Arama

Hayvanlarla ilgili deyimler ve atasözler nelerdir?

Güncelleme: 29 Şubat 2016 Gösterim: 45.222 Cevap: 5
25123 - avatarı
25123
Ziyaretçi
9 Şubat 2009       Mesaj #1
25123 - avatarı
Ziyaretçi
Hayvanlarla ilgili deyimler nelerdir?
Son düzenleyen Safi; 28 Şubat 2016 23:24
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ocak 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
hayvanlarla ilgili atasözü deyim

Sponsorlu Bağlantılar
KÖPEK

1- Aç it fırın (duvarı) deler (yarar)
2- Akılsız iti yol kocatır
3- Al it, kara it, hepsi bir it
4- Bakmakla usta olunsa, köpekler kasap olurdu
5- Çoban köpeği ne yer, ne yedirir
6- Düğün kemiğiyle köpek tavlanmaz
7- Eceli gelen it cami duvarına işer
8- Gönülsüz köpeği davara koyarsa (sürüye gidenit) uluya uluya kurt getirir
9- Havlamayı beceremeyen köpek (Ürmesini bilmeyenit ) sürüye kurt getirir
10- Isıracak it (köpek )dişini göstermz
11- İt güt para kazan
12- İt ite buyurur, it kuyruğuna
13- İt iti ısırmaz
14- İt kağnı gölgesinde yürür, kendi gölgesi sanırmış
15- İt ol, ana olma
16- İt utansa don giyer
17- İt ürür kervan yürür
18- İtin (Köpeğin) duası kabul olsa(ydı) gökten kemik yağar(dı)
19- İtin de atın da soylu olanı aranır
20- İtten kuzu doğmaz
21- Köpeğe dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak yeğdir
22- Köpeğe gem vurma kendini at sanır
23- Köpek yattığı yeri eşerek yatar
24- Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur
25- Malını it bağrını bit yer
26- Pire itte bit yiğitte olur
27- Sirke büyür bit olur, enik büyür it olur
28- Yal yiyecek enik gözünden belli olur

AT

29- At alacaksan yazın al, kız alacaksan güzün al
30- At binenin kılıç kuşananın(dır)
31- At kadın silah yiğidin şanıdır
32- At (at) oluncaya kadar sahibi mat olur
33- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şanı kalır
34- At sahibine göre kişner
35- At yedi günde, it yediği günde belli olur
36- Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp
37- Atımın alnı sakar, lakabını ele takar
38- Atın iyisini Pazar, insanın iyisini mezar bilir
39- Atın ölümü arpadan olsun
40- Atına bakan ardına bakmaz
41- Atınki arpa yiğidinki pilav
42- Bahşiş (Bele) atın dişine bakılmaz

EŞEK

53- Acemi nalbant ahmak eşeğinde usta olur
54- Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke’ye, eşek
derviş mi olur taş çekmeyle tekkeye
55- Alçak eşek binmeye, öksüz oğlan dövmeye kolay
56- Altın eğer vursan eşek at olmaz
57- Canı yanan (Kamçıyı yiyen) eşek attan (yürük olur) hızlı gider
58- Dam otu(ynan) ile eşek beslenmez
59- Dirgeni yiyen sıpa bir daha gelir mi sapa
60- El elin eşeğiniçağırarak (söyleyerek) arar
61- El terazi göz mizan, eşek bir kg sıpa 100 gram
62- Eşeğe altın semer (vursan) giydirsen eşek yine eşektir
63- Eşeği ahıra bekçi edenler, ahırdaki gürültüden şikayet edemezler
64- Eşeği ne kadar döversen döv katır yapamazsın
65- Eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
66- Eşeğin semeri eşeğe ağır gelmez
67- Eşeğini sağlam bağla, komşunu hırsız tutma
68- Eşek hoşaftan ne anlar
69- Hacı hacı olmaz gitmeyle Mekke’ye, eşek at olmaz taş taşımakla tekkeye
70- Herif ile eşek çeker cefayı, avrad ile köpek sürer sefayı
71- Kardan gelen eşeğin sudan olur ölümü
72- Ölmüş eşek kurttan korkmaz
73- Önceden gerek idi bu tımar, öldü eşek kaldı semer
74- Yorgun eşeğin çüş” canına minnet

KOYUN

75- Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır
76- Bir (koyundan) ayıdan iki post çıkmaz
77- Buldun bir koyun, ye de doyun
78- Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu
79- Koç olacak kuzuya bıçak atılmaz
80- Her koyun kendi bacağından asılır
81- Kasap et (derdinde), koyun can derdinde
82- Koyun can derdinde kasap et derdinde
83- Koyunu köpeğe teslim eden kebabı ele yedirir
84- Sayılı koyunu kurt kapmaz
85- Sürüden ayrılanı (koyunu) kurt kapar

TAVUK

86- Aç tavuk kendini buğday ambarında görür
87- Aç tavuk rüyasında darı görür
88- Her horoz kendi çöplüğünde (küllüğünde) öter
89- Horozu çok olan köyün sabahı geç olur
90- Kırk gün tavuk gibi yaşamaktansa bir gün horoz yaşamak daha hayırlıdır
91- Mart martlanır, tavuğu yumurtlanır
92- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
93- Tavuk giderse pisliği de gider
94- Vakitsiz öten horozun başını keserler
95- Zenginin horozu bile yumurtlar

kaynak : Erciyes Üniv Vet Fak Derg 3(2) 117-121, 2006
Son düzenleyen Safi; 28 Şubat 2016 23:35
mustakar - avatarı
mustakar
VIP VIP Üye
14 Mart 2010       Mesaj #3
mustakar - avatarı
VIP VIP Üye
Hayvanlarla ilgili deyimler

Aslan yürekli:
Yılmaz, hiçbir şeyden korkmayan, yiğit, kahraman,”Aslan yürekli Mehmetçik düşmanı çil yavrusu gibi dağıttı.”

Atın yüğrükse bin de kaç:
İmkânın varsa kendini kurtarmaya bak.

Ağzıyla kuş tutsa...:
"Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır."Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."

Alacağına şahin, vereceğine karga! Yazıklar olsun!"
Alırken bütün gücünü kullanan ve kolaylık gösteren, kimsede parasını bırakmayan; verirken ise bin bir güçlük çıkaran, vereceğini geciktirmek için elinden geleni yapan kimse için kullanılır."Ne adamsın be! Alacağına şahin, vereceğine karga! Yazıklar olsun!"

Arı kovanı gibi işlemek:
Girip çıkanı, gelip gideni çok olmak."Şu seçim dolayısıyla doktorun evi arı kovanı gibi işliyor."

Atı alan Üsküdar`ı geçti:

"Fırsat kaçtı, artık yapılacak şey kalmadı" anlamında kullanılır."Sen daha dur, atı alan Üsküdar`ı çoktan geçti."

Atı eşkin, kılıcı keskin:

Her bakımdan güçlü, dilediğini yapabilir."Zalimlere karşı durmak mı istiyorsun? Atın eşkin, kılıcın keskin olmalı!"

At oynatmak:
1. Ata hüner göstermek. 2. Bildiği ve istediği gibi davranmak. 3. Belli bir alanda üstünlük kurmak."Meydan adamlara kaldı, istedikleri gibi at oynatıyorlar."

Attan inip eşeğe binmek:

Bulunduğu dereceden, mevkiden, önemli görevden daha aşağı bir yere inmek veya alınmak."Aklını başına toplamazsan adamı işte böyle attan indirip eşeğe bindirirler."

Acemi çaylak:

Toy, tecrübesiz, beceriksiz. "Acemi çaylağa bak hele! Sen mi tamir edeceksin o saati?"

Balık istifi:
Çok sıkışık bir durumda."Otobüs, balık istifi gibi yerleşmiş insanları zor taşıyordu."

Balık kavağa çıkınca:
Gerçekleşmesi mümkün olmayacak işleri anlatmak için kullanılır."O kız, o çocukla ancak balık kavağa çıkınca evlenir."

Bit yeniği:

Kuşkulu bir nokta, işin gizli kalmış, kötü ve aksak yönü."Bir bit yeniği var gibime geliyor bu işte, haydi hayırlısı."

Mart içeri pire dışarı:
Birbirinden hoşlanmayan iki kişiden biri gelince ötekinin dışarı çıkışını anlatmak için kullanılır.

Bulanık suda balık avlamak:
Karışık durumlardan yararlanarak kendi çıkarını sağlamak."Bulanık suda balık avlamayı kural hâline getirmiş."

Maymun iştahlı:
Kararsız, hevesi çabuk geçen; bugün şunu yarın ötekini beğenen."Maymun iştahlılığı yüzünden başına olmadık işler geldi."


Sağmal inek:
Kendisinden durmadan çıkar sağlanan, sömürülen, istismar edilen kimse.

Sinekten yağ çıkarmak:

Hemen her şeyden, olmayacak şeyden bile çıkar sağlamaya çalışmak; yarar ummak."Öyle açıkgözdü ki sinekten bile yağ çıkarırdı."

Dananın kuyruğu kopmak:
Olay patlak vermek, beklenen ve korkulan sonucun gerçekleşmesi."Dananın kuyruğu bu gece kopacak, inşallah hayır demezler."

Deveye hendek atlatmak:
Birisine yapılması çok zor, hemen hemen yapamayacağı bir işi yaptırmaya çalışmak."Senin yaptığın deveye hendek atlatmak, bırak şu garibin yakasını."

Devede kulak:

Bütüne göre çok ufak bir parça."Onun yaptığı iş devede kulak kalır."
Deve kini: Bitmeyen, geçmeyen, unutulmayan büyük kin."Tam anlamıyla bir deve kini besliyordu komşusuna karşı."

Devlet kuşu:
Umulmadık, iyi talih; zenginlik, mutluluk getiren talih.

Domuzdan kıl çekmek:

Sevilmeyen, eli sıkı olan, cimri bir kimseden bir şey alabilmek."Domuzdan bir kıl koparmak kârdır."

Eşeğini sağlam kazığa bağlamak: İşini güvenli kılacak önlemler almak."Ne demişler: Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah`a ısmarla."

Eşek kadar:

Büyük, iri; aşırı derecede gelişmiş."Eşek kadar oldu ama hiç söz dinlemiyor."

Eşek sudan gelinceye kadar dövmek
:
Adamakıllı, çok ve iyi dövmek."Eğer aklını başına toplamazsan seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğim, anladın mı?"

Eşek şakası:
Ağır, hoşa gitmeyen, incitici, kaba şaka."Ben eşek şakasından hiç hoşlanmam."

Kargacık burgacık:

Eğri büğrü, kötü, okunması güç, çarpık, düzensiz (yazı).

Karınca duası gibi:
Çok küçük, sık ve okunaksız, birbirine girmiş (yazı).

Karınca yuvası gibi kaynamak:
Çok kalabalık ve hareketli olmak (bir yer)."Pasajın girişi âdeta karınca yuvası gibi kaynıyordu."

Kazın ayağı öyle değil:
"Durum, mesele senin sandığın gibi değil" anlamında kullanılır.

Kedi ciğere bakar gibi (bakmak):
İmrenerek, iştahla, ele geçirme isteği ile bakmak.

Kedi gibi dört ayak üstüne düşmek:
En zor, en tehlikeli durumdan zarar görmeden kurtulmak.


Kedi olalı bir fare tuttu:
İlk defa, neden sonra kendisinden beklenen bir iş yapabildi."Temsilcimiz, nihayet kedi olalı bir fare tuttu, yüklü bir iş yakaladı."

Koyun kaval dinler gibi:
Düşünmeden, hiçbir şeyi anlamadan, ne denildiğini kavramadan dinlemek."Beni koyun dinler gibi dinleyip çekip gittiler."

Kuş beyinli:

Akılsız, aptal, ahmak.

Kuş kadar canı olmak:

Küçük, cılız, zayıf, çelimsiz bir vücuda sahip olmak.

Kuş uçmaz, kervan geçmez:
Çok ıssız, sapa, kır, insanın uğramadığı yer."Başını alıp kuş uçmaz kervan geçmez bir diyara gitti."

Kuyruk sallamak:

Yaltaklanmak, birisine yaranmak için yapmacık davranışlarda bulunup şirin görünmeye çalışmak."Bütün gece boyunca şirket müdürüne kuyruk sallayıp durdu."

Öküzün altında buzağı aramak:
Kimi sebepler, bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak.

Öküz öldü, ortaklık bozuldu:

Aradaki yakınlık dayanağı kalktı, yakınlık da kalmadı.

Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek):
Umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır.

Tavşana kaç tazıya tut:
Birbirine karşı olan tarafları çatışma için kışkırtma, davranışlarında yüreklendirme.

Tavşanın suyunu suyu:

İki şey arasında çok uzak bir ilgi olduğunu anlatmak için kullanılır.

Tavşan yürekli:
Korkak, ürkek, çekingen."Amma da tavşan yürekli bir adammışsın."

Tazıya dönmek:
1. Oldukça zayıflamış olmak. 2. Sırılsıklam, çok ıslanmış olmak.

Uçan kuşa borcu (borçlu) olmak:
Pek çok kişiye borçlu olmak."Babanın uçan kuşa borcu varmış diyorlar, doğru mu?"

Ya devlet başa, ya kuzgun leşe:

"Giriştiğim iş beni ya büyük bir varlığa ve mevkiye ulaştıracak ya da mahvedecek, batıracak" anlamında söylenir.

Yağlı kuyruk:
Kolayca ve bolca yararlanılabilecek kaynak; basitçe sömürülebilecek iş veya kimse."Bulmuşsun bir yağlı kuyruk, çek babam çek!"

Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli:
"Bu işi mutlaka yapmalısın, başka yolu yok, aksi taktirde burada kalamazsın." anlamında kullanılır.

Yedi canlı:
Pek çok ölüm tehlikesi geçirip sağ kurtulan insan ya da hayvan."Yedi canlı mısın nesin, nasıl kurtuldun o kazadan?"

Yılan hikâyesi:

Bir türlü sonuca bağlanamayan, çözümlenemeyen, uzayıp giden (mesele ya da iş)."Yılan hikâyesine döndü iş, ne yapacağız şimdi?"

Yılanın kuyruğuna basmak:
Zararı dokunacak, kötülük yapacak bir kimseye ilişmek ya da sataşmak yoluyla fırsat vermek.
Son düzenleyen Safi; 28 Şubat 2016 23:31
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Şubat 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Hayvanlarla İlgili Deyimler ve Anlamları nelerdir?

at yol almaz aç it av almaz.
İş gördürülen kimselerden verim umuluyorsa onlar aç yoksul ve zaruret içinde bırakılmamalı her yönden tatmin edilmelidirler.

Aç ayı oynamaz
Kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir; insan ya da hayvan olsun çalışan mutlaka doyurulmalıdır.

Aç kurt bile komşusunu dalamaz

Komşu hakkı çok yücedir. Komşuya hangi şartlarda olursa olsun aç ya da zengin iyi davranılmalıdır. Çünkü toplumun dirlik ve düzenliği bir yönüyle buna bağlıdır.

Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa darı) ambarında sanır (görür).

Yoksulluk çeken varlık yüzü görmeyen kişi sürekli ihtiyaç duyduğu şeylerin hasretini çeker; kendisini onları elde etme hayaline kaptırır olmayacak düşler kurar.

Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur

Büyüklerin küçükler üzerinde büyük bir etkisi vardır. Çocuklar çokluk büyüklerini örnek alırlar. Onlardan ne görürlerse onu yapmaya çalışırlar. Bu sebeple anne-babanın çocuklar büyüklerin de küçükler üzerindeki etkisi eğitim açısından oldukça önemlidir.

Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter

Yüce Allah her canlıyı yaratırken onunla birlikte rızkını da yaratır. Ancak insanlar aç gözlülük edip kimilerinin hakkını gasbederler rızklarına el koymaya çalışırlar. Dolayısıyla kimileri aç ve yoksul kalır. İnsanlar bu tavırlarından vazgeçmiş olsalar herkesin rızkının kendisine yeter olduğu apaçık ortaya çıkacaktır.

Arı bal alacak çiçeği bilir

Bazı kimseler açıkgöz insanlar ve işinin uzmanı olanlar çıkar sağlayabilecekleri kazanç elde edecekleri yerleri gayet iyi bilirler.

Arı kızdıranı sokar

Hiçbir insan durup dururken çoklukla birinin canını yakmaz. Kişi ancak kendisini kızdırıp bunaltana sataşıp ilişene kötülük yapana karşı ister istemez eyleme geçer; saldırır ve zarar verir.

At binicisini tanır

Emir altında çalışan kişi kendisini yönetenin işten anlayıp anlamadığını ne isteyip istemediğini hangi olay karşısında nasıl tavır takındığını bilir; işini de ona göre yapar ve yürütür.

At ölür itlere bayram olur

Kimi yararlı kıymetli şahsiyet sahibi kimselerin ölmesi; bulunduğu görevden ayrılması ya da alınması kimi çıkarcı kıskanç ve aşağılık kimselerin işine gelir; onların sevinmesine yol açar.

At sahibine (biniciye) göre eşer (kişner).

Yönetilen veya buyruk altında çalışan kişi tutumunu ya da çalışmasını yöneticisinin tavrına göre ayarlar. Bu sebeple yönetilen değil yöneten çalışan değil çalıştırıcı daha önemlidir.

At yiğidin yoldaşıdır

Çok açık olarak bilinen bir şey ki göçebe bir millet olan Türkler için at savaşta ya da barışta candan bir dosttur. Hemen her saati onunla geçer. At Türkler için soyluluğun yiğitliğin vefakârlığın yararlılığın ve inceliğin bir sembolüdür. Silâhsız er düşünülemediği gibi atsız er de düşünülmemiştir. Dolayısıyla at Türk`ün edebiyatına girmiş ve önemli bir motif oluşturmuştur. At hakkında şiir menkıbe masal atasözü söylenmiş; risaleler kaleme alınmış âdeta ona insan gibi muamele edilmiştir.

At adımına göre değil adamına göre yürür

Bir atın yürümesi ya da koşması doğrudan sırtındaki binicisinin yönetimine bağlıdır; binici ne isterse onu yapar; koşar durur ya da yavaş gider. Bir işin akışı da böyledir. İşin sonucu verimli yahut verimsiz oluşu o işi yapanın bilgi beceri çaba ve tutumuna bağlıdır.

Atın bahtsızı arabaya düşer

Kimi değerli yetenekli ama talihsiz kimseler kişiliklerine uymayan kötü ve bayağı işlerde çalıştırılır; görevlere itilir.

Atın ölümü arpadan olsun
Bir şeye tutkun olan bir şeyin uzun süre yokluğunu çeken kimi kişiler kendilerine zarar vereceğini bile bile o şeyi kullanmaktan çekinmezler ve şöyle düşünürler: Sevdiğim şeye özlem duyarak yaşamaktansa onu çokça (aşırı ölçüde) kullanıp (yiyip) hasta olayım; hatta öleyim.

Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz

Meydanda olan şu ki insana değer nitelik ve kişiliğine göre davranılır; iş verilir. Bu bakımdan kişi başkalarını ilgilendiren konularda ortaya atılmamalıdır. Ayrıca değersiz bir kimse de kıymetli ve nitelikli kişilere gösterilen ilgiyi ne beklemeli ne de ummalıdır.

Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir.
Çoklukla düşünüp taşınmadan olacakları hesaplamadan işe kalkışan insan bu ihtiyatsızlığı sebebiyle bir felâkete düştükten sonra aklını başına toplar; kendine gelip uyanır. Ama dövünmesi çırpınması bir fayda vermez; çünkü iş işten geçmiş olur.

Balık baştan avlanır

Bir yeri yöneten oraya hâkim demektir. Eğer bir yeri ele geçirmek istiyorsan oranın hâkimi olan yöneticileri ele geçirmen yeter.

Balık baştan kokar

Gerek bir aile gerek bir topluluk ve gerekse bir ülkede baştaki yöneticilerin niyetleri ve tutumları bozuksa o yerdeki her şey de bozuk ve düzensiz olur. Ortada değerini koruyan bir şey kalmaz.

Vakitsiz öten horozun başını keserler
Her işin olduğu gibi her sözün de uygun bir yeri ve zamanı vardır. Uygun olan bir zamanda söylenmeyen yerli yersiz ortaya atılan densizce sarf edilen sözler birilerinin tepkisini çeker; rahatsızlığa neden olur büyük zarara yol açar. Vakitsiz öten horozdan ancak onu keserek kurtulan insanlar; yerinde ve zamanında konuşmayan insanı da cezalandırıp susturmakta hiç tereddüt etmezler.

Yırtıcı Kuşun Ömrü Az Olur

Ona buna saldıran zarar veren onun bunun sırtından geçinen kimselerin düşmanı çok olur. Az zamanda bunlar da düşmanlarının gazabına uğrarlar hak ettikleri cezayı görürler.

Yılanın başı küçükken ezilmeli

Daha küçükken tehlikeli olacağı zarar vereceği anlaşılan bir şeyin düşmanın veya bir durumun önüne hemen geçilmeli; büyümesine izin verilmeden

Yılana yumuşak diye el sunma

Hiçbir şeyin dış görünüşüne bakarak bir eylemde bulunmamalı kişi. Kolay görünen iş çok zor yumuşak huylu bir kimse çok sert zararsız gibi görünen bir durum çok tehlikeli olabilir ve zarar görebilir insan.

Yavuz at yemini (yavuz it ününü) kendi artırır.

Gayretli girişken çalışkan görevini ihmal etmeyen üzerine aldığı işi tam yapan kimseler bunun mükâfatını görürler.

Yatan aslandan gezen tilki yeğdir

Çok güçlü olup da çalışmayan soylu olup da bir şeyler üretmeyen tembel tembel oturup onun bunun sırtından geçinen kimselerden; güçsüz olup da çalışan boş oturmayan ve geçimini sağlamak için uğraşan kimseler daha iyidir.

Tilkiye Tavuk kebabı yermisin diye sormuşlar; Adamı güldürmeyin diye cevap vermiş

Bir kimseye düşkün olduğu çok sevip özlediği elde etmek için yanıp tutuştuğu bir şeyi “İster misin? Arzu eder misin?” diye sormak son derece yersiz hatta abes ve gülünçtür.

Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider

1. İşlemediği hâlde suçlu görülen kimse suçsuz olduğunu kanıtlayıncaya kadar yeterince ceza çeker.
2. Kurnaz ve düzenbaz kimse sahasında ne kadar hünerli olduğunu gösterinceye kadar kendisinden daha hilekâr birinin tuzağına düşer.

Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır

Meslek veya alışkanlık gereği olan bir sonuçtan kaçınılmaz. Daha önce kopup ayrılmış olsa da kişi bağlı olduğu çevreye işe veya bir alışkanlığa eninde sonunda şu ya da bu sebepten ötürü döner.

Havlayan köpek ısırmaz
Bağırıp çağırarak başkalarını korkutmak isteyen kimseden saldırı beklenmez. Kötülük yapacak kişi bu niyetini gizli tutar; belli etmez ve gürültüye patırtıya yer vermez.

Ürümesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir

1. Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini hem de başkalarını zarara sokarlar.
2. Neyi ne zaman nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler hem kendilerinin hem de başkalarının başına dert açarlar.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basma

Şimdilik zararı dokunmayan kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek doğru değildir.

Yularsız ata binilmez

Nasıl ki yularsız bir at zapt edilip yönlendirilemezse; bir kurala bir disipline bağlı olmayan iş kuruluş ya da kişi de idare edilip yönetilemez. Dolayısıyla kargaşanın başıbozukluğun hüküm sürdüğü bir yerde işin başına geçmek doğru değildir.

Kaçan balık büyük olur

Çok önemsiz çok küçük de olsa her nedense elden kaçırılan fırsat ah vah edilerek gözde büyütülür.

Öküze boynuzu yük değil

İnsan kendi yakınlarının işleri ile kendi işlerini yük saymaz. Her ne kadar külfetmiş gibi görünüyorlarsa da aslında yaptığı işler kişinin kendi yararınadır.

Şahin sinek avlamaz
Yüce amaçlar peşinde koşan ve kendini ona lâyık gören kimseler küçük önemsiz değersiz şeylerin ardına düşüp de vakit geçirmezler.

Sürüden ayrılanı (ayrılan kuzuyu koyunu) kurt kapar (yer).

Herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturanlar herkesin yaptığını yapmayanlar ya da arkadaşlarının yardımıyla yapılan bir işten ayrılanlar büyük zarara uğrarlar.

Sinek pekmezc iyi tanır

Çıkarını kollayan kendini düşünen işinin ehli olan kimse kimden yararlanacağını iyi bilir.

Sinek küçüktür ama mide bulandırır

Önemsiz küçük gibi görünse de kötü ve olumsuz bir şey insan üzerinde iyi bir etki bırakmaz.


SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Şubat 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Şubat 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Hayvan Sevgisi İle İlgili Atasözleri

Vakitsiz öten horozun başını keserler
Her işin olduğu gibi, her sözün de uygun bir yeri ve zamanı vardır. Uygun olan bir zamanda söylenmeyen, yerli yersiz ortaya atılan, densizce sarf edilen sözler birilerinin tepkisini çeker; rahatsızlığa neden olur, büyük zarara yol açar. Vakitsiz öten horozdan, ancak onu keserek kurtulan insanlar; yerinde ve zamanında konuşmayan insanı da cezalandırıp susturmakta hiç tereddüt etmezler.

Yırtıcı Kuşun Ömrü Az Olur
Ona buna saldıran, zarar veren, onun bunun sırtından geçinen kimselerin düşmanı çok olur. Az zamanda, bunlar da düşmanlarının gazabına uğrarlar, hak ettikleri cezayı görürler.

Yılanın başı küçükken ezilmeli

Daha küçükken tehlikeli olacağı, zarar vereceği anlaşılan bir şeyin, düşmanın veya bir durumun önüne hemen geçilmeli; büyümesine izin verilmeden

Yılana yumuşak diye el sunma

Hiçbir şeyin dış görünüşüne bakarak bir eylemde bulunmamalı kişi. Kolay görünen iş çok zor, yumuşak huylu bir kimse çok sert, zararsız gibi görünen bir durum çok tehlikeli olabilir ve zarar görebilir insan.

Yavuz at, yemini (yavuz it ününü) kendi artırır.
Gayretli, girişken, çalışkan, görevini ihmal etmeyen, üzerine aldığı işi tam yapan kimseler bunun mükâfatını görürler.

SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

27 Şubat 2016 / Ziyaretçi Edebiyat
29 Şubat 2016 / casmina Edebiyat
1 Mart 2016 / kompetankedi Edebiyat
1 Mart 2016 / ener Edebiyat
28 Şubat 2016 / ZAHİDE Edebiyat