tırnak atıklarının geri dönüşümü yapılabilir mi

ALINABİLECEK ÖNLEMLER
1. Su
Tatlı su, yeryüzünde yaşamın sürekliliği için en temel gereksinimdir. Yeryüzünün yüzde 70′i suyla kaplı olmasına karşın, bunun yüzde 97’si deniz suyudur. Yüzde 2’si kutuplarda buzul halindedir. Sonuç olarak, tüm dünyada içilebilir su miktarı varolan kaynakların yalnızca yüzde 1′idir.
Bu kaynaklar, artan dünya nüfusu, kalkınma ve yatırım kararları nedeniyle giderek tükenmektedir. Kalkınma programları, tatlı su kaynaklarının sürekliliğiyle uyum içinde yürütülmedikçe, doğaya verilen zarar artacaktır.
Su döngüsü ve onu destekleyen ekosistemler, suyu arıtarak ve geri dönüştürerek insanlar, hayvanlar ve bitkiler için hazır hale getirir. Ancak günümüzde en çok bozulmuş habitat türü tatlı su ekosistemleridir. Türkiye’de son 40 yıl içinde 1 milyon 300 bin hektar sulak alan kurutulmuş ve tahrip edilmiştir. Bu da Van Gölü’nün üç katından fazladır.
Türkiye’nin tüm kullanılabilir su varlığı 110 milyar metreküptür. Tuna Nehri’nin Karadeniz’e bir yılda 206 milyar m3 su boşalttığı göz önüne alınırsa, sanılanın aksine, ne kadar su fakiri olduğumuz anlaşılacaktır.
  • Evde kullanılan temizlik malzemeleri, atık sularla birlikte nehirlere karışır. İçinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen temizlik ürünlerini kullanın.
  • Dişlerinizi fırçalarken, bulaşık yıkarken ya da traş olurken açık bırakılan musluk, dakikada yaklaşık 15-20 litre suyun boşa akmasına sebep olur.
  • Tek bir kişi yılda ortalama 49 bin 140 litre suyu tuvaletlerde tüketir. Sifonun bir kez çekilmesi ile 10 lt su harcanır. Yeni teknolojiler sayesinde standart modellere göre yüzde 60 daha az su tüketen klozetler bulunmaktadır.
  • Sifon çekildiğinde suyu renklendirsin ve temizlesin diye tuvalete asılan maddeleri kullanmayın. Bunlar kanalizasyona karışarak kirliliğe sebep olur.
  • Çamaşır suyu, atık maddelerin ayrılıp çözülmesini sağlayan yararlı bakterileri öldürür. Çamaşır suyunu olabildiğince az kullanın.
  • Bozuk musluklardan ve tuvaletlerden sızan su, evinizdeki toplam su tüketiminin yüzde 5′i kadardır. Akan tesisatınızı onarın.
  • Kapı önü, balkon, teras gibi yerlerin temizliğinde hortumla su tutmak yerine süpürge kullanın.
  • Bahçenizi sulamak için, buharlaşmanın az olduğu sabah ya da akşamüstü saatlerini tercih edin.
  • Arabanızı yıkarken kova ve sünger kullanın. Hortumla yıkama, yaklaşık 550 litre su kullanımı demektir.
  • Musluklara ve duş başlıklarına takılan ve su akışını azaltırken basıncı artıran yeni sistemleri edinin.
  • Suyu kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanın.
2. Tarım ve gıda
Organik tarımla elde edilen ürünleri seçin. Organik tarımla elde edilen sebzeler diğerlerine göre daha fazla yararlı madde içermektedir.
Uluslararası sertifikaları olan organik tarım ve hayvancılık ürünlerini tüketerek sürdürülebilir üretimleri destekleyin, organik tarımın yaygınlaşmasına katkıda bulunun.
Günlük gıdalarınızı seçerken mümkün olduğu kadar yaşadığınız yörede ve bulunduğunuz mevsimde yetişen taze besinleri tercih edin. Bu hem sizin sağlığınız hem de çevre açısından en doğru yaklaşımdır.
Doğal koşulları zorlamadan ve değiştirmeden elde edilen ürünlerle beslenerek hem kendinize, hem de çevreye verilen zararın azalmasına katkıda bulunun.
İşlenmiş, ambalajlanmış gıda satın alırken ya da tüketirken mutlaka üretim, tüketim tarihlerini ve içindekiler bölümünü okuyun. Ürünün içinde bilmediğiniz maddeler varsa mutlaka ne olduklarını araştırın.

3. Temizlik
Temizlik ürünü satın alırken, ne tür temizlik için kullanacağınızı düşünün. Yalnızca gereksiniminiz olan ürünleri satın alın. Temizlik ürünü satın alırken konsantre ürünleri tercih etmeniz hem tasarruf sağlar, hem de daha az ambalaj tüketmenize neden olur.Ambalajı geri dönüştürülmüş ürünleri tercih edin. Aldığınız ürünü kullanmadan önce, mutlaka kullanma kılavuzunu okuyun. Temizlik ürünlerini kesinlikle birbiriyle karıştırmayın. Kullanma dozunu etikette belirtildiği kadar ayarlayın. Fazla kullanmak daha iyi temizlik sağlamazken, hem sağlığınıza, hem de çevreye daha çok zarar verir. Temizlik ürününü çocukların erişemeyeceği yerlerde saklayın. Temizlik ürünlerinin kapaklarını sıkıca kapatın ve hiçbir temizlik ürününü yiyeceklerle aynı dolapta saklamayın. Temizlik ürünlerini sonuna kadar kullanın. Ambalajları içinde kalan maddelerle çöpe atmayın. Hiçbir temizlik ürününü kendi ambalajından başka bir ambalajda saklamayın. Bulaşık makinesine koymadan önce yemek artıklarını iyice temizleyin. Yanıcı maddeleri yaşam alanınızdan uzak bir yerde saklayın. Temizlik ürünlerini oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayın. Fazla miktarda temizlik ürünü kullanılması gerektiğinde, ortamı iyice havalandırın. Bulaşık ve çamaşır makinenizi aşırı doldurmamaya özen gösterirken, tam dolmadan da çalıştırmayın. Temizlik ürünlerini her kullanışınızda koruyucu eldiven kullanma alışkanlığı edinin.

4. Enerji
Her tür enerji, elde edilmesinden son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar geçtiği tüm aşamalarda havaya, suya, yaşayan canlılara ya da yok edilmesi sorun olan atıklarıyla çevreye zarar verir.
Hidrolik enerji, nehirlere barajlar kurulmasına, barajlar da nehir kıyısında yaşayan insan topluluklarının başka yerlere göç etmesine ve nehir ekosisteminin çökmesine sebep olur. Rüzgar ve güneş enerjisi santralleri habitatların etkilenmesi ve doğal peyzaj bütünlüğünün bozulması anlamına gelir.
Biyokütle enerjisi temini için kullanılan bitkilerin yetiştirileceği tarlalar, belirli doğal alanların tarım alanına dönüştürülmesine sebep olur. Fosil yakıtların yerini nükleer enerjinin alması, hem nükleer kaza kaygısı, hem de radyoaktif atıkların güvenli biçimde depolanamaması yüzünden olanaksız görünür.
Gerekmediği zamanlarda bir saniyeliğine bile olsa ışığı kapatın. Her ortam için doğru tip ve büyüklükte ışıklandırma kullanın. Floresan ampulleri tercih edin. Mikrodalga fırınlar donmuş yiyeceklerin çözülmesi için kullanıldığında fazla enerji harcar. Ancak yiyeceklerin ısıtılması, az miktarda yemek yapılması, su kaynatılması gibi amaçlarla kullanıldığında ekonomiktir. Suyu ocak yerine elektrikli ısıtıcıda ısıtarak hem daha hızlı sonuç alırsınız, hem de daha az enerji harcarsınız. Güneşi bol yerlerde yaşıyorsanız, sıcak su gereksiniminizi güneş enerjisiyle sağlayın. Klimaların filtresini en az ayda bir kez değiştirin. Evinizi ısı kaybına karşı yalıtın. Eşyalarınızı radyatörleri kapatacak şekilde yerleştirmeyin. Eğer çok ihtiyaç varsa, klima yerine vantilatör kullanmayı tercih edin. Klima kullanıyorsanız, doğrudan güneş ışığı almayan yerlere yerleştirin. Mutlaka kurşunsuz benzin kullanın. Yüksek performans sağlayan benzin türlerini yeğleyin. Otomobil alırken, öncelikle gereksiniminize göre büyüklüğünü belirleyin. Daha sonra da kendi sınıfında yakıt tüketimi en az olan modelleri seçin. Hem siz tasarruf edersiniz, hem de doğaya yararlı olursunuz. Evinizde kullandığınız yakıtların düşük kükürt içermesine özen gösterin. Günümüzde çalıştırılmadan önce otomobillerin motorlarının ısıtılmasına gerek yoktur. Otomobillerde aşırı yük taşımak benzin tüketimini artırır. Taşıma kapasitesini aşmayın.

5. Ulaşım
Ulaşım araçlarının karbondioksit (CO2) emisyonu, sera etkisi yaratan en etkin gazlardandır. Toplam karbondioksit emisyonunun yüzde 80′i ve azot oksitlerin (NOx) emisyonunun yüzde 60′ı kara yolu ulaşımından kaynaklanır.
Olabildiğince toplu taşıma araçlarını tercih edin. Kısa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürüyün. Satın alırken kurşunsuz benzin tüketen araçları tercih edin. Aracın egzoz emisyon ölçümünü, lastiklerin rot-balans ve hava ayarını düzenli aralıklarla yaptırın. Benzin deposunu ağzına kadar doldurtmayın. Depo çok dolu olduğunda benzin buharı sızarak hava kirliliğine sebep olur. Dengesiz ve aracın kapasitesinin üzerindeki yüklemeler, daha fazla benzin yakılmasına ve lastiklerin ömrünün azalmasına sebep olur. Uzun duraklamalarda aracın kontağını kapatın. Kullandığınız fren ve debriyaj balatalarının asbestsiz olmasına dikkat edin. Her fren yaptığınızda balatalardan ya da sürekli kullanım halinde olan debriyaj sisteminden atmosfere karışan asbest, solunum yoluyla akciğerlere gider. Aracınızın düzenli bakımını ihmal etmeyin. Gereksinim duyduğunuzdan daha büyük araç almayın. Aracınızın hava ve yakıt filtrelerini her zaman temiz tutun. Araç kullanırken bütün camları sonuna kadar açmak aracın aerodinamik yapısını bozarak daha fazla yakıt tüketimine sebep olur. Patinajlar ve ani frenler hem daha fazla yakıt tüketmenize, hem de lastiklerin ve fren balatalarının aşınmasına sebep olur. Satın aldığınız aracın Avrupa Birliği emisyon normlarına uygun bir motora sahip olduğundan emin olun.

6. Ambalaj
Plastik
Plastiğin doğada yok olma süresi bin yıldır. Ham petrol, doğal gaz gibi yenilenemeyen kaynaklar plastik üretimi için azaltılmakta, oluşan zararlı gazlar hava, su ve çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Plastik yandığında, çok tehlikeli bir madde olan ve sera etkisi yaratan dioksin ortaya çıkar.
Cam Kullandığımız tüm ürünler içinde yüzde 100 geri dönüştürülebilen ve sonsuz kullanımı olan tek madde camdır. Cam çevreden toplanıp renk ayrımı, temizleme, yıkama ve öğütme işlemlerinden geçtikten sonra yeniden üretime kazandırılır.
Kırık camların eritilmesi ve yeniden değerlendirilmesi, asıl süreçten yüzde 32 daha az enerji kullanılmasını sağlar. Yani, bir tek cam şişe geri dönüştürüldüğünde, 100 Watlık bir ampulü dört saat yakabilecek enerji tasarruf edilmiş olur. Hammadde kullanımı yerine geri dönüşüm yoluyla üretilen cam, üretimi sırasında neden olunan hava kirliliğini yüzde 20 oranında, su kirliliğini de yüzde 50 oranında azaltır.
Cam ambalajların bir özelliği de cam şişe ve kavanozların yıkanarak tekrar kullanılabilmesidir. Bunlar toplandıktan sonra fabrikada yıkanır ve tekrar doldurulurlar. Bir cam şişe ortalama 20 kez kullanıldıktan sonra geri dönüştürülür.
Kağıt Kağıdın hammadesi olan selüloz lifi, odun, pamuk, şeker kamışı ve kullanılmış kağıttan elde edilir. Avrupa’da atık kağıt tüm kağıt üretiminin yüzde 65′ini karşılamaktadır.
Kullanımdan geri dönen atık kağıtlar, mürekkepten arındırma ve beyazlatma gibi birtakım işlemlerden geçirilir. Üretilen kağıdın, en iyi koşullarda ancak yüzde 40′ı geri dönüştürülebilmektedir.
İş dünyasının yazı kağıtları ve fotokopilerden yılda yaklaşık 1 milyon ton atık kağıt ürettiği tahmin edilmektedir.
Yüzde 100 geri dönüşümlü kağıttan üretilmiş bir ton kağıt, 17 ağaç, 4100 kws enerji ve yaklaşık 26.5 m3 suyun tasarruf edilmesi demektir. Geri dönüşümlü liften üretilmiş kağıt, hava kirliliğini yüzde 74, su kirliliğini yüzde 35, enerji sarfiyatını yüzde 28 oranında azaltmaktadır. Ancak bir süre sonra lifleri parçalanarak kullanılmaz hale geldiği için kağıt atıklarının geri dönüşümü sınırlıdır.
Metal Bugün konserve, reçel, hayvan mamaları, tatlılar, çaylar, kahveler, meşrubatlar ve spreyler gibi birçok ürünün saklanmasında metal ambalajlar kullanılmaktadır.
Evsel atıkların yüzde 5′ini oluşturan metal ambalajların çöpe atılması, çok büyük miktarda hammadde ve enerji kaybına sebep olur. Metal ambalajların geri dönüştürülmesi, kok kömürü, kireçtaşı ve demir cevheri çıkartılmasının üzerindeki yükü ve çöp dağlarında kapladıkları yeri azaltmaktadır.
Bir ton kalay kaplı çeliğin geri dönüştürülmesi sonucu 1.5 ton demir cevheri ve 0.5 ton kok kömüründen tasarruf edilmektedir. Hammadde olarak demir cevheri kullanmak yerine metal ambalajların geri dönüştürülmesi enerji sarfiyatını yüzde 70, hava kirliliğini yüzde 30 ve su kirliliğini yüzde 60-70 azaltır.
Aluminyum Değerli olması ve çok kolay işlenmesi, alüminyumun geri dönüşümünü kolaylaştırmıştır. Bugün, tüm dünyada dakikada yaklaşık 108 bin alüminyum kutu geri dönüştürülmektedir. Orijinal hammadde kullanmak yerine geri dönüşüm yoluyla üretilen her bir alüminyum kutunun üretiminde yüzde 95 daha az enerji harcanmaktadır.
Geri dönüşümü destekleyin. Ambalajında geri dönüşüm işareti olan ürünleri yeğleyin. Cam ambalajın binlerce yıldır geri döndüğünü ve içindeki ürünün camla hiçbir etkileşimde bulunmadığını bilerek alın. Plastik poşet ve yiyecek kapları gibi plastik ürünleri yeniden kullanın. Plastik traş bıçağı, çakmak, tükenmez kalem, folyo pişirme kapları gibi tek ya da çok az kulanımlık ürünleri kullanmayı en aza indirin. Az miktardaki alışverişlerinizde plastik poşet kullanmayın. Büyük boy ürünleri kullanın. Hacmi fazla ürünler hem daha fazla kulanım hem de daha az ambalaj tüketimi demektir. Şişe ve kavanoz gibi cam saklama ürünlerini tekrar kullanın. Atmak istediğiniz cam malzemeleri organik çöplerle birlikte atmayın. Biriktirip en yakınınızdaki cam kumbaralarına atın. Cam şişe ve kavanozları atarken renklileri ve renksizleri ayırın. Metal kapakları çıkartın. Çok fazla ambalaj malzemesi kullanılmış ürünleri almayın. Çocuklara oyuncak alırken dayanıklı olmasına dikkat edin. Oyuncaklar bozulduklarında çöpe giderler ve geri dönüşümleri çok zordur. Hediye olarak sevdiklerinize bir çevre örgütünün üyeliğini verin.

7. Sağlık
Doğru ve dengeli beslenme alışkanlıkları edinin. Doğal yöntemlerle üretilmiş, ekolojik sebze ve meyvelerle beslenmeye özen gösterin. Düzenli spor yapın. UVA ve UVB ışınlarının zararlarından korunmak için mutlaka filtreli güneş gözlüğü kullanın. Güneşe çıkarken mutlaka koruyucu güneş gözlüğü kullanın. Sigara içmeyin, sigara içilen ortamlardan olabildiğince uzak durun. Evde kullandığınız boya incelticileri, temizlik malzemeleri gibi çözücülerin kapaklarını işiniz bittiğinde sıkıca kapatın. Bu ürünlerin içinde bulunan bazı zararlı maddeler buharlaşarak havaya karışır ve sağlığınızı ciddi olarak tehdit eder. Hastalandığınızda doğru ilacı, doğru zamanda, gerektiği miktarda kullanın. Doktor önerisi dışında ilaç kullanmayın. İlaçları ve aşıları uygun sıcaklıkta saklayın. Kullanmadan önce prospektüsleri okuyun. Son kullanma tarihi geçen ilaçların çöpe atılması çevre açısından tehlike yaratır. Bu ilaçlar usulüne uygun olarak paketlenerek Belediye Sağlık İşleri’nin denetiminde ortadan kaldırılmalıdır.

8. Bilgisayar ve ofis malzemeleri
Bilgisayar, yaklaşık 24 kiloluk bir metal, plastik, cam ve silikon yığınıdır. Bir tek bilgisayarda bulunan yongaları üretmek için 12 ton su tüketilir. Bütün bir bilgisayarın üretimindeyse yaklaşık 33 ton su, 1 kg bakır, 700 çeşit kimyasal madde kullanılır, 2300 kws enerji harcanır ve 63 kg çöp ortaya çıkar.
Evinize ya da iş yerinize alacağınız bilgisayarın, yazıcının ya da fotokopi makinesinin, hem şimdiki hem de gelecekteki gereksinimlerinizi karşılayacak nitelikte olmasına özen gösterin. Elektrik tüketimi benzerlerine göre daha düşük modelleri satın alın. Aldığınız bilgisayarın ya da ambalajın, CD, disket, toner, kartuş vb. ofis gereçlerinin geri dönüşümlü malzemeden üretildiğinden emin olun. Geri dönüşümlü kağıt kullanabilen yazıcıları yeğleyin. Bilgisayardaki metinlerden kağıt çıktısı almaktan vazgeçin. Bu konuda ısrar eden kişilerin de bundan vazeçmesini sağlamaya çalışın. Yazılı haberleşme yerine elektronik haberleşmeyi, kağıt kullanarak faks çekme yerine bilgisayarla faks çekmeyi ya da e-posta göndermeyi, belgeleri fotokopiyle çoğaltmak yerine elektronik ortamda iletimini tercih ederek kağıt kullanımını en aza indirin. İş yerinde yazıcıları olabildiğince paylaşın. Kullanmadığınız zamanlarda bilgisayarınızı ve tüm ofis gereçlerini kapatın. Bekleme konumunda da enerji tüketimi önemli düzeydedir. Yazıcı ve fotokopi makinelerinde, üreticinin önerdiği kağıt ve diğer tüketim malzemelerini kullanın. Yanlış malzeme, gerecin bozulmasına sebep olabilir. Kullanmayacağınız bilgisayarları atmayın, Türkiye’de bilgisayarla henüz tanışmamış daha pek çok okul olduğunu unutmayın.

9. Kozmetik
Kozmetik ürünlerin bulunduğu şişe, kutu vb. kapaklarını sıkıca kapatın. Güneş, kozmetiklerin içindeki koruyucuların bozulmasına sebep olur. Kozmetiklerinizi güneşte ve sıcak ortamlarda bırakmayın. Ürüne asla su eklemeyin. Su, bakterilerin üremesine sebep olur. Kokusu ya da rengi değişen ürünü atın. Ambalajı zarar görmüş ürünü satın almayın. Hayvanlar üzerinde test edilen ürünleri satın almayın. Geri dönüşümlü ambalajı olan ürünleri tercih edin. Ürünün etiketini, içindekiler bölümünü ve kullanma talimatlarını mutlaka okuyun. CFC içeren spreyleri kesinlikle kullanmayın. Ozon tabakasına zarar vermeyen ürünleri tercih edin. Makyaj malzemelerinizi başkalarıyla ortak kullanmayın. Mikrop bulaşabilir. Temizliğinden emin olmadığınız parfümerilerdeki deneme ürünlerini kullanmayın. Göz makyajı ürünlerinizi 3-4 ayda bir değiştirin. Araba kulanırken asla göz makyajı yapmaya çalışmayın. Enfeksiyon durumunda, durumu farkettiğiniz anda ürünü kullanmayı bırakın. O ürünü bir daha kullanmayın, atın. Ürünü kullanmayı bıraktıktan sonra, ciltte oluşan sorunlar devam ederse, bir cilt doktoruna gidin. “Dermatolojik olarak test edilmiştir”, “hipoalerjenik”, “doğal ürünler içerir” gibi yazılara dikkat edin ve bu tür ürünleri almaya çalışın. Güneşe çıkarken, mutlaka yüksek koruma faktörlü kremler kullanın. Alfa hidroksil asit (AHA) içerikli kremleri almadan önce cildinizin küçük bir bölümünde deneyin. AHA içerikli ürünler güneşin etkisini artırmaktadır. AHA içerikli bir ürün kullanıyorsanız, güneşe mümkün olduğu kadar az çıkın, mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanın. Saçlarınızı boyatmadan 24 saat önce dirseğinizin iç tarafına çok az miktarda boyayı sürerek deneyin. Saç boyaları birçok kişide alerjik tepkilere yol açmaktadır. Manikür sırasında, tırnakları çevreleyen deriyi kesmeyin ve itmeyin. Bu deriler, tırnağı oluşturan hücreleri korumakta ve enfeksiyonu engellemektedir. Yapay tırnak kullanmayın. Uzun süre yapay tırnak kullanımı tırnakların ince, donuk ve kırılgan olmasına neden olur.

10. Zehirli kımyasallar
Oturma ve yatak odasında Sentetik halılar, sentetik köpüklerden yapılan şilteler ve döşemeler, köpük, lateks ya da plastik malzemeden yapılan örtüler kullanmayın, bunlar uçucu organik kimyasallar (VOC) yayar. Yün, pamuk, jüt gibi organik doğal liflerden üretilmiş halıları tercih edin. Halı yerine ahşap, seramik ya da mantar taban malzemelerini tercih edin. Ürünlerde bulunan, brom içeren yanmayı önleyici maddelere kısıtlama getiren TCO 95 etiketi taşıyan bilgisayarları ve monitörleri alın. Eğer hamileyseniz, halı kaplatma ya da önceden kaplanmış halıları kaldırtma, badana-boya işleri yaptırmayın. Oda spreyleri ve koku yayıcılar yerine temiz havayı yeğleyin, pencerelerinizi açın! Bunu yapamıyorsanız, bir kase kabartma tozu gibi doğal koku gidericileri ya da vazo çiçekleri kullanın. Kuru temizlemeden olabildiğince uzak durun. Makinede yıkanabilen kumaşları tercih edin. Yatak odanızda televizyon, bilgisayar, video gibi elektronik aletler bulunmamasına özen gösterin.
Çocuk bakımında İçeriğinde polikarbonat bulunan biberonları satın almayın. Piyasadaki biberonların çoğu, bisfenol A içeren polikarbonattan yapılmıştır. Bisfenol A, biberonun içindeki sıvıya geçebilen, hormon sistemine zarar verici bir kimyasaldır. Biberonun ambalajındaki PC7 yazısı ya da geri dönüşüm üçgeni içindeki 7 rakamı, ürünün içeriğinde polikarbonat kullanıldığını belirtir. Eskimiş biberonları kullanmayın. Çocukların iki yıldan daha eski PVC oyuncaklarla oynamasına izin vermeyin. Çocuklar için plastik logo taşımayan ve kimyasal işlemden geçmemiş giysileri tercih edin.
Banyoda Sentetik kokulu kozmetikleri kullanmak yerine, doğal ürünlerden yapılmış, kokusuz kozmetikleri kullanın. Triklosan içeren diş fırçalarını, diş macunlarını ve ağız sularını kullanmayın. Tehlikeli kokuları ve uçucu organik kimyasalları emebilen vinil yer malzemesinden uzak durun. Klorinle ağartılmış kağıt bazlı temizlik ürünlerini kullanmayın. Ürünlerinde phthalates kullanılmadığını belirten markaları tercih edin. İçinde böcek öldürücü bulunan bit şampuanlarını kullanmayın. Bunlar tümüyle zehirli kimyasallardır. Plastik bit tarağı kullanarak, saçları ıslakken tarayın.
Mutfakta Taze meyve ve sebzeleri iyice yıkamadan ve soymadan yemeyin. Konserve gıdalardan uzak durun. Triklosan içeren plastik kesme tahtalarını, bulaşık bezlerini, süngerleri, deterjanları, sabunları ve dezenfektanları kullanmayın. Streç film kullanmayın. Ambalajında PVC3 ve PC7 yazılarını ya da geri dönüşüm üçgeni içinde 3 ve 7 sayılarını gördüğünüz ürünleri almayın. Taze, organik gıdaları işlenmiş gıdalara tercih edin. Su filtresi kullanın. Yağ oranı yüksek yiyeceklerin tüketimini en aza indirin. Ton balığı gibi yağ oranı yüksek balıklar, yüksek düzeyde kimyasal madde içerebilir. Bu durum özellikle çocuklar, hamile kadınlar, hamile kalmayı planlayan ya da bebek emziren kadınlar için zararlıdır.

11. Sürdürülebilir kalkınma kavramı
Yaşama saygı duymak İnsanoğlunun yaşam kalitesini artırmak .
Yeryüzündeki yaşamın çeşitliliğini korumak
Yenilenemeyen kaynakların tüketimini en aza indirmek
Yeryüzünün taşıma kapasitesinin üzerine çıkmamak .
Alışkanlıklarımızı değiştirmek .
Herkesin kendi yöresine sahip çıkmasına imkan tanımak .
Kalkınma ve çevreyi bütüncül politikalar çerçevesinde ele almak.

kaynak
Deadlylady - avatarı
Deadlylady
Ziyaretçi
22 Kasım 2010       Mesaj #7
Deadlylady - avatarı
Ziyaretçi
Hibrid (Hybrid) otomobil elektrik ve benzin motorunun bir arada olduğu sisteme denir. Hibrid otolar elektrik motoru sayesinde çevre dostu olduğu için günümüz şartlarında çok büyük önem arz etmektedir.

Küresel ısınmaya somut çözümlerden biri olan Hibrid otolar gün geçtikçe piyasadaki pazar payını da attırıyor. Hatta Honda ve Toyoto gibi dev firmalar hibrid otomobillerde seri üretime başladılar bile.

Hibrid otomobillerin çalışma prensibi ise şöyle. Otomobil benzinli motoru sadece arabanın kalkışında ve yüksek hızda kullanıyor. Yani 0-12km/s ve 80 km/s üstü hızlarda araba benzinli motoru kullanırken 12 ile 80 km/s 'lik dilimde ise elektrikli motoru kullanıyor.

Elektrik motoru kullanacağı elektiriği de benzin motoru çalıştığı zamanlarda ya da frenleme sırasında şarj oluyor. Yani ekstradan bir şarja ihtiyaç duymuyor.

Çevre Bakanlığı'ndan da hibrid otolara destek geldi. Motor oranlarında ve emisyon ölçümünde düşük oranı veren arabaların araç vergisinin daha düşük alacağının çalışması başlamış. Hibrid otomobiller de bu kapsam da bu vergiden yararlanabilecekler.


kaynak:damacana.org
Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Aralık 2014 15:24 Sebep: aktif linkler deaktif edildi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ocak 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Günlük hayatta kullandığımız ürünlerin çevre dostu olup olmaması.

Benzer Konular

1 Mayıs 2011 / Ziyaretçi Çevre Bilimleri
26 Ocak 2009 / Ziyaretçi Çevre Bilimleri
11 Şubat 2015 / Misafir Soru-Cevap
14 Temmuz 2010 / cartedor Soru-Cevap