Arama

Zina yapanın tövbesi kabul olur mu?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Ocak 2014 Gösterim: 75.098 Cevap: 8
LoLiP0p - avatarı
LoLiP0p
Ziyaretçi
22 Şubat 2009       Mesaj #1
LoLiP0p - avatarı
Ziyaretçi
benm bi ark var onunda arkadası 5 kisiylemi ne yatmıs peki sonra tövbe etmss 1 daha asla böyle birşey yapmamış allah affedermi hemn cevap verirseniz sevinirim

belki yanlıs yere actm bilgiyi özr dilerm ama cok acil bii konu lütfen
EN İYİ CEVABI careless_WhispeR verdi
TÖVBE EDENLER

Tevbe veya tövbe; yaptığı kötülükten pişmanlık duymak, bir daha yapmamaya karar vererek, Cenâbı Allah'tan af dilemektir. Yalnız günah işlemiş olanların değil, bütün mü'minlerin günahlardan arınarak kurtulmaları, ancak tövbe etmekle mümkün olur. Tövbe, bir kulluk görevidir ve her zaman yapılması gerekli bir ibadet şeklidir. Hucurat 49/11: " Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimdir. "

Sponsorlu Bağlantılar
ALLAH TÖVBE EDENLERİ SEVER

2/222: ... Allah, çok tövbe edenleri sever...
9/118: ... Şüphesiz ki Allah TEVVÂB'tır, Tövbeleri çok kabul edicidir, RAHÎM'dir, merhameti sınırsızdır.

Tövbe edenler, Cenâbı Allah'ın sevgisi ile yücelmiş mutlu benliklerdir. Onlar Allahü Teâlâ'ya yönelerek her zaman çok ve pek çok tövbe ederek kulluk görevlerini yerine getirirler. Cenâbı Allah'ın bir isim sıfatı da tövbeleri çok kabul eden, tövbe nasip eden, Kendisine yönelenleri karşılıksız bırakmayan anlamında TEVVÂB oluşudur. Tevvâb'lık ve kuldaki " tövbe etme " ilişkisi, bir yaratılış yasası olarak her zaman devam etmektedir. Kul, bilip bilmediği günahlardan dolayı Cenâbı Allah'a sığınarak tövbe edecek ve çok affedici ve merhametli olan Yüce Allah'da kulunu bağışlayacaktır.

AF DİLEMEK BİR İBADET ŞEKLİDİR

24/31: ... Ey mü'minler, hepiniz topluca Allah'a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.
51/18: Takva sahipleri seher vakitlerinde af dilerlerdi.

Tövbe, sadece günahlardan kurtulma değil, aynı zamanda bir ibadet şeklidir. Cenâbı Allah, bütün mü'minleri tövbe etmeye çağırmaktadır. Allahü Teâlâ'ya sığınarak tövbe etmek, aynı zamanda imanın kuvvetlenmesini de gerçekleştirir. Böylece bilip bilmediği günahlardan affa erişen mü'min, günahsız olarak bir üst mertebeye çıkarak yücelecektir. Hadis de: " Tövbe eden hiç günah işlememiştir. " diye buyrulması tövbenin önemini vurgulamaktadır.

Kur'ân; kemale ermiş benliklerin temsilcisi takva sahiplerinin tövbe ibadetlerini gecenin son üçte biri olan seher vakitlerinde yaptıklarını belirtmektedir. Tövbe, günün her vaktinde yapılırsa da seher vakti; dua, af ve merhametin kabulü bakımından çok önemli bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz : " Ben her gün 70 defadan çok tövbe ederim. " diye buyurmakla tövbenin her zaman yapılması gereğine açıklık getirmiştir.

TÖVBE İLE İMANA YÖNELİŞ

5/74: Halâ Allah'a yönelip tövbe ederek O'ndan af dilemiyorlar mı?...
9/126: İman etmeyenler her sene bir veya iki defa çeşitli belâlara çarptırılarak imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Böyle iken yine tövbe etmiyorlar, ibret almıyorlar.
7/153: Günahları işledikten sonra tövbe edip imana sarılanlara gelince, tövbe ve imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır.

Cenâbı Allah, birçok ayetlerle günahkarları ve yanılgı halindeki insanları tövbe etmeye çağırıyor. Onlar görmüyorlarmı ki, her sene bir iki defa çeşitli belalar ile sınava tabi oluyorlar. Hastalık, kaza, sıkıntı v.s. onları perişan ediyor. Halâ tövbe etmiyor, gerçekleri göremiyorlar. Ancak kalplerinde iman ışığı yanar da; " Suçluyum, kötülük yaptım, pişmanım, vazgeçiyorum. " derlerse durum değişir. O zaman Allah'ı çok affedici ve çok merhamet edici bulacaklardır. Cenâbı Allah'a giden yolda bir köprü durumunda olan tövbe etme sırrı, imanı gönlünde hissetmenin de bir neticesidir.

SEN AFFETMEYİ ESAS AL

7/199: Sen affetmeyi esas al...
42/40: Kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ödülünü bizzat Allah verir...
3/134: Takva sahipleri... insanların kusurlarını affederler. Allah da o iyilik edenleri sever.
24/22: Affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz?

Kur'ân yapılan bir kötülüğe, ancak eş ve dengi bir cezayı öngörmekte, adaletin böylece işleyeceğini açıklamaktadır. Kötülüklerin karşılığı olarak ceza verilirken, haddi aşarak zulüm de yapılmamalıdır. Ancak, affetmeyi esas almanın ödülü ise bizzat Cenâbı Hakk tarafından verilir. En sevgili kul olan takva sahipleri; kendilerine yapılan kötülükleri ve kusurları, ceza vermeye güçleri yettiği halde, hep hoş görmeyi ve affetmeyi tercih ederler. Nasıl ki Allahü Teâlâ bizlerin günahlarını affediyorsa, sen de affı tercih ederek barışmayı esas al.

RAHMETİMDEN ÜMİT KESMEYİN

39/53-54: De ki : Ey günah işlemekte haddi aşarak kendilerine zulmetmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O; çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Öyle ise azap yakanıza yapışmadan Rabbinize dönüp O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.
23/118: Şöyle yakar: Rabbim! Affet, merhamet et, Sen merhametlilerin en hayırlısısın.

İslâm bilginleri bu ayeti, kulun işlemiş olduğu en büyük günahlarını bile affedebileceğinin müjdesi olarak görmüşlerdir. Bu suça teşvik değil, insanların en kötü şartlarda bile Cenâbı Allah'a sığınmak sureti ile af edilebileceklerinin bir kanıtıdır. Şu halde bütün günahlar, hatta şirk (Allah'a ortak koşma) bile Yüce Yaratıcı'nın sonsuz rahmetinin lütfu olarak tövbe ile affedilmektedir. Nisa 4/116: " Doğrusu, Allah Kendine şirk koşulmasını asla bağışlamaz..." ayetinin hüküm ihtiva etmesi, kulun af dilemediği takdirdedir. Yoksa tövbe edildiği zaman Cenâbı Allah'ın affetmeyeceği hiçbir günah yoktur. Ancak kul, aynı suçu bir daha tekrarlamamalıdır.

TÖVBELERİ ASLA KABUL EDİLMEZ

3/90: İmanlarının arkasından inkâr yoluna sapmış, sonra da inkârlarında daha da azıtmış kimselerin tövbeleri asla kabul edilmez. Onlar sapıkların ta kendileridir.

İman ettikten sonra; nankörlük ederek hak ve hakikatten, İslâmiyet yolundan sapanlar ve sonra inkârlarında daha da ileri gidenler için sonsuz kurtuluşlarını sağlayacak tövbe yolu onlara tamamiyle kapatılır. Çünkü onlar, ne yaptığını bilmeyen sapıklardan başkası değildir. Kur'ân inkâr etmeyi adet haline getirenler için kalbin mühürlenmesi ifadesini kullanmaktadır. Araf 7/101: "... Allah, inkar etmeyi adet haline getirenlerin kalblerini işte böyle mühürler. "

ÖLÜM DÖŞEĞİNDE TÖVBE

10/90-91: Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve ordusu azgınlık ve düşmanlıkla onları izlemekteydi. Nihayet suda boğulmaya başlayınca: " İnandım; gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka tanrı yok. Ben de O'na teslim olanlardanım. " dedi. Ona: " Şimdi mi iman ediyorsun? Halbuki bundan evvel isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. " dendi.
4/18: Devamlı kötülük yapıp da herbirine ölüm gelince: " İşte ben şimdi tövbe ettim. " diyenler için tövbe yoktur. Kâfir olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine Biz korkunç bir azab hazırladık.

Kur'ân; kötülükleri yapıp yapıp da, ölümün acı gerçeği ile can çekişirken " İman ettim " demenin geçersiz olacağını açıklamaktadır. Ancak akıl ve şuur yerinde iken ve ölüm ile karşılaşmadan daha evvel, Cenâbı Allah'a sığınması, tövbe ederek de iman etmesi ile af gerçekleşebilir.

Son düzenleyen LoLiP0p; 22 Şubat 2009 10:48 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
careless_WhispeR - avatarı
careless_WhispeR
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
22 Şubat 2009       Mesaj #2
careless_WhispeR - avatarı
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
TÖVBE EDENLER

Tevbe veya tövbe; yaptığı kötülükten pişmanlık duymak, bir daha yapmamaya karar vererek, Cenâbı Allah'tan af dilemektir. Yalnız günah işlemiş olanların değil, bütün mü'minlerin günahlardan arınarak kurtulmaları, ancak tövbe etmekle mümkün olur. Tövbe, bir kulluk görevidir ve her zaman yapılması gerekli bir ibadet şeklidir. Hucurat 49/11: " Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimdir. "

Sponsorlu Bağlantılar
ALLAH TÖVBE EDENLERİ SEVER

2/222: ... Allah, çok tövbe edenleri sever...
9/118: ... Şüphesiz ki Allah TEVVÂB'tır, Tövbeleri çok kabul edicidir, RAHÎM'dir, merhameti sınırsızdır.

Tövbe edenler, Cenâbı Allah'ın sevgisi ile yücelmiş mutlu benliklerdir. Onlar Allahü Teâlâ'ya yönelerek her zaman çok ve pek çok tövbe ederek kulluk görevlerini yerine getirirler. Cenâbı Allah'ın bir isim sıfatı da tövbeleri çok kabul eden, tövbe nasip eden, Kendisine yönelenleri karşılıksız bırakmayan anlamında TEVVÂB oluşudur. Tevvâb'lık ve kuldaki " tövbe etme " ilişkisi, bir yaratılış yasası olarak her zaman devam etmektedir. Kul, bilip bilmediği günahlardan dolayı Cenâbı Allah'a sığınarak tövbe edecek ve çok affedici ve merhametli olan Yüce Allah'da kulunu bağışlayacaktır.

AF DİLEMEK BİR İBADET ŞEKLİDİR

24/31: ... Ey mü'minler, hepiniz topluca Allah'a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.
51/18: Takva sahipleri seher vakitlerinde af dilerlerdi.

Tövbe, sadece günahlardan kurtulma değil, aynı zamanda bir ibadet şeklidir. Cenâbı Allah, bütün mü'minleri tövbe etmeye çağırmaktadır. Allahü Teâlâ'ya sığınarak tövbe etmek, aynı zamanda imanın kuvvetlenmesini de gerçekleştirir. Böylece bilip bilmediği günahlardan affa erişen mü'min, günahsız olarak bir üst mertebeye çıkarak yücelecektir. Hadis de: " Tövbe eden hiç günah işlememiştir. " diye buyrulması tövbenin önemini vurgulamaktadır.

Kur'ân; kemale ermiş benliklerin temsilcisi takva sahiplerinin tövbe ibadetlerini gecenin son üçte biri olan seher vakitlerinde yaptıklarını belirtmektedir. Tövbe, günün her vaktinde yapılırsa da seher vakti; dua, af ve merhametin kabulü bakımından çok önemli bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz : " Ben her gün 70 defadan çok tövbe ederim. " diye buyurmakla tövbenin her zaman yapılması gereğine açıklık getirmiştir.

TÖVBE İLE İMANA YÖNELİŞ

5/74: Halâ Allah'a yönelip tövbe ederek O'ndan af dilemiyorlar mı?...
9/126: İman etmeyenler her sene bir veya iki defa çeşitli belâlara çarptırılarak imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Böyle iken yine tövbe etmiyorlar, ibret almıyorlar.
7/153: Günahları işledikten sonra tövbe edip imana sarılanlara gelince, tövbe ve imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır.

Cenâbı Allah, birçok ayetlerle günahkarları ve yanılgı halindeki insanları tövbe etmeye çağırıyor. Onlar görmüyorlarmı ki, her sene bir iki defa çeşitli belalar ile sınava tabi oluyorlar. Hastalık, kaza, sıkıntı v.s. onları perişan ediyor. Halâ tövbe etmiyor, gerçekleri göremiyorlar. Ancak kalplerinde iman ışığı yanar da; " Suçluyum, kötülük yaptım, pişmanım, vazgeçiyorum. " derlerse durum değişir. O zaman Allah'ı çok affedici ve çok merhamet edici bulacaklardır. Cenâbı Allah'a giden yolda bir köprü durumunda olan tövbe etme sırrı, imanı gönlünde hissetmenin de bir neticesidir.

SEN AFFETMEYİ ESAS AL

7/199: Sen affetmeyi esas al...
42/40: Kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ödülünü bizzat Allah verir...
3/134: Takva sahipleri... insanların kusurlarını affederler. Allah da o iyilik edenleri sever.
24/22: Affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz?

Kur'ân yapılan bir kötülüğe, ancak eş ve dengi bir cezayı öngörmekte, adaletin böylece işleyeceğini açıklamaktadır. Kötülüklerin karşılığı olarak ceza verilirken, haddi aşarak zulüm de yapılmamalıdır. Ancak, affetmeyi esas almanın ödülü ise bizzat Cenâbı Hakk tarafından verilir. En sevgili kul olan takva sahipleri; kendilerine yapılan kötülükleri ve kusurları, ceza vermeye güçleri yettiği halde, hep hoş görmeyi ve affetmeyi tercih ederler. Nasıl ki Allahü Teâlâ bizlerin günahlarını affediyorsa, sen de affı tercih ederek barışmayı esas al.

RAHMETİMDEN ÜMİT KESMEYİN

39/53-54: De ki : Ey günah işlemekte haddi aşarak kendilerine zulmetmiş kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O; çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Öyle ise azap yakanıza yapışmadan Rabbinize dönüp O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.
23/118: Şöyle yakar: Rabbim! Affet, merhamet et, Sen merhametlilerin en hayırlısısın.

İslâm bilginleri bu ayeti, kulun işlemiş olduğu en büyük günahlarını bile affedebileceğinin müjdesi olarak görmüşlerdir. Bu suça teşvik değil, insanların en kötü şartlarda bile Cenâbı Allah'a sığınmak sureti ile af edilebileceklerinin bir kanıtıdır. Şu halde bütün günahlar, hatta şirk (Allah'a ortak koşma) bile Yüce Yaratıcı'nın sonsuz rahmetinin lütfu olarak tövbe ile affedilmektedir. Nisa 4/116: " Doğrusu, Allah Kendine şirk koşulmasını asla bağışlamaz..." ayetinin hüküm ihtiva etmesi, kulun af dilemediği takdirdedir. Yoksa tövbe edildiği zaman Cenâbı Allah'ın affetmeyeceği hiçbir günah yoktur. Ancak kul, aynı suçu bir daha tekrarlamamalıdır.

TÖVBELERİ ASLA KABUL EDİLMEZ

3/90: İmanlarının arkasından inkâr yoluna sapmış, sonra da inkârlarında daha da azıtmış kimselerin tövbeleri asla kabul edilmez. Onlar sapıkların ta kendileridir.

İman ettikten sonra; nankörlük ederek hak ve hakikatten, İslâmiyet yolundan sapanlar ve sonra inkârlarında daha da ileri gidenler için sonsuz kurtuluşlarını sağlayacak tövbe yolu onlara tamamiyle kapatılır. Çünkü onlar, ne yaptığını bilmeyen sapıklardan başkası değildir. Kur'ân inkâr etmeyi adet haline getirenler için kalbin mühürlenmesi ifadesini kullanmaktadır. Araf 7/101: "... Allah, inkar etmeyi adet haline getirenlerin kalblerini işte böyle mühürler. "

ÖLÜM DÖŞEĞİNDE TÖVBE

10/90-91: Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve ordusu azgınlık ve düşmanlıkla onları izlemekteydi. Nihayet suda boğulmaya başlayınca: " İnandım; gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden başka tanrı yok. Ben de O'na teslim olanlardanım. " dedi. Ona: " Şimdi mi iman ediyorsun? Halbuki bundan evvel isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. " dendi.
4/18: Devamlı kötülük yapıp da herbirine ölüm gelince: " İşte ben şimdi tövbe ettim. " diyenler için tövbe yoktur. Kâfir olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine Biz korkunç bir azab hazırladık.

Kur'ân; kötülükleri yapıp yapıp da, ölümün acı gerçeği ile can çekişirken " İman ettim " demenin geçersiz olacağını açıklamaktadır. Ancak akıl ve şuur yerinde iken ve ölüm ile karşılaşmadan daha evvel, Cenâbı Allah'a sığınması, tövbe ederek de iman etmesi ile af gerçekleşebilir.

http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic184255_2.gif
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ekim 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yan şaf oluyormu ?kısaca eed yada hayır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
onu tek allah bilir kardesim evet yada hayir diyebilmek mumkun deil ama aklina geldikce pismaniigini duydukca tevbe etsin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Daha önce işlenilen günah, bundan sonra işlenmeye kesin karar verilen günah şiddet ve derecesinde olmalıdır. Kul günahından tövbe ederken işlemiş olduğu günahının, bir daha işlememek üzere karar verdiği günahın dengi olması gerekir. Ancak tövbesi o vakit kabul görür. Meselâ yaşlı bir kimse güçlü kuvvetli olduğu gençlik yıllarının heyecanı ile zina suçu işleyerek namusa göz dikmiş olabilir veya yine kanının kaynadığı o yıllarda yol keserek adam soyabilir. İhtiyarlayınca bir gün bu işlediği ağır suçlarından ötürü tövbe ve istiğfar getirebilir.

Bu ağır suçlardan ötürü tövbe eden ihtiyar adama tövbe kapıları açık­tır. Gerçekten tövbe etmişse kabul de görür. Yalnız şu farkla ki, bir daha zina suçu işlememeğe veya yol kesip insan soymamağa karar vermek şeklinde değildir. Çünkü artık zaten bunları işleyecek güç ve tâkattan düşmüştür; istese de yapacak durumu yoktur. Fakat bununla birlikte yalan söyleyebilir, bir başkasını çirkin iftiralarına kurban edebilir veya onu bunu çekiştirerek müslümanları birbirine düşürebilir. Bunlar ve bunlara benzer aynı derece ve şiddette suç ve günahlar işleyebilir. Ki bunlar da zina ve yol kesicilik derecesinde ağır ve çirkin birer günahtır. İşte bu yönden zi­nadan veya yol kesicilikten tövbe eden bir ihtiyarın tövbesi caizdir ve Al­lah katında da kabul görür.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Haziran 2012       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben daha küçükkken bir defa bilmeden daha zina günah nedir bilmeden yaptım tevbem kabul olurmu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Temmuz 2012       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Zina yapan nasıl tövbe etmeli ve zina eden bir kızın annesi cezanlndırr mı kızına sahip çıkamadıqı için
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ağustos 2012       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Zına gercekten buyuk bı gunah ama allahın tevbe kapıları her gunaha acıktır tabı bıdaha yapmassa oyuzden tovbe ederse allah emınımkı onu affeder
kaku - avatarı
kaku
Ziyaretçi
15 Ocak 2014       Mesaj #9
kaku - avatarı
Ziyaretçi
mutlaka bagislayici rabbimiz ALLAH vardir ona sigin ve ona inan ..

Benzer Konular

5 Ağustos 2018 / ırk Cevaplanmış
5 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
14 Temmuz 2013 / Misafir Soru-Cevap
28 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap