Arama

Türk edebiyatındaki dönemlere ait şiirler ve şairlerin öz şiire katkıları nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 27 Mart 2009 Gösterim: 24.278 Cevap: 2
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
25 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Tanzimat, Servet-i Fünun ve Milli Edebiyat Dönemi şiiriyle ilgili bildiklerinizden hareketle Cumhuriyet Döneminde öz şiir anlayışına bağlı şairler Türk şiirine neler katmıştır
EN İYİ CEVABI uchiha itachi verdi
Türk Edebiyatında Şiir

Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Türk şiirinin halk ağzından derlenmiş en eski ürünlerinden bazıları Divân-ı Lügati't-Türk 'tedir. Çuçu adlı bir Türk şairinin adının da anıldığı bu kaynaktaki şiirler aşk, doğa, kahramanlık, ahlaksal öğütler gibi dünya şiirinin en eski ve yaygın konularını kapsar. Burada verilen örnekler hece vezniyle söylenmiş, uyaklı dörtlüklerden oluşur. VIII.-XIII. yüzyıllardan kalma manici ve buddhacı Uygurlar'a ait şiirler koşuğ, küğ gibi adlar taşır. Bazılarının adları (Aprınçur Tigin, Sıngku, Seli Tutung) da bilinen bu dönem şairlerinin ürünlerinde hece vezni ve uyak gibi öğelerin yanında dize başındaki uyaklardan, dize yenilemelerinden, aliterasyondan da geniş biçimde yaralanılmıştır. Şölen, sığır, yuğ gibi dinsel törenlerde kopuz eşiliğinde söylenen eski Türk şiiri İslam dininin benimsenmesinden sonra Türk halk şairlerin ürünlerinin prototipidir. İslam uygarlığı çerçevsinde din, tasavvuf, konularını ele alan şiir yanında aşk, şarap temalarını işleyen din dışı şiirin esin sonucu oluştuğuna inanılmıştır. Halk şiirinin hece ile söylenmiş dörtlüklerine karşın aruz vezniyle beyit birimine dayanılarak oluşturulan divan şiiride, İran şiiri aracılığıyla alınan biçimler yanında yerli biçimler de (tuyuğ, şarkı) görülür. Şiirin kapalı olmaması, kolay anlaşılması daima istenmiştir.

“Şiirde sözün ruşen ola,açık ola ve sakın ki gamız söylemeyesin, yani örtülü söylemeyesin.”

Büyük ölçüde anlatı ustalığına dayanan eski şiirin bilgi kaynağından da beslenmesi ileri sürülmüştür. Bu yoldaki görüşler karşın divan şiiri ve XVIII. yüzyıldan itibaren ondan derin biçimde etkilenen halk şiiri, gerçek yaşamdan ve toplumdan alabildiğine uzaklaştı.

“İlimsiz şiir esası (temel) yok duvar gibi olur ve esassız duvar gayette biitibar olur.---- Fuzuli”


Dönemlerine göre Türk Şiiri


* Tanzimat Dönemi
* Servet-i Fünun Dönemi
* Fecr-i Ati Dönemi
* Garip Akımı
* İkinci Yeni Akımı
* Toplumcu-Gerçekçilik
* 1980 Sonrası Şiir
- Yeni Poetikalar
- XX. Yüzyıl Şiir Bildirileri
- XXI. Yüzyıl Şiir Bildirileri
* Diğerleri

Tanzimat Dönemi


19. yüzyıl şairi Namık Kemal (Mehmed Kemal)

Tanzimat dönemi şiirin gelişme süreci 1860 - 1896 yıllarına rastlar. 1939 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı'ndan sonra yetişen gençlerin, Batı Edebiyatı etkisinde kurmuş oldukları edebiyat türü olan Tanzimat Edebiyatı bu dönemde gelişmiştir. Önceleri dil üzerine tartışmalar yaparak etkileşimleri genişleten şair ve yazarlardan, Şinasi ve Agâh Efendi çıkardıkları Tercüman-ı Ahvâl(1860) ve Şinasi'nin tek başına çıkardığı Tasvîr-i Efkâr'da Batı uygarlığına çağdaş yaşamı geliştirerek ulaşılabileceğini vurgulamış, halkın düzeyini çıkardıkları mecmualar ile yükseltmeye çalışmışlardır. Bu süreçte yalın bir şiir dili ve düzyazı anlayışı benimsenmiştir. Bu dönemde Namık Kemal ve Ziya Paşa'da yazılarıyla poetikalarını duyurmuşlardır. Fransız Edebiyatı ve Romantizm akımının etkisinde Şinasi Fransız şairlerden çeşitli çeviri kitapları yayınlamıştır.

Tanzimat döneminin süren etkisine rağmen Divan şiiri bırakılamamıştır. Hece ölçüsü sık kullanılmasına rağmen, aruz ölçüleri de kullanılmaya devam etmiştir. Bu dönemin şairlerinden Ziya Paşa, 1874'te "Harâbât" adlı antolojisini yayınlamıştır. Recaizâde Ekrem, yeni nâzım biçimleri denemiş, Türk Edebiyatı'nda daha çok iyi bir kuramcı olarak kabul edilen bir şairdir. Abdülhak Hamit Tarhan, Türk Edebiyatı'na batılılaşma yönünde yoğun şiirler vermiştir. Şiirlerinde Romantizm ve Naturalizm'in etkileri görülmektedir.


Servet-i Fünun Dönemi


Servet-i Fünun şairi Cenap Şahabettin

Servet-i Fünun Dönemi edebiyatu 1896 - 1901 yılları arasında gelişmiştir. Bu dönemde yazılan şiirlerde yine Romantizm ve Sembolizm de etkisi görülmektedir. Ancak siyasal baskılardan ötürü sınırlı tutulan yazım alanında daha çok aşk, doğa ve aile temaları işlendi. Tevfik Fikret bu dönemin en önemli temsilcisidir. Diğer şairlerden Cenap Şahabettin, Süleyman Nazif, Faik Ali Ozansoy ve Celâl Sahir Erozan sayılabilir.


Fecr-i Ati Dönemi

Fecr-i Ati Dönemi edebiyatı 1909 - 1912 yılları arasında gelişmiştir. Ahmet Haşim, Emin Bülent, Tahsin Nahit ve Mehmet Behçet bu dönemin en önemli şairleri arasındadır. Ahmet Haşim, en tanınan şiir kitabı Göl Saatleri'ni 1921 yılında yayınlamıştır.


Garip Akımı


Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın birlikte çıkardığı şiir kitabı.

Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın kurduğu şiir akımıdır. Garip akımı şairleri, Garip adıyla ortak bir şiir kitabı yayınlamış; ayrıca tek yaprak yayımlanan Yaprak dergisini de uzun bir süre çıkarmışlardır. Orhan Veli şiiri, halka daha yakın görülmüş, benimsenmiş; Orhan Veli'yi de Türk şiirinin en bilinen şairi yapmıştır.

Milli edebiyat akımı ve konuşma diline, günlük yaşama, sokaktaki adamın serüvenine yönelen Garip şiiri ve daha sonraki hareketlerde şiirde vezin, uyak, söz ve anlatım sanatı gibi doğallığa aykırı anlatım öğelerini adım adım geride bıraktı.



İkinci Yeni Akımı


Cemal Süreya, Ece Ayhan, Edip Cansever ve Turgut Uyar İkinci Yeni'nin en tanınmış şairleridir. İkinci Yeni'yi bir akım olarak reddetmiş, şiirde eşya ve maddelere de dil vermişlerdir. Yer yer iç monolog da kullanan, şiirin vezin ölçülerinden ve uyaktan arınması gerektiğini imleyen şairler; şiire yeni bir ivme kazandırmış, döneminde çok eleştiriler almasına rağmen Türk şiirine belirgin bir şekilde yön vererek, gelişimine büyük katkıda bulunmuştur.


Toplumcu-Gerçekçilik


Toplumcu gerçekçilik, 1960 sonrasında yaygın olarak görülmektedir. Bu akımın şairleri İkinci Yeni'yi eleştirmiş, toplumcu şiiri savunmuşlardır. Toplumculuk ise yerini giderek devrimciliğe bırakmıştır. İsmet Özel ve Ataol Behramoğlu'nun 1970 - 1971 yıllarında çıkardığı "Halkın Dostları" adlı dergi de bu atılımın bir parçası sayılmaktadır.


1980 Sonrası Şiir

1980 sonrasında yazılan şiir, bazı edebiyat çevrelerinde kayıp dönem olarak adlandırılmaktadır. 2000'li yıllara değin süren sessizlik ve şiirdeki hareketsizlik, birçok kesimi bu dönem edebiyatını yok saymaya itmiştir. Hâlbuki bu dönemde Küçük İskender, Lale Müldür gibi şairler şiirin hareketliliğini sağlamışlardır.


Yeni Poetikalar

2000'li yıllarla beraber kabuk değiştirmeye başlayan şiir, somut ve deneysel şiir olarak şekil bulmuştur. Kimi şiir tarzında deneysel ve somut kavramları birleşmekte, kiminde ise sadece deneysel şiir örnekleri görülmektedir. Türkiye'de sadece deneysel şiir yayımlayan Adana çıkışlı Heves dergisi bulunmaktadır. Dergide yeni denenen şiir örneklerinin, çoğunlukla genç şairlere ait olduğu görülmektedir.


XX. Yüzyıl Şiir Bildirileri


* Fecr-i Ati Encümen-i Edebisi Beyannamesi
* Doğuş Bildirisi
* Yenibütün Şiir Manifestosu


XXI. Yüzyıl Şiir Bildirileri


* Yenibinyıl Şiir Bildirisi
* Dördüncü Yeni Şiir Bildirisi
* Soylu Yenilikçi Şiir Manifestosu
* Parçalı Ham Manifesto
* Madde Akımı Manifestosu


Diğerleri


* Edebiyat-ı Cedide
* Servet-i Fünun
* Yenibütüncü Şiir
* Somut Şiir
* Epik Şiir
* Dramatik şiir
* Deneysel şiir
* Metafizik Şiir
* Senfonik şiir
* Didaktik şiir
* Lirik şiir
* Pastoral Şiir
* Satirik Şiir
* Mesnevi Şiir

uchiha itachi - avatarı
uchiha itachi
Ziyaretçi
24 Ocak 2009       Mesaj #2
uchiha itachi - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Türk Edebiyatında Şiir

Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Türk şiirinin halk ağzından derlenmiş en eski ürünlerinden bazıları Divân-ı Lügati't-Türk 'tedir. Çuçu adlı bir Türk şairinin adının da anıldığı bu kaynaktaki şiirler aşk, doğa, kahramanlık, ahlaksal öğütler gibi dünya şiirinin en eski ve yaygın konularını kapsar. Burada verilen örnekler hece vezniyle söylenmiş, uyaklı dörtlüklerden oluşur. VIII.-XIII. yüzyıllardan kalma manici ve buddhacı Uygurlar'a ait şiirler koşuğ, küğ gibi adlar taşır. Bazılarının adları (Aprınçur Tigin, Sıngku, Seli Tutung) da bilinen bu dönem şairlerinin ürünlerinde hece vezni ve uyak gibi öğelerin yanında dize başındaki uyaklardan, dize yenilemelerinden, aliterasyondan da geniş biçimde yaralanılmıştır. Şölen, sığır, yuğ gibi dinsel törenlerde kopuz eşiliğinde söylenen eski Türk şiiri İslam dininin benimsenmesinden sonra Türk halk şairlerin ürünlerinin prototipidir. İslam uygarlığı çerçevsinde din, tasavvuf, konularını ele alan şiir yanında aşk, şarap temalarını işleyen din dışı şiirin esin sonucu oluştuğuna inanılmıştır. Halk şiirinin hece ile söylenmiş dörtlüklerine karşın aruz vezniyle beyit birimine dayanılarak oluşturulan divan şiiride, İran şiiri aracılığıyla alınan biçimler yanında yerli biçimler de (tuyuğ, şarkı) görülür. Şiirin kapalı olmaması, kolay anlaşılması daima istenmiştir.

“Şiirde sözün ruşen ola,açık ola ve sakın ki gamız söylemeyesin, yani örtülü söylemeyesin.”

Büyük ölçüde anlatı ustalığına dayanan eski şiirin bilgi kaynağından da beslenmesi ileri sürülmüştür. Bu yoldaki görüşler karşın divan şiiri ve XVIII. yüzyıldan itibaren ondan derin biçimde etkilenen halk şiiri, gerçek yaşamdan ve toplumdan alabildiğine uzaklaştı.

“İlimsiz şiir esası (temel) yok duvar gibi olur ve esassız duvar gayette biitibar olur.---- Fuzuli”


Dönemlerine göre Türk Şiiri


* Tanzimat Dönemi
* Servet-i Fünun Dönemi
* Fecr-i Ati Dönemi
* Garip Akımı
* İkinci Yeni Akımı
* Toplumcu-Gerçekçilik
* 1980 Sonrası Şiir
- Yeni Poetikalar
- XX. Yüzyıl Şiir Bildirileri
- XXI. Yüzyıl Şiir Bildirileri
* Diğerleri

Tanzimat Dönemi


19. yüzyıl şairi Namık Kemal (Mehmed Kemal)

Tanzimat dönemi şiirin gelişme süreci 1860 - 1896 yıllarına rastlar. 1939 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı'ndan sonra yetişen gençlerin, Batı Edebiyatı etkisinde kurmuş oldukları edebiyat türü olan Tanzimat Edebiyatı bu dönemde gelişmiştir. Önceleri dil üzerine tartışmalar yaparak etkileşimleri genişleten şair ve yazarlardan, Şinasi ve Agâh Efendi çıkardıkları Tercüman-ı Ahvâl(1860) ve Şinasi'nin tek başına çıkardığı Tasvîr-i Efkâr'da Batı uygarlığına çağdaş yaşamı geliştirerek ulaşılabileceğini vurgulamış, halkın düzeyini çıkardıkları mecmualar ile yükseltmeye çalışmışlardır. Bu süreçte yalın bir şiir dili ve düzyazı anlayışı benimsenmiştir. Bu dönemde Namık Kemal ve Ziya Paşa'da yazılarıyla poetikalarını duyurmuşlardır. Fransız Edebiyatı ve Romantizm akımının etkisinde Şinasi Fransız şairlerden çeşitli çeviri kitapları yayınlamıştır.

Tanzimat döneminin süren etkisine rağmen Divan şiiri bırakılamamıştır. Hece ölçüsü sık kullanılmasına rağmen, aruz ölçüleri de kullanılmaya devam etmiştir. Bu dönemin şairlerinden Ziya Paşa, 1874'te "Harâbât" adlı antolojisini yayınlamıştır. Recaizâde Ekrem, yeni nâzım biçimleri denemiş, Türk Edebiyatı'nda daha çok iyi bir kuramcı olarak kabul edilen bir şairdir. Abdülhak Hamit Tarhan, Türk Edebiyatı'na batılılaşma yönünde yoğun şiirler vermiştir. Şiirlerinde Romantizm ve Naturalizm'in etkileri görülmektedir.


Servet-i Fünun Dönemi


Servet-i Fünun şairi Cenap Şahabettin

Servet-i Fünun Dönemi edebiyatu 1896 - 1901 yılları arasında gelişmiştir. Bu dönemde yazılan şiirlerde yine Romantizm ve Sembolizm de etkisi görülmektedir. Ancak siyasal baskılardan ötürü sınırlı tutulan yazım alanında daha çok aşk, doğa ve aile temaları işlendi. Tevfik Fikret bu dönemin en önemli temsilcisidir. Diğer şairlerden Cenap Şahabettin, Süleyman Nazif, Faik Ali Ozansoy ve Celâl Sahir Erozan sayılabilir.


Fecr-i Ati Dönemi

Fecr-i Ati Dönemi edebiyatı 1909 - 1912 yılları arasında gelişmiştir. Ahmet Haşim, Emin Bülent, Tahsin Nahit ve Mehmet Behçet bu dönemin en önemli şairleri arasındadır. Ahmet Haşim, en tanınan şiir kitabı Göl Saatleri'ni 1921 yılında yayınlamıştır.


Garip Akımı


Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın birlikte çıkardığı şiir kitabı.

Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın kurduğu şiir akımıdır. Garip akımı şairleri, Garip adıyla ortak bir şiir kitabı yayınlamış; ayrıca tek yaprak yayımlanan Yaprak dergisini de uzun bir süre çıkarmışlardır. Orhan Veli şiiri, halka daha yakın görülmüş, benimsenmiş; Orhan Veli'yi de Türk şiirinin en bilinen şairi yapmıştır.

Milli edebiyat akımı ve konuşma diline, günlük yaşama, sokaktaki adamın serüvenine yönelen Garip şiiri ve daha sonraki hareketlerde şiirde vezin, uyak, söz ve anlatım sanatı gibi doğallığa aykırı anlatım öğelerini adım adım geride bıraktı.



İkinci Yeni Akımı


Cemal Süreya, Ece Ayhan, Edip Cansever ve Turgut Uyar İkinci Yeni'nin en tanınmış şairleridir. İkinci Yeni'yi bir akım olarak reddetmiş, şiirde eşya ve maddelere de dil vermişlerdir. Yer yer iç monolog da kullanan, şiirin vezin ölçülerinden ve uyaktan arınması gerektiğini imleyen şairler; şiire yeni bir ivme kazandırmış, döneminde çok eleştiriler almasına rağmen Türk şiirine belirgin bir şekilde yön vererek, gelişimine büyük katkıda bulunmuştur.


Toplumcu-Gerçekçilik


Toplumcu gerçekçilik, 1960 sonrasında yaygın olarak görülmektedir. Bu akımın şairleri İkinci Yeni'yi eleştirmiş, toplumcu şiiri savunmuşlardır. Toplumculuk ise yerini giderek devrimciliğe bırakmıştır. İsmet Özel ve Ataol Behramoğlu'nun 1970 - 1971 yıllarında çıkardığı "Halkın Dostları" adlı dergi de bu atılımın bir parçası sayılmaktadır.


1980 Sonrası Şiir

1980 sonrasında yazılan şiir, bazı edebiyat çevrelerinde kayıp dönem olarak adlandırılmaktadır. 2000'li yıllara değin süren sessizlik ve şiirdeki hareketsizlik, birçok kesimi bu dönem edebiyatını yok saymaya itmiştir. Hâlbuki bu dönemde Küçük İskender, Lale Müldür gibi şairler şiirin hareketliliğini sağlamışlardır.


Yeni Poetikalar

2000'li yıllarla beraber kabuk değiştirmeye başlayan şiir, somut ve deneysel şiir olarak şekil bulmuştur. Kimi şiir tarzında deneysel ve somut kavramları birleşmekte, kiminde ise sadece deneysel şiir örnekleri görülmektedir. Türkiye'de sadece deneysel şiir yayımlayan Adana çıkışlı Heves dergisi bulunmaktadır. Dergide yeni denenen şiir örneklerinin, çoğunlukla genç şairlere ait olduğu görülmektedir.


XX. Yüzyıl Şiir Bildirileri


* Fecr-i Ati Encümen-i Edebisi Beyannamesi
* Doğuş Bildirisi
* Yenibütün Şiir Manifestosu


XXI. Yüzyıl Şiir Bildirileri


* Yenibinyıl Şiir Bildirisi
* Dördüncü Yeni Şiir Bildirisi
* Soylu Yenilikçi Şiir Manifestosu
* Parçalı Ham Manifesto
* Madde Akımı Manifestosu


Diğerleri


* Edebiyat-ı Cedide
* Servet-i Fünun
* Yenibütüncü Şiir
* Somut Şiir
* Epik Şiir
* Dramatik şiir
* Deneysel şiir
* Metafizik Şiir
* Senfonik şiir
* Didaktik şiir
* Lirik şiir
* Pastoral Şiir
* Satirik Şiir
* Mesnevi Şiir

masterss - avatarı
masterss
Ziyaretçi
27 Mart 2009       Mesaj #3
masterss - avatarı
Ziyaretçi
Türk Edebiyatı FarkLı Döneme Ait Şiirler ve Bu şiirLerin ZihniyetLeri ZihniyetLerinin İnceLenmesi

Benzer Konular

18 Ekim 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
26 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap
7 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
12 Aralık 2010 / ajax_380 Taslak Konular