Arama

Mavi akım hakkında bilgi verebilir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Ocak 2009 Gösterim: 7.424 Cevap: 5
müqe - avatarı
müqe
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #1
müqe - avatarı
Ziyaretçi
mavi akımı hakkında bilgi acil lütfen..????**
EN İYİ CEVABI Ziyaretçi verdi
çook sağolasn Allah razı olsn valaa gecenin 2sinde kmse yardım etmezdi :D
Sponsorlu Bağlantılar
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Mavi Akım Rusya'dan Türkiye'ye doğal gaz nakletmek için Karadeniz geçişli büyük boru hattıdır. Boru hattı merkezi Hollanda olan Rus Gazprom ve İtalyan ENI ortaklığıyla kurulan Blue Stream Pipeline B.V. tarafından inşa edilmiştir. Blue Stream Pipeline B.V. boru hattının deniz bölümünün ve Beregovaya kompresör istasyonunun sahibidir, Gazprom boru hattının Rus topraklarında kalan bölümünün işletmesini üstenmiş olup Türk topraklarında bulunan bölümün işletmesi ise Türk enerji şirketi BOTAŞ tarafından gerçekleştirilmektedir. Gazprom'un boru hattını inşa etmesindeki amacı Rus gaz iletim hatlarını arttırmak ve Türkiye'nin üçüncü ülkelerle enerji anlaşmaları yapmasına engel olmaktır.
Mavi Akım hattının uzunluğu 1200 kilometre
Sponsorlu Bağlantılar
17 kasım 2005 tarihinde açıldı
Açılış törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte, Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin ile İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi katıldı.
Mavi Akım projesi, Ankara ile Moskova arasında 1997 yılında imzalanan anlaşmaya göre, 25 yıl süreyle, Türkiye’nin Rusya’dan yılda 16 milyar metre küp doğalgaz satın almasını öngörüyor.
Doğalgazı taşıyan boru hattının uzunluğu, 1200 kilometre.
Bunun yaklaşık 380 kilometresi, Karadeniz’in altından geçiyor.
Deniz altındaki boru hattı, 2 bin 140 metre derinlikle, yeryüzünün en derindeki boru hattı. Hattın yapımını, İtalyan ENİ şirketi üstlenmişti.
Yıllık 16 milyar metre küp kapasiteli boru hattından Türkiye, 2002 yılı sonundan bu yana gaz alıyor.
Mavi Akım projesinin maliyeti, 3,3 milyar dolar. Proje için, İtalya ile Rusya arasında yarı yarıya ortaklı Transco adlı bir şirket kurulmuştu.
İtalyan bankaları da, projenin maliyetini karşılamak amacıyla Rusya’ya yüzmilyonlarca dolarlık krediler kullandırdılar.
Türkiye, İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinden taşınan Rus doğalgaz ve petrolünün de, Ceyhan’a ulaşmasını hedefliyor.
Samsun-Ceyhan arasında günlük 1 milyon ton kapasiteli bir petrol boru hattının inşası, bu nedenle de, gündemde.
Bu hattın lisansını, geçen yıl, Türk Çalık Grubu, almıştı. İtalyan ENİ firması, Samsun-Ceyhan hattıyla da yakından ilgili.
Çalık Grubu, hattın ortak yapımı konusunda ENİ ile mutabakata vardıklarını geçen hafta açıklamıştı.
Mavi Akım projesi, yaklaşık 10 yıldır Türkiye gündeminde. Proje hakkında çeşitli yolsuzluk iddiaları ortaya atılmıştı.
Yolsuzluk iddiaları nedeniyle Yüce Divan’da yargılanan eski enerji bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan hakkında, Mavi Akım projesiyle ilgili iddialar da var.
Mavi Akım’ın tam kapasiteyle yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye, doğalgazının yüzde 60’tan fazlasını Rusya’dan alıyor olacak.
Bu durumun, enerjide Rusya’ya bağımlılık yaratacağı görüşü de, Mavi Akım’a yönelik eleştiriler arasında.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
mavi akımı hakkında bilgi lütfen acill Msn SadMsn SadMsn SadMsn SadMsn Sad
müqe - avatarı
müqe
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #4
müqe - avatarı
Ziyaretçi
çoook tşkkür ederm ama bu mavi akımı o mavi akımı değilMsn Confused ben atilla ilhanın kurduğu mavi akımından bahsetmiştim Msn Sad mavi akımı ve özellikleri yani Msn Confused
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #5
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Attilâ İlhan, şiirde Garip ve İkinci Yeni akımlarına şiddetle karşı çıktı. Mavi Hareketi adlı toplumsal gerçekçi bir şiir akımı başlattı. Sanat hayatının ilk dönemlerinde takip ettiği Nazım Hikmet çizgisinden ayrılarak, karmaşık ve bireysel bir duyarlılığa yöneldi.

Eleştiri, deneme ve romanlarında ise toplumsal gerçekçiliğe bağlı kaldı.

Düşünceleri:

“Benim formasyonum solculuk. Ben başından beri aynı istikamette yaşamışımdır. Haya tarzım da solcudur.” ifadeleriyle, düşünce yapısının ana hatlarını çizen Attilâ İlhan’ın sol anlayışı; daha çok, burjuva temeline dayanan ve milli çizgide bir anlayıştır.

Bu yönüyle diğer sol aydınlardan ayrılan Attilâ İlhan, aydınları kıyasıya eleştirir. Onları bilinç değil inanç aydını olmakla suçlar ve aydınların düşüncelerinin dogmatik olduğunu savunur. Attilâ İlhan ’a göre II. Dünya Savaşı’ndan beri, Türk aydını halktan kopmuştur ve bir alafrangalık özentisi içindedir. Ve bu yönleriyle Tanzimat dönemindeki Batıcılara benzemektedir. Attilâ İlhan bu düşüncelerini savunurken, başta İnönü olmak üzere cumhuriyet dönemi siyasetçilerini ağır bir şekilde eleştiriyor ve Batı’ya bakışımızın yanlış olduğunu söylüyor.
Attilâ İlhan’a göre, Batı’ya körü körüne bağlanmak da, O’na büsbütün sırt çevirmek de aşağılık psikolojisinin ürünüdür. Doğru olan Batı’ya akıllıca bakmaktır. Batı’da geçekten evrensel olan bilimsel düşüncedir. Gerekli olan bu düşünceyi yakalayabilmektir.

Bu düşünceye paralel olarak Attilâ İlhan, “Kendimizi AB’ye veya ABD’ye şartlandırmamalı; onların Ortadoğu’daki jandarması konumuna düşmemeliyiz.” diyor. Ve Türkiye’nin iyiliğinin, sadece kendi menfaatine dayanan bir Avrasya politikasından geçtiğini söylüyor.

Toplumsal alanda ise Attilâ İlhan, ümmetlikten millet yapısına geçmiş olan Türk halkının, laik ve milli bir anlayışı benimsemesi gerektiğini düşünüyor.

Attilâ İlhan’ın bu şekilde özetleyebileceğimiz düşünce yapısının tamamen diyalektiğe dayandığını görüyoruz. Attilâ İlhan hiçbir düşünceyi, basmakalıp bir şekilde, olduğu gibi kabul etmiyor. Bütün düşünceleri bir tez-antitez-sentez ürünü olarak ortaya çıkıyor.

Attilâ İlhan’ın bir başka özelliği de Atatürk’e büyük bir hayranlık duyması, ve bütün düşüncelerine temel dayanak noktası olarak O’nu almasıdır.

I.BİÇİM

A.ESERİN DİL VE ANLATIMI

Dilde özleşmeye karşı olan Attilâ İlhan’ın bu tavrı, “Hangi Laiklik” adlı eserinde de görülüyor. Kitapta hem doğu hem de batı dillerinden dilimize geçmiş pek çok sözcük göze çarpıyor. Bazı kelimeler de orijinal yazımları hiç değiştirmeden kullanılmış.

Cümleler yalın değil ve genelde uzun ; fakat anlaşılır.

Kitap, sanat değil, düşünce yönüyle öne çıktığı için; sanatlı ifadelerden ve süslü anlatımlardan pek söz edemeyiz.

B.BETİMLEMELER

Kitap, bir roman ya da öykü olmadığı için, betimlemelerden çok fazla bahsedemiyoruz. Sadece birkaç yerde bulunan betimlemeler, genelde sanatlı bir anlatıma sahip.

C.ESERİN ETKİLEYİCİLİĞİ, SÜRÜKLEYİCİLİĞİ, AKICILIĞI


Eserin çok akıcı olduğu söylenemez, bunun sebebi cümlelerin uzunca olması, yabancı kelimeler içermesi ve yazarın değişik bir imla kullanmasıdır.

Fakat buna rağmen kitap sürükleyici; içeriğinin zenginliği insana sürekli bir okuma isteği veriyor. Bu da kitabı çok kısa bir sürede bitirmemi sağladı. Ayrıca kitap insanı sürekli düşünmeye ittiği için etkileyici.
İÇERİK

Eser, yazarın 90’lı yılların ilk yarısında çeşitli gazetelerde yayımlanan, denemelerinden oluşuyor. Kitabın adı “Hangi Laiklik” olmasına rağmen, laiklik bu kitapta ele alınan konulardan sadece biri.

Eserin ilk bölümünde, yazar -Sistem- adını verdiği batı ülkelerinin, kendi çıkarlarını korumak için Türkiye’yi bir başa olarak kullanmalarından bahsediyor. Batı’nın, bize dostça yaklaşmasının altında derin bir art niyet olduğunu, Batı’nın sürekli kin ve nefretini dışa vurduğunu anlatıyor. Ve Türkiye’nin Batı’nın çıkarlarına alet olmaması gerektiği söylüyor.

Attilâ İlhan, daha sonraki bölümlerde, Türkiye’de değerlere ve düşüncelere olan bakışlardaki yanlışlara değiniyor. Türk aydınının batılı olmak adına, kendi değerlerine yabancılaştığını söylüyor; aydınları alafranga ve yozlaşmış olmakla suçluyor.

Son kısımda ise, Türkiye’de gelişen şeriat tehlikesine dikkat çekiliyor ve bu tehlikeyi ortaya çıkaran sebepler, aydın kesimin halktan kopuk olmasının halkta doğurduğu tepki ve batılı güçlerin (sistem) komünizm tehlikesine karşı, dinci akımları beslemiş olması olarak gösteriliyor. Bu arada siyasi İslam’ın yanılgı ve yanlışlarına da dikkat çekiliyor.


TÜR

Kitap, köşe yazılarından oluşmuş, fakat bu yazılar günlük politika ve polemiklerden çok, fikir tartışmalarına yer verdiği için, deneme türünde olduğu söylenebilir.

Ayrıca kitabın yazarın deneme/anı serisi içinde yayınlanmış olması da bunu destekliyor.

DEĞERLENDİRME

Bu kitabı seçmemin temel sebebi, Attilâ İlhan’ın düşüncelerine uzun bir süredir ilgi duyuyor olmamdı. Roman türünde eser okumayı sevmemem de bu kararıma yön verdi.

Eser, başından sonuna kadar beni sürekli düşünmeye sevk etti ve pek çok konuda, düşüncelerimin netleşmesini sağladı.

“Hangi Laiklik” i son okuduğum kitaplardan, “Türk Basını’nda Kalem Kavgaları”, Siluetini Sevdiğimin Türkiyesi” , “1984” ve “Hayvan Çiftliği” ile karşılaştıracak olursam, bu kitapların hepsinin 20. Yüzyıl siyaseti ile ilgili olmasını bir ortak özellik olarak söyleyebilirim.

Eserin söz dağarcığıma katkısı:
komprador: aracı, yerli ortak

Ayrıca eser, adını daha önce duymadığım bazı kişileri de tanımamı sağladı. Bunların en önemlileri, ırkçılığın teorisini kuran Gobineau ve Chamberlain ile CIA’ in Ortadoğu konusunda uzman analisti G. Fuller'dir
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #6
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
çook sağolasn Allah razı olsn valaa gecenin 2sinde kmse yardım etmezdi Msn Grin

Benzer Konular

17 Aralık 2016 / zarporiko Cevaplanmış
2 Kasım 2015 / Misafir Cevaplanmış
24 Şubat 2016 / smile Cevaplanmış
7 Ocak 2016 / doaNnn Taslak Konular
7 Ocak 2016 / Misafir Cevaplanmış