Arama

Dünyanın en ünlü matematikçileri kimlerdir, hayatları hakkında bilgi verir misiniz? - Sayfa 6

En İyi Cevap Var Güncelleme: 11 Nisan 2015 Gösterim: 249.409 Cevap: 81
irge2000 - avatarı
irge2000
Ziyaretçi
26 Aralık 2011       Mesaj #51
irge2000 - avatarı
Ziyaretçi
matematik için yaptıkları
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2011       Mesaj #52
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
nolursnuz bana güzel iyi bir matematikçi söyleyin hiçbirini seçemiyorum
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2012       Mesaj #53
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ünlü matematikçilerin hayatlarında bilgiler nelerdir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2012       Mesaj #54
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ünlü matematikçilerin hayatları nelerdir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Şubat 2012       Mesaj #55
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ya Matematığı kım keşfettı acıl cevap bubenım odevımdır cevap gelırse sevınırım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Şubat 2012       Mesaj #56
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
CAHIT ARF ( ISTANBUL,26,12,1997 )
Ülkemizde matematigin simgesi haline gelen Cahit ARF 1910 yilinda Selanik'te dogdu. 1932 yilinda Galatasaray Lisesi'nde matematik ögretmenligi, 1933 yilinda Istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör yardimcisi (Doçent adayi ) olmustur. Doktorasini 1938 yilinda Almanya'da Göttingen Üniversitesi'nde tamamladi. Daha sonra Istanbul Üniversitesi'ne dönen ARF, 1943 de profesör, 1955'de Ordinaryus Profesör oldu.1964-1965 yillari arasinda Fransa'da bulunan Princiton'daki Yüksek Arastirma Enstitüsü'nde konuk ögretim üyesi olarak görev yapti.

1938 yilindan beri Cahit ARF cebir, sayilar teorisi, elastisite teorisi, analiz, geometri ve mühendislik matematigi gibi çok çesitli alanlarda yaptigi çalismalarla matematige temel katkilarda bulunmus, yapisal ve kalici sonuçlar elde etmistir.

Bütün Türk matematikçilerine dolayli veya dolaysiz bir sekilde esin kaynagi olmus, yaptigi uyarilar ve verdigi fikirlerle çevresindeki tüm matematikçilerin ufuklarini genisletmis ve çalismalarini yeni bir bakis açisiyla yönlendirmelerini saglamistir.

Cahit ARF' in ilk çalismasi, 1939 yilinda Almanya'nin ünlü bir matematik dergisi olan Crelle Journal Dergisi'nde yayinlanmistir. Cahit ARF çözülebilen cebirsel denklemlerin bir listesini yapmak amaciyla Göttingen'de ünlü matematikçi Hasse'nin doktora ögrencisi oldu. Hasse'nin önerisiyle özel haller problemini çözdü. Cahit ARF bu çalismasiyla sayilar teorisinde çok özel bir yeri olan lokal cisimlerde dallanma teorisine çok önemli yapisal bir katkida bulunmustur. Burada buldugu sonuçlardan bir bölümü dünya matematik literatüründe "Hasse-Arf Teoremi"olarak geçmektedir.

Bundan sonra ugrastigi problem, matematikte "kuadratik formlar" olarak bilinen konudadir. Uzayda konisel yüzey denklemleri buna basit bir örnek olarak gösterilebilir. Bu konudaki temel problem, kuadratik formlarin bir takim invaryantlar, yani degismezler yardimiyla siniflandirilmasidir. Bu siniflandirma Witt adinda ünlü bir Alman matematikçi tarafindan karekteristigi ikiden farkli olan cisimler için 1937 de yapilmistir. Karekteristik iki olunca problem çok daha zorlasiyor ve Witt'in yöntemi uygulanamiyordu. Cahit ARF bu problemle ugrasti ve karekteristigi iki olan cisimler üzerindeki kuadratik formlari çok iyi bir biçimde siniflandirdi. Bunlarin invaryantlarini, yani degismezlerini insa etti. Bu invaryantlar dünya literatüründe "Arf Invaryantlari" olarak geçmektedir. Bu çalismasi 1944 yilinda Crelle Dergisi'nde yayinlandi ve Cahit ARF 'i dünyaya tanitti.

1945'lere gelindiginde düzlem bir egrinin herhangi bir kolundaki çok kat noktalarin çok katliliklarinin yalniz aritmetige ait bir yöntem ile nasil hesaplanacagi iyi bilinmekteydi. Düzlem halde algoritmanin basladigi sayilar egri kolunun parametreli denklemlerinden bilinen bir kanuna göre elde ediliyordu. Genel durumda ise böyle bir sonuç henüz bulunamamisti. Bu siralarda Istanbul'da Patrick Du Val adinda bir Ingiliz matematikçi bulunuyordu. Du Val genel halde algoritmanin basladigi sayilara "karakter" adini vermis ve egrinin tüm geometrik özellikleri bilindigi zaman bu karakterlerin nasil bulunacagini göstermisti. Bunun tersi de dogruydu. Bu karakter bilinirse, egrinin çok katlilik dizisi, yani geometrik özellikleri de bulunabiliyordu. Burada açik kalan problem ise bir egrinin denklemleri verildiginde karakterlerini bulabilmek idi. Cevap düzlem egriler için bilinmekte, ama yüksek boyutlu uzaylarda bulunan tekil egriler için bilinmemekte idi. Ayrica, yüksek boyutlu bir uzayda tanimlanmis bir tekil egrinin çok katlilik özelliklerini, yani geometrik özelliklerini bozmadan en düsük kaç boyutlu uzaya sokulabilecegi de bu problemle beraber düsünülen bir soru idi. Bu çesit sorular matematiksel bakis açisinin temel problemi olan siniflandirma probleminin egrilere uygulanmasi bakimindan son derece önemli ve zor sorulardi. Cahit ARF bu problemi 1945'de tamami ile çözmüs ve tek boyutlu tekil cebirsel kollarin siniflandirilmasi problemini kapatmistir. Bu sonucun zorlugu hakkinda fikir elde edebilmek için düzgün varyetelerin siniflandirilmasi probleminin bugüne kadar 1,2 ve kismen 3 boyutlu varyeteler için çözüldügünü tekilliklerinin siniflandirilmasi probleminin ise 1 boyutlu varyeteler, egriler için Cahit ARF tarafindan çözüldügünü göz önüne almak gerekir. Cahit ARF bu problemi çözerken önemini gözledigi ve problemin çözümünde en önemli rolü oynadigini fark ettigini bazi halkalara "karekteristik halka" adini vermis ve daha sonra gelen yabanci arastirmacilar bu halkalara "Arf Halkalari" ve bunlarin kapanislarina "Arf Kapanislari" adini vermislerdir. Cahit ARF'in bu çalismasi 1949 'da Proceedings of London Matematical Society dergisinde yayinlanmistir.

Cahit ARF'in 1940'li yillarda yaptigi bu çalismalarin günümüzde hala kullaniliyor olmasi, onun kaliciligini ispatlamistir.

Cahit ARF'i ilk taniyan bir kisi onun sadece matematige ilgi duyan bir insan oldugu izlenimini edinebilirdi. Cahit ARF için, matematik her seyin üzerinde ve ötesindeydi. Ancak, onu TÜBITAK'in kurulmasinda ve gelismesinde gösterdigi çabayi ve özeni bilenler Cahit ARF'in öyle içine kapanik, matematikle ugrasan, dis dünya ile ilgilenmeyen bir kisi olmadigini bilirler. Mühendisligin günlük hayattan dogan problemlerine her zaman ilgi gösterirdi. Ama, bu probleme mutlaka matematiksel bir model bulmaya çalisirdi. Hele bir de pratikten gelen problemi matematik olarak çözüme kavusursa pek keyiflenirdi. Mustafa INAN'la böyle bir isbirligi yapmis ve INAN'in köprülerde gözlemleyip, arastirdigi bir sorunun matematiksel kesin çözümünü vermistir. Bu çalismalari Cahit ARF'a Inönü Ödülü'nü kazandirmistir.

Üniversitede rektörlük, dekanlik gibi idari görevler almaktan kaçinmistir. Arastirmacilarin bu gibi görevlerden uzak durmalari gerektigi görüsündeydi. Ama uzun yillar TÜBITAK Bilim Kurulu Baskanligi'ni da özveriyle yürütmüstür.

Ortadogu Teknik Üniversitesi'nde bulundugu yillarda yeni ve farkli bir üniversite modelinin ve kültürünün ortaya çikmasi için çaba göstermistir. Akademik dünyanin yapay hiyerarsik ayrimlariyla alay etmistir. Genç ögretim üyeleri ve ögrencilerle çok güzel, yararli ve keyifli diyalog içindeydi. Her zaman üniversite içi çekismelerden ve politikadan özenle uzak durdugu halde, ODTÜ sistemi tehlikeye düstügünde duyarli ve sorumlu bir bilim adami olarak kendini bir mücadelenin içine atmaktan çekinmemistir. Bu onurlu mücadele de bile matematigin aksiyomatik yaklasimini kimseye farkettirmeden kullanmistir.

Cahit ARF 1948'de Inönü Ödülü, 1974'de TÜBITAK Bilim Ödülü, 1980'de ITÜ ve KATÜ Onur Doktorasi, 1981'de de ODTÜ Onur Doktorasi'ni aldi. Genç yasta Mainz Akademisi Muhabir Üyeligine seçildi ve Türkiye Bilimler Akademisi Onur Üyesi oldu.

Cahit ARF matematikte kalici izler birakarak 26 Aralik 1997 'de aramizdan ayrilmistir. Türkiye'de ve dünyada her zaman hatirlanacaktir.

TANIYANLARIN AGZINDAN CAHIT ARF
PROF. DR. ERDAL INÖNÜ Msn Sad EMEKLI ÖGRETIM ÜYESI, ODTÜ FIZIK BÖLÜMÜ )
"... Cahit ARF'in önemli bir özelligi, her seyin aslini anlamaya çalismak olmustur. Birisi bir konusma yaparken, anlamadigi yeri hemen sorardi. Hiçbir seyden çekinmezdi, onun için önemli olan anlamakti; bilime deger veren bir insan olarak anlamak, arastirici zekasini kullanarak olaylarin nedeni anlamak..."

PROF. DR. SAFAK ALPAY: (ODTÜ MATEMATIK BÖLÜMÜ ÖGRETIM ÜYESI)
"... Ortadogu Teknik Üniversitesi Cahit Hoca'sini 1977 de içine düstügü bunalim sirasindaki kararli, toparlayici ve yönlendirici tutumuyla hatirlayacaktir. Istenmeyen bir rektörün atanmasiyla ortaya çikan bunalim nedeniyle egitim durmus, kaba kuvvet üniversiteden hesap sormak amaciyla üniversiteye yerlestirilmisti. Can güvenliginin olmadigi ortamda Cahit Hoca kaba kuvvetin tehditlerine aldirmadan üniversiteye sicak gülüsü, babacan görünümü, tükenmez enerjisi ile ögrenci ve ögretim üyelerine esin kaynagi olmustur. O günlerde özerk ve demokratik üniversite için yaptigi çalismalar ve katkilardan ötürü Tüm Ögretim Üyeleri Dernegi'nin degerli bilim adamimiz Seha Meray adina koydugu ödül Cahit Hoca'ya verilmisti..."
"... Tahta oymaciligini, visne likörünü, Sabahattin Ali öykülerini, torunlarini çok seven Cahit Hoca'yi bizde çok sevdik ve saydik. Bölüm koridorlarindaki tütün kokusu ve gök gürültüsü sesi, zarif yazisiyla dolmus kara tahtalar hiç aklimizdan çikmayacak ve bize her zaman esin kaynagi olacaktir..."

PROF. DR. M. GÜNDÜZ IKEDA: ( TÜBITAK Ulusal Elektronik Arastirma Enstitüsü )
"... Tek tür problemler üzerinde, yani merak ettigi problemler üzerinde çalisanlar var. Söyle anlatayim: Bazi dagcilar için Himalayalar'a çikmak pek bir sey ifade etmese de "kimse tirmanmamistir" denildiginde birden heveslenirler. Bu birinci tip matematikçiler için de geçerli. Çözülmemis problemler onlar için dayanilmaz bir çekicilige sahiptir. Bir de genel bir sistemi ele alarak çalisanlar, 'Bu sistemi nasil karekterize edecegim, benzer sistemler oldugunda bunlari nasil ayirt edebilirim?' diye düsünenler var. Cahit Bey bu ikinci sinifa giriyor..."

PROF. DR. HALIL. IBRAHIM KARAKAS: (Akdeniz Üniversitesi Matematik Bölümü )
"... Cahit ARF ömrünü daha çocukluk yillarinda 'tutku' ile baglandigi matematigin, daha genel olarak bilimin gelismesine adamistir. Bilim adamligini yasam biçimi olarak seçmis ve öyle yasamistir. Nasil bilim üretileceginin en güzel örneklerini sergiledigi gibi, ülkemizde bilimin filizlenip gelisebilecegi ortam ve kurumlarin yaratilmasinda da önderlik yapmistir. TÜBITAK'in kurulmasindaki katkisina ek olarak ODTÜ Matematik Bölümünün olusumunu yönlendirmistir..."

"... Hocaligi konusunda tevazu gösterir, 'ben iyi hoca degilim' derdi. Ancak, derslerinde ve seminerlerinde ele aldigi konuyu sunarken sanki yeniden kesfediyormus gibi heyecan ve haz duydugu belli olur, gözleri çakmak çakmak parlardi. Cahit ARF, çagdaslari arasinda matematigin her dalinda bilgi ve söz sahibi olan ender matematikçilerden biriydi. ODTÜ'de bulundugu yillarda matematik bölümünün tüm seminerlerine katilir, ilgi ile izler, sorulari ve yorumlariyla önemli katkida bulunurdu..."

SINAN SERTÖZ: (Bilkent Üniversitesi Matematik Bölümü Ögretim Üyesi)
"... Geriye dönüp baktigimda 'Cahit Hoca'dan ögrendigim en önemli sey neydi?' diye sunu hatirliyorum: Gebze Arastirma Merkezine Cahit Hoca, o siralar 75 yasinda idi, her sabah servisle gelir, odasina çikar, önüne kagitlarini alir ve çalismaya baslardi. Bir ögle yemegi ve kahve molasi hariç aksam servisine kadar çalisirdi. Her gün! Beklentilerim aldiklarimin önüne çikmaya basladigi zaman 'Cahit Hoca kadar çalistin mi ?' diye sorarim kendime..."

SON SÖZ DE YINE USTA'DAN GELIYOR...
" Matematik tümevarimsal bir bilimdir ve bu tümevarimsal
bilim sonsuz kümeler için geçerli. Bu sonsuzluklari
tümevarimsal bir sekilde kavriyoruz ve kavradigimiz zaman da
o sonsuzlugu hissediyoruz , sinirsizligi.
Ve bu bize mutluluk veriyor, çünkü ölümü unutuyoruz...
Herkes ölümsüz oldugunu hissettigi alanda çalismak ister.
Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim..."

KAYNAKÇA
[1] MATEMATIKÇILER BÜLTENI ( 1998 SAYI 3 )
[2] BILIM VE TEKNIK DERGISI ( 363. SAYININ EKI )
[3] MATEMATIK DÜNYASI ( OCAK 1998 SAYI 1 )
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Şubat 2012       Mesaj #57
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Keten Prenses adlı kullanıcıdan alıntı

Ünlü Matematikçiler

matcipv4

evet çok doğru ama Einsteinde iyi bir matematikçidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2012       Mesaj #58
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ANTİPHON (M.Ö. V. y.y.)

Yunan filozofu ve matematikçisi. Dairenin dördüllenmesini, bir dairenin içine çizilen düzgün çokgenleri kareleştirme esasına ve çokgenin kenarlarını sonsuz kere iki kart arttırmaya dayanan ir yöntemle elde etmeğe çalışmıştır. Böylelikle elde edilen dördüllenmiş geometrik şekiller, daireye çok yakın olmakla beraber hiç bir zaman tam bir daire değildir.

APOLLONİOS, PERGELİ (M.Ö. 262'ye doğru - 180'e doğru)

Yunanlı matematikçi ve astronom. Perge'de doğdu, İskenderiye'de yaşadı. Arkhimedes'intilmizi ve matematiğin yaratıcılarındandır; yazdığı bir kitapta koniklerin özelliklerinden bir çoğunu anlatır. Özellikle iki etekli bir koni bir düzlem tarafından kesilince, yerine göre bir elips, bir parabol veya bir hiperbol elde edileceğini gösterdi. Ayrıca, konik kesitlerin odaklarının varlığını ispat etti. Öteki eserleri kaybolmuş, bazıları Pappus sayesinde yeniden meydana getirilebilmiştir.

ARATOS (M.Ö. 315'e doğru - 240'a doğru)

Yunan şairi ve astronomu. Klikia'da soloi veya Tarsus'da doğdu, Makedonia'da öldü. Stoacıların talebesiydi. Makedonya kralı Antigonos Gonates ve Selevkoslar kralı Antiokhos Soter tarafından himaye edildi. Phainomena (Olaylar) adlı öğretici manzumesi, zamanındaki yeryüzü ve gökyüzü cisimleri hakkındaki bilgilerin, hava değişkliklerini haber veren belirtilerin bir çeşit dökümüdür. Cicero, bu eseri manzum olarak Latinceye çevirdi.

ARİSTARKHOS, SAMOSLU (M.Ö. 310 - 230)

Yunan astronomi bilgini. Kopernik'in öncüsü sayılan Aristarkhos, Yer'in hem kendi ekseni hem de güneşin çevresinde döndüğünü düşünen ilk bilim adamıdır. Ayrıca Yer ile güneşin ve ayın görece uzaklılıklarının hesaplanmasını sağlayan bir yöntem bulmuştur.

ARKHİMEDES (M.Ö. 287 - 212)

Syrakusai'de doğdu. Genç yaşta, Eukleides'in derslerini izlemek için İskenderiye'ye gitti. Yurduna döndükten sonra, kendini tamamen ilmi çalışmalarına verdi. bütün hayatı boyunca çok önemli buluşlarıyla insanlığın bilgisine katkıda bulunmaya devam etti. İlk olarak Arkhimedes, daire çevresine çapına oranı olan p sayısını, daire içine dışına çizilmiş düzgün çokgenler yardımıyla istenilen yaklaşıklıkla veren bir metot ortaya koydu. Çok büyük sayıları kolaylıkla belirtmeye yarayan bir yöntem bularak, yunan sayı sistemini geliştirdi.

İnfinitezimal geometrinin ilk çalışmalarını yaptı ve pekçok problemi inceledi. yayların toplama ve çıkarma formüllerini buldu. bir parabol parçasının, kendi adıyla anılan bir spiralin, küre ve silindir kesmelerinin alanlarını hesapladı. Küresel ve konik deyimleri adı altında, elips, parabol ve hiperbolün eksenleri etrafında dönmesiyle meydana gelen geometrik cisimleri inceledi. Mekanikte, sonsuz vidanın, haraketli makaranın, palanga ve dişli çarkın bulucusu olarak anılır. Fizikte, katılar statiği ve hidrostatiğin kurucusudur.

Ağırlık merkezi teorisiyle katılar statiğinin temelini attı. Yüzen Cisimler Üzerine İncelemeler adlı kitabında ise hidrostatiğin başlıca kurallarını verdi. Arkhimedes, Romalıların saldırılarına karşı Syrakusai'nin savunmasını yönetti. Üç yıl boyunca, Marcellus'un ordusunu hep başarısızlığa uğrattı. Çok uzak mesafelere taş veya ok atmaya yarayan makinalar yaptı; yine söylendiğine göre, düzlem aynaları ince hesaplarla birleştirerek güneş ışınlarını topladı ve şehri kuşatan düşman gemilerini yaktı. Her şeye rağmen Romalılar kenti aldılar ve bu sırada Arkhimedes öldürüldü.

AUTOLYKOS (M.Ö. IV. y.y.)

Yunan matematikçisi. Pitane'de doğdu. Elimizde iki eseri vardır: Peri kinumenes Sphairas (Hareketli Küre Üstüne) ve Peri Epitolon Kai Dyseon (Durağan Yıldızların Doğması ve Batması Üstüne).

BİON, ABDERALI (M.Ö. 300'e doğru)

Yunanlı matematikçi. Demokritos'un felsefi okulundan. Laeretesli Diogenes'e göre, bazı bölgelerde altı ay gece, altı ay gündüz olduğunu ilk defa o ileri sürdü. Bu duruma göre, dünyanın yuvarlaklığını ve ekliptikin eğikliğini daha o zamandan anlamış demekti.

DİOKLES (M.Ö. II. y.y. sonu - I. y.y. başı)

Yunanlı matematikçi. Sonradan kissoeides (sisoit) adını alan bir eğri yardımıyla verilen iki doğru arasında, orantılı iki ortalama bulmaya dayanan ünlü problemi çözdü.

DİOPHANTOS (M.S. 325'e doğru - 410'a doğru)

Yunan matematikçisi. İskenderiye okuluna bağlı idi. ilk altısı bugün elimizde bulunan on üç aritmetik kitabından başka, Açısal sayılar üstüne bir kitabı daha vardır: Peri Polygonom Arithmon. Metodunu Hipparkhos'dan aldığı birinci dereceden denklemeler üstüne kurduğu yeni teorisi ve ikinci dereceden denklemlerin çözümü ile ilgili çalışmaları matematiğe yenilik getirdi. Bıraktığı eserler çağdaş Yunanlılar, Araplar ve daha sonrada Rönensans geometricilerince uzun uzun incelendi.

EKPHANTOS, SYRAKUSAİLİ (M.Ö. 500'e doğru)

Eski Yunan gökbilimcisi ve filozofu. Syrakusaili Hiketas'dan dersler almıştır ve pythagorascı okulun görüşlerini benimsemiştir. Pythagorascı ve atomcu görüşleri birbirine bağlamayı deneyip dünyanın kendi çevresinde döndüğünü kabul etmiştir.

EUDOKSOS, KNİDOSLU (M.Ö. 406'ya doğru - 355)

Eski Yunan gökbilimcisi ve filozofu. Bir süre Atina'da Eflatun'un derslerini izleyen Eudoksos, birbuçuk yıl kadar Mısır'da kalarak rahiplerin gizli bilimlerini öğrenmiştir. Kyzikos'a gidip bir okul açarak ününü yaygınlaştırdıktan sonra Knidos'a döndü. İlk orantılı doğrular kuramını bulup çağının kuramsal güçlüklerinin çoğunu çözmeyi sağlayan altın kesit kuramını ortaya koymuştur. Eşmerkezli küreler kuramıyla güneç sistemindeki yıldızların hareketlerini açıklamaya çalıştı.

EUKTEMON (M.Ö. V. y.y.)

Eski Yunanlı gökbilimci. Euktemon'un, Methon'la birlikte Atina'da yapılan ilk kesin güneş tutulması çevrimi hesaplarını gerçekleştirdiği, mevsimlerin eşitsizliğini bulduğu, 19 yıllık ay güneş çevrimini (Methon çevrimi denir) ortaya koyduğu sanılmaktadır.

OİNOPİDES (M.Ö. V. y.y.)

Eski Yunan gökbilimcisi ve matematikcisi. Pythagoras okulundan olan Oinopides, güneş yılını yaklaşık 365 gün 9 saat olarak hesaplamıştır. Tutulum düzleminin eğikliğini ilk olarak bulduğu sanılmaktadır.

APOLLODOROS, BERGAMALI (M.Ö. 104'e doğru - 22)

Yunanlı hitabet hocası. Roma'da ünlü bir okul kurdu, öğrencileri arasında Octavianus'da vardı. Hitabeti bir sanat olarak değil, bir ilim olarak kabul ediyordu.

APOLLONİOS SOFİST (M.S. I. y.y.)

İskenderiye'de doğmuş hitabet hocası. Tiberius zamanında Roma'da ders verdi., bir Homeros Lugatı yazdı; bugüne kısaltılmış şekliyle ulaşmıştır
Beijing - avatarı
Beijing
Ziyaretçi
3 Mart 2012       Mesaj #59
Beijing - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKİYE ' NİN MATEMATİKÇİSİ CAHİT ARF GÖNÜLLERDESİN....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mart 2012       Mesaj #60
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Matemtikteki Terimlerin Bulunma Hikayesi Bulan Kişileri YAzarsanız SEvinirim Msn Happy

Benzer Konular

11 Kasım 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
16 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
18 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
12 Haziran 2012 / Misafir Cevaplanmış
2 Nisan 2013 / Misafir Soru-Cevap