Arama

"Simple present tense" nedir, örnek verir misiniz? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 30 Mart 2016 Gösterim: 32.310 Cevap: 25
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Aralık 2009       Mesaj #11
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

present perfect tense nedir

PRESENT PERFECT TENSE – YAKIN GEÇMİŞ ZAMAN

Sponsorlu Bağlantılar

Bu yazıda, içerisinde "Present Perfect" barındıran yapılarla ilgili, konuyu bir nebze de olsa öğrenmeyi kolaylaştıracak ve karışıklıktan kurtaracak püf noktaları vermeye çalışacağım.

YAPISI

Olumlu: özne + have/has + v3.
- He has moved to Ankara.
"O, Ankara'ya taşındı." (ve hâlâ Ankara'da)

Olumsuz: özne + have not/haven't/has not/hasn't + v3.
- He has not/hasn't moved to Ankara.
"O, Ankara'ya taşınmadı." (ve hâlâ Ankara'da değil)

Olumlu Soru: have/has + özne + v3?
- Has he moved to Ankara?
"O, Ankara'ya taşındı mı?"

Olumsuz Soru: have not/haven't/has not/hasn't + özne + v3?
- Has not/hasn't he moved to Ankara?
"O, Ankara'ya taşınmadı mı?"

VERDİĞİ ANLAM

Bu yapı için genel olarak "Geçmişte başlayıp etkisi bugüne kadar süregelen olaylardan bahsedilirken kullanılır." dense de, duruma göre farklı anlamlar verebilir ve bu da konunun anlaşılmasını zorlaştırabilir. Aşağıdaki kullanım alanlarına baktığımızda, bu yapının genel olarak verdiği anlamları görebiliriz.

KULLANIM ALANLARI

1. Tecrübeler aktarılırken

Geçmişte yaşanan tecrübeler veya hiç yaşanmamış şeyler aktarılırken ya da sorulurken Present Perfect yapısı kullanılabilir.

- I have never been to India.
"Hiç Hindistan'a gitmedim."

- He has eaten sushi for two months.
"O, iki ay boyunca suşi yedi."

- Have you ever driven a taxi?
"Hiç taksi sürdün mü?"

2. Belirsiz bir zaman diliminde gerçekleşen eylemleri aktarırken

Geçmişte yapılan ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmeyen ya da söylenmek istenmeyen eylemlerin aktarımı sırasında Present Perfect yapısı kullanılır.

- I have finished my homework.
"Ödevlerimi bitirdim."

- She has gone to visit her father.
"Babasını ziyaret etmeye gitti."

- Has he washed the car?
"Arabayı yıkadı mı?"

3. Zaman içindeki değişimi aktarırken

Belli bir süreç içerisinde gözlemlenen değişiklikler aktarılırken ya da sorulurken bu yapı kullanılabilir.

- The cat has grown since the last time I saw.
"Son gördüğümden bu yana kedi büyümüş."

- Turkish culture has become very popular since the last years.
"Son yıllarda Türk kültürü çok popüler hâle geldi."

- My English has improved too much since I read the new English book.
"Yeni İngilizce kitabını okuduğumdan bu yana İngilizcem çok gelişti."

4. Başarılar aktarılırken

Belli bir süre önce gerçekleştirilen ve genel-geçer ya da özel başarılar aktarılırken kulanılır.

- Man has walked on the Moon.
"İnsanoğlu ayda yürüdü."

- Doctors have cured many diseases.
"Doktorlar pek çok hastalığa çare buldu."

- The baby has learned how to walk.
"Bebek, nasıl yürüneceğini öğrendi."

5. Henüz tamamlanmamış eylemler aktarılırken

Bir süre önce başlanan ve söylendiği an itibariyle devam eden, tamamlanmamış eylemler aktarılırken bu yapı kullanılır.

- Sibel hasn't finished her homework yet.
"Sibel, ödevini daha bitirmedi."

- The writer hasn't completed his new novel yet.
"Yazar, yeni romanını daha tamamlamadı."

- They have still working on a new graphic.
"Yeni grafik üzerinde hâlen çalışmaktalar."

6. Farklı zamanlarda yapılmış değişik eylemler anlatılırken

Önceden gerçeklemiş; fakat belli zaman aralıklarıyla birden fazla meydana gelen eylemler aktarılırken bu yapı kullanılır.

- Russia has attacked Georgia two times.
"Rusya, Gürcistan'a iki defa saldırdı."

- Ali has talked to his mother about his exams four times.
"Ali, annesiyle sınavları hakkında dört kez konuştu."

- We have had three companies since 1999.
"1999'dan bu yana üç şirket sahibi olduk."

PRESENT PERFECT TENSE İLE KULLANILAN ZARF VE EDATLAR

for: ...dır/...den beri, boyunca.
- I have been working for this company for 2 years.
"Bu şirket için iki yıldır çalışmaktayım."

since: ...den beri/bu yana.
- Many things have changed since 2000.
"2000'den bu yana çok şey değişti."

just: henüz/az önce/şimdi/çok kısa zaman önce
- I've just eaten my hamburger.
"Hamburgerimi daha yeni yedim."

yet: daha, henüz.
- They haven't finished their project yet.
"Projelerini daha bitirmediler."

already: hali hazırda, daha şimdi.
- We have already completed our processes.
"İşlemlerimizi daha şimdi tamamladık."

recently/lately/so far: son zamanlarda.
- The scientists have made new developments recenlty.
"Bilim adamları son zamanlar yeni atılımlar gerçekleştirdiler."

over: boyunca.
- People have loved animals over centuries.
"İnsanlar, yüzyıllar boyunca hayvanları sevmişlerdir."

ever: hiç, şu ana kadar (sadece soru cümlelerinde).
- Have you ever been to China?
"Hiç Çin'de bulundun mu?"

never: hiç.
- I have never seen such an amazing artwork.
"Hiç bu kadar etkileyici bir sanat çalışması görmedim."

up till now/until now: şimdiye kadar.
- They have never met with him until now.
"Onunla, şimdiye kadar tanışmamışlardı."
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar bana biri ingilizcede bir gününü sımple present tense ile anlatabilir mi???
Sponsorlu Bağlantılar
big brother - avatarı
big brother
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #13
big brother - avatarı
Ziyaretçi
bi nevi türkçedeki "geniş zaman"ın ingilizce versiyonudur.
onur56 - avatarı
onur56
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #14
onur56 - avatarı
Ziyaretçi
Simple present tense ingilizcede geniş zamandır ve do/does/do+not/does+not şeklinde kullanılır.
I
You
We DO
They

It
She
He DOES


DO
Olumlu düz cümlelerde -do- olduğu gibi yazılır.

ÖRN: I do answer this question.

Olumsuz cümlelerde do+ not(don't)kullanılır.

ÖRN:I don't answer this question.

Soru cümlelerinde ise Do başa gelir.

ÖRN: Do you answer this question.
Does

She does play footbal.

Gibi bir cümle yanlıştır.

She plays football.

Buradaki -does- olumlu düz cümlede fiilde -es,-s şekilde yer alır.

Ama olumsuz cümlelerde She doesn't play football olabilir.


SIKLIK ZARFLARI
always-------------------------------------->Herzaman
usually-------------------------------------->Genellikle
often -------------------------------------->Sık Sık
sometimes --------------------------------->Arasıra/Bazen
Rarely--------------------------------------->Nadiren
Every-Day/Week/Month/Year-------------->Hergün/Her Hafta/Her Ay/Her Yıl

Bu zarflar aşağıdaki örneklerde kullanılabilirler.
She plays football everyday.
He goes to cinema every week.

Arkadaşım kendim hazırladım değerimi bil.
Son düzenleyen onur56; 6 Ocak 2010 19:32 Sebep: Bazı yanlışlıklar olmuştu.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Nisan 2010       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar ben 6. sınıf öğrencisiyim.bana simple present tense konusuyla ilgili resimli 20 soru bulabilirmisiniz.lütfen performans ödevim var.şimdiden teşekkürler.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Nisan 2010       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana cok ornek lazım ama zor olsun ve cevpları da olsunn lütfennnn..donem odevm cunkuuuuuuu lütfen en az 25 tane sımple present ornekleriii
Pickopat_MeLek - avatarı
Pickopat_MeLek
Ziyaretçi
13 Aralık 2010       Mesaj #17
Pickopat_MeLek - avatarı
Ziyaretçi
Simple Present Tense

A – Kullanım Alanları:
– Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman), genelde olan olay ve durumları vurgulamak için kullanılır, örneğin dünyanın kendi etrafında dönmesi, suyun 100 derecede kaynaması gibi. Bunlar hep olan ve hiç değişmeyen genel kurallardır ve geniş zamanla ifade edilirler. Bir başka deyişle, geçmişte olan, şuan da olmaya devam eden ve gelecekte de olacak olan şeyleri anlatmak için kullanılır.
Örnek:
The sun rises from the east. (Güneş doğudan doğar.)
– Bunun dışında, her gün yaptığımız günlük aktiviteleri anlatırken de Simple Present Tense kullanırız. Her sabah 7’de kalkmak, her gece yatmadan önce diş fırçalamak ve her haftasonu sinemaya gitmek gibi alışkanlıklar bu kullanıma örnektir.

Örnek:
I get up at 8 o’clock every morning. (Her sabah 8’de kalkarım.)
– (Geçici olmayan) kalıcı durumları anlatırken kullanılırlar:
Örnek:
Mr and Mrs Shaw live in Bristol. (Bay ve bayan Shaw, Bristol’da yaşıyor.)
– Geniş zamanda kullanılan zaman belirteçleri: Always (daima, her zaman), never (asla, hiçbir zaman), often (sık sık), usually (genellikle), rarely (nadiren)
– Son olarak, bazı fiiller (bir sonraki konumuz olan) “şimdiki zaman- present continuous tense” kalıbında kullanılamazlar, sadece ve sadece geniş zamanda (simple present tense) kullanılabilirler. Bu filler şunlardır:
Appreciate (Takdir etmek)
Believe (İnanmak)
Belong (Birine, bir şeye ait olmak)
Care (İlgilenmek, umursamak)
Consist (İçermek)
Cost (Kıymette olmak, mal olmak, pahası olmak)
Contain (Kapsamak, ihtiva etmek)
Depend (Bağlı olmak)
Dislike (Hoşlanmamak)
Doubt (Şüphelenmek)
Envy (Kıskanmak)
Exist (Mevcut olmak)
Fear (Korkmak)
Feel (Hissetmek)
Hate (Nefret Etmek)
Hear (Duymak)
Include (İçermek, kapsamak)
Imagine (hayal etmek, aklında canlandırmak)
Know (Bilmek)
Like (Hoşlanmak)
Love (Sevmek)
Mean (Manasında olmak, anlamına gelmek)
Need (İhtiyaç duymak)
Owe (Borçlanmak)
Own (Sahip olmak, malik olmak)
Possess (-e sahip olmak)
Prefer (Tercih etmek, yeğlemek)
Realise (Gerçekleştirmek)
Remember (Hatırlamak)
See (Görmek)
Seem (Görünmek, gözükmek)
Smell (Koklamak, kokmak)
Sound ( … gibi görünmek, kulağa …. gibi gelmek)
Suppose (Zannetmek, farzetmek)
Taste (Tatmak, tadına bakmak)
Understand (Anlamak)
Want (İstemek)
NOT: Bu fiillerin akılda kalması için şuna dikkat edin: Bu listedeki fiillerin hiçbiri, bir hareket / devinim / aktivite bildirmez, sadece durum - hal bildirirler. Bu sebeple de sadece geniş zamanda kullanılabilirler. Bu konuyla ilgili olarak, şimdiki zamanın anlatıldığı konuya da göz atmanızda fayda vardır.
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Geniş Zaman’da Olumlu Cümle
Eğer cümlemiz olumluysa ve özne olarak “he”, “she” ya da “it” ten biri kullanılıyorsa fiil “s” , “es” veya “ies” eklerinden birini alır. Diğer öznelerde fiile ek getirilmez. Peki “he”, “she” veya “it” öznelerinden biri kullanılırken fiile “s” , “es” veya “ies” eklerinden hangisini getireceğimizi nereden bileceğiz?
*Eğer fiil “y” ile bitiyorsa, fiildeki “y” düşer ve “ies” alır:
fly – flies try – tries study – studies gibi.
* Eğer fiil “s , sh , ch , x” gibi harflerle bitiyorsa, fiil “es” eki alır:
watch – watches fix – fixes finish – finishes gibi.
* Bu iki kural dışındaki fiillere sadece “s” harfi gelir.
Not: Sahip olmak anlamına gelen have fiili yukarıdaki ek getirme kurallarının dışında kalır. He, she ve it özneleriyle kullanıldığında has haline dönüşür.
I have nothing. (Hiçbir şeyim yok.)
She has nothing. (Hiçbir şeyi yok.)
Örnek:
They go to bed at 23:00 every night. (Her gece 23:00’da yatmaya giderler.)
She sometimes plays guitar. (Bazen gitar çalar.)
He never watches the news. (Asla haberleri izlemez.)
Geniş Zaman’da Olumsuz Cümle
Eğer olumsuz bir cümle kuruyorsak, “he, she, it” öznelerinden biriyle başlayan cümleye “doesn’t” yardımcı fiili gelir. Geri kalan öznelerle başlayan fiiller “don’t” yardımcı fiilini alırlar.
Örnek:
She doesn’t want to go to the cinema. (O, sinemaya gitmek istemez.)
We don’t like TV shows. (Biz, televizyon şovlarını sevmeyiz.)
Hatırlatma: Simple present tense – olumsuz cümlede fiile hiçbir ek getirilmez, olumlu cümlede gördüğümüz sadece “he-she-it” öznelerine gelen ekler, olumsuz cümlede yardımcı fiile geldiğinden dolayı tekrar ana fiile ek getirilmez.
Örnek:
He doesn’t play any pc game. (Hiçbir bilgisayar oyunu oynamaz.)
It doesn’t smell so good. (Pek de iyi kokmaz.)
* “Asla” anlamına gelen never zaten olumsuz bir anlama sahip olduğu için, içinde never geçen cümlede ikinci bir olumsuzluk eki kullanılmaz. Çünkü never ile cümleye zaten olumsuz anlam yüklenir.
Örnek:
She never smokes. (Asla sigara içmez.)
They never watch cartoon. (Asla çizgi film izlemezler.)
Geniş Zaman’da Soru Cümlesi
Soru cümlelerinde, özne “he, she, it” ise yardımcı fiil olarak “does”, diğer öznelerle de “do” kullanırız. Soru cümlelerinde yardımcı fiilimiz özneden önce gelir ve fiilimiz herhangi bir ek almaz. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Do you want to watch film? (Film izlemek ister misin?)
Does he study for the exam? (Sınav için çalışır mı?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa “do” yerine “don’t” , “does” yerine de “doesn’t” kullanırız:
Örnek:
Don’t you come to the party? (Partiye gelmez misin?)
Doesn’t she watch TV? (Televizyon izlemez mi?)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2011       Mesaj #18
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar bana ACİL bir şekılde geniş zamanla ilgili soru-cvp lazım 10 tane
lütfenn yazarmısınız lutfen lutfen lıtfenn acıl yarına lazım..!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ocak 2011       Mesaj #19
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar s laerin konulacağı yeri bana gösterirmisiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Nisan 2011       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
soru cümlesi ve cevapları yok Msn Sad

Benzer Konular

5 Haziran 2014 / While-When Soru-Cevap
27 Temmuz 2012 / BS|Profesional Soru-Cevap
29 Temmuz 2011 / RAŞŞA Cevaplanmış