Arama

'Can' ile ilgili İngilizce cümle örnekleri verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 17 Mart 2017 Gösterim: 214.311 Cevap: 12
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
27 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
'Can' ile ilgili İngilizce cümle örnekleri verir misiniz?
EN İYİ CEVABI toxic91 verdi
CAN (ability)
Türkçede «kırabilmek, açabilmek, okuyabilmek» gibi fiilerin sonuna eklediğimiz «-ebilmek, -abilmek» yardımcı fiilidir.
Sponsorlu Bağlantılar
Yeterlilik bildirir.
Türkçede fiillerin sonuna eklediğimiz «-bilmek» yardımcı fiiline karşılık can yardımcı fiili İngilizcede yalın halde bulunan fiillerin önünde yer alır.
Ayrıca bir model verb'tür.
Can cümle başına getirilirse cümle soru haline girer.

Can fiili ile olumlu cümle
I can read this book. (Bu kitabı okuyabilirim.)
You can sit here. (Buraya oturabilirsin.)

Can fiili ile olumsuz cümle
She can't come on Sunday. (O pazar günü gelemez.)
Hasan Bey can't go to England. (Hasan Bey İngiltere'ye gidemez.)

Can fiili ile soru cümlesi
Can you clean this room? (Bu odayı temizleyebilir misin?)
Can Selma speak English? (Selma İngilizce konuşabilir mi?)

Can fiili ile soru kelimeli soru cümlesi
Where can the girls go on Sunday? (Kızlar Pazar günü nereye gidebilir? )
they can accomplish the project in time.(onlar zamanında projeyi tamamlayabilirler)

Can/Can't Örneklerle İngilizce Konu Anlatımı
Can yeteneklerimizden bahsederken kullanılmaktadır. Türkçe'de -ebilmek, -abilmek ekine karşılık gelmektedir.
  • Tony can swim. (Tony yüzebilir.)
  • My father can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)
  • I can ski. (Kayak yapabilirim.)
  • My sister can play the violin. (Kız kardeşim keman çalabilir.)
  • My students can dance. (Öğrencilerim dans edebilir.)
Olumsuz bir cümle kurmak, yani yapamadığımız şeyleri belirtmek için ise Can't (can not) kullanılır.
  • Tony can not play volleyball. (Tony voleybol oynayamaz)
  • My father can not speak French. (Babam Fransızca konuşamaz.)
  • I can not skate. (Paten yapamam.)
  • My sister can not play the guitar. (Kız kardeşim gitar çalamaz.)
  • My students can not play basketball. (Öğrencilerim basketbol oynayamaz.)
Olumlu ve olumsuz cümlelerde gördüğümüz gibi Can'in kullanımı cümledeki kişilere göre değişiklik göstermemektedir. Özne I da olsa, He, She, It, They de olsa Can yine aynı kalmaktadır.

Can'in yeteneklerimizi belirtmek dışında bir başka kullanımı da vardır. Can aynı zamanda yapılması ya da meydana gelmesi muhtemel şeyler hakkında konuşurken de kullanılabilir.
The doctor can see you at 3.00. (Doktor sizi saat 3te görebilir.)
Yani doktorun sizi görmesi ancak 3'te mümkün olacaktır. Daha önce görmesi mümkün değildir.
You can not buy flowers at butcher's. (Kasaptan çiçek satın alamazsınız.)
Kasaptan çiçek satın almamız mümkün değildir.Bunu da can not ile söyleriz.

Question Form (Soru Şekli)
Can ile soru yapmak istediğimizde have got ve has got kuralını uyguluyoruz. Yani Can ile özne yer değiştiriyor.
Can you speak English? (İngilizce konuşabilir misin?)
Yes, I can. (Evet, konuşabilirim)
Can your father drive a racing car? (Baban yarış arabası sürebilir mi?)
Yes, he can. (Evet, sürebilir.)
Can your students play golf? (Öğrencilerin golf oynayabilir mi?)
No, they can not. (Hayır, oynayamazlar.)
Örnek cümlelerdeki gibi kısa cevaplar verebiliriz. Uzun cevap vermek istiyorsak şöyle devam edebiliriz:
- Yes, I can speak English.
- Yes, he can drive a racing car.
- No, they can not play golf. (No, they can't play golf) takısını getirmekteyiz.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:14
toxic91 - avatarı
toxic91
Ziyaretçi
27 Ocak 2009       Mesaj #2
toxic91 - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
CAN (ability)
Türkçede «kırabilmek, açabilmek, okuyabilmek» gibi fiilerin sonuna eklediğimiz «-ebilmek, -abilmek» yardımcı fiilidir.
Sponsorlu Bağlantılar
Yeterlilik bildirir.
Türkçede fiillerin sonuna eklediğimiz «-bilmek» yardımcı fiiline karşılık can yardımcı fiili İngilizcede yalın halde bulunan fiillerin önünde yer alır.
Ayrıca bir model verb'tür.
Can cümle başına getirilirse cümle soru haline girer.

Can fiili ile olumlu cümle
I can read this book. (Bu kitabı okuyabilirim.)
You can sit here. (Buraya oturabilirsin.)

Can fiili ile olumsuz cümle
She can't come on Sunday. (O pazar günü gelemez.)
Hasan Bey can't go to England. (Hasan Bey İngiltere'ye gidemez.)

Can fiili ile soru cümlesi
Can you clean this room? (Bu odayı temizleyebilir misin?)
Can Selma speak English? (Selma İngilizce konuşabilir mi?)

Can fiili ile soru kelimeli soru cümlesi
Where can the girls go on Sunday? (Kızlar Pazar günü nereye gidebilir? )
they can accomplish the project in time.(onlar zamanında projeyi tamamlayabilirler)

Can/Can't Örneklerle İngilizce Konu Anlatımı
Can yeteneklerimizden bahsederken kullanılmaktadır. Türkçe'de -ebilmek, -abilmek ekine karşılık gelmektedir.
  • Tony can swim. (Tony yüzebilir.)
  • My father can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)
  • I can ski. (Kayak yapabilirim.)
  • My sister can play the violin. (Kız kardeşim keman çalabilir.)
  • My students can dance. (Öğrencilerim dans edebilir.)
Olumsuz bir cümle kurmak, yani yapamadığımız şeyleri belirtmek için ise Can't (can not) kullanılır.
  • Tony can not play volleyball. (Tony voleybol oynayamaz)
  • My father can not speak French. (Babam Fransızca konuşamaz.)
  • I can not skate. (Paten yapamam.)
  • My sister can not play the guitar. (Kız kardeşim gitar çalamaz.)
  • My students can not play basketball. (Öğrencilerim basketbol oynayamaz.)
Olumlu ve olumsuz cümlelerde gördüğümüz gibi Can'in kullanımı cümledeki kişilere göre değişiklik göstermemektedir. Özne I da olsa, He, She, It, They de olsa Can yine aynı kalmaktadır.

Can'in yeteneklerimizi belirtmek dışında bir başka kullanımı da vardır. Can aynı zamanda yapılması ya da meydana gelmesi muhtemel şeyler hakkında konuşurken de kullanılabilir.
The doctor can see you at 3.00. (Doktor sizi saat 3te görebilir.)
Yani doktorun sizi görmesi ancak 3'te mümkün olacaktır. Daha önce görmesi mümkün değildir.
You can not buy flowers at butcher's. (Kasaptan çiçek satın alamazsınız.)
Kasaptan çiçek satın almamız mümkün değildir.Bunu da can not ile söyleriz.

Question Form (Soru Şekli)
Can ile soru yapmak istediğimizde have got ve has got kuralını uyguluyoruz. Yani Can ile özne yer değiştiriyor.
Can you speak English? (İngilizce konuşabilir misin?)
Yes, I can. (Evet, konuşabilirim)
Can your father drive a racing car? (Baban yarış arabası sürebilir mi?)
Yes, he can. (Evet, sürebilir.)
Can your students play golf? (Öğrencilerin golf oynayabilir mi?)
No, they can not. (Hayır, oynayamazlar.)
Örnek cümlelerdeki gibi kısa cevaplar verebiliriz. Uzun cevap vermek istiyorsak şöyle devam edebiliriz:
- Yes, I can speak English.
- Yes, he can drive a racing car.
- No, they can not play golf. (No, they can't play golf) takısını getirmekteyiz.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:23
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Aralık 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İngilizce ' de ‘yapabilmek’ fiilinin karşılığı can, olumsuz hali de can’t dır.
Can ve can’t fiilden önce gelerek, öznenin fiili yapabildiğini veya yapamadığını belirtir.
  • I can speak English, but I can’t speak Italian.
  • My sister can play the piano, but I can’t.(=I can’t play the piano)
  • I can dance but I can’t sing.
  • He is a baby, he can’t talk.
-->Aşağıdaki örneklerde can izin verme/isteme,can’t ise izin vermemek anlamına gelir.
  • Can you help me, please?
  • Can I have a ticket to London?
  • A: Can I go out?
  • B : No you can’t. You have homework.
  • You can’t smoke here.
  • You can’t take photographs in the museum.
question form(?)
A: Can you swimm?
B: Yes I can, but I can’t swimm in the deep sea.

A: Can you speak Italian?
B: No, I can’t, but I can speak French.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:18
HandSome - avatarı
HandSome
Ziyaretçi
28 Kasım 2010       Mesaj #4
HandSome - avatarı
Ziyaretçi
I can read this book.
You can sit here.
Ahmet can speak English.
They can open the door.
I can climb the wall
She can play piano
Ahmet can run fast
We can climb this tree
I can eat 10 hamburgers
I can run 50 kilometers
My mother can cook well
They can finish the game on time.
Tom can speak French fluently.
He can type very fast.
She can sing really well.
The sea can be quite warm in August.
You can stay here if you want to.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:19
Chelsea_Eny - avatarı
Chelsea_Eny
Ziyaretçi
4 Ekim 2011       Mesaj #5
Chelsea_Eny - avatarı
Ziyaretçi
She can't fly
I can't riding horse
He can't speak Russian
I can't washing dishes
I can't riding car
We can't cleaning house
I can't using computer
I can't swim
Elif can't playing chess
I can't playing violin
I can't cooking
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ekim 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
you can be a teacher
she can't come today
I can help you
we can finish today
I'm ill I can't come
she is hordw aking she can pass the exam
we can go to cinama be couse I'm not good
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:24
ISeCReTI - avatarı
ISeCReTI
Ziyaretçi
23 Ekim 2011       Mesaj #7
ISeCReTI - avatarı
Ziyaretçi
  • The doctors are doing all they can, --> Doktorlar yapabilecekleri herşeyi yapıyorlar.
  • You can't park here. --> Buraya park edemezsiniz.
  • He can be really annoying sometimes. --> O, gerçekten bazen sıkıcı olabiliyor.
  • You can get stamps from post office. --> Postaneden pul(lar) alabilirsiniz
  • You can put that idea right out of your mind. --> Bu düşünceyi aklında çıkarabilirsin.
  • You can say good-bye to her! --> Ona elveda diyebilirsin!
  • You can't say that again! --> Bunu bir daha söyleyemezsin!
  • You can take my word for it. --> Benim sözlerime inanabilirsin.
  • You can tell me all your secrets. --> Bana bütün sırlarını anlatabilirsin.
  • You know how you can reach success. --> Başarıya nasıl ulaşabileceğini sen biliyorsun.
  • He can't help eating. --> Yemekten kendini alamıyor (Yemeyi durduramıyor) (:
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:24
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
21 Ocak 2012       Mesaj #8
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Ayşe can speak English.
Ayşe İngilizce konuşabilir.

Little children can’t read.
Küçük çocuklar okuyamaz.

We can see the sea from the top of the hill.
Tepenin üzerinden denizi görebiliriz.

Can you open the door?
Kapıyı açabilir misin?

I can help my mother on Sundays.
Pazar günleri anneme yardım edebilirim.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:25
theMira
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Şubat 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
POSITIVE NEGATIVE
I can play the guitar.
You can carry them.
He can go out.
She can learn it.
It can be difficult.
We can win the match.
You can work for us.
They can buy the house.
I can't speak German.
You can't smoke here.
He can't go out.
She can't play the guitar.
It can't be easy. .
We can't win the match.
You can't work for them.
They can't buy the house.

QUESTION NEGATIVE QUESTION

Can I play the guitar?
Can you carry them?
Can he go out?
Can she learn it?
Can it be difficult?
Can we win the match?
Can you work for us?
Can they buy the house?
Can't I meet them?
Can't you open the window?
Can't he bring the photos?
Can't she speak German?
Can't it be easy?
Can't we win the match?
Can't you work for us?
Can't they buy the house?
can can't ingilizce english lesson ders
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:25
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mart 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
I can play wolleyball
I can play table tennis
I can play computer games
I can play basketball
I can listen to the teacher
Ican not drow picture
I can not drive the car
I can not play badminton
I can not swim
I can not run

Benzer Konular

13 Mart 2014 / umtcn787 Soru-Cevap
12 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap
29 Eylül 2014 / Misafir Soru-Cevap
22 Şubat 2012 / Misafir Cevaplanmış
11 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap