Arama

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisi hangisidir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 20 Ağustos 2014 Gösterim: 105.616 Cevap: 16
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Şubat 2011       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
chp
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Eylül 2011       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
türkiyenin ilk partisi cumhuriyet halk partisidir Msn Grin
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2012       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
cumhuriyet tarihinin 3.siyasal partisinin ismi nedir? lütfen cevap yazın
Misafir 54 - avatarı
Misafir 54
Ziyaretçi
10 Şubat 2013       Mesaj #14
Misafir 54 - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye komünist partisi 18 Ekim 1920 de kuruldu.dolayısı ile. T.C . tarihinde ilk kurulan parti "Cumhuriyet Halk Fırkası" dır.kuruluş tarihi de 9 Eylül 1923 tür.
bil_ge - avatarı
bil_ge
Ziyaretçi
14 Mayıs 2013       Mesaj #15
bil_ge - avatarı
Ziyaretçi
919-1939 YILLARI ARASINDA SİYASİ PARTİLER BAZINDA DEMOKRATİKLEŞME HAREKETLERİ Türkiye Cumhuriyetinin rejim yapısını belirlemeye yarayan ve demokratiklik belirtisi olan en önemli kurumlardan biri meclistir. T.B.M.M. nine kuruluş ve çalışması üzerinde durmak gerekir. Türkiye’nin demokrasi tarihinde ilk meclis. I. Meşrutiyet ile gerçekleşmişti. I. Meşrutiyet ve Kanun-i Esasi uzun ömürlü olmadı. Osmanlı-Rus savaşındaki ağır yenilginin yarattığı ortamdan yararlanan II. Abdülhamit Meclis-i Mebusan’ı dağıttı ve Kanunu-i Esasiyi uygulamadı. I. Meşrutiyetin başarısızlıkla sonuçlanmasının asıl sebebi, bu hareketin halktan kopuk olması, siyasi partilerin bulunmaması, kültürel birikim ve ekonomik taban yokluğu ile bu birikimin oluşumunu sağlayacak demokratik yapılanmanın bulunmaması idi. II. Abdülhamid’i II. Meşrutiyeti yeniden ilanına zorlayan İttihat ve Terakki hareketi ile 1908 de yeniden anayasalı meclisli bir dönem başlamış oldu. Hatta 1909 da 31 mart olayı ile padişahın hakları da sınırlandırılmıştı. II. Meşrutiyet dönemi siyasi fikir, siyasi partiler anarşisini ve İttihat ve Terakki ile en büyük rakibi olan Hürriyet ve İtilaf partisi arasında düşmanlıkla açıklanan bir partizanlığa yol açtı. Bu partizan düşmanlık balkan savaşında en acı bir şekilde yaşandı. Mondros Mütarekesi imzalanmadan önce İttihat ve Terakki kendisini fesh etti. Mütareke döneminde Hürriyet ve İtilaf partisi İngilizlerle işbirliğine gitti. Atatürk Samsun’a ayak basar basmaz başlattığı İstiklal savaşını yeni bir siyasi kadrolaşma tabanı üzerine oturttu. Çoğunluğu eski ittihatçı olan bu kadro Sivas kongresi sırasında ittihatçılık yapmayacağına yemin etti. Yeni siyasi kadrolaşma ve örgütlenmenin adı “Müdafaa-i Hukuk” hareketi idi. Anadolu ve Rumenlideki bütün dağınık Müdafaa-i Hukuk örgütleri Sivas kararları ile “Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti” adı altında birleştirildiler. Bu bir bakıma siyasi bir mektep, kurtuluş mücadelesinin örgütü olacaktı. Rejim yapısının belirlenmesini ve demokratikleşmeyi en iyi yansıtan diğer unsur da siyasi partilerdir. İlk olarak T.B.M.M. içinde gruplardan oluşan meclis öncelikle tek parti ile başlamış, daha sonra demokrasinin gereklerinden olan çok partili sisteme geçiş için girişimlerde bulunulmuştur. Halk Fırkası’nın Kuruluşu (Cumhuriyet Halk Partisi) Millî Mücadele’nin başarıyla sonuçlanıp büyük bir zafer kazanılması üzerine Büyük Millet Meclisi ilk amacına ulaşmıştı. Ancak Meclisin içinde ve dışında değişik gruplar arasında tartışmalar ve muhalefet sona ermemiş, aksine artma eğilimi göstermiştir. Meclis içinde varolan muhalefet yapısına, İstanbul’da da bazı İttihatçılar ve basında katılmaya başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın parti kurma yolundaki teşebbüsü her şeyden önce, meclis içerisinde giderek artan muhalefeti denetimi altına almak, hatta yapılacak yeni seçimlerle, bir muhalefeti tasfiye ederek Meclise hakim olmak isteğinden kaynaklanmaktadır. Gittikçe artan ve Lozan barış görüşmelerinde şiddetlenen muhalefet meclisi iş yapamaz duruma sokmaktaydı. Tıpkı 10 Mayıs 1921’de Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu nasıl kurmuşsa, şimdi de doğrudan doğruya bir siyasi parti kurma yolunu seçiyordu. Parti kurma düşüncesinin bazı kesimlerce muhalefetle karşılaşması üzerine Mustafa Kemal Paşa 35 gün sürecek olan bir yurt gezisine çıkarak parti kurmanın gerekliliğini halka anlatmak, aynı zamanda nabız yoklamak yolunu seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa yurt gezisini tamamlayıp Ankara’ya dönüşünden bir hafta sonra Meclise 1 Nisan 1923 tarihinde seçimlerin yenilenmesine dair 120 imzalı bir önerge sunulmuş ve teklif aynı gün oybirliği ile kabul edilmişti. Meclisin seçimlerin yenilenmesi yolunda karar almasından sonra harekete geçen Mustafa Kemal Paşa bir yandan “Dokuz Umde”yi içine alan bir seçim beyannamesi yayınlamış, diğer yandan da bütün Anadolu ve Rumeli ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Teşkilatlarına bir genelge göndererek seçimlere hazırlanmasını istemiştir. Seçim kararının alınmasından sonra, 8 Nisan 1923’te Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi sıfatıyla, Meclisteki Birinci Grup’un yani Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grupu’nun Halk Fırkası’na dönüştürüleceğini açıklayan 9 Umde bildirisini yayınlamıştı. Dokuz Umde: Bildirinin giriş kısmında “milletten aldığı mutlak yetkiyle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi birinci döneminin üstlendiği ödevlerin önemli bir bölümünü yerine getirerek, oy birliği ile yeni seçim kararı verdiği belirtilmekte, önümüzdeki dönemde barış gerçekleşince ekonomik kalkınma yolunda çalışılacağı açıklanmaktadır. Meclis çoğunluğunu bu amaç çevresinde toplayarak ülkede siyasi örgütlenme yaratmak için, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu halk Fırkasına dönüşecektir. Yeni fırkanın ayrıntılı ve düzenli bir proğramı hazırlanarak üyelerin tartışmasına sunulacaktır. şimdilik İktisat Kongresi’nin sonuçları da göz önüne alınarak şu ilkeler tespit edilmiştir: 1- Millî hâkimiyet esasına bağlılık 2- Saltanatın kaldırılması kararının değişmezliği, Türkiye Büyük Millet Meclisine dayanan Halifeliğin Müslümanlar arası yüksek bir makam olduğu, 3- İç güvenlik ve asayişin sağlanması 4- Mahkemelerin hızlı işlemesi. Yeni kanunların çıkartılması. 5- Alınacak ekonomik ve toplumsal önlemler şunlar oalacaktır: a) Aşarın sakıncalarının düzeltilmesi b) Tütün tarım ve ticaretinin desteklenmesi c) Tarım, Endüstri ve Ticaret kredilerinin sağlanması d) Ziraat Bankası’nın sermayesinin artırılması e) Tarım makinelerinin geliştirilmesi f) Endüstrinin teşviki g) Demiryolları yapımının hızlandırılması h) İlkokullarda öğretimin birleştirilmesi ve bütün okulların geliştirilmesi ı) Genel sağlık ve toplumsal yardımlaşmanın sağlanması i) Orman, madencilik ve hayvancılığın geliştirilmesi 6. Zorunlu askerlik süresinin kısaltılması, okuryazarlığa göre, daha azaltılması. Orduda görevli kişilerin güvenliklerinin sağlanması 7. Yedek subaylara, malul gazilere, emeklilere, dul ve yetimlere yardım yapılması. 8. Bürokrasinin düzeltilmesi, aydınlardan kamu görevlerinde yararlanılması. 9. Bayındırlık işleri için ortaklıklar kurulmasının sağlanması, kişisel girişimlerin kollanması. İkinci Grup’un aday göstermeyerek seçimlere katılmadığı 1923 seçimlerini ülkenin her yerinde bir iki istisna dışında Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin üyeleri kazanmışlardı. Mustafa Kemal Paşa, 7 Ağustos’ta partiye mensup milletvekilleriyle bir toplantı yaptı. Bu toplantı “Halk Fırkası” isimli ilk toplantıdır. 9 Eylül’e kadar devam eden toplantıların sonucunda fırka tüzüğü kabul edilerek, fırka reisliği ve idare heyeti seçimleri yapılmıştır. Mustafa Kemal Paşa Halk Fırkası’nın ilk reisliğine, Kütahya milletvekili Recep (Peker) Bey de “katibi umumiliğe (Genel Sekreter)” seçilmiştir. 9 Eylül’de Halk Fırkası resmen kurulmamakla birlikte işlerlik kazanmıştı. Partinin resmen kuruluşu ise 20 Kasım 1923’de İçişleri Bakanlığına yapılan müracaatla olmuştu. Yine bu tarihte müdafaaği hukuk cemiyetlerine gönderilen bir tamimle Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin partiye dönüştüğünü ve bütün cemiyetlerin partiye intisap ettiği belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk siyasi partisi olma özelliğine sahip olan Halk Fırkası, Atatürk’ün Nutuk’ta belirttiği gibi; “partinin adına. daha sonra “cumhuriyet” kelimesi eklenmiş ve “Cumhuriyet Halk Partisi” adı verilmiştir. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (Partisi) Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk teşkilatlı muhalefet hareketi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’dır. Meclis’te ikinci bir siyasi partinin kurulması çalışmaları Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın gerçekleşmemiş olmakla birlikte, muhalefet çabaları meclisin ilk açıldığı günlerden itibaren var olmuş ve zaman zamanda etkili olmuştur. Özellikle Meclis’te “İkinci Grup” muhalefetinin varlığı ve “Halk Fırkası’nın kurulmasından” sonraki muhalefetin varlığı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın oluşmasına zemin hazırlamıştır. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin merkeziyetçi-hiyerarşik bir yapıya bürünmesi, 1923 seçimlerinde İkinci Grup’un tasviyesi, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden bir siyasal partiye geçiş, yeni devletin kuruluşunun ilk zamanlarında muhalefet hareketinin tasviye ediliş sürecinin kilometre taşları olmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kökenlerini, Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilânından sonra Halk Fırkası içinde doğan görüş ayrılıklarına kadar götürmek mümkündür. Cumhuriyet’in bir grup önde gelen partilinin Ankara’da bulunmadığı bir sırada ilân edilmesi bazı tepkilere yol açmıştı. Rauf Bey’in liderliğinde bu grup, Cumhuriyet’in ilânını, Atatürk’ün gittikçe artan iktidarının daha da güçlenmesine yönelik bir hareket olarak görüyorlardı. Yine Halifeliğin kaldırılmasına, Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşlarından Rauf Bey, Adnan Bey (Adıvar), Refet Bey, Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir ve Cafer Tayyar Paşa’lar olumsuz tepki göstermişlerdi. Özellikle 1924 Anayasası’nın görüşüldüğü günlerde Meclis içindeki kaynaşmalar ve muhalefet, kendini iyice hissettirmişti. Buradaki tartışmaların odak noktasını da Cumhurbaşkanının yetkileri konusu oluşturmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasına yol açan son olay, 20 Ekim 1924 tarihinde Menteşe milletvekili Esat Efendi’nin Mübadele İmar ve İskan Vekili Refet Bey’e yönelttiği soru önergesi ve beraberindeki gelişmeler olmuştur. 26 Ekim 1924’de de Kâzım Karabekir Paşa, “ordunun geliştirilmesi için verdiği raporların gözönüne alınmadığını” ileri sürerek milletvekilliği görevine döneceğini bildirerek ordu müfettişliğinden istifa etmiştir. Onu 30 Ekim 1924 tarihli istifasıyla Ali Fuat Paşa izlemiştir. 8 kasım 1924’de hükümet için yapılan güven oylamasında, Hükümet 19 güvensizlik oyuna karşılık 148 oyla güvenoyu almış ve 41 milletvekili de oylamaya katılmamıştır. Bu olaylar üzerine Hükümete güvensizlik oyu verenlerin Halk Fırkasında kalamayacağı söyleniliyor ve yeni bir partinin kurulmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu gelişmeler sonunda Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17 Kasım 1924 günü resmen kurulmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası başkanlığına Kâzım Karabekir Paşa, Başkan yardımcılıklarına Dr. Adnan (Adıvar) ve Hüseyin Rauf Bey’ler, Genel Sekreterliğine Ali Fuat Paşa getirilmişti. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına katılan milletvekili sayısı 29’dur. Parti ilk şubesini Urfa’da açmış, bunu Sivas, İstanbul, İzmir, Ordu ve Trabzon izlemiş ve daha sonrada diğer vilayet ve şehirlerde teşkilatlanmasını sürdürmüştür. Cumhuriyet döneminin bu ilk muhalefet partisini kuran kadroların tamamı Birinci Meclis döneminde Mustafa Kemal Paşa’nın yakın çalışma arkadaşlarıydı ve hemen hemen tamamı, o dönemde Birinci Grup içerisinde etkin rol oynamışlardı. Yeni parti halktan geniş bir destek gördüğü gibi, üyelerinin büyük bir kısmı 1923 seçimleriyle meclis dışında kalan İkinci Grup’un da desteğini kazanmıştı. İkinci Grup’un meclis dışında kalmış olan bütün önde gelen isimleri Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına girmişlerdir. TPCF, CHF gibi devrimci bir yapıya sahip değildir. Parti, devrimlerin evrimci bir çizgide ve kendiliğinden gelişmesi gerektiğini savunmuş, Cumhuriyet’e karşı tavır almıştır. Parti programında yer alan “Partimiz dini inançlara saygılıdır” ilkesi, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın dini inançlara saygılı olmadığı gibi bir anlayışın ortaya çıkmasına yol açmış ve devrimlerden zarar görenlerin ve eski teokratik yapının devam etmesini isteyenlerin bir araya gelerek örgütlendikleri bir partiye dönüşmüştür. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın beyannamesi ve programı incelendiğinde, siyasal ve ekonomik alanda liberal demokrasiyi savunduğu görülecektir. Parti, Şeyh Sait İsyanının çıkmasına neden olduğu gerekçesiyle 5 Haziran 1925’te Takrir-i Sükun Kanunu gereğince kapatıldı. Parti ileri gelenleri İstiklal Mahkemelerince yargılandılar. Suçlu görülenler cezalandırıldı. 13 Şubat 1925’te Elazığ’ın Palu ilçesi Piran Köyünde Şeyh Sait tarafından başlatılan isyan kısa bir sürede Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da yaygınlık kazanmıştır. İsyanın kısa sürede yayılmasının temelinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda örgütlenen rejim karşıtlarının halkın dini inançlarını kullanarak halifelik ve saltanat rejimini geri getirmek istemeleri, ikincisi ise İngilizlerin Musul Sorunu’nda Türkiye aleyhinde kazanımlar elde etmek için doğuda bir Kürt Devleti kurdurmak istemesidir. Bu istem Şeyh Sait’in islami bir Kürt devleti kurmak istemesi ile birlikte, isyan çok kısa bir sürede doğuda yaygınlık kazanmıştır. Hatta isyancılar Diyarbakır’ı da kuşatmışlardı. İsyanın bastırılmasında yetersiz ve yavaş kalan Fethi Okyar’ın yerine İsmet İnönü başbakanlığa getirildi. İ.İnönü’nün başbakanlığı ile birlikte Takrir-i Sükun Kanunu çıkarıldı. Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nun kapsamı genişletilerek İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu. İsyanın yayıldığı bölgelerde kısmi seferberlik ve sıkıyönetim ilan edildi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2014       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ilk kurulan partimiz hangisidir ve kim kurmuştur

Cumhuriyet Halk Partisidir Mustafa Kemal Atatürk kurmuştur
Snowmann - avatarı
Snowmann
Ziyaretçi
20 Ağustos 2014       Mesaj #17
Snowmann - avatarı
Ziyaretçi
İlk siyasi parti Türkiye Komünist Fırkası'dır ve kuruluş yılı 1920'dir.

Benzer Konular

18 Temmuz 2013 / azize Soru-Cevap
30 Nisan 2014 / Misafir Soru-Cevap
17 Mart 2009 / ThinkerBeLL Siyasal Bilimler
18 Ağustos 2011 / Misafir Soru-Cevap