Arama

Kimyasal maddelerin çevreye ve canlılara verdiği zararlar nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 11 Ocak 2014 Gösterim: 88.716 Cevap: 27
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
1 Şubat 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
yardımcı olursanız sevinirim Msn Happy
EN İYİ CEVABI Daisy-BT verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bana atomun zararları lazım acaba bilgisi olan kimyasal maddeler dahil anlatabilirmi ?

İnceleyiniz:

Sponsorlu Bağlantılar
Alıntı
fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı

‘’KİMYASAL DETERJAN KADAR İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VEREN BİR MADDE YOKTUR’’


Sentetik temizlik ürünleri vücuduma dokunmasın gitsinler istiyorsanız

1-Çamaşır makinesinde: Çamaşırlarınızı ( 8 ton) su ile durulamanız gerekir.
2-Bulaşık makinesinde: Bulaşıklarınızı (6 ton) su ile durulamanız gerekir.
3-Banyoda: Şampuan- body jel kullanmışsanız (2 ton) su ile durulanmanız gerekir.

Küçük çocuğu olup ta boğaz enfeksiyonu geçirtmeden, bademcik problemsiz büyütebilen anne var mı? İnanın bu işin baş müsebbibi bulaşık deterjanlarıdır.

Rahim-meme ve prostat kanserinin, mide kanserinin en büyük tetikleyicisi deterjanlardır.
Nitekim 1978 yılında Marmara denizinde 126 balık çeşidi varken bu gün bu sayı 25 çeşide inmiştir.
Bizim kullanmamamız belki çok bir şeyi değiştirmeyecek ama bizim bu hesabı verenlerin içerisinde olmamamız gerekmektedir. Temizliğin tabii yollarla yapılması gerektiğini sevdiklerimize tanıdıklarımıza bildirmek bir VAZİFEDİR-GÖREVDİR.” Dedikten sonra, Sabun kullanımı ile ilgili şu bilgileri vermektedir:
Piyasada görmüş olduğunuz rengârenk mis kokulu sabunların en az %85 i hayvansal iç yağından üretilmiştir. Bu yağın HINZIR (DOMUZ) dan elde edilmiş olabilmesi de ayrıca bir risktir.
ÇÖZÜM: Birçok kez deterjanlar zararlı denildi, yazıldı-çizildi. Ama yerine alternatif olarak neyin-nasıl kullanılacağından çok bahsedilmedi.




Çamaşır yıkarken, suları kirletiyoruz


Titiz hanımların dikkatine bir haber sunuyoruz. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi araştırmacısı radyo ekolog Dr. Sayhan Topçuoğlu: Çamaşırı temizlerken suları kirlettik. Kimyasal Deterjanlarda kullanılan fosfatlar, Marmara ve Karadeniz kıyıları ile göllerde yosunlaşmayı artırdı. Türkiye`de üretilen deterjanlardaki tripoli fosfat oranı yüzde 15-30 arasında. Avrupa`da ise bu oran yüzde 1-5. Şimdi gözler deterjan üreticilerinde.

Organizmalar üzerindeki toksik etkisinin yanı sıra, deterjan kompozisyonlarında olan fosfatın suda bulunan mikro ve makro alglerin (yosun) anormal olarak büyüme ve çoğalmasına yol açtığı, bunun da suları ve canlı hayatı tehdit ettiği bildirildi.

Küçükçekmece Gölü`nde yaptıkları araştırmalarda, göl suyuna karışan deterjanların kanal ağızlarında konsantrasyonunun litre başına 3 mg/dan fazla olması durumunda, gölde yaşayan balık, yumurta ve larvalarının yarısının 12 gün içinde öldükleri belirlendi.

Alıntı
uchiha itachi adlı kullanıcıdan alıntı

Günlük hayatımızda çokça karşılaştığımız çevre sorunlarının birçoğu kullandığımız bazı kimyasal ürünlerden kaynaklanmaktadır. Zira bilim ve teknolojinin sadece faydacılık anlayışı ile gelişmesi ekolojik sistemi tahrib etmekte, çevreye de sürekli şekilde yeni kimyasal maddeler sağlamaktadır. Kimyasal maddelerin aşırı üretimi ve tüketimi sonucu bugün artık kimyasal bir kaos yaşanmaktadır. Üretimi yapılan kimyasal bileşik sayısının 65 milyonu bulduğunu biliyoruz. Pek çok kimyasal madde, tehlikesinden habersiz olarak evlerimize; iş yerimize, gıdalarımıza ve vücudumuza girmekte; çevreye ve canlılara etkileri araştırılmaksızın kötü etkilerini sürdürmektedir.
Endüstri ve kozmetik sanayiinde geniş çapta kullanılan florokarbon gazı, atmosferin koruyucu ozon tabakasını zayıflatmaktadır. Asbest liflerin uzun süre kullanımı çalışanlarda kanser oluşumuna neden olmuştur. Zararsız zannedilmiş olan analjezik ilaçların fazla kullanımı sonucu bu ilaçların böbrek yetmezliğine yol açtıkları görülmüştür. Geçmişte thalidomide adlı ilacın kullanılması kolsuz, bacaksız bebeklerin doğmasına neden olmuştur. Tarımda çok fazla tabiî ve sun’î gübre kullanımı zemin sularının kimyasal kirlenmesine neden olmaktadır.
Kısacası, çevremizde ne kadar çok kimyasal madde varsa sağlığımız o ölçüde tehlikeye girmektedir. Özellikle atık suların nehirlere, göllere ve denizlere boşaltılması çok dramatik çevre sorunlarına neden olmaktadır. Endüstriyel atık suların içerisinde bulundurdukları toksit maddeler, sudaki canlı yaşamının kısa sürede tükenmesine yol açmakta ve ekosistemi felç etmektedir. Ayrıca içme sularına karışmalarıyla önemli sağlık sorunlarına yol açar.
Sanayileşmiş ülkelerde yeryüzü kaynaklarının kontrolsüz harcanması sonucu ozon tabakasının tahribi, asit yağmurları, sera tesiri, hava, kara ve denizlerin kirlenmesine, ormanların ve tarım alanlarının azalması hayat alanını giderek daraltmaktadır.
Ozon tabakasının incelmesinin başlıca tehlikesi cilt kanserlerinin artmasıdır. Sera etkisinin temel nedeni ise petrol ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımıdır. Bu durumunun zamanla oluşturabileceği muhtemel neticeler arasında atmosfer ısısının artması, buzulların erimesiyle deniz seviyelerinin yükselmesi, karaların azalması, kuraklık ve dolayısıyla gıda kıtlığı tehlikesi sayılabilir.
Ayrıca, inşaat materyali, sentetik malzemeler içeren mefruşat ve çeşitli tüketim ürünlerinin (boya kâlemleri, inceltiler, cila, vernik…) içerdikleri bileşikler ev içi havasını kirleterek sağlık açısından zararlar oluşturabilmektedir. Asbest ve kurşun içeren boyalar bilhassa sağlık açısından tehlikeli olmaktadır.

Atom Bombasının zararları:

II. Dünya Savaşı’nın son yılında atılan atom bombalarıvirgs atomun içinde ne kadar büyük bir güç saklı olduğunu tüm dünyanın gözleri önüne sermiştir. Atılan her iki bomba davirgs yüzbinlerce insanın hayatlarını kaybetmesinevirgs kalanların birçoğunda da hayatları boyunca düzelmeyecek fiziksel arazlar meydana gelmesine sebep olmuştur.
Bir atom bombasının tıpkı Hiroşima ve Nagasaki’de olduğu gibi 2.000 m. yükseklikte patladığını varsayalım. Patlayıcı kütleye fırlatılan ve ilk çekirdeği parçalayan nötronvirgs daha önce de bahsedildiği gibi kütle içerisinde zincirleme tepkimeler oluşturur. Yani ilk parçalanan çekirdekten dışarı fırlayan nötronlarvirgs başka çekirdeklere çarpar ve bu yeni çekirdekleri de parçalar. Böylece hızla bütün çekirdekler zincirleme olarak parçalanır ve çok kısa bir zaman aralığında patlama gerçekleşir.
Radyasyonvirgs atomun dış yüzeyindeki elektronlara çarptığı zamanvirgs pozitif iyonlar oluşturarak çok ciddi hasarlar verebilir. Elektronlar diğer nötr atomlara bağlanarak negatif iyonlar oluştururlar.
Radyasyonvirgs uzayda saniyede 200.000 km. gibi çok yüksek bir hızda hareket edenvirgs gama ışınlarıvirgsvirgs elektronlar ve benzeri birkaç tip atom-altı parçacıktan oluşur. Bu parçacıklarvirgs insan vücuduna kolaylıkla nüfuz edebilir ve vücudu oluşturan hücrelere hasar verebilirler. Bu hasar ölümcül bir kanserin ortaya çıkmasına neden olabilir ya da üreme hücreleri içinde yer alırsavirgs gelecek kuşakları etkileyecek genetik bozukluklara yol açabilir. Bu yüzdenvirgs bir radyasyon parçacığının insana çarpmasının sonuçları son derece ciddidir.
Atom patlamalarında ortaya çıkan ışınlar canlılar üzerinde ya doğrudan doğruya ya da patlama sırasında ortaya çıkan parçalanma ürünleri yoluyla etki yapar. Bu parçacık ya da ışınlardan biri madde içinde hızla yol alırkenvirgs karşısına çıkan atom ya da moleküllerle çok şiddetli bir şekilde çarpışır. Bu çarpışmavirgs hücrenin hassas yapısı için felaket olabilir. Hücre ölebilir ya da iyileşse bile yıllar sonra kanser dediğimiz kontrol edilemeyen bir büyüme başlar.

Son düzenleyen Kral_Aslan; 1 Şubat 2009 13:44
uchiha itachi - avatarı
uchiha itachi
Ziyaretçi
1 Şubat 2009       Mesaj #2
uchiha itachi - avatarı
Ziyaretçi
Günlük hayatımızda çokça karşılaştığımız çevre sorunlarının birçoğu kullandığımız bazı kimyasal ürünlerden kaynaklanmaktadır. Zira bilim ve teknolojinin sadece faydacılık anlayışı ile gelişmesi ekolojik sistemi tahrib etmekte, çevreye de sürekli şekilde yeni kimyasal maddeler sağlamaktadır. Kimyasal maddelerin aşırı üretimi ve tüketimi sonucu bugün artık kimyasal bir kaos yaşanmaktadır. Üretimi yapılan kimyasal bileşik sayısının 65 milyonu bulduğunu biliyoruz. Pek çok kimyasal madde, tehlikesinden habersiz olarak evlerimize; iş yerimize, gıdalarımıza ve vücudumuza girmekte; çevreye ve canlılara etkileri araştırılmaksızın kötü etkilerini sürdürmektedir.
Endüstri ve kozmetik sanayiinde geniş çapta kullanılan florokarbon gazı, atmosferin koruyucu ozon tabakasını zayıflatmaktadır. Asbest liflerin uzun süre kullanımı çalışanlarda kanser oluşumuna neden olmuştur. Zararsız zannedilmiş olan analjezik ilaçların fazla kullanımı sonucu bu ilaçların böbrek yetmezliğine yol açtıkları görülmüştür. Geçmişte thalidomide adlı ilacın kullanılması kolsuz, bacaksız bebeklerin doğmasına neden olmuştur. Tarımda çok fazla tabiî ve sun’î gübre kullanımı zemin sularının kimyasal kirlenmesine neden olmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Kısacası, çevremizde ne kadar çok kimyasal madde varsa sağlığımız o ölçüde tehlikeye girmektedir. Özellikle atık suların nehirlere, göllere ve denizlere boşaltılması çok dramatik çevre sorunlarına neden olmaktadır. Endüstriyel atık suların içerisinde bulundurdukları toksit maddeler, sudaki canlı yaşamının kısa sürede tükenmesine yol açmakta ve ekosistemi felç etmektedir. Ayrıca içme sularına karışmalarıyla önemli sağlık sorunlarına yol açar.
Sanayileşmiş ülkelerde yeryüzü kaynaklarının kontrolsüz harcanması sonucu ozon tabakasının tahribi, asit yağmurları, sera tesiri, hava, kara ve denizlerin kirlenmesine, ormanların ve tarım alanlarının azalması hayat alanını giderek daraltmaktadır.
Ozon tabakasının incelmesinin başlıca tehlikesi cilt kanserlerinin artmasıdır. Sera etkisinin temel nedeni ise petrol ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımıdır. Bu durumunun zamanla oluşturabileceği muhtemel neticeler arasında atmosfer ısısının artması, buzulların erimesiyle deniz seviyelerinin yükselmesi, karaların azalması, kuraklık ve dolayısıyla gıda kıtlığı tehlikesi sayılabilir.
Ayrıca, inşaat materyali, sentetik malzemeler içeren mefruşat ve çeşitli tüketim ürünlerinin (boya kâlemleri, inceltiler, cila, vernik…) içerdikleri bileşikler ev içi havasını kirleterek sağlık açısından zararlar oluşturabilmektedir. Asbest ve kurşun içeren boyalar bilhassa sağlık açısından tehlikeli olmaktadır.
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
1 Şubat 2009       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
‘’KİMYASAL DETERJAN KADAR İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VEREN BİR MADDE YOKTUR’’


Sentetik temizlik ürünleri vücuduma dokunmasın gitsinler istiyorsanız

1-Çamaşır makinesinde: Çamaşırlarınızı ( 8 ton) su ile durulamanız gerekir.
2-Bulaşık makinesinde: Bulaşıklarınızı (6 ton) su ile durulamanız gerekir.
3-Banyoda: Şampuan- body jel kullanmışsanız (2 ton) su ile durulanmanız gerekir.

Küçük çocuğu olup ta boğaz enfeksiyonu geçirtmeden, bademcik problemsiz büyütebilen anne var mı? İnanın bu işin baş müsebbibi bulaşık deterjanlarıdır.

Rahim-meme ve prostat kanserinin, mide kanserinin en büyük tetikleyicisi deterjanlardır.
Nitekim 1978 yılında Marmara denizinde 126 balık çeşidi varken bu gün bu sayı 25 çeşide inmiştir.
Bizim kullanmamamız belki çok bir şeyi değiştirmeyecek ama bizim bu hesabı verenlerin içerisinde olmamamız gerekmektedir. Temizliğin tabii yollarla yapılması gerektiğini sevdiklerimize tanıdıklarımıza bildirmek bir VAZİFEDİR-GÖREVDİR.” Dedikten sonra, Sabun kullanımı ile ilgili şu bilgileri vermektedir:
Piyasada görmüş olduğunuz rengârenk mis kokulu sabunların en az %85 i hayvansal iç yağından üretilmiştir. Bu yağın HINZIR (DOMUZ) dan elde edilmiş olabilmesi de ayrıca bir risktir.
ÇÖZÜM: Birçok kez deterjanlar zararlı denildi, yazıldı-çizildi. Ama yerine alternatif olarak neyin-nasıl kullanılacağından çok bahsedilmedi.




Çamaşır yıkarken, suları kirletiyoruz


Titiz hanımların dikkatine bir haber sunuyoruz. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi araştırmacısı radyo ekolog Dr. Sayhan Topçuoğlu: Çamaşırı temizlerken suları kirlettik. Kimyasal Deterjanlarda kullanılan fosfatlar, Marmara ve Karadeniz kıyıları ile göllerde yosunlaşmayı artırdı. Türkiye`de üretilen deterjanlardaki tripoli fosfat oranı yüzde 15-30 arasında. Avrupa`da ise bu oran yüzde 1-5. Şimdi gözler deterjan üreticilerinde.

Organizmalar üzerindeki toksik etkisinin yanı sıra, deterjan kompozisyonlarında olan fosfatın suda bulunan mikro ve makro alglerin (yosun) anormal olarak büyüme ve çoğalmasına yol açtığı, bunun da suları ve canlı hayatı tehdit ettiği bildirildi.

Küçükçekmece Gölü`nde yaptıkları araştırmalarda, göl suyuna karışan deterjanların kanal ağızlarında konsantrasyonunun litre başına 3 mg/dan fazla olması durumunda, gölde yaşayan balık, yumurta ve larvalarının yarısının 12 gün içinde öldükleri belirlendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana atomun zararları lazım acaba bilgisi olan kimyasal maddeler dahil anlatabilirmi ?
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bana atomun zararları lazım acaba bilgisi olan kimyasal maddeler dahil anlatabilirmi ?

İnceleyiniz:

Alıntı
fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı

‘’KİMYASAL DETERJAN KADAR İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VEREN BİR MADDE YOKTUR’’


Sentetik temizlik ürünleri vücuduma dokunmasın gitsinler istiyorsanız

1-Çamaşır makinesinde: Çamaşırlarınızı ( 8 ton) su ile durulamanız gerekir.
2-Bulaşık makinesinde: Bulaşıklarınızı (6 ton) su ile durulamanız gerekir.
3-Banyoda: Şampuan- body jel kullanmışsanız (2 ton) su ile durulanmanız gerekir.

Küçük çocuğu olup ta boğaz enfeksiyonu geçirtmeden, bademcik problemsiz büyütebilen anne var mı? İnanın bu işin baş müsebbibi bulaşık deterjanlarıdır.

Rahim-meme ve prostat kanserinin, mide kanserinin en büyük tetikleyicisi deterjanlardır.
Nitekim 1978 yılında Marmara denizinde 126 balık çeşidi varken bu gün bu sayı 25 çeşide inmiştir.
Bizim kullanmamamız belki çok bir şeyi değiştirmeyecek ama bizim bu hesabı verenlerin içerisinde olmamamız gerekmektedir. Temizliğin tabii yollarla yapılması gerektiğini sevdiklerimize tanıdıklarımıza bildirmek bir VAZİFEDİR-GÖREVDİR.” Dedikten sonra, Sabun kullanımı ile ilgili şu bilgileri vermektedir:
Piyasada görmüş olduğunuz rengârenk mis kokulu sabunların en az %85 i hayvansal iç yağından üretilmiştir. Bu yağın HINZIR (DOMUZ) dan elde edilmiş olabilmesi de ayrıca bir risktir.
ÇÖZÜM: Birçok kez deterjanlar zararlı denildi, yazıldı-çizildi. Ama yerine alternatif olarak neyin-nasıl kullanılacağından çok bahsedilmedi.




Çamaşır yıkarken, suları kirletiyoruz


Titiz hanımların dikkatine bir haber sunuyoruz. Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi araştırmacısı radyo ekolog Dr. Sayhan Topçuoğlu: Çamaşırı temizlerken suları kirlettik. Kimyasal Deterjanlarda kullanılan fosfatlar, Marmara ve Karadeniz kıyıları ile göllerde yosunlaşmayı artırdı. Türkiye`de üretilen deterjanlardaki tripoli fosfat oranı yüzde 15-30 arasında. Avrupa`da ise bu oran yüzde 1-5. Şimdi gözler deterjan üreticilerinde.

Organizmalar üzerindeki toksik etkisinin yanı sıra, deterjan kompozisyonlarında olan fosfatın suda bulunan mikro ve makro alglerin (yosun) anormal olarak büyüme ve çoğalmasına yol açtığı, bunun da suları ve canlı hayatı tehdit ettiği bildirildi.

Küçükçekmece Gölü`nde yaptıkları araştırmalarda, göl suyuna karışan deterjanların kanal ağızlarında konsantrasyonunun litre başına 3 mg/dan fazla olması durumunda, gölde yaşayan balık, yumurta ve larvalarının yarısının 12 gün içinde öldükleri belirlendi.

Alıntı
uchiha itachi adlı kullanıcıdan alıntı

Günlük hayatımızda çokça karşılaştığımız çevre sorunlarının birçoğu kullandığımız bazı kimyasal ürünlerden kaynaklanmaktadır. Zira bilim ve teknolojinin sadece faydacılık anlayışı ile gelişmesi ekolojik sistemi tahrib etmekte, çevreye de sürekli şekilde yeni kimyasal maddeler sağlamaktadır. Kimyasal maddelerin aşırı üretimi ve tüketimi sonucu bugün artık kimyasal bir kaos yaşanmaktadır. Üretimi yapılan kimyasal bileşik sayısının 65 milyonu bulduğunu biliyoruz. Pek çok kimyasal madde, tehlikesinden habersiz olarak evlerimize; iş yerimize, gıdalarımıza ve vücudumuza girmekte; çevreye ve canlılara etkileri araştırılmaksızın kötü etkilerini sürdürmektedir.
Endüstri ve kozmetik sanayiinde geniş çapta kullanılan florokarbon gazı, atmosferin koruyucu ozon tabakasını zayıflatmaktadır. Asbest liflerin uzun süre kullanımı çalışanlarda kanser oluşumuna neden olmuştur. Zararsız zannedilmiş olan analjezik ilaçların fazla kullanımı sonucu bu ilaçların böbrek yetmezliğine yol açtıkları görülmüştür. Geçmişte thalidomide adlı ilacın kullanılması kolsuz, bacaksız bebeklerin doğmasına neden olmuştur. Tarımda çok fazla tabiî ve sun’î gübre kullanımı zemin sularının kimyasal kirlenmesine neden olmaktadır.
Kısacası, çevremizde ne kadar çok kimyasal madde varsa sağlığımız o ölçüde tehlikeye girmektedir. Özellikle atık suların nehirlere, göllere ve denizlere boşaltılması çok dramatik çevre sorunlarına neden olmaktadır. Endüstriyel atık suların içerisinde bulundurdukları toksit maddeler, sudaki canlı yaşamının kısa sürede tükenmesine yol açmakta ve ekosistemi felç etmektedir. Ayrıca içme sularına karışmalarıyla önemli sağlık sorunlarına yol açar.
Sanayileşmiş ülkelerde yeryüzü kaynaklarının kontrolsüz harcanması sonucu ozon tabakasının tahribi, asit yağmurları, sera tesiri, hava, kara ve denizlerin kirlenmesine, ormanların ve tarım alanlarının azalması hayat alanını giderek daraltmaktadır.
Ozon tabakasının incelmesinin başlıca tehlikesi cilt kanserlerinin artmasıdır. Sera etkisinin temel nedeni ise petrol ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımıdır. Bu durumunun zamanla oluşturabileceği muhtemel neticeler arasında atmosfer ısısının artması, buzulların erimesiyle deniz seviyelerinin yükselmesi, karaların azalması, kuraklık ve dolayısıyla gıda kıtlığı tehlikesi sayılabilir.
Ayrıca, inşaat materyali, sentetik malzemeler içeren mefruşat ve çeşitli tüketim ürünlerinin (boya kâlemleri, inceltiler, cila, vernik…) içerdikleri bileşikler ev içi havasını kirleterek sağlık açısından zararlar oluşturabilmektedir. Asbest ve kurşun içeren boyalar bilhassa sağlık açısından tehlikeli olmaktadır.

Atom Bombasının zararları:

II. Dünya Savaşı’nın son yılında atılan atom bombalarıvirgs atomun içinde ne kadar büyük bir güç saklı olduğunu tüm dünyanın gözleri önüne sermiştir. Atılan her iki bomba davirgs yüzbinlerce insanın hayatlarını kaybetmesinevirgs kalanların birçoğunda da hayatları boyunca düzelmeyecek fiziksel arazlar meydana gelmesine sebep olmuştur.
Bir atom bombasının tıpkı Hiroşima ve Nagasaki’de olduğu gibi 2.000 m. yükseklikte patladığını varsayalım. Patlayıcı kütleye fırlatılan ve ilk çekirdeği parçalayan nötronvirgs daha önce de bahsedildiği gibi kütle içerisinde zincirleme tepkimeler oluşturur. Yani ilk parçalanan çekirdekten dışarı fırlayan nötronlarvirgs başka çekirdeklere çarpar ve bu yeni çekirdekleri de parçalar. Böylece hızla bütün çekirdekler zincirleme olarak parçalanır ve çok kısa bir zaman aralığında patlama gerçekleşir.
Radyasyonvirgs atomun dış yüzeyindeki elektronlara çarptığı zamanvirgs pozitif iyonlar oluşturarak çok ciddi hasarlar verebilir. Elektronlar diğer nötr atomlara bağlanarak negatif iyonlar oluştururlar.
Radyasyonvirgs uzayda saniyede 200.000 km. gibi çok yüksek bir hızda hareket edenvirgs gama ışınlarıvirgsvirgs elektronlar ve benzeri birkaç tip atom-altı parçacıktan oluşur. Bu parçacıklarvirgs insan vücuduna kolaylıkla nüfuz edebilir ve vücudu oluşturan hücrelere hasar verebilirler. Bu hasar ölümcül bir kanserin ortaya çıkmasına neden olabilir ya da üreme hücreleri içinde yer alırsavirgs gelecek kuşakları etkileyecek genetik bozukluklara yol açabilir. Bu yüzdenvirgs bir radyasyon parçacığının insana çarpmasının sonuçları son derece ciddidir.
Atom patlamalarında ortaya çıkan ışınlar canlılar üzerinde ya doğrudan doğruya ya da patlama sırasında ortaya çıkan parçalanma ürünleri yoluyla etki yapar. Bu parçacık ya da ışınlardan biri madde içinde hızla yol alırkenvirgs karşısına çıkan atom ya da moleküllerle çok şiddetli bir şekilde çarpışır. Bu çarpışmavirgs hücrenin hassas yapısı için felaket olabilir. Hücre ölebilir ya da iyileşse bile yıllar sonra kanser dediğimiz kontrol edilemeyen bir büyüme başlar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Şubat 2010       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bana kimyasalların yaptığı atıklar lazım bilgisi olan yardım edebilir mi?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atomun EİNSTEİN TARAFINDAN İCAT EDİLMESİNİ ZARARLARINI SAY SAY BİTMEZ AMA BİR ÖRNEK VERMEK GEREKİRSE ATOMU BOMBA YAPMALARIDIR
EİNSTAİN DA ŞU SÖZÜ İLE AÇIKLAMIŞTIR: BEN ATOMUİNSANLIĞA HİZMET ETMEK İÇİN BULDUM ONLAR BOMBA YAPIP BİRBİRLERİNİ YOK ETTİLER
ALBERT EİNSTEİN HAZIRLAYAN:ÖMERFARUK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2010       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlar çok acil kimyasal kirlilikle ilgili ödev hazırlamam gerekiyor.Bilgi ve resim olarak yardımcı olursanız çok sevinirim.Msn HappyMsn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Nisan 2010       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
fabrika atıkları:suya bir kirlilik verir.bu canlılar suyun üzerinde olsada ölme şansları 100/100dür.çünkü:o suyu içer ve arda yüzerler.Msn HappyMsn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ekim 2010       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya acilen bana izmarit atıkların sonucumnda ne olur o lazım allah rızası içinnn lütfen

Benzer Konular

11 Ekim 2016 / Ziyaretçi Soru-Cevap
4 Haziran 2009 / seray_34 Cevaplanmış
16 Nisan 2015 / Misafir Soru-Cevap
25 Ekim 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap