Arama

Edebi mektup örnekleri verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Mayıs 2011 Gösterim: 58.024 Cevap: 6
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
1 Şubat 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
en ünlü en önemli edebi mektup örnekleri 3 tane (çok önemli bulamadım lütfen)
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
11.sınıf edebi mektup örnekleri
Sponsorlu Bağlantılar
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
1 Şubat 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Dostoyevski' den Apollon Nikolayeviç Maikov' a
Cenevre, 18 Mayıs 1868

Sponsorlu Bağlantılar
Mektubuna çok teşekkür ederim sevgili Apollon Nikolayeviç, ve her şeyden evvel, bana kızmayıp, mektuplaşmamıza son vermediğin için sana minnettarım. Ama, her zaman, ruhumun derinliklerinde Apollon Nikolayeviç’in böyle bir şey yapmayacağını hissetmişimdi ben...
Sonia’m öldü. Üç gün evvel gömdük onu. Ölümünden iki saat evvel onun öleceğini hiç bilmiyordum. Ölmeden üç saat evvel, doktor bize, her şeyin daha iyiye doğru gittiğini ve onun yaşayacağını söyledi. Sadece bir hafta hasta yattı. Zatürre olması sebeb oldu ölümüne.
Ah benim sevgili Apollon Nikolayeviç’im, ilk çocuğuma karşı olan sevgim herhalde çok komik bir şeydi. Beni tebrik edenlere öylesine komik mektuplar yazıp hislerimi belirttim ki. Herkesin gözünde, rezil kepaze olduğumdan hiç şüphem yok. Ama sana, sana sevgili dostum, hiçbir şeyi söylemekten utanmıyorum. O zavallı küçük sevgili yaratık, daha üç ayını doldurmadığı halde, benim için kendine has özellikleri ve kişiliği olan bir kimseydi. Daha yeni başlamıştı, beni tanıyıp sevmeye. Ne zaman yanına gitsem daima gülümsüyordu bana. Şimdi gelmişler beni teselli edip muhakkak başka çocuklarımın olacağını söylüyorlar. Peki ama Sonia nerde? İnan bana, eğer hayatta kalabileceğini temin etseydim, onun yaşaması için, çarmıha gerilerek ölmeye çoktan razı olurdum. Artık bundan bahsetmeyeceğim. Karım ağlıyor. Yarından sonra, onun minicik mezarına son bir defa veda edip, başka bir yerlere gideceğiz. Anna Nikolayevna (not: karısının annesi) bizlerle beraber kalıyor. Küçüğümüz ölmeden sadece bir hafta evvel geldi buraya...
On beş gün evvel başlayan Sonia’nın rahatsızlığından bu yana hiç çalışamadım. Katkov’a bir mektup yazarak özür diledim. Roussky Viestnik’in mayıs sayısında kitabımdan sadece üç kısım çıkabilecek. Ama şimdiden sonra gece gündüz çalışabileceğimi umuyorum. Böylelikle haziran sayısından itibaren muntazaman çıkmaya başlıyacak romanım.
Kızımın manevi babası olmayı kabul etmene de ayrıca teşekkür ederim. Ölümünden bir hafta evvel vaftiz edilmişti küçüğüm....













Ceyhun Atuf Kansu' dan Orhan Asena' ya
Ankara, 4 Ekim 1964
Sevgili kardeşim Orhan,
Belki bu mektubum oraya vardığı zaman, sen bir çocuk hastanesine kavuşmuş olacaksın. Böylece huzurunun bir bölüğü gerçekleşmiş olacak. Bütün sıkıntılarım sanatçı-hekim ikiliğinden doğuyor. Şimdi Ankara’da tiyatrolar perdelerini açıyor. Gözüm o kadar alışmış ki, Orhan Asena adı altında bir oyun arıyorum, bulvarları dolduran afişlerde. Bu yıl, yerli oyun bakımından tiyatrolar oldukça dolgun. Geçen yılın en güzel başarısı Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” oldu. Bu Türk oyun biçiminden yararlanan –toplumsal yergiyi- temel alan ve Türk opereti geleneğine dayalı güzel bir oyundu. Gılgameş sergisi üzerine yazdıklarını okudum. Orhan, burada da ayırd ettiğim bir kusurun – kusur denebilirse buna- var senin, başkalarının yargısına çok değer veriyorsun. Otuz yıla varan yazarlık hayatımda ben, kimin ne dediğine pek önem vermedim: yapabileceğim, yapmak istediğim şeyi yaptım. Bir az gelişmiş toplumda, onun bunun yetersiz –çoğu kez bilgisiz ve dayanaksız- yargılarına hiç aldırmadım. Bir az gelişmiş toplumun sanat eserleri karşısında eleştiri ve yargı gücü de az gelişmiş oluyor: tozdan, dumandan ve –manevi eresiondan- gerçek ölçüler kayıp gidiyor.


Bu yıl, Tahsin Saraç’ın “Günümüz Fransız Şiiri” kitabı, Türk Dil Kurumu “Çeviri Ödülü”nü kazandı. Bundan Türk Kültür Derneklerinde attığımız adımın güzelliğini ve yararını anla. “Pusuda”, bütün Türkiye’de oynanıyor. Yalan ve Ocak öyle... Ama ne oldu, -az gelişmiş toplumun ürettiği o yetersizler kadrosu- işlerimize ve yaptıklarımıza engel oldular. Peki kendileri bir şey yapabildiler mi? Neden ki, yetersizdiler ve bizimle temel anlaşmazlıkları bundan doğuyordu.
Basılı Eğitim Malzemeleri Hazırlama Merkezi’nden iki ay önce kadar ben de ayrıldım. Şimdi kitap verirlerse yazacağım. Her şey – her yer, az gelişmiş bir ülkede yetersizlerin, sığların eline geçiyor. Bir kurumu hızla bir (yemlik) haline getirmenin yolunu buluyoruz. Bunların dışında soyut diye beğenmediğimiz halk yönetimi ortamında Türkiye hızla uyanıyor: güzel bir demokrasi savaşı. Türkiye’nin geleceğine umutlarla, iyimserlikle bakıyorum. Düşüncenin uyandığı her yerde, umut ve yapıcılık da boy atar.
Gözlerinden sevgiyle öperim.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
edebi mektup örnekleri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ekim 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
11.sınıf edebi mektup örnekleri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Aralık 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
edebi mektup örneğine ihtiyacım var namık kemal in edebi mektuplarını arıyorum ve bulamıyorum.Her sitede aynı örnekler var. bunun nedenini anlayamasamda acil olarak edebi mektup örneğine ihtiyacım var Msn ConfusedMsn ConfusedMsn ConfusedMsn Confused
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Mart 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
türk ve dünya edebiyatı hakkında mektup örnekleri nelerdir???
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sevgili Ziyacığım,




İzmir, 13.4.1941 -Sadeleştirilmiştir.

İzmir'de ne arıyorum diye hayret etme. Sadece askerliğimi yapıyorum. Herhalde sen beni Ankara'da zannediyordun. On iki marttan beri hazırlık kıtasındayım. Hafta­ya Ankara'ya Yedek Subay Okuluna gidiyorum. Şimdilik askerî disiplinden şikâyetim yok. Burada kiminle beraber olduğumu tahmin et bakalım? Aklına gelmez diye derhâl söyleyeyim: Kenan Hulusi'yle beraber... Hulusi habire hikâye yazıyor. Hâlbuki ben, bir türlü kalemi elime alamıyorum. Ancak sana gönderdiğim şiiri tamamlayabildim. Bu şiiri Muhtar'a verirsin, mümkünse bir sahifede çıkmasını rica edersin. Yücel Mec­muası, İzmir'de iyi satış yapıyor. Bizim hazırlık kıtasındaki çocuklar da mecmuayı çok beğeniyorlar. Muhtar'a bu müjdeyi verebilirsin, selamlarımla beraber.

Kıtada temas ettiğim çocukların çoğu bizi tanıyor, hatta şiirlerimizden ezbere mısralar okuyacak kadar. Tabii bu durum, hepimizin hesabına çok hoşuma gitti. Şiir ve hikâye meraklıları da yok değil. Özetle, askerlikte sıkılmıyorum. Yedek Subay'da, daha birçok arkadaşımız da bize "Oktay, Orhan vs." katılacakları için oradaki haya­tımızın daha enteresan olacağı muhakkak. Siyasi vaziyet de pek iç açıcı olmamakla beraber hadiselerin seyrini sükûnetle takip etmek lazım. Belki seni de tekrar görece­ğimizi ve kucaklayacağımızı ümit ediyorum. Şarkılarımızın yarım kalmasına, Tanrı elbette ki müsaade etmez. Şevket'e selam söyle. Onun da, senin vaziyetinde olduğunu sanırım. Güzel şiirler yazma işimize, her şeye rağmen devam etmek lazım.




Hasretle gözlerinden öper, seni Allah'a emanet ederim Ziyacığım.

Cahit Sıtkı Tarancı (Ziya'ya Mektuplar)

Benzer Konular

28 Ocak 2013 / misafir Cevaplanmış
15 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
7 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap