Arama

Atatürk'ün amaçları nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 22 Mayıs 2014 Gösterim: 32.173 Cevap: 16
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
25 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRKÜN AMAÇLARINI İSTİYORUM
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
ATATÜRK'ÜN KURDUĞU KURUMLAR VE AMAÇLARI

Sponsorlu Bağlantılar

Türkiye Cumhuriyeti’nin yarı resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı 6 Nisan 1920'de Milli Mücadele davasını yurda ve dünyaya duyurup yaymak amacıyla Atatürk tarafından Ankara'da kuruldu. Başlangıçta bir tek teksir makinesiyle çalışan Anadolu Ajansı Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük yararlılıklar gösterdi. Anadolu Ajansı 1 Mart 1925'te Devletin %40 hissedarı olduğu bir anonim ortaklık haline getirildi.


Ankara Hukuk Fakültesi
< Ankara Hukuk Fakültesi 5 Aralık 1925 tarihinde Ankara Adliye Hukuk Mektebi adıyla kuruldu. Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması için ilk teşebbüs 1921 yılında yapıldı. Bu tarihte Kastamonu milletvekili Abdulkadir Kemal Bey Meclise 3 maddelik bir teklif vererek Ankara'da bir hukuk mektebi açılmasını önerdi. Gazi Mustafa Kemal’de 1922 yılında meclisi açış konuşmasında Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması gereğini belitti. 1925'te Hukuk Mektebi açıldı ve 301 öğrenci kayıt yaptırdı. Okula uygun bir bina bulunamadığı için açılış Büyük Millet Meclisinin toplantı salonunda yapıldı. Fakültenin açılış konuşmasını Gazi Mustafa Kemal yaptı ve ilk dersi Ahmet Bey (Ağaoğlu) verdi. Hukuk mektebi 1927 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Ankara Hukuk Fakültesi ismini aldı.


Ankara Orman Çiftliği
Atatürk Ankara’nın 7 km batısındaki çorak topraklarda örnek bir çiftlik kurmayı düşünmüş Türk çiftçisine toprak ve tabiat şartları uygun olmasa dahi bilgiyle ve kararlılıkla çalışıldığı takdirde başarı sağlanabileceğini göstermek istemişti. Bunun üzerine 29 Ocak 1925’te Gazi Çiftliği’ni kurmak amacıyla bir miktar arazi satın aldı.

5 Mayıs 1925’te kurduğu Orman Çiftliği’nde çiftliğin her türlü faaliyetiyle uğraşan bütün masraflarını kendisi karşılayan Atatürk burada Atatürk Köşkü’nü yaptırmıştır.

Atatürk 11 Mayıs 1937’de çiftliklerini içerisindeki köşklerle birlikte milletine armağan etmiştir.


Çocuk Esirgeme Kurumu
Çocuk Esirgeme Kurumu eski adıyla Himaye-i Eftal Cemiyeti Atatürk'ün öncülüğünde kuruldu. Önceleri Kurtuluş Savaşına katılanların çocuklarını esirgeme ve eğitmeyi amaç edindi. Sonraları muhtaç çocuklara yiyecek giyecek ve okul malzemesi yardımı yapmak kimsesiz çocukların yönetimini üzerine almak doğumevleri ve çocuk yuvaları çocuklar için hastane prevantoryum sanatoryum dinlenme kampları kurmak doğum ve çocuk sağlığı konularında annelere öğüt vermek gibi görevler yüklendi.


Demiryolları ve Limanlar Genel Müdürlüğü
Demiryollarının yapımı ve işletmesi için kurulan ve Nafıa Vekaleti'ne bağlı olarak çalışan müdürlükler 1927'de birleştirilerek Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi olarak kuruldu. Bu kuruluşun adı 1929'da Devlet Demiryolları ve Limanları Umum Müdürlüğü 1931'de ise Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü olarak değiştirildi. Bugünkü adını aldığı 1953'e değin katma bütçeli devlet kuruluşu iken o yıl İktisadi Devlet Teşekkülüne dönüştürüldü. 1984'te ise Kamu İktisadi Kuruluşu konumuna getirildi.

Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Türkiye'yi elektriğe kavuşturma planını ve bu plan içinde yer alan kuruluşların ön projelerini hazırlamak üzere düzenlenen kanunla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Kamu İktisadi Teşebbüs’ü niteliğinde bir kurum olarak 24 Haziran 1935'te kuruldu.

Etibank
Türkiye'de maden enerji ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 2 Haziran 1935 tarih ve 2805 sayılı kanunla kuruldu. 1963'te Etibank'ın Kuzeybatı ve Batı Anadolu elektrik sistemlerine Balıkesir-Bursa enerji nakil hattı bağlandı. Etibank'ın kuruluş kanununun 10. maddesi bankacılık faaliyetlerini yalnız kendi bünyesindeki müesseseler için öngörüyordu. 1955'te 6590 sayılı kanun bu maddeyi kaldırdı. Önce büro sonra şube niteliğindeki bir nüve daha sonra bir bankacılık dairesi kuruldu.1956'da ilk şubeler Pangaltı (İstanbul) ve İskenderun'da açıldı.


Halkevleri
Halkın eğitimine ve kültürel gelişmesine yardımcı olmak üzere 19 Şubat 1932’de kuruldu. Ankara'da yapılan açılış töreninde Atatürk teşebbüsün amacını şöyle açıkladı:"Gençlik gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Millet şuurlu birbirini anlayan birbirini seven ideale bağlı bir halk kitlesi halinde teşkilatlandırılmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına yetişkin muallim olduklarına malik olmak kafi değildir. Halkı yetiştirmek halkı bir kitle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisinin tanzimini ihmal etmemeliyiz"

Halkevlerinin açılması hakkındaki karar C.H.P. genel yönetim kurulunca alındı. Açılacak müesseselerin yönetim ve denetim görevleri partinin il idare kurullarına verildi. 1951 yılında kuruluşa tüzel kişilik kazandırmak ve bunun o tarihte muhalefete geçmiş olan C.H.P. ile ilişkisini kesmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bir tasarı tartışmalar sırasında mahiyet değiştirdi ve halkevlerinin kapatılmasını her türlü menkul ve gayrimenkul varlıkların hazineye intikal ettirilmesini öngören 5830 sayılı kanun kabul edilerek gereği yerine getirildi.


Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA)
Yeraltı zenginliklerimizi arayıp çıkarmak bunlardan işletilmekte olanları daha verimli duruma getirmek bu alanda inceleme ve araştırma yapmak faaliyet konusuyla ilgili elemanları yetiştirmek üzere 1935 yılında kuruldu. Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı tüzel kişiliğe sahip özel hukuk hükümlerine tabi Kamu İktisadi Teşebbüsü olarak çalışmalarına devam etmektedir.


Merkez Bankası
Cumhuriyet'in ilk yıllarında siyasal yönetimin ana düşüncesi bir merkez bankası oluşturmaktan çok ulusal ticaret bankaları yaratmaktı. Bunun için 1924'te önce Türkiye İş Bankası oluşturuldu. 1925'te süresi dolacak Osmanlı Bankası'nın imtiyazı 1935'e değin uzatılmakla birlikte yeni anlaşmada hükümetin banknot çıkaracak bir merkez bankası kurabilmesi için kapı açık bırakıldı. Türk parasının değerindeki düşüşlere karşı duyarlı olan Cumhuriyet yöneticileri 1926'da bir merkez bankası kurulması hazırlıklarını başlattı. Merkez Bankasının yolunu açmak için Türk parasının kıymetini koruma hakkında kanun çıkarıldı. Haziran 1930'da kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ekim 1931'de 15 Milyon sermaye ile karma bir anonim şirket olarak kuruldu. Ocak 1932'de çalışmaya başladı.

Merkez Hıfzısıha Enstitüsü
Türkiye'de koruyucu hekimliğin gerektirdiği tahlil kontrol üretim ve araştırma görevlerini yürütmek üzere Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olarak 27 Haziran 1928 yılında kuruldu. 1267 sayılı kanuna göre "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzısıhha Müessesesi" adıyla çalışmaya başladı.



Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
Koruyucu ve tedavi edici hekimlik hizmetlerini düzenlemek sosyal yardım çalışmalarını yürütmek serbest hekimlik ve eczacılık faaliyetini denetlemek amacıyla kurulan Sıhhat ve İctimai Muavenet Vekaleti adı altında 1920'de kuruldu. 1945'te Anayasa terimlerinin Türkçeleştirme sırasında adı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı olarak değiştirildi.

Sanayi ve Maadin Bankası
Cumhuriyetin ilk yıllarında benimsenen liberal ekonomi politikası doğrultusunda 1925-1932 yılları arasında etkinlikte bulunan devlet bankası olan Sanayi ve Maadin Bankası'nın kuruluşunu düzenleyen 633 sayılı yasaya göre bankanın görevleri; kendisine devredilen devlet fabrikalarını özel sektöre devredilinceye değin işletmek özel sektörle ortaklıklar kurmak tek başına ya da ortaklıkları aracılığıyla maden ayrıcalığı almak ve bunları özel sektörle ortaklık yoluyla işletme ki sanayi ve madencilik alanlarında etkinlikte bulunan özel girişimcilere kredi açmak ve bankacılık işlemleri yapmaktı.

Sümerbank
Sümerbank tüzel kişiliği ve özel kanununda belirtilen sınırlar içinde muhtariyeti olan sorumluluğu sermayesiyle sınırlı; sermayesinin tamamı devlete ait iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere özel hukuka tabi şekilde Sanayi Bakanlığına bağlı İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 1933 yılında kuruldu. O dönem verimlilik ve karlılık ilkelerini göz önünde tutarak imalat sanayii kurdu işletmecilik sınai mamullerini pazarlama bankacılık işleriyle meşgul oldu.

Türk Dil Kurumu
Türkçe'nin incelenmesi özleştirilmesi geliştirilmesi için çalışan kurum Atatürk'ün teşviki ve himayesiyle Semih Rıfat Ruşen Eşref (Ünaydın) Celal Sahir (Erozan) Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) tarafından 12 Temmuz 1932’de kuruldu.

26 Eylül 1932'de Dolmabahçe Sarayında toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı kurumun çalışma programı olarak şu maddeleri tespit etti: 1.Türk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması 2.Türk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması 3.Anadolu ve Rumeli ağızlarından kelimelerin derlenmesi Osmanlıca kelimelere Türkçe karşılıklar bulunması 4.Türkçe bir sözlük hazırlanması 5.Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması 6.Türk dili üstüne yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin çevrilmesi 7.Terimlerin Türkçeleştirilmesi.

Türk Tarih Kurumu
Türk tarihini bilimin en yeni verilerine dayanarak yeniden incelemek ve Türkiye'nin dünya medeniyetine olan katkısını meydana çıkarmak amacıyla Nisan 1931'de Atatürk'ün teşvikiyle Ankara'da Türk ocakları Merkez heyetine bağlı olarak kuruldu.

Kurum tüzüğünün amaç maddesi şöyledir "Kurumun amacı Türk Tarihi ile Türkiye Tarihi’ni ve bunlarla ilgili konuları inceleme ve elde edilen sonuçları her türlü yolla yaymaktır".

Kurum belli başlı dünya bilim kurumlarına üyedir ve 220'den fazla akademi üniversite ve bilim kuruluşuyla kitap ve dergi değişimi yapar. Atatürk Türk Tarih Kurumu'nun daha çok bir akademi niteliği taşımasını üye sayısının sınırlı tutulmasını istemiştir. Kurum 16 üye ile kuruldu. Daha sonra üye sayısı 41 ile sınırlandırıldı. Kurum üyeleri Eskiçağ Ortaçağ ve Yeniçağ adları altında üç uzmanlık koluna ayrılarak çalışmaktadır.

Türkiye Cumuriyeti Ziraat Bankası
Türkiye Cumuriyeti Ziraat Bankası'nın temelini 1863'te tarımsal kredileri düzenleme girişimlerine başlayan Niş Valisi Midhat Paşa attı. Midhat Paşa'nın Rusçuk kasabasının Pirot köyünde kurduğu bir tür tarım kredi kooperatifi olan Memleket Sandığı uygulaması 1867'den sonra resmi nitelik kazandı ve yaygınlaştı.1883'ten sonra aşar vergisine yapılan %10 oranındaki "Menafi Hissesi" zammı sandıklara gelir olarak bağlandı. Böylece Menafi Sandıkları adını alan kurum 1888'de merkezi İstanbul'da bulunan10 milyon Osmanlı lirası sermayeli Ziraat Bankası'na dönüştürüldü.1914'te bankanın yapısında ve çalışma ilkelerinde yapılan yeni düzenlemeler 1916'da yasallaştı. Şube sayısı 1923'te hızla artarak 316'yı bulan banka Cumhuriyet dönemine aktarılan en köklü ve yaygın mali kuruluş oldu. Cumhuriyet yönetimi 1924'te bir yasayla bankayı bir devlet kurumu olmaktan çıkarıp 30 milyon lira sermayeli bir anonim şirkete dönüştürdü; etkinliklerini tarım dışına da taşırarak her türlü bankacılık işleminde bulunma yetkisi tanıdı.1926'da bankanın adına Türkiye sözcüğünü eklendi. 1937'de çıkarılan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası kanunuyla kendi yasası dışında özel hukuk hükümlerine bağlı tüzel kişiliği olan bir devlet kuruluşuna dönüştü.


İşbankası
Atatürk tarafından 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Kuruluşunun ilk yıllarındaki iktisadi şartlara uygun olarak daha çok kalkınma ve yatırım bankacılık yönü ağır bastı. Türkiye İş Bankası kuruluş gayesine de uygun olarak ülkenin iktisadi kalkınması ve sanayileşmesinde önemli rol oynadı; bu amaçla çeşitli yatırımlar yaptı. Ülkede tasarrufu teşvik amacıyla ikramiye ve kumbara sistemini ilk defa uygulayan; seyahat çeklerini ülkeye ilk getiren banka da Türkiye İş Bankası oldu. Sigortacılık alanında öncülük yaptı ve Anadolu Türk Sigorta şirketi ile Destek Reasüran Anonim şirketini kurdu.

Ziraat Okulları ve Yüksek Ziraat Enstitüsü
Zirai alanda çalışmak üzere teknisyen seviyesinde eleman yetiştirmek çeşitli bölgelerin zirai yapılarını ve özellikleri hakkında incelemeler yapmak amacıyla Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulmuş meslek okulları.
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
25 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
hangi konudaki amaçları?
Sponsorlu Bağlantılar
Quo vadis?
berkay vural - avatarı
berkay vural
Ziyaretçi
31 Aralık 2008       Mesaj #3
berkay vural - avatarı
Ziyaretçi
atatürkün amaçları
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
31 Aralık 2008       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ATATÜRK'ÜN KURDUĞU KURUMLAR VE AMAÇLARI


Türkiye Cumhuriyeti’nin yarı resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı 6 Nisan 1920'de Milli Mücadele davasını yurda ve dünyaya duyurup yaymak amacıyla Atatürk tarafından Ankara'da kuruldu. Başlangıçta bir tek teksir makinesiyle çalışan Anadolu Ajansı Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük yararlılıklar gösterdi. Anadolu Ajansı 1 Mart 1925'te Devletin %40 hissedarı olduğu bir anonim ortaklık haline getirildi.


Ankara Hukuk Fakültesi
< Ankara Hukuk Fakültesi 5 Aralık 1925 tarihinde Ankara Adliye Hukuk Mektebi adıyla kuruldu. Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması için ilk teşebbüs 1921 yılında yapıldı. Bu tarihte Kastamonu milletvekili Abdulkadir Kemal Bey Meclise 3 maddelik bir teklif vererek Ankara'da bir hukuk mektebi açılmasını önerdi. Gazi Mustafa Kemal’de 1922 yılında meclisi açış konuşmasında Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması gereğini belitti. 1925'te Hukuk Mektebi açıldı ve 301 öğrenci kayıt yaptırdı. Okula uygun bir bina bulunamadığı için açılış Büyük Millet Meclisinin toplantı salonunda yapıldı. Fakültenin açılış konuşmasını Gazi Mustafa Kemal yaptı ve ilk dersi Ahmet Bey (Ağaoğlu) verdi. Hukuk mektebi 1927 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Ankara Hukuk Fakültesi ismini aldı.


Ankara Orman Çiftliği
Atatürk Ankara’nın 7 km batısındaki çorak topraklarda örnek bir çiftlik kurmayı düşünmüş Türk çiftçisine toprak ve tabiat şartları uygun olmasa dahi bilgiyle ve kararlılıkla çalışıldığı takdirde başarı sağlanabileceğini göstermek istemişti. Bunun üzerine 29 Ocak 1925’te Gazi Çiftliği’ni kurmak amacıyla bir miktar arazi satın aldı.

5 Mayıs 1925’te kurduğu Orman Çiftliği’nde çiftliğin her türlü faaliyetiyle uğraşan bütün masraflarını kendisi karşılayan Atatürk burada Atatürk Köşkü’nü yaptırmıştır.

Atatürk 11 Mayıs 1937’de çiftliklerini içerisindeki köşklerle birlikte milletine armağan etmiştir.


Çocuk Esirgeme Kurumu
Çocuk Esirgeme Kurumu eski adıyla Himaye-i Eftal Cemiyeti Atatürk'ün öncülüğünde kuruldu. Önceleri Kurtuluş Savaşına katılanların çocuklarını esirgeme ve eğitmeyi amaç edindi. Sonraları muhtaç çocuklara yiyecek giyecek ve okul malzemesi yardımı yapmak kimsesiz çocukların yönetimini üzerine almak doğumevleri ve çocuk yuvaları çocuklar için hastane prevantoryum sanatoryum dinlenme kampları kurmak doğum ve çocuk sağlığı konularında annelere öğüt vermek gibi görevler yüklendi.


Demiryolları ve Limanlar Genel Müdürlüğü
Demiryollarının yapımı ve işletmesi için kurulan ve Nafıa Vekaleti'ne bağlı olarak çalışan müdürlükler 1927'de birleştirilerek Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi olarak kuruldu. Bu kuruluşun adı 1929'da Devlet Demiryolları ve Limanları Umum Müdürlüğü 1931'de ise Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü olarak değiştirildi. Bugünkü adını aldığı 1953'e değin katma bütçeli devlet kuruluşu iken o yıl İktisadi Devlet Teşekkülüne dönüştürüldü. 1984'te ise Kamu İktisadi Kuruluşu konumuna getirildi.

Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Türkiye'yi elektriğe kavuşturma planını ve bu plan içinde yer alan kuruluşların ön projelerini hazırlamak üzere düzenlenen kanunla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Kamu İktisadi Teşebbüs’ü niteliğinde bir kurum olarak 24 Haziran 1935'te kuruldu.

Etibank
Türkiye'de maden enerji ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 2 Haziran 1935 tarih ve 2805 sayılı kanunla kuruldu. 1963'te Etibank'ın Kuzeybatı ve Batı Anadolu elektrik sistemlerine Balıkesir-Bursa enerji nakil hattı bağlandı. Etibank'ın kuruluş kanununun 10. maddesi bankacılık faaliyetlerini yalnız kendi bünyesindeki müesseseler için öngörüyordu. 1955'te 6590 sayılı kanun bu maddeyi kaldırdı. Önce büro sonra şube niteliğindeki bir nüve daha sonra bir bankacılık dairesi kuruldu.1956'da ilk şubeler Pangaltı (İstanbul) ve İskenderun'da açıldı.


Halkevleri
Halkın eğitimine ve kültürel gelişmesine yardımcı olmak üzere 19 Şubat 1932’de kuruldu. Ankara'da yapılan açılış töreninde Atatürk teşebbüsün amacını şöyle açıkladı:"Gençlik gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Millet şuurlu birbirini anlayan birbirini seven ideale bağlı bir halk kitlesi halinde teşkilatlandırılmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına yetişkin muallim olduklarına malik olmak kafi değildir. Halkı yetiştirmek halkı bir kitle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisinin tanzimini ihmal etmemeliyiz"

Halkevlerinin açılması hakkındaki karar C.H.P. genel yönetim kurulunca alındı. Açılacak müesseselerin yönetim ve denetim görevleri partinin il idare kurullarına verildi. 1951 yılında kuruluşa tüzel kişilik kazandırmak ve bunun o tarihte muhalefete geçmiş olan C.H.P. ile ilişkisini kesmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bir tasarı tartışmalar sırasında mahiyet değiştirdi ve halkevlerinin kapatılmasını her türlü menkul ve gayrimenkul varlıkların hazineye intikal ettirilmesini öngören 5830 sayılı kanun kabul edilerek gereği yerine getirildi.


Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA)
Yeraltı zenginliklerimizi arayıp çıkarmak bunlardan işletilmekte olanları daha verimli duruma getirmek bu alanda inceleme ve araştırma yapmak faaliyet konusuyla ilgili elemanları yetiştirmek üzere 1935 yılında kuruldu. Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı tüzel kişiliğe sahip özel hukuk hükümlerine tabi Kamu İktisadi Teşebbüsü olarak çalışmalarına devam etmektedir.


Merkez Bankası
Cumhuriyet'in ilk yıllarında siyasal yönetimin ana düşüncesi bir merkez bankası oluşturmaktan çok ulusal ticaret bankaları yaratmaktı. Bunun için 1924'te önce Türkiye İş Bankası oluşturuldu. 1925'te süresi dolacak Osmanlı Bankası'nın imtiyazı 1935'e değin uzatılmakla birlikte yeni anlaşmada hükümetin banknot çıkaracak bir merkez bankası kurabilmesi için kapı açık bırakıldı. Türk parasının değerindeki düşüşlere karşı duyarlı olan Cumhuriyet yöneticileri 1926'da bir merkez bankası kurulması hazırlıklarını başlattı. Merkez Bankasının yolunu açmak için Türk parasının kıymetini koruma hakkında kanun çıkarıldı. Haziran 1930'da kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ekim 1931'de 15 Milyon sermaye ile karma bir anonim şirket olarak kuruldu. Ocak 1932'de çalışmaya başladı.

Merkez Hıfzısıha Enstitüsü
Türkiye'de koruyucu hekimliğin gerektirdiği tahlil kontrol üretim ve araştırma görevlerini yürütmek üzere Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olarak 27 Haziran 1928 yılında kuruldu. 1267 sayılı kanuna göre "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzısıhha Müessesesi" adıyla çalışmaya başladı.



Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
Koruyucu ve tedavi edici hekimlik hizmetlerini düzenlemek sosyal yardım çalışmalarını yürütmek serbest hekimlik ve eczacılık faaliyetini denetlemek amacıyla kurulan Sıhhat ve İctimai Muavenet Vekaleti adı altında 1920'de kuruldu. 1945'te Anayasa terimlerinin Türkçeleştirme sırasında adı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı olarak değiştirildi.

Sanayi ve Maadin Bankası
Cumhuriyetin ilk yıllarında benimsenen liberal ekonomi politikası doğrultusunda 1925-1932 yılları arasında etkinlikte bulunan devlet bankası olan Sanayi ve Maadin Bankası'nın kuruluşunu düzenleyen 633 sayılı yasaya göre bankanın görevleri; kendisine devredilen devlet fabrikalarını özel sektöre devredilinceye değin işletmek özel sektörle ortaklıklar kurmak tek başına ya da ortaklıkları aracılığıyla maden ayrıcalığı almak ve bunları özel sektörle ortaklık yoluyla işletme ki sanayi ve madencilik alanlarında etkinlikte bulunan özel girişimcilere kredi açmak ve bankacılık işlemleri yapmaktı.

Sümerbank
Sümerbank tüzel kişiliği ve özel kanununda belirtilen sınırlar içinde muhtariyeti olan sorumluluğu sermayesiyle sınırlı; sermayesinin tamamı devlete ait iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere özel hukuka tabi şekilde Sanayi Bakanlığına bağlı İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 1933 yılında kuruldu. O dönem verimlilik ve karlılık ilkelerini göz önünde tutarak imalat sanayii kurdu işletmecilik sınai mamullerini pazarlama bankacılık işleriyle meşgul oldu.

Türk Dil Kurumu
Türkçe'nin incelenmesi özleştirilmesi geliştirilmesi için çalışan kurum Atatürk'ün teşviki ve himayesiyle Semih Rıfat Ruşen Eşref (Ünaydın) Celal Sahir (Erozan) Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) tarafından 12 Temmuz 1932’de kuruldu.

26 Eylül 1932'de Dolmabahçe Sarayında toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı kurumun çalışma programı olarak şu maddeleri tespit etti: 1.Türk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması 2.Türk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması 3.Anadolu ve Rumeli ağızlarından kelimelerin derlenmesi Osmanlıca kelimelere Türkçe karşılıklar bulunması 4.Türkçe bir sözlük hazırlanması 5.Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması 6.Türk dili üstüne yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin çevrilmesi 7.Terimlerin Türkçeleştirilmesi.

Türk Tarih Kurumu
Türk tarihini bilimin en yeni verilerine dayanarak yeniden incelemek ve Türkiye'nin dünya medeniyetine olan katkısını meydana çıkarmak amacıyla Nisan 1931'de Atatürk'ün teşvikiyle Ankara'da Türk ocakları Merkez heyetine bağlı olarak kuruldu.

Kurum tüzüğünün amaç maddesi şöyledir "Kurumun amacı Türk Tarihi ile Türkiye Tarihi’ni ve bunlarla ilgili konuları inceleme ve elde edilen sonuçları her türlü yolla yaymaktır".

Kurum belli başlı dünya bilim kurumlarına üyedir ve 220'den fazla akademi üniversite ve bilim kuruluşuyla kitap ve dergi değişimi yapar. Atatürk Türk Tarih Kurumu'nun daha çok bir akademi niteliği taşımasını üye sayısının sınırlı tutulmasını istemiştir. Kurum 16 üye ile kuruldu. Daha sonra üye sayısı 41 ile sınırlandırıldı. Kurum üyeleri Eskiçağ Ortaçağ ve Yeniçağ adları altında üç uzmanlık koluna ayrılarak çalışmaktadır.

Türkiye Cumuriyeti Ziraat Bankası
Türkiye Cumuriyeti Ziraat Bankası'nın temelini 1863'te tarımsal kredileri düzenleme girişimlerine başlayan Niş Valisi Midhat Paşa attı. Midhat Paşa'nın Rusçuk kasabasının Pirot köyünde kurduğu bir tür tarım kredi kooperatifi olan Memleket Sandığı uygulaması 1867'den sonra resmi nitelik kazandı ve yaygınlaştı.1883'ten sonra aşar vergisine yapılan %10 oranındaki "Menafi Hissesi" zammı sandıklara gelir olarak bağlandı. Böylece Menafi Sandıkları adını alan kurum 1888'de merkezi İstanbul'da bulunan10 milyon Osmanlı lirası sermayeli Ziraat Bankası'na dönüştürüldü.1914'te bankanın yapısında ve çalışma ilkelerinde yapılan yeni düzenlemeler 1916'da yasallaştı. Şube sayısı 1923'te hızla artarak 316'yı bulan banka Cumhuriyet dönemine aktarılan en köklü ve yaygın mali kuruluş oldu. Cumhuriyet yönetimi 1924'te bir yasayla bankayı bir devlet kurumu olmaktan çıkarıp 30 milyon lira sermayeli bir anonim şirkete dönüştürdü; etkinliklerini tarım dışına da taşırarak her türlü bankacılık işleminde bulunma yetkisi tanıdı.1926'da bankanın adına Türkiye sözcüğünü eklendi. 1937'de çıkarılan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası kanunuyla kendi yasası dışında özel hukuk hükümlerine bağlı tüzel kişiliği olan bir devlet kuruluşuna dönüştü.


İşbankası
Atatürk tarafından 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Kuruluşunun ilk yıllarındaki iktisadi şartlara uygun olarak daha çok kalkınma ve yatırım bankacılık yönü ağır bastı. Türkiye İş Bankası kuruluş gayesine de uygun olarak ülkenin iktisadi kalkınması ve sanayileşmesinde önemli rol oynadı; bu amaçla çeşitli yatırımlar yaptı. Ülkede tasarrufu teşvik amacıyla ikramiye ve kumbara sistemini ilk defa uygulayan; seyahat çeklerini ülkeye ilk getiren banka da Türkiye İş Bankası oldu. Sigortacılık alanında öncülük yaptı ve Anadolu Türk Sigorta şirketi ile Destek Reasüran Anonim şirketini kurdu.

Ziraat Okulları ve Yüksek Ziraat Enstitüsü
Zirai alanda çalışmak üzere teknisyen seviyesinde eleman yetiştirmek çeşitli bölgelerin zirai yapılarını ve özellikleri hakkında incelemeler yapmak amacıyla Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulmuş meslek okulları.
Quo vadis?
asiltürk70 - avatarı
asiltürk70
Ziyaretçi
15 Haziran 2009       Mesaj #5
asiltürk70 - avatarı
Ziyaretçi
amacı islam dinini tanıtmak ve bu asil milleti aciz durumdan kurtarmaktı ve daha büsürü amcı vardı ama bunlar bi kaçı ve hepsinide gerçekleştirdi bunlardan en büyügüde türkiye cumhuriyetini kurmak ve türk milletini aciz durumdan kurtarmak ve islam dinini asil milletimize tanıtmaktı amacı vatanı ve milletisevmek en iyi şekilde yönlendirmek eamngüzel şekilde ögretmekti hep vatan ve milletin iyi olması için çalıştı ömrünede bu ugurda harcadı(tesri su yolunda kırılır) 19 yıl egitim+19 yıl askeriye+19 yıl devlet başkanlıgıyla sıfatlandırıldı=57 yıl bu 57 yıla belki 1000 yılda yapılamayacak işler sıgdırdı türk tarihini çok güzelde tanıttı türk dilini tanıtı türklerin öncüsü atası oldu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2009       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atürk ün kurduğu fakültenin amacı nedir arkadaşlar?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ataturkçülüğün amac ve nitelikleri
RuffRyders - avatarı
RuffRyders
Kayıtlı Üye
6 Mart 2010       Mesaj #8
RuffRyders - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ataturkçülüğün amac ve nitelikleri


Atatürkçülük Amaçları Türk milletinin ihtiyaçlarından doğan, toplum hayatına yön veren gerçekçi ve millî bir sistemdir.Atatürkçülük Amaçları İlerlemeye ve yenileşmeye açıktır.Atatürkçülüğün Amaçları Atatürkçülük, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmadır. Atatürkçülük, Türk toplumuna uygun sosyal ve siyasî kurumlar kurarak modern toplum olma demektir.Atatürkçülük Amaçları Atatürk‘ün “her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir” sözü bunu çok güzel açıklar.Atatürkçülüğün Amaçları Dünyadaki milletlerin mutluluğu birbirlerinin haklarına saygılı olmaları ile mümkündür.Atatürkçülüğün Amaçları Dünya barışı ancak bu şekilde korunur.

Atatürkçülük Amaçları Atatürkçülüğün temelinde millî kültür vardır.Atatürkçülüğün Amaçları Millî kültür, millî bir dünya görüşü olmasına rağmen evrensel özellikler de taşır. Atatürk’ün yapmış olduğu kurtuluş mücadelesi mazlum milletlerin kurtuluş ümidi olmuştur. Atatürkçülüğün Amaçları, hiçbir milleti sömürmeyi ve bağımsızlığını ortadan kaldırmayı amaçlamamıştır.Atatürkçülük Amaçları Tüm insanlığın barış ve huzur içinde yaşamasını hedeflemiştir.Atatürkçülüğün Amaçları Atatürk’ün başlattığı bağımsızlık mücadelesi ile birlikte diğer sömürge milletler de Atatürk’ün önderliğinde verilen Türk bağımsızlık savaşını örnek almışlardır.

Atatürkçülük Amaçları Atatürkçülüğü oluşturan ilkeler, birbirini tamamlayan bütünün parçaları gibidir.Atatürkçülüğün Amaçları Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, ve halkçılık birbirinden ayrı düşünülemez. Atatürkçülüğün Amaçları Cumhuriyetçilik ilkesi, Atatürk’ün devlet anlayışının temellerinden birini oluşturan millî egemenlik ilkesinin doğal bir sonucudur.Atatürkçülük Amaçları Atatürk milliyetçiliği, hürriyet ve insan şahsiyetine değer veren eşitlik fikrine dayanır.Atatürkçülüğün Amaçları Halkçılık ise milliyetçilik fikrinin bir sonucu olarak bütün fertlerin eşit hak, yetki ve sorumluluklara sahip olmasını öngörür.Atatürkçülüğün Amaçları Ayrı ayrı ele alınırlarsa tam olarak anlaşılmazlar. Lâiklik, modern toplum düzeninin oluşmasını sağlayan en önemli ilkedir.Atatürkçülük Amaçları İnkılâpçılık bunların toplumda yaygınlaştırılıp kökleşmesini sağlar.

Atatürkçülük Amaçları Çağdaş medeniyet düzeyine ulaşmayı amaçlayan Atatürkçü Düşünce Sistemi, akılcı ve bilimcidir.Atatürkçülüğün Amaçları Ülke bütünlüğünün korunması için millî birlik ve beraberliğe önem verir.Atatürkçülük Amaçları İnsan hak ve hürriyetlerine saygılıdır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ekim 2010       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dil ve tarih-coğrafya fakültesinin kuruluş amacı?????????????????????????????????????????????????????????????????????? ??????????????????????????????????????????????????????????????????????????? ??????????????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Ekim 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
anadolu ajansının kuruluşuş amaçları

Benzer Konular

13 Nisan 2014 / Misafir Soru-Cevap
18 Şubat 2012 / Misafir71 Soru-Cevap
29 Mart 2014 / Misafir Soru-Cevap
19 Kasım 2010 / Misafir Soru-Cevap
20 Kasım 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap