Arama

Karagöz oyunu nasıl ve ne zaman doğmuştur? - Sayfa 4

En İyi Cevap Var Güncelleme: 28 Aralık 2014 Gösterim: 97.877 Cevap: 40
britneyspears99 - avatarı
britneyspears99
Ziyaretçi
8 Mart 2012       Mesaj #31
britneyspears99 - avatarı
Ziyaretçi
Oyunu Nasıl ve Ne Zaman Dogmustur ? Karagoz Oyunu Nasıl Ortaya Cıktı ?

Sponsorlu Bağlantılar
Karagöz Tarihçesi
Gölge oyununun çıkış noktası uzakdoğu, Çin olarak bilinir Ticaret ve geziler sonucu Endonezya, Java ve Hindistan’da yaygınlaşan gölge oyunu mistik ve dinsel bir etkiye sahiptir Türkler Çin ile yakın ilişkileri dolayısıyla bu sanatı öğrenmişler ve kendi kültürleri doğrultusunda geliştirmişlerdir Uygur ve Budist duvar resimlerinde görülen tasvirler Çin gölge oyununda da görülür Topkapı Sarayı Müzesi’nde eserleri bulunan Mehmet Karakalem çalışmaları da bunlara benzer örneklerdir

Gölge oyunu tekniğinin Türk halk kültüründe ne zaman Karagöz adını aldığı hakkında çeşitli görüşler vardır Bunlardan en yaygın olanı Bursa efsanesidir Sultan Orhan devrinde (1324-1362) Ulucami’nin yapımında demirci ustası Kambur Bâli Çelebi (Karagöz) ile duvarcı ustası Halil Hacı İvaz (Hacıvat) çalışmaktadır Nekre tipler olan ikilinin arasında geçen nükteli konuşmalar diğer işçilerin dikkatini toplayıp, işlerini aksatmalarına sebep olur Cami inşaatı yavaş ilerler Durumu öğrenen padişah hiddetlenip her ikisini de idam ettirir
Yaptığı yanlışlığın bilincine varan padişah çok üzülür Padişahın musahibi Şeyh Küşterî padişahı teselli etmek için beyaz sarığını çıkarıp gerer ve arkasına bir şem’a (ışık) yakar Ayağından çıkardığı çarıklarıyla Karagöz ve Hacıvat’ın tasvirlerini canlandırıp nükteli konuşmalarını seslendirir Günümüzde de Karagöz perdesine “Şeyh Küşterî meydanı” denir ve Şeyh Küşterî Karagözcülüğün pîri – kurucusu kabul edilir (Evliya Çelebi Seyahatnamesi)

Gölge oyunu ülkemize Yavuz Sultan Selim’in 1517’deki Mısır seferi sonrası 16 yüzyılda gelmiştir Mısır’ı fetheden Yavuz Sultan Selim’in Memlük Sultanı Tomanbay’ın asılışını hayal perdesinde canlandıran bir hayal sanatçısını, oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın da görmesini arzu ederek İstanbul’a getirmesiyle gölge oyunu İstanbul’a gelmiştir Türkler 16 yüzyıl başlarında perde gerisinden gölge yansıtma tekniğini Mısır’dan almışlardır Mısır Memluklarının gösteri yaptıkları siyah, ışık geçirmeyen, arabesk motiflerle işlemeli tasvirleri, şeffaf ve renklendirilmiş deri üzerine işleyen Türkler, bu sanata farklı bir nitelik kazandırdılar Mısır oyunlarının olay örgüsünün birbirinden kopuk yapısını düzenleyip yeni bir biçim verdiler Oyun tipleri Osmanlı İmparatorluğu’nun bünyesinde barındırdığı halklar içinden ve mahalle geleneğinden seçilmiştir Karagöz Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yayılmış, çevre ülkelerde etkili olmuş, geniş bir coğrafyaya yayılmıştır Karagöz oyunu Mısır’a tekrar yeni biçimiyle dönüp ilgi görmüştür Bugün Mısır kuklasının adı Aragöz’dür

Nitekim bir çok gezgin, 19 yüzyılda Mısır’daki gölge oyununu anlatırken, bunun Karagöz olduğunu, Mısır’a Türkler tarafından sokulduğunu ve çoğunlukla Türkçe oynatıldığını belirtmişlerdir İslam dünyasında bu oyuna “Tayf-ül hayal”, “Zıll-i hayâl”, “Hayâl-el sitare” gibi adlar verilmiştir Bazı İslam mutasavvıfları eserlerinde hayâl sahnesini dünya’ya, perdedeki geçici hayalleri insanlar ve diğer varlıklara benzetmişlerdir Oyundaki hayaller nasıl perde arkasındaki sanatçı tarafından oynatılıyorsa, evrendeki varlıkları da görünmeyen bir yaratıcının hareket ettirdiği anlatılmıştır

16 yüzyılda hayâl oyununun yaygınlığını ve Osmanlı eğlence sanatlarının başlıcalarından olduğunu gösteren pek çok belge vardır Şeyhülislam Ebussuut Efendi’nin (1490-1574) hayâl oyununu ibret gözüyle seyretmenin cezayı gerektirmeyeceği yolundaki fetvası bunların en önemlisidir Ebussuut Efendi; “Gerçek biliminde yükselmek isteyenler için gölge oyununda büyük ibretler olduğunu gördümKişiler, kalıplar gölge gibi gelip geçiyor ve çabucak yok oluyor, onları oynatan ise bakî kalıyor” demiştir

Karagöz üzerine 17 yüzyıla ait belgeler daha çoktur Evliya Çelebi, Naima gibi yerli yazarların eserlerinden ve İstanbul’da bulunmuş Avrupalıların anı ve gezi kitaplarından öğrenildiğine göre Ramazan ayında kahvehanelerde, başka zamanlarda da evlenme, doğum, sünnet düğünü vs dolayısıyla saray, konak ve evlerde yapılan şenliklerde oynatılan bu oyunlar Osmanlı toplumunun belli başlı eğlencelerinden biriydi

19 yüzyılda da sarayın ve halk toplantılarının gözde eğlencelerinden olduğunu yine yerli ve yabancı kaynaklardan öğreniyoruz 19 yy’da 2 Mahmut dönemine ait kaynaklarda da Karagöz oyunu yer alır1843’de Türkiye’yi ziyaret eden Gerard de Nerval seyahatnamesinde İstanbul’da seyrettiği Karagöz oyununu tüm ayrıntıları ile anlatır (Gérard de NERVAL, Doğuya Yolculuk, Çelik GÜLERSOY İstanbul Kitaplığı, İstanbul-1974, s: 85-94)

Yabancı kaynaklarda Karagöz oyunlarının açık saçık bulunduğuna dair yazılar vardır Bunlardan Jean Thévenot 1655-1656’da Türkiye adlı eserinde, bir hanımın nasıl olupta Karagöz oyunu izlediğini anlayamadığını yazar (Jean THéVENOT, 1655-1656’da Türkiye, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul-1978, s: 95-96)

Abdülaziz ve II Abdülhamit devirlerinde bazı Karagöz sanatçıları Mızıkayı Hümayun himayesine alınmışlardır Bu dönemde yetişen Karagöz sanatçılarının kimisinin tekkelerden (Şeyh Fehmi Efendi, Müştak Baba), kimisinin medreseden (Darphaneli Hafız Efendi, Hafız Mehmet Efendi) kimisinin Enderundan (Enderunlu Hakkı Bey, Enderunlu Tevfik Efendi), kimisinin katiplikten (Katip Salih Efendi), kimisinin cerrahlıktan (Cerrah Salih Efendi), pek çoğunun da esnaflıktan (Yorgancı Abdullah Efendi, Püskülcü Hüsnü Efendi, Kantarcı Hakkı Efendi, Hamamcı Süleyman Efendi, Yemenici Andon Efendi, Çilingir Ohannes Efendi) olduğu görülür

Saray için getirilen, önceleri saray düğünlerinde perde diyen Karagöz çok kısa zamanda halka kendini sevdirdi Sonuçta Karagöz çeşitli Hayâlîler eliyle halk arasında büyük rağbet gördü Geniş Osmanlı coğrafyasındaki tüm tipleri bünyesinde barındıran bir folklor, edebiyat, etnoğrafi, müzik, mizah ve hiciv sergisi kimliği kazandı

Esnek yapısı itibariyle doğaçlamaya ve güncel olayların işlenmesine son derece açık olan Karagöz perdesi, zamanının en önemli toplumsal yergi vasıtasıydı Halkın beğenmediği hükümet kararlarını eleştirdiği ve kamuoyunu temsil ettiği dönemler vardır Osmanlı’nın son dönemlerinde Karagöz sanatçıları devlet ileri gelenlerinden bazılarının hırsızlığını, rüşvetçiliğini vs perdede canlandırdıkları için bu taşlamalar çok keskin bulunmuş, oyunlar yasaklanmıştır Devlet ileri gelenlerinin perdeye yansıtılmaları ağır cezalara bağlanmış, bu yasaklamalardan sonra Karagöz sıradan, kaba saba bir güldürü durumuna düşmüştür

20 yy’da Türk Halk edebiyatı ile ilgili araştırmalar başlamış fakat hızla başlayan batılılaşma çabası ile Karagöz oyunu gözden düşmeye başlamıştır 20 yüzyılın ilk çeyreğinde bir süre daha yaşayan Karagöz, zaman içinde tiyatronun, sinemanın daha sonra da televizyonun hayata girmesiyle önemli ölçüde etkisini kaybetmiştir

Bu yüzden hayaliler Karagöz oyun tekniğinde bazı değişiklikler yapmaya çalışmışlardır Ahmet Rasim, “Muharrir Bu Ya” adlı eserinde Hayali Katip Salih’in kanto söylettiği ve muhafazakarlar tarafından eleştirildiğini anlatmaktadır

Ancak Karagöz oyunlarının etkisini kaybetmesindeki sebep sadece teknoloji alanındaki gelişmeler olmamıştır 17 yüzyılda başlayan batılılaşma çabaları yirminci yüzyılın başlarında etkisini göstermeye başlamış, geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli özelliği olan doğaçlama geleneği terkedilmiş bunun yerini batı tiyatrolarında olduğu gibi yazılı metinler almıştır Yazılı metne bağlı kalarak oynatılan Karagöz oyunları, yeni oyunlar yazılamadığı için çağa ve insanların kültürel gelişimlerine ayak uyduramamış, eskiden oynatılan oyunların aynısının tekrar tekrar perdeye getirilmesi insanların ilgisini çekmez olmuştur

Yenileştirme çalışmaları Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de devam eder 1910 yılında Beyoğlunda “Canlı Karagöz Sahnesi Operet Kumpanyası” adlı topluluk kurulur Komik-i Şehir Naşit Efendi burada deneme amacıyla canlı Karagöz olarak sahneye çıkmıştır

Doğaçlama geleneğine geri dönülmesi durumunda Karagöz eskiden olduğu gibi saygın ve yaygın bir duruma gelebilecektir, aksi takdirde önümüzdeki on yıllar içinde Karagöz sanatımız tarih kitaplarının arasında kalıp yok olmaya mahkumdur Karagöz günümüzde sayıları azalan Hayâlîler tarafından yaşatılmaya çalışılmaktadır

1966’dan sonra düzenlenmeye başlayan festivaller yarışmalar sonucunda bir çok başarılı hayalinin varlığı ortaya çıkmış, yeni oyunlar kaleme alınmıştır Yazılan oyunların pek çoğu perdede oynamaya uygun olmasa da konu tekrar gündeme gelmiştir

KARAGÖZ VE HACİVAT KUKLA ORTAOYUNU'NDA
KULLANILAN MALZEMELER

KARAGÖZ def 'i
Çapı : 31 cm
Derinliği :4,5 cm
Tek tarafına deri gerilmiş tahta kasnak, kasnağa takılı 8,5 cm çapında 5 çift zil var

KARAGÖZ düdüğü Nareke (Kamıştan)
Boyu : 16 cm
Çapı : 2 cm
Bir ucuna ince kâğıt gerilmiştir

KARAGÖZ figürü değnekleri
Çift uçlu

* 2 Adet 485 x 14 cm
10 Adet 485 x 14 cm
2 Adet 40 x 14 cm
3 Adet 33 x 14 cm
* 1 Adet 41 x 14 cm
* Uçlarından biri deliklidir

KARAGÖZ figürü değnekleri
Tek uçlu

7 Adet 53 x 14 cm
3 Adet 48,5 x 14 cm
2 Adet 43 x 14 cm

KARAGÖZ perdesi
En : 85 cm
Boy : 125 cm
Cinsi : Kalın Amerikan bezi


KARAGÖZ oynatım tezgâhı
Yükseklik : 188 cm
Uzunluk : 279 cm

Karagöz ve Hacıvat


Türk gölge oyununun tek temsilcisi olarak kabul edilen Karagöz oyununun kökeni konusunda değişik görüşler vardır Kimi kaynaklara göre Orta Asya'dan, İran'dan ya da Hindistan'dan batıya göç eden Çingeneler aracılığıyla Anadolu'ya gelmiştir Bir görüşe göre Bizans, İtalya ya da Yunan kökenlidirTürkiye'ye Portekiz ya da İspanya'dan göç eden Yahudiler aracılığıyla geldiğini savunanlar da vardırAncak bu görüşleri kanıtlayacak yeterli belge yoktur Oysa Yavuz Sultan Selim döneminin güvenilir kaynaklarından İbni İlyas, gölge oyununun Türkiye'ye XVIyy'da Mısır'dan geldiğini ortaya koymuştur İlk zamanlar Mısır gölge oyununun etkisi altında olan Karagözün, kesin biçimini XVIIyy'da aldığı ve tiplemelerin de bu dönemde ortaya çıktığı öne sürülmektedir



Karagöz


Oyunun hiç şüphesiz başrol oyuncusu Karagöz’dür Okumamış bir halk adamıdır Hacıvat’ın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz ya da anlamaz görünüp, onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya çeşitli nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile yabancı kelimeler kullanan Hacıvat ile alay eder Her işe burnunu sokar,her işe karışır, sokakta olmadığı zaman da evinin penceresinden uzanarak, ya da içerden seslenerek işe karışır Dobra, zaman zaman patavatsız yapısından dolayı ikide bir zor durumlarda kalırsa da bir yolunu bulup işin içinden sıyrılır Çoğu zaman işsiz, geçim derdindedir Hacıvat’ın bulduğu işlere girip çalışır Başında ışkırlak adı verilen oynak bir şapka vardır Değişik oyunlarda rol icabı değişik kıyafetler içinde farklı Karagöz tasvirleri vardır Kadın Karagöz , Gelin Karagöz , Eşek karagöz , Çıplak Karagöz , Bekçi Karagöz , Çingene Karagöz , Tulumlu Karagöz , Davulcu Karagöz , Ağa Karagöz vs (Velhasıl zavallının başına gelmeyen kalmaz)




Hacıvat


Tam bir düzen adamıdırNabza göre şerbet verir, eyyamcıdırKişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutarAz buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı severPerdeye gelen hemen herkesi tanır, onların işlerine aracılık ederAlın teriyle çalışıp kazanmaktan çok Karagöz’ü çalıştırarak onun sırtından geçinmeye bakar (Günümüzde de ne kadar çok Hacıvat var değil mi Entel görünmek için cümle aralarına yabancı kelimeler sıkıştıranlar, başkalarının sırtından geçinenler, çıkarcılar)Değişik oyunlarda rol icabı değişik kıyafetler içinde farklı Hacıvat tasvirleri vardır Keçi Hacıvat , Çıplak Hacıvat, Kadın Hacıvat, Kahya Hacıvat vb
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Nisan 2012       Mesaj #32
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Geçmişte karagöz oyununu sahneleyen ünlü ustalar:
Hafız Aşkî
Sponsorlu Bağlantılar
Müştâk Baba
Hayâlî Memduh Bey
Camcı İrfan Efendi
Cerrah Salih Efendi
Enderunlu Nazif Bey
Hayâlî Katip Salih Efendi
Hayâlî Kör Hasanzade Mehmet
Hayal Küpü Emin Ağa
Hazım Körmükçü
Ressam Muazzez
Tecelli Bey
Şeyh Fehmi Efendi
Hayâlî Küçük Ali
Tuncay Tanboğa (Hayâlî Torun çelebi, Hayâlî Küçük Ali'nin torunu)
Aram Çerçi
Nevzat Açıkgöz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Nisan 2012       Mesaj #33
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
efsaneye göre karagöz ve hacivat bursada ulucaminin yapımı esnasında çalışan iki işçidir.karagöz demirci ustası,hacivat ise duvarcı ustasıdır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2012       Mesaj #34
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1860
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Kasım 2012       Mesaj #35
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
cami inşatında çalışırken hep kavga ederlermiş ederkende,değişik ve komik kelimeler kulleandıkları için herkez gülüyormuş.Cami yapımı gününde bitmediği için kral kızmış hacivat ve karagözü sevmeyen adam şikayet etmiş. Kralda kelelerinin alınmasını emretmiş ölmüşler.Kral pişman olmuş ama iş işten geçmiştir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Aralık 2012       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karagöz ne zaman doğmuştur?
Son düzenleyen Efulim; 16 Aralık 2012 20:00
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2013       Mesaj #37
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
inşaat işcisiyken ortaya çıkmışta nasıl gölge oyununa ilgi duymuşlarda hazırlamışlar
_GüzelikMeleği_ - avatarı
_GüzelikMeleği_
Ziyaretçi
6 Ocak 2013       Mesaj #38
_GüzelikMeleği_ - avatarı
Ziyaretçi
Cevap

Türk gölge oyununun tek temsilcisi olarak kabul edilen Karagöz oyununun kökeni konusunda değişik görüşler vardır. Kimi kaynaklara göre Orta Asya’dan, İran’dan ya da Hindistan’dan batıya göç eden Çingeneler aracılığıyla Anadolu’ya gelmiştir. Bir görüşe göre Bizans, İtalya ya da Yunan kökenlidir. Türkiye’ye Portekiz ya da İspanya’dan göç eden Yahudiler aracılığıyla geldiğini savunanlar da vardır. Ancak bu görüşleri kanıtlayacak yeterli belge yoktur. Oysa Yavuz Sultan Selim döneminin güvenilir kaynaklarından İbni İlyas, gölge oyununun Türkiye’ye XVI. Yy.’da Mısır’dan geldiğini ortaya koymuştur. İlk zamanlar Mısır gölge oyununun etkisi altında olan Karagözün, kesin biçimini XVII. Yy.’da aldığı ve tiplemelerin de bu dönemde ortaya çıktığı öne sürülmektedir.
lütfen inceleyiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Kasım 2013       Mesaj #39
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hacivat1561 yılında doğup idam edilmiştir,karagöz 1563 yılında doğup 1651 yılında idam edilmiştir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Aralık 2014       Mesaj #40
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
karagöz ve hacivat ne zaman basladı ve nasil oynanır? acil lazım

Benzer Konular

8 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
27 Mart 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
11 Nisan 2012 / kurtarın bni Soru-Cevap
21 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış