Arama

Miraç nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Ocak 2016 Gösterim: 4.340 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
miraç olayı nedir
EN İYİ CEVABI _KleopatrA_ verdi
Alıntı
Ziyaretçi adlı kullanıcıdan alıntı

miraç olayı nedir

kalig008
MIRAC
Sponsorlu Bağlantılar


Arapça'da merdiven, yukari çikmak, yükselmek anlamlarini dile getirir. Islam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göge yükselerek Allah'in huzuruna kabul edilmesi olayi. Mirac olayi hicretten bir yil ya da onyedi ay önce Receb ayinin yirmi yedinci gecesi gerçeklesir. Olayin iki asamasi vardir. Birinci asamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'in andigi bu asama, gece yürüyüsü anlaminda isra adini alir. Ikinci asamayi ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselisi olusturur. Mirac olarak anilan bu yükselme olayi Kur'an'da anilmaz, ama çok sayidaki hadis ayrintili biçimde anlatilir.

Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasinin kizi Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip gögsünü yardi, kalbini Zemzem ile yikadiktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adli binege bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi. Burada Hz. Ibrahim, Hz. Musa, Hz. Isa ve diger bazi peygamberler tarafindan karsilandi. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diger peygamberlere namaz kildirdi.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yaninda Cebrail oldugu halde göge yükselmeye basladi. Gögün birinci katinda Hz. Adem, ikinci katinda Hz. Isa ve Yahya, üçüncü katinda Hz. Yusuf, dördüncü katinda Hz. Idris, besinci katinda Hz. Harun, altinci katinda Hz. Musa ve yedinci katinda Hz. Ibrahim ile görüstü. Cebrail ile birlikte yükselis Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarim" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldi. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adli baska bir binekle yükselisini sürdürdü. Bu yükselis sirasinda Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabini müsahede etti. Sonunda Allah'in huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a sirk kosmayanlarin Cennet'e girecegi müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve bes vakit namaz fari kilindi. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Mirac olayini anlatti. Olayi duyan müsrikler yogun bir kampanya baslatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya basladilar. Bu kampanya bazi müslümanlari da etkileyerek süpheye düsürdü. Olayin gerçek olup olmadigini arastirmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana iliskin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sinadilar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdigi bilgilerin dogrulugu müslümanlari süpheden kurtardiysa da müsriklerin inatlarini kirmaya yetmedi. Mirac olayi inatlarini ve düsmanliklarini artirarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karsisindaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Siddîk" lakabiyla onurlandirildi. Hz. Ebu Bekir olayi kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyecegini soran müsriklere "O söylüyorsa süphesiz dogrudur" cevabini vermisti.

Ahad hadislere dayansa da Mirac olayinin gerçekliginde tüm müslümanlar birlesmislerdir. Ancak olayin gerçeklesme biçimi Islam bilginleri arasinda görüs ayriliklarina neden olmustur. Buna göre Ibn Abbas'in da içinde bulundugu bazi bilginlere göre Mirac olayi uykuda gerçeklesmistir. Bilginlerin büyük çogunluguna göre ise uyku durumunda ve rüyada degil, uyanik iken gerçeklesmistir. Fakat bu görüsü savunanlar da Mirac'in yalniz ruhla mi, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi oldugu konusunda ikiye ayrilmislardir. Sonraki Kelamcilarin büyük çogunluguna göre mirac olayi uyanikken hem ruh, hem de bedenle gerçeklesmistir. Içlerinde Hz. Aise'nin de bulundugu bazi bilginlerle mutasavviflarin büyük çogunluguna göre ise uyanik durumda iken ama yalniz ruhla gerçeklesmistir.

Mirac olayinin gerçeklestigi gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayilmis ve bu gecenin ibadetle ihyasi geleneklesmistir. Osmanlilar döneminde, camiler kandillerle donatildigi için Mirac kandili olarak anilan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayini anlatan ve Miraciye adi verilen siirlerin okunmasi, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.

fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
29 Aralık 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
İnceleyiniz Mirac Nedir? Mirac Gecesi ve Mirac Kandili Hakkında
Sponsorlu Bağlantılar
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
29 Ocak 2010       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Ziyaretçi adlı kullanıcıdan alıntı

miraç olayı nedir

kalig008
MIRAC


Arapça'da merdiven, yukari çikmak, yükselmek anlamlarini dile getirir. Islam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göge yükselerek Allah'in huzuruna kabul edilmesi olayi. Mirac olayi hicretten bir yil ya da onyedi ay önce Receb ayinin yirmi yedinci gecesi gerçeklesir. Olayin iki asamasi vardir. Birinci asamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'in andigi bu asama, gece yürüyüsü anlaminda isra adini alir. Ikinci asamayi ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselisi olusturur. Mirac olarak anilan bu yükselme olayi Kur'an'da anilmaz, ama çok sayidaki hadis ayrintili biçimde anlatilir.

Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasinin kizi Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip gögsünü yardi, kalbini Zemzem ile yikadiktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adli binege bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi. Burada Hz. Ibrahim, Hz. Musa, Hz. Isa ve diger bazi peygamberler tarafindan karsilandi. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diger peygamberlere namaz kildirdi.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yaninda Cebrail oldugu halde göge yükselmeye basladi. Gögün birinci katinda Hz. Adem, ikinci katinda Hz. Isa ve Yahya, üçüncü katinda Hz. Yusuf, dördüncü katinda Hz. Idris, besinci katinda Hz. Harun, altinci katinda Hz. Musa ve yedinci katinda Hz. Ibrahim ile görüstü. Cebrail ile birlikte yükselis Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarim" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldi. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adli baska bir binekle yükselisini sürdürdü. Bu yükselis sirasinda Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabini müsahede etti. Sonunda Allah'in huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a sirk kosmayanlarin Cennet'e girecegi müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve bes vakit namaz fari kilindi. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Mirac olayini anlatti. Olayi duyan müsrikler yogun bir kampanya baslatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya basladilar. Bu kampanya bazi müslümanlari da etkileyerek süpheye düsürdü. Olayin gerçek olup olmadigini arastirmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana iliskin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sinadilar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdigi bilgilerin dogrulugu müslümanlari süpheden kurtardiysa da müsriklerin inatlarini kirmaya yetmedi. Mirac olayi inatlarini ve düsmanliklarini artirarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karsisindaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Siddîk" lakabiyla onurlandirildi. Hz. Ebu Bekir olayi kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyecegini soran müsriklere "O söylüyorsa süphesiz dogrudur" cevabini vermisti.

Ahad hadislere dayansa da Mirac olayinin gerçekliginde tüm müslümanlar birlesmislerdir. Ancak olayin gerçeklesme biçimi Islam bilginleri arasinda görüs ayriliklarina neden olmustur. Buna göre Ibn Abbas'in da içinde bulundugu bazi bilginlere göre Mirac olayi uykuda gerçeklesmistir. Bilginlerin büyük çogunluguna göre ise uyku durumunda ve rüyada degil, uyanik iken gerçeklesmistir. Fakat bu görüsü savunanlar da Mirac'in yalniz ruhla mi, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi oldugu konusunda ikiye ayrilmislardir. Sonraki Kelamcilarin büyük çogunluguna göre mirac olayi uyanikken hem ruh, hem de bedenle gerçeklesmistir. Içlerinde Hz. Aise'nin de bulundugu bazi bilginlerle mutasavviflarin büyük çogunluguna göre ise uyanik durumda iken ama yalniz ruhla gerçeklesmistir.

Mirac olayinin gerçeklestigi gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayilmis ve bu gecenin ibadetle ihyasi geleneklesmistir. Osmanlilar döneminde, camiler kandillerle donatildigi için Mirac kandili olarak anilan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayini anlatan ve Miraciye adi verilen siirlerin okunmasi, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Ocak 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MİRAÇ a. (ar. Curüc dan mrirac).
1. Hz. Muhammet'in göklere yükselerek Allah katına çıkması.
2. Esk. Çıkılacak yer, merdiven.
3. Leyleyi miraç, miraç mucizesinin gerçekleştiği gece. || Miraç kandili - KANDİL. || Mirac-ı nebevi, Hz. Peygamberin miraç mucizesi. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. İslam inanç ve kaynaklarına göre, Hz. Muhammet peygamberliğinin (biset) X. yılında (619), arap aylarından recebin 27. gecesi Allah’ın bir mucizesi olarak evinden alınıp önce Kudüs'teki Mescidi Aksa'ya götürüldü, oradan da göklere yükseltildi. Bu mucizenin İsra adı verilen ve Kudüs'e kadar olan ilk bölümü, aynı adı taşıyan surenin ilk ayetinde şöyle anlatılır: "Bir gece kendisine delillerimizden bir bölümünü gösterelim diye kulunu (Muhammet) Mescidi Haramdan çevresini kutlu kıldığımız Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı çok yücedir."
Miraç mucizesinin Kudüs’ten sonraki aşamaları hadislerle açıklanmış olmakla birlikte, İslam bilginleri olayın bu aşamaları ve oluş biçimi konusunda değişik görüşler ortaya attılar. Daha çok ehl-i sünnet bilginlerinin oluşturduğu çoğunluğun görüşüne göre, isra ve miraç yalnızca ruhsal bir olay ya da düş değil, Hz. Muhammet’in uyanık olarak hem ruhsal hem de bedensel varlığı ile yaşadığı bir mucize biçiminde değerlendirilmelidir. Ayşe ve Mu- aviye gibi bazı sahabelerin de katıldıkları bir bölüm İslam bilginleriyse, "Sana gösterdiğimiz rüyayı halk için ancak bir deneme yaptık" (İsra, XVII, 60) anlamındaki ayeti de kanıt göstererek isra ve miraç olayının Hz. Muhammet uykudayken ve rüya biçiminde gerçekleştiğini savunurlar. Bununla birlikte isra mucizesi, Kuran’da yer aldığından tüm İslam bilginleri bu mucizeyi kökten inkâr edenlerin dinden çıkmış sayılacaklarını belirtirler.
Miraç olayının Kudüs'e kadarki bölümü Kuran’da kesin olarak bildirilmekle birlikte, göklere yükselme aşamaları çok sayıda ravileri olan (meşhur) hadislerde anlatılır; Hz. Muhammet’in göklerden sonra "arş"ı, cennet ve cehennnemi, buralarda bulunanların durumlarını tanımladığı hadisleri ise az sayıdaki ravilerce rivayet edilir (haber-i vahit). Bu nedenle ehl-i sünnet inancına göre miracın Kudüs'ten sonraki aşamaları da doğru sayılmakla birlikte, yalnızca hadislere dayandığından bu bölümlere inanmayanlar dinden çıkmış sayılmazlar.
isra ve miraç mucizesi ile ilgili bütün hadislerde verilen bilgilere göre, bu olay özetle şöyle gerçekleşti: Hz. Muhammet evinde ya da Kâbe'nin avlusunda uyurken, Cebrail yanına geldi; göğsünü yararak kalbini yıkadı. Hz. Peygamberi Burak”a bindirerek bir anda Kudüs’e götürdü. Hz. Muhammet burada öteki birçok peygamberin ruhlarıyla karşılaştı ve Mescidi Aksa'da onlara imamlık yaparak iki rekât namaz kıldırdı. Sonra Cebrail ile birlikte, "miraç" denilen bir araçla birinci göğe yükseldi; buradan yedinci göğe kadar meleklerin yardımıyla, Sidret ül -münteha’ya kadar Cebrail'in yardımıyla, buradan öteye de Refref' adlı bir araçla gitti. Sonunda Refref’ten de ayrılarak tek başına Tanrı huzuruna ulaştı.
Hz. Muhammet, konuyla ilgili hadislerinde yedi kat göklerde karşılaştığı peygamberlerle görüşmeleri ve miracın son aşamalarında ulaştığı tanrısal tecelliler hakkında geniş bilgi verir.
Bu gecede Hz. Muhammet ümmetine üç armağan sunulduğuna inanılır:
1. Bakara suresinin son iki ayeti bu gece Hz. Muhammet’e bildirildi. Bu ayetlerde İslam itikat ilkeleri özetlenir, ayrıca kulun Tanrı’ya yakarışının özlü örnekleri verilir;
2. bu gece Hz. Muhammet'e, Allah'a ortak koşan ya da O’nun varlığını tanımayanların dışında kalan tüm ümmetinin cennete gireceği müjdelendi;
3. İslam dininin en başta gelen ibadeti olan beş vakit namaz bu gece farz kılındı; bu namazları inanç ve bağlılıkla kılan müminlerin elli vakit kılmışçasına sevap kazanacakları ve namaz kılmakla bir tür miraç yapmış gibi Allah katında onur ve değer kazanacakları bildirildi. Bu nedenle bir hadiste “Namaz, müminin miracıdır” denilir.
Bu gece içinde olup biten isra ve miraç olayını ertesi sabah halka anlatan Hz. Muhammet’in sözlerini kabul etmeyen müşrikler, onun yalancı olduğunu ortaya çıkartmak amacıyla kendisini soru yağmuruna tuttular, özellikle Kudüs ve Mescidi Aksa hakkında ayrıntılı bilgiler istediler. Hadislerde ve İslam tarihiyle ilgili kaynaklarda bildirildiğine göre, Hz. Muhammet bütün soruları doğru olarak yanıtladı. Ancak, müşrikler yine de ona inanmadılar. Öte yandan olayı duyan Ebubekir "Eğer bu anlatılanları gerçekten Hz. Muhammet söylediyse kesinlikle doğrudur” diyerek olayı tartışmasız ve kanıt istemeksizin kabullenip doğrulaması nedeniyle “es-Sıddık" unvanını aldı.
Zamanla mûslümanlar arasında büyük bir değer ve kutsallık kazanan miraç gecesi her yıl kutlanan kandiller arasında yer aldı.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

5 Temmuz 2012 / ThinkerBeLL Müslümanlık/İslamiyet
21 Kasım 2009 / _KleopatrA_ Tiyatro tr
9 Ocak 2013 / halukgta Müslümanlık/İslamiyet
8 Mart 2010 / BrookLyn Rüya Tabirleri