Arama

Bulaşıcı hastalıklardan nasıl korunabiliriz?

Güncelleme: 26 Ocak 2021 Gösterim: 60.291 Cevap: 8
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Şubat 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Bulaşıcı hastalıklardan nasıl korunabiliriz?


Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Safi; 26 Ocak 2021 16:07
GüLeceK - avatarı
GüLeceK
Ziyaretçi
20 Şubat 2009       Mesaj #2
GüLeceK - avatarı
Ziyaretçi
Resim bulamadım ama işine yarar umarım

Sponsorlu Bağlantılar
| Bulaşıcı Hastalıklardan Korunma Yolları |

Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için yapılacak en etkili yol bulaşıcı hastalık zincirini oluşturan halkalardan birini koparmaktır Kısaca belirtecek olursak, bulaşıcı hastalık zincirinin halkaları olan kaynak, bulaşma yolu ve sağlam kişi arasındaki irtibat kesilecek olursa hastalığın bulaşması önlenir Dolayısıyla hastalıklardan korunmak için alınacak önlemler de kaynağa, bulaşma yoluna ve sağlam kişiye yöneliktir Hastalıklardan korunmak için alınacak önlemleri aşağıdaki gibi açıklayabiliriz.
Kaynağa yönelik önlemler: Bulaşıcı hastalık zincirinin ilk halkasını oluşturan kaynağa yönelik olarak alınacak önlemleri kısaca aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
+ Bulaşıcı hastalıklar salgınlara neden olduğundan en kısa sürede sağlık kuruluşlarına bildirilmelidir. Böylece hastalık, salgınlara neden olmadan sağlık ekiplerince gerekli önlemler alınır.
+ Bulaşıcı hastalığı taşıyan, diğer bir ifadeyle kaynak olan hastalar tecrit edilerek hastalığın diğer insanlara bulaşması önlenir. Bulaşıcı hastalıklara yakalanan kişiler genellikle hastanelerin tecrit odalarında tedavi edilir Böylece hastalığın yayılması önlenir. Örneğin; kolera, tifo, veba ve kuduz gibi bulaşıcı hastalıkları taşıyan hastalar tecrit edilerek önlem alınır. Bulaşıcı hastalıkların kendilerine özgü kuluçka sürelerinin olduğunu daha önce belirtmiştik. Bulaşıcı hastalığın kuluçka süresi kadar hastanın sağlam kişilerden tecrit edilmesine (ayrılmasına) karantina adı verilir.
+ Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını sağlayan taşıyıcılar tespit edilir. Daha sonra taşıyıcılarla ilgili önlemler alınır.
+ Bulaşıcı hastalığa yakalanan hastalar ile taşıyıcıların tedavi edilmesiyle hastalığın yayılması önlenmiş olur
+ Bazı hastalıklar hem hayvanlarda hem de insanlarda görülür. Örneğin, kuduz böyle bir hastalıktır. Bu gibi durumlarda hastalığı taşıyan hayvanlar, hastalığı insanlara bulaştırmaması için öldürülür.
+ Kaynağa yönelik önlemlerden bir diğeri de hastalık kaynağının belirlenmesidir. Kaynağın belirlenmesi alınacak önlemleri kolaylaştırır.
Bulaşma yollarına yönelik önlemler: Bulaşma yollarının neler olduğunu daha önce açıklamıştık Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için kaynağa yönelik önlemlerin yanında bulaşma yollarının neler olduğu tesit edilerek gerekli önlem alınır. Bulaşma yollarının doğrudan bulaşma ve dolaylı bulaşma olduğunu açıklamıştık Doğrudan bulaşma yollarına ait önlemler her hastalık için özeldir. Örneğin, cinsel ilişki ve hava yolu ile bulaşan hastalıklar için alınacak önlemler farklı olup her hastalığın kendine özeldir. Yine dolaylı bulaşma yolları için gerekli önlemlerin alınması ile enfeksiyon zinciri koparılır. Yapılan genel açıklamalardan sonra bulaşma yollarına yönelik önlemleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
+ Hastalığın hava, temas vb. yollarla diğer kişilere bulaşması nedeniyle, bulaşıcı hastalığa yakalanan kişilerin tecrit edilmesi alınacak önlemlerden birisidir.
+ Hastalığın bulaşmasını sağlayan vektörlerin doğal olarak üreyip çoğaldığı yerler kimyasal ve biyolojik yöntemler uygulanarak yok edilir. Örneğin, sıtma hastalığının insanlara bulaşmasını sağlayan sivrisineklerle mücadele, sivrisineğin ürediği bataklıkların kurutulması, ilaçlama veya sivrisinek larvalarını yiyen balıkların kullanılmasıyla yapılır.
+ Hastalıkların oluşmasına neden olan etkenin dezenfeksiyon ile öldürülmesi şeklinde bir önlem uygulanır. Dezenfeksiyonla mikroorganizmaların öldürülmesi için kullanılan maddelere, dezenfektan maddeler denir. Dezenfektan maddelerin yanında bir de antiseptik maddeler vardır. Antiseptik maddeler mikroorganizmaların üremesini önler. Eğer çeşitli yollarla mikroorganizmaların tamamı öldürülüyorsa buna da sterilizasyon denir.
+ Bulaşma yollarının bir çoğunu sağlık ve çevre koşulları oluşturur Dolayısıyla, sağlıksız çevre koşullarının düzeltilmesi için yapılan bütün çalışmalar çeşitli hastalıkların bulaşmasını önler. Bu amaçla evsel atıklardan olan çöpler ve lağım suları insanların sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde zararsız duruma getirilmelidir. Çöpler kokuşarak mikrop saçmadan toplanmalıdır. Yine lağım sularının içme sularına karışması önlenmelidir. İçme sularının mikroplardan arındırılması hastalıkların bulaşmasını önler.
+ Nezle ve grip gibi hava yoluyla bulaşabilen hasta kişilerden uzak durmak gerekir.
+ Cinsel temasla bulaşan hastalıklara yönelik alınacak önlemlerden en geçerli olanı tek eşliktir. Diğer bir ifadeyle düzenli aile hayatıdır.
+ Bir kısım hastalıkların bulaşması ise eşyalarla olmaktadır. Bu nedenle alınacak önlemler de eşyalara yönelik olmalıdır. Dolayısıyla kişinin kullandığı havlu, sabun, diş fırçası, tarak vb. eşyalar kendine özel olmalıdır. Başkalarının eşyaları kullanılmamalıdır.
+ Doğal afetlerde ortaya çıkabilecek bulaşıcı hastalıklara örnek olarak; tifo, tifus, dizanteri, kızıl, kızamık, boğmaca, su çiçeği, zatürree, ishal, hepatit, verem, sıtma ve kuduzu sayabiliriz. Barınma, temizlik, çöp ve katı atıkların toplanması, temiz ve sağlıklı beslenme ve temiz çevre ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması bu bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Bütün bunları önlemek için yukarıda sayılan ihtiyaçların tam ve sağlıklı olarak karşılanabilmesi için herkesin kurallara uyarak yaşaması gerekmektedir.
Sağlam kişiye yönelik önlemler: Enfeksiyon zincirinin koparılması için alınması gereken önlemlerden birisi de sağlam kişiye yönelik olanlardır. Sağlam kişiye yönelik önlemleri şöyle sıralayabiliriz; Kişiye yönelik önlemler; bağışıklama, ilaçla koruma, erken tanı, beslenme, aile planlaması, kişisel temizlik ve sağlık eğitiminden oluşur. Kişiye yönelik önlemlerin daha iyi anlaşılması için aşağıdaki gibi kısaca açıklayabiliriz.
Bağışıklama: Sağlam kişinin bulaşıcı hastalıklara yakalanmaması için bağışıklanması gerekir. Bağışıklama yoluyla kişilerin hastalıklara direnç kazanması sağlanır. Vücudun hastalıklara karşı savunma gücünün artması ve direnç kazanmasına bağışıklık denir. Bağışıklığın kazanılması doğal yolla olduğu gibi aşı ve hastalıkların geçirilmesiyle de olur. Doğal bağışıklık kalıtsal olarak yeni nesillere geçer. Doğal bağışıklık türe özgürdür. Diğer bir ifadeyle bazı hastalıklara karşı bazı ırklar doğal olarak bağışıklık gösterir. Örneğin, siyah ırk olan zenciler verem hastalığına karşı doğal bağışıklık gösterir. Sonradan bağışıklığın kazanılması, kişinin doğrudan doğruya hastalık geçirmesiyle veya aşı yaptırmakla olur. Aşı ile bağışıklama yapılırken sağlam kişiye hastalık yapma özelliği olmayan zayıflatılmış veya öldürülmüş hastalık mikrobu verilir. Böylece kişi hastalanmadan önce gerekli önlem alınmış olur.
İlaçla koruma: Bulaşıcı hastalıkların sık görüldüğü bölgelere giden kişiler, önceden ilaç alarak koruma sağlarlar. Örneğin, sıtmanın sık görüldüğü bölgelere giden kişiler önceden sıtmaya karşı ilaçları kullanarak gerekli önlemi alır. Aynı şekilde salgın hastalıkları görüldüğü yerlere giden insanlar ve sağlık ekipleri de gerekli ilaçları aldıktan sonra salgın bölgelerine gitmeleri gerekir.
Erken tanı: Bulaşıcı hastalıkların erken tanısının yapılması ile bu hastalıkların, sağlam kişilere bulaşarak salgın haline gelmesi önlenir. Örneğin, akciğer röntgenlerinin çekilmesi sırasında veremin teşhis edilmesi ile gerekli önlemler alınarak, veremin salgın yapması önlenir.
Beslenme: Yeterli ve dengeli beslenmek bir çok hastalığın ortaya çıkmasını önler. Yeterli ve dengeli beslenmekle vücudun hastalıklara karşı direnci artar. Hastalık mikroplarının zayıf düşmüş vücutta daha kolay hastalık meydana getireceği unutulmamalıdır. Örneğin, verem hastalığının yetersiz beslenen toplumlarda daha sık görülmesi gibi.
Aile planlaması: Kişiye yönelik önlemlerden biri de aile planlamasıdır. Kalabalık ailelerde genelde ekonomik nedenlerden dolayı hayat standardı düşüktür. Bu nedenle kalabalık ailelerde bazı hastalıklar daha sık görülür. Aynı şekilde doğum yapan annenin sağlık durumu da olumsuz etkilenir. Bütün bu nedenlerden dolayı aile planlaması da kişiye yönelik önlemler arasında yer alır.
Kİşisel temizlik: Kişisel temizliğin yapılmasıyla bir çok hastalığın bulaşması önceden önlenmiş olur. Örneğin tuvaletlerden sonra ellerin bol sabunlu suyla yıkanmasıyla bazı hastalıkların bulaşması önlenir. Kirli ellerle kapı kollarına musluklara vb. yerlere temas edilmesiyle hastalık mikropları bulaşır. Bu yerlere dokunan başka bir kişiye dolaylı olarak hastalık bulaşır. Aynı şekilde banyo yapmak, tırnakları kesmek gibi kişisel temizliklerin yapılması hastalıkların önlenmesini sağlar.
Sağlık eğitimi: Buraya kadar açıkladığımız sağlıklı kişiye yönelik önlemlerin yanında gerekli sağlık eğitiminin verilmesi de oldukça önemlidir. Kişinin sağlığını kazanması ve devam ettirmesi için gerekli sağlık eğitimi verilmelidir. Ayrıca kişinin sağlık kuruluşlarından yeterince yararlanması sağlanmalıdır. Bütün bunların yanında kişiye sağlıklı hayatın sağlıklı bir çevre ile mümkün olabileceği öğretilmeli. Diğer bir ifadeyle kişiye çevre bilinci kazandırılmalıdır.

KAYNAK:
Son düzenleyen Keten Prenses; 20 Şubat 2009 21:57 Sebep: link düzenlemesi
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Şubat 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bulaşıcı Hastalıklar Nasıl Bulaşır? Hastalığı yapan organizmalar, virüsler, bakteriler, riketsialar, mantarlar olabilir. Bütün bulaşıcı hastalıklar bir veya birkaç yolla insana geçebilme özelliğindedir. İnsandan insana, hayvandan insana olduğu gibi, topraktan insana da bulaşma gerçekleşebilir. Bulaşıcı Hastalıkların Bulaşma Yolları şunlardır:

  • Öksürürken, aksırırken yada konuşurken ağızdan çıkan damlacıkların başkası tarafından teneffüs edilmesiyle (verem, boğmaca ve çeşitli solunum yolu hastalıkları);
  • Doğrudan deri temasıyla ve cinsel temasla;
  • Hastanın kullandığı çamaşır, yatak eşyası ve yiyecek eşyaları gibi malzemeler vasıtasıyla;
  • Hayvanların insandan insana veya hayvanlardan insanlara hastalık taşımasıyla (örneğin sıtma);
  • Hastalandırıcı mikroplarla kirlenmiş yiyecekler ve içeceklerin alınmasıyla (Suyla bulaşan hastalıkların başlıcaları tifo, dizanteri, kolera ve paratifo olarak sayılabilir. Yiyeceklerle de besin zehirlenmeleri ve gastroenteritler meydana gelebilir.);
  • Hastalıklı bir anneden hamilelik sırasında veya doğum esnasında bebeğe hastalık bulaşmasıyla (Frengi, kızamıkçık, belsoğukluğu mikrobunun yaptığı göz iltihabı bu yolla bulaşabilir.).
Suni olarak meydana getirilen bağışıklıkta, kişiye zayıflatılmış, ölü mikroplar veya mikrop maddeleri verilir. Bunlara karşı hastalık belirtileri hâsıl olmaksızın antikor teşekkül eder. Böylece kişinin hastalığa karşı korunması sağlanır. Birçok hastalığa karşı kullanılan aşılar böyledir. Aşılar her bulaşıcı hastalıkta tesirli olmayıp, ancak belli sayıda hastalıkta tesirlidir.
Hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksek olanlar şunlardır:

  • Bulaşıcı hastalıklar salgın olduğu yerlere gidenler,
  • Üç aylıktan daha küçük bebekler,
  • Ailesinde bulaşıcı hastalık taşıyan kişi bulunanlar,
  • Yaşlı ve yatalak olanlar,
  • Kanser gibi bağışıklık sistemini felce uğratan bir hastalığı olanlar,
  • Bağışıklığı bastırıcı ilaçları kullananlar.
Bulaşıcı hastalık belirtileri: Bulaşıcı hastalıklarda bazı belirtiler vardır ki, hemen hemen bütün hastalarda bulunur. Bunlar; ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, genel vücut ağrıları olarak sayılabilir. Bazı hastalıklarda döküntüler olabilir (kızıl, kızamık, çiçekte olduğu gibi). Hazım sistemini tutan hastalıklarda ise genellikle ishal vardır.
Bulaşıcı Hastalıklar ve Korunma Yolları: Her doğan çocuğa, zamanı geldiğinde aşı yaptırmalıdır. Vücudu devamlı kuvvetli tutmalı, dengeli ve sağlıklı yeme-içmeye çok dikkat edilmelidir. Düzenli bir hayat sürmeli. Bulaşıcı hastalık salgını olan yerlere mecburen gitmek gerekiyorsa, alınacak tedbirler ve yapılacak aşılar konusunda bir hekime danışmalıdır. Temizlenmemiş kirli yiyecekler yememeli, vücut temizliğine gereken dikkati göstermelidir.
Bulaşıcı hastalıkların tedavisi çok çeşitli olup, hastalık yapıcı mikrobun cinsine göre değişir. Penisilin ve benzeri antibiyotikler bakterilere karşı tesirlidir. Sıtma gibi tek hücreli canlı cinsi mikroplarla meydana gelen hastalıklar da, çeşitli kimyevi maddelerden müteşekkil ilaçlarla iyileştirilir. Virüs hastalıkları ise antibiyotiklerden etkilenmezler.
Başlıca bulaşıcı hastalıklar: Belsoğukluğu, Bruselloz, Çiçek hastalığı, Difteri, Dizanteri (amipli veya basilli), Grip, Hepatit, Kızamık, Kolera, Menenjit, Psittakoz, Sıtma, Suçiçeği, Tetanos, Tularemi, Tüberküloz, Uyku hastalığı, Zatürre, Tifo, Tifüs.

  • Dizanteri
  • Grip
  • Hepatit B
  • Hepatit C
  • Kızamık

  • Kuduz
  • Tifo
  • Verem
  • Zatürre
kaynak
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Şubat 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Uçarak Gelen Hastalıklar !

sivrisinek2Yaz geldi ve her tarafı sivrisinek sardı. Nerde olursam olayım gelip beni buluyor ve sokuyorlar. Diyelim ki AIDS'li bir hastayı soktu sivrisinek ve geldi sizi ısırdı... Size ne gibi tehlikeler bekliyor.

Aile Hekimliği Uzmanı, Clinica Gayrettepe Tıbbi Direktörü Dr. Eren Eroğlu`nun yazısı ...

AIDS'IN BULAŞMA YOLLARI

Sivrisinek sokması ile AIDS'e sebep olan HIV virüsü bulaşmaz. HIV'in insanlara bulaşması başlıca;

1. Cinsel ilişki ile

2. Vücudunda HIV bulunan birinin kanı bulaşan enjektör yada cerrahi aletin tekrar kullanılması yada batması ile

3. HIV taşıyıcısı anneden doğan bebeğe hamilelik veya doğum sırasında veya emzirme ile

4. Kontrolü yapılmamış mikroplu kan ve kan ürünleri verilmesi ile olur.

5. Kanamaya sebep olabilecek kuvvetli öpüşmeler de bulaşma yollarından biridir.

Buna karşın günlük normal el sıkma, aynı tuvaleti kullanma, ayni bardaktan su içme, hapşırma ve öksürme ile hastalık insandan insan geçmez.

Bir hastalığın sivrisinek aracılığı ile bulaşabilmesi için o hastalığa sebep olan mikrobun sivrisineğin vücudunda gelişimini sürdürüyor olması yada yaşamını devam ettirebilmek için uygun ortamı bulması gerekir. HIV bu mikroplardan biri değildir; fakat sivrisinek kanalı ile dünya üzerinde yayılan ve çok önemli sağlık sorunlarına sebep olan birçok hastalık vardır.

SİVRİSİNEK İLE GEÇEN EN ÖNEMLİ HASTALIK, “SITMA”

Ülkemiz için bu hastalıkların en önemlisi sıtmadır. Sıtma paraziti sivrisineğin vücudunda gelişimini tamamlayarak başka insanları hasta edebilecek yeteneği kazanır. Özellikle Güneydoğu Anadolu ve Güney Anadolu bölgelerimiz sıtmanın sık görüldüğü bölgelerdir.

Bunun yanında Afrika ve Güney Amerika'nın tropikal bölgelerinde önemli ölçülerde hastalığa ve ölüme sebep olan sarı humma da sivrisinek yolu ile insanlara bulaşan bir hastalıktır Bu hastalığın kontrolü için Dünya Sağlık Örgütü tarafından sıkı kurallar konulmuştur. Aşı olmayan hiç kimse hastalığın hüküm sürdüğü ülkelere seyahat edemez.

Sıtma ve Sarı Humma'dan başka Dang Humması, Rift Valley Humması, Chikungunya Hastalığı, Japon Ensefaliti, Batı Nil Humması, Lenfatik Filariazis de sivrisinek aracılığı ile yayılan hastalıklar arasında sayılır. Bu hastalıkların adları bizde çok bilinmese de dünya üzerinde önemli sağlık sorunlarına sebep olurlar.

ÇÖZÜM SİVRİSİNEK YATAKLARINI TEMİZLEMEKTE

Tüm bu hastalıklara engel olma yollarının başında sivrisinek yataklarını yok etmek gelir. Bu konuda ne kadar etkili olunabileceği şüphe götürür; ama en azından yerleşim bölgelerine yakın durgun su birikintilerinin giderilmesi ve uygun ilaçlamalar ile insanların yoğun yaşadığı yerlerdeki sinek yoğunluğunun azaltılması önemli bir başlangıç sayılır.

Böyle çalışmaların yapılmadığı kırsal bölgelerde ise korunma kişinin kendi sorumluluğuna düşer. Açık mekanlarda cibinlik, sivrisinek kovucu losyonlar en etkili metotlardır. Kapalı alanlarda ise böcek öldürücü haşere ilaçları başarı ile kullanılabilir. Sağlıkla kalın



SORULARINIZ İÇİN:

Kaynak :
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Şubat 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
BULAŞICI HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI


Mikroorganizma: Doğal olarak her yerde bulunabilen tek hücreli, karmaşık enzim yapısına sahip minicanlılardır. Her zaman hastalık yapmazlar hatta bazen yaşamsal öneme sahiptirler.
Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğuna denir.
Patojen mikroorganizmalar: İnsan (veya hayvan, bitki) vücudunda istenmeyen etki oluşturan (hastalık yapan) mikroorganizmalardır. Bunlar virüs, mantar, bakteri, parazit olarak adlandırılırlar.
Enfeksiyon: İnsan vücuduna giren mikroorganizmaların üreyip, çoğalarak vücutta istenmeyen etki ve belirtiler (hastalık) oluşturmasıdır.

Enfeksiyon zinciri:Mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturabilmesi için belirli aşamalardan geçmesi gerekir, bu aşamalar zincirine denir. Bu aşamalar :

1- Enfeksiyon ajanı (etkeni): Bakteri, virüs, mantar, parazit olabilir. Enfeksiyon etkenin hastalık oluşturma potansiyeli aşağıdaki koşullara bağlıdır:
* Mikroorganizmanın sayısına,
* Mikroorganizmanın virulansına (hastalık yapma kabiliyetine),
* Bireyin vücut direncine

2- Rezervuar (Enfeksiyonun kaynağı): Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp üredikleri ortamdır. İnsan, hayvan, cansız nesneler (su, toprak) olabilir.

3- Çıkış kapısı: İnsanlarda; solunum sistemi, boşaltım sistemi, sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerdir. Örneğin: mikroorganizma balgam, tükürük, dışkı, idrar, kan vs ile vücut dışına çıkar.

4- Kaynaktan çıkış (Yayılma yolları): Çeşitli araçlarla mikroorganizmalar bir yerden başka yere taşınırlar bunlar bulaşmış (kontamine) besinler, su veya cansız nesnelerdir (tarak, giysi, makas, vs ). Yayılımda, vektör ve portör önemli rol oynamaktadır .
- Vektör: Sinek, bit, kene, fare gibi bazı hayvanlar taşıyıcıdır, bunlara vektör denilir.
- Portör: Bir insan ya da hayvan bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı ve başkalarına bulaştırdığı halde kendisinde hastalık belirtileri görülmez, bu kişilere portör denilir. Bu kişilerin özellikle besin endüstrisinde çalıştırılması çok sakıncalıdır.

5- Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği yerlerdir, genellikle giriş ve çıkış yolları aynıdır: Ağız, burun, deri, vajen, göz, kulak, damarlar, gibi.

6- Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya içinde barındıran, insan veya hayvandır. Özellikle vücut direnci azalmış, kronik hastalığı olan, dengesiz beslenen, aşırı yorgun, alkol / sigara bağımlılığı olan ve bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu kişiler, uygun konakçıdır.

ENFEKSİYON ZİNCİRİ:

zincir








HASTALIKLARIN BULAŞMA YOLLARI:
- Doğrudan temas,
- Dolaylı temas,
* Hava ile
* Araçlarla
* Vektörle

Doğrudan Temas:
Enfekte kişinin duyarlı kişi (konakçı) ile doğrudan temasıyla oluşan bulaşma şeklidir. Örnek; cinsel ilişki, öpüşme, kan nakli, yaraya dokunma vs. Bu yolla: AIDS, Hepatit B, frengi (bel soğukluğu), sifiliz, vb hastalıklar bulaşmaktadır.

Dolaylı Temas:
Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle, enfektif ajanın, konakçıya bulaşmasıdır.
* Hava yoluyla bulaşma: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmaların hava, toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya bulaşmasıdır. Damlacıkla yayılma; tükürük, balgam, burun, gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde yayılmasıdır. TBC (tüberküloz-verem), grip, soğuk algınlığı, çocuk hastalıklarının çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır. Öksürüp-aksırırken ağzın elle kapatılması ve karşıda bulunan kişilerin yüzüne doğru hapşırılmaması hava yoluyla yayılmayı önler.
* Araçlarla bulaşma: Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle meydana gelen bulaşımdır. Örneğin; Hepatit A, enfekte yiyeceklerle; tetanoz, paslı çivi ve toprakla; yine çoğu hastalıklar iyi sterilize edilmemiş malzemelerle bulaşırlar (airway, nazogastrik sonda, çarşaf, giysiler gibi ).
* Vektörle bulaşma: Bazı mikroorganizmalar bazı hayvanlarda gelişimlerini tamamlayarak olgunlaşırlar ve insanda hastalık oluştururlar. Örnek; sıtma mikrobu, sivrisinekte (anofel cinsi) ömrünü tamamladıktan sonra, sivrisineğin sokması sonucu insana geçerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare), kuduz (kedi-köpek-fare), akciğer kisti (iyi pişmemiş hayvan etleri) vektörlerle bulaşan diğer hastalıklardır.


BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI

1- Vücudun mikroplara karşı direnci:
a - Özgül olmayan direnç:
I - Giriş kapısı engelleri: * Deri
* Mukoza(derinin devamı olan ve vücut başluklarını saran daha ince olan kısmıdır.)
ll - Vücudun savunma mekanizmaları (Fagositoz, iltihap oluşumu, ateşin yükselmesi, retiküloendotelyal sistem -RES).

b - Özgül direnç: Bağışıklık:
I - Doğal direnç: Türe, ırka, genetiğe, bireye, yaşa, hormonal veya metabolik
değişikliklere bağlı dirençlerdir.
II- Edinsel (sonradan kazanılan) direnç:
* Pasif bağışıklık: - Doğuştan (anneden plasenta yoluyla ve sütle geçer)
- Yapay (Serum veya Immünglobülinle sağlanır)
* Aktif bağışıklık: - Doğal aktif (hastalığın geçirilmesiyle oluşur)
- Yapay aktif (aşılar ile elde edilir)

bagisiklik

2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri:
Hastalıkların bulaşma yollarına göre önlem alarak, kişinin kendisini ve çevresini bulaşıcı hastalıklardan koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir.

Günlük hayatımızda kullanabileceğimiz yöntemlerden birkaçı:
* El yıkama: Normal sabunla köpürterek ve ovarak yıkamak en iyi temizlik yöntemidir ve bu şekilde hastalıkların bulaşması önlenebilir.
Toplu yerlerde mümkünse sıvı sabun kullanılmalı veya sabunluklar süzgeçli olmalı. Aksi halde sulu bir ortamda bekleyen yumuşamış bir sabun temizleyici özelliğini kaybettiği gibi mikrop yuvası olur.
Toplu yerlerdeki sabunla iki kere sabunlamakta yarar vardır, sabunu sabunluğa koymadan önce suyun altına tutarak köpüğü akıtın.
* Başkalarının (hastanın) kan, tükürük, idrar, dışkı gibi atıkları ile doğrudan temas etmemeye özen gösterilmelidir. Bu gibi durumlarda eldiven giyilmelidir.
* Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler, öncelikle kirleri temizlendikten sonra sabunlu su (veya deterjan) ile iyice yıkanmalıdır. Mümkünse sterilize edilmeli veya varsa durulama sonrası dezenfektan içinde önerildiği şekilde bekletilmelidir.
* Başkaları ile özel eşyalar paylaşılmamalıdır; tarak, jilet, diş fırçası, şapka, iç çamaşırı, yatak takımları vb.
* Gerekiyorsa izolasyon (karantina, ayırma) uygulanır:
* Eğer solunum yolu ile bulaşan bir hastalık varsa hasta kişiye maske takılır, idrar veya dışkı ile bulaşma söz konusu ise, mümkünse hastalık iyileşene kadar hastanın kullanacağı tuvalet ayrılır (özellikle alafranga tuvaletlerde ayırma şarttır). Tuvalet tek ise, o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra dezenfektanla sil(in)mesinde yarar vardır.
* Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Özellikle çocukluk çağı hastalıklarını ve Hepatit B'yi geçirmemiş kişiler ile sağlık personelinin aşılanması önerilmektedir.
Hastalıkların bulaşmasını önleyecek temel kural:

KURU ve TEMİZ YERDE MİKROP ASLA BARINAMAZ

O nedenle hiçbir zaman ortamı kirli ve ıslak (nemli) bırakmayın. Temizlik ve bulaşık bezlerini kapalı yerde ıslak ve sıkılı halde bırakmayın, daima havalı bir yere açarak asın ve kuru muhafaza edin.

Toplu yaşanan yerlerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklar:

AIDS (Edinsel bağışıklık eksikliği sendromu):
Bulaşımı: Doğrudan temasla; kan, meni, yara akıntıları ile bulaşır. Yani cinsel ilişki, kan nakli, ortak kullanılan enjektörler, dövme yaptırma yoluyla ve anneden bebeğine geçer. Özellikle çok eşli cinsel yaşamı olan veya bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunan kişiler cinsel yönden risk altındadır. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 yılda hastalık belirtileri görülebilir. Bağışıklık sistemi felç olduğundan, ölüm genellikle bulaşıcı hastalıklar sonucu meydana gelmektedir, örneğin ölüm nedeni verem olabileceği gibi gripte olabilir. Etkeni: HIV ' dir.

Belirtiler:
- Nedeni bilinmeyen gece terlemeleri,
- Bir ayı geçkin ısrarcı ateş,
- Titremeler, konuşamama (konuşmakta zorlanma), hareketlerde yavaşlama,
- Kısa sürede aşırı ( vücut ağırlığının % 10 undan fazla ) kilo kaybı,
- Bir ayı geçen sürekli yada aralıklı ishal,
- Bir ayı geçen, kuru ve ısrarlı öksürük, aşırı yorgunluk, halsizlik,
- Koltuk altındaki ve kasıklardaki bezlerde şişlik ve ağrı,
- Deride morumsu lekeler, ağızda pamukçuk

Tedavi: Henüz yok
Korunma: Aşı geliştirilemediği için bireysel korunma önemlidir. Bireysel olarak cinsel yaşama dikkat etmek, başta gelen korunma yöntemidir.
* Bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınılmalı ya da mutlaka sağlamlığından emin olduğunuz prezervatif (kaput, kondom) kullanılmalıdır.
* Başkasının kullandığı enjektörler asla kullanılmamalı, enjektörler mutlaka tek kullanımlık olmalı ve kullanıldıktan sonra atılmalıdır.
* Kim olursa olsun, başkasının kullandığı diş fırçası ve jilet kullanılmamalıdır.
AIDS
* Sosyal öpüşme, tokalaşma, aynı odayı, aynı koltuğu paylaşmakla bulaşmaz;
* Sivri sinekle bulaşma henüz ispatlanamamıştır.
* Aynı tabağı paylaşmakla, çatal-kaşıkla bulaşmaz.

HEPATİT B (Serum Hepatiti):
Bu da cinsel ilişki ve kan yoluyla bulaşır. Karaciğerde enfeksiyona neden olur, iyileşme olmazsa karaciğer kanserine, siroza dönüşebilir.
Halsizlik, yorgunluk, hafif ateş, baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başlar. Sarılık, bulantı, kusma, ishal, iştahsızlık, sigaraya karşı tiksinti, idrarın çay rengini alması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tedavisi: Yatak istirahati ve dengeli beslenme şarttır. İlk önceleri karaciğeri yormayacak besinler tercih edilmelidir (ağır kızartma ve çok yağlı besinlerden kaçınılmalıdır).
Korunma: Hepatit B aşısı ile korunmak mümkündür. Ancak bireysel korunma her zaman ve her ortamda önemlidir. Bulaşma yolu ve korunma önlemleri AIDS ile hemen hemen aynıdır.

Hepatit A (Enfeksiyöz hepatit):
Bulaşımı: Hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde görülür. Su ve besin maddelerine virüs içeren dışkının bulaşması sonucu insana geçer.
Hepatit B'deki belirtiler aynen görülebilir. Ancak iyileşme Hepatit B'den daha çabuk ve daha komplikasyonsuz gerçekleşir.
Tedavi: Hepatit B ile aynıdır.
Korunma: Hijyenik koşullara uyulmadığını düşündüğünüz yerlerde yemek yemeyin, özellikle Fast-Food türü (et içeren) yiyeceklerden kaçının. Kanalizasyon sisteminin iyi olmadığı yerlerde suları kaynatarak veya dezenfekte ederek kullanın.

Tüberküloz (verem, TBC):
Hasta kişinin öksürmesi veya balgam çıkarması sonucunda damlacıkla yayılır. Vücut direnci düşük kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Bu kişiler çok sigara ve içki içen, dengesiz beslenen kişilerdir. Bir de uzun süren hastalıklar esnasında ortaya çıkar.
En iyi önlem, kişilerin ulu orta balgam çıkarıp sokağa tükürmelerini engellemektir. Ya da kişilerin yüzüne doğru öksürmeleri önlenmeli veya maske takmaları sağlanmalıdır. İlaç tedavisi ve dengeli beslenme ile iyileşir.

Uyuz:
Pire, bit gibi parazitlerle yayılır. Vücudun her tarafı kaşınır, özellikle yattıktan sonra ve parmaklarda kaşıntı artar.
Bulaşımını önlemek için başkalarının giysilerini, tarağını, yatağını paylaşmaktan kaçının.
Uyuz etkeni 40-50 °C de öldüğünden, giysiler kaynatıldığında temizlenir. Vücuttaki etken ise yıkanma, kükürt-sülfür içeren solüsyon veya kwell solüsyonu ile temizlenir.
Bit:
Genelde pis insanlarda görüldüğü söylense de bu genel kural değildir. Temiz ve titiz insanlarda da görülebilir. Halen gelişmiş ülkelerde bile önemli sorunlardan biridir. Yine ortak eşya veya yatak kullanımı sonucu yayılır.
Kwell solüsyonu ile önerildiği şekilde saçlar yıkanır ve sık dişli (veya pamuk destekli) tarakla taranır. Giysiler kaynatılarak temizlenir.
Bitin sirkesini kepekten ayırabilmenin yolu; kepek saçtan kolaylıkla ayrılıp düşerken sirke saça yapışmıştır ve zorlukla uzaklaştırılır.


SU İLE BULAŞMA:
Patojen mikroorganizmalar suya, enfekte kişilerin salgı ve atıklarıyla gelmektedir. Bulaşmış (enfekte olmuş) suların içilmesiyle veya meyve-sebzelerin sulanması ya da yıkanması ile hastalık insana bulaşır. Örnek: enfekte su ile sulanmış marul temiz su ile yıkanmadan yenirse hastalık bulaşır. Pis su ile yıkanan süt kapları ile tifo, yüzme havuzlarında iyi temizleme yapılmamışsa inklüzyonlu konjuktivit denilen hastalık bulaşabilir. Su ile en sık bulaşan hastalıklar; kolera, amipli dizanteri, basilli dizanteri (shigella), tifo vb dir.
Suyun temizliğinden emin değilseniz kaynatın; fokurdamaya başladıktan sonra 10 dakika kaynatıldığında mikroplar ölür.
Suyu temizlemek üzere klorlama da yapılabilir. Bunun için klor veya klor verici maddeler kullanılır. Suyun dezenfeksiyonu için birkaç klor verici maddeden yararlanabiliriz..
1- Kireç kaymağından toz veya sıvı oluşuna göre, aşağıda belirtildiği şekilde ANA ÇÖZELTİ (%1'lik ) hazırlanır:
1 lt su + 15 gr TOZ kireç kaymağı
1 lt su + 40 gr SIVI kireç kaymağı
2- Ev işlerinde kullanılan klorlu su preparatlarından ( klorak vb ):
1 lt su + 250 ml klor içeren sıvı
% 1' lik bu ana çözeltiden : 1 lt suya 3-5 damla konur, 20 dakika bekletilir,
1 ton suya 150-250 ml konur, 20 dakika bekletilir,
Bu sular içilebilecek kadar dezenfekte edilmiştir.
Barsak hastalıkları salgınlarında (kolera, tifo vb) sebzelerin yıkanması için, içme suyu dezenfeksiyonu için kullanılan miktarların 10 misli klorlama yapılır. Ancak sebzeler bu ön yıkamanın ardından klorlanmış içme suyu ile durulandıktan sonra yenmeli ya da pişirilmelidir.
3-İyot ta dezenfektan olarak kullanılabilir. Bunun için:
İyotun sudaki %2'lik çözeltisinden 2 damla, 1 lt suya damlatılır.
DİKKAT: Eczanelerde satılan klor içeren tabletlerin kullanımı daha pratiktir.

SÜT İLE BULAŞMA: Hasta veya görünürde sağlam hayvandan, sütle uğraşan insanların ellerinden veya kaplardan ya da süt kaplarını temizlemek için kullanılan sulardan süt ile bulaşma ortaya çıkabilir. En sık bulaşan hastalıklar: tbc (verem), tifo, paratifo, brusella, dizanteri, poliomyelit (çocuk felci), stafilokok vs dir.
Açık alınan sütler içilmeden önce mutlaka fokurdamaya başladıktan sonra (TBC ye karşı) 10 dakika kaynatılmalıdır. Süt kapları daima çok temiz olmalıdır.
kaynak
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Şubat 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
HASTALIKLARIN BULAŞMA YOLLARI


Bulaşıcı: Bulaşabilme yeteneği olan.

Bulaşıcı hastalık: Bir canlıdan diğerine bulaşabilen hastalıklar.

Mikroorganizma: Doğal olarak her yerde bulunabilen, tek hücreli, karmaşık enzim yapısı olan; virüs, bakteri, parazit, mantar olarak adlandırılan mini canlılar.

Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğu.

Patojen mikroorganizma ( enfeksiyon etkeni ): İnsan vücudunda (ya da hayvanda, bitkide) istenmeyen etki ( hastalık ) oluşturan mikroorganizmalardır.

Enfeksiyon: Mikroorganizmaların insan vücuduna girdikten sonra, üreyip çoğalarak, istenmeyen belirtiler ve/veya hastalıklar oluşturmasıdır.

Enfeksiyon zinciri: Mikroorganizmanın, enfeksiyon oluşturabilmesi için, tamamlamak zorunda olduğu aşamalardır.

Bulaşma yolları: Enfeksiyon etkeninin yayıldığı yollardır; doğrudan, dolaylı bulaşma vd.

Bulaşma süresi: Enfeksiyon etkeninin, bir konakçıdan diğerine bulaşabilme süresi.

İnkübasyon ( kuluçka ) süresi: Enfeksiyon etkeninin konakçıya girdikten sonra, hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında geçen süredir.

Kontaminasyon: Enfeksiyon etkeninin hastanın vücudunda, giysilerde, su veya yiyeceklerde bulunmasıdır. Hastalık etkeni mikroorganizmanın bulaştığı nesnelere kontamine denir

Virulans: Mikroorganizmanın hastalık oluşturabilme yeteneği.

Çapraz Enfeksiyon: Hastalık etkeninin hasta kişiden hasta olmayan kişiye, sağlık personeli tarafından gerekli önlemlerin alınmaması(elleri yıkamama, malzemeleri sterilize etmeme vb) nedeniyle bulaştırılmasıdır.

Enfeksiyon zincirini oluşturan altı halkadan biri engellendiği takdirde enfeksiyon oluşamaz. Bu zinciri iyi bilinir ve gerekli önlemler alınırsa, bulaşıcı hastalıklardan korunmak mümkündür.
Quo vadis?
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
28 Nisan 2009       Mesaj #7
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Mikroorganizma: Doğal olarak her yerde bulunabilen tek hücreli, karmaşık enzim yapısına sahip minicanlılardır. Her zaman hastalık yapmazlar hatta bazen yaşamsal öneme sahiptirler.
Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğuna denir.
Patojen mikroorganizmalar: İnsan (veya hayvan, bitki) vücudunda istenmeyen etki oluşturan (hastalık yapan) mikroorganizmalardır. Bunlar virüs, mantar, bakteri, parazit olarak adlandırılırlar.
Enfeksiyon: İnsan vücuduna giren mikroorganizmaların üreyip, çoğalarak vücutta istenmeyen etki ve belirtiler (hastalık) oluşturmasıdır.

Enfeksiyon zinciri: Mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturabilmesi için belirli aşamalardan geçmesi gerekir, bu aşamalar zincirine denir. Bu aşamalar :

1- Enfeksiyon ajanı (etkeni): Bakteri, virüs, mantar, parazit olabilir. Enfeksiyon etkenin hastalık oluşturma potansiyeli aşağıdaki koşullara bağlıdır:
* Mikroorganizmanın sayısına,
* Mikroorganizmanın virulansına (hastalık yapma kabiliyetine),
* Bireyin vücut direncine

2- Rezervuar (Enfeksiyonun kaynağı): Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp üredikleri ortamdır. İnsan, hayvan, cansız nesneler (su, toprak) olabilir.

3- Çıkış kapısı: İnsanlarda; solunum sistemi, boşaltım sistemi, sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerdir. Örneğin: mikroorganizma balgam, tükürük, dışkı, idrar, kan vs ile vücut dışına çıkar.

4- Kaynaktan çıkış (Yayılma yolları): Çeşitli araçlarla mikroorganizmalar bir yerden başka yere taşınırlar bunlar bulaşmış (kontamine) besinler, su veya cansız nesnelerdir (tarak, giysi, makas, vs ). Yayılımda, vektör ve portör önemli rol oynamaktadır .
- Vektör: Sinek, bit, kene, fare gibi bazı hayvanlar taşıyıcıdır, bunlara vektör denilir.
- Portör: Bir insan ya da hayvan bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı ve başkalarına bulaştırdığı halde kendisinde hastalık belirtileri görülmez, bu kişilere portör denilir. Bu kişilerin özellikle besin endüstrisinde çalıştırılması çok sakıncalıdır.

5- Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği yerlerdir, genellikle giriş ve çıkış yolları aynıdır: Ağız, burun, deri, vajen, göz, kulak, damarlar, gibi.

6- Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya içinde barındıran, insan veya hayvandır. Özellikle vücut direnci azalmış, kronik hastalığı olan, dengesiz beslenen, aşırı yorgun, alkol / sigara bağımlılığı olan ve bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu kişiler, uygun konakçıdır.

ENFEKSİYON ZİNCİRİ:

zincir








HASTALIKLARIN BULAŞMA YOLLARI:
- Doğrudan temas,
- Dolaylı temas,
* Hava ile
* Araçlarla
* Vektörle

Doğrudan Temas:
Enfekte kişinin duyarlı kişi (konakçı) ile doğrudan temasıyla oluşan bulaşma şeklidir. Örnek; cinsel ilişki, öpüşme, kan nakli, yaraya dokunma vs. Bu yolla: AIDS, Hepatit B, frengi (bel soğukluğu), sifiliz, vb hastalıklar bulaşmaktadır.

Dolaylı Temas:
Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle, enfektif ajanın, konakçıya bulaşmasıdır.
* Hava yoluyla bulaşma: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmaların hava, toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya bulaşmasıdır. Damlacıkla yayılma; tükürük, balgam, burun, gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde yayılmasıdır. TBC (tüberküloz-verem), grip, soğuk algınlığı, çocuk hastalıklarının çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır. Öksürüp-aksırırken ağzın elle kapatılması ve karşıda bulunan kişilerin yüzüne doğru hapşırılmaması hava yoluyla yayılmayı önler.
* Araçlarla bulaşma: Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle meydana gelen bulaşımdır. Örneğin; Hepatit A, enfekte yiyeceklerle; tetanoz, paslı çivi ve toprakla; yine çoğu hastalıklar iyi sterilize edilmemiş malzemelerle bulaşırlar (airway, nazogastrik sonda, çarşaf, giysiler gibi ).
* Vektörle bulaşma: Bazı mikroorganizmalar bazı hayvanlarda gelişimlerini tamamlayarak olgunlaşırlar ve insanda hastalık oluştururlar. Örnek; sıtma mikrobu, sivrisinekte (anofel cinsi) ömrünü tamamladıktan sonra, sivrisineğin sokması sonucu insana geçerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare), kuduz (kedi-köpek-fare), akciğer kisti (iyi pişmemiş hayvan etleri) vektörlerle bulaşan diğer hastalıklardır.


BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI

1- Vücudun mikroplara karşı direnci:
a - Özgül olmayan direnç:
I - Giriş kapısı engelleri: * Deri
* Mukoza(derinin devamı olan ve vücut başluklarını saran daha ince olan kısmıdır.)
ll - Vücudun savunma mekanizmaları (Fagositoz, iltihap oluşumu, ateşin yükselmesi, retiküloendotelyal sistem -RES).

b - Özgül direnç: Bağışıklık:
I - Doğal direnç: Türe, ırka, genetiğe, bireye, yaşa, hormonal veya metabolik
değişikliklere bağlı dirençlerdir.
II- Edinsel (sonradan kazanılan) direnç:
* Pasif bağışıklık: - Doğuştan (anneden plasenta yoluyla ve sütle geçer)
- Yapay (Serum veya Immünglobülinle sağlanır)
* Aktif bağışıklık: - Doğal aktif (hastalığın geçirilmesiyle oluşur)
- Yapay aktif (aşılar ile elde edilir)

bagisiklik

2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri:
Hastalıkların bulaşma yollarına göre önlem alarak, kişinin kendisini ve çevresini bulaşıcı hastalıklardan koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir.

Günlük hayatımızda kullanabileceğimiz yöntemlerden birkaçı:
* El yıkama: Normal sabunla köpürterek ve ovarak yıkamak en iyi temizlik yöntemidir ve bu şekilde hastalıkların bulaşması önlenebilir.
Toplu yerlerde mümkünse sıvı sabun kullanılmalı veya sabunluklar süzgeçli olmalı. Aksi halde sulu bir ortamda bekleyen yumuşamış bir sabun temizleyici özelliğini kaybettiği gibi mikrop yuvası olur.
Toplu yerlerdeki sabunla iki kere sabunlamakta yarar vardır, sabunu sabunluğa koymadan önce suyun altına tutarak köpüğü akıtın.
* Başkalarının (hastanın) kan, tükürük, idrar, dışkı gibi atıkları ile doğrudan temas etmemeye özen gösterilmelidir. Bu gibi durumlarda eldiven giyilmelidir.
* Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler, öncelikle kirleri temizlendikten sonra sabunlu su (veya deterjan) ile iyice yıkanmalıdır. Mümkünse sterilize edilmeli veya varsa durulama sonrası dezenfektan içinde önerildiği şekilde bekletilmelidir.
* Başkaları ile özel eşyalar paylaşılmamalıdır; tarak, jilet, diş fırçası, şapka, iç çamaşırı, yatak takımları vb.
* Gerekiyorsa izolasyon (karantina, ayırma) uygulanır:
* Eğer solunum yolu ile bulaşan bir hastalık varsa hasta kişiye maske takılır, idrar veya dışkı ile bulaşma söz konusu ise, mümkünse hastalık iyileşene kadar hastanın kullanacağı tuvalet ayrılır (özellikle alafranga tuvaletlerde ayırma şarttır). Tuvalet tek ise, o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra dezenfektanla sil(in)mesinde yarar vardır.
* Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Özellikle çocukluk çağı hastalıklarını ve Hepatit B'yi geçirmemiş kişiler ile sağlık personelinin aşılanması önerilmektedir.
Hastalıkların bulaşmasını önleyecek temel kural:

KURU ve TEMİZ YERDE MİKROP ASLA BARINAMAZ

O nedenle hiçbir zaman ortamı kirli ve ıslak (nemli) bırakmayın. Temizlik ve bulaşık bezlerini kapalı yerde ıslak ve sıkılı halde bırakmayın, daima havalı bir yere açarak asın ve kuru muhafaza edin.

Toplu yaşanan yerlerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklar:

AIDS (Edinsel bağışıklık eksikliği sendromu):
Bulaşımı: Doğrudan temasla; kan, meni, yara akıntıları ile bulaşır. Yani cinsel ilişki, kan nakli, ortak kullanılan enjektörler, dövme yaptırma yoluyla ve anneden bebeğine geçer. Özellikle çok eşli cinsel yaşamı olan veya bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunan kişiler cinsel yönden risk altındadır. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 yılda hastalık belirtileri görülebilir. Bağışıklık sistemi felç olduğundan, ölüm genellikle bulaşıcı hastalıklar sonucu meydana gelmektedir, örneğin ölüm nedeni verem olabileceği gibi gripte olabilir. Etkeni: HIV ' dir.

Belirtiler:
- Nedeni bilinmeyen gece terlemeleri,
- Bir ayı geçkin ısrarcı ateş,
- Titremeler, konuşamama (konuşmakta zorlanma), hareketlerde yavaşlama,
- Kısa sürede aşırı ( vücut ağırlığının % 10 undan fazla ) kilo kaybı,
- Bir ayı geçen sürekli yada aralıklı ishal,
- Bir ayı geçen, kuru ve ısrarlı öksürük, aşırı yorgunluk, halsizlik,
- Koltuk altındaki ve kasıklardaki bezlerde şişlik ve ağrı,
- Deride morumsu lekeler, ağızda pamukçuk

Tedavi: Henüz yok
Korunma: Aşı geliştirilemediği için bireysel korunma önemlidir. Bireysel olarak cinsel yaşama dikkat etmek, başta gelen korunma yöntemidir.
* Bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınılmalı ya da mutlaka sağlamlığından emin olduğunuz prezervatif (kaput, kondom) kullanılmalıdır.
* Başkasının kullandığı enjektörler asla kullanılmamalı, enjektörler mutlaka tek kullanımlık olmalı ve kullanıldıktan sonra atılmalıdır.
* Kim olursa olsun, başkasının kullandığı diş fırçası ve jilet kullanılmamalıdır.
AIDS
* Sosyal öpüşme, tokalaşma, aynı odayı, aynı koltuğu paylaşmakla bulaşmaz;
* Sivri sinekle bulaşma henüz ispatlanamamıştır.
* Aynı tabağı paylaşmakla, çatal-kaşıkla bulaşmaz.

HEPATİT B (Serum Hepatiti):
Bu da cinsel ilişki ve kan yoluyla bulaşır. Karaciğerde enfeksiyona neden olur, iyileşme olmazsa karaciğer kanserine, siroza dönüşebilir.
Halsizlik, yorgunluk, hafif ateş, baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başlar. Sarılık, bulantı, kusma, ishal, iştahsızlık, sigaraya karşı tiksinti, idrarın çay rengini alması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tedavisi: Yatak istirahati ve dengeli beslenme şarttır. İlk önceleri karaciğeri yormayacak besinler tercih edilmelidir (ağır kızartma ve çok yağlı besinlerden kaçınılmalıdır).
Korunma: Hepatit B aşısı ile korunmak mümkündür. Ancak bireysel korunma her zaman ve her ortamda önemlidir. Bulaşma yolu ve korunma önlemleri AIDS ile hemen hemen aynıdır.

Hepatit A (Enfeksiyöz hepatit):
Bulaşımı: Hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde görülür. Su ve besin maddelerine virüs içeren dışkının bulaşması sonucu insana geçer.
Hepatit B'deki belirtiler aynen görülebilir. Ancak iyileşme Hepatit B'den daha çabuk ve daha komplikasyonsuz gerçekleşir.
Tedavi: Hepatit B ile aynıdır.
Korunma: Hijyenik koşullara uyulmadığını düşündüğünüz yerlerde yemek yemeyin, özellikle Fast-Food türü (et içeren) yiyeceklerden kaçının. Kanalizasyon sisteminin iyi olmadığı yerlerde suları kaynatarak veya dezenfekte ederek kullanın.

Tüberküloz (verem, TBC):
Hasta kişinin öksürmesi veya balgam çıkarması sonucunda damlacıkla yayılır. Vücut direnci düşük kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Bu kişiler çok sigara ve içki içen, dengesiz beslenen kişilerdir. Bir de uzun süren hastalıklar esnasında ortaya çıkar.
En iyi önlem, kişilerin ulu orta balgam çıkarıp sokağa tükürmelerini engellemektir. Ya da kişilerin yüzüne doğru öksürmeleri önlenmeli veya maske takmaları sağlanmalıdır. İlaç tedavisi ve dengeli beslenme ile iyileşir.

Uyuz:
Pire, bit gibi parazitlerle yayılır. Vücudun her tarafı kaşınır, özellikle yattıktan sonra ve parmaklarda kaşıntı artar.
Bulaşımını önlemek için başkalarının giysilerini, tarağını, yatağını paylaşmaktan kaçının.
Uyuz etkeni 40-50 °C de öldüğünden, giysiler kaynatıldığında temizlenir. Vücuttaki etken ise yıkanma, kükürt-sülfür içeren solüsyon veya kwell solüsyonu ile temizlenir.
Bit:
Genelde pis insanlarda görüldüğü söylense de bu genel kural değildir. Temiz ve titiz insanlarda da görülebilir. Halen gelişmiş ülkelerde bile önemli sorunlardan biridir. Yine ortak eşya veya yatak kullanımı sonucu yayılır.
Kwell solüsyonu ile önerildiği şekilde saçlar yıkanır ve sık dişli (veya pamuk destekli) tarakla taranır. Giysiler kaynatılarak temizlenir.
Bitin sirkesini kepekten ayırabilmenin yolu; kepek saçtan kolaylıkla ayrılıp düşerken sirke saça yapışmıştır ve zorlukla uzaklaştırılır.


SU İLE BULAŞMA:
Patojen mikroorganizmalar suya, enfekte kişilerin salgı ve atıklarıyla gelmektedir. Bulaşmış (enfekte olmuş) suların içilmesiyle veya meyve-sebzelerin sulanması ya da yıkanması ile hastalık insana bulaşır. Örnek: enfekte su ile sulanmış marul temiz su ile yıkanmadan yenirse hastalık bulaşır. Pis su ile yıkanan süt kapları ile tifo, yüzme havuzlarında iyi temizleme yapılmamışsa inklüzyonlu konjuktivit denilen hastalık bulaşabilir. Su ile en sık bulaşan hastalıklar; kolera, amipli dizanteri, basilli dizanteri (shigella), tifo vb dir.
Suyun temizliğinden emin değilseniz kaynatın; fokurdamaya başladıktan sonra 10 dakika kaynatıldığında mikroplar ölür.
Suyu temizlemek üzere klorlama da yapılabilir. Bunun için klor veya klor verici maddeler kullanılır. Suyun dezenfeksiyonu için birkaç klor verici maddeden yararlanabiliriz..
1- Kireç kaymağından toz veya sıvı oluşuna göre, aşağıda belirtildiği şekilde ANA ÇÖZELTİ (%1'lik ) hazırlanır:
1 lt su + 15 gr TOZ kireç kaymağı
1 lt su + 40 gr SIVI kireç kaymağı
2- Ev işlerinde kullanılan klorlu su preparatlarından ( klorak vb ):
1 lt su + 250 ml klor içeren sıvı
% 1' lik bu ana çözeltiden : 1 lt suya 3-5 damla konur, 20 dakika bekletilir,
1 ton suya 150-250 ml konur, 20 dakika bekletilir,
Bu sular içilebilecek kadar dezenfekte edilmiştir.
Barsak hastalıkları salgınlarında (kolera, tifo vb) sebzelerin yıkanması için, içme suyu dezenfeksiyonu için kullanılan miktarların 10 misli klorlama yapılır. Ancak sebzeler bu ön yıkamanın ardından klorlanmış içme suyu ile durulandıktan sonra yenmeli ya da pişirilmelidir.
3-İyot ta dezenfektan olarak kullanılabilir. Bunun için:
İyotun sudaki %2'lik çözeltisinden 2 damla, 1 lt suya damlatılır.
DİKKAT: Eczanelerde satılan klor içeren tabletlerin kullanımı daha pratiktir.

SÜT İLE BULAŞMA: Hasta veya görünürde sağlam hayvandan, sütle uğraşan insanların ellerinden veya kaplardan ya da süt kaplarını temizlemek için kullanılan sulardan süt ile bulaşma ortaya çıkabilir. En sık bulaşan hastalıklar: tbc (verem), tifo, paratifo, brusella, dizanteri, poliomyelit (çocuk felci), stafilokok vs dir.
Açık alınan sütler içilmeden önce mutlaka fokurdamaya başladıktan sonra (TBC ye karşı) 10 dakika kaynatılmalıdır. Süt kapları daima çok temiz olmalıdır
kaynak
ulas2000 - avatarı
ulas2000
Ziyaretçi
26 Mart 2012       Mesaj #8
ulas2000 - avatarı
Ziyaretçi
BULAŞICI HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI


Mikroorganizma: Doğal olarak her yerde bulunabilen tek hücreli, karmaşık enzim yapısına sahip minicanlılardır. Her zaman hastalık yapmazlar hatta bazen yaşamsal öneme sahiptirler.
Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğuna denir.
Patojen mikroorganizmalar: İnsan (veya hayvan, bitki) vücudunda istenmeyen etki oluşturan (hastalık yapan) mikroorganizmalardır. Bunlar virüs, mantar, bakteri, parazit olarak adlandırılırlar.
Enfeksiyon: İnsan vücuduna giren mikroorganizmaların üreyip, çoğalarak vücutta istenmeyen etki ve belirtiler (hastalık) oluşturmasıdır.

Enfeksiyon zinciri:Mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturabilmesi için belirli aşamalardan geçmesi gerekir, bu aşamalar zincirine denir. Bu aşamalar :

1- Enfeksiyon ajanı (etkeni): Bakteri, virüs, mantar, parazit olabilir. Enfeksiyon etkenin hastalık oluşturma potansiyeli aşağıdaki koşullara bağlıdır:
* Mikroorganizmanın sayısına,
* Mikroorganizmanın virulansına (hastalık yapma kabiliyetine),
* Bireyin vücut direncine

2- Rezervuar (Enfeksiyonun kaynağı): Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp üredikleri ortamdır. İnsan, hayvan, cansız nesneler (su, toprak) olabilir.

3- Çıkış kapısı: İnsanlarda; solunum sistemi, boşaltım sistemi, sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerdir. Örneğin: mikroorganizma balgam, tükürük, dışkı, idrar, kan vs ile vücut dışına çıkar.

4- Kaynaktan çıkış (Yayılma yolları): Çeşitli araçlarla mikroorganizmalar bir yerden başka yere taşınırlar bunlar bulaşmış (kontamine) besinler, su veya cansız nesnelerdir (tarak, giysi, makas, vs ). Yayılımda, vektör ve portör önemli rol oynamaktadır .
- Vektör: Sinek, bit, kene, fare gibi bazı hayvanlar taşıyıcıdır, bunlara vektör denilir.
- Portör: Bir insan ya da hayvan bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı ve başkalarına bulaştırdığı halde kendisinde hastalık belirtileri görülmez, bu kişilere portör denilir. Bu kişilerin özellikle besin endüstrisinde çalıştırılması çok sakıncalıdır.

5- Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği yerlerdir, genellikle giriş ve çıkış yolları aynıdır: Ağız, burun, deri, vajen, göz, kulak, damarlar, gibi.

6- Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya içinde barındıran, insan veya hayvandır. Özellikle vücut direnci azalmış, kronik hastalığı olan, dengesiz beslenen, aşırı yorgun, alkol / sigara bağımlılığı olan ve bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu kişiler, uygun konakçıdır.

ENFEKSİYON ZİNCİRİ:

zincir








HASTALIKLARIN BULAŞMA YOLLARI:
- Doğrudan temas,
- Dolaylı temas,
* Hava ile
* Araçlarla
* Vektörle

Doğrudan Temas:
Enfekte kişinin duyarlı kişi (konakçı) ile doğrudan temasıyla oluşan bulaşma şeklidir. Örnek; cinsel ilişki, öpüşme, kan nakli, yaraya dokunma vs. Bu yolla: AIDS, Hepatit B, frengi (bel soğukluğu), sifiliz, vb hastalıklar bulaşmaktadır.

Dolaylı Temas:
Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle, enfektif ajanın, konakçıya bulaşmasıdır.
* Hava yoluyla bulaşma: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmaların hava, toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya bulaşmasıdır. Damlacıkla yayılma; tükürük, balgam, burun, gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde yayılmasıdır. TBC (tüberküloz-verem), grip, soğuk algınlığı, çocuk hastalıklarının çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır. Öksürüp-aksırırken ağzın elle kapatılması ve karşıda bulunan kişilerin yüzüne doğru hapşırılmaması hava yoluyla yayılmayı önler.
* Araçlarla bulaşma: Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle meydana gelen bulaşımdır. Örneğin; Hepatit A, enfekte yiyeceklerle; tetanoz, paslı çivi ve toprakla; yine çoğu hastalıklar iyi sterilize edilmemiş malzemelerle bulaşırlar (airway, nazogastrik sonda, çarşaf, giysiler gibi ).
* Vektörle bulaşma: Bazı mikroorganizmalar bazı hayvanlarda gelişimlerini tamamlayarak olgunlaşırlar ve insanda hastalık oluştururlar. Örnek; sıtma mikrobu, sivrisinekte (anofel cinsi) ömrünü tamamladıktan sonra, sivrisineğin sokması sonucu insana geçerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare), kuduz (kedi-köpek-fare), akciğer kisti (iyi pişmemiş hayvan etleri) vektörlerle bulaşan diğer hastalıklardır.


BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI

1- Vücudun mikroplara karşı direnci:
a - Özgül olmayan direnç:
I - Giriş kapısı engelleri: * Deri
* Mukoza(derinin devamı olan ve vücut başluklarını saran daha ince olan kısmıdır.)
ll - Vücudun savunma mekanizmaları (Fagositoz, iltihap oluşumu, ateşin yükselmesi, retiküloendotelyal sistem -RES).

b - Özgül direnç: Bağışıklık:
I - Doğal direnç: Türe, ırka, genetiğe, bireye, yaşa, hormonal veya metabolik
değişikliklere bağlı dirençlerdir.
II- Edinsel (sonradan kazanılan) direnç:
* Pasif bağışıklık: - Doğuştan (anneden plasenta yoluyla ve sütle geçer)
- Yapay (Serum veya Immünglobülinle sağlanır)
* Aktif bağışıklık: - Doğal aktif (hastalığın geçirilmesiyle oluşur)
- Yapay aktif (aşılar ile elde edilir)

bagisiklik

2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri:
Hastalıkların bulaşma yollarına göre önlem alarak, kişinin kendisini ve çevresini bulaşıcı hastalıklardan koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir.

Günlük hayatımızda kullanabileceğimiz yöntemlerden birkaçı:
* El yıkama: Normal sabunla köpürterek ve ovarak yıkamak en iyi temizlik yöntemidir ve bu şekilde hastalıkların bulaşması önlenebilir.
Toplu yerlerde mümkünse sıvı sabun kullanılmalı veya sabunluklar süzgeçli olmalı. Aksi halde sulu bir ortamda bekleyen yumuşamış bir sabun temizleyici özelliğini kaybettiği gibi mikrop yuvası olur.
Toplu yerlerdeki sabunla iki kere sabunlamakta yarar vardır, sabunu sabunluğa koymadan önce suyun altına tutarak köpüğü akıtın.
* Başkalarının (hastanın) kan, tükürük, idrar, dışkı gibi atıkları ile doğrudan temas etmemeye özen gösterilmelidir. Bu gibi durumlarda eldiven giyilmelidir.
* Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler, öncelikle kirleri temizlendikten sonra sabunlu su (veya deterjan) ile iyice yıkanmalıdır. Mümkünse sterilize edilmeli veya varsa durulama sonrası dezenfektan içinde önerildiği şekilde bekletilmelidir.
* Başkaları ile özel eşyalar paylaşılmamalıdır; tarak, jilet, diş fırçası, şapka, iç çamaşırı, yatak takımları vb.
* Gerekiyorsa izolasyon (karantina, ayırma) uygulanır:
* Eğer solunum yolu ile bulaşan bir hastalık varsa hasta kişiye maske takılır, idrar veya dışkı ile bulaşma söz konusu ise, mümkünse hastalık iyileşene kadar hastanın kullanacağı tuvalet ayrılır (özellikle alafranga tuvaletlerde ayırma şarttır). Tuvalet tek ise, o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra dezenfektanla sil(in)mesinde yarar vardır.
* Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Özellikle çocukluk çağı hastalıklarını ve Hepatit B'yi geçirmemiş kişiler ile sağlık personelinin aşılanması önerilmektedir.
Hastalıkların bulaşmasını önleyecek temel kural:

KURU ve TEMİZ YERDE MİKROP ASLA BARINAMAZ

O nedenle hiçbir zaman ortamı kirli ve ıslak (nemli) bırakmayın. Temizlik ve bulaşık bezlerini kapalı yerde ıslak ve sıkılı halde bırakmayın, daima havalı bir yere açarak asın ve kuru muhafaza edin.

Toplu yaşanan yerlerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklar:

AIDS (Edinsel bağışıklık eksikliği sendromu):
Bulaşımı: Doğrudan temasla; kan, meni, yara akıntıları ile bulaşır. Yani cinsel ilişki, kan nakli, ortak kullanılan enjektörler, dövme yaptırma yoluyla ve anneden bebeğine geçer. Özellikle çok eşli cinsel yaşamı olan veya bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunan kişiler cinsel yönden risk altındadır. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 yılda hastalık belirtileri görülebilir. Bağışıklık sistemi felç olduğundan, ölüm genellikle bulaşıcı hastalıklar sonucu meydana gelmektedir, örneğin ölüm nedeni verem olabileceği gibi gripte olabilir. Etkeni: HIV ' dir.

Belirtiler:
- Nedeni bilinmeyen gece terlemeleri,
- Bir ayı geçkin ısrarcı ateş,
- Titremeler, konuşamama (konuşmakta zorlanma), hareketlerde yavaşlama,
- Kısa sürede aşırı ( vücut ağırlığının % 10 undan fazla ) kilo kaybı,
- Bir ayı geçen sürekli yada aralıklı ishal,
- Bir ayı geçen, kuru ve ısrarlı öksürük, aşırı yorgunluk, halsizlik,
- Koltuk altındaki ve kasıklardaki bezlerde şişlik ve ağrı,
- Deride morumsu lekeler, ağızda pamukçuk

Tedavi: Henüz yok
Korunma: Aşı geliştirilemediği için bireysel korunma önemlidir. Bireysel olarak cinsel yaşama dikkat etmek, başta gelen korunma yöntemidir.
* Bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınılmalı ya da mutlaka sağlamlığından emin olduğunuz prezervatif (kaput, kondom) kullanılmalıdır.
* Başkasının kullandığı enjektörler asla kullanılmamalı, enjektörler mutlaka tek kullanımlık olmalı ve kullanıldıktan sonra atılmalıdır.
* Kim olursa olsun, başkasının kullandığı diş fırçası ve jilet kullanılmamalıdır.
AIDS
* Sosyal öpüşme, tokalaşma, aynı odayı, aynı koltuğu paylaşmakla bulaşmaz;
* Sivri sinekle bulaşma henüz ispatlanamamıştır.
* Aynı tabağı paylaşmakla, çatal-kaşıkla bulaşmaz.

HEPATİT B (Serum Hepatiti):
Bu da cinsel ilişki ve kan yoluyla bulaşır. Karaciğerde enfeksiyona neden olur, iyileşme olmazsa karaciğer kanserine, siroza dönüşebilir.
Halsizlik, yorgunluk, hafif ateş, baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başlar. Sarılık, bulantı, kusma, ishal, iştahsızlık, sigaraya karşı tiksinti, idrarın çay rengini alması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tedavisi: Yatak istirahati ve dengeli beslenme şarttır. İlk önceleri karaciğeri yormayacak besinler tercih edilmelidir (ağır kızartma ve çok yağlı besinlerden kaçınılmalıdır).
Korunma: Hepatit B aşısı ile korunmak mümkündür. Ancak bireysel korunma her zaman ve her ortamda önemlidir. Bulaşma yolu ve korunma önlemleri AIDS ile hemen hemen aynıdır.

Hepatit A (Enfeksiyöz hepatit):
Bulaşımı: Hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde görülür. Su ve besin maddelerine virüs içeren dışkının bulaşması sonucu insana geçer.
Hepatit B'deki belirtiler aynen görülebilir. Ancak iyileşme Hepatit B'den daha çabuk ve daha komplikasyonsuz gerçekleşir.
Tedavi: Hepatit B ile aynıdır.
Korunma: Hijyenik koşullara uyulmadığını düşündüğünüz yerlerde yemek yemeyin, özellikle Fast-Food türü (et içeren) yiyeceklerden kaçının. Kanalizasyon sisteminin iyi olmadığı yerlerde suları kaynatarak veya dezenfekte ederek kullanın.

Tüberküloz (verem, TBC):
Hasta kişinin öksürmesi veya balgam çıkarması sonucunda damlacıkla yayılır. Vücut direnci düşük kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Bu kişiler çok sigara ve içki içen, dengesiz beslenen kişilerdir. Bir de uzun süren hastalıklar esnasında ortaya çıkar.
En iyi önlem, kişilerin ulu orta balgam çıkarıp sokağa tükürmelerini engellemektir. Ya da kişilerin yüzüne doğru öksürmeleri önlenmeli veya maske takmaları sağlanmalıdır. İlaç tedavisi ve dengeli beslenme ile iyileşir.

Uyuz:
Pire, bit gibi parazitlerle yayılır. Vücudun her tarafı kaşınır, özellikle yattıktan sonra ve parmaklarda kaşıntı artar.
Bulaşımını önlemek için başkalarının giysilerini, tarağını, yatağını paylaşmaktan kaçının.
Uyuz etkeni 40-50 °C de öldüğünden, giysiler kaynatıldığında temizlenir. Vücuttaki etken ise yıkanma, kükürt-sülfür içeren solüsyon veya kwell solüsyonu ile temizlenir.
Bit:
Genelde pis insanlarda görüldüğü söylense de bu genel kural değildir. Temiz ve titiz insanlarda da görülebilir. Halen gelişmiş ülkelerde bile önemli sorunlardan biridir. Yine ortak eşya veya yatak kullanımı sonucu yayılır.
Kwell solüsyonu ile önerildiği şekilde saçlar yıkanır ve sık dişli (veya pamuk destekli) tarakla taranır. Giysiler kaynatılarak temizlenir.
Bitin sirkesini kepekten ayırabilmenin yolu; kepek saçtan kolaylıkla ayrılıp düşerken sirke saça yapışmıştır ve zorlukla uzaklaştırılır.


SU İLE BULAŞMA:
Patojen mikroorganizmalar suya, enfekte kişilerin salgı ve atıklarıyla gelmektedir. Bulaşmış (enfekte olmuş) suların içilmesiyle veya meyve-sebzelerin sulanması ya da yıkanması ile hastalık insana bulaşır. Örnek: enfekte su ile sulanmış marul temiz su ile yıkanmadan yenirse hastalık bulaşır. Pis su ile yıkanan süt kapları ile tifo, yüzme havuzlarında iyi temizleme yapılmamışsa inklüzyonlu konjuktivit denilen hastalık bulaşabilir. Su ile en sık bulaşan hastalıklar; kolera, amipli dizanteri, basilli dizanteri (shigella), tifo vb dir.
Suyun temizliğinden emin değilseniz kaynatın; fokurdamaya başladıktan sonra 10 dakika kaynatıldığında mikroplar ölür.
Suyu temizlemek üzere klorlama da yapılabilir. Bunun için klor veya klor verici maddeler kullanılır. Suyun dezenfeksiyonu için birkaç klor verici maddeden yararlanabiliriz..
1- Kireç kaymağından toz veya sıvı oluşuna göre, aşağıda belirtildiği şekilde ANA ÇÖZELTİ (%1'lik ) hazırlanır:
1 lt su + 15 gr TOZ kireç kaymağı
1 lt su + 40 gr SIVI kireç kaymağı
2- Ev işlerinde kullanılan klorlu su preparatlarından ( klorak vb ):
1 lt su + 250 ml klor içeren sıvı
% 1' lik bu ana çözeltiden : 1 lt suya 3-5 damla konur, 20 dakika bekletilir,
1 ton suya 150-250 ml konur, 20 dakika bekletilir,
Bu sular içilebilecek kadar dezenfekte edilmiştir.
Barsak hastalıkları salgınlarında (kolera, tifo vb) sebzelerin yıkanması için, içme suyu dezenfeksiyonu için kullanılan miktarların 10 misli klorlama yapılır. Ancak sebzeler bu ön yıkamanın ardından klorlanmış içme suyu ile durulandıktan sonra yenmeli ya da pişirilmelidir.
3-İyot ta dezenfektan olarak kullanılabilir. Bunun için:
İyotun sudaki %2'lik çözeltisinden 2 damla, 1 lt suya damlatılır.
DİKKAT: Eczanelerde satılan klor içeren tabletlerin kullanımı daha pratiktir.

SÜT İLE BULAŞMA: Hasta veya görünürde sağlam hayvandan, sütle uğraşan insanların ellerinden veya kaplardan ya da süt kaplarını temizlemek için kullanılan sulardan süt ile bulaşma ortaya çıkabilir. En sık bulaşan hastalıklar: tbc (verem), tifo, paratifo, brusella, dizanteri, poliomyelit (çocuk felci), stafilokok vs dir.
Açık alınan sütler içilmeden önce mutlaka fokurdamaya başladıktan sonra (TBC ye karşı) 10 dakika kaynatılmalıdır. Süt kapları daima çok temiz olmalıdır.Msn Happy
şiçeyang - avatarı
şiçeyang
Ziyaretçi
29 Mart 2012       Mesaj #9
şiçeyang - avatarı
Ziyaretçi
Bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları nelerdir ?
Bulaşıcı hastalıklardan korunma amacıyla alınacak önlemler, enfeksiyon zincirini koparmaya yöneliktir. Bunların ön­lenmesi amacıyla bulaşıcı hastalık zinciri öğelerinin birbirleriyle ilişkisi kesilmelidir. Enfeksiyonların tümüyle ortadan kaldırıl­ması için bu üç öge hedef alınmalıdır. Normal zamanlarda olduğu gibi doğal afetler olduğunda da bulaşıcı hastalıkların ön­lenmesi için yapılması gerekenleri, enfeksiyon zincirinin öğelerine yönelik olarak inceleyelim:
a) Kaynağa yönelik önlemler
Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için enfeksiyon zincirinin ilk halkası olan kaynağın türüne göre önlem alınmalıdır. Eğer kaynak insan ise öncelikle hastalığın erken tanısı, tedavisi ve kişinin dinlenmesi sağlanmalıdır. Tanı ve tedavi öncelik­le sağlık personeli tarafından yapılır. Bu arada hasta ziyaretinden kaçınılması, hasta ile sağlam kişilerin temasının kesilme­si en kolay önlemlerdir. Eğer kaynak hayvansal ve tedavi edilemiyorsa hastalığı yaymaması için hayvan zararsız duruma ge­tirilmelidir. Kaynak cansız maddelerse bunların insanlardan uzaklaştırılması ya da insanın onlardan uzak durması sağlan­malıdır. AİDS olmuş insan ya da kuduz kedi, köpek vb. hayvanlar ölmüşse bunlar derin mezarlar açılarak uygun yöntemler­le gömülmelidir. Deprem gibi doğal afetlerde, enkaz altından çıkan cesetlere olası mikropları yok etmek için formaldehit uy­gulanarak en hızlı şekilde gömme işlemi yapılmalı ve mezarlık çevresi kireçlenmelidir. -~
b) Bulaşma yollarına yönelik önlemler
Önlemler doğrudan ve dolaylı bulaşma yollarına yönelik olmak üzere iki kısımda incelenebilir:
/Doğrudan bulaşma yollarına yönelik önlemler, hastalığın ya da hastalık etkeninin çeşidine göre değişir, yani has­talıklara özeldir. Cinsel ilişkiyle, hava yoluyla ya da kanla bulaşan hastalıklar bu tür hastalıklardır. Bunlara karşı alınacak ön­lemleri şöyle sıralayabiliriz:
* Cinsel ilişkiyle geçen AİDS, frengi, bel soğukluğu, hepatit gibi hastalıklardan korunmak için hastalık şüphesi olan kişilerle ilişkiye girilmemeli, ilişkide bulunulursa kesinlikle prezervatif (kaput) kullanılmalıdır. Yine de en ufak bir şüphede he­kime gidilmelidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada en güvenli önlem ise tek eşliliktir.
* Hava yoluyla bulaşan hastalıklarda hastalar sağlam kişilerden ayrılmalıdır.
* Kan yoluyla bulaşan hastalıklarda, hasta kanıyla temas edilmemelidir.
/Dolaylı bulaşma yollarına yönelik önlemleri de aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
* Vektörlerle savaş amacıyla sivrisineklerin üredikleri su birikintilerini kurutmak, karasineklerin ürediği artık ve atıkla­rı açıkta bırakmamak öncelikli önlemlerdir. Vektörler uygun durumlarda biyolojik mücadele yoluyla ya da böcek öldürücü ilaç­larla yok edilmelidir.
Yiyecek ve içecekler açıkta bırakılmamalı, açıkta satılan gıdalar satın alınmamalıdır. Bozuk gıdalar, ilgitif kişiler ta­rafından uygun yöntemlerle imha edilmelidir.
bulasicihastalik

Benzer Konular

6 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
31 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
3 Mayıs 2012 / taki4547 Soru-Cevap